TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#deprembölgesi

İLKHABER-Gazetesi - deprembölgesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, deprembölgesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Deprem bölgesinde 100 gün sonra fanusta hayatta kalan balık şaşırttı Video Galeri

Deprem bölgesinde 100 gün sonra fanusta hayatta kalan balık şaşırttı

(İHA)-Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde normal şartlarda yem yemeden 2 hafta yaşayabilen Japon balığı, bulunduğu küçücük fanusta depremden 100 gün sonra hayatta kalmayı başardı. İkinci depremin merkezi Elbistan’da yaşayan Tat ailesi, tek çocukları Enes’in isteği üzerine evlerinde beslemek üzere yaklaşık 1 yıl önce Japon balığı aldı. Cam fanusta baktıkları balığa ‘Necati’ ismini veren aile, 6 Şubat’taki Pazarcık merkezli depreme, Cumhuriyet Mahallesi’ndeki evlerinde yakalandı. İlk depremin ardından dışarı çıkan aile, aynı gün 13.24’teki 7,6 büyüklüğündeki depremi de atlatınca hasar alan evlerine giremedi. Aile, ne eşyalarını ne de balıklarını almak için 6.kattaki dairelerine çıkamadı. Balığın yemsiz kalıp öleceğini düşünen Enes, anne ve babasından itfaiyeye haber vermesini istese de, aile Ağrı’daki yakınlarının yanına gitti. Enes’in, balığından ayrılmanın üzüntüsü ise hiç eksilmedi. Aile, balığın o soğuk ortamda yem yemeden ve suyu değişmeden hayatta kalamayacağı gerçeğini kabullenmeye çalıştı. Depremden 100 gün sonra evlerine geri dönen aile fertlerinin ilk işi, mutfak masası üzerindeki küçük fanustaki balığa bakmak oldu. Anne Ayşe ve oğlu Enes, fanusu kontrol ettiklerinde gözlerine inanamadı. Balığın hayatta olduğunu fark eden anne Ayşe Tat, ölmek üzere olan balığa hemen yem verdi. Balık bir süre sonra fanusun içerisinde yüzmeye başladı. "Yaşaması beni çok mutlu etti" 1 yıldır gözü gibi baktığı Necati’ye tekrar kavuşmanın mutluluğunu yaşayan küçük Enes, “Depremden sonra en çok balığımı merak ediyordum. Gelince ilk önce balığıma koştum. Onu canlı görünce de çok sevindim. Yaşaması beni çok mutlu etti” dedi. İkinci depremin ardından Ağrı’ya gittiklerini ve evlerinden hiçbir şey alamadıklarını hatırlatan Anne Ayşe Tat ise, oğlunun, balığını almak için itfaiyeden yardım istemeleri gerektiğini söylemesine rağmen yukarı çıkamadıklarını kaydetti. Anne Tat, “İlk depremden sonra evimizden ayrıldık. Enes’in bir yıldır baktığı Necati adını verdiğimiz balığı da almadık. Oğlum ilk olarak Necati’yi neden almadık dedi. Tekrar girip alacağımızı söyledim ama ikinci depremi yaşadık. Bu nedenle eve giremedik. Oğlum, ‘Necati yaşıyordu, itfaiyeyi çağır’ diye ağladı. Ama Necati’yi alamadık. Depremden sonra da Ağrı’ya gittik. Bu süre zarfında Necati’ye bakacak kimse yoktu. Ailem de başka şehre gitmişti. Oğlum, orada da ağlamaya devam etti. Yapacak bir şeyin olmadığını söyledim oğluma. 3 aydır da evimize hiç dönmemiştik. Eve geleli iki gün oluyor. Kapıdan ilk girdiğimizde Necati öldü diye düşünüyordum. Enes, gitti Necati’ye baktı ve ‘yaşıyor’ dedi. İnanamadım yaşadığına. Gözlerimle gördüğümde ise sevindik ve mutlu olduk. Rızkı veren de vadeyi veren de Allah” şeklinde konuştu. Japon balıklarının, yem yemediği zaman 4 gün yaşayabildiğini anlatan anne Ayşe Tat, “Bunlar çok nazik canlılar. Normalde 4 gün yaşayabildiklerini biliyorum. 3 aylık süre zarfında yem yememiş, bakımı yapılmamış. Suyu da yarıya inmiş. Geldiğimizde yüzgeci havadaymış. Allah’tan umut kesilmeyecek. Enes, şimdi Necati’nin başından ayrılmıyor. Gidersek de Necati’yi yanımızdan ayırmayacağız. Bu, bize Allah’ın bir hediyesi oldu” ifadelerini kullandı.

Deprem bölgesinde Karadeniz fıkralarını aratmayan olay Haber

Deprem bölgesinde Karadeniz fıkralarını aratmayan olay

 Gaziantep’in İslahiye ilçesinde 3 katlı apartmanda yaşayan Sadık Yıldız, fıkraları aratmayan bir olay yaşadı. AFAD kriz Masası'na adresteki yanlışlık nedeniyle başvuran Yıldız'ın dilekçesi yanlış anlaşıldı. İnceleme yapmak için binaya gelen ve evde kimseyi bulamayan ekipler, evin önündeki çadırları görünce daha önceden "az hasarlı" olarak kaydedilen binaya "ağır hasarlı" raporu verdi. Defalarca olumsuz cevap alan aile, evleri yıkılmadan yanlışın düzeltilmesini istiyor. Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremlerden etkilenen 11 ilden biri olan Gaziantep’te binlerce yapı için acil yıkım kararı verilirken, yaraları sarma çalışmaları devam ediyor. İlçede ağır hasarlı binaların yıkımları devam ederken, Şehit Osman Göğebakan Sokağı'ndaki 3 katlı Yıldız Apartmanı'nda oturan Sadık Yıldız'ın başına gelen olay, Karadeniz fıkralarını aratmadı. Deprem sonrasında 'az hasarlı' gözüken evin bulunduğu adresteki yanlışın düzeltilmesi için AFAD kriz merkezine müracaat etti. Burada derdini anlatmaya çalışan Sadık Yıldız, yanlış anlaşıldı. Evindeki hasara itiraz ettiği düşünülen Sadık Yıldız'a bir dilekçe örneği verilerek, imzalattırıldı. Dilekçenin işleme alınmasının ardından yapı denetim uzmanları eve gelerek inceleme yapmak istedi. Habersiz adrese gelen ekipler, evde kimseyi bulamadı. Evin önündeki çadırları da gören ekipler, dışarıdan yaptıkları incelemenin ardından eve "ağır hasarlı" raporu verdi. Bunun üzerine defalarca kez AFAD'a ve ilgili kurumlara başvuran Yıldız ailesi, girişimlerinden bir netice alamadı. Sistemde apartmanın bir müddet sonra ‘ağır hasarlı’ gözüktüğünü ileri süren bina sahibi Sadık Yıldız'ın oğlu Muhsin Yıldız, itiraz dilekçesi hazırlayıp, ilgili kurumlara durumu bildirdi. Hazırlanan dilekçelere rağmen bir sonuç elde edemeyen Yıldız ailesi, 2 sefer ise Sulh Hukuk Mahkmesine dilekçe verdi. Her seferinde mahkemeden de ret cevabı alan aile, bir an önce hatanın düzeltilmesini istiyor. “Doğru düzgün bakmadan ağır hasar verip gidiyorlar” Son olarak idari mahkemesine başvuran bina sakini Muhsin Yıldız, başlarından geçen olayı şöyle anlattı: “Binamız ilk tespitlerde az hasarlı olarak görünüyordu. Daha sonra Babam Sadık Yıldız adres düzeltmek için kaymakamlığa dilekçe verdi. Bu dilekçe hasar itirazı olarak kabul ediliyor. Buraya gelip bakıyorlar, ama evimize doğru düzgün bakmadan ağır hasarlı raporu verip gidiyorlar. Bu sırada biz evde değildik. Annemler rahatsız olduğu için Gaziantep’telerdi, bende hayvancılıkla uğraştığım için köydeydim. Evde bulunmadığımız sırada gelmişler. Habersiz gelinmiş. Çok önemsememişler. Burada 'az hasarlı, ağır hasar ya da orta hasar istiyorlar galiba' gibi konuşmuşlar. Sonra da gitmişler. Hatanın düzeltilmesi için defalarca kez AFAD, kaymakamlık, Çevre Şehircilik il Müdürlüğüne gittik muhatap bulamadık. İtiraz dilekçelerimizi verdik. 2 defa Sulh Hukuk Mahkemesine dilekçelerimizi verdik ama Perşembe günü müracaat ettik Cuma günü ret cevabı aldık, Pazartesi günü müracaat ettik Salı günü ret cevabı aldık. Direk dosyayı kabul etmediler. Şimdi ise İdari Mahkemesine başvurduk." "Sadece duvarlarda çatlaklar var" Muhsin Yıldız, “Yani bir hata yapıldı ve biz evimize rahat rahat girip çıkabiliyoruz evimize güveniyoruz çünkü biz yaptırdık. Ağır hasarlı eve girmek yasak evimizin önüne çadır kurduk oda bir yere kadar. Benim annem babam gazi yakınıdır. Benim biladerim terör gazisidir. Madem ağır hasarlı haklar da verilmedi. AFAD’tan beni aradılar Çerçili Köyüne konteyner bırakacaktılar ama mahkemelik olduğumuz için bırakmadılar. Bize de konteyneri verirsek, 'eviniz yıkılacak' dendi. Bizler de 'evimizi yıkacaksanız, bize konteyner vermeyin' dedik. Bizim evimiz kurtulacak inşallah. Bunun için İdare Mahkemesi'ne müracaat ettik. Evimizde sadece duvarlarımızda ufak tefek çatlaklıklarımız var. Gaziantep Üniversitesinden gayri resmi bir şekilde uzman hoca getirdik ve evimizi kontrol ettirdik. Evin durumunun iyi olduğunu ve oturulabilecek durumda olduğunu söyledi. Yani ufak tefek çatlaklıkların olduğunu onların da yeniden onarılıp, evde oturulabileceğini söyledi. Ama gelip bakan arkadaş nasıl ne şekilde ve ne niyetle yaptı bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. Yıkım kararı muamması Yıldız ailesi, Çevre Şehircilik Müdürlüğünün yazmış olduğu yazıya istinaden İslahiye Kaymakamlığı tarafından binanın yıkımı nedeniyle tebligat gelmesine rağmen kendilerine, hem kaymakamlık hem belediye hem de Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüün öyle bir karar olmadığının söylendiğini ileri sürdü. Yıkım konusunda muamma olduğunu anlatan Muhsin Yıldız, "Nisan ayının 7’sinde, Çevre Şehircilik Müdürlüğünün yazmış olduğu yazıya istinaden kaymakamlık bizlere evimiz hakkında yıkım kararı alındığına dair tebliğde bulundu. Kaymakamlığa gidip yıkım kararını sordum. Kaymakamlıkta bizde öyle bir karar yok dediler. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve Belediye’ye soruyorum bizlerde öyle bir karar yok’ dediler. İlan tutanakları var. Yani yıkım kararı alınmadan mı evler yıkılıyor. Benim bunu İdari Mahkemesi'ne sunmam lazım, bu belgeleri alamadık. 'Depremzedeyiz', dediğimiz zaman onlar da bize 'biz de depremzedeyiz' deyip işin içinden çıkıyorlar. Herkes işini yapıyor yani sen depremzede olabilirsin ama yaptığın çalışma karşılığında maaşını alıyorsun ama benim öyle bir imkanım yok. Biz kaybedersek evimizden oluruz. Allah razı olsun devletimizden ev veriyor, yardım ediyor. Biz böyle bir şey istemiyoruz. 'Bu para, ev, devletimizde kalsın, ihtiyaç sahiplerine gitsin istiyoruz. Benim evim sağlam, ayakta dururken, neden yıkılsın. İnşallah ilgilenirler, inşallah evimizi kurtarırız. Adalete de sığınıyorum. Allah’ın adaleti şaşmaz” ifadelerine yer verdi. İnsülin ilacını termosta muhafaza ediyor Evlerinin sağlam olduğunu belirten anne Fatma Yıldız da sorunun acilen çözüme kavuşturulmasını istedi. Diyabet hastası olduğunu belirten ve insülin ilacını çadırdaki termosta muhafaza etmeye çalıştığını anlatan anne Fatma Yıldız, “Evimizden benim hiç korkum yok. Ama kurallarda uymak için çadırda kalıyoruz. Evimizin sağlamlığından ufacık da olsa bir şüphem yok. Ben çocuklarıma kıyamam, ufak bir şüphem olsa, 'yıkılsın evim' derim. Ama evimizde bir şey yok. Biz 1993 yılından beri oturuyoruz. Şeker hastasıyım günlük 4 defa insülin ilacını kullanıyorum. Çadırdaki termosta muhafaza ediyorum. Bizim halimizi hatırımızı soran olmadı. Yetkililerden rica ediyorum tekrardan evimize gelip baksınlar kararını versinler. Oğlum üsteğmendi canı pahasına Şırnak’ta gazi oldu” diye konuştu.

Deprem bölgesinde 141,5 bin kişi işsizlik ödeneğinden faydalanıyor Haber

Deprem bölgesinde 141,5 bin kişi işsizlik ödeneğinden faydalanıyor

Şubat ayı itibarıyla işsizlik ödeneğinden faydalananların sayısı 53 bin 265 artarak 141 bin 514 oldu. Kısa çalışma ödeneğinden faydalanan sayısı 81 bin 707’ye ulaştı. Ödeme miktarı ise 1,3 milyon TL’den 231 milyon 289 bin TL’ye yükseldi. Deprem sonrasında sağlanan istihdam destekleriyle işsizlik ödeneğine başvuranların sayısı 134 bin 686 artarken kısa çalışma ödeneği alanların sayısı 81 bin 707 oldu. Deprem nedeniyle OHAL bölgesi ilan edilen illerde işten çıkarma yasağı getirilmiş ve kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteğinden yararlanabilme imkânları tanınmıştı. Bu çerçevede İŞKUR verilerine göre, Şubat 2023 itibarıyla işsizlik ödeneğine başvuranların sayısı aylık olarak 134 bin 686 kişi artarak 319 bin 703, faydalananların sayısı ise 53 bin 265 artarak 141 bin 514 oldu. Diğer taraftan, kısa çalışma ödeneğinden faydalanan sayısı bir önceki ay bin 261 iken, deprem sonrasında 81 bin 707’ye ulaştı. Ödeme miktarı ise 1,3 milyon TL’den 231 milyon 289 bin TL’ye yükseldi. TEPAV İstihdam İzleme Bülteni’nin Şubat 2023 sayısında aktarılanlara göre, kayıtlı istihdam verileri, Şubat 2023’te deprem öncesine kıyasla 580 bin üzerinde istihdam kaybına işaret ederken Kahramanmaraş, Malatya, Hatay ve Adıyaman’da çalışan sayısındaki düşüşler yüksek seviyelerini korudu. Ocak ayında deprem bölgesine ait istihdam bildirimlerinde yaşanan keskin düşüşler toplam kayıtlı istihdamda aylık olarak yüzde 3,4 gerilemeye neden olurken Şubat ayında ise yüzde 1 artış kaydedildi. Söz konusu iki aylık değişim toplam istihdamda 2022 yılı sonuna göre 580 bin 394 gerilemeye işaret etti. Diğer taraftan, Şubat 2023 itibarıyla yıllık veriler Kahramanmaraş, Malatya ve Hatay’da yüzde 30 ve üzeri, Adıyaman’da da yüzde 20 dolayında istihdam kayıplarının bulunduğunu; Osmaniye, Gaziantep ve Elazığ’da daha sınırlı da olsa istihdamda daralmaların yaşandığını gösteriyor. Birçok sektörde istihdam artışları deprem öncesi döneme göre geriledi Şubat ayında imalat ve toptan-perakende ticaret sektöründe gözlenen yıllık istihdam artışlarının deprem öncesi seviyelerin altında olduğu görüldü. Hizmet sektörlerinden finans ve sigorta faaliyetlerinde geçen ay gözlenen keskin istihdam kaybı büyük ölçüde telafi edildi. Yıllık istihdam değişimlerine bakıldığında, imalat ve toptan-perakende ticaret sektörlerinde artışların deprem öncesine kıyasla önemli oranda gerilediği; imalatta yüzde 2,5’e, toptan ve perakende ticaret sektöründe ise yüzde 3,7’e düştüğü gözlemlendi. Bunun yanı sıra, inşaat sektöründe geçtiğimiz aylarda yaşanan hızlı artış eğilimi yüzde 12,8 ile korundu. Depremde en fazla etkilenen sektörlerden biri olarak yıllık istihdamı Ocak ayında yüzde 5,1 oranında daralan finans ve sigorta faaliyetlerinde, Şubat ayında yüzde 6,5 oranında artış kaydedildi. Diğer hizmet sektörlerinden eğitimde yüzde 2,7, ulaştırma ve depolamada yüzde 4,5 düzeyinde istihdam artışları yaşanırken her ikisi de deprem öncesi düzeylerinin altında kaldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.