SON DAKİKA
Hava Durumu

#DEVLET BAHÇELİ

İLKHABER-Gazetesi - DEVLET BAHÇELİ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, DEVLET BAHÇELİ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Devlet Bahçeli: CHP, Türkiye’yi karıştırmak istiyor Haber

Devlet Bahçeli: CHP, Türkiye’yi karıştırmak istiyor

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, terörle mücadele, ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik eleştiriler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmaya dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “PKK DERHAL SİLAHLARINI TESLİM ETMELİ” Terörsüz Türkiye hedefi üzerinde duran Bahçeli, terör örgütü PKK’nın derhal silahlarını teslim etmesi ve örgütsel fesih işlemlerini tamamlaması gerektiğini belirtti. Bahçeli, "Önşart ileri sürülmeksizin, 27 Şubat İmralı çağrısına bağlılık esastır. Bölücü terör örgütünün önderi olarak gördüğü şahsa itibar ve itaati bırakmalıdır." ifadelerini kullandı. CHP’YE SERT SÖZLER: “FİTNECİLİK YAPILIYOR” Açıklamasında CHP’ye yönelik sert eleştirilerde bulunan Bahçeli, partiyi "provokasyon partisi" olarak tanımladı. Bahçeli, "CHP, kanayan yaradır, kaynayan kazandır, kaybolan zamandır." diyerek mevcut CHP yönetimini hedef aldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Mersin’de yaptığı konuşmaya da değinen Bahçeli, "Özgür Özel fitneye bedenlik ve sözcülük yapmaktadır. CHP'nin terörsüz Türkiye hedefinden rahatsızlık duyduğu açıktır." ifadelerine yer verdi. İBB SORUŞTURMASINA DESTEK: “TUZ KOKMUŞ, BELEDİYE KOKUŞMUŞTUR” İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen, örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet ve nitelikli dolandırıcılık soruşturmasına da değinen Bahçeli, son dönemde 50’ye yakın şüphelinin gözaltına alındığını hatırlatarak, "Görünen odur ki tuz kokmuş, belediye yönetimi kokuşmuştur." dedi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da dolaylı eleştirilerde bulunan Bahçeli, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine atıf yaparak, "Lüks otellerde kaçak toplantılar düzenleyenler ortadadır. Ak koyun kara koyun tefrik edilmiştir." değerlendirmesinde bulundu. GÜVENLİK ÖNLEMLERİ VE İDDİALAR: “FREKANS KESİCİ KULLANILMIŞ” Bahçeli, iddialarını güvenlik önlemleriyle ilgili detaylarla da destekledi. Toplantılar sırasında frekans kesicilerin kullanıldığını, kameraların bantlandığını ve toplantı bitiminde valizlerle ayrılan kuşkulu kişilerin bilindiğini öne sürdü.

Devlet Bahçeli: CHP’ye kayyum hem doğru değil hem de mümkün değildir Haber

Devlet Bahçeli: CHP’ye kayyum hem doğru değil hem de mümkün değildir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya platformu X üzerinden dikkat çeken açıklamalarda bulundu. CHP’ye kayyum atanacağı yönündeki söylentileri sert bir dille eleştiren Bahçeli, öğrencilerin sokağa çekilmesini ise “geleceğimizi öğütmek” olarak tanımladı. CHP’ye kayyum atanacağına ilişkin söylentilerin “içimize kadar yuvalanmış şeytanlar tarafından” yayıldığını ifade eden Bahçeli, bu iddiaların toplumda kargaşa çıkarmayı hedeflediğini belirtti. Bahçeli, “CHP’ye kayyum atanacak tantanası koparanlar içimize kadar yuvalanmış şeytanlardır. Kayyum hem doğru değil hem de mümkün değildir” dedi. Bahçeli'nin açıklaması şu şekilde: "Akıl, insana bir tarafta asıl amacının ne olduğunu diğer tarafta da o amaca nasıl ulaşılacağını öğretip gösterir. Mühim öncelik müessir bir akla sahip olmak ve onu fonksiyonel olarak kullanabilmektedir. Aklı karışık olanların fikir, fiil ve eylemleri tutarsızdır. Bu tutarsızlığın ardı ve akıbeti ahlak ve etik ihlallerine, mana ve muhteva ilkesizliklerine, bundan da ötesi karanlık ve kuralsız siyasal ilkelliklere ortam açacaktır. Türkiye’mizin ortak akıl ve ortak yaşama azmi uzun süredir tehdit altındadır. Toplumsal düzen ve siyasi istikrar ile rejim ve yeni hükümet sistemi yalan, iftira ve ihanet karışımından mülhem tahrip ve tahrik akınına maruzdur. Tarihimizin muzaffer ve muhteşem dönemlerinde Allah’ın bir lütfu olarak tebarüz eden devlet ile milletin aynı hedefe kilitlenme gerçeği yeni yüzyılda müstahkem şekilde tesirini gösterince dış bağlantılı bozguncu mihraklar, ihanete teşne bunalım mimarları telaşa kapılmışlardır. Sosyal barışımızı, siyasi huzurumuzu, iç asayiş ve güvenlik yapımızı dinamitlemek isteyen fırsat düşkünü fitne/fesat markası çevrelerin ziyadesiyle hareket ve heves içinde oldukları gözlemlenmektedir. “VELİLER EVLATLARINA SAHİP ÇIKMALI” CHP Genel Başkanı’yla birlikte yanında ve yöresinde hizalanan edep ve erdem muhalifi menfaatperest yoldaşları demokrasinin imkan ve iradesini hiçe saymaktadır. Sokak kuytularında ikbal arayışına girişmişlerdir. Ayaklanma ve isyan çağrıları subliminal mesajlara iliştirilmiştir. Üniversite gençliğinin kışkırtılmasından sonra küçük gruplardan müteşekkil lise öğrencilerinin ajite edilip okul önlerinde protesto nöbetine sokulması, milli eğitim sistemi içinde rutin ve mutat bir uygulamanın manipülasyonundan medet umulması suçtur, sorumsuzluktur; dahası insaf, izan ve vicdan yokluğudur. Milli Eğitim Bakanımız yalnız değildir, CHP Genel Başkanı’nın iğrenç sözleri bumerang gibi kendisine dönmüş ve şahsıyla örtüşmüştür. Öğrencilerimizin velileri evlatlarına sahip çıkmalıdır. Okuyan-okumayan her çocuğumuz çok değerlidir. Onların geleceği Türk milletinin geleceğidir. 12-24 yaş kuşağındaki evlatlarımızın istismar ve israfına göz yummak aynı zamanda istiklalimizi ve istikbalimizi riske atmaktır. Anneler-babalar CHP’nin kara kampanyasına itibar etmeyerek çocuklarının heba ve heder olmalarına engel olmalı, set çekmeli, duvar örmelidir. CHP’nin sokak provaları, yasa dışı sol ve marjinal grupların alçak provokasyonları çocuklarımızı değirmen taşı gibi öğütme, geleceklerini mahvetme esasına dayalıdır. Güya demokratik hak arama iddiasıyla yapılan haksız ve hukuksuz protesto gösterilerinin varacağı yer kaybolmuş ve pişmanlıklara hapsolmuş bir hayattır. Hiçbir evladımızdan vazgeçemeyiz. Onların her biri göz nuru, gönül surumuzdur. Öğrencinin yeri okuldur, sınıftır, kütüphanedir, aile sıcaklığıdır, laboratuvardır, çağın gereği olan kavram, kuram ve bilgilerle donanmaktır. "CHP’YE KAYYUM ATANMASI NE DOĞRUDUR NE DE MÜMKÜNDÜR" Üstelik sosyal medyada halkımızı yanıltıcı ve kuşkuları yoğunlaştırıcı iddiaları ahlaksızca paylaşanlar, ileri geri spekülasyon yapanlar, CHP’ye kayyum atanacak tantanası koparanlar içimize kadar yuvalanmış şeytanlardır. Bir kaşık suda fırtına çıkaranların niyeti halis ve hakkaniyetli değildir. CHP’ye kayyum hem doğru değil hem de mümkün değildir. Zira CHP zaten fiili vesayet ve kayyum yönetimiyle kendi kendini yiyip bitiren canlı bir organizmaya dönüşmüştür. Mağduriyet pozlarına aldanacak hiç kimse yoktur. Herkes ne konuştuğunu, ne söylediğini bilmek ve bunun ahlaki idrakine ermek mecburiyetindedir. Türk ve Türkiye Yüzyılını lekelemeye, milli birlik ve kardeşlik duygularımızı linç etmeye kalkanlar elbette hukuken ve siyaseten sorumluluktan kurtulamayacaktır. Türkiye’mizin imaj ve prestijiyle maksadı muğlak ve muallak taktikler kapsamında oynayanlar eninde sonunda çuvallayacaktır. Türk milleti yegâne güvencimizdir. Türkiye Cumhuriyet’i kıyamete kadar var olacaktır. Tam tersi istikamette çırpınan ve uğraşan kim veya kimler varsa onların alayıyla hem bu dünyada hem de Ruzi Mahşer’de hesaplaşmamız kaçınılmazdır. 'SIRRI SÜREYYA ÖNDER’E ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM' Ayrıca TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e acil şifalar diliyorum. Sırrı Bey, Allah’ın yardımı, doktorlarımızın desteği ve kendi direnciyle inşallah bu zor günleri atlatacaktır. Terörsüz Türkiye hedefinde inanıyorum ki daha yapacağımız pek çok şey vardır. Sırrı Bey’in sağlık durumundan dolayı TBMM Genel Kurulu çalışmalarına ara verilmesi Danışma Kurulu’nda kararlaştırılmış ve sadece parti grup başkanvekillerinin geçmiş olsun mesajlarından sonra birleşim kapatılmıştır. “CHP KENDİNİ BİTİREN BİR ORGANİZMAYA DÖNÜŞMÜŞTÜR” Ancak böylesi hassas bir günde bile CHP korsanvari bir oldubittiyle kriz çıkarmıştır. Birleşimi yöneten CHP’li Meclis Başkanvekili yasa, anayasa ve içtüzüğe aykırı şekilde Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararı CHP’li Katip Üye’ye okutmuştur. Siyasi terbiye ve teamül karşıtı bu davranış en hafif tabirle sinsilik, kötü niyetlilik, densizlik, işgüzarlık ve kabalıktır. CHP işte budur. CHP’li Meclis Başkanvekili ve CHP’li Katip Üye derhal istifa etmelidir. Oturdukları makamın ağırlığını taşıyamayacak kadar yetersiz, kifayetsiz ve maalesef muhterislerdir. Milletvekilliği düşürülen bir şahsı arkalama çabası boşuna bir gayrettir. Yetki aşımından kaynaklı işlem yok hükmündedir. CHP, millet iradesine hakaret etmiş, TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmüş, görevi kötüye kullanmış, gizli gündemle arkadan dolanmış, tedavi altında bulunan Sırrı Bey’e de büyük bir haksızlık yapmıştır. CHP ve yönetimi bitmiş bir hikayenin siyaset ayağıdır. Bu zihniyetten hayır gelmesi pirenin deveyle güreş tutmaya cüret etmesi kadar absürt ve deli saçması bir beklentidir."

MHP'li Zuhal Karakoç Dora'nın kızından Devlet Bahçeli'ye 'Roblox açılsın' talebi: 'Bu konuyu gündemimize alalım' Haber

MHP'li Zuhal Karakoç Dora'nın kızından Devlet Bahçeli'ye 'Roblox açılsın' talebi: 'Bu konuyu gündemimize alalım'

ki ay önce kalp kapakçığı ameliyatı geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sağlık durumunun iyiye gitmesinin ardından ilk kez kamuoyuna 4 Nisan'da Alparslan Türkeş'in kabrini ziyareti sırasında çıkmıştı. Bahçeli, bu kez MHP Kahramanmaraş Milletvekili Doç. Dr. Zuhal Karakoç Dora ve TBMM Kupası Tenis Turnuvası birincisi olan kızı Ahen'i parti genel merkezinde ağırladı. "YAPARSA LİDERİMİZ YAPAR" DİYEREK ROBLOX'U ANLATTI Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan MHP'li vekil Dora, kızı Ahen'in Bahçeli'ye ilettiği önemli bir konuyu paylaştı. Dora, "Kızım Ahen Dora, Devlet Dedesi'nin elini öpmeye gittiğinde hepinizin mustarip olduğu bir sorunu 'Yaparsa Liderimiz yapar' diyerek, Devlet Dedesi'ne arz etti" dedi. ROBLOX'A YAŞ SINIRI VE ERİŞİM ENGELİ ÖNERİSİ Ahen Dora'nın, Roblox oyun ve oyun geliştirme platformunun çocuklar için sosyalleşme, yabancı dil geliştirme, strateji üretme ve zeka gelişimine olumlu etkiler sağlayan yönlerini anlatarak, tamamen kapatmak yerine yaş sınırı ve zararlı içeriklere erişim engeli getirilerek yeniden açılabileceğini ifade ettiği belirtildi. BAHÇELİ'DEN "GÜNDEMİMİZE ALALIM" TALİMATI MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ahen'i dikkatle dinlediği ve "Bu konuyu gündemimize alalım o halde" şeklinde yanıt verdiği aktarıldı. MHP'li vekil Dora, bu gelişmeyi "Gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için ve nesillerimizle birlikte çalışmaya devam ediyoruz" sözleriyle değerlendirdi. ROBLOX NEDEN KAPATILMIŞTI? Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 7 Ağustos'ta oyun platformu Roblox'un Türkiye'de erişime kapatıldığını duyurmuştu. Karar, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma sonucunda Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından alınmıştı. Mahkeme, platformda çocukların istismarına neden olabilecek içerikler bulunduğu gerekçesiyle erişim engeli kararı vermişti. Karar, BTK tarafından uygulamaya konulmuştu.

MHP Lideri Bahçeli'den İmamoğlu çağrısı: 'İvedilikle karara bağlansın' Haber

MHP Lideri Bahçeli'den İmamoğlu çağrısı: 'İvedilikle karara bağlansın'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yazılı açıklamasında siyasetin dost-düşman ayrımına göre yapılmasının milli ve manevi değerlere zarar vereceğini, anayasa ve yasaların ihlal edilmesinin hukuk ve demokraside büyük sorunlara yol açacağını ifade etti. Bahçeli, "Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’mizi bu neviden bir karanlığa sürüklemek maksadıyla patent hakkına sahip olduğu kriz, kaos ve kargaşa siyasetine azgınlaşmış ihtirasların refakatiyle hız vermiştir." dedi. Dünyadaki gelişmelere dikkat çeken Bahçeli, CHP yönetiminin bu dönemde "eline hançer alıp saplayacak yer arayışına geçmesinin" ilkesizlik ve izansızlık olduğunu savundu. "CHP GENEL BAŞKANI KONTROLÜ KAYBETTİ" Bahçeli, CHP'nin önde gelen isimlerinin "içi boş hamaset ve çıtası yükselen hakaret üslubu"nun ağır bir yük haline geldiğini ve "hıyanet sınırına kadar dayandığını" öne sürdü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "otokontrolünü kaybettiği, siyasi onurunu hiçe saydığı, cüretkarlığını cehalet ve küstahlığından devşirdiği"ni iddia etti. Hiçbir siyaset insanının başvurmayacağı söz, fiil ve eylemlere başvurmanın ayıplı bir siyasetin göstergesi olduğunu belirten Bahçeli, "CHP’nin genel merkez binasının gayri resmi, gıyabi ve kaçak gecekondu şeklinde Silivri’ye taşındığını söylemek abartılı, arızi ve afaki bir değerlendirme sayılmamalıdır." ifadelerini kullandı. "BİNDİRİLMİŞ KALABALIKLAR" Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik eleştirilere de değinen Bahçeli, CHP Genel Başkanı ve yandaşlarının "tek adam rejimi propagandası" yapmasının trajikomik bir durum olduğunu söyledi. Özel'in "bindirilmiş ve sipariş edilmiş zoraki kalabalıklardan mülhem meydanlarda" yargısal süreçleri hedef almasının "basit ve bayağı bir siyaset cambazlığı" olduğunu savundu. Bahçeli, CHP'nin nihai amacının "sokak ve boykot çağrılarının üzerine bina edilmek istenen iç isyan, siyasi ve toplumsal anarşi" olduğunu ileri sürerek, "Fakat ne CHP ne bu partiyi kumanda eden dış işgal cephesi asla ve kat’a kirli emellerine muvaffak olamayacaklardır." şeklinde konuştu. "MAHKEMENİN İVEDİLİKLE KARARA BAĞLANMASI GEREKMEKTEDİR" İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili yargılanan Ekrem İmamoğlu'nun mahkeme süreçlerinin ivedilikle sonuçlandırılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı, şayet zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzca beratı, değilse tecziyesi maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir." dedi. Bahçeli, kamuoyunun sürekli olarak bu konuyla ilgili "abuk sabuk görüş, düşünce ve paylaşımları" dinlemek zorunda olmadığını belirtti. "100 MİLYON İMZA TOPLASA NE OLACAK" CHP'nin imza kampanyalarına da değinen Bahçeli, imza toplayarak bir zanlının cezaevinden çıkmasının veya bir ülkenin erken seçime gitmesinin mümkün olmadığını söyledi. Özgür Özel'in 100 milyon imza toplasa bile bunun bir sonuç getirmeyeceğini ifade etti. Bahçeli, "İmza kampanyası filmiyle isyan ve işgal çatısı örülmek isteniyorsa, bunun bedelini muhatapları hukuken ve siyaseten çetin derecede ödemeye hazır olmalıdır." uyarısında bulundu. "CHP'NİN YETERSİZLİĞİ ORTADADIR" CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecindeki eğilim yoklamasını da eleştiren Bahçeli, bu partinin demokrasi anlayışının yetersiz olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aldığı oy sayısının CHP'nin sözde demokrasi devriminde oy kullananların 18,2 katı olduğunu hatırlattı. Özgür Özel'in açıkladığı oy sayılarına da değinen Bahçeli, CHP'nin "açık oy gizli tasnif" yöntemleriyle yanıltıcı sayımlar yaptığını ve bunun partinin aczini gösterdiğini ifade etti. "ŞIMARIK SİYASET ÇUVALLAYACAKTIR" Bahçeli, Özgür Özel'in yabancı ülkelere Türkiye'yi şikayet etmesinin "mandacı siyasetin gözlerini araladığına işaret" olduğunu ve bunun demokratik bir bedeli olacağını söyledi. CHP'nin "bozguncu siyaseti"nin husumet ve huşunetin sonucu olduğunu belirten Bahçeli, "Özgür Özel’in şımarık ve şuursuz siyaseti çuvallayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti yabancıların eteğine tutunan müflis, müfsit ve ikiyüzlü siyaset tellallarından müteşekkil CHP zihniyetine teslim edilmeyecektir." ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.

MHP Lideri Bahçeli: Terörsüz Türkiye hedefinde Cumhurbaşkanımızın tavrı kıymetlidir Haber

MHP Lideri Bahçeli: Terörsüz Türkiye hedefinde Cumhurbaşkanımızın tavrı kıymetlidir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımızın dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşme hem içerik hem ilerleyiş hem de simgesel ifade bakımından takdire şayandır. Meselenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti devletidir" dedi. MHP Lideri Bahçeli, "Terörsüz Türkiye" hedefi kapsamında yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, "Dünya çapında artan ve aşırılaşan gerilim ve cepheleşme ortamı insanlık vicdanını her zaviyeden zedelediği gibi küresel nitelikli barış ve huzur ümitlerini de maatteessüf zayıflatmaktadır. Bu karışık ve karanlık muhtevada krizlerin biri biterken diğeri başlamaktadır. Devamlı surette tahrik ve tahkim edilen ekonomik, diplomatik ve ticari cepheleşmeler askeri, siyasi ve stratejik boğuşmaları bir yanda canlı tutup diğer yanda yaygınlaştırırken gelecekle ilgili iyimser ve iyi niyetli bekleyişleri de sekteye uğratmaktadır" ifadelerini kullandı. "Belirsizliğin sis bulutu hakim ve havi bir durumdadır" Dünyada belirsizliğin sis bulutu hakim ve havi bir durumda olduğunu ifade eden Bahçeli, "Ortak akıl, olgun anlayış, olgusal bilinç ve sağduyu mefluç haldedir. Gümrük tarifelerinin silah gibi kullanılmasına eşzamanlı olacak şekilde yayılmacı heveslerin kabaran iştahı, yeni haritaların çizimine duyulan kaba ve kaotik iddia gün geçtikçe sertleşmektedir. İnsanlık ve uluslararası toplum kalıcı huzura susamakla beraber, her bakımdan adil, eşit haklarla ihata edilmiş adaletli bir yaşama tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hasrettir" açıklamasında bulundu. "Böyle bir cinnet, böylesi bir zincirleme cinayet ve vahşet hiçbir dönemde, hiçbir devirde vuku bulmamıştır" Gazze’nin, İsrail tarafından vandalizmin boyunduruğu altında olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Gazze tepeden tırnağa felaketin kapsamında ve buna neden olan yeni vandalizmin boyunduruğu altındadır. Hain ve haydut devlet İsrail 2 Mart 2025 tarihinden itibaren Gazze’ye insanlık dışı bir tecrit uygulamış, tüm yardım kanallarını tıkamış, dehşet verici bir ablukayla sayıları 2 milyonu aşkın Filistinli kardeşimizi açlığa ve sefalete mahkum etmiştir. Böyle bir cinnet, böylesi bir zincirleme cinayet ve vahşet hiçbir dönemde, hiçbir devirde vuku bulmamıştır" dedi. "Katliama uğrayan sadece Gazzeli mazlumlar değil, insanlığın topyekun miras, emanet ve değerler hazinesidir" İsrail’e karşı bir eylem ve yaptırım programı teşkil edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Ahlaki, insani ve hukuki caydırıcılığı kalmamış cılız kınama mesajlarına bel bağlamanın, bundan bir yarar ummanın, bununla mündemiç bir sonuç beklemenin artık hiçbir önem ve önceliğinden bahsedilemeyecektir. İsrail’in anladığı ve anlayacağı dil bellidir. Bu dilin terennüm ve tedavülünü derhal sağlayacak malum irade, eğer bağlayıcılık, haysiyet, itibar ve şeref seviyesini kaybetmemişse Birleşmiş Milletler Teşkilatı’dır. Seri ve sistematik katliama uğrayan sadece Gazzeli mazlumlar değil, insanlığın topyekun miras, emanet ve değerler hazinesidir. İsrail’e karşı bir eylem ve yaptırım programı teşkil edilmeli, askeri, siyasi ve ekonomik müdahalelerle bu program eşgüdüm içinde hayata geçirilmelidir. Beklemeye tahammül kalmamıştır" ifadelerini kullandı. "Netenyahu hükümeti ateşle oynadığını ağır bedeller ödemeden idrak etmek zorundadır" Netenyahu hükümetinin ateşle oynadığını aktaran Bahçeli, "İsrail Başbakanı’yla birlikte soykırım suçuna karışan canilerin Lahey Adalet Divanı’nda vereceği hesap gecikmemeli, daha fazla sürüncemede bırakılmamalıdır. Bunun yanında terör devleti İsrail’in, Suriye topraklarında ayağımızın altında dolaşması, zaman zaman nokta hedeflere saldırılar düzenlemesi, provokasyon ortamını diri tutması ve tehdit mesajlarını sıralaması kaçınılmaz akıbetin ağlarını günbegün örmektedir. Suriye özelinde, Türkiye ile İsrail arasında kurulması düşünülen çatışmasızlık alanlarının belirlenmesine dair teknik görüşmelere ihtiyaç duyulup bunun ilki gerçekleşmiş olsa da, Netenyahu hükümeti ateşle oynadığını ağır bedeller ödemeden idrak etmek zorundadır" dedi. "Yunanistan’ın da çizmeyi aşmaması lazımdır" "Türkiye’nin ve komşu ülkelerin bağımsızlığı, egemenlik hakları, siyasi ve toprak bütünlüğü asla tartışma kabul etmeyecek hassas, kritik ve yakıcı konulardır" diyen Bahçeli, "Bu kapsamda Yunanistan’ın da çizmeyi aşmaması lazımdır. Atina yönetiminin Lozan Antlaşması’na taammüden muhalefet ederek işgal ettiği adalarda egemenlik haklarımıza meydan okuyup ülkemizin sabrını zorlaması, Güney Kıbrıs’ta Türk ve Türkiye düşmanlığından beslenen paramiliter örgütlerin faaliyete geçmesi dikkat ve uyanık bir şuurla takip ettiğimiz muhasım gelişmelerdir. Türk milleti bölgesel ve küresel husumet senaryolarına teslim olacak, boyun eğecek, alttan alacak, tamam diyecek aciz ve atalette değildir" ifadelerini kullandı. "27 Şubat İmralı çağrısı karşılık bulmalıdır" 27 Şubat İmralı çağrısının karşılık bulması gerektiğini belirten Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti bütün değer ve emanetleriyle müdafaa edilecektir. Cumhur İttifakı bu azim, amaç ve kararlılıktadır. Çevremizde cesamet düzeyi yoğun menfi hareketlilik ve tehdit dalgası karşısında Türk ve Türkiye Yüzyılına terörün kökünü kazıyarak mühür vurmak müşterek sorumluluğumuzdur. Terörsüz Türkiye gayesi tavsamadan ve daha fazla uzamadan gerçekleşmeli, on yıllara sari bu melanet ortadan kalkmalıdır. 27 Şubat İmralı çağrısı karşılık bulmalıdır" ifadelerini kullandı. "Meselenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti devletidir" Bahçeli, "Cumhur İttifakı olarak samimi, sabırlı, duyarlı, dürüst, yapıcı mahiyetli siyasi ve milli duruşumuzun son etabı ülkemizin terör kamburundan tamamen kurtulmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşme hem içerik hem ilerleyiş hem de simgesel ifade bakımından takdire şayandır. Meselenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti devletidir. DEM Parti’nin tutarlı açıklamalarına ve gerçekçi adımlarına Sayın Cumhurbaşkanımızın müstesna, muteber ve mütekâmil şekilde muamelede bulunması terörsüz Türkiye umutlarını çok daha güçlendirmiştir" açıklamasında bulundu. "Şu günler oldukça kırılgan ve naziktir" PKK terör örgütünün kongresini toplayarak Siyonist ve emperyalist komploların devreye girmesine fırsat vermemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Elbette PKK terör örgütünün kongresini toplayarak Siyonist ve emperyalist komploların devreye girmesine fırsat vermeden silah bırakması ve örgütsel feshi sonuçlandırması kısa süre içinde temin edilmelidir. Üçüncü tarafların suyu bulandırmasına, akılları çelmesine, nifak kazanını ateşlemelerine azami düzey ve ölçüde hazırlıklı olmanın yanında tedbir ve temkini elde bırakmamak esasen ve usulen zorunluluktur. Şu günler oldukça kırılgan ve naziktir. Karşılıklı güven, empati ve hoşgörü çemberinde terörsüz Türkiye vuslatının şafağı sökmelidir" dedi. "Türkiye’nin iç barış ve huzur ortamı sağlam esaslara bağlanmalı" CHP’nin içine düştüğü yolsuzluk batağında çırpındığını belirten Bahçeli, "Türkiye’nin iç barış ve huzur ortamı sağlam esaslara bağlanmalı, aziz milletimizin her evladı kardeşlik ve kucaklaşma faziletiyle vatanına, bayrağına, mukaddesatına, dokunulmaz hayat ve varlık haklarına sahip çıkmalıdır. CHP, içine düştüğü yolsuzluk batağında çırpına çırpına dibe inerken, hukukun karşısında mücrim siyasetçiler hesaba çekilirken, bu zihniyetin Türkiye’ye muhalefet çıtasını yükseltmesinin elbette demokratik bir karşılığı olacaktır. Tek adam rejimi söylemini maksatlı ve marazi şekilde diline dolayan CHP Genel Başkanı’yla siyasi ve ideolojik yandaşlarının, hakkında vahim iddialar bulunan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde soygun düzeni kurduğu tanık ve delillerle ifade edilen tek bir şahsı aklama ve arkalama girişimi derin bir çelişki, anti demokratik bir savrulmadır" açıklamasında bulundu. "Onların kabusları Türk ve Türkiye Yüzyılının müjdesidir" CHP Genel Başkanı ve yönetiminin terörsüz Türkiye hedefinden dolayı bunaldığını söyleyen Bahçeli, "İç cephemizin gücüne güç katmasını, milli birlik ve dayanışma ruhumuzun muktedir ve muvafık yapısını bir türlü kabullenemeyen, en küçük hazım belirtisi gösteremeyen CHP Genel Başkanı ve yönetiminin terörsüz Türkiye hedefinden dolayı bunaldığı, korkuya kapıldığı da açıkça anlaşılmaktadır. Onların korkuları Türkiye’nin baharıdır. Onların kabusları Türk ve Türkiye Yüzyılının müjdesidir. Terörsüz Türkiye aynı zamanda süper güç Türkiye’nin mukaddimesidir" dedi. "Siyasi bir konudan öte vatan görevi, çiğnenmesi mümkün olmayan milli bir yemin bahsidir" Terörsüz Türkiye konusunun, siyasi bir konudan öte vatan görevi olduğunun altını çizen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı egemenliğin kayıtsız şartsız milletimizde olduğuna tam inanç ve bağlılık göstererek küllerinden doğan Anka Kuşu’nun cihana kanat açmasına, kutlu ülkülerimize adım adım ulaşılmasına sonuna kadar hizmet edecek, destek olacaktır. Bu bizim için siyasi bir konudan öte vatan görevi, çiğnenmesi mümkün olmayan milli bir yemin bahsidir" açıklamasında bulundu.  

Bahçeli'den CHP Kurultayı sonrası sert açıklamalar: "Cunta demek CHP demektir" Haber

Bahçeli'den CHP Kurultayı sonrası sert açıklamalar: "Cunta demek CHP demektir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'nin dün gerçekleştirilen 21'inci Olağanüstü Kurultayı sonrası sert açıklamalarda bulundu. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, CHP'nin son kurultayını "kara leke" olarak nitelendirirken "siyasi bozgunculuk" ve "Türkiye karşıtlığından" beslenen söylemlerle şekillendiğini savundu. "CUNTA DEMEK CHP DEMEKTİR" CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "cunta" ifadelerine de sert çıkan Bahçeli, "Cunta demek CHP demektir, bunu bilmeyen de yoktur" dedi. Bahçeli'nin açıklamasının tamamı şöyle: "Cumhuriyet Halk Partisi’nin 6 Nisan 2025 tarihinde yapılan 21. Olağanüstü Kurultayı siyaset ve demokrasi hayatımıza taze ve yeni bir nefes vermek yerine kara leke olarak geçmiştir. Siyasi bozgunculuk, Türkiye karşıtlığından mülhem söylem ve eylem bulanıklığı bu partinin yönetim kademesine A’dan Z’ye kanser hücresi gibi nüfuz etmiştir. CHP Genel Başkanı’nın nefret saçan dili, son derece çarpık ve dağınık üslubu ülkemiz ve milletimiz adına esef verici olduğu kadar demokrasi kültürünü zehirleyecek boyutlara sancılı şekilde ulaşmıştır. Türkiye böylesi kirli, kifayetsiz ve kindar bir muhalefet anlayışına, üstelik iliklerine kadar gayri milli ve faşizan özellikleri barındıran icazetli bir siyasi yapıya elbette mahkum ve müstahak değildir. CHP’nin 21.Olağanüstü Kurultayı baştan ayağa aşikar olan kuşkulu ve kumandalı bir senaryo kapsamında, muhtemelen de ülkemiz aleyhine plan yapan iç ve dış mihrakların tazyik, tertip ve tesiriyle gerçekleşmiştir. Mezkur 6 Nisan Kurultayı’nın her etabında nükseden ayak oyunları, tedavüle sokulan dedikodu ve iftira kampanyaları, aleni fırtınaya dönen alavere ve dalavereler hukuki değilse bile ahlaki ve demokratik meşruiyeti tartışmalı hale getirmiştir. Ülkesine ve milletine ekonomik boykot uygulayan, yerli ve milli sermayeye cephe açan; daha vahim anlatımla siftaha, nafakaya, rızka, helal kazanca düşmanca saldıran bir partinin bugünkü süreçte tarihin hangi karanlık noktasına paldır küldür yuvarlandığı iyice anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur. Siyonist ve emperyalist barbarlıkla CHP Genel Başkanı ve yönetimi aynı fotoğraf karesine girmiş, aynı emel ve hedeflerde birleşmiş, Türkiye’ye karşı da bilenmiştir. Boykot ve sokaklara davet çağrısı CHP’nin siyasi ihtirasları uğruna milletimizi ve ülkemizi nasıl ateşe atmaya hazır olduğunu netleştirmiştir. Nitekim CHP, tüketimi durdurmak için husumet kartını sahaya sürerken, aslen ve esasen siyasi, fikri ve ahlaki tükeniş sürecini hızlandırmıştır. Görünen gerçek şudur: Saraçhane-Söğütözü ve Silivri arasında cereyan eden rant, ikbal ve siyasi mahiyetli çıkar rekabeti; hatta bu minvalde sürekli derinleşen, hizipler arasında gittikçe şiddetlenen kutuplaşma ve çatışma hali iç barışımızı, milli güvenliğimizi ve toplumsal huzurumuzu kırılma noktasına kadar bükmenin amacına hizmet etmiştir. CHP, yasa dışı marjinal grupların sözcüsü, Türkiye düşmanlarının gözcüsü durumuna düşmüştür. Bu yaka silkilecek ve utanç duyulacak tablo, bir partinin siyaset yerine dış güçlerin taşeron ve dönen tekeri olduğunu ibretle tescillemiştir. CHP’nin muhteris Genel Başkanı’nın 6 Nisan Kurultayı’nda yaptığı konuşma işin özünde bir çiğlik, çirkeflik ve çirkinlik manifestosundan öte bir anlam taşımamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımıza cunta başı iftirası tam anlamıyla akıl tutulması, zeka yoksunluğu, sağduyu yoksulluğu, gerçeğin ve milli iradenin aydınlığına tahammül edemeyen potansiyel darbe meraklısı bir zavallının hezeyanıdır. Siyasi tarihimizin ısdıraplı sayfaları karıştırıldığında, bunun yanında milli hafızanın sabırla deşifresi yapıldığında cunta kelimesinin aynısının tıpkısıyla CHP’de karşılık bulduğu ve siyasi şablonuna uyduğu görülecektir. Cunta demek CHP demektir, bunu bilmeyen de yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu alçak bühtanı reva görenlerin aklından ve hayalinden neyin geçtiği, demokrasi dışı dönemlere duyulan özlemin nasıl depreştiği her vicdan sahibi insanımızın malumudur. Şayet CHP Genel Başkanı, cuntacı arıyorsa yüzünde sırıtan ve her milli hadise sonrasında aşınan demokrasi maskesini çıkarıp aynaya bakmalı veya tek parti olmakla nam salmış CHP’nin postallar üzerine inşa edilmiş rehinli tarihini okumalıdır. Bu şahıs kurşun askerliğine özendiği çevrelerle yol yürümekte ısrarlıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sözde tartışmaya yeltenmek, bununla da kalmayıp cuntacılıkla suçlamak bir nevi darbe çığırtkanlığından başka şey değildir. 15 Temmuz’daki hain FETÖ kalkışmasını iradesiyle toprağa gömen Türk milleti, Türkiye’de darbeler dönemini bizzat helal kanıyla kapatmıştır. Bu gerçekten ders çıkaramayanlar varsa, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize darbeye heveslenenler CHP’nin çağrısıyla ortaya çıkacaksa, 15 Temmuz'dan daha acıklı bir sona hazır olmaları gerektiğini hatırlatmak ikazen ve ihtaren boynumuzun borcudur. Türk milleti iradesine pranga vurulmasına asla müsaade etmeyecek, iç cephesinin taciz ve tahribine izin vermeyecektir. Demokrasimize ve millet iradesine müdahale etmeyi aklından kim ya da kimler geçiriyorsa Türk milletinin kudretiyle yerle yeksan olacaklarını bilmelerinde sayısız ve sonsuz yarar vardır ve açıktır. CHP Genel Başkanı’nın başını çektiği demokrasi ve hukuk muarızı koroyu sorumsuz ve suçluluk telaşıyla yapılan bayağı açıklamalardan uzak durmaya, ayaklarını denk almaya ve sükûnete davet ediyorum. Terörsüz Türkiye hedefi istikametinde adım adım ilerleyişin yaşandığı şu günlerde, herkes söylediği söze daha dikkat etmelidir. Bölgemizin ve dünyamızın zor günlerden geçtiği bir dönemde iç cephemizi sarsmaya ve gedik açmaya çalışan müflis, müfrit ve münafık siyaset tellallarına asla merhamet ve hoşgörü gösterilmeyecektir. Biliyor ve inanıyoruz ki; Türk milleti siyasi jakobenlere ve ruhu cuntacı olan hasis ve hain güruha değil Cumhur İttifakı’nda geleceğini görmeye ve kardeşçe yaşamanın muazzez nimetlerini muhafazaya devam edecektir. Hiç kimse boşuna imza toplayıp erken seçim hayali kurmamalıdır. Türk milletinin muarazam desteğiyle seçilen Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi görevinin başındadır. Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi seçimlerin zamanında yapılması yönündedir ve bu irade kesindir. Ayını zamanda Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma azmimiz çok güçlüdür. Vakit hizmet vakti, icraat vakti, reform vakti, yükseliş vakti, kucaklaşma vakti, sosyal ve ekonomik meseleleri aziz milletimizin beklenti ve talepleri doğrultusunda çözme vaktidir." ÖZGÜR ÖZEL NE DEMİŞTİ? CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultayda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik şu sözleri kullanmıştı: “Millet bu darbeyi püskürttü ama karşımızda bir cunta kaldı. Sarayda, bakanlıklarda, makam odalarında hapsedilmiş bir cunta. Ama sokaklar, medya, irade halkındır, milletindir.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.