#Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu

İLKHABER-Gazetesi - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yavuz: 16 Milyon emekli açlık sınırının altında yaşıyor Haber

Yavuz: 16 Milyon emekli açlık sınırının altında yaşıyor

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Emekliler Sendikası, Adana’nın Seyhan ilçesindeki İsmet İnönü Parkı’nda bir araya gelerek emeklilerin yaşadığı ekonomik sıkıntıları dile getirmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda emeklinin katıldığı açıklamada, emekli aylıklarının yetersizliği, sağlık hizmetlerine erişim zorlukları ve yaşam pahalılığına dikkat çekildi. Açıklamayı Emekliler Sendikası adına Cengiz Yavuz okudu. "16 Milyon emekli geçim derdiyle boğuşuyor" Cengiz Yavuz Türkiye'de emekli sayısının hızla arttığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Bugün, yalnızca kendimiz için değil; çocuklarımızın, torunlarımızın, bu memleketin geleceği için buradayız. Yaşadıklarımızın bireysel değil sınıfsal olduğunu hatırlamak için buradayız. Yoksulluğumuzun kaderimiz değil siyasi ve bilinçli tercihlerin sonucu olduğunu hatırlatmak için buradayız. Hepimizin bildiği üzere Türkiye nüfusu, her geçen gün yaşlanıyor. Ülkemizde emekli sayısı hızla artıyor; nüfusumuzun yaklaşık olarak 16 milyonu biz emekliler ve hak sahiplerinden oluşuyor. Evet, bugün Türkiye'de 16 milyondan fazla emekli ve hak sahibi yaşıyor. Ancak bu memleket için yıllarını vermiş, yaşamları boyunca çalışan, değer üreten, alin teri döken, vergisini veren, primlerini ödeyen 16 milyona reva görülen yasam, açlık sinirinin altında aylıklarla geçinmeye çalışmak, yaşlılıkta yeniden çalışmaya zorlanmak, ilaçlara, sağlık hizmetlerine ulaşamamak, torununa harçlık verememek, kira gününden korkmak, faturaya boyun eğmek...” “Asgari ücretin yarısı kadar aylıkla ay sonunu getiremiyoruz” Ekonomik sıkıntıların giderek derinleştiğini vurgulayan Yavuz, “Açlık sinirinin altında kalan asgari ücretin yarısı kadar aylıklarımızla ay sonunu getirmemiz mümkün değil. Emekli aylıklarına zam adi altında yapılan göstermelik artışlar, enflasyon karşısında buharlaşmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.  

Çerkezoğlu: Sarıçam İlçesi deprem bölgesi sayılsın Haber

Çerkezoğlu: Sarıçam İlçesi deprem bölgesi sayılsın

Bayram BULUT ADANA (İLKHABER) – 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremden Adana’da etkilendi. Birçok binanın ağır hasar aldığı ilçede Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi de ağır hasar aldı. Hastane ağır hasar alması nedeniyle kapatıldı.  11 Mayıs’ta çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Kilis, Osmaniye, Gaziantep ve Şanlıurfa illerinin tamamı kapsama dahil edilirken Adana, Diyarbakır ve Elazığ’ın bazı ilçeleri dahil edildi. Depremden hasar alan Balcalı Hastanesi’nin bulunduğu Sarıçam İlçesi karar kapsamına alınmadı.  Adana’da depremde hasar alıp büyük oranda boşaltılan Çukurova Üniversitesi’ne bağlı Balcalı Hastanesi çalışanları, hastanenin bağlı olduğu ilçenin deprem bölgesinde sayılmaması nedeniyle deprem bölgesinde görev yapan hem işçi hem memur statüsündeki kamu emekçilerine verilen deprem tazminatından faydalanamadı.  İlçede bulunan ve hasar alan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde görevli işçi ve memurların depren tazminatından faydalandırılmadığını kaydeden Çerkezoğlu, “Adana'da bazı ilçeleri kapsam dışında bırakıldı. Kararnamede Adana ilinde Çukurova, Ceyhan, Ceyhan, Kozan ve Yüreğir ilçeleri sadece bu kapsama alınmış. Örneğin Çukurova Üniversitesi Hastanesi'nin bulunduğu Balcalı Hastanesi'nin olduğu Sarıçam ilçesi bu kapsama alınmamış. En büyük hasarı gören Çukura Üniversitesi Hastanesi olmasına rağmen iki büyük binamız, özellikle ikinci depremden sonra tamamen kullanılmaz duruma gelmiş ve kullanım dışına alınmış. Sadece arkada daha önce bir hayırsever tarafından yapılmış olan bir Onkoloji Hastanesi var. Orası ağırlıkta kullanılıyor. Şimdi Yüreğir ilçesinde bulunan hastanelere gönderiliyor personeller. Yani Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi depremde ciddi hasar görmesine rağmen Sarıçam İlçesi bu kapsamda olmadığı için Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre, Çukurova Üniversitesi Hastanesi'nde çalışan sağlıkçı arkadaşlarımız ve yine Sarıçam Belediyesi'nde çalışan arkadaşlarımız ile tüm kamu çalışanları böyle bir haktan mahrum olmuş durumdalar. Bugün yapacağımız görüşmelerde hem işçi arkadaşlarımıza, hem üniversite açısından rektörümüzle de bu konuyu paylaşacağız. Bu konuyu gerekirse Ankara'ya da taşıyarak bir çözüm bulmak noktasında adım atılmasını sağlamak istiyoruz” dedi.   İşçi sınıfı açısından demokrasinin 4 yılda bir oy vermek olmadığını dile getiren Çerkezoğlu, “Bizim açımızdan demokrasi emeğimiz, ekmeğimiz hakkında, sosyal haklarımız hakkında söz ve karar sahibi olmamız demek. Bunun da bütün dünyada bir tane yolu var, işçi sınıfının sendikalı olması, grev ve toplu sözleşme hakkı başta olmak üzere sendikal hakların önündeki tüm engellerin kaldırılması. Böyle bir dönemde bizim önümüzdeki en büyük engellerden taşeronu kaldırmayı büyük ölçüde başardık. Ama bugün taşeron çalışmaya rahmet okutacak bir çalışma düzeni ile karşı karşıyayız. Sendika var ama TİS var ama taşerondaki hakların bile çok gerisindeyiz. Bu hastanede birçok arkadaşımız taşeron işçi olduğu dönemde asgari ücretin yüzde 30-40 hatta 80’nine kadar ücretlerle çalışırken şimdi herkes TİS olmasına rağmen asgari ücret düzeyine inmiş durumda. Mesele kağıt üzerinde sendika ve TİS olması değil burada çalışan 1800 işçi işçinin sdöz ve karar sahibi olduğu, hastane içerisinde herkesin ayrı ayrı talebinin yansıdığı bir TİS’in yapıldığı bir örgütlenmesidir” diye konuştu.  Çerkezoğlu, hedeflerinin Balcalı’da yetki alıp işçilerin talepleri doğrultusunda bir TİS imzalamak olduğunu anlattı. Türkiye’de yoksulluk sınırının 40 bin liraya dayandığını anlatan Çerkezoğlu, “Daha dün biz de açıklıyoruz. Bir başka konfederasyon açlık, yoksulluk sınırını açıkladı biliyorsunuz bir iki gün önce. Türkiye'de yoksulluk sınırı kırk bin liraya dayanmış durumda. Otuz dokuz bin liranın üzerinde. Yani dört kişilik bir ailenin asgari geçim maliyeti. Ben sormak istiyorum size. Türkiye'de kaç eve ayda kırk bin lira gelir giriyor. Hangimizin evine kırk bin lira giriyor? Dolayısıyla Türkiye'de milyonlar yoksullukla karşı karşıya kalmış durumda. Bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırı bugün on üç bin lira civarında. Türkiye'de bir ortalama ücret haline gelmiş olan asgari ücret yani Türkiye'de çalışanların yarısından fazlası diyorduk. Şimdi yüzde yetmişlere kadar ulaştı. Türkiye'de bir ortalama olan asgari ücret, dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması olan açlık sınırının dahi çok altına düşmüş durumda. Yani bugün Türkiye'de gerçekten milyonlarca işçinin, emekçinin, yoksullukla yüz yüze olduğu bir süreci yaşıyoruz. Tabii sadece gelirde adaletsizlik de kalmıyor bu süreç. Kamu işçileri açısından hem memurlar açısından belli iyileştirmeler yapıldı, çalışanlar açısından. Ama deyim yerindeyse kaşıkla verilenin kepçeyle değil kazanla geri alındığı bir dönemi yaşıyoruz. Son derece adaletsiz bir vergi sistemi var Türkiye'de” şeklinde konuştu. Açıklamanın ardından Çerkezoğlu Balcalı Hastanesi’nde çalışan işçilerle bir araya geldi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.