#dikkat

İLKHABER-Gazetesi - dikkat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dikkat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Doğal gazda güvenli ısınma için 9 kritik kural: Bunlara dikkat edin! Haber

Doğal gazda güvenli ısınma için 9 kritik kural: Bunlara dikkat edin!

Kış mevsiminin gelmesiyle doğal gaz kullanımında ciddi bir artış yaşanıyor. Isınma ihtiyacının yükselmesiyle kombi ve doğal gazlı ısıtıcıların daha uzun süre çalışması, cihazların düzenli bakım ve kontrollerini zorunlu kılıyor. Aksa Doğalgaz, abonelerin güvenli doğal gaz kullanımı için uyması gereken 9 temel adımı açıkladı. Bu adımlar, olası tehlikelerin önlenmesi ve sağlıklı ısınma için büyük önem taşıyor. Kombi ve doğal gazlı ısıtıcıların daha uzun süre kullanılması ve bacaların yoğun çalışması sebebiyle ekipmanların düzenli kontrol ve bakımının kış öncesinde yapılması gerekiyor. Aksa Doğalgaz, kış döneminde yaşanabilecek riskleri en aza indirmek için şu 9 önemli noktaya dikkat çekti: 1. Onay almadan doğal gaz kullanılmamalı: Doğal gazın ilk açılışı ve sözleşme yenileme sonrası yalnızca dağıtım şirketinin onayıyla kullanılmalı, cihazlar yetkili servis kontrolünden geçmeli. 2. Eski bağlantı noktaları yenilenmeli: Yıpranmış veya ömrünü tamamlamış bağlantı parçaları sertifikalı firmalarca kontrol edilip değiştirilmelidir. 3. Bacalar dış ortama sabitlenmeli: Bacalar kesinlikle dışarı çıkarılmalı, sızdırmaz şekilde duvara monte edilmeli, menfez bulunmalı ve düzenli kontrol edilmeli. 4. Yetkisiz kişiler müdahale etmemeli: Tesisat ve cihazlara yalnızca sertifikalı tesisat firmaları müdahale etmeli, her işlemden önce dağıtım şirketine bilgi verilmeli. 5. Bacalı cihazlar doğru alanlarda kullanılmalı: Bacalı cihazlar banyo, tuvalet ve yatak odası gibi kapalı alanlarda kesinlikle kullanılmamalı, karbonmonoksit detektörü bulundurulmalıdır. 6. İzinsiz kazı çalışması yasak: Doğal gaz hattı bulunan bölgelerde izinsiz kazı yapılamaz; kazı öncesi mutlaka dağıtım şirketine haber verilmelidir. 7. Periyodik bakım şart: Cihaz ve baca kontrolleri yetkili servislerce düzenli olarak yapılmalıdır. 8. Menfezler kapatılmamalı: Temiz hava girişini sağlayan menfezler kesinlikle kapatılmamalıdır. 9. Tesisatın topraklaması düzenli kontrol edilmeli: Her yıl doğal gaz tesisatının topraklama durumu kontrol ettirilmelidir.

Uzmanlar çocuklarda kalp çarpıntısına dikkat çekti Haber

Uzmanlar çocuklarda kalp çarpıntısına dikkat çekti

Çocuklarda kalp çarpıntısı, yetişkinlerde olduğu gibi birçok farklı nedenle ortaya çıkar. Kalp çarpıntısı, kalbin normalden daha hızlı veya düzensiz şekilde atması durumunu ifade eder. Bu durum, birçok çocukta zaman zaman görülebilir ve genellikle ciddi bir sağlık sorununun belirtisi değildir. Ancak, bazen altta yatan bir tıbbi durumun habercisi olur. Kalp Çarpıntısının Nedenleri: Fiziksel ve Duygusal Tetikleyiciler Çocuklarda kalp çarpıntısının birçok nedeni olabilir. Bunlar arasında fiziksel etkinlikler, heyecan, stres veya endişe gibi duygusal durumlar yer alır. Bazı durumlarda, kafein içeren içeceklerin tüketimi veya belirli ilaçların yan etkileri de çarpıntıya neden olabilir. Nadiren, kalp çarpıntısı altta yatan bir kalp rahatsızlığının işareti olabilir. Bu nedenle, çarpıntının sıklığı, şiddeti ve eşlik eden diğer belirtiler dikkatle izlenmelidir. Çocuklarda kalp çarpıntısının değerlendirilmesinde, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin de göz önünde bulundurulması önemlidir. Çocukların aşırı fiziksel veya duygusal stres altında olup olmadıkları, uyku düzenleri ve beslenme alışkanlıkları gibi faktörler, kalp çarpıntısının sıklığı ve şiddetini etkileyebilir. Özellikle kafein tüketimi, bazı çocuklarda kalp çarpıntısına neden olabilir, bu yüzden enerji içecekleri, kola ve çikolata gibi kafein içeren gıda ve içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Egzersiz veya fiziksel aktivite sırasında kalp çarpıntısı normaldir. Çocuklar aktif olduklarında veya egzersiz yaptıklarında kalp atış hızı artar. Stres, korku veya heyecan gibi duygusal tepkiler kalp atış hızını arttırır. Bu tür duygusal durumlar çocuklarda kalp çarpıntısına neden olur. Yüksek miktarda kafein veya şeker tüketimi, çocuklarda kalp çarpıntısına yol açar. Kola, çikolata veya enerji içecekleri gibi kafein içeren yiyecek ve içecekler kalp atış hızını arttırır. Demir eksikliği anemisi, çocuklarda kalp çarpıntısı yapar. Anemi durumunda vücut yeterince oksijen alamadığı için kalp daha hızlı atmaya çalışır. Yüksek ateş, vücut sıcaklığını artırarak kalp atış hızını yükseltir. Bu durum, enfeksiyonlar veya diğer hastalıklar sırasında ortaya çıkar. Tiroid bezinin aşırı aktif olması (hipertiroidizm) durumunda, çocuklarda kalp çarpıntısı görülür. Bazı durumlarda, ergenlik döneminde çocuklar kafein veya uyuşturucu madde kullanımı gibi zararlı maddeleri tüketir. Bu maddeler kalp atış hızını artırabilir ve kalp çarpıntısına neden olur.

Nefes alma zorluğuna dikkat edilmeli Haber

Nefes alma zorluğuna dikkat edilmeli

Burun estetiği (rinoplasti) genellikle bir kişinin burun şeklini ve görünümünü değiştirmek amacıyla yapılır, ancak bu işlem aynı zamanda burun içi yapıları da düzeltebilir ve böylece nefes alma problemlerini çözebilir. Bu nedenle, burun estetiği nefes alma sorunlarını gidermek için yapılan cerrahi bir prosedür olur. Bir kişi burun estetiği amacıyla cerrahiye başvurduğunda, cerrah genellikle burun yapısını yeniden şekillendirirken aynı zamanda burun içindeki septum gibi yapıları düzeltebilir. Septum, burun boşluğunu iki bölüme ayıran kıkırdak ve kemik bir yapıdır. Eğri veya kırık bir septum, nefes alma zorluğuna neden olabilir. Rinoplasti, burnun yeniden şekillendirilmesi veya nefes alma bozukluklarını düzeltmek için yapılan bir ameliyattır. Yüzümüzde ilk göze çarpan organ olan burun yüzün en tanımlayıcı yapısıdır. Rinoplasti küçük bir değişiklik ile kişinin görünümünü büyük ölçüde değiştirebilir. Burnun yüz yapısıyla uyumlu olmaması bazı insanlarda başta özgüven sorunu gibi birçok şikayete neden olur. Ayrıca sıklıkla var olan nefes alma problemi, burnun iç kısmının yeniden şekillendirilmesi ile birlikte düzeltilebilir. Burun estetiği açık rinoplasti veya kapalı rinoplasti olmak üzere 2 farklı teknikle yapılmaktadır. Açık rinoplasti: Burun delikleri içerisinde oluşturulan kesiler, burun direğinin orta kısmında ufak bir kesi ile birleştirilerek burun derisi kaldırılır. Böylece burun kıkırdak ve kemik yapıları ortaya konularak operasyon yapılır. Burun fonksiyonlarına veya burun yapısındaki bozukluklara göre gerekli işlemler yapıldıktan sonra deri yerine yatırılarak kesiler kapatılır ve operasyon tamamlanır Kapalı rinoplasti: Kesiler burun deliklerinin içinden yapılır. Dışarıdan kesi görünmez. Burun çatısında ve burun içinde gerekli müdahaleler yapıldıktan sonra kesiler kapatılır Ameliyat süresi ortalama 3 saat sürmektedir ve hastanın 1 gece hastanede yatması gerekebilir. Op. Dr. Haşim Aydın,'' Ameliyat sonrasında hastanın başı kalp seviyesinden yüksekte olacak şekilde yatması ödem oluşmasının önlenmesi için önemlidir. Ameliyat sonrasında genellikle çok şiddetli ağrı olmaz ve ağız yoluyla alınan ağrı kesicilerle kolaylıkla geçer. Ameliyat sonrasında burnun tam olarak iyileşmesi her hastada farklılık göstermekle birlikte ortalama olarak 1 yıl gibi bir süreyi bulmaktadır.''dedi.

Kış ayları öncesinde saç dökülmesine dikkat Haber

Kış ayları öncesinde saç dökülmesine dikkat

Doğu Anadolu’da gece ve sabah saatlerinde soğuk hava etkisini gösterirken uzmanlar az bir süre kalan kış ayları öncesinde saç bakımına dikkat çekti. Özellikle şapka ve bere gibi aksesuarlar soğuktan korumak için önem taşırken, kafada uzun süre bulundurulması durumunda saç köklerine ve saçlara zarar verebiliyor. Bu nedenlerle saç dökülmeleri kış aylarında ciddi oranlara ulaşırken, uzmanlar soğuk havalarda saç bakımının önemine dikkat çekiyor. “Mevsim geçişlerinde daha çok artıyor” Saçların kuruyup nemsiz kaldığını ifade eden uzmanlar şu bilgilere yer verdi: “Saç dökülmesi genetik olan, hormon bozukluğundan ve vitamin eksikliğinden olan bir şey. Tabi ki mevsim geçişlerinde bunlar daha çok artıyor. Bunun sebeplerin arasında; bere takılması, saçların kuruması, yıpranması ve insanların saçlarına bakım yaptırmaması yer alıyor. Normalde bir insanın saçı yüzde 50 dökülecekse, mevsim geçişlerinde bu oran yüzde 80’e ulaşabiliyor. Bu da özellikle saçların kuru ve nemsiz olmasından kaynaklanıyor. Saçın bir ‘ph’ oranı var. Bu saçın asitlik oranı. Burada ph cetveline göre rakamın 4,5 ila 5,5 arası olması lazım. Bu oran 7,5 ila 8,5 oranlarına çıktığında saçlar, yıpranmalara ve kopmalara maruz kalıyor. Bu oranın bu kadar yükselmemesi için saçlara keratin bakımı, keratin botoks bakımı, nem bakımı uygulanabilir ve bu sorunlar engellenebilir. Vatandaşlar, mevsim geçişlerinde bere kullandıkları için de saçlarının yıpranmasına ve kopmasına sebep olabiliyorlar. İnsanlarımız saç kestirmeyi, saçı yıkatmayı saç bakımı sanıyorlar. Aslında böyle bir şey yok. Gün içinde 3 öğün nasıl karnımız acıkıyorsa saçımızın da karnı acıkıyor. Bunun protein bakımı, nem bakımı, yıkaması gibi birçok kısmı var. Genellikle vatandaşlar evlerinde sülfatlı, silikonlu, parabenli şampuanlar kullandıkları için bu konuda sorun yaşayabiliyorlar. Genellikle her şampuanın içinde sülfat ve paraben var. Bu da saçın kurumasına sebep oluyor. Vatandaşlarımız sülfatsız ve parabensiz şampuanlar kullandıklarında saçlarının daha az kurumasını sağlarlar dökülmesini azaltabilirler.”

Ağır makyaj yapan kişiler dikkat, akne mehili daha fazla Haber

Ağır makyaj yapan kişiler dikkat, akne mehili daha fazla

Ergenlerin yüzde 85’ini etkileyen aknenin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Çağdaş Koç; "Akne; çok sık gördüğümüz hastalıklardan bir tanesi. Ergenlerin yüzde 85’ini etkiliyor. ’Akne tedavi edilmeli mi’, ’kendi haline bıraksak geçer mi’ diye çok soru geliyor. Biz mutlaka aknenin tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü ileride izler, lekeler bırakıyor. Sonradan bu iz ve lekeleri geçiremiyoruz. Akne için ’altın iğne, flazer yöntemlerini uygulamak durumunda kalıyoruz. İşler daha çok zorlaşıyor. O yüzden iz bırakmadan akne tedavisi almak gerekiyor. Akne neden oluşuyor? Genetik yatkınlık var, annede, babada, kardeşlerde varsa oluşma riski çok fazla. Onun dışında beslenme çok önemli; cipsler, çikolatalar akneyi tetikliyor. Paketlenmiş gıdalar akne oluşumuna neden oluyor. O yüzden hastaların sağlıklı beslenmelerini, katkı gıda maddeleri yiyeceklerden uzak durmalarını istiyoruz. Kozmetik ürünler; çok ağır makyaj yapan kişilerde akne mehili daha fazla oluyor. Aknede gözenekler kapanıyor ve makyaja bağlı akne çok sık görüyoruz. mümkün olduğu kadar bundan uzak dursunlar. Onun dışında bazı ilaç kullanımı akneye neden olabiliyor. Kortizonlu ilaç kullanımı varsa akne oluşabiliyor. B Vitamini iğnesi yaptıran hastalarımız var, yoğun bir akne döküntüsüyle gelebiliyorlar" dedi. Kadınların 20 yaşından sonra akne problemi yaşadıklarını sözlerine ekleyen Dr. Koç, tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Dr. Koç; "Akne tedavisinde kremleri veriyoruz, antibiyotik tedavisi kullanıyoruz. Geçmezse daha ağır A Vitamini içerikli ilaçlarımız var. Destek tedavisi çok önemli. Kozmetik temizleyiciler, kremler akne tedavisinde yardımcı. Mutlaka yağdan arındırıcı temizleme jelimizin olması gerekiyor. Yağsız güneş koruyucu kullanmamız gerekiyor. Haftada peeling, kil maskesi akneli hastalarımıza önerdiğimiz yöntemlerden. Erişkin aknesini de çok sık görüyoruz. Bayanlarda özellikle 20’den sonra akne problemi yaşıyoruz. Onlarda da mutlaka bir hormonal inceleme yapmamız gerekiyor. Adet düzensizliği, tüylenme artışı, erkek tipi saç dökülmesi var mı. Eğer hormonal bir bozukluk varsa da hormon tedavisi vermemiz gerekiyor. Aknesiz yaşam için mutlaka sağlıklı beslenelim, cilt bakım ürünlerinde doğru seçimimizi yapalım ve akne varsa mutlaka bir dermatoloğa gelinmesini öneririm" ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.