TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Diş

İLKHABER-Gazetesi - Diş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanından ağız kokusunu gidermek için "dilinizi de fırçalayın" önerisi Haber

Uzmanından ağız kokusunu gidermek için "dilinizi de fırçalayın" önerisi

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen  Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, ağız kokusunu kişinin karşısındakini rahatsız edecek kadar ağzından koku gelmesi olarak tanımlandığını ifade etti. Kişinin bunu kendinin fark edebileceği gibi başkaları tarafından da uyarılabileceğini aktaran Güler, "Temeldeki durum ağız içidir. Birikim yüzeyi dildir. Ağız kokusu olan kişilerde ilk tavsiyemiz dilin fırçalanmasıdır." açıklamasında bulundu. Güler, satılan dil kazıyıcı temizleme ürünleriyle dilin arkadan öne doğru kazınacağını kaydederek, "Bunun dışında ağızda bulunan protezler, uyumsuz dolgular varsa bunlarda da mikroorganizma birikintisi olabilir. Ağızda bulunan bu kısımların temizliğinin yapılması gerekir. Her gün düzenli ağız temizliği yapan kişilerde ağız kokusu geçer." ifadelerini kullandı. "Kokusunun yüzde 90'ı ağız kaynaklı" Ağız kokusunun yüzde 90 ağız kaynaklı olduğunu belirten Güler, kalan yüzde 10'luk kısmı ise reflü, karaciğer sorunu ve geniz problemleri gibi ağız dışı kaynakların oluşturduğu bilgisini paylaştı. Güler, ağız içi tüm bakımlar düzenli olarak yapıldıktan sonra koku devam ediyorsa ekstra oral bir durumdan şüphelenilebileceğine işaret ederek, "Bunun için de gaz kromatografisi dediğimiz cihazlar vardır ölçümler yapılarak ağız kokusunun sebebi anlaşılır." değerlendirmesinde bulundu. Ağızda yemek yemeyle birlikte diş yüzeyinde dental plak denilen bir yüzey oluştuğunu diş problemlerine bu plakların sebep olduğunu kaydeden Güler, "Bu plağın ağız içinden eliminasyonunu sağladıktan sonra günlük ağız bakımının önemli bir kısmını yapmış oluruz. Ağız kokusunun kronikleşmesi durumu iyileşmeyeceği anlamına gelmez. Ağız temizliğinin sağlanması sonrasında ağız kokusu gider." açıklamasında bulundu. Güler, ağız içerisindeki plakların günlük oluştuğuna dikkati çekerek, bunun temizliğinin hastanın görevi olduğunu ve kişinin her gün ağız bakımını gerçekleştirdiği sürece temiz bir ağızla hayatına devam edeceğini aktardı. Bazı insanların tükürük yapısıyla ilgili olarak plak üzerinde çok hızlı mineraller biriktiğini vurgulayan Güler, şunları kaydetti: "Bu mineraller sonucunda diş taşı birikimi olur. Yine hastanın ağız içi mikroorganizma dengesine bağlı olarak bazı diş eti enfeksiyonları hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Hasta kök yüzeyi ve diş taşı rahatsızlıklarının temizliği kendisi yapamaz. Bunlar için diş eti hastalıkları uzmanı tarafından tedavi edilmesi gerekir. Burada detertgraj ve kretergraj dediğimiz diş eti üstü, diş eti altı temizliği yapıldıktan sonra hasta kendi günlük bakımına devam edebilir."

Sultangazi’de genç kızın yüzüne kaldırım taşı atıp, dişlerini kırdılar Haber

Sultangazi’de genç kızın yüzüne kaldırım taşı atıp, dişlerini kırdılar

Olay, önceki gün saat 15.30 sırlarında Sultangazi’de Eski Habibler Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre, 10. sınıf öğrencisi M.N.K. isimli kız, okul kitaplarını almak için evden çıkarak bir arkadaşıyla buluştu. Okulun yanındaki bir parkta oturan genç kız ve arkadaşı, yanlarına gelen bir grup erkeğin sözlü tacizine maruz kaldı. Ç.İ. isimli genç ise, genç kızları rahatsız eden grubu uyarıp tepki gösterdi. Bunun üzerine grup ile genç arasında önce tartışma, ardından kavga çıktı. Ç.İ. darp edildi. Bir süre sonra kız arkadaşlarını da yanına alan genç bölgeden hızla ayrıldı. Ancak peşlerini bırakmayan grup, çağırdıkları arkadaşlarıyla birlikte takip ettikleri gençlerin bir kez daha önlerini kesti. Burada yeniden başlayan tartışmada Ç.İ. bir kez daha darp edildi. Bunun üzerine arkadaşını korumak isteyen M.N.K. araya girerek tarafları ayırmaya çalıştı. O esnada gruptan birinin fırlattığı kaldırım taşı M.N.K.’nin yüzüne geldi. Kanlar içinde yere yığılan genç kız olay yerinde baygınlık geçirirken, bir süre sonra olay yerine gelen bir otomobil ile hastaneye kaldırıldı. Genç kızın yüzüne dikiş atıldığı ve 5 dişinin de kırıldığı öğrenildi. Arbede esnasında Ç.İ.’nin de kesilen kulağına dikiş atıldığı öğrenildi. "Kızımı kitap almaya gönderdim" Yaşanan olayı anlatan anne Sevil K., "Saat 14.30 civarı okula kitap almaya gönderdim. Arkadaşıyla buluştular. Oradan okuldan kitap alıyorlar. Okulun karşısındaki parkta oturuyorlar birkaç dakika. Oradan geçen birkaç kişi çocukları rahatsız ediyor. Yanlarına oturuyorlar, bunlar da istemiyorlar. Oradan geçen bir kardeşimiz sağ olsun ’Kızları niye rahatsız ediyorsunuz?’ diyerek tepki gösteriyor. Bu toparlanan birkaç kişi, o çocuğu önce darp ediyorlar, sonra o çocuğu bırakıp bizim kızlara sataşıyorlar. Kızlar koşarken de artık o arbedede nasıl oluyorsa çocuğun biri eline inşaat taşı alıyor. Direkt kızımın yüzüne atıyor. Gördüğünüz gibi de kızımın yüzü bu halde. 5 dikiş burnunda, dişleri kırık, 5 tane diş yok yani. Daha bu çocuk 15 yaşında. Çocuğumuzu okula da gönderemeyeceğiz, kitap da aldıramayacağız. Kızım arkadaşını darp ederlerken çocuğun kulağını bir kesici aletle kesiyorlar. Kulak hastanede dikiliyor. Çocuğun kulağı şimdi bandajlı şekilde. Biz de hani tamponu çıkardık ki çocuğum nefes alsın diye. Hani bu çocuklar niye rahatsız ediliyor, niye darp ediliyor. Taş geliyor. Allah’tan ki gözüne, beynine bir şey olmadı. Hani dikişlerle kurtulduk ama başka çocuklara olmaz inşallah" dedi. Baba Mehmet K. ise, "Saat 15.30 civarında telefon çalıyor. Arayanlar kızımın rahatsızlandığını, araba çarptı gibi bir şey söyledi. Meğer yani çocuğumu yaralayan şahsın babasıymış. Almış apar topar olayı örtbas etmek için hastaneye götürmüş. Biz olaya sonradan dahil olduk. Yani tabii hepsinden şikayetçiyiz. Gereğinin yapılmasını istiyoruz. Kızımın arkadaşı da tehditle falan kulağı kesildiği, darp edildiği halde şikayetçi olmadı, onu da korkutmuşlar artık sindirmişler" dedi. "Kulağım yarıldı, dikiş atıldı" Arbede sırasında kulağı kesilen Ç.İ., "Kızlar yukarıda otururken okulun orada ben sonradan aralarına katıldım. O sırada etraflarındaki çocuklar bunları rahatsız ediyordu. Ben oradayken de rahatsız etmeye devam ettiler. Ben yerimizi değiştirmek istediğimizi söyledim. Daha sonra orada çocuklardan biri beni darp etti. Ondan sonra biz oradan tekrar yerimizi değiştirdik. Kaçtık buraya geldik ama peşimizden geldiler. Tam burada daha kalabalık bir grupla tekrardan bir arbede yaşandı, burada darp edildik. O arada gelen bir taş da arkadaşımın yüzüne geldi. Durum kötü, tam bu alanda bayıldı kendisi. Benim de burada tam kulağım yarıldı, bu şekilde dikiş atıldı" ifadelerini kullandı.

Diş Hastalıkları Neye Yol Açıyor, Hangi İç Hastalıklarına Neden Oluyor? Haber

Diş Hastalıkları Neye Yol Açıyor, Hangi İç Hastalıklarına Neden Oluyor?

İbrahim Baysal (İLK HABER)- Diş eti hastalığı, diyabet, kalp hastalığı, bunama ve daha fazlasını içeren bir dizi sağlık durumuyla ilişkilendirilmiştir.  Ağzınızın içi bakterilerin gelişmesi için mükemmel bir yerdir: Karanlıktır, ılıktır, ıslaktır ve tükettiğiniz yiyecek ve içecekler onların yemesi için besin sağlar. Ancak uzmanlar, dişlerinizin ve diş etlerinizin çevresinde zararlı bakteriler biriktiğinde, dişlerinizi çevreleyen diş etlerinde ve kemikte bir enfeksiyon ve iltihaplanma olan periodontal (veya diş eti) hastalığı geliştirme riskiyle karşı karşıya olduğunuzu söylüyor. Sağlıklı bir ağız ve diş yapısı, genel vücut sağlığımız için oldukça önemlidir. Dişlerimizde meydana gelen hastalıklar sadece ağız ve diş sağlığımızı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda vücudun diğer bölgelerinde de çeşitli iç hastalıkların gelişmesine neden olabilir. Son araştırmalara göre, diş hastalıkları ve iç hastalıkları arasında önemli bir ilişki bulunmaktadır. Diş Hastalıkları Neye Yol Açıyor? Diş hastalıkları, diş minesini, diş etlerini ve çevre dokuları etkileyen çeşitli rahatsızlıkları kapsar. En yaygın diş hastalıkları arasında diş çürükleri (karies), diş eti hastalıkları ve diş kaybı yer almaktadır. Dişler üzerinde oluşan bakteriyel plaklar, zamanla asit salgılayarak diş minesini zayıflatır ve çürümelere yol açar. Aynı zamanda, kötü ağız hijyeni, diş eti hastalıklarının (gingivit ve periodontit) başlıca nedenlerinden biridir. Diş kaybı da ağız sağlığını olumsuz etkileyen bir durumdur ve çiğneme güçlüğü gibi sorunlara yol açabilir. Diş Hastalıklarının İç Hastalıkları Üzerindeki Etkisi Diş hastalıkları sadece ağız ve diş sağlığı ile sınırlı kalmayabilir, aynı zamanda vücudun diğer bölgelerinde de çeşitli iç hastalıkların gelişimine katkıda bulunabilir. Araştırmalar, ağız sağlığının genel sağlıkla sıkı bir ilişkisi olduğunu göstermektedir. İşte diş hastalıklarının iç hastalıkları üzerindeki olası etkileri: Kalp ve Damar Hastalıkları: Ağızda oluşan bakteriyel enfeksiyonlar, kan dolaşımına girerek kalp ve damar hastalıklarının riskini artırabilir. İltihaplı diş eti hastalıkları (periodontit), özellikle kalp krizi ve inme gibi ciddi kardiyovasküler sorunlarla ilişkilendirilmiştir. 2020'de yayınlanan bir raporda , uluslararası bir uzman ekibi periodontitis ile kalp krizi, inme, arterlerde plak oluşumu ve diğer kardiyovasküler durumlar arasında önemli bir bağlantı olduğu sonucuna vardı. Araştırmacılar, kötü ağız sağlığının kalp sağlığının nasıl kötüleştiğini belirleyemese de, bazı kanıtlar , ağızdan gelen periodontal bakterilerin vasküler hastalık hastalarında atardamarlara gidebileceğini ve potansiyel olarak hastalığın gelişiminde rol oynayabileceğini öne sürüyor. Diyabet: Diyabet hastalarında diş hastalıklarının daha sık görüldüğü bilinmektedir. Dişlerdeki enfeksiyonlar, kan şekerinin kontrolünü zorlaştırabilir ve diyabetin ilerlemesine katkıda bulunabilir. Solunum Yolu Hastalıkları: Ağızda bulunan bakteriler, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir veya mevcut solunum yolu hastalıklarını kötüleştirebilir. Hamilelik Komplikasyonları: Gebelik sırasında ağız sağlığına özen göstermek, erken doğum riskini azaltabilir. Diş eti hastalıkları, erken doğum riskini artırabilecek inflamatuar tepkilere neden olabilir. Diş ve Genel Sağlık İlişkisi Diş hastalıklarının iç hastalıkları üzerindeki etkisi, vücudumuzun farklı bölgelerindeki sistemler arasındaki kompleks bir etkileşimi yansıtmaktadır. Ağız sağlığını korumanın, genel sağlığın desteklenmesinde kritik bir rolü olduğu vurgulanmalıdır. Düzenli diş hekimi kontrolleri, iyi bir ağız hijyeni ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları, hem diş hastalıklarının önlenmesine hem de iç hastalıklarının riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki diş sağlığı, genel sağlığımızın önemli bir parçasıdır ve ihmal edilmemelidir. Sağlıklı bir ağız, sağlıklı bir vücut için atılan önemli bir adımdır.

Jean Monnet Modül Projesi’nin  Kapanış Konferansı Gerçekleştirildi Haber

Jean Monnet Modül Projesi’nin Kapanış Konferansı Gerçekleştirildi

ADANA(İLKHABER)-Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aslı Bilgin tarafından yürütülen "Turkey IN or OUT=EU?” başlıklı Avrupa Komisyonu’nun Erasmus+ Programı kapsamında desteklenen Jean Monnet Modül Projesi’nin kapanış konferansı çevrimiçi gerçekleştirildi. Diş Hekimliği Fakültesi 2. sınıf öğrencileri ile yürütülen projenin ana amacının öğrenim hayatları boyunca Avrupa Birliği’ne ilişkin konularda ders alma imkânı olmayan öğrenciler başta olmak üzere kamuoyunda Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkileri hakkında farkındalık yaratmak olduğu bildirildi.   “Krizlerin Gölgesinde AB-Türkiye İlişkileri” AB-Türkiye ilişkileri hakkında doğru bilinen yanlışları da düzeltmeyi amaçlayan projenin “Krizlerin Gölgesinde AB-Türkiye İlişkileri” başlıklı son konferansı Avrupa Birliği konusundaki akademik çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe ve Prof. Dr. Senem Aydın Düzgit ile Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. 2023 Ağustos ayında sona erecek olan JM Module projesi hakkında Doç. Dr. Aslı Bilgin’in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe Avrupa Birliği Genişleme Politikasında meydana gelen değişikliklerin detaylarını ele alırken; Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Senem Aydın Düzgit ise AB’nin son dönemde yaşadığı krizlerin Türkiye’nin adaylık süreci üzerindeki etkisini değerlendirdi. Yaşanılan krizlerin Türkiye-AB ilişkileri üzerindeki etkisi ve bu kapsamda ilişkilerin geleceğinin en güncel bilgilerle Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay tarafından aktarıldığı toplantı katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.

Çarpık Diş Hem Estetik Hem Sağlık Sorunu Yaşatıyor Haber

Çarpık Diş Hem Estetik Hem Sağlık Sorunu Yaşatıyor

EMRE EKİCİ ADANA (İLKHABER)- 25 yıllık tecrübesi ile Adana’nın merkez ilçelerinde (Seyhan, Yüreğir ve Sarıçam) üç farklı klinikle hizmet veren İnci Diş kurucularından olan DT. Enis Akyürek, günlük hayatımızı ve insan fizyolojisini en çok etkileyen dişler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ağız içinde düzgün bir şekilde hizalanmamış ve halk arasında “çarpık” diye tabir edilen dişler hakkında önemli açıklamalarda bulunan Akyürek, çarpık dişlerin özgüven kaybı yaşatarak kişinin toplumsal yaşamını olumsuz etkilemesinin yanı sıra çene eklemi ağrısı, gıdaların sağlıklı çiğnenmemesi nedeniyle yaşanan hazımsızlık gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığını söyledi. Çarpık diş sorununun “dişlerin çene kemikleri üzerinde yerleşmesi gerekenden farklı diziliminden” kaynaklandığını söyleyen Akyürek, bu sorunun beslenme bozuklukları, yaralanma ya da travmalar, diş eti hastalığı gibi nedenleri yanı sıra genetik faktörlerden de kaynaklandığını belirtti. Dt. Enis Akyürek, “Kişinin doğuştan alt ve üst çenenin farklı büyüklükte veya şekilde olması, diş veya damak gelişiminden kaynaklanan diş hizalanması sorunları çarpık dişte önemli etkendir. Ebeveynlerden birinde veya her ikisinde çarpık diş olması, çocukların dişlerinde de çarpıklık olma ihtimalini yükseltiyor” dedi. Diş sorunun getirdiği en büyük sorunlardan birinin kişileri sosyal yaşamdan soyutlamasına yol açtığını ve artık bu sorunun yeni nesil tercihler ile yaşanmayacağını ifade eden Dt. Akyürek, “Son yıllarda alternatif olarak, normal diş teli takmak istemeyen hastalar için neredeyse hiç fark edilmeyen Invisalign  (Telsiz Ortodontik Tedavi) ile dişleri düzeltmek mümkün. Bu yöntemin tercih edilme nedeni diş teli kullanmadan şeffaf plaklarla dişlerin olması gereken yerde hizalanmasıdır” dedi. Telsiz ortodonti (şeffaf plak) tedavisinin son yıllarda oldukça fazla tercih edildiğine dikkati çeken Akyürek şunları söyledi: “Bu tedavi yönteminde, klasik metal veya porselen teller kullanılmadan, 3 boyutlu yazıcılarla kişiye özel hazırlanan şeffaf plaklar kullanıyoruz. Tedavi sonrasında dişler olması gereken dizilişe gelir. Bu uygulama he çocuklar hem de yetişkinler için uygundur. Genellikle orta ve hafif düzeydeki diş çapraşıklığı durumlarının düzeltilmesinde kullanılır. Diş teli taktırmak istemeyenler ancak dişlerinin yapısından rahatsız olanlar Invisalign tedavisi için şeffaf plakları tercih edebilir”. Dedi.  10-15 gün arayla plakların değiştirildiğini belirten Akyürek, konuşmasına şöyle devam etti: “Şeffaf plak tedavisi sonrası geceleri dişlerin yeni yapısını desteklemek için plakların sadece geceleri kullanılması önerilebilir. Bu işlemin dezavantajı ise metal diş tellerine göre sonuç alma süresinin daha uzun olmasıdır. Ancak estetik açıdan kullanışlı ve rahat olması en popüler ortodontik tedaviler arasında yer almasını sağlamaktadır.” Akyürek, telsiz ortodonti tedavisinin avantajlarını ise şöyle açıkladı: “Bu yöntemde metal ya da şeffaf diş telleri alternatifi olarak şeffaf plaklar kullanılır. Tel ya da braket olmadığı için dışarıdan hiçbir şekilde fark edilmez. Bu plaklar hafif yapıdadır ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilemez. Özellikle yetişkinler için en uygun ortodonti tedavileri arasında yer alıyor. İstediği zaman şeffaf plaklar takılıp çıkarılabiliyor.  Şeffaf plaklar yemek yerken çıkarılabildiğinden yemek sırasında hastanın çiğneme konforu düşmez. Şeffaf plaklar takıp çıkarıldığı için diş temizliği ve ağız hijyeni sağlama daha pratik olur.  Ayrıca her yaşta, hastanın durumuna göre telsiz ortodonti tedavisine başvurulabilir. Şeffaf plakların gün içinde diş hekiminin belirttiği saat kadar takılması yeterlidir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.