TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Diyanet İşleri Başkanı

İLKHABER-Gazetesi - Diyanet İşleri Başkanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diyanet İşleri Başkanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “İsrail, Gazze’yi dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüştürdü” Haber

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “İsrail, Gazze’yi dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüştürdü”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ordu Akyazı Mahallesi’nde bulunan Akyazı Uhud Camii’nde hutbe iradında bulundu. Hutbede İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulme dikkat çeken Erbaş, burada dünyanın en tahrip edici bombalarının altında masum çocukların, kadınlar ve insanların hedef gösterildiğini söyledi. Erbaş, “Yüce dinimiz İslam, barış, esenlik, adalet ve merhamet dinidir. İslam’a göre bütün insanlar, din, can ve mal dokunulmazlığına sahiptir. Rahmet elçisi olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz (S.A.S.), savaşın da bir ahlakı ve hukuku olduğunu tüm dünyaya öğretmiştir. Allah Resulü (S.A.V.), savaşta dahi olsa kadınlara, yaşlılara, çocuklara, mabetlere, hatta bitki ve hayvanlara asla zarar verilmemesini emretmiştir. Müminlerin bayramı olan bu mübarek cuma gününde yine yüreklerimiz buruk, gönüllerimiz ise mahzundur. Hz. Ömer’in özgürleştirdiği ve barış yurduna dönüştürdüğü Kudüs’te, Filistin’de yine masum canlar hayattan koparılmaktadır. Mümin kardeşlerimiz yerlerinden ve yurtlarından edilmektedir. Dünyanın en tahrip edici bombaları altında masum çocukların, kadınların, eli silahsız insanların ve yaşlıların feryatları, vicdanı ve insafı olan herkesi derinden yaralamaktadır” ifadelerine yer verdi. “İsrail, Müslüman coğrafyanın bağrına saplanan paslı bir hançer gibi işgal ettiği topraklarda Müslümanlara zulmün her çeşidini reva gördü” İsrail’in Mescid-i Aksa’nın dokunulmazlığını ihlal ettiğini belirten Erbaş, “Yaklaşık bir asır kadar önce Filistin topraklarında barış ve huzura son verilerek, fitne ve zulmün tohumları ekildi. İsrail, Müslüman coğrafyanın bağrına saplanan paslı bir hançer gibi işgal ettiği topraklarda Müslümanlara zulmün her çeşidini reva gördü. Barışın yurdu bu topraklara girdiği günden bu yana uluslararası hukuku ve insan haklarını yok sayarak, büyük bir kaos oluşturdu. Bunu destekleyen güçler ve destekler, insanlığın en kadim şehirlerinden biri olan ve ilahi dinlerin kutsal kabul ettiği Kudüs’ün saygınlığına halel getirdi. İlk kıblemiz ve kutsal mabedimiz olan Mescid-i Aksa’nın dokunulmazlığını ihlal etti” dedi. “İsrail, bir Filistin şehri olan Gazze’yi yıllardır dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüştürmüştür” Hutbesinde dünyada savaş, işgal ve küresel krizlerin arttığını, İsrail’in de Gazze’yi adeta dünyanın en büyük açık hapishanesine dönüştürdüğünü söyleyen Erbaş, “Maalesef bugün dünyamız savaşlar, işgaller ve küresel krizlerle kuşatılmış vaziyettedir. Bu vahim durumun bedelini ise en çok zayıflar, mazlumlar ve çocuklar ödemektedir. İşte Filistin ve Gazze’de yaşananlar bunun en açık örneğidir. İsrail, bir Filistin şehri olan Gazze’yi yıllardır dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüştürmüştür. Abluka altına aldığı Gazzeli kardeşlerimizin en temel ihtiyaçlarını temin etmelerine bile engel olmaktadır. Kardeşlerimiz yerinden ve yurdundan edilmiştir. Mal ve mülkleri haksız bir şekilde ellerinden alınmıştır. Onlara hiçbir şekilde hayat hakkı tanınmamıştır. Siviller, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, topyekûn bir halk korkunç silahlarla, bombalarla katledilmiştir. Gazze’de bugün tüm dünyanın gözü önünde tarihin en büyük zulmü yaşanmaktadır. Bütün bu baskı ve zulümlerin karşısında Müslümanlara özgürlük mücadelesinde direnmekten başka çare kalmamıştır” diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, tüm Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi gerektiğine, Filistinli Müslümanlara destek olunması gerektiğine dikkat çekti. Erbaş, şunları söyledi: “İnşallah yüreklerimiz İslam için toplu vursun, Kur’an için toplu vursun, kardeşliğimiz için toplu vursun, Müslümanların her yerde ve her zaman birliği ve beraberliği için toplu vursun. Mehmetçiğimiz ve şanlı ordumuz, peygamber ocağı askerlerimiz, şanlı ordumuz karada, denizde ve havada yurt içinde ve sınır ötesinde düşmanla, terörle ve terör gruplarının arasındaki güçlerle mücadele ederken, onların başarısı için yüreklerimiz toplu vursun. Buna çok ihtiyacımız var. Geçmişte olduğu gibi bugün de ihtiyacımız var. Atalarımız cephelerde savaşarak bu toprakları kanlarıyla yoğurdu ve bize emanet etti.” Erbaş, hutbe iradının ardından dua okuyarak, cuma namazını kıldırdı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan hicri yeni yıl mesajı Haber

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan hicri yeni yıl mesajı

(İLKHABER)- Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, milletin ve tüm İslam aleminin hicri yeni yılını tebrik ederek, “Yeni yılın bütün insanlığın huzuru ve iyiliği için daha büyük bir azim, özveri ve fedakarlıkla çalışmamıza vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, hicri yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erbaş mesajında, “Bugün Hz. Peygamberin (s.a.s.) Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicretini esas alan hicri takvimin 1445. yıl dönümüdür. Yeni hicri yılın milletimiz ve alem-i İslam için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.), risaletin ilk günlerinden itibaren Mekke’de büyük zorluk ve sıkıntılarla karşılaşmış; müşriklerin amansız baskı, zulüm ve zorbalıklarına maruz kalmıştır. Müşrikler, sömürü düzenleri için tehdit olarak gördükleri İslam’a adeta savaş açmışlar; müminlere karşı akıl almaz eziyet ve işkence yollarına başvurmuşlardır. Yapılan işkenceler dayanılmaz hale gelince ilk Müslümanlar, inandıkları değerler uğrunda doğup büyüdükleri vatanlarından hicret etmeye mecbur kalmışlardır. Peygamberimizin emriyle önce Habeşistan’a, ardından da Yesrib’e giden Müslümanlar, sadece müşriklerin eziyet ve işkencelerinden değil, aynı zamanda onur ve haysiyetlerine yönelik suikastlardan da kurtulmuşlardır. Tarihin en önemli hadiselerinden biri olan Hz. Peygamberin (s.a.s.) hicreti ise Müslümanların talihini değiştirmiş, hem Müslümanlar hem de bütün insanlık için aydınlık bir geleceğin yolunu açmıştır” dedi. Hicretin Müslümanlar için yeni ve umut dolu bir sayfa açtığını belirten Erbaş, “Aynı zamanda İslam davetinin yeryüzüne yayılmasında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Hicretle birlikte Hz. Peygamberin (s.a.s.) uygulamaya koyduğu kardeşlik (muahat) antlaşması, Müslümanlar arasında güçlü bir dayanışma bilincinin gelişmesini sağlamıştır. Mekkeli muhacirlerle Medineli Ensar arasında yapılan bu antlaşma, ümmet şuuru ekseninde yeni bir toplumun inşasına vesile olarak, Yesrib’i Medine’ye dönüştürmüştür. Vahiyle hidayet bulan kalpler, imanın verdiği emniyet ve hicretin getirdiği uhuvvetle eşsiz bir medeniyetin mimarları olmuşlardır. İnsan onurunun hiçe sayıldığı cahiliye dönemini ve cehaleti ortadan kaldıran bu medeniyet sayesinde zulüm ve haksızlığın yerini adalet, kin ve düşmanlığın yerini merhamet, haset ve rekabetin yerini uhuvvet almıştır. Böylece yeryüzü, İslam’ın hedeflediği huzur ve güven iklimiyle yeniden tanışmıştır” diye konuştu. “Hayatımızın muhasebesini yapmak için hicri yılbaşını bir vesile bilmeliyiz” Hicretin “bir yeri terk ederek başka bir yere göç etmek” anlamına geldiğini ifade eden Erbaş, şunları kaydetti: “Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) 'Muhacir, Allah’ın yasakladıklarını terk eden kimsedir' (Buhari, İman, 4) hadis-i şerifi, hicretin bu evrensel boyutuna işaret etmektedir. Bu bakımdan bize bakan yönüyle hicret, insan onur ve haysiyetini yaralayan her türlü söz, tutum ve davranıştan sıyrılıp Kur’an ve sünnetin hayat veren ilkelerine, ölçülerine ve değerlerine tutunmaktır. Zihnimizi yoran ve kalbimizi örseleyen her türlü kötülükten, günahtan, haramdan uzaklaşıp İslam’ın bizi eşref-i mahlûkat kılan hakikatleriyle buluşmaktır. Kibir, gurur, haset, gıybet, hile, kıskançlık, bencillik, cimrilik, tembellik gibi olumsuzluklardan yüz çevirip Peygamber Efendimizin örnek ahlakını kuşanmaktır. Bizi ayrıştıran, parçalayan, zayıflatan her türlü tavır ve davranışı terk edip birlik-beraberliğin, dayanışmanın, paylaşmanın, hayırda ve iyilikte yardımlaşmanın iyileştirici ve birleştirici dünyasına yol almaktır. Dolayısıyla bizler, öncelikle her geçen gün tükenmekte olan ömrümüzün ve hayatımızın muhasebesini yapmak için hicri yılbaşını bir vesile bilmeliyiz. Kapsamlı bir tefekkürle hicretin ruhunu kavramaya çalışmalı; kalbimizi, yolumuzu ve yönümüzü Rasulullahın hicretle ikame ettiği değerlere sabitlemeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve tüm İslam aleminin hicri yılını tebrik ediyor; yeni yılın birlik ve kardeşliğimizin güçlenmesine, ümmetin vahdet ve selameti, bütün insanlığın huzuru ve iyiliği için daha büyük bir azim, özveri ve fedakarlıkla çalışmamıza vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”

SAKARYA - Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Adapazarı İmam Hatip Lisesi Mezunlar Günü programına katıldı Haber

SAKARYA - Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Adapazarı İmam Hatip Lisesi Mezunlar Günü programına katıldı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Adapazarı İmam Hatip Lisesi Mezunlar Günü programı - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın programa gelmesi - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın konuşması Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Adapazarı İmam Hatip Lisesi Mezunlar Günü programına katıldı: - "Bu okulların varlığı ve devamlılığı, din, toplum ve gelecek açısından büyük önem arz etmektedir. İmam hatip okulları birer ilim, hikmet ve sanat öğretim merkezleri olduğu kadar aynı zamanda şahsiyet ve irfan mektepleridir" SAKARYA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, imam hatip okullarının varlığı ve devamlılığının, din, toplum ve gelecek açısından büyük önem arz ettiğini belirterek, "İmam hatip okulları birer ilim, hikmet ve sanat öğretim merkezleri olduğu kadar aynı zamanda şahsiyet ve irfan mektepleridir." dedi. Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde düzenlenen Adapazarı İmam Hatip Lisesi Mezunlar Günü'ne katılan Erbaş, bir milletin varlığını devam ettirecek en temel unsurun, iyi yetiştirilmiş, donanımlı, ahlaklı ve erdemli nesiller olduğunu söyledi. Erbaş, eğitimin, bir milletin gelecek tasavvurunun ve hürriyet arzusunun odağında yer aldığını vurgulayarak, din eğitiminin ise insanın yaratıcı, toplum ve çevre ile olumlu ilişkiler kurmasını temin eden çok önemli bir idealin ifadesi olduğunu anlattı. Yapısı, müfredatı ve mezunlarıyla yakın tarihte Türkiye'nin temel taşlarından olan imam hatip okullarının büyük değer ifade ettiğini dile getiren Erbaş, "Bu okulların varlığı ve devamlılığı, din, toplum ve gelecek açısından büyük önem arz etmektedir. İmam hatip okulları birer ilim, hikmet ve sanat öğretim merkezleri olduğu kadar aynı zamanda şahsiyet ve irfan mektepleridir. Dolayısıyla aziz milletimizin imam hatip okullarına teveccühünün sebeplerini doğru tespit etmemiz gerekir. İmam hatiplere gönül verenlerin nasıl bir gelecek için gayret sarf ettiklerini, nasıl bir nesil için çaba harcadıklarını iyi anlamamız gerekir." diye konuştu. Erbaş, imam hatip okullarının iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ve adaleti zulümden ayırt edebilen, bütün yaratılmışlara muhabbet besleyen, çevresine merhamet hissiyle, koruma duygusuyla yaklaşabilen nesil yetiştirme idealinin sonucu olduğuna değinerek, "Bu okullar, geçmişini iyi bilen, yaşadığı zamanın farkında olan, yarına umutla bakabilen, büyük idealleri olan ama bu ideallerin peşinde koşarken başkalarının haklarını, zarafeti ve saygıyı asla ihmal etmeyen bir nesil yetiştirme mefkuresinin tezahürüdür." dedi. İmam hatip okullarının gayesinin, hayatı anlamlı kılan mukaddes değerlerle, hayatı kolaylaştıran bilimsel gelişmeleri birlikte öğrenen ve öğrendiklerini insanlığa hizmete dönüştüren nesil yetiştirmek olduğunu ifade eden Erbaş, Allah'a imanı, aileye sadakati, vatana-millete hizmeti, insanlığa saygıyı, çevreye ve tabiata duyarlılığı merkeze alan bilgi, hikmet ve güzel ahlakla yoğrulmuş nesil inşa etmeye çalıştıklarını söyledi. Erbaş, kendisinin ve 4 çocuğunun da imam hatip neslinin ferdi olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: "İmam hatipliler, maalesef bu ülkede bir dönem çok büyük zorluklar yaşamıştır. Ötekileştirme politikalarına, psikolojik baskılara maruz kaldı. Haklarından mahrum bırakılmışlardır. Medeni cesareti kırılmak istenmiştir. İmam hatip nesli olarak zor zamanlarda bile vatanına, milletine, devletine ve değerlerine hizmetten geri durmadık. Bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Hiçbir zaman hainlerin safında yer almadık. Yakın tarihimiz buna şahittir." Gençlere seslenerek tavsiyelerde bulunan Erbaş, kendisinin de Adapazarı İmam Hatip Lisesi'nden mezun olduğunu anımsattı. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, İl Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Sakarya İmam Hatipliler Derneği (SİMDER) Başkanı Yahya Bakır'ın da konuşma yaptığı program, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

ANKARA - Hac yolcuları için isteğe bağlı Kur'an-ı Kerim öğretim kursları düzenlenecek Haber

ANKARA - Hac yolcuları için isteğe bağlı Kur'an-ı Kerim öğretim kursları düzenlenecek

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Toplantıdan detaylar - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın konuşması Hac yolcuları için isteğe bağlı Kur'an-ı Kerim öğretim kursları düzenlenecek ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Hac yolcularından Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenmek isteyenlere yönelik Kur'an-ı Kerim öğretim kursları düzenlenecektir." ifadelerini kullandı. Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Erbaş, çevrim içi yapılan "2023 Hac Yolcularının İllerde Uygulanacak Eğitim Programlarını Değerlendirme Toplantısı"nda il müftüleriyle bir araya geldi. Erbaş, toplantıda, hac ibadetinin Kabe'ye yapılan fiziki bir yolculuk olduğu kadar aynı zamanda insanın özüne, kendi iç dünyasına ve yaratıcısına yaptığı manevi bir yolculuk anlamı taşıdığına dikkati çekti. Hac yolculuğunun müminlere nefis muhasebesi, nedamet, tövbe, istikamet, azim ve kararlılık fırsatı sunduğunu vurgulayan Erbaş, "Esasen bir Hak yolculuğudur. İnananları tevhide, vahdete ve eşsiz bir kardeşlik kongresine götüren mübarek ve mukaddes bir yolculuktur. İçinde barındırdığı hikmet ve sembolleriyle hac, hem teorik hem de pratik olarak Müslümanları inanç, ibadet, ahlak ve değerler ekseninde geliştiren, olgunlaştıran bir eğitim sürecidir." değerlendirmesini yaptı. - "Tüm hacı adaylarına 'Hac Hazırlık Kursları' düzenlenecek" Erbaş, hac yolcularının, Allah'ın misafiri olarak nitelendirildiğini belirterek, hac yolculuğunun ise sürekli "meşakkat" kelimesiyle ifade edildiğini aktardı. Yolcuların yükünü hafifletmenin ve onlara bu yolculuğu kolaylaştırmanın da ibadet olarak addedildiğini dile getiren Erbaş, şunları kaydetti: "Hac ve umre hizmetlerinin devletimizin ve milletimizin onuruna yaraşır şekilde yapılmasına özen gösteriyoruz. Bu bağlamda hac ibadetinin ahkamına ve usulüne uygun şekilde, rahat ve kolaylık içinde yerine getirilebilmesi için gerekli bütün tedbirleri almaya çalışıyoruz. Her geçen yıl yeni imkanlar ve uygulamalarla hizmetlerimizi genişletiyor ve güçlendiriyoruz. Gerekli bilgi, beceri ve donanımına sahip olmadan bu görevleri hakkıyla gibi yerine getirmesi mümkün değildir. Bu yıl hacca gidecek vatandaşlar için tüm hacı adaylarına 'Hac Hazırlık Kursları' düzenlenecek. Kafileler oluştuktan ve uçak programları belli olduktan sonra koordineli bir şekilde kafile görevlileri ile birlikte 'Tanışma ve Bilgilendirme Toplantıları' düzenlenecektir. Hac yolcularından Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenmek isteyenlere yönelik Kur'an-ı Kerim öğretim kursları düzenlenecektir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.