TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Diyanet işleri Başkanlığı

İLKHABER-Gazetesi - Diyanet işleri Başkanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diyanet işleri Başkanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

"Yazımda Kardeşlik Var" yaz kampı sona erdi Haber

"Yazımda Kardeşlik Var" yaz kampı sona erdi

Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) iş birliğinde düzenlenen "Yazımda Kardeşlik Var" yaz kampı sona erdi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, TDV Konferans Salonu'nda düzenlenen kapanış programına katıldı. Erbaş burada yaptığı konuşmada, kardeşlik kavramının önemini vurguladı. Kampa katılan öğrencilerin arkadaş sayısını artırarak, çok büyük kazançlarla evlerine döneceğinin altını çizen Erbaş, gençlerden ve ailelerinden aldıkları geri dönüşlerin, projenin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Projeye destek veren herkese teşekkürlerini ileten Erbaş, kampa katılan gençlere seslenerek, "Bizim medeniyetimiz sevgi, saygı, kardeşlik, yardımlaşma, ilim, irfan, bilgi, hikmet medeniyetidir. İşte siz böyle güçlü bir medeniyetin çocuklarısınız. Adaleti, merhameti ve ahlakı merkeze alan bir inancın, şanlı bir tarihin çocuklarısınız. Bizim inancımız İslam ve ahlak medeniyetidir. Zengin bir mirasın varislerisiniz. Hangi inancı temsil ettiğinizi hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. İnşallah öğrendiklerinizi, büyük bir inanç ve kararlılıkla geleceğe, istikbale taşıyacaksınız. İstikbalimiz sizlerle daha güzel olacak. Ülkemizi ve milletimizi bugün bulunduğu noktadan çok daha ileriye taşıyacaksınız" dedi. TDV Genel Müdürü İzani Turan da kampa katılan gençlerin kabiliyetleriyle büyük gurur duyduklarını ifade ederek kampın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Dünyayı iyilik değiştirir Haber

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Dünyayı iyilik değiştirir

Kocaeli’de hafızlık ve icazet programına katılan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Dünyayı iyilik değiştirir. İyilik yeryüzünde hakim oluncaya kadar vazifemiz çalışmaktır. Derdimiz kimse kötülük yapmasın, kötülükler ortadan kalksın. Hafızlarımız, sizler de Peygamber Efendimiz gibi iyiliklerin kötülüklere hakim olmasını, egemen olmasına şahitlik yapacaksınız. Hepimiz uyarıcılık vazifemizi yapacağız. Güzellikleri müjdeleyeceğiz, Allah'a davet edeceğiz" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın katılımı ile Gölkent Erkek Yatılı Hafızlık Kur'an Kursu icazet merasimi gerçekleşti. Kocaeli Gölkent Camii'nde düzenlenen merasimde 41 hafız icazetnamelerini aldı. Konuşmasında "Merasimlerin en hayırlısındayız" diyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Hafızlık en hayırlı iş. Peygamber Efendimiz, ‘Sizin en hayırlınız Kuran'ı öğrenenleriniz ve öğretenlerinizdir’ diyor. En hayırlı insanların merasimi de en hayırlı merasimdir. Hayırlı, uğurlu olsun. Hafızlarımız eşrefi ümmet. Yani ümmetin en şereflileri. İnşallah ömrünüz boyunca Kuran'ı koruyacaksınız. Kuran da sizi koruyacak. Yüce Rabbimiz ayeti kerimesinde bu müjdeyi veriyor zaten. Rabbimiz, ‘Kuran'ı şüphesiz biz indirdik, onun muhafızı biziz’ buyuruyor ama Cenabıhak bazı kullarını vesile kılıyor. Bunlar hafızlardır. Bu ayeti kerimede Allah Teâlâ'nın Kuran'ı korumasına vesile kıldığı kimseler hafızlardır. Kur'an ilk indiğinde vahiy katipleri tarafından yazıldı. Sonra ezberlendi. İlk hafız peygamber efendimiz. Ashabı kiramdan binlerce hafız var. Günümüz kadar milyonlarca insan Kuranı Kerim'i hıfz etti. Bugün hıfız faaliyetleri dünyanın her yerinde devam etmekte" diye konuştu. "ALLAH RESULÜ HAZRETİ MUHAMMED MUSTAFA'NIN VASİYETİ OMUZLARIMIZDA" Kur'an'ın mucize olduğunu dile getiren Erbaş, "Kur'an-ı Kerim nüzulüyle, inişiyle, muhafazası, hıfzıyla, tilavetiyle mucize. Bu mucize kitapla ilgili yüce Rabbimiz, Hazreti Muhammed’e hitaben, ‘Kitabı sana insanların karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye indirdik’ diye buyuruyor. Peygamber Efendimiz, 23 sene boyunca elindeki en büyük mucize Kur'an-ı Kerim'le insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmaya çalıştı. 23 sene sonunda Arafat'ta bütün insanlığa bir vasiyette bulundu. Allah Resulü Hazreti Muhammed Mustafa'nın vasiyeti omuzlarımızda" şeklinde konuştu. "PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETİNE İTTİBA EDEREK İNSANLARI AYDINLATMAYA ÇALIŞACAĞIZ" Hazreti Muhammed'in vasiyetini hatırlatan Erbaş, "Buyurdu ki ‘Size iki şeyi emanet bıraktım. Bu iki şeye sarıldığınız müddetçe yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar Allah'ın kitabı ve peygamberinin sünnetidir’. İşte bu vasiyetle Kur'an ve sünnet bize emanet edildi. Nasıl ki Peygamber Efendimiz Kur'an'la insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmaya çalıştıysa biz de onun varisleri olarak Kur'an-ı Kerim'e sarılarak ve Peygamber Efendimizin sünnetine ittiba ederek insanları aydınlatmaya çalışacağız. Aşırılıklardan, hurafelerden uzak, mutedil orta yol dediğimiz İslam anlayışı ve Kur'an’ın aydınlığı ile insanlara hizmet edeceğiz" ifadelerini kullandı. "İYİLİKLERİN, KÖTÜLÜKLERE EGEMEN OLMASINA SİZLER ŞAHİTLİK EDECEKSİNİZ" Başkan ayetlerden örnekler veren Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bakınız Rabbimiz, Peygamber Efendimizi başka bir ayeti kerimede nasıl tanıtıyor bize? Şüphesiz seni bir şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Onun izniyle Allah'a davetçi ve etrafını aydınlatan bir kandil olarak gönderdik. İşte peygamber varisleri, hafızlarımız, hepiniz bir şahitsiniz. İyiliklerin, kötülüklere egemen olmasına sizler şahitlik edeceksiniz. Bunda katkınız olacak. Dünyayı iyilik değiştirir. İyilik yeryüzünde hakim oluncaya kadar çalışmaktır vazifemiz. Kimse kötülük yapmasın, kimse kötü olmasın, kötülükler ortadan kalksın, derdimiz bu. Hafızlarımız, sizler de Peygamber Efendimiz gibi iyiliklerin kötülüklere hakim olmasını, egemen olmasına şahitlik yapacaksınız. Hepimiz uyarıcılık vazifemizi yapacağız. Güzellikleri müjdeleyeceğiz, Allah'a davet edeceğiz inşallah" dedi. Programa, İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, hafızlar ve aileleri katıldı. Programda ayrıca Kur'an tilaveti gerçekleştirildi.

15 Temmuz'da 90 bin camide sela okunacak Haber

15 Temmuz'da 90 bin camide sela okunacak

Diyanet İşleri Başkanlığı koordinasyonunda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında, 90 bin camide gece saat 00.13'te sela okunacak, cami ve minarelerin ışıkları sabah namazına kadar açık kalacak. Diyanet İşleri Başkanlığı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Şaban Kondi, "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" dolayısıyla ülke genelinde düzenleyecekleri programlara ilişkin bilgi verdi. 15 Temmuz'un, Allah'ın yardımı, milletin cesareti ve ferasetiyle kazanılan destansı bir zafer olduğunu belirten Kondi, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'ne ilişkin "Ezanları Susturan Darbelerden Darbeleri Susturan Selalara" şiarıyla 81 il ve 922 ilçeye genelge gönderdiklerini aktardı. Genelgede kapsamında, 90 bin camide, gençlik merkezlerinde, aile ve dini rehberlik bürolarında, gençlik ofislerinde, yaz Kur'an kurslarında bulunan 2,5 milyondan fazla öğrenci ve veliye yönelik programların yapılacağını bildiren Kondi, programlarla Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain yapılanmasını hatırlatmayı, 15 Temmuz'a yönelik farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını vurguladı. Kondi, bu kapsamda vatandaşların da katılımıyla Kur'an kurslarında, camilerde şehitler için okunan 118 bin hatmi şerifin duasının da eda edileceğini kaydetti. "Şehitleri anma programı gerçekleştirilecektir" Din görevlilerinin bugüne kadar camilerden okudukları selalar, ezanlar, kürsülerde yaptıkları vaaz ve dualarla, ülkenin birlik ve beraberliğine dikkati çektiğini vurgulayan Kondi, darbe girişiminden bu yana geçen 8 yılda sahih ve doğru bilgiyi, sahih ve doğru kaynaktan ehil ve liyakatli hocalarla halka anlatma gayreti içerisinde olduklarını ifade etti. Ülkeye ve millete karşı oynanan oyunlar karşısında farkındalık oluşturabilmek için bütün görevlilerinin seferber olduğuna işaret eden Kondi, sözlerini şöyle sürdürdü: "81 ilimiz ve 922 ilçemizdeki bütün camilerimizde 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece saat 00.13'te bütün camilerimizden sela okunacaktır. Milletimizi birliğimize, kardeşliğimize, ülkemize yönelik oynanan oyunlara farkındalık oluşturmak için yeniden bir dirilişe davet edeceğiz. Bununla birlikte şehir merkezlerindeki büyük camilerimizde, halkın geniş katılımıyla yapılan hatmi şeriflerin duası yapılacak ve Mevlid-i Şerif okunacak. Ayrıca şehitliklerde, Diyanet İşleri Başkanlığı organizesinde 'Şehitleri Anma Programı' gerçekleştirilecek. Bu program kapsamında da yine Kur'an-ı Kerimler okunacaktır, dualar yapılacak. Rabb'im bir daha bu millete karşı bu hain kalkışmalara girecek olanlara fırsat vermesin." Genel Müdür Kondi, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit ve gazi olan diyanet personelinin anısının yaşatıldığı Diyanet İşleri Başkanlığı binasındaki köşeyi de tanıttı.

Bolluk ve bereketin simgesi Aşure Günü ne zaman? Haber

Bolluk ve bereketin simgesi Aşure Günü ne zaman?

Muharrem ayının bereketini simgeleyen ve bollukla ilişkilendirilen aşure, bu yıl da evlere misafir olacak. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın vakit hesaplarına göre 2024 yılı hicri yılbaşı 7 Temmuz Pazar gününe denk geliyor. Bu hesaba göre aşure günü ise 17 Temmuz 2024 tarihinde ihya edilecek. Hz. Muhammed (s.a.v) tarafından "Allah'ın ayı" olarak nitelendirilen Muharrem ayının 10. günü olan aşure günü, oruç tutmak ve aşure dağıtmak gibi çeşitli geleneklerle kutlanır. Aşure, buğday, nohut, fasulye, kuru meyveler ve baharatlarla yapılan geleneksel bir tatlıdır. Aşure günü, paylaşmanın ve bereketin önemini vurgulayan önemli bir dini ve kültürel gelenektir. Bu yıl 17 Temmuz'da ihya edilecek aşure günü için şimdiden hazırlıklara başlamak ve sevdiklerinizle paylaşmak için lezzetli aşureler hazırlamak için güzel bir fırsat. AŞURE GÜNÜ NEDİR? NE ANLAMA GELİR? Aşure Günü, hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günüdür. İslam inancında birçok önemli olayın bugüne denk geldiğine inanılır ve bu nedenle bugüne özel bir önem verilir. Aşure Günü'nün önemini anlamak için, o gün meydana gelen bazı önemli olaylara bakmak gerekir: Hz. Nuh'un Gemisi Kurtuluşu: Hz. Nuh ve ailesinin tufandan kurtulduğu ve geminin karaya oturduğu gün olarak kabul edilir. Hz. İbrahim'in Oğlunu Kurban Etmeye Hazırlandığı Gün: Hz. İbrahim'in, Allah'ın emriyle oğlu İsmail'i kurban etmeye hazırlandığı gün olarak kabul edilir. Hz. Musa'nın Firavun'dan Kurtulması: Hz. Musa ve İsrailoğulları'nın Firavun'un esaretinden kurtularak Kızıldeniz'i geçtiği gün olarak kabul edilir. Hz. Eyüp'e Şifanın Verilmesi: Hz. Eyüp'ün Allah tarafından şifa verildiği ve uzun süren hastalığından kurtulduğu gün olarak kabul edilir. Hz. Yunus'un Balığın Karnından Kurtulması: Hz. Yunus'un balığın karnından kurtularak karaya çıktığı gün olarak kabul edilir. Hz. Hüseyin'in Kerbela'da Şehit Edilmesi: Bu olay, Aşure Günü'nün en önemli olaylarından biridir. Hz. Muhammed'in torunu ve Hz. Ali'nin oğlu olan Hz. Hüseyin, Kerbela'da Emevi ordusu tarafından şehit edilmiştir. Bu olay, Şiiler tarafından Aşure Günü'nde yasla anılır. Aşure Günü'nde oruç tutmak ve aşure dağıtmak önemli bir sünnet olarak kabul edilir. Aşure, içerisinde farklı tahıllar, baklagiller ve kuruyemişler bulunan bir tatlıdır. Aşure pişirmek ve dağıtmak, bolluk ve bereketi paylaşmak anlamına gelir. Aşure Günü, sadece dini bir ritüelden öte, aynı zamanda birlik ve beraberlik günü olarak da değerlendirilir. Bu kutsal günde, komşulara, akrabalara ve ihtiyaç sahiplerine aşure dağıtarak, sevgi ve saygıyı artırmak ve yardımlaşma ruhunu yaşatmak önemlidir. AŞURE NASIL YAPILIR? Aşure, Muharrem ayının 10. günü idrak edilen Aşure Günü'nde pişirilen ve paylaşımıyla bolluk ve bereket getiren lezzetli bir tatlıdır. Hazırlanması oldukça kolay olan aşureyi farklı malzemelerle zenginleştirebilirsiniz. Aşure için Malzemeler: 1 su bardağı buğday 1 su bardağı kuru fasulye 3 su bardağı aşurelik buğday 1 su bardağı kabukları soyulmuş fıstık 1 su bardağı fındık içi (bütün) 1.5 su bardağı doğranmış kayısı 1 su bardağı kuru üzüm Yarım su bardağı kuş üzümü 1 su bardağı toz şeker (isteğe göre) Yarım çay kaşığı karanfil Yarım çay kaşığı tarçın Limon kabuğu rendesi Su Aşure Yapılışı: Buğday ve kuru fasulyeyi ayrı kaplarda bir gece önceden ıslatın. Islatılmış buğdayı ve kuru fasulyeyi ayrı tencerelerde yumuşayana kadar pişirin. Aşurelik buğdayı da ayrı bir tencerede pişirin. Pişen buğday, kuru fasulye ve aşurelik buğdayı büyük bir tencereye alın. Doğranmış kayısı, kuru üzüm ve kuş üzümünü ekleyin. Toz şekeri (isteğe göre), karanfili, tarçını ve limon kabuğu rendesini de ekleyip karıştırın. Aşurenin üzerini geçecek kadar su ilave edin ve kısık ateşte kıvam alana kadar pişirin. Aşure piştikten sonra ocaktan alıp dinlendirin. Ilık veya soğuk olarak servis edin. Püf Noktaları: Aşurenin daha lezzetli olması için malzemeleri önceden ıslatmak önemlidir. Aşureyi pişirmeden önce suyunu iyice süzün. Aşureyi kısık ateşte pişirin ve ara ara karıştırmayı ihmal etmeyin. Aşurenin kıvamını istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Aşureye fıstık, badem, ceviz gibi farklı kuruyemişler de ekleyebilirsiniz. Aşureyi süslemek için tarçın, pudra şekeri veya nar ekşisi kullanabilirsiniz.

Okullar tatil oldu, şimdi sıra yaz Kur’an kurslarında Haber

Okullar tatil oldu, şimdi sıra yaz Kur’an kurslarında

Yaz tatili başladı, okullar tatile girdi. Diyanet İşleri Başkanlığı hazırladığı Cuma hutbesinde çocukların ruh ve beden gelişimlerine katkı sağlayacak olan yaz Kur’an kurslarını ailelerin bir fırsat olarak görmesini istedi. İlkhaber Gazetesi'nden Kadir ADIYAMAN'nın haberine göre; Müslümanlar Cuma namazlarını kılmak için camileri ve mescitleri doldurdu. Yaz sıcağında klimalı camileri tercih eden Müslümanlar serin ortamda namazlarını kıldı. Ancak kapasitesi küçük camilerin içerisinde yer bulamayan kişiler ise cami avlularında namazlarını eda etti. Cuma namazlarına giden Müslümanlar için hazırlanan ve camilerde okunan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu, “ Yaza Kur’an’la merhaba” şeklinde oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı hazırladığı Cuma hutbesinde çocukların ruh ve beden gelişimlerine katkı sağlayacak olan yaz Kur’an kurslarını ailelerin bir fırsat olarak görmesini istedi. Hazırlanan Cuma hutbesinde şu ifadelere yer verildi; “Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun…” Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”  Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği en güzel nimetlerden ve en değerli emanetlerden biri de çocuklarımızdır. Göz aydınlığı evlatlarımız, ailemizin neşesidir. Milletimizin en kıymetli sermayesidir. İstiklal ve istikbalimizin güvencesidir. Böylesi değerli bir hazineyi her türlü kötülük ve olumsuzluktan koruyup gözetmek, başta anne babalar olmak üzere hepimizin ortak görevidir. Çocuklarımızın bedenlerinin sağlıklı olması için gösterdiğimiz özen ve çabayı, ruhlarının da sağlıklı olması için göstermeliyiz. Dünyada okul başarıları ve kariyerleri için gösterdiğimiz hassasiyeti, ahirette ebedi huzur ve mutluluğa ulaşmaları için de göstermeliyiz. Her şeyin büyük bir hızla değişip dönüştüğü bir çağda yaşıyoruz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız; maalesef gerçek ve sanal âlemdeki zararlı alışkanlıkların, batıl ideolojilerin ve sapkın akımların tehdidi altındadır. Böylesi bir zamanda göz nuru yavrularımızın iyi bir insan, güzel bir Müslüman; kendisine, milletine ve insanlığa faydalı bir kişi olarak yetişmelerini sağlamak en önemli hedefimiz olmalıdır. Nesillerimizi İslam’ın inanç esaslarıyla, temel dini bilgilerle, ibadetlerle ve ahlaki değerlerle buluşturmak ise en büyük gayemiz olmalıdır. Çocuklarımız bu seneki eğitim ve öğretimlerini tamamlayarak bir yaz tatiline daha girdiler. Yavrularımızın geleceğini inşa etmek için gayret gösteren öğretmenlerimizden ve emeği geçen herkesten Cenâb-ı Hak razı olsun. Tatilleri; televizyon, telefon, tablet ve bilgisayar karşısında vakit geçirmekten ibaret görmeyelim. Evlatlarımızın ruh ve beden gelişimlerine katkı sağlayacak olan yaz Kur’an kurslarımızı bir fırsat olarak görelim. 1 Temmuz Pazartesi günü başlayacak olan yaz Kur’an kurslarında çocuklarımız; camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın manevi atmosferlerini soluyacaklar. Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim ile buluşacak, rahmet elçisi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in örnek hayatıyla tanışacaklar. Abdest, namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibadetleri daha iyi öğrenecekler. Sevgi ve saygı, kardeşlik ve muhabbet, şefkat ve merhamet gibi erdemleri daha iyi kavrayacaklar. Yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi değerleri daha fazla kuşanacaklar. İyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, helalle haramı, günahla sevabı birbirinden daha iyi ayıracaklar. Neşeli ve eğlenceli bir atmosferde doğru yöntemlerle, ehil ve liyakatli hocalarımız marifetiyle sahih dini bilgiyi elde edecekler. “Yaza Kur’an’la Merhaba” çağrısıyla çocuklarımızı; camilerimize, gündüzlü ve yatılı Kur’an kurslarımıza davet ediyorum. 10 Haziran’da başlayan yaz Kur’an kursu kayıtlarımız devam etmektedir. Bu vesileyle çocuklarımızın manevi imarını gerçekleştiren fedakâr ve cefakâr hocalarımızdan, anne babalarımızdan ve onlara bu güzel imkânların sunulmasında emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Hutbemi, Kur’an-ı Kerim’de bizlere öğretilen şu dua ile bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”

Diyanet'ten hac kuraları iddialarına sert yanıt Haber

Diyanet'ten hac kuraları iddialarına sert yanıt

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, hac kuraları aleyhindeki söylemleri “karalama” şeklinde nitelendirerek, “Hiç kimseye yönelik bir ayrımcılık asla söz konusu değildir, bu bizim kırmızı çizgimizdir” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, hac kuraları, hac organizasyonu ve bu konudaki çeşitli iddialara ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı. 2024 yılı hac organizasyonunun, hacı adaylarının şeytan taşlamaları ve veda ziyaretlerinin ardından tamamlanacağını dile getiren Bircan, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yurt dışında yaptığı en büyük organizasyonlardan birisi. Bir gecede 85 bin vatandaşımızın otellerinden önce Arafat'a, ardından Müzdelife'ye birkaç saat içinde intikal ettirilmesi, bunun da 3 milyona yakın insanın bulunduğu ortamda sorunsuz şekilde yapılması çok önemli bir başarıdır” diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığının hac ve umre organizasyonlarında kanunun verdiği yetki kapsamında işlemler yaptığını aktaran Bircan, bununla birlikte hac ve umrenin karar merci denilebilecek “Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu”nun bulunduğunu belirtti. Hac kontenjanlarının nasıl belirlendiğine yönelik soru üzerine Bircan, şunları söyledi: “Kontenjanları biz belirlemiyoruz. Bizim kontenjan talebimiz tabii ki çok daha fazla, ancak 1989'da Ürdün'ün başkenti Amman'da Müslüman ülkelerin dışişleri bakanlarının aldığı karar gereği ülkedeki Müslüman nüfuslarının binde biri oranında her ülkeye kontenjan veriliyor. Bizim nüfusumuz 74 milyon iken kotamız 74 bin idi, nüfusumuz 80 milyon oldu kotamız 80 bine çıktı, 2024 güncellemesinde ise 85 milyon nüfusumuz için kota aldık. Bu kota uygulaması sadece bize özgü değil, tüm ülkeler için böyledir. Mesela Endonezya'nın Müslüman nüfusu 230 milyon olduğu için onların kotası 230 bindir.” Kontenjan 84 bin, yıllık başvuru 200 bin Hac için yıllık ortalama başvuru sayısının sorulması üzerine Bircan, “Hacca gitmek isteyen kardeşlerimizin taleplerini almak ve onları kuraya dahil etmek için her sene ön kayıt alıyoruz. Bunun da ortalaması yıllık yaklaşık 200 bin kişi civarındadır” dedi. "Özel kura sistemimiz var" Türkiye'deki hac kurasının uygulanmasına yönelik soru üzerine ise Bircan, şöyle konuştu: “Bizim kendimize has katsayı-kura sistemimiz var. Bu sistemle başvuru süresi arttıkça kurada çıkma ihtimaliniz de artıyor. Örneğin, bir vatandaşımız 10 yıl beklediyse kendisine bekleme süresi kadar, yani 10 katsayı veriliyor, 100 oluyor. 5 yıl beklediyse katsayısı 5 çarpı 5, yani 25'tir. Bir yıl beklediyse kendi katsayısıyla çarpınca bir olur. Bu ne demektir? Bir vatandaşımızın 100 katsayısı varsa isminin 100 defa kura listesinde yer alması anlamına gelir. Dolayısıyla kat sayısı fazla olanların kurada çıkma oranı daha da artmaktadır. Bu yılki hac organizasyonunda kurada çıkanların isimlerinin büyük bölümünü 2009, 2010 ve 2011 yıllarından bekleyenler oluşturdu. "Malezya ve Endonezya, bizi örnek alacak" Diyanet İşleri Başkanlığının “katsayı-kura sistemi”nin diğer Müslüman ülkelerden de takdir gördüğünü aktaran Bircan, “Malezya ve Endonezya kendi sistemlerini bizimki gibi yapmak istiyor. Bununla ilgili hac dönemi sonrasında heyetler gelip bizimle görüşecekler” dedi. Kura-katsayı sistemine yönelik “ayrı torbalardan hacı adayları belirleniyor”, “hile yapılıyor” iddialarının sorulması üzerine Bircan, “Asla böyle bir durum söz konusu değil. Bizim her türlü işlemimiz Başkanlığımız müfettişleri ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu üyeleri tarafından inceleniyor. Biz her sene yapılan hac kuralarını noter huzurunda yapıyoruz” diye konuştu. “VIP hacılar kurada daha kolay çıkıyor” iddiasının sorulması üzerine Bircan, “Kura konusunda vatandaşlarımız arasında hiçbir fark yoktur, herkes eşittir. Hiç kimseye yönelik bir ayrımcılık asla söz konusu değildir, bu bizim kırmızı çizgimizdir. Devletimizin denetim mekanizmaları her sene bunu denetliyor. Bu konuda çok şeffafız, veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yoktur. Bize tanınan kotadaki her bir kardeşimizin hakkını koruduk, korumaya devam edeceğiz” dedi. “Çirkin bir karalama” Ortaya atılan iddialara ilişin değerlendirmesi sorulan Bircan, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ülkemizin onuruna yakışır bir şekilde hac organizasyonu yapıyoruz. Bu başarıyı gölgede bırakmak isteyen birtakım kişiler bunları gölgede bırakmak, vatandaşlarımızın kafasındaki hac organizasyonunun güzelliğini silmek istiyorlar. Hepsini çirkin bir karalama olarak nitelendiriyorum” ifadesini kullandı. Bekleyenlerin sayısı 2.5 milyon Bircan, hac sırası bekleyenlerin sayısının 2.5 milyona yakın olduğunu belirterek, “Kanun gereği hac kontenjanının yüzde 60'ı Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonunda, yüzde 40'ı ise belli şartları taşıyan acenteler tarafından karşılanıyor” dedi. Bircan, acentelerin, Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişleri tarafından çok sıkı denetlendiğini, olumsuz durumlarda gerekli yaptırımların uygulandığını vurguladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac vizesi iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu  Haber

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac vizesi iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu 

Diyanet İşleri Başkanlığı bazı sosyal medya mecralarında yer alan ‘Başkanlığın Hac vizesi olmadan Suudi Arabistan’a gelen vatandaşları ilgili makamlara şikayet ettiği’ iddiasının gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dün bazı sosyal medya mecralarında, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli bir Daire Başkanının hac konusunda yaptığı açıklamalar referans gösterilerek Başkanlığın Hac vizesi olmadan Suudi Arabistan’a gelen vatandaşları ilgili makamlara şikayet ettiği’ iddia edilmişti. Konuya ilişkin bir açıklama yayımlayan Diyanet İşleri Başkanlığı, iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Başkanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kamuoyunda gerçekdışı yorumlara neden olan görüntü, 25 Nisan 2024 tarihinde Başkanlığımızda düzenlenen Hac Eğitim Seminerinde Daire Başkanımızın konuşmasının önü ve arkası kesilerek bağlamından koparılmış bir bölümüdür. Hacda görev yapacak bir personelimiz 2023 haccında hac vizesi olmadan insanların geldiğini ve bu nedenle mağduriyetler yaşandığını ifade etmiş ve bu sene tedbir alınıp alınmayacağını sormuştur. İlgili soru üzerine ise Daire Başkanımız vatandaşlarımızı yanıltarak mağduriyetlere neden olan kuruluşların şikayet edildiğinden bahsetmiştir. Konuyla ilgili bazı paylaşım ve açıklamalarda iddia edildiği gibi, Başkanlığımızın 2024 Hac döneminde hac vizesi olmadan Suudi Arabistan’a gelen vatandaşlarımızı ilgili makamlara şikayet ettiği iddiası tamamen gerçek dışıdır. Ayrıca görüntünün çekildiği toplantının tarihinden de açıkça anlaşılacağı üzere o tarihte hac dönemi henüz başlamamıştır. Suudi Arabistan makamları 2024 Hac dönemi öncesinde müteaddit defalar yaptığı açıklamalarla hac vizesi olmayanların Mekke’ye alınmayacağını, Suudi Arabistan yasalarına aykırı olarak girenlerin de çeşitli idari ve mali yaptırımlara tabi tutularak Mekke’den çıkarılacağını açıklamışlardır. Dolayısıyla hac vizesi olmayanlara yönelik yaptırımlar tamamen hacca ev sahipliği yapan Suudi Arabistan yetkililerinin uhdesindedir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.