#Dünya Kanser Günü

İLKHABER-Gazetesi - Dünya Kanser Günü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya Kanser Günü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü: Kanserden korunmak için ne yapmalıyız? Kanser yapan gıdalar! Haber

Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü: Kanserden korunmak için ne yapmalıyız? Kanser yapan gıdalar!

Her yıl 4 Şubat, dünya genelinde kanserle mücadelede farkındalık yaratmak, erken teşhisin önemini vurgulamak ve önleyici tedbirleri teşvik etmek amacıyla Dünya Kanser Günü olarak anılmaktadır. 2000 yılından bu yana her yıl kutlanan bu özel gün, Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından başlatılmış olup, dünya çapında kanserle ilgili bilinçlendirme kampanyalarıyla desteklenmektedir. Dünya Kanser Günü, sadece hastalığın farkındalığını artırmak değil, aynı zamanda kanserle mücadeleye yönelik küresel iş birliğini güçlendirmek için önemli bir fırsattır. Erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çeken uzmanlar, düzenli sağlık kontrollerinin ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kanser riskini azaltmada büyük rol oynadığını belirtiyor. Dünya Kanser Günü Mesajları Bu anlamlı günde, kanserle mücadele edenlere umut vermek ve farkındalık yaratmak için birçok mesaj ve söz paylaşılmaktadır. İşte Dünya Kanser Günü için en anlamlı mesajlar: "Erken teşhis hayat kurtarır! Sağlığınızı ertelemeyin, düzenli kontrollerinizi ihmal etmeyin." "Kanser değil, biz güçlüyüz! Birlikte farkındalık yaratalım, umut olalım." "Sağlıklı bir yaşam, bilinçli seçimlerle başlar. Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın." "Mücadele eden herkes bir savaşçıdır! Kanserle savaşan tüm kahramanlara güç ve umut diliyoruz." "Farkındalık ilk adımdır! Kanserle mücadelede bilinçlenelim, erken teşhisi önemseyelim." Dünya Kanser Günü'nün Tarihi Dünya Kanser Günü, 2000 yılında Paris'te düzenlenen Dünya Kanser Zirvesi sırasında hazırlanan bir deklarasyonla başlatıldı. Paris Antlaşması olarak bilinen bu bildiri, kansere karşı küresel bir mücadele başlatmayı hedefliyor ve kanserle ilgili araştırmaların artırılması, hasta bakımının iyileştirilmesi gibi konuları kapsıyor. Bu bildirinin ardından, Union for International Cancer Control (UICC) tarafından 4 Şubat, Dünya Kanser Günü olarak ilan edildi. KANSERDEN KORUNMA YOLLARI Kanserden korunmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve önleyici tedbirler alarak riskleri azaltabilirsiniz. İşte kanser riskini azaltmak için yapılması gerekenler: 1. Sağlıklı Beslenme Dengeli ve sağlıklı beslenin: Meyve, sebze, tam tahıllar ve protein açısından zengin besinler tüketin. Antioksidanlar açısından zengin yiyecekler, vücudunuzu kanserle mücadeleye hazırlayabilir. İşlenmiş gıdalardan ve şekerden kaçının: İşlenmiş etler ve yüksek şekerli yiyecekler, kanser riskini artırabilir. Bu tür yiyecekleri sınırlayın. Alkol tüketimini sınırlayın: Aşırı alkol tüketimi, özellikle karaciğer, kolon ve meme kanseri riskini artırabilir. Alkolü ölçülü tüketmek önemlidir. 2. Düzenli Fiziksel Aktivite Egzersiz yapın: Haftada en az 150 dakika orta şiddetli egzersiz veya 75 dakika yüksek şiddetli egzersiz yapmayı hedefleyin. Düzenli egzersiz, kanser riskini azaltmada önemli bir rol oynar. Fiziksel aktivitenizi arttırın: Günlük yaşamda daha fazla hareket etmeye çalışın. Yürüyüşe çıkın, merdivenleri kullanın, egzersizi yaşam tarzınıza entegre edin. 3. Sigara İçmemek ve Tütün Ürünlerinden Uzak Durmak Sigara içmeyin: Sigara, akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türünün en önemli nedenlerinden biridir. Sigara içmeyin ve tütün ürünlerinden uzak durun. Pasif içicilikten kaçının: Sigara içilen ortamlardan uzak durmak da sağlığınız için faydalıdır. 4. Cilt Koruma Güneşe karşı önlem alın: Aşırı güneşe maruz kalmak, cilt kanseri riskini artırabilir. Özellikle yaz aylarında güneşin en yoğun olduğu saatlerde (10:00-16:00 arası) dışarıda olmamaya çalışın. Güneş kremi kullanın ve koruyucu giysiler giyin. Solaryumdan kaçının: Yapay bronzlaşma cihazları da cilt kanserine yol açabilir. Bu tür cihazlardan uzak durun. 5. Düzenli Sağlık Kontrolleri Erken teşhis için düzenli sağlık kontrolleri yaptırın: Erken teşhis, kanserin tedavi edilmesinde çok önemlidir. Mamografi, kolon taramaları, cilt muayenesi gibi düzenli sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. Aile geçmişinizi göz önünde bulundurun: Eğer ailenizde kanser vakaları varsa, doktorunuzla konuşarak daha sıkı tarama programlarına girebilirsiniz. 6. Stresten Uzak Durun Stresi yönetmeye çalışın: Uzun süreli stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Stresi yönetmek için meditasyon, yoga, derin nefes alma teknikleri veya hobiler gibi rahatlatıcı aktivitelerle ilgilenin. 7. Çevresel Faktörlere Dikkat Edin Kimyasallardan kaçının: Zararlı kimyasalların ve toksinlerin bulunduğu ortamlardan uzak durun. Özellikle iş yerlerinde zararlı maddelere maruz kalan kişiler, bu konuda daha dikkatli olmalıdır. Evdeki havalandırmayı iyi tutun: Evdeki hava kalitesi, sağlık üzerinde önemli bir etkendir. Düzenli hava temizliği yapmak, kanser riski açısından önemlidir. 8. Aşılar HPV aşısı olun: Human papillomavirus (HPV) aşısı, rahim ağzı kanseri başta olmak üzere bazı kanser türlerinin riskini azaltır. Hem kız hem de erkek çocuklar için önerilmektedir. Hepatit B aşısı: Hepatit B, karaciğer kanseri riskini artırabilir. Hepatit B aşısı, karaciğer kanseri riskini azaltabilir. KANSER YAPAN GIDALAR 1. İşlenmiş Etler Örnekler: Sosis, salam, sucuk, jambon, pastırma. İşlenmiş etler, nitratlar ve nitritler gibi katkı maddeleri içerir. Bu maddeler, vücutta kanserojen bileşiklere dönüşebilir. Düzenli olarak aşırı tüketildiğinde kolon kanseri riskini artırabilir. 2. Kırmızı Etin Aşırı Tüketimi Örnekler: Kırmızı et (sığır, koyun, domuz etleri). Aşırı kırmızı et tüketimi, kolon, pankreas ve mide kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini artırabilir. Özellikle kızartılmış, ızgara veya dumanlanmış etler daha zararlıdır çünkü bu tür pişirme yöntemleri kanserojen maddelerin oluşumunu teşvik edebilir. 3. Şekerli ve Rafine Karbonhidratlar Örnekler: Şekerli içecekler, tatlılar, beyaz ekmek, pastalar, kekler. Yüksek şeker ve rafine karbonhidratlar, vücutta insülin ve IGF-1 (insülin benzeri büyüme faktörü) seviyelerini yükseltebilir, bu da kanser hücrelerinin büyümesine katkıda bulunabilir. Ayrıca, aşırı şeker tüketimi obeziteye yol açarak kanser riskini artırabilir. 4. Aşırı Tuzlu Gıdalar Örnekler: Tuzlu atıştırmalıklar, turşular, cipsler. Yüksek tuz içeriği, mide kanseri ve yüksek kan basıncı riskini artırabilir. Ayrıca, tuzlu gıdalar, nitratlarla birleşerek kanserojen bileşiklerin oluşmasına neden olabilir. 5. Alkol Alkol, özellikle fazla miktarda tüketildiğinde, karaciğer, ağız, boğaz, yemek borusu ve kolon kanseri riskini artırabilir. Alkol ile ilgili risk, içilen miktara ve sıklığa bağlıdır. 6. Fazla Yağlı Gıdalar Örnekler: Kızartmalar, fast food, yağda pişirilmiş gıdalar. Aşırı doymuş yağ ve trans yağların tüketimi, özellikle kolon ve prostat kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini artırabilir. Ayrıca, obeziteye neden olarak kanser riskini dolaylı yoldan etkileyebilir. 7. Beyaz Un ve Rafine Tahıllar Örnekler: Beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz pirinç. Rafine tahıllar, vücutta hızla şeker haline gelir ve kanserin büyümesine neden olabilecek yüksek insülin seviyelerine yol açabilir. 8. Genetiği Değiştirilmiş ve Tarım Kimyasallarıyla Yetiştirilen Gıdalar Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve tarımda kullanılan pestisitler, bazı araştırmalara göre kanser riskini artırabilir. Özellikle pestisit içeren meyve ve sebzeler, kanserojen etkiler yaratabilir. 9. Yanmış ve Kararmış Yiyecekler Örnekler: Kömürleşmiş etler, yanmış patatesler. Yüksek ısıda pişirilen veya yanmış gıdalarda, "heterosiklik aminler" (HCA) ve "polisiklik aromatik hidrokarbonlar" (PAH) gibi kanserojen maddeler oluşur. Bu maddeler, özellikle etlerin ızgarada veya ocakta pişirilmesi sırasında ortaya çıkar. 10. Maya ve Fermantasyon Ürünleri Örnekler: Bazı fermente gıdalar, şarap, bira. Fermente gıdalarda bulunan bazı bileşikler, mide kanseri riskini artırabilir. Aynı zamanda aşırı alkol tüketimi kanserin gelişiminde etkili olabilir.

Kanser tehlikesi artıyor: 10 yıl sonra birinci sırada olabilir Haber

Kanser tehlikesi artıyor: 10 yıl sonra birinci sırada olabilir

Medicana International Samsun Hastanesi ‘Dünya Kanser Günü’ nedeniyle farkındalık oluşturmak için etkinlik düzenledi. Hastanenin girişinde kurulan stantta vatandaşlara bilgilendirici broşürler dağıtıldı. Stant önünde ise hekimler açıklama yaptı. "Artış çok hızlı gidiyor" Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İdris Yücel, Kanserin ölüme neden hastalıklarda ikinci sırada olduğunu ifade ederek, "Birinci sırada kalp ve damar hastalıklar var. Artış çok hızlı gidiyor. Böyle giderse 10 yıl sonra kanserin birinci sıraya gelme ihtimali var. Kanser aslında gökten zembille inen bir hastalık değildir. Vücudumuzun ürettiği bir hastalıktır. Her dokudan kanser çıkabilir. İnsanın hücresinin kendi hücresine ihanetidir. Kanser hücresi zeki bir hücredir. Ölümsüzlüğü keşfetmiş bir hücredir. Kanserde tedaviler çok çeşitlidir. İlaç tedavileri, kemoterapi, radyasyon tedavisi, radyoterapi, hormon tedavileri, bağışıklık sistemini kullanarak yaptığımız tedaviler ve son zamanlarda halkında çok merak ettiği akıllı ilaçlar. Akıllı ilaçlar kemoterapi gibi hücreyi doğrudan doğruya öldürmüyor. Hücrenin biyolojisini bozuyor, hücrenin yaşaması için gerekli birtakım yolları bozarak hücrenin kendi kendini yok etmesini sağlıyor. Her türlü kanserde ayırt etmeksizin erken davranmak gerekiyor. Her şeyin başında sağlık yaşam sürmek önemlidir. Kişiler hareketsiz olmamalı, sağlıklı beslenme, yeşillikleri zengin beslenme, katkı maddesi kullanılmamış doğal besinlerle beslenme ve ailevi yatkınlık varsa mutlaka düzenli bir doktor kontrolü gerekiyor" dedi. Ulusal kanser tanıma programlarının önemi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Özge Özdemir ise kanserde tarama programları ve erken tanının önemine değinerek şunları söyledi: "Kanser hem ülkemizde hem de dünya genelinde ciddi halk sağlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanser tanısı konulduğu zaman çözümsüz olarak düşünülmemesi gerekmektedir. Erken teşhis en önemli kritik değerdir. Kanserle mücadelede bilinçli ve güçlü bir toplum oluşturmak için tarama programlarının aksatılmaması, belirti ve risk faktörlerini tanıyarak kansere karşı birliktelikle dur diyebilmeliyiz. Bu amaçla ülkemizde yürütülen ulusal kanser tanıma programları ön plana çıkmaktadır. Bunlardan özellikle meme kanseri tarama testi 40 -69 yaşları arasında yıllık fizik muayene, 2 yılda 1 ise mamografi ile karşımıza çıkarak hastalara erken tanıda yol göstermektedir. İkinci olarak jinekolojik olarak rahim ağzı kanserleridir. Bunlarda da 30 ile 65 yaş arası kadınlarda mutlaka 5 yılda 1 HPV DNA testi ve simir testi ile beraber erken muayene önem arz etmektedir. Bunun yanında bağırsak kanserlerinde 50 – 70 yaş arası erkek ve kadınlarda mutlaka gaitada gizli kan ve 10 yılda bir kolonoskopi değerlendirmeyle beraber tanıma programları ön plana çıkmaktadır."

Kanserden korkma, geç kalmaktan kork Haber

Kanserden korkma, geç kalmaktan kork

Serhat Şanlı (ÖZEL HABER) ADANA (İLKHABER) -Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanser görülme sıklığında artış yaşanırken günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte, hedefe yönelik tedaviler, hasta ve yakınlarına umut veriyor. Uzmanlar her hastalıkta olduğu gibi kanserde de erken tedavinin önemine değiniyor. Dünya Kanser Günü nedeniyle, çağımızın vebası kanser hakkında bilgi veren, Çukurova Üniversitesi, Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Kaan Parsak; ‘’4 Şubat Dünya Kanser Günü, 2000 yılından beri dünyadaki tüm insanların kansere karşı birlikte savaşmaları gerektiğini anlatmak üzere anılmaktadır. Günümüzde dünyada her yıl yaklaşık 8 milyon 200 bin kişi, kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bunların yaklaşık yarısı, erken yaş diye tabir ettiğimiz 30 ile 69 yaş arası kişileri kapsamaktadır. Ülkemizde de durum bundan çok farklı değildir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2014 yılında ülkemizde 97 bin erkek ve 62 bin kadın kansere yakalanmıştır. Tıp biliminin günümüzde geldiği noktaya rağmen, kansere bağlı ölümlerin bu kadar çok olması hala elimizdeki silahların yetersizliğini göstermektedir. Gelişmiş ülkeler kanserin bu yaygınlığı ile birlikte artık tamamen hastalık üzerine çalışmalar yapan birimler kurmaktadır. Son yıllarda Türkiye’de de tamamen kanser üzerine çalışmalar yapan, Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı klinikleri kuruldu ve halen kurulmaya da devam ediyor. Yani kanser cerrahisi ile ilgilenen bilim dalları kurulmaktadır. Bunlar kanser hastalarını doğru değerlendirmek, doğru yorumlamak ve modern kanser tedavisi içerisinde hangi algoritmaları uygulamak için kurulan bir birimdir. Tedavide birlikte ortak akıl ile tek bir hekimin verdiği karar ile değil birden çok insanın bir araya gelerek her bir hastanın üzerinde tartışıp tedavi yöntemini belirlemek ve hastaya özgü tedavi şekillerini geliştirmek gerekmektedir. ABD, uzak doğu ve kuzey Avrupa ülkelerinde onkoloji konsepti mevcuttur. Ülkemizde de kanserin bu kadar yaygınlaşması ile birlikte, ilk olarak, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Cerrahi Onkoloji Bilimi kuruldu. Türkiye’de ikincisi de Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndedir. Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı polikliniğinde, Prof. Dr. Cem Kaan Parsak ve ekibi Nidal İflazoğlu, Ali Duran ve Emir Çapkınoğlu ile birlikte 12 hemşire görev yapmaktadır. Peki kanserle savaşta ne yapmalıyız? Günümüzde kanserle savaşı 3 bölüme ayırabiliriz. Bunlar, kanserden korunma, erken teşhis ve tanı sonrası tedavidir. Bunlara gelecek olursak; 1- Kanserden Korunma: Sigara içme, dengesiz beslenme ve hareketsiz yaşam gibi yaşam şeklimizdeki değişiklikler dünyada her yıl daha çok insanın kansere yakalanmasına sebebiyet vermektedir. Bu yaşam şekli ve kanser arasındaki ilişkinin insanlara daha fazla anlatılabilmesi için, ilköğretim düzeyinden başlayarak çocuklarımızın eğitimi en önemli basamağı oluşturmaktadır. Yine günümüzde çok kullanılan sosyal medyada bilgilendirme mesajları ve reklamlar bütün yaş grubu insanların bu bilgilere daha fazla ulaşmasını sağlayacaktır. SİGARA CİDDİ BİR KANSER NEDENİDİR Sigara hala kanser için en yüksek riski oluşturmaktadır. Her yıl kansere bağlı ölümlerin yaklaşık %22 si sigaraya bağlıdır. Sigara kullanımının azaltılması başta akciğer olmak üzere, ağız, mesane, böbrek, mide ve yemek borusu kanserlerinin görülme sıklığının azaltacaktır. Ülkemizde görülen akciğer kanserlerinin %90‘ı sigara kullanımına bağlı ortaya çıkmaktadır. Tütün ürünleri kullanımı oranı %30‘ un üzerinde; 10 yaş altı her üç çocuktan biri pasif içiciliğe maruz kalmakta ve her gün 300 kişi sigaraya bağlı gelişen hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Etkin bir tütün kontrolü sağlandığında bile her yıl yaklaşık 110 bin hayat kurtarılabilecektir. Alkol kullanımının da günümüzde birçok kansere sebebiyet verdiği görülmektedir. Alkol kullanımın azaltılması ile başta karaciğer olmak üzere pankreas, yemek borusu, ağız boşluğu kanserlerinin görülme sıklığını azaltacaktır. Tüm dünyada obezitenin görülme sıklığının artması beraberinde obeziteye bağlı kanserlerde de artış getirmektedir. Yapılan araştırmalar özellikle mide, kalın bağırsak, yumurtalık ve meme kanserleri görülme sıklığının obezite ile beraber arttığını göstermektedir. sadece yeterli fiziksel aktivite ile bağırsak kanseri gelişim riski yüzde 30, meme kanseri riski yüzde 25 , rahim kanser riski yüzde 20 azalmaktadır. Obezitenin önlenmesi sadece kanser bağlı değil, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin azaltılmasında da önemli rol oynamaktadır. Yukarıda saydığımız en önemli riskler dışında başka birçok kanserojen maddeye de maruz kalmaktayız. Radon gazı, asbest, iyonize radyasyon günümüz şartlarında en çok maruz kaldığımız ve haklarında araştırma yapılan kanserojen maddelerdendir. Ülkemizde bu maddelere maruz kalmayı önlemek adına kontrol programları yürütülmektedir. 2- Erken teşhis ve Tarama programları: Kanserle savaşta ikinci önemli yol erken teşhistir. Bunu sağlamak için dünyada ülkelerin içinde bulunduğu endemik bölgelere ve sosyoekonomik koşullar göre tarama programları belirlenmektedir. Taramaların amacı ya hastalığın erken belirtilerinin yakalanması ya da hastalığın henüz belirti dahi vermediği bireyleri yakalamaktır. Ülkemizde halen devam etmekte olan 3 tarama programı bulunmaktadır. Meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kolon kanseri tarama programları belirli yaş grubundaki hastaları kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Ülkemizde meme kanseri tarama programı 40 - 69 yaş arası kadınların her 2 yılda bir mamografi ile değerlendirilmesini hedeflemektedir. Rahim ağzı kanseri için ülkemizde bulunan tarama programı ise 30-65 yaş arası kadınlar hedeflenmiştir. Bu yaş aralığındaki kadınlar her 5 yılda bir HPV ve Smear(yayma) testi için çağrılmaktadır. Sıklığı gitgide artan kalın bağırsak kanserleri için de ülkemizde tarama yürütülmektedir. Bu tarama programı ile 50 - 70 yaş arası tüm erkek ve kadınlar dâhildir. Gaitada gizli kan her 2 yılda bir, her 10 yılda bir de kolonoskopi yapılarak, erken teşhis ve tanı sağlanmış olmaktadır. Ancak eğer ailenizde bu kanserlerden herhangi birine yakalanmış bir birey varsa daha erken yaşlarda taramaya başlanması uygun olacaktır. 3- Tanı sonrası tedavi Kansere karşı uygulanan tedaviler, gelişen teknolojiye bağlı olarak her geçen gün ilerlemektedir. kanserde yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidir. Bu yöntemlere ek olarak günümüzde hormonal tedaviler, hedefe yönelik tedaviler ve biyolojik temelli tedavilerin de her geçen gün kullanımı artmaktadır. Sadece kanserin tedavisine yönelik olarak özelleşmiş onkoloji birimleri, kansere karşı verilen savaşta önemli bir rol oynamaktadır. Bu birimler arasında cerrahi onkoloji, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi gibi sadece kanser tanı ve tedavisiyle ilgilenen branşlar bulunmaktadır. Ülkemizde sağlık bakanlığının yürüttüğü programlarla her geçen gün sayısı artan onkoloji birimlerine ulaşım gitgide kolaylaşmaktadır. Kanser tanısı alan hastaların biran önce alanında uzmanlaşmış hekimlere başvurması tedavinin güçlenmesini sağlamaktadır. Eğer siz de yukarıda saydığımız yaş grubunda yer alıyorsanız ya da kilo kaybı, güçsüzlük, ağrı, cilt değişiklikleri gibi kendinizle ilgili şüphe etiğiniz herhangi bir semptomunuz varsa öncelikle aile hekiminize başvurup tarama programlarına dahil olmanızı öneririz. 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde siz de sevdiklerinizi alıp onları tarama programlarına dahil etmeye ikna edin. Böylece onları hayata ve kendinize bağlamış olursunuz.’’

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.