#E-İmza

İLKHABER-Gazetesi - E-İmza haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, E-İmza haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ankara’daki sahte e-imza soruşturmasında 123 şüpheliye iddianame Haber

Ankara’daki sahte e-imza soruşturmasında 123 şüpheliye iddianame

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca bazı kamu görevlilerine ait e-imzaları taklit ederek, sahte evrak düzenleyen suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma çerçevesinde 123 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca bazı kamu görevlilerine ait e-imzaları taklit ederek birçok kişinin sürücü belgesi sınavlarında değişiklik yapıldığı ve mesleki eğitim sertifikası oluşturulduğunun tespit edilmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, elebaşı Ziya Kadiroğlu dahil 123 şüpheli hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suç örgütüne üye olma", "resmi belgede sahtecilik" "Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun'a muhalefet", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilemez kılma, sisteme veri yerleştirme" ve "bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama" suçlarından iddianame hazırlandı. GÖREV DAĞILIMI YAPILARAK, ÜYELERE KOD İSİM VERİLDİ İddianamede, şüphelilerin fiziki olarak belge oluşturduğu ve bu mesleki eğitim sertifikasıyla işletme açıldığı bilgisine yer verildi. Suç örgütünün elebaşı olduğu öne sürülen Ziya Kadiroğlu'nun örgüt üyelerine talimatlar verdiği ve toplantılar düzenleyerek görev dağılımı yaptığı, bu kapsamda üyelere kod isim verdiği tespit edildi. Hazırlanan iddianame, birleştirme talebiyle Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi. DEVLET DENETLEME KURULU İNCELEME BAŞLATMIŞTI Devlet Denetleme Kurulu (DDK), 16 Ekim'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla kamu hizmetlerinin sunulmasında güvenin korunması, her türlü suistimale karşı etkili şekilde mücadele kapsamında sahte e-imza iddialarıyla ilgili inceleme başlatmıştı. DDK, e-imza sürecinin ve ilgili kamu kurumlarının bilgi sistemlerinin güvenliğinin sağlanmasına yönelik alınan tedbirler ile yapılan işlemler hakkında inceleme başlatmıştı. OLAYIN GEÇMİŞİ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 7 Ocak'ta kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzasını kopyalayarak sistemlere yetkisiz erişim sağlayıp sürücü belgesi, sahte üniversite ve lise diplomaları düzenlenmesine ilişkin soruşturma başlatmıştı. Soruşturma çerçevesinde 134 sanık hakkında "Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun'a muhalefet", "resmi belgede sahtecilik", "bilişim sistemine girme" ve "verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" suçlarından iddianame düzenlenerek, 6 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. 30 Temmuz’da gerçekleştirilen 2. dalga e-imza operasyonu çerçevesinde aynı suçlardan 65 kişi hakkında da iddianame hazırlanarak, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Mahkeme, dosyalara birleştirme kararı verirken, dosyada sanık sayısı 199 olmuştu. Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın 10 Ekim'deki duruşmasında ara kararını veren mahkeme, sanıklar Ziya Kadiroğlu, Mıhyedin Yakışır, Yalçın Maraşlı, Gökay Celal Gülen ve Taner Dağhan'ı adli kontrol şartıyla serbest bırakmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine sanıklar tekrar tutuklanmıştı. Mahkeme, bir sonraki duruşma tarihini 16 Ocak 2026 olarak belirlemişti.

Sahte e-imza davasında elebaşıdan ilginç savunma: Doktora kaydım var, okuldan atılabilirim Haber

Sahte e-imza davasında elebaşıdan ilginç savunma: Doktora kaydım var, okuldan atılabilirim

Sahte E-imza duruşmasında yargılanan 5 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedilirken, tutuklu elebaşı Kadiroğlu, "Düzce Üniversitesinde doktora öğrencisiyim ders kaydı yaptırmam gerekiyor. Tutuklu kalmam nedeniyle okuldan atılabilirim" dedi. MAHKEME 5 SANIĞIN TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINA KARAR VERDİ Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, Ziya Kadiroğlu, Taner Dağhan, Gökay Celal Gülen, Yalçın Maraşlı, Mıhyeddin Yakışır ve taraf avukatları katılırken, tutuksuz sanık Cengiz Akkılıç ise SEGBİS ile bağlandı. Mahkeme hakimi dava dosyasına gelen evrakı okudu ve birleştirilme talebinin kesinleşmediğini belirtti. Ardından söz alan savcı, davaya sunulan katılma taleplerinin kabul edilmesini ve sanıkların eylemlerinin yoğunluğu ile delilleri karartma ihtimalleri olmasından ötürü tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmesini talep etti. Söz alan tutuksuz sanık Akkılıç adı geçen olayla ilgili hiçbir alakasının olmadığını belirtti. Tutuklu sanık Dağhan ise tutukluluk durumundan dolayı zarar gördüğünü ifade ederek, "Tutuklu kalmamdan dolayı ailem de zarar görmeye başladı. Psikolojik ve maddi zarar gördük. Tek suçum bir yere para yatırmak" dedi. ELEBAŞI KADİROĞLU'NDAN "DOKTORA" SAVUNMASI Örgüt elebaşı tutuklu sanık Kadiroğlu ise delillerin bulunmasına yardım ettiğini iddia ederek, "Karartılacak bir delil yoktur. Düzce üniversitesinde doktora öğrencisiyim ders kaydı yaptırmam gerekiyor. Tutuklu kalmam nedeniyle okuldan atılabilirim" beyanında bulundu. Diğer sanık Gülen ise şu ifadelere yer verdi: "Ben 9 aydır işlemediğim bir suçun cezasını yatıyorum. Evim barkım yıkılmak üzere, ailem dağılmak üzere ayrıca medyada bu olayla ilgili çıkan haberlerden dolayı zarar görmekteyim. Sağlık durumlarım kötüye gitmektedir. Tahliyemi talep ediyorum." Tutuklu sanık Maraşlı, bir kereye mahsus e-imza çıkarttığını dile getirerek, "Başka biri eylemim de yoktur. Gerekirse adli kontrol şartı uygulanarak tahliyemi talep ediyorum. Adli sicil kaydım da yoktur" dedi. Diğer tutuklu sanık Yakışır'da önceki beyanlarını tekrar ederek, "Yaklaşık 9 aydır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum. Ayhan Ateş isimli şahıs bana 2024'te bir dosyada yardım edeceğini söyledi. Benden E-imza çıkarmamı istedi. Kendisi çakarlı araçla gezerdi. Benden de 4-5 tane imza çıkartmamı istedi. Sonrasında bunlardan 2-3 tanesini Ziya Kadiroğlu isimli şahsa teslim ettim. Kalanı da Ayhan Ateş isimli şahsa teslim ettim. Bir tanede telefon vermişti. Bir kaç kişiyle görüşme yapmıştım" ifadelerinde bulundu. 5 KİŞİ HAKKINDA YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI Sanık ve avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuksuz sanıklar Yusuf Halil Akyüz, Hamza Korkmaz, Muhammed Yıldız, Ömer Güllü ve Yakup Yüce hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti. İnönü Üniversitesi Rektörlüğü, TÜRKTRUST, Türkiye Barolar Birliği ve Malatya Barosu'nun davaya katılma talepleri reddedildi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 10 Ekim'e erteledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, sahte belgelerle e-imza üretilmesi sürecini anlattı Haber

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, sahte belgelerle e-imza üretilmesi sürecini anlattı

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, sahte belgelerle e-imza üretilmesine, kamu sistemlerine yasa dışı erişim sağlanmasına ve söz konusu süreçlere ilişkin kendisine yöneltilen iddia ve suçlamalara yönelik AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Bazı üniversitelerin dijital sistemlerinde sahte kimliklerle elde edilen e-imzalarla yapılan usulsüz işlemler sonucunda sahte diplomalar düzenlendiğinin kamuoyuna yansıdığına dikkati çeken Sayan, süreci şöyle anlattı: "29 Şubat 2024'te BTK çatısı altında faaliyet gösteren Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezine (USOM) bir ihbar geliyor ve aynı gün inceleme başlatılıyor, 1 Mart 2024'te de yetkilendirilmiş 7 e-imza sağlayıcısına bilgi veriliyor, yüz yüze kimlik ibrazıyla başvuru alımı geçici olarak durduruluyor. Bu tarihten itibaren söz konusu sağlayıcılara ve sağlayıcıların gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin kapsamlı inceleme başlatıldı. Bu inceleme doğrultusunda yapılan tüm işlemler ve log kayıtlarını detaylı inceledik. Burada elde ettiğimiz verileri adli ve idari soruşturmalara delil olması amacıyla kaydettik." Sayan, bu süreç devam ederken 9 Ağustos 2024'te bir üniversitenin Öğrenci Bilgi Sistemi'nde (ÖBS) şüpheli işlemler olduğunun beyan edildiğini anımsatarak, "Bunun üzerinde USOM ekiplerimizin yerinde gerçekleştirdiği tespit ve analizlerde, sahte kimlikle nitelikli elektronik sertifika üretildiği, ÖBS'ye yetkisiz erişim sağlandığı, e-imzanın sahte kimlik kullanılarak bir elektronik sertifika hizmet sağlayıcı bayisinden alındığı, kimlik bilgileri doğru olmakla birlikte fotoğrafın farklı olduğu belirlendi." ifadelerini kullandı. "Sahte kimlikle üretilen 44 e-imza iptal edildi" Bunun üzerine tüm üniversitelerden tespit edilen 8 başlıktaki log kayıtlarının incelenmesini ve şüpheli işlem tespitlerinde adli mercilere suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiklerini dile getiren Sayan, "Akabinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. BTK, elde edilen delilleri savcılıkla paylaştı. Yaptığımız bu denetimlerin ardından sahte kimlikle üretilen 44 e-imza da iptal edildi." dedi. Sayan, hizmet sağlayıcılara resmi yazıyla talimat gönderilerek yüz yüze kimlik ibrazıyla e-imza başvurusunun tamamen kaldırıldığını belirterek, şöyle devam etti: "Tüm bu süreçte yürütülen soruşturmada delillendirmenin akamete uğramaması için resmi süreç titizlikle yönetildi, deliller toplandı, güvenlik önlemleri artırıldı. Ek önlem olarak da vatandaşlarımızı bilgilendirmek amacıyla başvuru sahiplerinin tamamına SMS göndererek, adlarına düzenlenen nitelikli elektronik imzaları e-Devlet kapısı üzerinden kontrol etmelerini sağladık. Bu süreçte SMS doğrulama ve süre şartı gibi ilave güvenlik adımlarını da zorunlu hale getirdik. Bütün kritik durumlarda olduğu gibi ilgili kurumlarla yakın işbirliği içinde çalışıyor, gerekli denetimleri ve teknik incelemeleri titizlikle sürdürüyoruz. Her alanda olduğu gibi dijital alanda da bu ülkenin en güçlü koruyucusuyuz. Vatandaşımızın verisini, kimliğini ve haklarını korumak için ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz." "Mezuniyetlerimle ilgili yazılanları taraflı, art niyetli ve araştırmadan uzak buluyorum" Bakan Yardımcısı Sayan, üniversite diplomalarına ilişkin eleştirilere de yanıt vererek, şunları kaydetti: "Ben bu insanların niyetini halis bulmuyorum. Bir diploma çetesi çökertilmiş, BTK ilk andan itibaren sürecin en yakın takipçisi olarak gerekli aksiyonları almış, sorunları çözmüş ama onlar buna odaklanmak yerine benim eğitimimle ilgili yalan yanlış haberleri yaymaya odaklandı çünkü işlerine gelen bu. Çok şükür benim bununla ilgili alnım ak, başım dik. Özellikle mezuniyetlerimle ilgili yazılanları taraflı, art niyetli ve araştırmadan uzak buluyorum. Anadolu Üniversitesinden nasıl 4 tane bölüm bitirebilmişim? Bunu diyen kişiler de okul, üniversite, akademik kariyer görmüş insanlar. Sınavsız ikinci üniversite programlarını bilmiyorlar mı? 'Mevzuata aykırı doktora nasıl olur?' gibi 2016'dan önceki mevzuatı bilmeden 'İki doktora yapılamaz.' deniyor. Bütün yaşama yayılan bir eğitim süreci ve 8 yıllık yoğun çalışmanın çıktısı olan doktoraları sanki bir çırpıda yapılmış gibi yazıyorlar."

E-imza olayı nedir? Sahte diploma ve ehliyet çetesine büyük darbe! Çete lideri kim? Haber

E-imza olayı nedir? Sahte diploma ve ehliyet çetesine büyük darbe! Çete lideri kim?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, çok sayıda kamu yöneticisinin e-imzasının kopyalanarak sahte diplomalar, ehliyetler ve not belgeleri üretildiği iddialarının ardından 199 şüpheli hakkında dava açtı. Soruşturma kapsamında 39 ilde düzenlenen operasyonlarda 197 kişi gözaltına alınırken, sahte belgelerle üniversite sistemlerine sızıldığı, e-Devlet kayıtlarının manipüle edildiği ve hatta okuma yazması olmayan kişilere dahi ehliyet çıkarıldığı ortaya çıktı. Çetenin lideri olarak daha önce sabıkalı olan ve Düzce Üniversitesi'nde doktora yapan Ziya Kadiroğlu öne çıkıyor. İddianamelere göre, sahte diplomalar arasında psikoloji, hukuk, eczacılık ve inşaat mühendisliği gibi alanlar yer alıyor. Şüpheliler aynı zamanda not ortalamalarını da yükselterek öğrencilerin üniversiteler arası yatay geçiş yapmasını sağladı. KAMU YÖNETİCİLERİNİN E-İMZALARI KOPYALANDI BTK, YÖK ve MEB yöneticilerinin de e-imzaları çalındı İddianamelerde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı ve yardımcıları, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Daire Başkanları ile 15 üniversitenin öğrenci işleri personelinin e-imzalarının kopyalandığı tespit edildi. Sahte belgelerle işlem yapılmasına dair doğrudan bir kayıt yer almamakla birlikte, birçok sistemin ele geçirildiği ve bu verilerin manipüle edildiği anlaşıldı. DOKTORA YAPAN ÇETE LİDERİ: ZİYA “HOCA” KADİROĞLU Çete başı daha önce 5 yıl hapis yatmış, şimdi akademik unvanla yeniden sahnede Çetenin liderliğini üstlendiği iddia edilen Ziya Kadiroğlu’nun daha önce sınav usulsüzlükleri nedeniyle yargılandığı, 5 yıl cezaevinde kaldığı ve halen Düzce Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olduğu iddia edildi. Kadiroğlu’nun “Ziya Hoca” olarak tanındığı ve organize yapının beyni olduğu değerlendiriliyor. OPERASYONLAR 39 İLDE GERÇEKLEŞTİ İçişleri Bakanı Yerlikaya: “Suç örgütü çökertildi” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ocak ve Mayıs 2025’te 39 ilde iki büyük operasyon gerçekleştirildiğini, 197 şüphelinin gözaltına alındığını ve 37 kişinin tutuklandığını duyurdu. Operasyonlar sonucu: 57 sahte diploma 108 sahte sürücü belgesi 4 sahte lise mezuniyet belgesi tespit edildi. DAVA AĞUSTOS’TA BAŞLADI, 12 EYLÜL'DE DEVAM EDECEK 199 sanık 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor Soruşturma sonucunda ilk dalgada 134, ikinci dalgada 65 olmak üzere toplam 199 sanık hakkında dava açıldı. Her iki dava Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde birleştirildi. Sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemlerine girme, elektronik imzayla sahtekârlık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme” suçlarından hapis cezaları isteniyor. Bir sonraki duruşma tarihi 12 Eylül 2025 olarak belirlendi.

’İmza’ deyip geçmeyin, alelacele karaladığınız kağıt hayatınızı karartabilir Haber

’İmza’ deyip geçmeyin, alelacele karaladığınız kağıt hayatınızı karartabilir

(İLKHABER)- Kişiye özel olan imza, hayatın her aşamasında sıklıkla kullanılıyor ancak çoğu zaman rastgele karalanan kağıtlar istenmeyecek durumlara sebep olabiliyor. Yalnızca ismin veya soy ismin baş harfleriyle oluşan ’paraflar’ yerine ad ve soyad yazılarak imza atılması gerektiğini öneren uzmanlar, imza atılan kalem kadar kullanılan mürekkebin, kağıt üzerinde oluşturulan el baskısının ve kaligrafik harflerin, kişilere güvenlik önlemi oluşturduğuna dikkat çekiyor. "Çeklerde imza inkarı çok yaşanıyor" Kocaeli’de ikamet eden Kartepe 2. Noteri emekli hakim Yaşar Bedir, imza atarken dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. İmzanın en çok senetlerde ve çeklerde kullanıldığını söyleyen Bedir, "Özellikle halkın ’senet’ dediği çeklerde imza inkarı çok yaşanıyor. Sahte imza olayları yaşanıyor. Bunlara karşı ne yapılıyor? İtiraz ediliyor. Yasal yollara başvuruluyor. Bizi önümüze böyle bir şey geldiği zaman bunu ilk önce ya Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesine veya İstanbul Adli Tıp Başkanlığına gönderiyorduk. Tabii ondan önce ilgilinin başka yere attığı imzalar, yazılar var mı toparlıyorduk. Mesela ilgilinin yaşadığı memleketinde banka işlemleri, askerlik şubesinde veya noterliklerde var ise imzalarını istiyorduk. Örnek teşkil edecek imzaları varsa asıllarının gönderilmesini istiyorduk. Ondan sonra biz de duruşmada ayakta ve oturarak sağ elle ve sol elle imzalarını alıyorduk. Adını, soyadını yazdırıyorduk, adresini yazdırıyorduk. Bunları toparlayıp buralara gönderiyorduk. Onlar ’Bu imza onundur veya değildir’ derler. İtiraz edildiğinde bir başka uzmanlık yerine gönderiyorduk. Onların raporları çelişkili olduğu zaman İstanbul Teknik Üniversitesi’ne gönderiyorduk. Çoğunluğun raporuna göre karar veriyorduk" dedi. "Mahkemeler çok yoğun" İmza ile ilgili birçok problemin yaşandığının altını çizen Bedir, "Mesela icra tetkik mahkemeleri, asliye hukuk mahkemeleri, ticaret mahkemeler çok yoğun. Ayrıca ceza mahkemeleri de öyle. Mesela sahte senet düzenlemek veya bonoda tahrifat yapmak suçtur. O yüzden ben senetle ilgili özellikle söylüyorum, bunların doldurma usullerine çok dikkat etmek lazım. Bir imza kalemi edinmek lazım. Özel bir mürekkep karışımı da bir güvence sağlar diye düşünüyorum. Kendiniz karıştırabilirsiniz. ’Gidip çok özel mürekkep alın’ demiyorum zaten. O çok anlamlı değil. Benim de özel mürekkebim var. Onu karıştırıyorum" diye konuştu. "İnsanların el baskıları yazarken ve imzalarken farklıdır" İmza uzmanlarca incelenirken tüm detayların düşünüldüğüne dikkat çeken Yaşar Bedir, "Spektral analiz diye bir çalışmaları da var o dairelerin. Mürekkeplerdeki uçucu maddelere, renk kombinasyonlarına da bakıyorlar. Ayrıca el baskılarına bakıyorlar. İnsanların el baskıları yazarken ve imzalarken farklıdır. Onlardan da hareket ederek eğim, spesifik harfleri oluşturma biçimi, kaligrafik şekillerine bakıyorlar. Yasalarımızda açık bir şekilde imza tanımı yok. Türk Dil Kurumunda var. Yalnız Soyadı Kanunu’nun 2. maddesinde ad önce yazılır imzada, soyad sonra yazılır demektedir. Yani dolaylı bir tanım yapmaktır orada. Ona göre ad soyadı yazmak lazım" şeklinde konuştu. "Doğrulama imzası atın" Emekli hakim Yaşar Bedir, vatandaşların yazarak ve kaligrafik şekiller oluşturarak imza oluşturmaya dikkat etmesi gerektiği uyarısında da bulundu. Bedir, "Örneğin bankaya gittiniz ve kredi alacaksınız. Ya da herhangi bir finans kurumunda işiniz var. Kendi kaleminizi çıkardığınız zaman kabul etmezler. Uçucu mürekkepler var. Kendi kalemleriyle imza atmanızı isterler. Olabilir, imza atın ama kendi kaleminizi de çıkarıp, altına doğrulama imzası atın. İyi bir kalem, iyi bir mürekkep kombinasyonu ve sık çalışılan bir imza epey güvenlik önlemi oluşturabilir" ifadelerini kullandı. Alelacele karalamayın İmzanın alelacele atılmaması gerektiğini belirten Bedir, tanık olduğu bir dava örneğinden bahsederek, "Bir kişinin imzası taklit edilmiş. 5 milyar dolarlık doldurma yapılmış. Şimdi mahkemede yargılanıyor. Bunlar önemli konular. İmzanın alelacele karalanmaması gerekiyor. İmza sizi temsil eden, tespit eden, ifade eden önemli bir şeydir. O nedenden dolayı yani imzaya çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Özel kalem, özel mürekkeple ve sürekli aynı imzayı kullanacaksınız. Değiştirmeyeceksiniz. Adınızı, soyadınızı yazın ama süsleyin. Çizgilerle, dairelerle, aralıklarla süsleyin. İmzanın tespitinde baskıya bakılır. Herkesin farklı baskı derecesi vardır kağıt üzerinde. Ona bakılır. Yazının eğikliğine bakılır, kaligrafik yapısına bakılır, şekline bakılır, büyüklüğüne, küçüklüğüne bakılır. Mürekkep ve kalem bunu destekler diye düşünüyorum ben" dedi. "Kötü niyetle imza atıp, sonra inkar edenler de var" Hayatı boyunca çek ve senet kullanmadığını, kullanmayı da düşünmediğini vurgulayan Yaşar Bedir, sözlerini şöyle noktaladı: "Çek benim hayatımda yok. Sadece insanlara deneyimlerimi aktarmak açısından bunları anlatmak istiyorum. Sahte imza yapabilecekleri gibi kötü niyetle imza atıp, sonra inkar edenler de var. Bunlara çok dikkat etmek lazım bence. Mesela benim senetle işim olmaz ama diyelim birinden bono alacağım. Yanımda doldurturum. ’Adını, soyadını yaz. İmza at’ derim. Kişi büyük ihtimalle kağıda paraf atabilir. O yüzden ben imzaya tamamlatmak için ’Adını, soyadını yaz, adresini yaz, miktarı sen yaz, vadeyi sen yaz’ derim. Yazıyla ortaya çıkar imzanın ona ait olduğu. Kişi karalayıp çıkar, ’O bana ait değildir’ diyebilir ve uğraştırır"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.