TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ebrar Sitesi

İLKHABER-Gazetesi - Ebrar Sitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ebrar Sitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ebrar Sitesi Güvenç Apartmanı'nın ilk duruşması bugün görülüyor Haber

Ebrar Sitesi Güvenç Apartmanı'nın ilk duruşması bugün görülüyor

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan, ‘asrın felaketi’ olarak nitelendirilen depremlerin henüz ilk saniyelerinde yıkılan ve 97 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi Güvenç Apartmanı'nın ilk duruşması bugün Kahramanmaraş Adliyesi’nde görülüyor. Duruşma öncesinde Güvenç Apartmanı’nda hayatını kaybedenlerin yakınları, adliye binası önüne gelerek basın açıklamasında bulundu. Yakınlarını kaybeden vatandaşlar, sorumluların gerekli cezaları almaları gerektiğini vurguladı. "Ölene kadar mücadele edeceğim" Depremde annesini ve kardeşlerini kaybeden Emine Biçici, "Annemi ve 3 kardeşimi toprağa verdim, daha ilk duruşmamızı yapacağız. Adalet daha sağlanmadı, ne zaman sağlanır bilmiyorum, dilerim ki ben ölmeden görürüm adaletin sağlandığını. Kalabalık olmadığımız için Kahramanmaraş halkından destek istedik ve maalesef bir kişiyi getirebildik. Biz şehir olarak yalnız kaldık, akrabalarımız yalnız bıraktı. Acıyı sadece çekenler bilir, ateş düştüğü yeri yaktı, maalesef ki hepimiz yaralıyız. Bundan sonra her önüne gelen ev yapmasın, yıkıldığı an ortaya çıktı her şeyin çürük yapıldığı. Ben kardeşlerim için annem için ölene kadar mücadele edeceğim. Adaletimiz er ya da geç sağlanacaktır, bunun için de halktan destek bekliyoruz" dedi. "Bizler geniş ailelerdik ama şimdi bir avuç kaldık" Bir diğer vatandaş Merve Aksu da, "Gözünüzü kapatıp 5 saniye yaşadığınız yerin yerle bir olduğunu düşünün ve ailenizi yataklarında ezilmiş şekilde aldığınızı hayal edin. Biz bu hayalleri yaklaşık 1 buçuk senedir yaşıyoruz ve biz orada 6 Şubat’ta kaldık. Bizler geniş ailelerdik ama şimdi bir avuç kaldık. Eskişehir’den geliyorum buraya artık burada yaşayacağım çünkü davama sahip çıkmam gerekiyordu" diye konuştu. “Bin 400 yaşam 4 saniyede yok oldu” Yakınlarını kaybeden bir diğer vatandaş Tuğçe Demir ise, "Bugün burada Ebrar Sitesi ailelerinin davalarında gelmeyen adaleti kabul etmediğimizi ve vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak için buradayız. Ebrar Sitesi’nde bin 400 yaşam 4 saniyede yok oldu. Evim dediğimiz Ebrar Sitelerinde en değerlilerimizi yapılan usulsüzlüklerle kurban verdik. Uygun olmayan bir zemini imara açan, zemine uygun bina yapmayan, denetleyen ve tüm bu olmazlara rağmen ruhsat veren ve imzası bulunan herkesin yargılanmasını istiyoruz. Adil ve etkin bir yargı süreci talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Davanın Avukatı Mustafa Yıldız ise şunları söyledi: "Güvenç Apartmanı'nda toplam 97 kişi ölmüştür. Dosyanın içerisinde mali hesap ve aynı şekilde statik hesap raporu bulunmamaktadır. Kat izni verilenden daha fazla çıkıp 11 kat olarak dikilmiştir. Dosyamızda şu an tutuklu bulunmamaktadır ve bugün tekrardan tutukluluk talep edeceğiz."

 Gönüllüler depremin birinci yılında Ebrar Sitesi önünde karavanlarda nöbet tutacak Haber

 Gönüllüler depremin birinci yılında Ebrar Sitesi önünde karavanlarda nöbet tutacak

''Asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş'ta 1400 kişinin hayatını kaybettiği değerlendirilen Ebrar Sitesi önünde gönüllü gençler karavanlarda konaklayarak, depremde hayatını kaybedenleri anacak. Kahramanmaraş Gençlik ve Spor İl Müdürü Cemil Boz, depremin kentte büyük yıkım ve acılara neden olduğunu söyledi. Personel, gönüllü ve üye olarak 100'ün üzerinde kayıplarının olduğu belirten Boz, "Ebrar Sitesi bizim komşumuz olan siteydi. Orada bizim birçok gönüllümüz vardı. Gönüllü gençlerimizin çoğu da orada vefat etti. Gençlik merkezimize gelen gönüllü gençlerimizin dışında da bizim personelimizin çoğu burada vefat etti." dedi. Depremin birinci yılında bu akşam Ebrar Sitesi önünde karavan kampı kuracaklarını, büyük bir ateş yakarak gönüllü gençlerin de katılımıyla sabaha kadar sürecek anma etkinliği düzenleyeceklerini anlatan Boz, "Gönüllü gençlerimizle 04.17'ye kadar nöbet tutacağız. Orada vefat eden personel arkadaşlarımızı, gençlerimizi anacağız, dualarla yad edeceğiz. Bizim için üzücü bir durum. Bu gençlik merkezi buradaki siteler sayesinde cıvıl cıvıldı. Yıkımın en yoğun olduğu bölge buralar. Gençlik merkezi hafif hasarlıydı. Yaz döneminde tadilatını yaptırdık. Gençlerimizin buluşma noktası olarak devam ediyor ama o eski yoğunluğu yok." diye konuştu. - Deprem şehitleri dualarla anılacak Boz, depremin birinci yılında anlamlı bir etkinlik düzenlemeyi amaçladıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Orada sabaha kadar nöbet tutup, deprem şehitlerimizi anmak istiyoruz. Böyle bir etkinlik planladık. Kur'an'la, dualarla inşallah anacağız. Sabah namazı buluşmamız olacak. Sonrasında da deprem şehitlerimizin defin olduğu şehitliğe gidip orada onları mezarları başında anacağız inşallah. Deprem saatinde Kur'an okuyup dua edeceğiz. Orada o anı yaşamak istiyoruz. Şehitlerimizi duayla anmak istiyoruz. Programa katılanlara içlerini ısıtacak çay ve salep ikramlarımız olacak. Hafızlarımız olacak. Gönül isterdi ki bu olanlar hiç yaşanmasıydı. Onları unutmak istemiyoruz."

Ebrar Sitesi müteahhitlerinden Tevfik T; "Ben öğretmenim, inşaattan anlamam, ne ile suçlandığımı anlamış değilim" Haber

Ebrar Sitesi müteahhitlerinden Tevfik T; "Ben öğretmenim, inşaattan anlamam, ne ile suçlandığımı anlamış değilim"

Ebrar Sitesi’nde 109 can kaybıyla en çok ölümün meydana geldiği B Blok hakkındaki duruşma Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya müteahhit Tevfik T.’nin yanı sıra Ahmet D, Atilla Ö, Mehmet Akif Ö., Meliha T., Mustafa T. ve Salih T. sanık olarak yer aldı. Müteahhit Tevfik T., tutuklu bulunduğu Kırşehir’den, Atilla Ö. İle Ahmet D. Ardahan’dan ve Meliha T.’de Antalya kapalı cezaevinden online olarak ifade verdi. ‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçlamasıyla yargılanan müteahhit Tevfik T. ve diğer sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları reddederken; Tevfik T.; ‘Ben öğretmenim. İnşaat işlerinden anlamam’ diyerek kendini savundu. Diğer sanıklar da sorumluluğu Tevfik T.’nin üzerine attı. Tevfik T: "İnşaatları yaparken siteyi yaptıran kooperatiflerin yönetim kurullarında olup imza yetkisi bulunan herkesle beraber hareket ettik. Bu arada zamanın belediye denetim yetkilileri ise site inşaatlarını 15 kez gelip denetledi ve ‘olur’ verdi. Yani ben tek başıma bir şey yapmadım, kararların hepsi yönetim kurullarınca alındı. Ben herkesi ev sahibi yaptım, herkesin gözünde o zamanlar itibar sahibiydim ancak şimdi tek hedef gösterilen ben oldum. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Müşteki avukatlarından ve İstanbul’dan gelerek duruşmaya katılan Şuayip Bolat, kendisinin de bir yakınının başka bir blokta depremde hayatını kaybettiği belirterek duruşma sonrası açıklama yaptı. Av. Bolat, "En az 8 katlı 22 bloktan oluşan Ebrar Sitesi'nde 18 bloğun yıkılması sonucu yaklaşık bin 400 kişi hayatını kaybetti. Yıkımın ve can kaybının bu kadar büyük olmasının ana nedenleri; çoğu müteahhidin aç gözlü olması, rant peşinde koşması, depreme dirençli konut inşa etmemesi, mevzuata uymaması, malzemeden çalması, zemini uygun olmayan alüvyonlu arazinin imara açılması, zemin koşulları esas alınarak bina yapılmaması, zeminin taşıyamayacağı kadar çok katlı binalara imar izni verilmesi, zemin etüdü olmayan bloklara ruhsat verilmesi, zemin etüdü yapılmadan statik proje yapılması, malzemenin yetersizliği, yapı denetim firmaları ve Belediyeler, Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği bakanlığı ve AFAD tarafından yeteri kadar denetleme yapılmaması ve hukuka ve bilimsel verilere aykırı olarak ruhsat verilmesidir. Buna istinaden müştekilerin, mağdurların yetkililer tarafından yanıtlanmasını beklediği birçok sorun ve soru mevcuttur. Ebrar Sitesi soruşturma dosyalarındaki bazı evraklar eksik, binaların ruhsat evrakları yok. Binanın tadilat görüp görmediğine ilişkin evraklar yok, bazı dosyalarda bir yıla yakın süre geçmesine rağmen sorumlular tespit edilmemiş, olay aydınlatılmamış. Bunlar yoksa ilgili kamu kurumları, ilgili mevzuat, yapı denetim firmaları niye var? Bu evraklar nerede? Neden soruşturmalar etkili ve hızlı yapılmıyor? Bilir kişi raporlarında Ebrar Sitesi’nde bulunan tüm binalarda betonun karışımında kırma taş kullanıldığı, betonun elle ufalanabilecek kadar düşük mukavemete sahip olduğu, beton içerisinde hava boşlukları ve segregasyon oluşumları bulunduğu, çimentonun birleştirici özelliğinin düşük olduğu, kolon ve kirişlerin donatı sayısı ve bağlantılarının uygun ve yeterli olmadığı, düz ve nervürlü donatıların yönetmeliklere kanuna aykırı olarak bir arada kullanıldığı ve etiriye kanca açılarının 135 derece olmadığı bilirkişi incelemelerinde belirtilmektedir. Buna rağmen, bazı bilirkişi raporlarında malzemenin yeterli dayanımda olduğu, taşıyıcı sistemin eksikliğinden kaynaklı yıkıma sebebiyet oluşturmayacağı değerlendirmesi nasıl yapılmıştır? Ebrar Sitesi bloklarında yapı ruhsatında alınan projeler tamamlandıktan birkaç yıl sonrasında, sığınaklar "bodrum, zemin ve asma katta bağımsız bölümlerin alanlarının değiştirilmesi ile ilave konut ve işyeri yapılarak Tadilat Yapı Ruhsatları düzenlendiği bilgileri mevcuttur. Binaların taşıyıcı sistemine zarar verilmeden yapılması gereken bu denli büyük düzenlemelerin proje detayları neden bilirkişi raporlarında değerlendirilmemiştir? Ve neden tadilat projeleri dosyada yoktur. Varsa neden müşteki ve müşteki avukatlarıyla paylaşılmamıştır? Bakanlığın sonrasında tekrardan Kahramanmaraş Belediyesi’yle yaptığı mikro bölgeleme çalışmasında Ebrar Sitesi bölgesi zemini problemli alan olarak tespit edildiği halde bilirkişi raporlarında zeminin riskli olmadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirmenin yapılan mikro bölgeleme sonuçlarına göre bilirkişi heyeti nasıl bu şekilde değerlendirme yapabilir, sonuç çıkarabilir? Bu projeye nasıl ruhsat verilebilir? Mevcut bloğun bilirkişi raporu değerlendirilmesinde, ondan sonra yapılan komşu parseldeki binanın zemine göre değerlendirilerek nasıl bir neticeye varılabilir? Gelen raporların içeriklerine bakıldığında, hatalı tespitleri içerdikleri, değerlendirmelerinin yetersiz olduğu görülmektedir. Ebrar Sitesi bloklarının bilirkişi raporları değerlendirmesinde Sorumluluk alanları ve kusur dereceleri ciddi farklılıklar taşımaktadır. Bloklarda aynı eksikler hatta bazı bloklarda yıkılmaya neden olacak yetersizlikler daha fazla olmasına rağmen kusur derecesindeki uçurum farklılıklar neye göre belirlenmiştir? Bu durumla ilgili raporları yazan üniversite heyet ve kurullarından açıklama istiyoruz. Ebrar Sitesi’nin bazı bloklarında bazı kamu kurum ve çalışanları asli kusurlu olmasına rağmen gelinen aşamada sorumlu kamu görevlisi ile ilgili verilen soruşturma izni neden yok? Bu davaların müştekileri sevdiklerinin göz göre göre ölüme gittiklerini bilmiyorlardı, zemin sıvılaşma toprak ta gevşeme olduğunu da bilmiyorlardı, binalar müşteki ve müteveffalara satılırken çok sağlam 9 şiddetine dayanır denilerek satılmıştır. Ancak depremin ilk 5 saniyesinde binalar yıkıldı ve sevdiklerine, canlara mezar oldu. Hepimizin bildiği üzere, Ebrar Sitesi müteahhitti olan Tevfik T.'nin sadece 11 davadan sorumlu tutulduğuna ve yedisinden tahliye edildiğini öğrendik. Alınan müşteki ifadelerinden Ebrar Sitesi müteahhidinin Tevfik T. olmasına rağmen sadece 11 davadan sorumlu tutulduğunun öğrenmenin üzgünlüğünü ve kaygısını yaşamaktayız. En az 1400 kişinin ölümünden sorumlu olan bu şahıs sadece 4 davadan tahliye edilmediğinden kaynaklı tutukluluğu devam etmektedir. Bu şahsın, Kamuoyunun öfkesini dindirmek için içeride birkaç ay tutuklu kalmasını kabul edinilebilir bir durum değildir" dedi. Hakkında açılan 11 dosyanın 4’ünde tutukluluğu bulunan müteahhit Tevfik T.’nin bu dosyadan da tutuklanmasına karar verilirken, tüm sanıkların malvarlıklarına tedbir konulması talebi de reddedildi. Tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müşteki yakınlarını ve avukatları dinleyen mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 28 Mart 2024 tarihine erteledi. Meydana gelen can kaybı ile deprem sonrasında tüm dünya gündemine gelen Ebrar Sitesi’ni yaptıran kooperatifler 1987 yılında kurulmaya başlanmış, binaların yapımı ise 1994 ila 2001 yılları arasında gerçekleştirilmişti.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı Tiryaki: "Ebrar Sitesi müteahhidi halen tutuklu konumunda" Haber

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı Tiryaki: "Ebrar Sitesi müteahhidi halen tutuklu konumunda"

Gazetecilerle bir araya gelen Tiryaki, yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 60'tan fazla yurttaşın hayatını kaybettiği Hacı Ömer Apartmanı hakkında yürütülen soruşturmada bilirkişi raporunun yayımlandığını, bu bilirkişi raporundan sonra mahkemenin Ebrar Sitesi'nin de müteahhidi olan Tevfik Tepebaşı'yı tahliye ettiği yönünde haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Tiryaki, "Bu şahıs ile ilgili tüm soruşturma dosyaları tamamlanarak davalarını açmış bulunuyoruz. Bu dosyalarda da mahkeme nezdinde olanların 4’ünden de halen tutuklu konumunda. Dolayısıyla serbest bırakma yok" diye konuştu. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Murat Tiryaki, şöyle devam etti: "Ebrar Siteleri şu anda gündemde. Kahramanmaraş dediğimiz zaman Ebrar Siteleri ile ilgili ilk bilgi akla geliyor. Bu noktada Ebrar Sitelerinin müteahhidi konumunda bulunan şüphelinin tahliye edildiğini, dolayısıyla şu an itibarıyla dışarıda olduğuna dair gerçeği yansıtmayan bilgilerle karşı karşıya kaldık. Biz bu konuda kamuoyunun tedirginliği dikkate alınarak bu konuda açıklama yapma gereği duyuyorum. İsmi geçen şüpheli ile ilgili 11 ayrı soruşturma dosyası bulunmaktaydı. Bu 11 dosyanın 4’ünden halen tutuklu konumunda diğerlerinin bazılarında mevcut delil durumu, binalardaki vefat sayıları dikkate alınarak adli kontrol kararları verilmiş. Dolayısıyla son dosyada tahliye kararı mahkeme safhasında verilmiş, şu anda halihazırda Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde bu şüphelinin soruşturma dosyası kalmamıştır. Bu şahıs ile ilgili tüm soruşturma dosyaları tamamlanarak davalarını açmış bulunuyoruz. Bu dosyalarda da mahkeme nezdinde olanlardan 4’ünden de halen tutuklu konumunda, dolayısıyla serbest bırakma yok."

Ebrar Sitesi enkazından çıkarılan Ayşe Sudem 9 ay sonra yürüdü Haber

Ebrar Sitesi enkazından çıkarılan Ayşe Sudem 9 ay sonra yürüdü

 6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş'ta enkaz altından çıkarılan 13 yaşındaki Ayşe Sudem Akçam, çeşitli tedavilerin ardından 9 ay sonra yürümeye başladı. Depremde Şazibey Mahallesi Ali Sezai Bulvarı'ndaki 22 bloktan oluşan ve yaklaşık 1400 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi'nde H Blok'ta anne ve babasıyla altında kaldıkları enkazdan 6 saat sonra kurtarılan Akçam, kangren teşhisi ile sevk edildiği Kayseri Şehir Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Kayseri'deki yaklaşık 2 aylık tedavi sonrası Kahramanmaraş'a getirilen Ayşe Sudem Akçam, hayatını tekerlekli sandalyeyle sürdürmeye başladı. Tavsiye üzerine ekim ayında fizyoterapist Rabia Türkoğlu ile tanışan Akçam, gösterdiği gayret sonucu kısa sürede önce tekerlekli sandalyeyi, sonrasında ise koltuk değneklerini bırakarak kasım ayında kendi başına yürümeyi başardı. Anne ve babasıyla enkazda kaldıkları zamanı ve sonrasındaki süreci  anlatan Akçam, "İkinci depreme hastanede yakalandım. Burada çok fazla tedavi imkanı yoktu, ayağım da kangren olmuştu. İstanbul'dan gelen doktorlar vardı. Kayseri'ye nakledildim ve 2 ay boyunca orada yattım. Bir süre hastanelerde tedavi gördüm. Rabia hocamla beraber yürümeye başladım." dedi. "Spor sayesinde bacağı kesilmedi" Annesinin depremde vefat ettiğini ve babası ile hayata tutunmaya çalıştıklarını anlatan Ayşe Sudem Akçam, şöyle konuştu: "8 yaşında spora başlayıp kaslarımı bu kadar güçlendirmeseydim kangren olan bacağım kesilmek zorunda kalacaktı. Depremden bir ay önce Kahramanmaraş İl Gençlik Spor Kulübümüzle il birincisi olmuştuk, 4 yıldır voleybol oynuyordum. Bu yüzden kaslarım bayağı güçlenmişti. Kayseri'de bunu gören doktorlar da bu duruma bayağı şaşırmışlardı. Şu anda kaslarımın daha iyi olduğunu söylediler. Bu yüzden bacağımı kesmediler. Depremden önce daha iyiydim, bu tedavi sürecinde yürümeye başlayınca çok iyi hissettim, daha da iyi olacağım." Akçam, fizyoterapistle çalışmaya başlamadan önce kendisine hiç güvenmediğini, çevresindeki insanların olumsuz söylemlerinden etkilenerek yürüyemeyeceğini düşündüğünü belirtti. 9 ay sonra koltuk değnekleri ve tekerlekli sandalyeyi bırakınca öz güveninin yerine geldiğini ve artık bazı şeyleri başarabileceğini gördüğünü ifade eden Akçam, şunları kaydetti: "Şu anda hedefim koluma ve ayağıma daha iyi hareket geldiğinde voleybol oynamak. Alanya Spor Lisesi'nde okumak istiyorum. Tekrardan voleybola döneceğim. Filenin Sultanları ile oynamayı ve antrenör olmayı, orada oynayıp bayrağımızı göğsümde gururla taşımayı istiyorum. Öğrencilerime de bunu anlatmak istiyorum ama önceliğim orada oynamak. Filenin Sultanları'nda en çok Melissa Vargas, Saliha Şahin, Zehra Güneş, Hande Baladın'ı örnek alıyorum." 13 gün yoğun bakımda kaldı Baba Ahmet Akçam da enkazdan çıkarıldıktan sonra kızıyla ayrı hastaneye götürüldüklerini, eşi Mine Akçam'ın vefat ettiğini, kızının ise 13 gün yoğun bakımda yatmasıyla zorlu bir süreç yaşadığını anlattı. Kızının tekrardan yürümesinde fizyoterapistinin çok fazla emeği olduğunu ifade eden Akçam, "Sağ olsun Rabia hocam kızımla iyi bir arkadaş olarak tedaviye başladılar. Kızım 9 ay sonra tekerlekli sandalyeyi, ondan 15 gün sonra da koltuk değneğini bıraktı." diye konuştu. Babasının desteği tedavi sürecini olumlu etkiledi Fizyoterapist Rabia Türkoğlu da Ayşe Sudem'in ilk geldiği dönemlerde çok içine kapanık olduğunu, tekrar yürüyeceğine dahi inanmadığını ve hassasiyetlerinden dolayı seanslarda ayağını düz uzattığında dahi çok acı çektiğini söyledi. Ailenin desteğinin tedavi sürecindeki önemine işaret eden Türkoğlu, "Şu anki süreçte Sudem'in yürüyüşü neredeyse eski haline yaklaşmış durumda. İstediğimiz konuma geldikten sonra Sudem'i voleybolda göreceğiz. Kendisi çok azimli, bu kadar acıya rağmen bu noktaya gelebildi. Babasının da çok desteği oldu, aileler normalde çocuklarının acı çektiğini görünce tedaviyi durdurmak istiyor ama babası 'devam edelim hocam, kızımın iyi olmasını istiyorum' diyerek bana destek oldu ve başarılı sonuç aldık." ifadelerini kullandı.

Ebrar Sitesi'nden yaralı olarak kurtarılan Fikriye Aybüke Körük'ten 11 aydır haber alınamıyor Haber

Ebrar Sitesi'nden yaralı olarak kurtarılan Fikriye Aybüke Körük'ten 11 aydır haber alınamıyor

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden 11 ay geçti. 11 ilde 50 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiği depremlerde Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesine bağlı Ebrar Sitesi’nde ise bin 400 kişi hayatını kaybetti. Birçok vatandaş ise depremden sonra kayboldu. Yaralı çıktı, kayboldu 26 yaşındaki 7 aylık evli Fikriye Aybüke Körük de depreme Ebrar Sitesi’nde eşi Barış Körük ile birlikte yakalandı. Barış Körük hayatını kaybederken iddiaya göre Aybüke Körük, yaralı olarak enkazdan çıkartıldı ve İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Adana’da yaşayan Fikriye Aybüke’nin annesi Fadime Gökçe ise depremden sonra Kahramanmaraş’a gitti ve günlerce enkaz başında bekledi. Kızının hastane kayıtlarında İzmir’de olduğunu duyan anne hemen İzmir’e gitti ancak hiçbir şekilde kızını bulamadı ve kızının İzmir’den sonra başka bir ile sevk edildiğini fakat kayıtlarda olmadığını öğrendi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğünün yayınladığı ‘Depremzedeler ilimize geldi’ başlıklı duyurusunda sedyede yatan kişinin kızı olduğunu öne süren anne, kayıp kızının 11 aydır bulunmasını bekliyor. “Kızımın ölüsünü de bulamıyorum” Fadime Gökçe, DNA testinde de kızının bulunmadığını söyledi. Gökçe, “Benim gibi birçok anne var ve artık dayanamıyoruz. En ufak haberde başka şehirlere gidiyoruz ve araştırıyoruz. İzmir İl Sağlık Müdürlüğünün paylaştığı o resmi bulduk, kızımın İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kaydı çıkmış. Biz 2 defa İzmir’e gittik ancak kızımın orada olmadığını söylediler. Böyle bir şey nasıl olabiliyor ben anlamıyorum. O fotoğraftaki benim kızım değilse benim kızım nerede o zaman. Fakat o fotoğraftaki benim kızım, kaşından gözünden tanıdım ben. DNA testinde de hiç kızıma rastlanılmadı” ifadelerini kullandı. “Ben sadece yavrumu istiyorum” Sürekli acı çektiğini ve kızından geriye kalan fotoğraflarla avunduğunu söyleyen anne Gökçe, “Biz yaşamıyoruz. Sabah oluyor, gece oluyor biz aynı karanlık içerisindeyiz. Ben Kahramanmaraş’ta üşümeyi de unuttum, buraya geldim ama ruhum halen orada. Evimin penceresinden her baktığımda enkaz gözümün önüne geliyor. Ben o enkazla her yere gidiyorum. Ben sadece yavrumu istiyorum. Yaşıyor mu belli değil, ölü mü belli değil, kimin elinde ne çekiyor belli değil. Öldüyse mezarını istiyorum, yanına gömülmek istiyorum. Eşinin mezarı belli, benim evladım da eğer öldüyse mezarı belli olsun” dedi. Valilikten açıklama Kahramanmaraş Valiliği konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kayıplar için yakınlarının adliye ve emniyete başvuru yapması gerektiğini, konuyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgilendiğini, aileden alınan DNA örneklerinin kimsesizler mezarlığına defnedilen kişilerle eşleştirme yapıldığını bildirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.