Ege Haberleri - Son Dakika Ege Haber Güncel Gelişmeler

Güney Ege için fırtına uyarısı verildi: O saatlere dikkat!

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, bugün Güney Ege'de öğle saatlerinden itibaren güney ve güneydoğu yönlerden 6 ila 8 kuvvetinde (50-75 km/saat) fırtına şeklinde rüzgar esmesi bekleniyor. Fırtınanın aynı gün akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi öngörülüyor. MGM'nin uyarısına göre, beklenen fırtına nedeniyle deniz ulaşımında aksamalar gibi olumsuzlukların yaşanabileceği belirtilerek vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiği vurgulandı. Güney Ege'deki bu meteorolojik durum nedeniyle bölgede yaşayanların ve seyahat edenlerin uyarılara dikkat etmeleri, gerektiğinde gerekli önlemleri almaları önem arz etmektedir.

Meteoroloji'den uyarı: Batı kesimlerde kuvvetli rüzgar ve fırtına bekleniyor!

Meteroloji Genel Müdürlüğünden yapılan tahminlere göre, yarın sabah saatlerinden itibaren Marmara, Ege, Batı Akdeniz'in iç kesimleri ile zamanla İç Anadolu'nun batısında, güney ve güneybatı, zamanla kuzeybatı yönlerden kuvvetli rüzgar ve kısa süreli fırtına bekleniyor. Hızı saatte 70 ila 80 kilometreye ulaşacağı tahmin edilen fırtınanın, gece saatlerinde etkisini kaybetmesi bekleniyor. Fırtına nedeniyle oluşabilecek ulaşımda aksamalar, çatı uçması, soba ve doğal gaz kaynaklı zehirlenmelere karşı dikkatli ve tedbirli olunması uyarısında bulunuldu.

Baharın müjdecisi kırlangıçlar gelmeye başladı

Kış mevsiminin soğuk ve kasvetli günlerini geride bırakırken, baharın müjdecisi kırlangıçlar binlerce kilometre süren yolculuklarının ardından Ege ve Akdeniz kıyılarına gelmeye başladı. Soğuk kış günlerini geride bırakırken, doğanın yeniden canlanışına tanıklık ediyoruz. Bu canlanışın en güzel habercilerinden biri de, uzun bir yolculuktan sonra yuvalarına dönen kırlangıçlar. Kırlangıçlar, her yıl Afrika'dan yola çıkarak baharla birlikte binlerce kilometre yol katederek Türkiye'ye ulaşıyor. Mart ayının sonlarında ve Nisan ayının başlarında gökyüzünde uçuşan kırlangıçları görmek, baharla birlikte gelen sevinci ve umudu da beraberinde getiriyor. Kırlangıçların yuvalarına dönüşü, sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda kültürel açıdan da önemli bir yer oluşturuyor. Birçok kültürde kırlangıçlar, bereket, şans ve mutluluk simgesi olarak kabul ediliyor. Hatta bazı inanışlara göre, kırlangıç yuvası yapan evin bereketi artacağına ve o evde huzurun hakim olacağına inanılıyor. Uzmanlar, kırlangıçların sadece güzellikleri ve zarif uçuşlarıyla değil, aynı zamanda böceklerle beslenerek doğal dengeyi korumadaki rolüyle de önemli olduğunu beklirtiyor. Bu kanatlılar, özellikle tarım alanlarında böcek popülasyonunu kontrol altında tutarak tarımsal üretime katkıda bulunuyorlar. Kırlangıçların yaşam alanları daralıyor Ancak, kırlangıçların yaşam alanları her geçen gün daralıyor. Kentsel alanlarda yeşil alanların azalması, tarım ilaçlarının kullanımı ve binaların yüksek katlı olması gibi nedenler, kırlangıçların sayısında azalmaya neden oluyor. Çevreci kuruluşlar da bu nedenle kırlangıçları korumak ve yaşam alanlarını genişletmek konusunda uyarılarda bulunuyor. Doğe Derneği yetkilileri de vatandaşlara kırlangıçlar için evlerin teraslarına ve bahçelerine kuş yuvaları yerleştirip tarım ilaçlarının bilinçsizce kullanılmasına engel olarak kırlangıçların yaşamına katkıda bulunulmalarını önerdi.

Yılın ilk deve güreşi İncirliova’da yapıldı

Özellikle Ege Bölgesi’nin önemli kültürlerinden olan deve güreşlerinde, yılın ilk güreşi İncirliova Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirildi. İncirliova Belediyesi tarafından yapılan yeni deve güreşi arenasında ilk kez gerçekleştirilen güreşlerde pehlivan develer maharetlerini sergiledi. Aydın başta olmak üzere, çeşitli illerden gelen 170 deve kıran kırana mücadele etti. Sabah saatlerinde daylak güreşleri ile başlayan güreşler akşama kadar devam ederken, panayır havasında gerçekleşen güreşlere vatandaşlar ve devecilerin ilgisi yoğun oldu. Gerek Aydın’da yetiştirilen gerekse İran’dan getirilen develer zaman zaman çırpma, zaman zaman da sağ ve sol teklerini gösterdi. Baştan sona dostluk müsabakaları şeklinde devam eden güreşlerde kıyasıya mücadele yaşanırken renkli görüntüler de ortaya çıktı. Protokol üyeleri ile birlikte deve güreşi alanında dolaşarak vatandaşları selamlayan İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya, 37. İncirliova Deve Güreşi Festivali’ni hava muhalefeti sebebiyle 1 gün önceye aldıklarını ifade ederek, vatandaşların yoğun ilgisinden memnun kaldığını dile getirdi. Deve güreşi kültürünün yaşatılması gerektiğine ve belediye başkanlarının destekleri olmadığı sürece bu organizasyonların düzenlenmesinin zor olduğuna vurgu yapan Başkan Kaya; "İncirliova’nın yeni güreş arenasında ilk defa güreşlerimizi gerçekleştiriyoruz. 50 yıllık bir sahamız vardı, asfalt kenarında ama çok şükür yeni alanımızı İncirliova’mıza kazandırdık. Yeni saha yeni güreş arenası. Çok uğraştık ama tabi eksiklerimiz var. İnşallah seneye daha güzel bir şekilde tamamlayacağız. Ben 40 yıldır bu kültürün içindeyim. 40 yıldır İncirliova’da herkese dokunmuşumdur, herkesin cenazesine düğününe gitmişimdir. Aytekin Kaya 5 yıllık belediye başkanı ama ben 5 yıl önce nasılsam şimdi de aynı Aytekin Kaya’yım. Değişen bir şey yok. Ne ailemde ne ben de değişen hiçbir şey yok. İlk seçimde yine adayım. Aytekin Kaya’nın olduğu yerde sıkıntı yok. Yola devam inşallah. Bugün burada 85 çift deve var ama İncirliova güreşini bozmaya kimsenin hakkı yok. Bu kültür zor oluyor. Belediye başkanları olmazsa bu deve güreşleri olmaz. Müsabakalar iyi geçiyor. Çatımlarımız çok güzel zaten. Meteoroloji müdürü ile görüştüğümüzde Pazar günü saat 01.00 ile 03.00 arası şiddetli yağmur olduğunu söyledi ve bu kadar emek verdik. Bunun üzerine Cumartesi’ye alalım dedik. Devecilerimizle görüştük, gerekli yazışmaları yaptık ve 1 gün önceye aldık. Hayırlısı olsun. İnşallah seneye daha güzel güreşlerimiz olacak. Cumartesi olmasına rağmen bütün İncirliova halkı burada. Diğer ilçelerimizden gelenlerle bu kadar kalabalık yaptık ama Pazar günü olsaydı bunun iki misli kadar bir kalabalık olurdu. Ama sağlık olsun. Bu sene böyle. Seneye inşallah ömrümüz olursa bir daha seçilirsem daha güzel bir şekilde yapacağız inşallah” dedi. Hafta sonu tatilini güreşe gelerek değerlendiren vatandaşlar da hem kıran kırana geçen güreşleri izledi hem de ailesi ile birlikte piknik yaptı. Kıyasıya mücadele içinde geçen güreşlerde şampiyonluk kupaları için arenaya çıkan pehlivan develer, güreş severleri coşturdu. Kıyasıya mücadele sonunda şampiyon develerin sahipleri ise kupalarına kavuştu.

Deprem uzmanı Melih Baki, o bölgeyi işaret etmişti

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Jeofizik Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şubesi'nin uzun yıllar başkanlığını yapan ve JMO Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi olan Melih Baki'nin Türkiye’de olası depremlere ilişkin açıklamasından dakikalar sonra, dün İzmir'de 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Baki'nin açıklamasının hemen ardından yaşanan bu deprem düşük ölçekli olsa da, Türkiye'de depreme karşı hazırlıklı olunması gerçeğini bir kez daha gösterdi. Adanalı deprem uzmanı Melih Baki, dün sosyal medya üzerinden paylaşımında, olası depremler konusunda Adana'daki fay hatlarının rahat olduğunu, Hatay'daki fay hatlarının ise rahatladığını ifade etmişti. Adana ve Hatay'da 4.6'dan daha küçük depremlerin sorun yaratmayacağı bilgisi paylaşan Melih Baki, şunları kaydetmişti: "Adana'nın ilçeleri Saimbeyli, Kozan ve Aladağ arasında olan artçılar sorun yaratmaz. Kahramanmaraş, Malatya ve Bingöl arasında hareket eden ikinci blok yerine oturmadı. Artçısı olursa (6 - 6.5 arası) o bölge uzun yıllar rahatlayacak. Kıbrıs, Ege ve Marmara Bölgesinde de enerji birikimi var. Yakın zamanda sıkıntı yaratacak büyük ölçekli deprem beklentimiz yok. 24 saat izleniyor." Bu açıklamadan dakikalar sonra İzmir sallandı Melih Baki'nin bu açıklamasından dakikalar sonrasında, Baki'nin işaret ettiği bölgelerden olan Ege Bölgesi'nde yer alan İzmir'de dün saat 15.55'te, 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Bayındır ilçesi olan 4,2 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Depremin, 7 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi. Baki'nin açıklamasının hemen ardından yaşanan bu deprem düşük ölçekli olsa da, Türkiye'de depreme karşı hazırlıklı olunması gerçeğini bir kez daha gösterdi. Yer bilimci ve Jeofizik Yüksek Mühendisi Melih Baki, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerin 11 ilde büyük yıkıma neden olduğunu ve binlerce kişinin yaşamını kaybettiğini anımsatarak, şöyle konuştu: "Ders almadığımız ortada" "Deprem, Türkiye'de gündemden düşmeyen konulardan biri. Ülkemizde deprem riski her zaman var. Bu riske karşı hazırlıklı olunması gerekir. Bu kapsamda, binalar uluslararası bilimsel standartlara uygun yapılmalı, mevcut sıkıntılı binalar güçlendirilmeli. 70 yıldan beri deprem olan bölgede aynı acılar yaşanıyor. Ders almadığımız ortada. Binayı asıl yıkan depremin dinamik kuvvetleri. Binalar standartlara uygun yapılırsa, sıkıntı yaşamaz. Zemin etüdü yapanlardan binaları inşa edenlere kadar yasal sorumluluk getirilmesi gerekir. Herkes işini doğru yapmalı. Konuşmayan tüm bilim insanlarına da sesleniyorum; Bu binalar neden yıkıldı? Neden eksiklikler dile getirilmiyor? İlgili tüm makamların bu konuda duyarlı olmaları gerekiyor."

Ada martıları pirinçle beslenmeye başladı

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Denizlerde sardalya, hamsi gibi balık türleri, sucul ve karasal omurgasızlarla beslenen Ada martıları, balıkçılık yöntemlerindeki değişikler ve ağlara takılma riskleri nedeniyle pirinç tarlaları gibi farklı alanlara yöneldi. İspanya Ebro Deltası’ndaki en büyük üreme kolonisi çöken Ada martılarının popülasyon büyüklüğü, 2010 yılından itibaren hızla azalma eğilimine girdi. Sadece 3 jenerasyon içerisinde sayılarındaki düşme hızının yüzde 15’e yakın olduğu tahmin edilen Ada martıları popülasyonundaki azalmanın, 2030 yılına kadar yüzde 40’lara kadar ulaşabileceği belirtildi. Doğa Derneği tarafından hazırlanan Ada Martısı 2023 Türkiye Raporu’nda, Türkiye'de Ege ve Akdeniz kıyıları ile adalarda dağılım gösteren bu kanatlı türünün korunmasına yönelik çalışmaların, oldukça yetersiz kaldığı ifade edildi. Yarı göçmen olan Ada martısının izlemesi, sayımı ya da yuva alanlarının belirlenmesine dair güncel ve geniş ölçekte herhangi bir çalışma bulunmamasının, türün Türkiye’deki durumu hakkında belirsizlik oluşturduğu kaydedilen raporda, "Yapılan az sayıda çalışma ise insan aktivitelerinin bu tür üzerinde tehdit oluşturduğu açıkça göstermektedir. Sayıları azalan Ada martılarının ve yaşam alanlarının korunması için tür üzerine yapılacak çalışmaların bir an önce artması ve önceliklendirilmesi gerekmektedir." denildi. 2023 yılında yaklaşık 90 çift ada martısının ürediği düşünülüyor Adana ve Mersin'de de görülen Ada martısı sayısının Dünya Kuşları Koruma Örgütü (Bird Life) kayıtlarına göre ilk gözlemden itibaren 507 olduğu belirtilen raporda şu bilgilere yer verildi: "Üreme alanlarından biri olarak bilinen Türkiye’de 2023 yılında yaklaşık 90 çift ada martısının ürediği düşünülmektedir. Ada martılarının besin arama örüntüsünün 2 eşey için farklı olduğu, dişilerin hafta boyunca açık denizlerde besin ararken erkek bireylerin balıkçılık faaliyetlerinin durduğu hafta sonları pirinç tarlası gibi farklı alanlara yöneldiği belirlenmiştir. Bu durumda da, bireylerin balıkçılık sırasında istem dışı yakalanmaları gibi tehditlerden etkilenmesi, eşeyler için uzun vadede farklı olacaktır. Ayrıca yapılan bir başka çalışmada da erkeklerin besin arama eforunun yumurtlama başarısıyla ilişkili olduğu belirlenmiştir. Bu durum, erkek bireylerin balıkçılık atıklarıyla daha çok beslenmesinin, değişen balıkçılık aktiviteleri ve düzenlemeleriyle beraber üreme başarısını daha fazla etkileyebileceği anlamına gelebilir." Ada martılarını tehdit eden unsurlar Ada martılarını tehdit eden unsurlar şöyle sıralandı: "Tür üzerindeki başlıca tehditler arasında ilk sıralarda üreme alanlarındaki habitat değişikliği ve balıkçılık yöntemindeki değişikler nedeniyle ağlara takılma gelmektedir. Bunların yanı sıra gümüş martı ile rekabet, yumurtalarının toplanması, insanların üreme alanına girmesi, besin kaynaklarının tükenme potansiyeli, yağ bazlı kirleticiler, denizlerdeki rüzgâr enerji santralleri ve kıyı turizminin gelişimi, tür için ciddi bir tehdit unsuru oluşturmaktadır."

Yurdun batı kesimi için gök gürültülü sağanak uyarısı

Çanakkale, Manisa, İzmir ve Aydın'ın batısı ile Edremit Körfezi'nde gök gürültülü kuvvetli sağanak etkili olacak. Yapılan son değerlendirmelere göre; Muğla çevrelerinde halen devam eden gök gürültülü sağanak yağışların, Muğla il merkezi ile güney ve doğu ilçelerinde kuvvetli (21-50 kg/m2), Marmaris ilçesinde çok kuvvetli ve yer yer şiddetli (51-100 kg/m2) olması beklendiğinden ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, hortum oluşma riski ve kuvvetli rüzgar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.

Taze incir ihracatı başladı

ADANA (İLKHABER)- Ege’nin önemli tarımsal ürünlerinden taze incir, başta Almanya, İngiltere, Hollanda, Fransa gibi Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor. Sarılop taze incirin ihracatı 31 Temmuz’dan itibaren başladı. Kesim tarihi 6 Ağustos, ihracat tarihi ise 7 Ağustos olarak belirlenen siyah incir de raflarda yerini aldı. 2022 yılında Türkiye’nin taze incir ihracatından 58 milyon dolarlık döviz geliri elde ettiği bilgisini paylaşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “2022’de 24 bin 16 ton taze inciri yaklaşık 60 ülkeye ihraç ettik. Taze incir ihracatımızın 45 milyon dolarlık büyük dilimi Bursa siyah incirinden elde edildi. Sarılop incirin ihracatı ise 12 milyon dolar oldu. 2023 yılında 100 milyon dolarlık taze incir ihracatı hedefliyoruz.” dedi. En çok Almanlar tercih etti Başkan Uçak, “Türkiye, 2022 yılında 47 ülkeye Bursa siyahı taze incir ihraç ederken ilk sırada 17,6 milyon dolarlık taleple Almanya yer aldı. Hollanda’ya 4,2 milyon dolarlık Bursa siyahı ihraç edilirken, Avusturya 3,4 milyon dolar, Birleşik Krallık 3,3 milyon dolarlık taleple üçüncü sıraya adını yazdırdı. Sarılop ihracatında Rusya Federasyonu 4,1 milyon dolarla zirvede yer alırken, Almanya’dan 3,5 milyon dolarlık sarılop talebi geldi. Hong Kong ise 1 milyon dolarlık sarılop ithal ederek üçüncü ülke oldu. Sarılop ihraç ettiğimiz ülke sayısı 40 olarak kayıtlara geçti.” diye konuştu.

İZMİR - Turizm ve yemek sektöründe "Michelin Rehberi" heyecanı

İZMİR (AA) - EFSUN ERBALABAN YILMAZ - Michelin Rehberi'nin Türkiye haritasına İzmir'in eklenecek olması, kentteki turizm ve yemek sektörü temsilcilerini sevindirdi. Michelin ekibinin, İzmir ve Bodrum için ilk kez gerçekleştirilecek restoran seçimlerinin 9 Kasım'daki özel bir törenle duyurulacağına yönelik açıklaması, gastronomi turizmi alanında heyecan yarattı. Ege Gastronomi Turizmi Derneği Kurucu Başkanı Serdar Çelenk, AA muhabirine, Michelin Rehberi Türkiye haritasına İstanbul'dan sonra İzmir ile Bodrum'un da alınması ve ülkedeki kentlerin gastro şehir olarak öne çıkmasından mutluluk duyduklarını söyledi. Michelin'in bir restoranı tavsiye etmesiyle bölgenin turizm açısından avantaj kazandığına dikkati çeken Çelenk, "İzmir 8 bin 500 yıllık kültüre ve birikime sahip. Dolayısıyla gastronomi alanında da birikimi var. Balkan, Ege, Levanten ve Yahudi mutfakları gibi 4-5 çok köklü mutfak geleneğine sahip. Köklü yeme içme kültürünün tanıtılması ve İzmir'in Michelin listesine girmesi çok önemli." dedi. Michelin Rehberi'nin en önemli kriterinin "lüks görünüm" değil "tabaktaki lezzet" olduğunu vurgulayan Çelenk, bu lezzete İzmir'in bazı esnaf lokantalarında ulaşılabildiğini belirtti. İzmir'in sağlıklı yemeklerinin de dünyadaki yeni gastronomi trendiyle örtüştüğünü dile getiren Çelenk, şöyle devam etti: "Hasta olmadan ve yatağa düşmeden yaşlanmak önemli. Dünyada sağlıklı yaşlanma trendi var. Bunun için de Ege mutfağı biçilmiş kaftan, doğadan toplanan otlar, deniz ürünleri, zeytinyağı mutfağımızın temelini teşkil ediyor. Bunun için de muazzam bir altyapımız var. Mutfağımızın tanıtılması konusunda sıkıntılarımız olmuştu. Michelin Rehberi bize bu konuda destek sağlayacak." Serdar Çelenk, doğru stratejiyle dünyanın birçok noktasından gastronomi turizmi kapsamında ziyaretçi çekilebileceğini söyleyerek, "Mutfak müzesi yapılmalı ve gastronomi turları düzenlenmeli. Kemeraltı'nda 7-8 yıldır yaptığım tarihi lezzet turu bunun bir parçası sayılır. Bu adımlar çok basit ama çaba gerektiriyor." diye konuştu. - "Amaç Türk yemeklerini daha iyi tanıtmak" Tarihi Adil Müftüoğlu Uğur Lokantası'nın 3. kuşak temsilcisi ve işletmecisi Alpay Okyay da 1955'ten bu yana dünyanın, Türkiye'nin farklı noktalarından insanları "tencere yemeği" ile buluşturduklarını, geleneksel Türk mutfağı kültürünü yaşatmaya çalıştıklarını bildirdi. İzmir'deki tarihi birikimin mutfağa da yansıdığını ifade eden Okyay, Michelin Rehberi ile bu zenginliğin dünyada daha geniş kitleye ulaşacağına inandıklarını belirtti. Japonya'dan ABD ve Avrupa ülkelerine kadar çok geniş bir coğrafyadan misafirlere, mevsimine özel Türk yemekleri sunduklarını anlatan Okyay, şunları kaydetti: "Şu dönemde koruklu bamya, taze fasulye, patlıcanın onlarca çeşidini yapıyoruz. Kış geldiği zaman iç pilavlı tandırlarımız, sakatat yemeklerimizde iddialıyız. Farklı kültürlerden konuklarımız bu yemeklerimizi tadıyor. Gerçekten mutfağımızda yüzlerce envanterimiz var. Michelin Yıldızı'nı bu mesleği yapan herkes muhakkak ister. Ama benim için en büyük yıldız, misafirlerimin mutlu ayrılması. Michelin Rehberi ile dünyaya açılırsak da memleketimizi, milletimizi, vatanımızı daha iyi tanıtmış oluruz. Çok da mutlu oluruz." Michelin ekibinin, İzmir ve Bodrum için ilk kez gerçekleştirilecek restoran seçimlerinin, rehberin İstanbul'daki ikinci seçkisi ile 9 Kasım'da İstanbul'daki özel törenle duyurulacağı bildirilmişti.

#Ege