#Elazığ

İLKHABER-Gazetesi - Elazığ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Elazığ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Samsun’da anne ve 3 yaşındaki çocuğunu öldüren doktor, cezaevinde intihar etti Haber

Samsun’da anne ve 3 yaşındaki çocuğunu öldüren doktor, cezaevinde intihar etti

Samsun'un Bafra ilçesinde otomobilin Kızılırmak Nehri'ne uçtuğu kazada anne ile 3 yaşındaki çocuğu hayatını kaybetmiş, olaya kaza süsü veren Dr. Serdar Kıyak ise tutuklanmıştı. Bafra Kapalı Cezaevinde kendini asarak intihar teşebbüsünde bulunan ve ardından Elazığ Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edilen Kıyak, burada intihar etti. Olay, 12.09.2025 tarihinde Samsun'un Bafra ilçesi Asarkale mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Dr. Serdar Kıyak'ın kullandığı otomobil, yaklaşık 30 metre yükseklikten Kızılırmak Nehri'ne uçtu. Araçtan atlamayı başaran Serdar Kıyak, hafif yaralı olarak kurtuldu. Ancak araçta bulunan eşi Gülşah Karaman Kıyak ile 3 yaşındaki çocukları otomobille birlikte suya gömüldü. Samsun Büyükşehir Belediyesi itfaiye dalgıcı tarafından anne ve çocuğun cansız bedenleri sudan çıkarıldı. Diğer gün anne ve oğlu son yolcuğuna uğurlanmış, cenaze töreninde baba Serdar Kıyak bebeğinin battaniyesine sarılarak ağlamış ve "Oğlum" diye feryat etmişti. Olayın ardından ekiplerin yaptığı inceleme ve soruşturma neticesinde, gözaltına alınan Dr. Serdar Kıyak'ın 16 Eylül 2025 günü çıkarıldığı Bafra Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince 'Eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme ve çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak altsoya karşı tasarlayarak kasten öldürme' suçlarından tutuklanmasına karar verilmişti. Tutuklanarak Bafra Kapalı Cezaevine gönderilen Kıyak, kendini asarak intihara teşebbüs etmesinin ardından Elazığ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edildi. Kıyak, Elazığ'daki cezaevinde intihar etti.

Elazığ’da 3 çocuk annesi Sümeyye Y.’nin ölümünde şüphe: “Gerçek fail ortaya çıkarılsın” Haber

Elazığ’da 3 çocuk annesi Sümeyye Y.’nin ölümünde şüphe: “Gerçek fail ortaya çıkarılsın”

Elâzığ’da kocası tarafından 7 el ateş edilerek öldürülen 3 çocuk annesi Sümeyye Y'nin kardeşi Fatih Sonay, "MS hastalığının son evresinde olan bir kişi bu tetiği bu şekilde çekemez, bu şarjörü namlunun ağzına veremez, bu şekilde kurma kolunu çekemez. Bu mümkün değil. Buna inanmamız da mümkün değil. Belli ki bu aile içinde olan bir cinayet" dedi. Olay, önceki gün Kovancılar ilçesi Bağlar Mahallesi Murat Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, henüz bilinmeyen bir nedenle 3 çocuk annesi Sümeyye Y. (34) ile kocası E.Y. arasında ailevi konuda tartışma çıktı. Tartışmanın ardından E.Y. çıkardığı silah ile eşine 7 el ateş etti. Silah seslerini duyan komşularının haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Şüpheli şahıs ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kadının cansız bedeni yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Otopsinin ardından morgdan alınan kadının cansız bedeni, ailesi tarafından defnedildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.Gerçek failin peşinde olduklarını vurgulayan Avukat Ercan Yıldırım, "25.11.2025 tarihinde, Kovancılar ilçesinde kızımız Sümeyye Y'nin katledilmesiyle ilgili davaya biz bakıyoruz. Sümeyye kızımızı öldüren kişinin kim olduğu, gerçek failin tespiti, adalet önüne getirilmesi, adalet önünde cezalandırılması ve hakkın yerine getirilmesi için çalışacağız. Bu konuda tüm meslektaşlarımdan yardım bekliyoruz. Ayrıca şunu da açıkça belirtmek istiyorum, kızımız Sümeyye'nin MS hastası kocası tarafından öldürüldüğü iddia edilmektedir. Bu iddia bizce gerçek bir iddia değildir. Tetiği çekenin farklı kişi olma ihtimali çok yüksektir. Görünüşteki fail değil, gerçek failin peşindeyiz ve gerçek failin ortaya çıkarılması için gerekli tüm mücadelemizi hukuk zemininde yapacağız" diye konuştu. "O silahı kaldırıp o kurma kolunu çekecek gücü de yok" Sümeyye'nin kardeşi Fatih Sonay, "Daha önce aile içi şiddetten dolayı kız kardeşime farklı baskılar vardı. İlk evlendikleri zamanlarda kardeşimin sapa sağlam biriyle evlendi diye biliyorduk. Zaman geçtikten sonra kendisinde MS hastalığı çıktı. Hangimizin başına geleceği bilinmez, Allah derdidir. Zamanla ele avuca düştü, son zamanlarda kendisi yiyemeyecek, içemeyecek seviyedeydi. Hatta bundan 2-3 ay önce beraber Karakoçan ilçesinin Sarıcan beldesinde pikniğe, kahvaltıya gittik. Akşam yemeğini de orada yedik. Ablam kendi eliyle ona et yedirdi, çocukları kendi elleriyle kola içirdiler. Siz de takdir edersiniz ki MS hastalığının son evresinde olan bir kişi bu tetiği bu şekilde çekemez, bu şarjörü namlunun ağzına veremez, bu şekilde kurma kolunu çekemez. Bu mümkün değil. Buna inanmamız da mümkün değil. Belli ki bu aile içinde olan bir cinayet ve aile fertleri olarak, bütün köylü olarak bizim bu cinayeti onun işlemediğine dair kanaatimiz var. Kendisinin bunu yapacak gücü yok. O silahı kaldırıp o kurma kolunu çekecek gücü de yok. Biz gerekli hukuk mücadelemizi vereceğiz. Avukatımız da sağ olsun elinden geleni yapacak" şeklinde konuştu "Artık boşamak istiyorum, olmuyor diyordu" Bunlarla kalmamakla beraber kardeşinin son zamanlarda kocasından gördüğü muameleye çocukların şahit olduğunu dile getiren Sonay, "Sürekli şiddet içerikli konuşmalar, küfürler zaten yapılıyordu. Kardeşim zamanla ‘ya artık çekilecek halde değil. Bunu artık boşamak istiyorum. Artık olmuyor' diyordu. Biz de ‘kardeşim bu adamla sapa sağlam haliyle evlendin. Allah'tır, bir şey başımıza geldi, hastalandı. Bu adamı bu şekilde çocuklarla ortada bırakmak bizim de yüreğimiz el vermez. Sen de çocuklarını bu şekilde bırakma' dedik. O da ‘tamam ne yapayım, artık idare edeceğim' dedi. Zaten çok fazla ömrünün olduğunu da söylemiyorlar. MS hastası son evre, eli ayağı tutmuyor zaten" diye konuştu. "Benim çocuğumun hakkını araştırsınlar, adalet yerini bulsun" Sümeyye'nin babası Vahap Sonay, "Adalet yerini bulsun, adalet istiyorum. Benim kimseyle uğraşacak vaktim yoktur, kimseyle bir meselem yoktur. Benim torunlarım, çocuklar görgü tanıklarıdır. Benim kızım akşam halasının kızıyla güzel bir şekilde konuşuyor. Evde tartışmaları çoktu ama o gece herhangi bir sorun olmadığının şahitleri var. Yeğenlerim ve torunlarım var. Çocuklar onlar teslim edilmesin. Devlette kalmasını rica ediyorum. Yargıya inanıyorum ve güveniyorum" cümlelerini kullandı.

Elazığ’da kayıp otizmli çocuk Uluova Çayı’nda ölü bulundu Haber

Elazığ’da kayıp otizmli çocuk Uluova Çayı’nda ölü bulundu

Elazığ'da ailesinin kayıp ihbarında bulunduğu 11 yaşındaki otizmli çocuğun cansız bedenine ulaşıldı.Gümüşkavak Mahallesi'nde ailesinin 5 Kasım'da saat 23.14 sıralarında yaptığı kayıp ihbarının ardından 11 yaşındaki Veysel Bilen'i bulmak için İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), özel harekat, polis ve jandarma ekipleri tarafından termal dron ve İHA desteğiyle havadan ve karadan başlatılan arama çalışmalarına 7. günde de devam edildi. AFAD İl Müdürlüğü Arama Kurtarma Şube Müdürü Süleyman Polat, gazetecilere, bugün ağırlıklı olarak çocuğun evinin çevresi, mısır tarlaları, bahçeler, özel meskenler, havuzlar ve kuyuların bulunduğu alanlarda çalışma yürüttüklerini kaydetti. Vali Numan Hatipoğlu da beraberinde Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel ve AFAD İl Müdürü Cafer Giyik ile arama çalışmalarının sürdüğü bölgeye gelerek, yetkililerden bilgi aldı.Hatipoğlu, basın mensuplarına, arama çalışmalarının ilk andan itibaren kesintisiz sürdüğünü söyledi. Çocuğun cansız bedeni Uluova Çayı'nın kenarında bulundu Ekiplerce yürütülen arama çalışmaları sonucu Veysel Bilen'in cansız bedeni, yaşadığı mahalleden yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Mollakendi beldesi sınırlarından geçen Uluova Çayı'nın kenarında bulundu. Küçük çocuğun cesedi olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna götürüldü.Elâzığ Valisi Numan Hatipoğlu, çocuğun cansız bedeninin bulunduğu bölgede inceleme yaptı, yetkililerden bilgi aldı. Basın mensuplarına açıklama yapan Hatipoğlu, Bilen'in cansız bedeninin evinden yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki bir çayda bulunduğunu belirtti. Arama çalışmalarında 250 kişilik ekibin yer aldığını ifade eden Hatipoğlu, şöyle konuştu: "Tüm foseptiklere, çukurlara, su birikintilerine, olası ihtimal dahilinde olduğunu gördüğümüz tüm metruk yapılara ve inşa halindeki yerlere baktık. 55 kilometrekarenin üzerinde bir alanı gece gündüz taradık. İHA'larımız bize destek verdi. Dronlarla zaten sürekli olarak hem jandarmamız hem de emniyetimiz gece gündüz çalıştılar. Buradan özellikle PAK timimize, özel harekata, jandarmamıza, AFAD ekiplerimize, su altı ekibimize teşekkür ediyoruz, çok fedakarca çalıştılar ancak maalesef çocuğumuzun cansız bedenine ulaştık. Allah rahmet eylesin. Olayla ilgili soruşturma savcılık tarafından devam edecek, farklı bir konu var mı yok mu diye. Başımız sağ olsun."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.