#enerji

İLKHABER-Gazetesi - enerji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, enerji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yenilenebilir enerji küresel elektrik üretiminde kömürü geçti Haber

Yenilenebilir enerji küresel elektrik üretiminde kömürü geçti

Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından yayımlanan "Küresel Elektrik Sektörü Yarı Yıl Değerlendirmesi", 2025'in ilk yarısında elektrik üretiminde önemli bir dönüşüm yaşandığını ortaya koydu. Rapora göre, yenilenebilir enerji kaynakları, küresel elektrik üretiminde ilk kez kömürün önüne geçti. GÜNEŞ VE RÜZGAR, TALEP ARTIŞINI TEK BAŞINA KARŞILADI Yılın ilk yarısında dünya genelinde elektrik talebi %2,6 oranında arttı. Bu dönemde güneş ve rüzgar enerjisinden sağlanan üretimdeki artış, bu talep büyümesini aşarak yeni ihtiyacın tamamını tek başına karşıladı. Bu gelişme, fosil yakıtlardan elektrik üretiminde ve dolayısıyla sektör kaynaklı emisyonlarda %0,2'lik hafif bir düşüş sağladı. Verilere göre, bu dönemde yenilenebilir kaynaklar küresel elektrik üretiminin %34,2'sini (5.072 teravatsaat) karşılarken, kömürün payı %33,1'de (4.896 teravatsaat) kaldı. Üretimde gazın payı %20,7, nükleer enerjinin payı ise %9,1 oldu. ÇİN VE HİNDİSTAN'DA DÜŞÜŞ, ABD VE AB'DE ARTIŞ GÖRÜLDÜ Raporda, dünyanın en büyük ekonomileri arasında temiz enerjiye geçişte farklılıklar olduğu vurgulandı. Çin ve Hindistan'ın fosil yakıtlardan elektrik üretimi düşerken, temiz enerji üretimleri arttı. Çin, bu alandaki liderliğini korudu. Buna karşılık, aynı dönemde ABD ve Avrupa Birliği'nde (AB) fosil yakıtlardan elektrik üretimi yükseldi. ANALİST: "KRİTİK BİR DÖNÜM NOKTASININ İLK İŞARETLERİ" Ember Kıdemli Elektrik Analisti Małgorzata Wiatros-Motyka, sonuçları "kritik bir dönüm noktasının ilk işaretleri" olarak yorumladı. Wiatros-Motyka, "Güneş ve rüzgar, dünyanın elektrik üretim talebini karşılayabilecek kadar hızlı büyüyor. Bu durum, temiz enerjinin elektrik talep artışına ayak uydurmaya başladığı bir dönüşümün başlangıcına işaret ediyor" ifadelerini kullandı.

Yapay zekayla petrol ve gaz aramalarında yeni dönem Haber

Yapay zekayla petrol ve gaz aramalarında yeni dönem

Projeyle petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinde kuyu sondajı sırasında kayaç numunelerinin görüntüleme teknolojileriyle analiz edilmesi ve formasyonların yüksek doğrulukla belirlenmesini sağlayacak bir yapay zeka modeli geliştirilmesi hedefleniyor. TPAO Coğrafi Bilgi Sistemleri Müdürü Tünay Öztürk, HAVELSAN ile yapılan stratejik işbirliği sayesinde 2 kurumun teknoloji ve mühendislik alanlarındaki bilgi birikimleri birleştirilerek güçlü bir sinerji yaratılmasının amaçlandığını söyledi. Projeyle petrol ve doğal gaz aramada sondajı devam eden bir kuyudaki operasyonun verimliliğinin artırılacağını belirten Öztürk, "Maliyet ve zaman olarak hem şirket hem ülke adına katkı sağlayacak." dedi. Öztürk, yapay zeka teknolojisinin kuyularda kullanılmasıyla özellikle arama kuyularında jeolojik formasyon bazlı olumsuz şartların önüne geçilmesi ve operasyonel kaynaklı oluşabilecek maliyet artışlarının önlenmesinin hedeflendiğini kaydetti. Jeotermal enerji ve madencilik için de yol gösterici olacak Projede pilot uygulamasının devam ettiğini ifade eden Öztürk, "Projemiz POC yani konseptin kanıtlanması aşamasını tamamlamış olup, pilot çalışmada formasyon tahmin modelinin yüksek doğrulukla sonuçlar verdiğini ifade edebiliriz." diye konuştu. Öztürk, TPAO'da bu ve gelecek yıl açılması planlanan kuyularda saha bazlı entegrasyonun sağlanarak tüm sondaj kuyularında kullanımı yaygınlaştırmayı planladıklarını söyledi. Yapay zeka destekli formasyon tahminiyle sondaj operasyonları sırasında mevcut yöntemlere göre formasyonların çok daha hızlı ve yüksek doğrulukla belirlendiğini ifade eden Öztürk, "Böylece zaman kaybı önlenmiş ve operasyonel verimlilik artarken yanlış formasyon yorumlama kaynaklı maliyet hatalarının da önüne geçilmiş olacak." değerlendirmesinde bulundu. Öztürk, TPAO ve HAVELSAN'ın söz konusu işbirliğiyle geliştirilecek teknolojilerin Türkiye'nin enerji bağımsızlığına katkısı olacağının altını çizerek, "Kendi alanlarında dijital dönüşüme devam eden tüm diğer dünya devi şirketler gibi, TPAO'da gerekli uzun vadeli planlamayı ve stratejiyi geliştirerek yer bilimlerine dayalı jeotermal enerji ve madencilik sektörlerine de önderlik edebilecektir." diye konuştu.

Geleceğin kentleri bugünden kodlanıyor Haber

Geleceğin kentleri bugünden kodlanıyor

Artan kent nüfuslarıyla birlikte kentlerin karşı karşıya kaldığı sorunlar da her geçen gün çeşitleniyor. Trafik yoğunluğu, çevre kirliliği, Çevre ve güvenlik gibi temel meseleler, günümüz şehir yaşamını doğrudan etkileyen başlıca zorluklar arasında yer alıyor. Ancak, teknolojik gelişmeler bu sorunlara yenilikçi çözümler sunma potansiyeli taşıyor. Bu noktada en önemli kavramlardan biri ise “Akıllı Kentler” modeli olarak öne çıkıyor. Bu model, kent yaşamını daha sürdürülebilir, verimli ve yaşanabilir hale getirmeyi hedefliyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yerel Yönetimler Uzmanı Oğuz Şahin, "Akıllı kentler, geleneksel şehir altyapısının dijital teknolojilerle entegre edilmesi yoluyla yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Bu dönüşüm, yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda stratejik planlama, toplumsal katılım ve sürdürülebilirlik anlayışını da içinde barındırıyor” dedi. Veri odaklı yönetim Akıllı kentlerin temelinde veri analitiği, yapay zekâ, sensör teknolojileri ve nesnelerin interneti (IoT) gibi ileri teknolojiler bulunduğunu vurgulayan Şahin, “Bu araçlar sayesinde kent yönetimi çok daha etkili, verimli ve gerçek zamanlı hale geliyor” ifadesi kullandı. Şahin, özellikle trafik yönetimi alanındaki uygulamalara dikkat çekerek şunları söyledi: “Akıllı trafik sistemleri sayesinde yollar üzerindeki yoğunluk anlık olarak izlenebiliyor, trafik akışı sensörler ve kameralar yardımıyla optimize ediliyor. Bu hem sürücülere zaman kazandırıyor hem de hava kirliliğini azaltarak çevresel katkı sağlıyor.” Enerjide verimlilik, sokakta güvenlik Yalnızca ulaşım değil, enerji yönetiminin de akıllı kentlerin önemli bir parçası olduğuna değinen, Şahin, bu alandaki gelişmeleri şöyle özetledi: “Akıllı enerji yönetim sistemleri, kentlerin enerji kullanımını izleyip kontrol edebiliyor. Bu da hem maliyetleri düşürüyor hem de karbon ayak izini azaltıyor. Ayrıca, akıllı aydınlatma sistemleri sayesinde sokak lambaları sadece gerektiği kadar ışık veriyor. Böylece hem enerji tasarrufu sağlanıyor hem de gece güvenliği artırılıyor.” Şahin, akıllı kent adımlarının yalnızca teknolojiye yatırım yapmakla sınırlı olmadığını da dile getirerek, “Bu süreçte veri güvenliği, dijital eşitsizlikler ve vatandaş katılımı gibi sosyal boyutların da mutlaka dikkate alınması gerekiyor. Kentleri dönüştürürken sadece algoritmalara güvenemeyiz. Katılımcı yönetim modelleri, sosyal adalet ve bireysel hakların korunması da en az teknoloji kadar önem taşıyor. Akıllı şehirlerin sunduğu fırsatlar, ancak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmeli. Teknolojiyi bir araç olarak kullanmalı, onu kapsayıcı ve sürdürülebilir bir vizyonla harmanlamalıyız. Geleceğin kentleri, yalnızca dijitalleşen değil, aynı zamanda daha adil, yaşanabilir ve dirençli kentler olmalıdır.”

Enerji ve maden düzenlemesi TBMM Komisyonu’nda kabul edildi Haber

Enerji ve maden düzenlemesi TBMM Komisyonu’nda kabul edildi

Enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren teklife göre, Çevre Kanunu'nun çevresel etki değerlendirilmesini düzenleyen hükmünde değişikliğe gidilerek, "veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı" ifadesi çıkarılıyor. Buna göre, "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı" alınmadıkça projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyecek, proje için yatırıma başlanamayacak ve ihale edilemeyecek ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına da engel teşkil etmeyecek. Yapılan düzenlemeyle "ÇED Gerekli Değildir Kararı" ifadesinin sebep olduğu yanlış anlaşılmaların engellenmesi amaçlanıyor. Maden Kanunu'ndaki bazı tanımlarda değişiklik yapılıyor. Ruhsat bedeli tanımında yer alan çevre ile uyum teminatı çıkarılarak rehabilitasyon bedeli ayrıca düzenleniyor. Yapılan değişiklikle ruhsat bedeli tanımı, "Taban bedelinin, ruhsatın yürürlükte kaldığı takvim yılı sayısı, maden grubu, cinsi ve alan büyüklüklerine göre belirlenen katsayılarla çarpılarak, ilgili tablolarda gösterildiği şekilde hesaplanarak her yıl ocak ayının sonuna kadar; arama ruhsatlarında tamamı Genel Müdürlüğün bütçesine ve işletme ruhsatlarında ise yüzde 30'u Genel Müdürlüğün bütçesine, yüzde 70'i ise genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Genel Müdürlüğün muhasebe birimi hesabına yatırılması gereken tutar." şeklinde değiştiriliyor. Kanun'a "Kurul", "Rehabilitasyon", "Rehabilitasyon bedeli hesabı" ve "Tahsil dairesi" tanımları da ekleniyor. MADENCİLİK FAALİYETLERİNDE İZİN SÜRELERİNDE DEĞİŞİKLİK Madencilik faaliyetlerinde izinleri düzenleyen hükümde değişiklik yapılıyor. Düzenlemeye göre, özel çevre koruma bölgeleri, Milli Parklar Kanunu'na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, ormanlar, Turizmi Teşvik Kanunu'na göre ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, turizm merkezleri, Kıyı Kanunu'na göre korunması gerekli alanlar, 1'inci derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar planı onaylanmış alanlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında kalan sit alanları ile madencilik amacı dışında tahsis edilen ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, petrol, doğal gaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanlarına ait koordinatlar, ilgili kurumlar tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilecek. Ormanlar hariç bu alanlarda ruhsat düzenlenmeden önce Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, ilgili kuruma proje hakkında görüşünü sorarak izin talebinde bulunacak. İlgili kurum, değerlendirmelerini tamamlayarak 3 ay içinde izin talebine cevap verecek. Bu süre içerisinde cevap verilmemesi durumunda ilgili kuruma Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce bir ay ilave süre verilecek. Bu süre sonunda da karar bildirilmezse izin verilmiş sayılacak. Verilen izin, işletme ruhsatına geçiş veya temdit değerlendirmelerinde o alanda devam edecek ancak idarenin projede veya rehabilitasyon projesinde değişiklik talep etmesi mümkün olacak. Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine Orman Kanunu hükümlerine göre Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün talebi üzerine 3 ay içinde 24 ay süreyle bedelsiz izin verilecek. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce talep edilmesi halinde izin süresi 12 ay uzatılacak. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce alınan bedelsiz izne ilişkin taahhüt senedi, Orman Genel Müdürlüğüne verilecek ancak verilen bedelsiz iznin işletilmesi, gerçek ve tüzel kişilere devredilmesi veya işlettirilmesi halinde alınması gereken bedeller, Orman Genel Müdürlüğünün özel bütçe hesabına yatırılarak bedelli taahhüt senedi, en geç 1 ay içerisinde Orman Genel Müdürlüğüne verilecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce verilen izinler, ruhsat süresince devam edecek ve 6 ay içerisinde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne devredilecek. Arama faaliyeti için izin verilen alanlarda mücbir sebepler ve kısıtlayıcı yasal hükümler hariç işletme faaliyetine de izin verilecek. İzin süreçlerinde mevzuatı gereği alınması gereken kurum görüşleri, çevresel etki değerlendirmesi belgesi gibi belgeler Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce alınacak. Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen izin, çevresel etki değerlendirmesi yönünden uygun görüş olarak kabul edilecek. RUHSAT DÜZENLENDİKTEN SONRA ALAN İZNE TABİ HALE GELSE DAHİ MADENCİLİK FAALİYETLERİNE DEVAM EDİLECEK Ruhsat düzenlendikten sonra alan izne tabi hale gelse dahi madencilik faaliyetlerine devam edilecek ancak ruhsat sahasında kültür varlığının tespiti halinde madencilik faaliyetlerine devam edilebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun görüşü aranacak. Bakanlığın uygun görüş vermemesi durumunda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce hesaplanan yatırım giderleri tutarındaki tazminat, lehine kısıtlama kararı verilen idarenin bütçesinden ruhsat sahibine ödenecek. Çevresel etki değerlendirmesi işlemleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yürütülecek. Çevresel etki değerlendirmesi sürecinde ilgili kurumlar görüşlerini en geç 3 ay içinde verecek. Kurumların ilave süre talep etmeleri halinde en fazla bir ay ek süre verilecek. Tüm değerlendirmelerini tamamlayarak bu süreler içinde görüş bildirmeyen kurumun görüşü olumlu kabul edilecek. İzin vermiş kurumlar, çevresel etki değerlendirmesi sürecinde olumsuz görüş veremeyecek. "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı" alınan madencilik faaliyetleri için ilgili kurum tarafından varsa mali yükümlülükler alınarak, en geç bir ay içinde diğer işlemler tamamlanacak. İlgili kurum tarafından IV. Grup ile stratejik veya kritik madenlere izin verilmeyen hallerde sahanın rezerv potansiyeli, yeri, cinsi ve ekonomiye katkısı gibi hususlar dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yapılacak başvuru üzerine izin hakkında nihai karar, üstün kamu yararı çerçevesinde Kurul tarafından verilecek. Kurul, madencilik faaliyeti lehine karar verirse ilgili kurum bir ay içinde izin kararını Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne gönderecek ve ruhsat düzenlenecek. "STRATEJİK VEYA KRİTİK MADENLER" YENİDEN DÜZENLENİYOR Maden Kanunu'nun "Stratejik veya kritik madenler" başlıklı hükmü yeniden düzenleniyor. Buna göre, arz kesintisi veya yüksek fiyat artışı halinde ciddi ekonomik sorunlar veya güvenlik zafiyeti doğabilecek, sanayi üretiminin temel girdilerinden ve yüksek arz riski taşıyan madenler, kritik maden olarak kabul edilecek. Ulusal güvenlik ve ekonomik refah için yüksek öneme sahip ve iç veya dış etkenler nedeniyle arzı kısıtlanabilecek madenler, stratejik maden olarak kabul edilecek. Stratejik veya kritik madenler, Milli Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca tespit edilecek. Stratejik veya kritik madenlere ilişkin madencilik faaliyetleri için Kamulaştırma Kanunu hükümleri doğrultusunda acele kamulaştırma yapılabilecek. Bir önceki yıldaki üretim miktarının yüzde 10'unu geçmemek kaydıyla stratejik veya kritik madenlerin belirli bir oran veya miktarda ruhsat sahiplerince stoklanmasına Cumhurbaşkanınca karar verilebilecek. REHABİLİTASYON BEDELİ RUHSAT BEDELİNDEN AYRIŞTIRILIYOR Teklifle, ruhsat bedelinde yüzde 30 oranında indirim yapılıyor ve rehabilitasyon bedeli, ruhsat bedelinden ayrıştırılarak ruhsat bedeli kadar bir tutarın rehabilitasyon bedeli olarak ödenmesi zorunlu hale getiriliyor. Tahsil edilecek işletme ruhsatı bedelinde yapılan indirimin genel bütçe gelirlerinde sebep olacağı azalmayı telafi etmek amacıyla ruhsat bedellerinin genel bütçeye gelir kaydedilecek payı yüzde 50'den yüzde 70'e çıkarılıyor. İptal edilen ruhsatlar için ocak ayının sonuna kadar ödenmesi gereken ruhsat ve rehabilitasyon bedelinin ödenmeyen kısmı, ruhsatı iptal eden idarelerce Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilecek. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce iptal edilen ruhsatlara dair ruhsat ve rehabilitasyon bedellerinin takibini ilgili tahsil daireleri yapacak. Rehabilitasyon bedeli, işletme ruhsat bedeli kadar olacak. Tahsil edilen bedeller, vadeli hesapta nemalandırılacak. Rehabilitasyon bedeli ve nema geliri sadece rehabilitasyon için kullanılacak, haczedilemeyecek, rehin edilemeyecek ve temlik edilemeyecek. Nemalandırmaya ilişkin diğer hususlar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yönetmelikle belirlenecek. Rehabilitasyon yükümlülüğü kalmayan ruhsat sahiplerine ödedikleri rehabilitasyon bedelinin kullanılmayan kısmı iade edilecek. Madencilik faaliyeti yürütülen alanların rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce belirlenen yükümlülükler yerine getirilinceye kadar Genel Müdürlük tarafından üretim faaliyeti durdurulabilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait olmayan ham madde üretim izinlerine aynı gruptaki ruhsatların rehabilitasyon yükümlülüklerine ilişkin hükümler uygulanacak. Kamu kurum ve kuruluşları uhdesindeki ham madde üretim izni sahalarının rehabilitasyonu, bu kamu kurum ve kuruluşlarının yükümlülüğünde olacak. Rehabilitasyon uygulamaları, izin sahibi kamu kurum ve kuruluşlarının bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacak. Rehabilitasyon, ayrılan bu kaynağın Tarım ve Orman Bakanlığına aktarılması suretiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca da gerçekleştirilebilecek. Rehabilitasyon yükümlülüğünü ihlal eden kamu kurum ve kuruluşlarına eksiklikleri gidermesi için bir ay süre verilecek. Bu sürede de eksiklik giderilmezse faaliyet durdurulacak. KROM MADENİ GENEL HÜKÜMLERE TABİ HALE GETİRİLECEK Teklifle ruhsat sahiplerinin işletme ruhsat bedeli kadar rehabilitasyon bedeli ödemesi zorunlu hale getiriliyor, mevcut düzenlemede çevre ile uyum bedeli ruhsat bedelinin bir payı olarak tahsil edilmesi nedeniyle ruhsat bedelinde yüzde 30 oranında indirim yapılması öngörülüyor. Tahsil edilecek işletme ruhsatı bedelinde yapılan indirimin devlet hakkı gelirlerinde azalmaya sebebiyet vermemesi için mevcutta en az işletme ruhsat bedeli kadar alınan asgari devlet hakkı miktarı da ruhsat bedelinin yüzde 50 fazlası kadar artırılıyor. Ayrıca düzenlemeyle krom madeni, Maden Kanunu'nun "Devlet Hakkı Oranlarının" bulunduğu tabloda yer almasına rağmen Londra Metal Borsası'nda işlem görmediği için bu tablodan çıkarılarak genel hükümlere tabi hale getirilecek. Ruhsat müracaatlarının hak sağlaması veya ihale yoluyla hak sağlanan sahaların ihale bedelinin yatırılmasını müteakip 2 ay içinde ön inceleme raporu ile arama dönemi faaliyetlerinin yerine getirilebilmesi için gerekli mali yeterliliği de içeren maden arama projesinin verilmesi, proje için gerekli toplam yatırım tutarının yüzde 5'i kadar yatırım teminatı sunulması ve ruhsat bedelinin yatırılması halinde arama ruhsatı verilecek. Düzenlemeyle, 4. Grup madenlerin bent olarak ayrı ayrı ruhsatlandırılmasına imkan tanınıyor ve madenlerin atıl kalması önleniyor. MADEN ARAMA FAALİYETLERİNİ DÜZENLEYEN HÜKÜMDE DEĞİŞİKLİK Maden Kanunu'nun arama faaliyetlerini düzenleyen hükmünde yapılan değişikliğe göre, arama ruhsatının düzenlenmesinden sonraki ilk bir yıl ön arama dönemi olacak. Ön arama dönemini takip eden genel arama dönemi; 4. Grup madenlerde 2 yıl, diğer grup madenlerde 1 yıl olacak. Genel arama dönemi yükümlülükleri yerine getirilen arama ruhsatı, 4. Grup madenlerde 4 yıl detay arama dönemine hak sağlayacak. 4. Grup madenlerde detay arama döneminin, diğer madenlerde genel arama döneminin sonuna kadar üç boyutu ve miktarıyla rezerv belirlenmiş olarak işletme ruhsat talebinde bulunulmaması halinde ise ruhsat iptal edilecek. Ön, genel ve detay arama faaliyet raporlarının ilgili döneminin sonuna kadar Genel Müdürlüğe verilmesi zorunlu olacak. Faaliyet raporlarının süresinde verilmemesi veya yönetmelikte belirlenen asgari faaliyetlerin yapılmaması halinde ilgili dönemin sonunda, raporlara ilişkin eksiklikler Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilecek, 1 aylık sürede tamamlanmaması halinde ise verilen sürenin sonunda teminat irat kaydedilerek arama ruhsatı iptal edilecek. Asgari faaliyetler yapılmış olmakla birlikte arama faaliyetlerinin projeye uygun yürütülmediğinin tespiti halinde yıllık gerçekleşmeyen yatırıma karşılık gelen teminat miktarı irat kaydedilecek. Teminatın, yatırımın gerçekleşen kısmına karşılık gelen miktarının talebi halinde ruhsat sahibine iade edilecek. Yatırım programının 2 yıl üst üste yüzde 50'nin altında gerçekleştirilmesi durumunda verilen teminat irat kaydedilecek ve ruhsat iptal edilecek. Arama faaliyetleri sonucunda işletilebilir rezerv bulunmadığının Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Kodu'na göre raporlanması ve talep edilmesi halinde arama ruhsat bedelleri ile ihale bedeli ruhsat sahibine iade edilecek. İDARİ PARA CEZASINA VE RUHSAT İPTALİ YAPTIRIMINA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİK Maden Kanunu'nun "işletme ruhsatı ve madenin işletilmesi"ni düzenleyen hükmünde değişik yapılıyor. Buna göre, rehabilitasyon bedelinin ruhsat bedelinden ayrı bir bedel olarak alınmasını öngören ilgili diğer maddelere uyum sağlanması ve ruhsat süresinin uzatılması, taleplerinin uygun bulunabilmesi için makul ölçüde (asgari) üretim faaliyeti yapılması şartı getirilecek. Teklifle, idari para cezasının uygulanmasından başlamak üzere, geriye doğru 3 yıllık dönemlerde yaptığı toplam üretim miktarı projede beyan edilen yıllık üretim miktarının yüzde 30'undan daha az olması durumunda ruhsat sahiplerine verilen 77 bin 632 Türk lirası idari para cezasını içeren hüküm ile 5 yıl içerisinde 2 defa idari para cezası uygulanması halinde ruhsat iptal edilmesine ilişkin hüküm de Kanun metninden çıkarılıyor. İHALE USULLERİNDE DEĞİŞİKLİK Herhangi bir sebeple hükümden düşmüş, terk edilmiş veya taksir edilmiş bütün alanların ihale ile ruhsatlandırılması usulü yerine, rezerv varlığına ilişkin herhangi bir verinin bulunmaması gibi durumlarda alanların genel hükümlere tabi olarak ruhsatlandırılması, böylelikle sürecin daha uygun ve daha verimli yürütülmesi amacıyla değişikliğe gidiliyor. Maden Kanunu'nun "ihale" başlıklı hükmünde yapılan değişiklikle, 2. Grupta yer alan bazı madenler ile 1. Grup, 3. Grup ve 5. Grup maden ruhsatları ihale ile verilecek. Sahayla ilgili konum, rezerv ve geçmiş bilgiler doğrultusunda Genel Müdürlük tarafından gerekliliği ortaya konulan hallerde 2. Grup'ta yer alan bazı madenler ile 4. Grup maden ruhsatları da ihale ile verilecek. Elektrik üretimine münhasır olarak gerçek veya tüzel kişiler tarafından yürütülen madencilik faaliyetleri, uzman kişilerin de sürece katkı sağlaması ile zeytinlik alanlarda kayıp yaşanmadan doğayla barışık bir biçimde sürdürülmesi için bağlı olunacak usul ve esaslar düzenleniyor. Buna göre, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte ruhsat sahibi veya rödovansçı olan gerçek veya tüzel kişiler tarafından ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan bu Kanuna ekli Harita ve Koordinat Listesi sınırları içindeki alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca izin verilebilecek. Zeytin ağaçlarının taşınmasından kaynaklanan tüm masraf ve taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi yönünde lehine karar verilen kişi sorumlu olacak. Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise ilgili sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca izin verilebilmesi için iznin öncesinde aralarında biyolog ve ziraat mühendisinin de bulunduğu uzman kişilerden alınan görüşler doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek alan ile eşdeğer büyüklükte izin verilecek. Maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik verilmek suretiyle zeytin sahası tesis edilmesi zorunlu olacak. Bu düzenleme kapsamında zeytinlik olarak kayıtlı alanlar veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan alanlarda madencilik faaliyeti yürütülen her yıl için, bu sahaların rehabilitasyon çalışmalarını temin etmek üzere ruhsat sahibinden işletme ruhsat bedeli kadar ayrıca tahsilat yapılacak. Bu sahalar madencilik faaliyetlerinin öncesinde sahada bulunan zeytin ağacı sayısı ile aynı sayıda zeytin ağacı dikilerek rehabilite edilecek. Zeytin ağaçlarının taşınması ile zeytin sahası tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek. Yeni tesis edilecek zeytin bahçeleri ile taşınacak zeytin ağaçları için Hazine taşınmazlarına ihtiyaç duyulması halinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca uygun görülenler, zeytinliği kamulaştırılan taşınmaz maliklerinden talep edenlere rayiç bedel üzerinden 10 yıl süreyle doğrudan kiraya verilebilecek. "İŞLETME RUHSAT BEDELLERİ" İLE DEVLET HAKKINA YÖNELİK TABLOLARDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLİYOR Çevre ile uyum teminatı, teminat mektubu olarak verilmiş ruhsatlarda düzenlemenin yürürlük tarihinden itibaren herhangi bir bildirim yapılmaksızın bir yıl içerisinde teminat mektuplarındaki kayıtlı tutar kadar bedelin rehabilitasyon bedeli hesabına nakden yatırılması zorunlu olacak. Aksi takdirde teminat mektupları nakde çevrilerek rehabilitasyon bedeli hesabına aktarılacak. Karşılığı nakden ödenen ruhsatlara ait teminat mektupları ruhsat sahiplerine iade edilecek. Çevre ile uyum teminatı ödenmeyen ruhsatlara ilişkin talepler, teminatlar nakden yatırılana kadar değerlendirilmeye alınmayacak. Düzenlemenin yürürlük tarihinden önce tahsil edilen ve düzenleme kapsamında tahsil edilecek çevre ile uyum bedeli ve nakdi çevre ile uyum teminatları rehabilitasyon bedeli hesabına aktarılacak. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan ruhsatların çevre ile uyum ve ruhsat bedellerinin hesaplanmasında ve tahsilinde, düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki ilgili hükümler 1 Ocak 2026'ya kadar uygulanacak. Aynı kanundaki "İşletme Ruhsat Bedelleri" ile devlet hakkına yönelik tablolarda değişikliğe gidiliyor. Bu kapsamda işletme ruhsat bedellerinin rehabilitasyon çalışmaları için kullanılan yüzde 30'luk kısmında indirim yapılması ve ruhsat bedeli kadar ayrıca rehabilitasyon bedeli tahsil edilmesi yönünde düzenleme yapılacak. Ons fiyatı 2101 dolar ve üzeri fiyatlar için "devlet hakkı" artırılacak. Devlet hakkına yönelik tablolarda yer alan metalik madenlerle ilgili oranlarda güncellemeler yapılarak devlet hakkı kayıplarının önüne geçilecek. Krom madeni, Maden Kanunu'na ekli 3 sayılı tablodan çıkarılarak genel hükümlere tabi hale getirilecek. Bu hükme yönelik Komisyonda kabul edilen önergeyle devlet hakkına ilişkin uygulamada meydana gelebilecek tereddütlerin giderilmesi amaçlanıyor. Buna göre, devlet hakkının oluştuğu döneme ait Londra Borsası ortalama değeri, devlet hakkının oluştuğu döneme ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ortalama döviz kuru ve borsada işlem görmeyen madenler için Bakanlıkça açıklanan fiyatlar esas alınacak. YENİLENEBİLİR ENERJİYE YÖNELİK DÜZENLEMELER Mera Kanunu'ndaki düzenlemeyle meraların, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında ilan edilen yenilenebilir enerji kaynak alanları için ihtiyaç duyulan yerlerde tahsis amacı değiştirilebilecek. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un 8. maddesinin başlığı "Arazi ihtiyacına ve diğer izin süreçlerine ilişkin uygulamalar" şeklinde değiştirilecek. Kanun'daki değişiklikle yenilenebilir kaynaklı enerji yatırımlarını desteklemek amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerine yönelik uygulanan izin, kira ve irtifak işlemlerindeki yüzde 85 indirimin süresi işletmeye girecek tesisler için 31 Aralık 2025'ten 31 Aralık 2030'a kadar 5 yıl süreyle uzatılacak. Bu çerçevede 31 Aralık 2030'a kadar işletmeye girecek yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin izin, kira ve irtifak işlemlerinde yüzde 85 indirim uygulanacak. Orman vasıflı taşınmazlarda rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinin kurulabilmesine ilişkin izin süreçlerinde düzenlemelere gidilecek. Bu kapsamda ön lisans belgesine istinaden, süre uzatımları dahil olmak üzere ön lisans süresi kadar izin verilebilecek. Üretim lisansı aşamasına geçilememesi halinde bu izin, ön lisans süresi sonunda resen sona erecek. Üretim lisansı aşamasına geçildiğinin EPDK tarafından ilgili idareye bildirilmesi durumunda ön lisansa dayalı izin, üretim lisansı süresi sonuna kadar uzatılacak. Proje ve etüt aşamasındaki ölçüm ve sondaj faaliyetleri için ilgili projenin ön lisans veya üretim lisansı alması şartı aranmaksızın izin verilebilecek. Ancak ön lisans kapsamında izin verilen bir saha içerisinde, izne konu projeye yönelik yapılan ölçüm ve sondaj faaliyetleri için ayrıca izin aranmayacak. Orman vasıflı taşınmazlarda rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi kurulabilmesine yönelik izin başvuruları, başvuru tarihinden itibaren azami 60 gün içerisinde sonuçlandırılacak. Rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerine ilişkin proje tanıtım dosyası veya çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlanması süreçlerinde, rüzgar projelerinin ana kuş göç yolları üzerinde, güneş projelerinin ise ana kuş göç yolları üzerindeki darboğazlarda olması halinde ornitolojik gözlem yapılması zorunlu olacak. Diğer alanlardaki rüzgar ve güneş projeleri için ornitolojik gözlem yapılması gerekmeyecek ancak bu projeler için yatırımcı, ilgili idare tarafından talep edilen tedbirleri almakla yükümlü olacak. İMAR VE RUHSAT İŞLEMLERİ İmar Kanunu'ndaki "istisnalar" saklı kalmak şartıyla ön lisans veya üretim lisansı bulunan rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinin imar planları, parselasyon planları ve bunların değişiklikleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca da onaylanabilecek. Bakanlıkça onaylanan imar planları ve parselasyon planları, onay tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek. Onaylı planlar, Bakanlığın internet sitesinde 15 gün süreyle ilan edilecek, itiraz olmaması halinde ilan süresinin sonunda kesinleşecek. Ön lisans veya üretim lisansı bulunan rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinde yer alan yapı ve müştemilata ilişkin yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı Bakanlıkça da düzenlenebilecek. Ruhsata aykırılığı tespit edilenler için İmar Kanunu'nun ilgili maddeleri çerçevesinde yapılacak işlemler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca tesis edilecek. Yapılara ilişkin yıkım kararı alınması halinde Bakanlığın bildirimi üzerine, ilgisine göre büyükşehir belediyesi, belediye veya il özel idaresi tarafından yıkım işlemi gerçekleştirilecek. Ön lisans veya üretim lisansı bulunan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerine ilişkin yapı ruhsatı başvurularında, acele kamulaştırma kararına istinaden mahkemece verilen taşınmaza el koyma kararı ruhsat alma şartları içerisinde değerlendirilecek belge sayılacak. İmar ve ruhsatla ilgili düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenecek. İNDİRİM SÜRELERİ UZATILACAK Elektrik Piyasası Kanunu'ndaki değişiklikle enerji ithalatının azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve enerji arz güvenliğinin tahkimi açısından yerli kaynakların enerji üretiminde kullanımının desteklenerek kapasite kullanım oranlarının yükseltilmesi ve yerli kaynaklara dayalı üretimin artırılması için izin, kira ve irtifak işlemlerinde uygulanan indirimlerin süresi 5 yıl daha uzatılacak. Bu kapsamda 31 Aralık 2030'a kadar işletmeye girecek elektrik üretim tesislerinden lisans tarihinden itibaren 15 yıl boyunca izin, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni bedellerine yüzde 85 indirim uygulanacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ön lisans veya üretim lisansı bulunan üretim tesisleri için gerekli özel mülkiyete konu taşınmazların temini amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından 31 Aralık 2030'a kadar Kamulaştırma Kanunu kapsamında "acele kamulaştırma" kararı alınabilecek. Bu süre Cumhurbaşkanı tarafından bir defaya mahsus olmak üzere 5 yıl süreyle uzatılabilecek. Yapı ruhsatı ve/veya yapı kullanma izin belgesi olmadan tesis edilerek 31 Aralık 2024'ten önce kısmen veya tamamen işletmeye girmiş lisanslı elektrik üretim tesisleri ve bunların zorunlu altyapı unsurları için imar planlarına işlenmiş bulunmak ve üretim lisansı sahibi tüzel kişilerce bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde müracaat edilmek şartıyla statik bakımdan uygun olduğuna dair inşaat mühendislerince hazırlanacak rapor ve fenni mesuliyetin ilgili mühendislerce üstlenildiğine dair belge sunulması durumunda Bakanlıkça bedeli mukabilinde Üretim Tesisi Uygunluk Belgesi düzenlenecek. Üretim Tesisi Uygunluk Belgesi, elektrik üretim tesisi ve elektrik üretiminin zorunlu altyapı unsurları kapsamındaki tüm yapılar için tek belge olarak düzenlenecek ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı yerine de geçecek. Üretim Tesisi Uygunluk Belgesi bedeli olarak ilgili tesis türü için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen güncel birim yatırım tutarı ile hesaplanan toplam yatırım tutarının binde 1'i genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Bakanlıkça tahsil edilecek. Elektrik üretim tesisleri için bu düzenlemelerin yürürlük tarihinden önce İmar Kanunu uyarınca alınmış idari yaptırım kararları, yıkım kararları ve idari para cezaları uygulanmayacak. Yapılmış itirazlar veya açılmış davalar hakkında resen karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek, yargılama ve takip giderleri taraflar üzerinde bırakılacak ve vekalet ücretine hükmedilmeyecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş tutarlar iade edilmeyecek. REKOR SÜRELİ KOMİSYON TOPLANTISI Kanun teklifinin komisyondaki görüşmeleri yaklaşık 26 saat sürdü. Gerginliklerle başlayan toplantı, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın en uzun süreli komisyon toplantısı olarak kayıtlara geçti. Bazı milletvekilleri, bu şekilde uzun çalışma süresinin sağlıklı olmadığı yönünde eleştirilerde bulundu.

Suriye'nin enerji sektörüne 7 milyar dolarlık yatırım için imzalar atıldı Haber

Suriye'nin enerji sektörüne 7 milyar dolarlık yatırım için imzalar atıldı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın huzurunda, Suriye Enerji Bakanlığı ile Türkiye'den Kalyon Holding ve Cengiz Holding, Katar'dan UCC ve ABD'den Power International şirketleri arasında 7 milyar dolarlık stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşma kapsamında, Kalyon Holding'in de aralarında bulunduğu konsorsiyum tarafından Suriye'nin Treyfi, Zeyzun, Deyrizor ve Mıharde bölgelerinde toplam 4 bin megavat kurulu güce sahip doğal gaz çevrim santralleri, ayrıca Vidyan el-Rabii bölgesinde 1000 megavat kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali inşa edilecek. Projeye konu olan santrallerin kademeli olarak devreye alınması öngörülüyor. Doğal gaz santrallerinin 3 yıl içinde tamamlanması, güneş enerjisi santralinin ise yaklaşık 2 yıl içinde devreye alınması hedefleniyor. Bu büyük ölçekli yatırım, yalnızca Suriye'nin enerji arz güvenliğini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ve bölgesel kalkınma vizyonuna da güçlü katkı sağlayacak. Toplamda 5 bin megavat kurulu güce sahip santrallerin tamamlanmasıyla yıllık yaklaşık 35 milyar kilovat saatlik elektrik üretimi öngörülüyor. Bu sayede, Suriye'nin elektrik ihtiyacının çok önemli bir bölümünün karşılanması planlanıyor. "Enerji sektöründe tarihi bir ana tanıklık ediyoruz" Suriye Enerji Bakanı Muhammed Beşir, imza töreninde yaptığı konuşmada, "Bugün, Suriye'deki enerji ve elektrik sektöründe bir dönüm noktasını temsil eden tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Bu önemli sektördeki harap olmuş altyapıyı yeniden inşa ediyoruz. Bu mutabakat, enerji sektöründe bölgesel işbirliğini ve entegrasyonu güçlendiriyor, temiz ve yenilenebilir enerji projelerini teşvik etmemize yardımcı oluyor. Aynı zamanda, bu önemli projede yer alan her biri sektöründe lider olan şirketlere teşekkür ediyoruz." dedi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da "Bu anlar sık ​​sık yaşanmaz ve ABD yönetiminin tüm çabaları yeni Suriye hükümetinin çıkarınadır. Başkan Donald Trump, 13 Mayıs'ta Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma yönünde cesur bir karar aldı. Başkan Trump'ın selamlarını iletiyorum ve Suriye hükümetini destekleme konusundaki kararlılığını yeniden teyit ediyorum. Dört ülkenin bayrağının yan yana dalgalanıyor olması bizim için çok kıymetli." ifadelerini kullandı. Suriye Başkanlık Sarayı'nda gerçekleştirilen imza töreni sonrasında konuşan Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu da "Yerli ve milli bir şirket olan Kalyon Holding olarak, 81 yılda edindiğimiz birikimi ve deneyimi, nitelikli insan kaynağımız, bilgi ve teknoloji gücümüzle harmanlayarak hayata geçirdiğimiz projelerle ülkemizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılama ve uluslararası alanda gururla temsil etme gayretinde olduk. Bu anlamda, ülkemizde ve uluslararası alanda ses getiren birçok mega projeye imza attık." diye konuştu. Gerçekleştirdikleri yatırımlarla Türkiye'de yerli ve yenilenebilir enerji üretimini destekleyerek, Türkiye'nin enerji bağımsızlığına ve dünyanın yeşil dönüşümüne ciddi katkılar sağladıklarını dile getiren Kalyoncu, "Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi santrali olan Karapınar GES'i, tam entegre üretim yapısıyla Avrupa'da ilk, dünyada ise sayılı üretim tesislerinden olan Kalyon PV'yi ülkemize kazandırdık. Yenilenebilir enerjide bugüne kadar 2 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Önümüzdeki 3 yılda ise 1 milyar doların üzerinde yatırım yapmayı planlıyoruz." dedi. Kalyoncu, "Romanya'daki yatırımlarımızın ardından, şimdi de komşu ülke Suriye'de, değerli iş ortaklarımızla birlikte böylesine kapsamlı bir projede yer almaktan memnuniyet duyuyoruz. Sahip olduğumuz mühendislik gücümüz, yönetim tecrübemiz ve çözüm odaklı yaklaşımımızla Suriye'nin enerji arz güvenliğine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu işbirliğinin, bölgesel kalkınmaya ve istikrara destek olacağına inanıyor, tüm taraflar için hayırlı olmasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı. Suriye'de geleceğe dönük yatırımlar Kalyoncu, yaptığı açıklamada, "Bugün Şam'da çok büyük bir anlaşmayı imzaladık. Suriye'nin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yaklaşık 5 bin megavat elektrik üretimi için bir sözleşme imzalandı. Güçlü bir ortaklığımız ve imkanlarımız var. İnşallah en kısa zamanda çalışmalara başlayacağız." ifadelerini kullanarak bunun, Suriye'de yaptıkları ilk iş olduğunu, ilerleyen dönemde havalimanı ve farklı projelerle de burada çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Avrupa ve ABD'nin yaptırımları kaldırmasının önemli gelişmeler olduğunu kaydeden Kalyoncu, "Suriye'nin geleceğini parlak görüyorum." diye konuştu. Kalyoncu, Suriye Cumhurbaşkanı Şara'nın kendilerini bu işi yapmaları için davet ettiğini ve işbirliğinden memnun olduklarını belirterek, güzel iş çıkaracaklarına inandıklarını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Akkuyu’dan ilk elektriği bu yıl sonunda vereceğiz” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Akkuyu’dan ilk elektriği bu yıl sonunda vereceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin enerji alanında attığı adımları ve gelecek vizyonunu kamuoyuyla paylaştı. Erdoğan, özellikle Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki ilerlemeler ve Gabar Dağı’ndaki günlük petrol üretimindeki artışa dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, Akkuyu’daki ilk reaktörün türbin montajının tamamlandığını ve şaftın başarıyla döndürüldüğünü belirterek, bu yıl sonunda santralde deneme üretiminin başlayacağını ve ilk elektriğin verileceğini açıkladı. Akkuyu’da İlk Elektrik İçin Geri Sayım Başladı Erdoğan, Mersin’de yapımı süren ve kamuoyunda sıkça tartışma konusu olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk reaktöründe çalışmaların bitme noktasına geldiğini belirtti. “Türbin montajını tamamladık, şaftı başarıyla döndürdük. Bu yıl sonunda deneme üretimine başlayacağız. Akkuyu’dan ilk elektriği vereceğiz,” diyen Erdoğan, santralin tüm bileşenleriyle devreye alınmasının ardından doğalgaz ithalatının yılda 7 milyar metreküp azalacağını ve bu sayede ülke ekonomisinin 2,5 milyar dolar tasarruf edeceğini söyledi. Eleştirilen Model: Akkuyu’da Sahip Rusya, Tüketici Türkiye Ancak Akkuyu Nükleer Güç Santrali, “Yap-Sahip Ol-İşlet” modeliyle Rosatom tarafından inşa ediliyor. Anlaşmaya göre, santral yüzde 100 Rus sermayeli proje şirketine ait olacak ve Rusya’nın hissesi hiçbir zaman yüzde 51’in altına düşmeyecek. Türkiye, ihtiyacı olmasa bile üretilecek elektriği satın almakla yükümlü olacak. Bu durum, muhalefet ve enerji uzmanları tarafından “enerji bağımsızlığı değil, enerji bağımlılığı” eleştirilerine neden oluyor. Gabar’da Petrol Üretimi Rekor Seviyede Erdoğan konuşmasında, Gabar Dağı’ndaki petrol üretiminin günlük 81 bin varili aştığını belirtti. “İlk açıkladığımızda alay konusu yapılmıştı, bugün Gabar’da 26 milyon varil üretimi aştık. Bu üretimin toplam değeri 2 milyar dolara yaklaştı,” diyen Erdoğan, Türkiye genelinde günlük petrol üretiminin Mart 2025 itibariyle 135 bin varili aşarak rekor kırdığını vurguladı. “540 kilometre yeni yol inşa ettik. Terörsüz Türkiye hedefimiz doğrultusunda güvenliği sağladığımız her bölge, üretimle ve kalkınmayla taçlanıyor,” dedi. Türkmen Gazı İçin Yeni Hedef: Hazar Geçişli Boru Hattı Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak hedefiyle hareket ettiklerini belirten Erdoğan, Türkmenistan doğalgazı için yeni bir boru hattı planının gündemde olduğunu açıkladı. “İlk gaz akışını İran üzerinden başlattık. Bu yıl sonuna kadar 1,3 milyar metreküplük doğalgaz temin edilmiş olacak. Ancak asıl hedefimiz Türkmen gazını Hazar geçişli boru hattıyla ülkemize ve Avrupa’ya ulaştırmak,” şeklinde konuştu. Bu proje, Avrupa’nın Rus gazına olan bağımlılığını azaltma çabalarıyla da örtüşüyor. Ancak Hazar üzerinden geçecek boru hattı, bölgedeki jeopolitik dengeler nedeniyle birçok diplomatik ve teknik engelle karşı karşıya kalabilir. Nijer’de İlk Altın Üretimi Başlıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Afrika’daki enerji ve madencilik yatırımlarına da dikkat çekerek Nijer’deki altın ruhsat alanlarından bu yıl ilk üretimin başlayacağını söyledi. “Nijer’de ruhsatını aldığımız altın sahasında bu yıl içerisinde üretime başlamayı hedefliyoruz,” diyen Erdoğan, Türkiye’nin doğal kaynaklar alanındaki dış yatırımlarının artacağını vurguladı. Sakarya’da Yeni Hedefler: 2028’de 40 Milyon Metreküp Günlük Gaz Sakarya Gaz Sahası’nda da önemli gelişmeler yaşandığını dile getiren Erdoğan, 2026 yılında Faz-1 ve Faz-2 kapsamında toplam günlük 20 milyon metreküp üretim hedeflendiğini, 2028’de bu rakamın 40 milyon metreküpe çıkarılmasının planlandığını açıkladı. Yüzer üretim platformunun önümüzdeki yıl Çanakkale açıklarında göreve başlayacağını da sözlerine ekleyen Erdoğan, “Enerji diplomasisinde yeni bir dönem başlatıyoruz” mesajı verdi. Türkiye Enerjide Yön Değiştiriyor Erdoğan, konuşmasının sonunda Türkiye’nin enerji stratejisini özetleyerek, “Türkiye’yi doğalgaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör haline getirmek istiyoruz. Yeni iş birlikleri, yeni projelerle enerjide bağımsızlık hedefimize doğru ilerliyoruz,” dedi.

İsra Holding'den Ağrı’ya 294 milyon dolarlık enerji ve tarım yatırımı Haber

İsra Holding'den Ağrı’ya 294 milyon dolarlık enerji ve tarım yatırımı

Diyadin ilçesine bağlı Mollakara köyünde, Meya Enerji ve GEOSİMA Sondaj firmalarının yürüttüğü son keşif sondajında, 800 metrede yeterli sıcaklıkta kaynağa ulaşıldı. Vali Mustafa Koç, İsra Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Tavlı, AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Alan ile Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, İsra Holding grup şirketlerinden Geosima tarafından Diyadin ilçesine bağlı Mollakara köyündeki Meya Enerji’nin enerji sahasında gerçekleştirilen sondaj çalışmalarını inceledi. "Enerji sektöründe yerli kaynaklarımızın etkin kullanımı büyük önem taşıyor" Vali Koç, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Meya Enerji’nin bölgede gerçekleştireceği yatırımların yaklaşık 294 milyon dolar olduğunu söyledi. Çalışmanın Ağrı'nın enerji bağımsızlığına ve ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Koç, "Türkiye’nin enerji sektöründe yerli kaynaklarımızın etkin kullanımı büyük önem taşımaktadır. Geosima Sondaj firmasının bu alandaki çabaları, hem bölge hem de ülke ekonomisi için kritik bir fırsat sunmaktadır." dedi. Ağrı'da huzur ve güven ortamının sağlanmasıyla birçok yatırımın yapılmaya başlandığını vurgulayan Koç, şöyle konuştu: "Özellikle içinde bulunduğumuz sahada, Diyadin Mollakara bölgesi başta olmak üzere, oldukça geniş bir alan hem madencilik hem de jeotermal enerji kaynakları açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Ayrıca, jeotermale dayalı tarım organize sanayi bölgeleri ve sarı OSB'ler açısından da önemli bir fırsat barındırmaktadır. İsra Holding bünyesindeki Meya Enerji ve GEOSİMA Sondaj firmalarının yürüttüğü son keşif sondajında hedeflenen 1500 metre derinliğin 800 metresinde ciddi bir sıcaklığa ulaşıldı. Bu gelişmenin ilimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Çok yakın bir zamanda hem sera projelerinin hem de jeotermal enerji tesislerinin faaliyete geçtiği anlara da hep birlikte şahitlik ederiz." Milletvekili Nurettin Alan ise jeotermal enerji yatırımları ve V Mall Ağrı Karma Yaşam Projesi yatırımlarının ülkeye önemli katkılar sunacağını anlatarak, "İsra Holding bu açıdan bir yatırımdan ziyade ülkemizin güvenliğine, ticaretine ve bölge insanın hem istihdamına hem de refah seviyesine muazzam katkılar sunacaktır. Dış ticaret açığımızda en önemli etkenlerden birisi enerji. Bu noktada Geosima Sondaj ile gerçekleştirilen enerji yatırımlarının büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etmek istiyorum." diye konuştu. ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın da Diyadin'de İsra Holding bünyesinde yürütülen bu çalışmaları yerinde ziyaret etmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek, "Devletimizin bu bölgelerde sağladığı huzur ortamı sayesinde, ülkemizin birçok alanda büyük ilerlemeler kaydettiği bu dönemde, enerji alanındaki bu tür yatırımların da ülke ekonomimiz açısından son derece önemli olduğuna inanıyoruz." ifadesini kullandı. "Enerji sahasındaki yatırımımız, 294 milyon doları bulacak" İsra Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Tavlı ise Ağrı'da gerçekleştirdikleri enerji yatırımlarının sadece kurumun değil, aynı zamanda bölgenin ve ülkenin kalkınmasında önemli bir rol oynayacağını aktardı. Yerli kaynakları kullanarak enerji bağımsızlığını artırmayı ve istihdama katkıda bulunmayı hedeflediklerini söyleyen Tavlı, şunları kaydetti: "Bu sahada 5 yıllık program içerisinde 1000 dönüm civarında cam sera, karbondioksit gazı üretimi ve yaklaşık ilk aşamada 50 megavatlık elektrik üretimi çalışmalarına inşallah imza atacağız. Bu projenin gerçekleşmesi için toplamda 33 adet jeotermal kuyu çalışması yapılacaktır. Kuyuların toplam kazı maliyeti 75 milyon dolar, karbondioksit gaz üretim tesisimizin yatırım maliyeti yaklaşık 7 milyon dolar olacaktır. 1000 dönümlük cam sera maliyeti yaklaşık 127 milyon dolar, jeotermal elektrik santral maliyeti de yaklaşık 85 milyon dolar olacaktır. Toplamda enerji sahasındaki yatırımımız, 294 milyon doları bulacaktır. Bu tesisler ve V Mall Ağrı Karma Yaşam Projemiz tamamlandığında toplamda 3 bin kişiye istihdam sağlanacaktır." Enerji alanında faaliyetlerin son sürat devam ettiğini ve bununla birlikte tüm bölgenin çehresini değiştirecek V Mall Ağrı Projesi'nin de hayata geçirileceğini vurgulayan Tavlı, "V Mall Ağrı AVM, içerisinde dünyaca ünlü markaların yer alacağı AVM ile birlikte otel, ofis, konut ve rezidansların yer alacağı projemiz, bölgenin ilk ve tek karma yaşam projesi konumunda olacak. Projemiz sadece Ağrı’ya değil, komşu şehirler ve bölge ülkelerin de tüm ihtiyaçlarına yanıt vererek büyük bir ekonomik hareketlilik ve binlerce kişiye istihdam imkanı sağlayacak. Ağrı’nın ve bölgenin yeni buluşma noktası olacak olan bu projeyi hayata geçirirken, amacımız sadece ticari faaliyetler değil, aynı zamanda sosyal etkileşim ve toplumsal dayanışmayı teşvik edecek bir yaşam alanı oluşturmak. Yaklaşık maliyeti 240 milyon dolar olan bu çok özel projeyi SPK mevzuatının proje geliştirme fon ortaklığı üzerinden Ağrı’da gerçekleştirecek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz." diye konuştu.

Rusya’nın gaz altyapısına yönelik saldırıları sonrası Ukrayna’da acil elektrik kısıtlamaları Haber

Rusya’nın gaz altyapısına yönelik saldırıları sonrası Ukrayna’da acil elektrik kısıtlamaları

Rusya’nın Ukrayna’nın gaz altyapısına yönelik saldırıları, ülkenin enerji sistemini ciddi şekilde etkiledi. Myrhorod ve Poltava bölgelerindeki gaz depolama tesisleri ve üretim alanları hedef alınırken, Ukrayna hükümeti acil elektrik kısıtlamalarına gitmek zorunda kaldı. GAZ DEPOLARI VE ÜRETİM TESİSLERİ HEDEF ALINDI Enerji Bakanı German Galushchenko, Rus saldırılarının Myrhorod gibi kritik bölgelerde gaz arzında ciddi kesintilere neden olduğunu ve dokuz yerleşim biriminin gazsız kaldığını açıkladı. Bu saldırılar, Rusya’nın daha önce elektrik altyapısına yönelik saldırılarından farklı olarak, cephe hattındaki Kharkiv ve Poltava bölgelerindeki gaz altyapısına yöneldiğini gösteriyor. ACİL ELEKTRİK KISITLAMALARI UYGULANIYOR Ukrayna Enerji Bakanı Galushchenko, saldırıların ardından ülke genelinde acil elektrik kesintilerinin başlatıldığını duyurdu. Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, "Enerji sistemi üzerindeki etkileri en aza indirmek için iletim sistemi operatörü acilen elektrik tedarik kısıtlamaları uyguluyor. Güvenlik durumu izin verir vermez sonuçlar açıklığa kavuşturulacak." ifadelerini kullandı. HAVA SALDIRILARI VE PATLAMALAR DEVAM EDİYOR Saldırılar sadece gaz altyapısıyla sınırlı kalmadı. Dün gece boyunca Ukrayna’nın çeşitli bölgelerinde hava saldırısı sirenleri çalındı. Yerel medya, Poltava, Harkov ve Merefa şehirlerinde patlamalar meydana geldiğini bildirdi. Ukrayna basınına göre Pazartesi akşamı Dnipropetrovsk bölgesindeki Odessa, Novomoskovsk ve Pavlograd’da, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri kontrolündeki Herson’da da patlamalar yaşandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.