TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#enerji

İLKHABER-Gazetesi - enerji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, enerji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP Milletvekili Şevkin: Maden Kanunu’nu 22 yılda 22 kez değiştirdiler Haber

CHP Milletvekili Şevkin: Maden Kanunu’nu 22 yılda 22 kez değiştirdiler

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, 2002 yılından bu yana Maden Kanunu’ndanm 21 kez değişikliğe gidildiğini, mecliste 22. Kanun teklifinin de görüşüldüğüne dikkat çekti. Enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin geneli üzerine, partisi adına konuşan Dr. Şevkin, yeni kanun teklifiyle Akkuyu Nükleer AŞ’nin sahibi Rosatom’a geniş yetkiler sunulacağını, enerji ve madenlerdeki yeni rezerv alanlarının Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) adeta peşkeş çekileceğini savundu. Türkiye’nin çeşitli kaynaklardan 3-4 sente mal edebileceğini ancak Rosatom’a 12.5 sentten alım garantisi verildiğini söyleyen Dr. Şevkin, aradaki farkın vatandaşın cebinden çıktığını söyledi. Maden Kanunu’nda 21 kez değişikliğe gidildiğini anlatan Dr. Şevkin, 2001 yılından bu yana 19 altın madeni açıldığını, 4 altın madeninin daha açılacağını dile getirdi. ŞEVKİN: “TÜRKİYE’YE ENERJİ TEHDİDİ VAR” Elektrik üretiminde hidrolik kaynaklardan çok fosil yakıtlar, ithal doğal gaz ve ithal kömür ve petrol kullanılarak Türkiye’nin dışa bağımlılığının arttığını belirten Dr. Şevkin, “Orman alanları, tarım alanları, zeytinlikler, turizm alanları yoğun bir tahribat altındadır. Yerli, yenilenebilir, çevreyle uyumlu enerji kaynakları ülkemizde yeterince değerlendirilmemektedir. Türkiye, enerji ithal ettiği ve zaman zaman gerilim yaşadığı bazı ülkelerin enerji tehdidine boyun eğmektedir” diye konuştu. ŞEVKİN: “KATLİAMA DAVETİYE ÇIKARILDI” 60 kilometre boyunca Munzur Dağları’nda altın madenciliği yapıldığını, yüzde 80'i Amerikalı ve Kanadalı, yüzde 20'si de Türk şirkete ait maden işletmesinin vahşi madenciliğin en önemli örneklerinden biri olduğunu kaydeden Dr. Şevkin, “Fırat Nehri ve Sabırlı Deresi'nin fay zonu üzerinde bulunan bu maden yatağı 2 kez ÇED'le genişletme raporu alarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından âdeta katliama davetiye çıkarılmıştır” diye konuştu. Bir ton altın çıkarmak için siyanür ve asit kullanıldığını, 5 milyon ton da hafriyat yapıldığını ifade eden Dr. Şevkin, “Ne yazık ki doğamızı, ormanlarımızı, sulak alanlarımızı ve tarım topraklarımızı gerçekten yok eden bu vahşi madencilikten vazgeçmek gerekiyor” dedi. Dr. Şevkin, “Yüzde 80'i yurt dışına giden; bize sadece pasası, pisliği ve ölümü kalan altın madenciliği ne yazık ki madencilik faaliyetleri içerisinde en kötüsüdür ve bir an önce buna son verilmelidir” ifadelerini kullandı. AKP iktidarının Türkiye madenciliğini bile isteye delik deşik ettiğini; kapitülasyonlara, sömürge madenciliğine kucak açtığını söyleyen Dr. Şevkin, “Daha kaç madenci ölmeli, daha nasıl büyük bir çevre katliamı olmalı? Suyumuz daha ne kadar zehirlenecek? Her seferinde uygulanan yanlış politikalar nedeniyle ülkemizi diğer ülkelerden para dilenir hale getirdiniz, vatandaşı da yek ekmeğe muhtaç ettiniz; İşte, eseriniz budur. Bayramda sizler Monako'da ıstakoz yerken, 9 madencimizin evlatları babalarının cenazesini bekliyordu” diye konuştu. Birleşik Arap Emirlikleri'yle 2023'te yapılan sözleşmeyle bağlantılı olduğunu vurguladı. 16 maddelik enerji torbasının tamamen geri çekilmesi gerektiğini dile getiren Dr. Şevkin, Dışişleri Komisyonu’nda görüşülmesi beklenen ve yeni kapitülasyonlara yol açacağı öngörülen, belirsizlikler ve tavizler içerdiği konusunda eleştirilen bu yasanın ısrarla meclise sunulmasını eleştiren Dr. Şevkin, “Bu kanun teklifi İliç'te maden faciası meydana gelmesi nedeniyle tam 3 kez ertelenmiş, kamuoyunun yatıştığı hissedildikten sonra yeniden ısıtılarak ve hiçbir maddesinde değişiklik yapılmadan önümüze getirilmiştir” dedi. Madencilikte maliyet kalemlerinin ve bürokratik işlemlerin azaltılması ve araştırma süresinin uzunluğu bahane edilerek Uluslararası Raporlama Sistemi’ni (UMREK Kodu) ortadan kaldıran bir düzenleme getirildiğine işaret eden Dr. Şevkin, iktidara seslenerek, “Madencilik konusunda sanki çok iyi bir karneniz varmış gibi davranıyorsunuz. Soma'da, Manisa'da, Bartın'da ve İliç faciasında bu kadar insan hayatını kaybederken, siz niye bu uluslararası standartları kaldırıyorsunuz?” sorularını yöneltti. ŞEVKİN: “MADENLER HARAÇ MEZAT SATILACAK” Dr. Şevkin, “Yapılan bu düzenlemeyle kamusal nitelikteki maden kaynaklarının ülke yararına aranıp ortaya çıkarılması gerekirken ruhsat alan kişi ve şirketleri koruma altına alacak ve ruhsat alan kişilerin uzun süre arama, araştırma yapmaksızın ruhsatlar üzerinde hak sahibi olmalarının önü açılacaktır. Maden Tetkik Arama Müdürlüğü, buluculuk hakkını uluslararası normlara göre aramak yerine kendisi arayıp ortaya koyacağını ifade ediyor. Aslında burada yapılmak istenen, Maden Tetkik Arama’nın elinde bulunan ruhsatların Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) devredilerek haraç mezat madenlerin satılmasıdır. Biz buna "hayır" diyoruz ve bu maddeler derhâl kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı. Yapılmak istenen düzenlemeyle Devlet Su İşleri’ne baraj ve göl alanlarında, suni göl ve tabii göllerin üzerinde imar planı yapılmaksızın birden çok tesis kurma yetkisi tanındığını ancak belediyelerin bu haktan yararlanamadığını ifade eden Dr. Şevkin, “İktidar CHP’li belediyeleri engellemek için yasaya belediyeleri dahil etmemiştir. İmar planı yapılmalı, köy tüzel kişiliklerine, il özel idarelerine ve belediyelere de muhakkak bu hak verilmelidir” diye konuştu. ŞEVKİN: “BAE’YE PEŞKEŞ ÇEKİLECEK” Yasa değişikliği teklifinin 13'üncü maddesiyle yapılamayan enerji yatırımlarına ilişkin üretim lisansı, ön lisans ve lisans başvurularının iptalinin kolaylaştırıldığını, bu durumda yapılmamış ve yapılmayacak olan yatırımların tahsis edilmiş bağlantı kapasitelerinin boşa çıkacağını dile getiren Dr. Şevkin, “İşin Türkçesi; ön lisans ve lisansı almamış şirketler boşa çıkacak ve bunlar büyük bir ihtimalle Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) peşkeş çekilecek” dedi. Söz konusu kanun teklifinin Türkiye’nin ekonomik koşulları nedeniyle hazırlandığını, ülkenin 5 sente muhtaç edildiğini kaydeden Dr. Şevkin, “Bu kanun teklifi; iktidarın yabancı ülkelerde girmiş olduğu para arayışı nedeniyle Birleşik Arap Emirlikleri'ne coğrafyamızda rant kapıları açmanın altyapısıdır” diye konuştu. 14'üncü maddede Akkuyu Nükleer santralinde işletmecinin taşıması gereken son derece tehlikeli ve riskli atık olan nükleer atıkların 3. şahıslar tarafından nakledilmesinin teklif edildiğini oysa Rosatom firmasına ülkenin yeterince taviz verdiğini, örneğin Rosatom’a elektriği 12,5 sentten alım garantisi verildiğini ifade eden Dr. Şevkin, “Oysa Türkiye bugün bu elektriği diğer kaynaklardan 3 ya da 4 sente mal edebiliyor. Aradaki fark vatandaşın cebinden çıkıyor” dedi. ŞEVKİN: “MADEN FACİALARINDA, DEPREMLERDE SORUMLU YOK, TELEFERİK KAZASINDA BELEDİYE BAŞKANIMIZ TUTUKLANDI” AKP iktidarları döneminde Maden Kanunu'nda tam 21 kez değişiklik yapıldığını, 22. düzenlemenin görüşüldüğünü vurgulayan Dr. Şevkin, şunları söyledi: “Daha kaç insanın ölmesi gerekiyor? Daha kaç madenin çökmesi gerekiyor? Daha ne kadar insan kaybedeceğiz de acaba bu düzenlemeleri sağlıklı bir şekilde yapacağız? Aslında bunları bilmediğinizden değil bilerek yapıyorsunuz. Afşin-Elbistan Termik Santrali'nde 50 milyon ton toprak altında kalan 9 işçi 13 yıldır çıkarılamadı; yine, İliç'te, Çöpler altın madeninde 13 Şubatta maalesef 9 işçimiz toprak altında kaldı. Soma'da, Amasra'da madencilerimiz öldü. Son büyük depremlerde 53 bin insanımızı kaybettiğimiz ve ne yazık ki bir tek sorumlunun bulunmadığı bir süreci yaşıyoruz. Gelin görün ki; Antalya'daki teleferik kazasında Kepez Belediye Başkanımız hemen, apar topar tutuklandı. Peki, bu bir siyasi yaklaşım değil midir? Ulusal çıkarlarımıza uygun, toplumsal faydayı önceleyen, sürdürülebilir, dışa bağımlılığı en aza indirgeyen, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanılan kararlı ve gerçekçi bir politikaya ihtiyaç vardır.”

Aura Nedir? Enerjiyi Hissetmek İçin İpuçları Haber

Aura Nedir? Enerjiyi Hissetmek İçin İpuçları

Auranın ne olduğunu anlamak için, biraz daha detaylı bir şekilde inceleyebiliriz. Aura, insan vücudunda bulunan enerji merkezleri olan çakralarla bağlantılıdır. Her çakra, farklı bir renge ve enerji frekansına sahiptir ve bu renkler aura üzerinde yansıtılır. Aura, kişinin fiziksel sağlığı, duygusal durumu, zihinsel durumu ve ruhsal enerjisi hakkında bilgi verir. Aurayı hissetmek için birkaç ipucu vardır. Meditasyon yapmak, nefes teknikleri kullanmak ve görselleştirme yöntemlerini uygulamak gibi yöntemlerle aura enerjisini deneyimleyebilirsiniz. Meditasyon, zihni sakinleştirerek ve odaklanarak aura enerjisini hissetmeyi sağlar. Nefes teknikleri, enerjiyi dengelemek ve aurayı hissetmek için kullanılır. Görselleştirme yöntemi ise zihinsel imajlar ve renkler kullanarak aura enerjisini algılamanızı sağlar. Aura Nedir? Aura, bir kişinin enerji alanının etrafında bulunan ve renkli bir ışık tabakası olarak tanımlanan bir fenomendir. Her canlı varlık, beden ve ruhun birleşimi olan bir enerji sistemine sahiptir ve bu enerji sistemi kişinin aura olarak adlandırılan bir alan oluşturur. Auranın ne olduğunu anlamak için, enerjiyi düşünmek önemlidir. Her şey enerjiden oluşur ve her canlı varlık da enerjiyle doludur. Aura, bu enerjinin dışa doğru yayıldığı ve kişinin etrafını saran bir alan olarak görülebilir. Aura, fiziksel bedenin ötesine geçen bir enerji tabakasıdır ve kişinin duygusal, zihinsel ve spiritüel durumunu yansıtır. Auranın renkleri, kişinin duygusal durumunu ve enerji seviyesini yansıtır. Örneğin, canlı ve enerjik bir kişinin aurası parlak ve canlı renklere sahip olabilirken, stresli veya üzgün bir kişinin aurası mat veya soluk renklere sahip olabilir. Ayrıca, aura, kişinin sağlık durumu, ruhsal gelişimi ve enerji dengesi hakkında da bilgi verebilir. Auranın tanımı ve ne olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için, aura görme yeteneğine sahip olanlar veya aura çalışmalarıyla ilgilenenler tarafından yapılan gözlemler ve deneyimler önemlidir. Aura, herkesin enerji alanının bir parçasıdır ve farkındalık ve çalışmalarla daha iyi anlaşılabilir. Aura Nasıl Hissetilir? Aura, insan bedeni etrafında bulunan enerji alanıdır. Bu enerji alanı, fiziksel ve duygusal durumlarımızı yansıtan renkler ve titreşimlerle doludur. Peki, aurayı nasıl hissedebiliriz? İşte aurayı hissetmek için kullanılabilecek bazı yöntemler ve ipuçları: Meditasyon: Meditasyon, zihni sakinleştirerek ve odaklanarak aurayı hissetme konusunda etkili bir yöntemdir. Düzenli meditasyon pratiği, enerji akışını artırabilir ve aurayı daha net hissetmenizi sağlayabilir. Nefes Teknikleri: Nefes teknikleri, enerjiyi dengelemek ve aurayı hissetmek için kullanılan etkili bir yöntemdir. Derin nefes alıp vererek bedeninizi rahatlatın ve enerji akışını hissedin. Görselleştirme: Görselleştirme yöntemiyle aurayı hissetmek de mümkündür. Zihninizi kullanarak enerjiyi görselleştirebilir ve bedeninizdeki titreşimleri algılayabilirsiniz. Bunlar sadece aurayı hissetmek için kullanılabilecek bazı yöntemlerdir. Herkesin enerjiyi hissetme yeteneği farklıdır, bu yüzden kendinize en uygun yöntemi bulmak önemlidir. Düzenli pratik yaparak ve açık bir zihinle aurayı hissetmek mümkündür. Meditasyon Meditasyon, aura enerjisini hissetme konusunda oldukça etkili bir yöntemdir. Meditasyon yapmak, zihni sakinleştirir ve enerji merkezlerini dengeleyerek aura enerjisini daha net hissetmeyi sağlar. Meditasyon yapmak için sessiz ve rahat bir ortam seçmek önemlidir. Rahat bir pozisyonda oturun ve gözlerinizi kapayın. Derin nefes alıp vererek bedeninizi ve zihninizi rahatlatın. Zihninizi sakinleştirirken, bedeninizi de gevşetmeye odaklanın. Meditasyon sırasında odaklanma ve konsantrasyon önemlidir. Zihninizdeki düşünceleri bir kenara bırakarak, sadece nefesinizi hissetmeye odaklanın. Düşünceler gelip geçse de onlara takılmadan, sakin bir şekilde nefes alıp verin. Meditasyon süresince kendinizi enerjiyle doldurduğunuzu ve aura enerjisini hissettiğinizi hayal edin. Enerjinin bedeninizi sarmaladığını ve size pozitif bir etki yarattığını düşünün. Bu vizyonu görselleştirerek, aura enerjisini daha net hissedebilirsiniz. Meditasyonu düzenli olarak uygulamak, aura enerjisini hissetme yeteneğinizi geliştirebilir. Her gün birkaç dakika meditasyon yaparak, kendi enerjinizi keşfedebilir ve aura enerjisini daha derinlemesine hissedebilirsiniz. Nefes Teknikleri Aurayı hissetmek için kullanılan nefes teknikleri oldukça etkili ve kolay uygulanabilir yöntemlerdir. Bu teknikler, vücudunuzdaki enerjiyi dengelemek ve aura alanınızı güçlendirmek için kullanılır. İşte aurayı hissetmek için kullanabileceğiniz bazı nefes teknikleri: Derin Nefes Almak: Derin nefes almak, bedeninizi rahatlatır ve enerji akışını artırır. Nefes alırken, burundan derin bir şekilde nefes alın ve ardından yavaşça ağzınızdan nefes verin. Bu sakinleştirici nefes tekniği, aurayı hissetmenize yardımcı olacaktır. Yavaş Nefes Tekniği: Yavaş nefes almak, enerji akışını yavaşlatır ve sakinlik hissi yaratır. Nefes alırken, sayılı bir ritimde nefes alın ve nefes verin. Bu nefes tekniği, aurayı daha net hissetmenizi sağlar. Odaklanma Nefesi: Bu nefes tekniği, dikkatinizi odaklamak ve enerjiyi yönlendirmek için kullanılır. Nefes alırken, dikkatinizi auraya odaklayın ve nefes verirken negatif enerjiyi serbest bırakın. Bu teknik, aurayı hissetmenizi ve enerji akışını dengelemenizi sağlar. Bu nefes tekniklerini günlük rutininizin bir parçası haline getirerek, aurayı hissetme becerinizi geliştirebilir ve enerji alanınızı güçlendirebilirsiniz. Nefes tekniklerini düzenli olarak uygulamak, enerji dengelemesini sağlar ve içsel huzuru artırır. Görselleştirme Görselleştirme, aura enerjisini hissetmek için kullanılan etkili bir yöntemdir. Bu yöntemde, zihinsel olarak belirli bir görüntüyü canlandırarak aurayı algılamayı amaçlarız. Görselleştirme, zihnimizi kullanarak enerjiyi daha net hissetmemizi sağlar ve bu sayede aura ile bağlantı kurmamızı kolaylaştırır. Görselleştirme yöntemini kullanmak için öncelikle sessiz ve sakin bir ortamda rahat bir pozisyon almalısınız. Gözlerinizi kapatarak derin bir nefes alın ve zihninizde huzurlu bir yer hayal edin. Bu yer sizin için rahatlatıcı ve huzur verici olmalıdır. Ardından, hayal gücünüzü kullanarak kendinizi bu huzurlu yerde hissedin. Detaylara odaklanın ve tüm duyularınızı canlandırın. Gözlerinizdeki renkleri, kokuları, sesleri ve dokuları hayal edin. Bu şekilde zihinsel olarak oluşturduğunuz görüntü, aura enerjisini hissetmenize yardımcı olacaktır. Görselleştirme sırasında, aurayı hissetmek için belirli bir renk veya form seçebilirsiniz. Örneğin, mavi bir ışık huzmesi veya enerji dolu bir çember hayal edebilirsiniz. Bu şekilde zihinsel olarak oluşturduğunuz görüntü, aura enerjisinin size ulaşmasını sağlayacak ve hissetmenizi kolaylaştıracaktır. Görselleştirme yöntemini düzenli olarak uygulayarak, aura enerjisini daha net hissetmeyi ve bu enerjiyle daha derin bir bağlantı kurmayı öğrenebilirsiniz. Unutmayın, görselleştirme sadece zihinsel bir egzersizdir ve herkesin farklı deneyimler yaşayabileceği bir yöntemdir. Kendinizi rahat hissettiğiniz bir şekilde görselleştirme yapmayı deneyerek, aura enerjisini hissetmekte daha başarılı olabilirsiniz. Reiki Reiki enerjisi, aura hissetme ve dengeleme için kullanılan etkili bir yöntemdir. Reiki, Japon kökenli bir enerji çalışmasıdır ve vücuttaki enerji akışını dengelemeyi amaçlar. Bu dengeleme, auranın temizlenmesine ve enerji alanının iyileşmesine yardımcı olur. Reiki uygulaması sırasında, bir Reiki uzmanı ellerini vücudunuzun üzerine yerleştirir ve enerji akışını düzenlemek için özel teknikler kullanır. Bu şekilde, vücudunuzun enerji alanı dengeye kavuşur ve auranızın hissedilmesi kolaylaşır. Reiki enerjisiyle aura hissetmek için bir uzmana başvurabilirsiniz. Uzman, ellerini vücudunuzun farklı bölgelerine yerleştirerek enerji akışını dengeleyecektir. Bu sırada, vücudunuzdaki enerji hareketini hissedebilir ve auranızın ne şekilde etkilendiğini gözlemleyebilirsiniz. Reiki uygulaması sırasında, rahatlamanızı sağlamak ve enerji akışını artırmak için nefes teknikleri ve meditasyon da kullanılabilir. Bu yöntemler, auranızın daha net hissedilmesini sağlar ve enerji alanınızın iyileşmesine yardımcı olur. Reiki enerjisiyle aura hissetmek için düzenli olarak seanslara katılmak önemlidir. Uzmana düzenli olarak başvurarak auranızın dengeye kavuşmasını sağlayabilir ve enerji alanınızı güçlendirebilirsiniz. Aura Temizleme Auranın temizlenmesi ve negatif enerjiden arınma yöntemleri, enerji alanınızı tazelemek ve dengelemek için kullanabileceğiniz bir dizi yöntem içerir. Negatif enerji, stres, negatif düşünceler veya çevresel faktörler nedeniyle aura alanınızda birikir ve enerji akışınızı engeller. Bu nedenle, düzenli olarak aura temizleme yöntemlerini uygulamak önemlidir. Bir aura temizleme yöntemi olarak tuz banyosu kullanabilirsiniz. Tuz, negatif enerjiyi emme ve temizleme özelliklerine sahiptir. Bir banyo küvetine sıcak su doldurun ve içine birkaç avuç deniz tuzu ekleyin. Ardından, tuzun suyla iyice karışmasını sağlamak için suyu karıştırın. Bu tuzlu suya girin ve rahatlayın. Tuz banyosu sırasında negatif enerjinin vücudunuzdan ve auradan uzaklaştığını hissedeceksiniz. Doğal kristaller de aura temizleme ve dengeleme için etkili bir yöntemdir. Çeşitli kristallerin farklı enerjileri vardır ve aura alanınızı etkileyebilirler. Örneğin, ametist kristali sakinlik ve huzur enerjisi taşırken, kuvars kristali enerjiyi dengelemeye yardımcı olabilir. Aura temizlemek için seçtiğiniz kristali elinizde tutun ve pozitif niyetlerle enerjinizi gönderin. Kristal, negatif enerjiyi emer ve temizler. Bunlar sadece birkaç örnek olup, aura temizleme için kullanabileceğiniz farklı yöntemler bulunmaktadır. Kendinize en uygun olanı seçerek düzenli olarak uygulayabilir ve enerji alanınızı temiz, dengeli ve pozitif tutabilirsiniz. Tuz Banyosu Tuz banyosu, aura temizliği için etkili bir yöntemdir. Tuz, negatif enerjiyi emme ve temizleme özelliğine sahiptir. Bu nedenle, aurayı temizlemek ve negatif enerjiden arınmak için tuz banyosu yapabilirsiniz. Tuz banyosu yapmak için, bir küveti veya bir leğeni suyla doldurun. Ardından, suya deniz tuzu veya Himalaya tuzu ekleyin. Bu tuzlar, enerjiyi temizlemek için en etkili olanlardır. Tuzu suya eklerken, aurayı temizlemek için niyetinizi belirtmek önemlidir. Tuz banyosu için suyun sıcaklığına dikkat etmek de önemlidir. Sıcak su, aurayı daha etkili bir şekilde temizler ve rahatlamanıza yardımcı olur. Ancak, suyun sıcaklığına toleransınızı dikkate almalısınız. Sıcak suya giremeyecek kadar hassas biriyseniz, ılık su da kullanabilirsiniz. Tuz banyosu için suya girdikten sonra, bir süre suyun içinde kalın ve hislerinize odaklanın. Negatif enerjinin bedeninizden ve auradan uzaklaştığını hissedebilirsiniz. Bu süre zarfında, meditasyon yapabilir veya rahatlama tekniklerini uygulayabilirsiniz. Tuz banyosunu bitirdikten sonra, suyu boşaltın ve vücudunuzu temiz suyla durulayın. Bu, tuzu ve negatif enerjiyi vücudunuzdan uzaklaştırmaya yardımcı olur. Ayrıca, tuz banyosu sonrasında kendinizi enerjik ve hafif hissedebilirsiniz. Tuz banyosu, aura temizliği için kolay ve etkili bir yöntemdir. Düzenli olarak uygulandığında, aurayı temizler, denge sağlar ve pozitif enerjiyi artırır. Ancak, tuz banyosu yapmadan önce her zaman vücudunuzun toleransını dikkate almalı ve gerektiğinde bir uzmana danışmalısınız. Doğal Kristaller Doğal kristaller, enerjiyle çalışan ve aurayı temizleme ve dengeleme konusunda etkili olan güçlü araçlardır. Yüzyıllardır kullanılan bu kristaller, doğal olarak oluşan mineral ve taşlardan elde edilir ve çeşitli enerji frekanslarına sahiptir. Doğal kristallerin aurayı temizleme ve dengeleme üzerindeki etkisi, kristallerin sahip olduğu titreşimler ve enerji alanlarıyla ilişkilidir. Her kristalin kendine özgü bir enerjisi ve titreşimi vardır ve bu enerji, auradaki blokajları ve negatif enerjiyi dönüştürmeye yardımcı olabilir. Doğal kristalleri aurayı temizlemek ve dengelemek için kullanmak için birkaç farklı yöntem vardır. İlk olarak, kristalleri auraya yerleştirerek enerji akışını dengelemek ve negatif enerjiyi çekmek için kullanabilirsiniz. Örneğin, ametist kristali, sakinlik ve huzur enerjisiyle bilinir ve auradaki stresi ve gerginliği azaltmaya yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra, kristalleri tutarak veya üzerine yerleştirerek meditasyon yapabilirsiniz. Meditasyon sırasında kristallerin titreşimleriyle uyumlanarak auradaki enerji blokajlarını açabilir ve negatif enerjiyi serbest bırakabilirsiniz. Ayrıca, kristalleri suyla temizleyerek veya güneş ve ay ışığına maruz bırakarak enerjilerini yenileyebilirsiniz. Bu şekilde, kristallerin aurayı temizleme ve dengeleme yeteneklerini artırabilirsiniz. Doğal kristallerin aurayı temizleme ve dengeleme üzerindeki etkisi kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Her bireyin enerjisi ve ihtiyaçları farklı olduğu için, hangi kristallerin aurayı temizleme ve dengeleme konusunda sizin için en etkili olduğunu deneyerek bulabilirsiniz. Aura Renkleri ve Anlamları Auranın farklı renkleri, enerji alanının farklı yönlerini temsil eder ve her bir renk farklı bir anlam ifade eder. İnsanlar genellikle farklı renklere sahip auralara sahiptir ve bu renkler kişinin duygusal, zihinsel ve fiziksel durumunu yansıtır. İşte bazı yaygın aura renkleri ve anlamları: Kırmızı Aura: Kırmızı aura, güçlü bir enerjiyi temsil eder ve genellikle tutku, enerji ve gücün sembolüdür. Bu renk, aktif ve dinamik bir kişiliğe sahip olan bireyleri ifade edebilir. Mavi Aura: Mavi aura, sakinlik, huzur ve dinginliği temsil eder. Bu renk, derin bir içsel bilgeliği ve ruhsal farkındalığı ifade eden kişilerde sıkça görülür. Sarı Aura: Sarı aura, yaratıcılığı, zeka ve neşeyi temsil eder. Bu renk, pozitif enerjiye sahip olan ve iletişim becerileri yüksek olan kişilerde sıkça görülür. Yeşil Aura: Yeşil aura, doğa, iyileşme ve dengeyi temsil eder. Bu renk, duygusal ve fiziksel sağlığın dengede olduğunu gösterir. Mor Aura: Mor aura, ruhsal gelişim ve spiritüel farkındalığı temsil eder. Bu renk, derin bir içsel bilgeliğe sahip olan bireylerde sıkça görülür. Aura renkleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve zamanla değişebilir. Ancak, her renk kişinin enerji alanının bir parçasıdır ve kişinin duygusal, zihinsel ve fiziksel durumunu yansıtır. Aura renklerini fark etmek ve anlamını anlamak, kişinin kendini daha iyi anlamasına ve enerji alanını dengelemesine yardımcı olabilir. Mavi Aura Mavi aura, sakinlik, huzur ve dinginlik enerjisini temsil eder. Bu renk, genellikle derin düşünce, içsel keşif ve ruhsal gelişimle ilişkilendirilir. Mavi auranın enerjisi, zihinsel açıklık, iletişim becerileri ve içsel güveni artırabilir. Aynı zamanda, mavi aura, insanların duygusal dengeyi korumasına ve strese karşı dirençli olmalarına yardımcı olabilir. Mavi aura, su elementiyle de bağlantılıdır ve bu nedenle akışkanlık, esneklik ve uyum enerjisini taşır. Mavi auranın kişiye huzur ve sükunet verdiği düşünülür. Bu renk, zihin ve beden arasında denge sağlama yeteneğiyle bilinir ve kişinin içsel dünyasında barışı bulmasına yardımcı olabilir. Mavi auranın anlamı, kişinin içsel keşif yapma ve ruhsal gelişim yolculuğunda ilerleme arzusunu temsil eder. Bu aura rengi, insanların kendilerini daha iyi anlamalarına ve içsel potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olabilir. Mavi aura sahibi olan kişiler genellikle empatik, anlayışlı ve barışçıl bireylerdir. Sarı Aura Sarı aura, canlılık, neşe ve iyimserlik enerjisini temsil eder. Sarı renk, zihinsel aktiviteyi artırır ve bireyin düşünce süreçlerini hızlandırır. Bu aura rengi, yaratıcılığı teşvik eder ve bireyin iletişim becerilerini geliştirir. Sarı auraya sahip olan kişiler genellikle sosyal, enerjik ve coşkulu bireylerdir. Sarı aura ayrıca zihinsel odaklanma, öğrenme ve zeka ile ilişkilendirilir. Bu aura rengi, bireyin öğrenme sürecinde daha hızlı ve etkili olmasına yardımcı olur. Sarı aura enerjisi, bireyin pozitif düşünce kalıpları geliştirmesine ve olumsuz düşüncelerden arınmasına yardımcı olur. Sarı aura, aynı zamanda güneşin enerjisini temsil eder. Bu enerji, bireyin içsel ışığını ve potansiyelini ortaya çıkarmasına yardımcı olur. Sarı auraya sahip olan kişiler genellikle motive ve hedef odaklıdır. Kendilerine güvenleri yüksektir ve başarıya ulaşmak için çaba sarf ederler. Sarı aura, aynı zamanda iyileştirici bir enerjiye sahiptir. Bu aura rengi, bireyin ruhsal ve zihinsel sağlığını destekler. Sarı aura enerjisi, stresi azaltır, zihni sakinleştirir ve bireyin iç huzurunu artırır. Aynı zamanda sindirim sistemini dengelemeye yardımcı olur ve sindirim sorunlarını hafifletir. Sarı aura, bireyin yaşam enerjisini yükseltir ve ona pozitif bir bakış açısı sağlar. Bu aura rengi, bireyin çevresiyle uyum içinde olmasını ve olumlu ilişkiler kurmasını destekler. Sarı aura enerjisi, bireyin hayatına neşe, mutluluk ve coşku katar. Sıkça Sorulan Sorular Aura nedir? Aura, enerji alanınızı çevreleyen ve bedeninizin etrafında bulunan enerji tabakasıdır. Bu enerji tabakası, duygusal, fiziksel ve ruhsal durumunuzu yansıtabilir. Aura nasıl hissedilir? Auranızı hissetmek için çeşitli yöntemler kullanabilirsiniz. Meditasyon yapmak, nefes teknikleri uygulamak ve görselleştirme yöntemini kullanmak aura hissini artırabilir. Meditasyonun aurayı hissetme üzerindeki etkisi nedir? Meditasyon, zihninizi sakinleştirerek enerjiyi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir. Derin nefes alıp vererek ve zihninizi boşaltarak meditasyon yapabilirsiniz. Nefes teknikleri aurayı nasıl etkiler? Bilinçli nefes teknikleri kullanarak aurayı hissetmek mümkündür. Yavaş ve derin nefes alıp vermek, enerjinin akışını artırabilir ve aurayı daha net hissetmenizi sağlayabilir. Görselleştirme yöntemiyle aurayı nasıl hissedebilirim? Görselleştirme, zihinsel görüntüler kullanarak aurayı hissetme yöntemidir. Zihninizi rahatlatın ve aurayı renklerle veya şekillerle hayal edin. Bu yöntemle aurayı daha iyi algılayabilirsiniz. Reiki enerjisiyle aurayı nasıl hissedebilirim? Reiki, ellerinizi kullanarak enerji aktarımı yapma yöntemidir. Uzman bir Reiki uygulayıcısından Reiki seansı alarak aurayı hissetme deneyimini yaşayabilirsiniz. Auranın temizlenmesi için hangi yöntemleri kullanabilirim? Auranızı temizlemek ve negatif enerjiden arınmak için tuz banyosu yapabilir veya doğal kristalleri kullanabilirsiniz. Tuz banyosunun aurayı temizleme üzerindeki etkisi nedir? Tuz banyosu, negatif enerjileri uzaklaştırarak aurayı temizler. Bir küveti tuzlu suyla doldurun ve içinde bir süre oturarak aurayı temizleyebilirsiniz. Doğal kristaller aurayı nasıl temizler ve denge sağlar? Doğal kristaller, enerjiyi emme ve yayma özellikleriyle aurayı temizler ve denge sağlar. Örneğin, ametist veya kuvars kristalleri aurayı dengelemek için kullanılabilir. Auranın farklı renklerinin anlamları nelerdir? Auranın farklı renkleri farklı enerjileri temsil eder. Örneğin, mavi aura huzur ve sakinliği ifade ederken, sarı aura yaratıcılığı ve zeka enerjisini temsil edebilir. Mavi aura ne anlama gelir? Mavi aura, iç huzur, sakinlik ve dinginlik enerjisini ifade eder. Bu renk, kişinin duygusal dengeye sahip olduğunu gösterebilir. Sarı aura ne anlama gelir? Sarı aura, yaratıcılık, zeka ve neşe enerjisini temsil eder. Bu renk, kişinin zihinsel faaliyetlerde aktif olduğunu ve pozitif bir ruh haline sahip olduğunu gösterebilir.

Fide üretilen tesise kurulan GES, enerji giderini yüzde 60 azalttı Haber

Fide üretilen tesise kurulan GES, enerji giderini yüzde 60 azalttı

 Mersin'in Tarsus ilçesinde, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) hibe desteğiyle fide üretim tesisine kurulan güneş enerjisi santrali (GES), işletmenin enerji maliyetinin yarısından fazlasını karşılar hale geldi. Anadolu Ajansının (AA), tarımda yenilenebilir enerji kullanımının ele alındığı "Tarımda Yenilenebilir Enerji Atağı" başlıklı dosya haberin ikinci bölümünde AA muhabirleri, Mersin'de TKDK'den alınan destekle fide üretim tesisine GES kurulan Açı Fide Tarım Ticaret Limited Şirketi'nin yöneticileriyle görüştü. Şirketin yöneticileri, 2020'de ticari faaliyetlerine başlayan işletmelerinde üretime geçmeden önce enerji maliyetlerini azaltabilecekleri seçenekleri araştırdı. Akdeniz ikliminin etkisi altındaki Mersin'de güneşin enerjiye dönüşümünü değerlendirmek isteyen şirketin idarecileri, hazırladıkları projeyle TKDK'ye başvurdu. Projenin kabul edilmesi üzerine yaklaşık 4,6 milyon liralık hibe desteği sağlanan şirket, Reşadiye Mahallesi'ndeki 77 bin metrekarelik tesiste yönetim binasının üzerine 1860 güneş paneli kurdu. Kurulumla yılın başında 11 serada üretim mesaisinin başladığı tesiste, 760 kilovatsaat kapasiteli GES sayesinde elektrik giderinde yaklaşık yüzde 60 tasarruf sağlandı. - "Elektrik giderleri maliyetlerimiz açısından son derece önemli" Şirketin genel müdür yardımcısı Yıldıray Hacıoğlu, AA muhabirine, üretime geçmeden önce enerji maliyetlerini azaltmak için çalışmalar yaptıklarını anlattı. Türkiye'nin her yeri için üretim yapmayı hedeflediklerini dile getiren Hacıoğlu, şöyle devam etti: "Enerji giderlerimiz büyük bir yer tutuyor. Dolayısıyla maliyetleri düşürme adına bir yenilenebilir enerji kaynağının işletmemizde olmasını istedik. Bunun çalışmalarına 2022'de hız verdik. Daha sonra TKDK ile temasa geçerek aldığımız destekle 2023'de 1860 panelden oluşan 760 kilovatsaatlik güneş enerjisi santralini işletmemize konumlandırmış olduk." - "GES, bizim olmazsa olmazımızdı" Tesislerinde GES'in avantajlarını yaşamaya başladıklarını aktaran Hacıoğlu, "GES, bizim olmazsa olmazımızdı. Şu anda onun güzelliklerini yaşamaya başladık. İşletmemizi, enerji maliyetlerinin yüzde 60 daha az olmasıyla piyasaya daha uygun şartlarda fide arz edebilmek gibi bir özelliğe kavuşturmuş olduk." diye konuştu. Yeni bir şirket olduklarını ve şu anda tam kapasitelerini kullanamadıklarını vurgulayan Hacıoğlu, hedeflerinin Türkiye'nin her yerine kaliteli, kullanılabilir, verim özellikleri yüksek fideler göndermek olduğunu söyledi. - "120 milyon fide üretimi hedefliyoruz" İşletme müdürü Hakan Uçar da seralarda normal ve aşılı tüm sebze fidelerini yetiştirdiklerini aktardı. Bu yılın başında deneme tohumlarını topraklarla buluşturduklarını belirten Uçar, "Son teknolojiyle üretim yapmayı hedefliyoruz. Yurt dışından aldığımız bağlantılar sayesinde son sistem kullanılarak kurulumu tamamlanmış bir işletmeye sahip olduk. 2023 için şu ana kadar yaklaşık 50 milyon fide üretimi gerçekleştirdik. 2023 bizim başlangıç yılımız. Asıl hedefimiz 2024 ve sonrası. 2024'teki hedefimiz 20 milyonu aşılı olmak üzere 120 milyon fide üretimi hedefliyoruz." ifadesini kullandı. Uçar, şu anda tesislerinde 100'ü kadın 140 kişiye istihdam sağladıklarını vurgulayarak, 2024 ve sonrası için 220'si kadın 300 kişilik istihdam hedeflediklerini sözlerine ekledi.

OKÜ, "Yenilenebilir Enerji ve Batarya Teknolojileri" alanında ihtisaslaşacak Haber

OKÜ, "Yenilenebilir Enerji ve Batarya Teknolojileri" alanında ihtisaslaşacak

OSMANİYE (AA) - Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, "Yenilenebilir Enerji ve Batarya Teknolojileri" alanında Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı'na alınmalarının hem üniversiteye hem de bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti.Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından OKÜ'nün, Bitlis Eren, Çankırı Karatekin üniversiteleri ile Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı'na dahil edildiğini hatırlattı.OKÜ'nün sahip olduğu altyapı ile seçilen ihtisaslaşma alanı doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının farklı uygulamalarda yaygınlaşmasına ve enerji maliyetlerinin azalmasına katkı sağlamak amacıyla çalışacağını aktaran Uzun, şöyle konuştu:"Osmaniye, Enerji İhtisas Endüstri ve Yumurtalık Serbest bölgelerine son derece yakın bir konumda bulunuyor. Bu coğrafi özelliği, bölgede kurulması planlanan rafinerilerden petrokimya tesislerine, petrol ve doğal gaz depolama tesislerinden tersanelere, limanlardan enerji santrallerine ve arıtma tesislerine kadar birçok işletme için ideal bir konum sunuyor. Üniversitemiz, bu işletmelerin nitelikli eleman ihtiyaçlarına ve danışmanlık gereksinimlerine cevap vermek için önemli bir role sahip."Uzun, OKÜ'nün, "Yenilenebilir Enerji ve Batarya Teknolojileri" alanında ihtisaslaşmasının, özellikle enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve batarya teknolojileri konularında araştırma-geliştirme, danışmanlık hizmetleri sunarak bölgenin kalkınmasına ve istihdamın artmasına büyük katkı sağlayacağını kaydetti.

Gürer: Ülkemizde enerji üretimi yeterli mi? Haber

Gürer: Ülkemizde enerji üretimi yeterli mi?

ADANA (İLKHABER) – CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer sordu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar yanıtladı… Bakan “96 hidroelektrik santralinin işletme hakkı devredildi “ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, kamu portföyündeyer alan 96 adet hidroelektrik santrali ile 1 adet termik santralin işletme hakkının devredildiğini açıkladı. Bakan Bayraktar, 1 adet termik santralin ise özelleştirildiğini belirtti.  ÜLKEMİZDE ENERJİ ÜRETİMİ YETERLİ Mİ? Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizin enerji ihtiyacı ile bu ihtiyacın karşılayabilecek altyapının olup olmadığının açıklanması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına yazılı soru önergesi verdi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önergesinde;  ülkemizde, hedeflenen enerji üretimi sağlanmadığını, kapasitesinin altında çalışan enerji santrallerinin olup olmadığını sordu. Gürer ayrıca, “Özel sektör enerji üretim tesisleri yenileşme, iyileşme, bakım ve verimlilikle ilgili denetime tabi midir? Kamu tarafından kurulup satılan ya da işletme devri yapılan enerji santrali sayısı nedir?” şeklindeki sorularının da yanıtlanmasını istedi.  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerji talebinin nüfus, sanayileşme, ekonomi ve uluslararası gelişmeler gibi birçok faktör tarafından etkilendiğini belirtti.  COVID-19 pandemisi ve Rusya- Ukrayna krizinin de tüm dünyada enerji sektörü üzerinde büyük bir etki oluşturduğuna dikkat çeken Bakan Bayraktar, “Bu gelişmeler çerçevesinde Bakanlığımızca hazırlanan ve 2022 yılında yayımlanan Türkiye Ulusal Enerji Planı sonuçlarına göre ülkemizde enerji talebinin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceği öngörülmekte, enerji talebinde gerçekleşmesi öngörülen bu artışa cevap verebilecek planlama ve politikalar da Bakanlığımızca gerçekleştirilmektedir” dedi. Enerji santrallerinin çalışma kapasiteleriyle ilgili olarak; elektrik, talep oluştuğu anda talebe cevap verebilmek için üretilen ve üretildiğinde de anlık olarak tüketilen bir enerji kaynağı olduğuna dikkat çeken Bakan Bayraktar, elektrik enerjisinin bu karakteristik özelliğinden dolayı ülkemizde anlık olarak ihtiyaç duyulan talebe karşılık gelecek şekilde elektrik enerjisinin santraller vasıtasıyla üretiminin gerçekleştirildiğini belirtti.  48 TESİSE ISO 50001 BELGESİ VERİLDİ  2019 yılından itibaren düzenli olarak yürütülen izleme çalışmaları kapsamında intikal eden ihbar veya şikâyetler üzerine periyodik olarak yükümlü olanlara yönelik denetim yapıldığını açıklayan Bakan Bayraktar, “!Bunun yanında verimlilik ile ilgili denetimler periyodik olarak gerçekleşmektedir. Yanı sıra yine mezkûr mevzuata göre 100 MW üzeri tesislerin enerji yöneticisi görevlendirmesi ve 2023 yılı sonuna kadar ISO 50001 alması yükümlülüğü bulunmaktadır. 48 adet tesisin halihazırda ISO 50001 belgesi bulunmaktadır” dedi. 1 TERMİK SANTRAL ÖZELLEŞTİRİLDİ  Bakan Bayraktar. “2023 yılına kadar kamu portföyünde yer alan 96 adet hidroelektrik santral ile 1 adet termik santralin işletme hakkı devredilmiş, 1 adet termik santral ise (kömür ve doğalgaz) özelleştirilmiştir” açıklamasında bulundu.   CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer enerjide dışa bağlı olan ülkemizde kamuya ait santrallerinde işletme haklarının devredildiğini ve bu bağlamda sektörün sorunlarının azalma değil artığını söyledi.Özellikle alt yapıda dönüşüm sağlamada yeterli olunmadığını ve farklı bölgelerde elektrik kesintilerinin nerede ise doğallaştığına dikkat çekti. Ülkemizde hedeflenen üretim sağlanamadığı ve hedeflerin de tutmadığının verilerle ortaya çıktığını da belirten Ömer Fethi Gürer,Özel sektör işletme hakkı devredilen  enerji üretim tesislerinde  yenileşme, iyileşme, bakım ve verimlilikle ilgili eksiklikleri ciddi bir takip ve denetime muhtaç  olduğunu da ifade etti. 

Aydem Yenilenebilir Enerji, ilk yarıda kurulu gücünü artırdı Haber

Aydem Yenilenebilir Enerji, ilk yarıda kurulu gücünü artırdı

İBRAHİM BAYSAL (İLKHABER) - Türkiye'nin en büyük yenilenebilir enerji şirketlerinden Aydem Yenilenebilir Enerji, 2023 yılı ilk yarısında kurulu gücünü yüzde 13,3 artırarak 1.156 MW'a çıkardı. Şirket, bu dönemde 1 milyar 718 milyon TL faiz, amortisman ve vergi öncesi kârlılık (FAVÖK) elde etti ve varlık büyüklüğü 37,1 milyar TL'ye yükseldi. Aydem Yenilenebilir Enerji, yılın ilk yarısında hibrit GES ve rüzgâr kapasite artışı projeleri kapsamında 9 türbini devreye aldı. Şirket, bu yatırımlar ile birlikte mevcut kurulu gücünü 136,15 MW artırarak Türkiye'nin en büyük hibrit GES'ini ve Türkiye'nin en büyük mor kanatlı 9 türbinini Uşak'ta faaliyete geçirdi. Şirket, yılın ikinci yarısında peyderpey devreye almayı planladığı 60 MW kurulu güce sahip rüzgâr kapasite artışı projeleriyle birlikte üretimini daha da artırmayı hedefliyor. Aydem Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Ömer Fatih Keha, "Katma değer odaklı yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz. Toplam aktiflerimiz yılın ilk yarısında 37,1 milyar TL'ye ulaştı. Santrallerimizde koruduğumuz yüksek emreamadelik seviyemizin yanı sıra etkin portföy yönetimimiz ile birlikte yılın ilk yarısında FAVÖK'te, 1,7 milyar TL'ye ulaştık" dedi. Keha, "Yılın ikinci yarısında devreye alacağımız yatırımlarımızla üretimimizi daha da artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, borçluluğumuzu azaltmak için Eurobond geri alımlarına devam ediyoruz. Bugüne kadar 70 milyon ABD Doları nominal değerde Eurobond geri alımı gerçekleştirdik ve şirket borçluluğunu ve faiz yükünü azalttık. 2025-2027 yıllarında ödenecek anapara ödemelerimizin de bugünden azaltılması açısından yaptığımız Eurobond geri alımlarımız oldukça stratejik bir önem taşıyor. Borçluluğumuzun daha da azaltılması amacıyla yılın geri kalanında da Eurobond geri alımlarımızı sürdürmeyi planlıyoruz" diye konuştu. Şirketin elde ettiği gelirlerin büyük kısmının dolar bazlı olduğunun altını çizen Keha, "Eurobond anapara ödemelerinin Şubat 2025 - Şubat 2027 dönemleri arasında gerçekleşecek olması ve ilgili periyot içerisinde elde etmeyi planladığımız döviz gelirleri sayesinde, TL'deki değer kaybının operasyonel nakit akışımıza olumsuz etkisinin olmayacağını öngörüyoruz" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.