#Enflasyon

İLKHABER-Gazetesi - Enflasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enflasyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: 2026'da dezenflasyon devam edecek Haber

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: 2026'da dezenflasyon devam edecek

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, 3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında Türkiye'nin büyük ihtimalle yüzde 20'li rakamları göreceğini belirterek, "Biraz gecikmeyle de olsa enflasyon hedeflerinin en azından bandın üst kısmı tutturulmuş olacak. 2026'da dezenflasyon devam edecek." dedi. Şimşek, Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen 5. Finansın Geleceği Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, uyguladıkları Makro Ekonomik İstikrar ve Reform Programı'nda enflasyonu tek haneye indirmeyi, öngörülebilirliği artırmayı, sürdürülebilir cari dengeye kavuşmayı ve tüm bu kazanımların kalıcı olmasını hedeflediklerini söyledi. Bu kapsamda uyguladıkları yapısal dönüşüm programlarından bahseden Şimşek, üç evre olan programın birinci safhasının kontrol dönemi olduğunu ve birtakım risklerin yönetildiğini, ikinci safhada dengesizliklerin giderildiğini anlattı. Şimşek, "Üçüncü evre yapısal dönüşümle birlikte kalıcı bir şekilde hedeflerin tutturulmasıydı. Birinci evreye baktığınız zaman kural bazlı piyasa ekonomisi önemli bir ölçüde oturdu. Enflasyonun kontrol altından çıkmaması önemliydi. Rezerv birikimi, koşullu yükümlülükler gibi birçok konu vardı. O konuların yönetimini ilk yılda yaptık." diye konuştu. İkinci evrede dezenflasyonla birlikte enflasyonun düştüğünü, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından çıkıldığını, cari dengenin yönetilebilir seviyeye getirildiğini belirten Şimşek, "Dolayısıyla ikinci evre de bu ay itibarıyla bitiyor. Son evreye giriyoruz. Programın hissedildiği, sonuçları itibarıyla vatandaşımızın, reel sektörün çok daha güçlü bir şekilde hissedeceği döneme giriyoruz." diye konuştu. "FİYATLARIN AYARLAMALARINI HEDEF ENFLASYONA GÖRE YAPACAĞIZ" Bakan Şimşek, enflasyondaki düşüşten bahsederek, zirai don ve kuraklık yaşandığını, gıda fiyatlarının beklenilenin üzerinde arttığını, Türkiye'de meyve ve tahıl üretiminin düştüğünü anlattı. Şimşek, "3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle Türkiye yüzde 20'li rakamları görecek. Biraz gecikmeyle de olsa enflasyon hedeflerinin en azından bandın üst kısmı tutturulmuş olacak. 2026'da dezenflasyon devam edecek. Sebebi çok basit çünkü para politikası, maliye politikası, gelirler politikası destekleyici olmaya devam edecek." dedi. Gelecek yıla ilişkin yönetilen ve yönlendirilen fiyatların ayarlamasını hedef enflasyona göre yapacaklarını vurgulayan Şimşek, "Yeniden değerleme oranı yüzde 25 ise vatandaşın lehine olanı yüzde 25 artıracağız ama diğer kamunun sunduğu veya belirlediği ücretleri yüzde 20'nin altında belirleyeceğiz." ifadelerini kullandı. "ENFLASYONDA 2026 HEDEFİNİN ÜST BANDI OLDUKÇA GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİR" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, deprem bölgesinde 350 bin konutun teslim edildiğini belirterek, deprem bölgesinde veya Türkiye'nin diğer bölgelerinde, sosyal konut projeleri ile kentsel dönüşüm projeleri kapsamında toplam 1,4 milyon konutun yapılmakta olduğunu, bu projelerin gelecek 2 yılda tamamlanmasını beklediklerini söyledi. Gıda ve enerji arzında da önemli politikalar hayata geçirdiklerini dile getiren Şimşek, "Enflasyona bakarsanız, son 3 yılda yüzde 64-65 aralığından önce yüzde 44'e gittik. Arkasından da bu sene şu an itibarıyla yüzde 31. Gelecek sene hedef bant yüzde 13-19 arasında ama piyasa 20'li rakam bekliyor. Gelecek sene için tekrar söyleyeyim ilave birtakım şoklar olmazsa hedef bandın üst kısmını oldukça gerçekleştirilebilir olarak görüyoruz." dedi. Şimşek, konut fiyatları ile kira arasındaki ilişkinin yeniden kurulduğunu ve gelecek dönemde kira artışlarının normalleşeceğini kaydederek, geçmişte uygulanan yüzde 25 artış sınırının ve deprem bölgesindeki konut açığının etkisinin azaldığını, konut üretiminin artmaya devam ettiğini anlattı. Eğitim enflasyonunda da geçmiş dönemdeki sınırlamaların etkisinin artık geçtiğini ifade eden Şimşek, genel enflasyonu yukarı çeken kira ve eğitim kalemlerinde aşağı yönlü trendin yaşandığını vurguladı. "2025'TE BÜTÇE HEDEFLERİNİ TUTTURMUŞ OLACAĞIZ" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, mali disiplini etkili şekilde uyguladıklarını, vergi harcamalarını azalttıklarını, etkili olmayan istisnaları kaldırdıklarını, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede sonuç aldıklarını belirterek, "Bütçedeki iyileşme öngördüğümüzden daha iyi gidiyor ve büyük ihtimalle yılı hedefe yakın, yani yüzde 3,1 civarında bir rakamla tamamlayacağız." diye konuştu Bütçe açığı azaldıkça piyasadan daha az borçlanacaklarını, böylece özel sektöre daha çok kaynak bırakacaklarını vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mali disiplin sayesinde daha çok kaynağı özel sektöre kredi olarak gitsin diye piyasalara bırakacağız. Yani 'mali disiplinlerden bize ne' demeyin, aslında bu çok önemli bir husus. Reel sektöre daha çok alan bırakmak için kamuyu disipline ediyoruz. 2025'te bütçe hedeflerini tutturmuş olacağız. Enflasyonda bir ay gecikmeyle bandın üst kısmında olacağız ama bütçede hedefleri tutturacağız. Aralık sonunda zaten sonuçları açıklayacağız." "ALTIN HARİÇ GERÇEKTEN CARİ AÇIK DİYE BİR SORUN KALMADI" Bakan Şimşek, yeşil dönüşümü hızlandırdıklarını, hizmet ihracatında güçlü bir performans sergilediklerini, yurt içi petrol ve doğal gaz üretiminin artmaya devam ettiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "Bunların sayesinde altın hariç gerçekten cari açık diye bir sorun kalmadı. Bunu söylerken abartıyor gibi görünebilirim ama yani cari açığın zaten Türkiye'de sürdürülebilir seviyesi yüzde 2-2,5. Geçen sene altın ithalatı hariç zaten cari fazla verdik. Burada bir yapısal dönüşüm var. Bu sene yüzde 2 cari açık öngördük. Muhtemelen yılı yüzde 1,5 civarında kapatacağız. Dolayısıyla cari açık hedefini de tutturduk." Şimşek, Türkiye'nin bünyesinin sağlam ve şoklara karşı dirençli olmasının kırılganlıkları azalttığını, hizmet dış ticaretinde 63 milyar dolar fazla verdiklerini, elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payının artmaya devam ettiğini, sanayide yüksek ve orta yüksek teknolojinin ihracatının ve üretiminin payının artışını sürdürdüğünü anlattı. Büyümenin ılımlı olduğunu ifade eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Yüzde 4 büyüme öngörmüştük. Üçüncü çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,6'dayız. Çok büyük bir ihtimalle yüzde 3,7 veya belki biraz üstü olabilir, o civarda bir büyüme olacak. Yüzde 4'e yakınız. Bugünkü küresel konjonktürde, ticaret ortaklarımızın yüzde 1,8-2 civarı büyüdüğü bir ortamda Türkiye'nin yüzde 4'e yakın büyümesi önemlidir, değerlidir. Dezenflasyonla birlikte büyüme hızlanacak. Verimlilik artışıyla gelen büyüme genelde enflasyonist olmuyor. Bu çok değerli bir şey. 2025'te toplam büyümenin neredeyse yarısından fazlası faktör verimliliğinden geliyor. Bu da enflasyonist değil, dezenflasyonist." "ÖZEL SEKTÖR ARTIK ÇOK DAHA DÜŞÜK FAİZLE KREDİ BULABİLİYOR" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, rezervlerdeki ve ülkenin kredi notundaki artıştan, KKM'den çıkıştan, risk primindeki düşüşten, eurobond faizlerindeki gerilemeden bahsederek, "Özel sektör 100 dolar borç ödediğinde sadece 70 dolar bulabiliyordu ve yüksek faizlerle buluyordu. Şimdi 100 dolar borç ödediğinde 165 dolar bulabiliyor ve çok daha düşük faizle. Bütün bu gelişmeler sizin bilançolarınıza dolaylı veya doğrudan yansıyor." diye konuştu. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracata yönelik destekleri anlatan Şimşek, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programına ilişkin detayları paylaştı. Şimşek, tüm çalışanlarda asgari ücrete denk gelen ücretin vergisini kaldırdıklarını kaydederek, emek yoğun sektörlere ekstra destek sunduklarını bildirdi. İhracatçılara, çiftçilere, esnafa sundukları desteklere ilişkin örnekler paylaşan Şimşek, bu grupların hepsine önemli finansman desteği sunduklarının altını çizdi. "YATIRIMLAR ARTIYOR, BÜYÜMENİN KALİTESİ İYİLEŞİYOR" Bakan Şimşek, Türkiye'de hane halkının borcunun düştüğünü, sanayide katma değer zincirini yukarı çektiklerini belirterek, milli gelirdeki artıştan ve Türkiye'nin dünya ekonomisinden aldığı payın 2'ye katlanarak yüzde 1,3'e çıkmasından bahsetti. Türkiye'nin çok güçlü bir pazar olduğunu vurgulayan Şimşek, "Yatırımların hızlanacağına inanıyorum. Üçüncü çeyrekte şikayetlere rağmen yatırımlar çift hanede arttı. Dolayısıyla büyümenin kalitesi de iyileşiyor." dedi. Şimşek, Türkiye'nin hizmet ihracatında muazzam bir avantajı bulunduğuna işaret ederek, sağlık turizminde ve dizi ihracatında önemli bir ivme yakaladıklarını, serbest ticaret anlaşmaları ve kural bazlı ticaret sayesinde Türkiye'nin mal ticaretindeki kırılganlıklara karşı daha dayanıklı olduğunu vurguladı. Yapay zekaya hazırlık endeksinde gelişmekte olan ülkelerden çok daha iyi konumda olduklarını ifade eden Şimşek, Türkiye'nin büyük dönüşüm devrimini en başından itibaren yakalayacağını söyledi. Türkiye'nin küresel temiz enerji yatırımları ve savunma sanayisi gibi alanlarda muazzam bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Şimşek, uluslararası alanda iş yapan Türk müteahhit firmalarının sayısının Çin'den sonra ikinci sırada olduğunu bildirdi. Şimşek, "Yakın coğrafyamızda 1 trilyon dolar yeniden inşa ihtiyacı var. Dolayısıyla siz nasıl kötümser olabilirsiniz ki? Anlamakta zorluk çekiyorum gerçekten. Yani olmamanız lazım. Ben değilim. Fırsatların bol olduğu bir dönemin eşiğindeyiz. Ama bizim de daha verimli, daha yenilikçi ve farklı bir şekilde iş yapmamız gerektiği ortada. Devlet bütün yükleri taşıyamaz. Devlet bu dönüşümde size yardımcı olmaya hazır." açıklamasında bulundu. Gelecek yıl için çok daha iyimser olduğunu dile getiren Şimşek, bu yıl hedefleri büyük oranda tutturduklarını ve gelecek yıl bu başarının artarak süreceğini sözlerine ekledi.

Kasımda ekonomik güven endeksleri yükseldi Haber

Kasımda ekonomik güven endeksleri yükseldi

Ekonomi, tüketici ve reel sektöre ilişkin güven endekslerinde kasım ayında yaşanan artış eğilimi, ekonomideki toparlanma beklentisinin güçlendiğini ortaya koydu. AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, tüketici ve reel sektör gibi kesimlerin genel ekonomik duruma ilişkin beklentisini ortaya koyan güven endeksleri, kasım ayında pozitif seyir izledi. TÜİK tarafından açıklanan tüketici güven endeksi, ekimde 83,6 iken geçen ay yüzde 1,6 artışla 85 olarak kayıtlara geçti. Endeks, son 5 ayın en yüksek seviyesini gördü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi de kasımda bir önceki aya göre 1,2 puan artarak 103,2 seviyesine çıktı. Böylece endeks, eşik değerin üzerinde seyretti. TÜİK tarafından açıklanan ekonomik güven endeksi de ekimde 98,2 iken kasımda aylık bazda yüzde 1,3 artışla 99,5 değerini aldı. Endeks, mart ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. "ENDEKSLER DAHA ÜST SEVİYELERE TAŞINACAKTIR" İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, tüketici güven endeksinin vatandaşların ekonominin bugününe ve geleceğine ilişkin bakış açılarını gösterdiğini söyledi. Bu endeksin 100'ün üzerinde değer almasının tüketicilerin iyimser olduğunu gösterdiğini anımsatan Şener, bu değerlerin 100'e yaklaşmasının ekonominin doğru yolda olduğunu ve beklentilerin pozitif tarafta yoğunlaştığının göstergesi olduğunu dile getirdi. Şener, endeksin son 3 yılın kasım aylarına göre kıyaslandığında daha pozitif tarafa doğru ilerlediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Hem mevcut dönem hem de gelecek 12 aylık dönemdeki hanenin maddi ve genel ekonomik durumla ilgili beklentilerinin daha yukarı seviyeleri işaret etmesi, tüketici güven endeksinin önümüzdeki aylarda artışına devam edeceğini göstermektedir. Gelecek yılın ikinci çeyreğinden sonra tüketici güven endeksinin 90'ların üzerine çıkması sürpriz olmayacaktır. Özellikle önümüzdeki dönemde enflasyonla mücadelede başarının devam etmesi, şüphesiz tüketici güven endeksini yukarı taşıyacak en önemli etken olacaktır." Reel kesim güven endeksinin de sektör temsilcilerinin ekonomik görünüme ilişkin genel izlenimlerini yansıttığını aktaran Şener, bunun da ekonominin yönünün anlaşılmasını sağladığını kaydetti. Şener, burada da 100'ün üzerindeki değerlerin ekonomiyle ilgili bakışın iyimser olduğunun göstergesi olarak tanımlanabileceğini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Reel kesim güven endeksi, özellikle ekonominin geleceğine ışık tutmaktadır. İhracatta siparişlere, birim fiyat gelişmelerine ve rekabet gücüne kadar birçok ekonomik veriyi yansıtmaktadır. Özellikle son üç aylık dönemde toplam siparişlerdeki artış, aynı zamanda gelecek üç aylık dönemdeki ihracat siparişleri ve üretim hacmindeki artış, endeksi yukarı taşımıştır. Bu açıdan bakıldığında reel sektör güveninin özellikle ihracat artışı ve üretim hacmindeki artışla pozitif yönde olması son derece önemlidir. Genel ekonomik görünüşteki iyileşme kalıcı hale getirilirse, reel kesim güven endeksi çok daha yukarı seviyelere taşınacaktır." Ekonomik güven endeksinin de reel sektörün, tüketicilerin, hizmet, inşaat ve perakende ticaret sektörünün ekonomiye bakış açısını gösterdiğini anlatan Şener, daha kapsamlı bir bakışı göstermesi adına bu endeksin de son derece etkin veriler içerdiğini belirtti. Şener, Kasım 2024'te 97,2 seviyesinde olan ekonomik güven endeksinin geçen ay itibarıyla 99,5 seviyesine ulaştığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Özellikle reel kesim, hizmet sektörü ve perakende ticaret sektöründen gelen ekonominin geleceğine dair olumlu bakış açısı, ekonomik güven endeksini yukarı taşımıştır. Son dönemde Türkiye'nin güven endekslerinde önemli artış söz konusudur. Şüphesiz Türkiye'nin kredi risk primindeki düşüşe paralel olarak güven endekslerinin yukarıya çıkıyor olması, ekonomi yönetimince alınan kararların etkilerinin ve sonuçlarının alınmaya başladığını, aynı zamanda beklentilerin de ağırlıklı olarak pozitife döndüğünü göstermektedir. Önümüzdeki dönemde dezenflasyon sürecindeki ihracat ve cari açıktaki başarı devam ettirilirse endeksler daha üst seviyelere taşınacaktır. Ekonominin geleceğiyle ilgili iyimser havanın daha ağır bastığı anlaşılmaktadır."

Küresel piyasalar çalkantıda: Gümüş rekor kırarken gözler Fed'de Haber

Küresel piyasalar çalkantıda: Gümüş rekor kırarken gözler Fed'de

ABD'de açıklanan makroekonomik veriler, istihdam piyasasında soğuma sinyalleri sürerken enflasyon baskılarının da kademeli olarak zayıfladığına işaret etti. Kişisel tüketim harcamaları eylülde yüzde 0,3 artarken, Fed'in yakından izlediği gıda ve enerji hariç çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi aylık yüzde 0,2, yıllık yüzde 2,8 yükseldi. ADP özel sektör istihdamı kasımda artış beklentilerinin aksine 32 bin kişi azalarak Mart 2023'ten bu yana en sert düşüşünü kaydetti. ABD'de imalat sanayi PMI verileri de zayıf seyre işaret etti. ISM imalat sanayi endeksi kasımda 48,2'ye gerileyerek beklentilerin altında kaldı ve sektörde üst üste dokuz aydır devam eden daralmanın temmuzdan bu yana en düşük seviyesine indiğini gösterdi. Öte yandan, Fed'in 9-10 Aralık'taki FOMC toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentiler korunurken, para piyasalarında faiz indirimi ihtimali yaklaşık yüzde 88 seviyesinde fiyatlanıyor. Jeopolitik cephede, ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'daki basın toplantısında Venezuela üzerinden yürütülen uyuşturucu trafiğine yönelik baskıyı artırdıklarını belirterek, yakında kara operasyonlarına da başlayabilecekleri mesajını verdi. Rusya-Ukrayna Savaşına ilişkin gelişmeler de piyasaların odağında yer almayı sürdürürken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın Karadeniz'deki tanker saldırılarını "korsanlık" olarak nitelendirdi ve Rusya'nın buna karşılık Ukrayna limanlarına ve bu limanlara giren gemilere yönelik saldırıları genişleteceğini ifade etti. NATO'nun Avrupa kanadının Rusya ile savaşa hazırlandığı yönündeki değerlendirmelere yanıt veren Putin, Avrupa ile savaşmayı hedeflemediklerini ancak böyle bir durumda "hazır olduklarını" dile getirdi. Bununla birlikte Avrupa Birliği (AB) kurumları, Rusya'dan doğal gaz ve LNG ithalatının 2027 sonbaharına kadar aşamalı olarak sonlandırılması konusunda anlaştı. AB Komisyonu, Ukrayna'ya mali destek için dondurulmuş Rus varlıklarının teminat gösterilmesi veya AB bütçesi teminatıyla kredi sağlanması seçeneklerini gündeme getirdi. Belçika Başbakanı Bart de Wever ise Rusya'nın Ukrayna'da yenilgiye uğrayacağı beklentisini "yanılsama" olarak nitelendirerek, Rus varlıklarına el konulmasının Rusya'nın da Batılı varlıklara el koymasına yol açabileceği uyarısında bulundu. Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, haftayı yüzde 4,12 seviyesinden tamamlarken, dolar endeksi yüzde 0,5 düşüşle 98,9'a düştü. GÜMÜŞ'TEKİ YÜKSELİŞ YÜZDE 100'Ü AŞTI Değerli metaller, tamamlanan haftada Fed'in faiz indirimi beklentilerinden destek bulurken, altın ve platin değer kaybetti, gümüş ve paladyum ise değer kazandı. Altının ons fiyatı, hafta başında Fed'in faiz indirimi beklentileri ve dolar endeksindeki zayıflamanın etkisiyle son 6 haftanın zirvesi olan 4 bin 254,51 doları test etmesinin ardından, yatırımcıların kar satışlarıyla en düşük 4 bin 163,93 dolara geriledi ve haftayı 4 bin 201,84 dolardan tamamladı. Altının ons fiyatında, tüm zamanların en yüksek seviyesi 4 bin 381,55 olmuştu. Gümüşün ons fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 102 yükseldi. Altına paralel seyretmesine karşın güçlü alımlarla pozitif ayrışan gümüş, haftanın son işlem gününde tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 59,34 doları gördü. Haftayı da tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışı olan 58,38 dolardan tamamladı. Analistler, gümüşün ons fiyatında, altından ayrışan hızlı yükselişinin, küresel arz sıkışıklığı ve önemli borsalardaki düşük stoklarla ilişkili olabileceğini belirtti. Değerli metallerde, ons bazında fiyatlar, gümüşte yüzde 2,8, paladyumda yüzde 1,2 değer kazanırken, platinde yüzde 1,5 ve altında yüzde 0,5 değer kaybetti. BAZ METALLER BAKIRIN REKORUYLA DESTEK BULDU Baz metaller, dolar endeksindeki değer kaybını devam etmesi ve bakır fiyatlarının Londra Metal Borsası'nda (LME) rekor seviyelere yükselmesinin etkisiyle tamamlanan haftada değer kazandı. Bakır fiyatları LME'de tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. LME'de 3 ay vadeli bakır kontratı, zayıflayan dolar ve arz endişelerinin etkisiyle ton başına 11.705 doları görerek geçen haftaki 11.210,50 dolarlık rekorunu aştı. Bu gelişmelere paralel olarak bakır, ABD'de tezgah üstü piyasalarda da değer kazandı. Analistler, bu yükselişte dünyanın en büyük bakır üreticisinin Şili'de ekim ayında yaşanan üretim düşüşü ile Çinli bakır eritme tesislerinin planladığı üretim kesintilerinin etkili olduğunu belirterek, bakır piyasasında arzın kısıtlı olmasının fiyatları desteklediğini, dolar endeksinin zayıf seyrinin devam etmesinin de bakırı güçlendiren bir diğer unsur olarak öne çıktığını ifade etti. Bu gelişmelerle baz metallerde tezgah üstü piyasada bu hafta fiyatlar libre bazında bakırda yüzde 3,4, kurşunda yüzde 1,3, alüminyumda ve çinkoda yüzde 1,2, nikelde yüzde 1 değer kazandı. DOĞAL GAZ FİYATLARI 3 YILIN ZİRVESİNE YAKIN SEYREDİYOR Petrol fiyatlarında, OPEC+ grubunun üretim kararları ile jeopolitik gelişmeler belirleyici olurken, haftanın son işlem gününde Fed'in faiz indirimlerinin talebi artıracağı beklentisi ve Rusya-Venezuela kaynaklı arz endişeleriyle Brent petrolün varil fiyatı değer kazandı. Ancak, ABD'de talebin zayıfladığına işaret eden veriler, Washington'ın Lukoil'e yönelik yaptırımlarında "yumuşatma" niteliği taşıyan teknik bir istisna tanıması fiyatlardaki artışı törpüledi. Suudi Arabistan, Rusya, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Kazakistan, Cezayir ve Umman'dan oluşan OPEC+ grubunun 8 üyesi, 2026’nın ilk çeyreğinde mevcut petrol üretim seviyelerini koruma kararı aldı. Bununla birlikte, ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının geçen hafta yaklaşık 600 bin varil artışla 427 milyon 500 bin varil seviyesine çıktığını açıkladı. Piyasa beklentisi, stokların yaklaşık 1 milyon 900 bin varil azalacağı yönündeydi. ABD doğal gaz fiyatları, yıl sonuna doğru soğuk hava koşulları ve rekor düzeydeki sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatının etkisiyle güçlü bir yükseliş eğilimi göstererek son 3 yılın en yüksek seviyelerine yakın seyretti. ABD'nin günlük LNG talebi de kasım ayında ilk kez 19 milyar fitküp seviyesini aşarak rekor kırdı. Analistler, ABD'de artan gaz maliyetlerinin, elektrik üretiminde kömür kullanımını yeniden artırabileceğini ifade etti. Bu gelişmelerle, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,6 artarken, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı da yüzde 9,1 değer kazandı. TARIM EMTİALAR KARIŞIK SEYRETTİ Tarım emtia piyasasında fiyatlar, küresel arz fazlasına ilişkin endişeler ile jeopolitik gelişmeler ve hava koşullarına dair haber akışıyla karışık bir seyir izledi. Buğday ve mısırda, AB ve Güney Amerika'daki güçlü üretim ve yüksek stoklar nedeniyle fiyatlar düşük seviyelerde kalırken, Ukrayna'daki savaş ve Rusya’nın ihracat politikaları Karadeniz'deki fiyatlarda risk primini koruyor. Soya fasulyesinde Brezilya kaynaklı rekor rekolte beklentisi orta vadede arz baskısı yaratırken, Güney Amerika'daki kuraklık ve Çin'in zayıf alımları yönü belirleyen temel unsurlar oldu. Pirinç tarafında ise Asyalı üretici ülkelerde bol ürün ve zayıf ithalat talebi fiyatları aşağı çekmeye devam ediyor. Bununla birlikte, analistler, birçok alıcının fiyatlardaki düşüşün sürebileceği beklentisiyle piyasada bekle-gör tutumunu benimsediğini belirtiyor. Bu gelişmelerle, bu hafta Chicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 0,5, mısırda yüzde 0,6, pirinçte yüzde 0,9, soya fasulyesinde yüzde 2,9 azaldı. ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'te libre bazında fiyatlar, pamukta yüzde 1,2, kahvede yüzde 1,8, şekerde yüzde 2,6 azaldı. Kakaonun ton başına fiyatı ise haftayı yüzde 3,5 artışla tamamladı.

TÜİK’ten iktisatçı Mustafa Sönmez’e tazminat davası Haber

TÜİK’ten iktisatçı Mustafa Sönmez’e tazminat davası

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), açıkladığı veriler ve enflasyon hesaplamaları üzerinden kendisine yöneltilen eleştirilere yargı yoluyla karşılık verdi. Kurum, iktisatçı Mustafa Sönmez hakkında, enflasyon istatistiklerine ilişkin yaptığı değerlendirmeler ve eleştiriler nedeniyle tazminat davası açtı. AZİZ ÇELİK DUYURDU: "ELEŞTİRİLERİN ÖNÜ KESİLMEK İSTENİYOR" Konuya ilişkin bilgiyi, çalışma ekonomisi ve sosyal politika uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, sosyal medya hesabı üzerinden kamuoyu ile paylaştı. Çelik, TÜİK'in son dönemde benzer eleştiriler getiren milletvekilleri dahil birçok kişiye dava açtığına dikkat çekti. Prof. Dr. Aziz Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "TÜİK, Dava Açıp Enflasyon Eleştirilerini Önlemek İstiyor! Mustafa Sönmez'le Dayanışma Zamanı! TÜİK, enflasyon verilerine dönük eleştirileri nedeniyle iktisatçı @mustfsnmz'e tazminat davası açtı! TÜİK son zamanlarda enflasyon verilerine dönük eleştirileri nedeniyle aralarında milletvekillerinin de olduğu çok sayıda kişiye dava açıyor. Bu davalar TÜİK’e dönük eleştirilerinin önünü kesmeyi amaçlıyor. TÜİK yönetiminin kendisi kesinleşmiş yargı kararlarına uymazken dava açıp eleştirenleri susturmak istiyor. Mustafa Sönmez’in duruşması 12 Aralık 2025 Cuma, saat 11.50 Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecek. Sendikaların, meslek ve emekli örgütleri ile siyasi partilerin bu davaya karşı Mustafa Sönmez'e desteği ve dayanışması çok önemli. TÜİK milyonları ilgilendiren enflasyon verilerine kimse itiraz etmesin istiyor. TÜİK hakikati dile getiren iktisatçılar, uzmanlar, bilim insanları, sendikacılar, siyasetçiler konuşmasın istiyor." DURUŞMA ARALIK AYINDA Açılan tazminat davasının ilk duruşması, 12 Aralık 2025 Cuma günü Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek.

Bakan Şimşek'ten enflasyon değerlendirmesi: Son 2,5 yılın en düşüğü Haber

Bakan Şimşek'ten enflasyon değerlendirmesi: Son 2,5 yılın en düşüğü

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ve aylık bazda yüzde 0,87 olarak gerçekleşen Kasım ayı enflasyon rakamlarına ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, verilerin olumlu seyrine vurgu yaparak, "Son 2,5 yılın en düşük aylık enflasyonu gerçekleşti" değerlendirmesini yaptı. YILLIK ENFLASYONDA 44 PUANLIK İYİLEŞME Bakan Şimşek, yıllık bazdaki düşüşe de dikkat çekti. Kasım ayında yıllık enflasyonun yüzde 31,1 seviyesine gerilediğini belirten Şimşek, bu oranın son dört yılın en düşük seviyesi olduğunu ifade etti. Şimşek, "2024 yılı Mayıs ayına göre iyileşme 44 puanı aştı. Yıllık temel mal enflasyonu yüzde 19’un altına düştü" dedi. "GIDA ENFLASYONU NORMALLEŞTİ" Son aylarda yüksek seyreden gıda fiyatlarındaki değişimi de analiz eden Bakan Şimşek, şu ifadeleri kullandı: "Ağustos-Ekim aylarında uzun dönem ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşen gıda enflasyonu kasımda normalleşti. Aylık enflasyondaki ılımlı seyrin aralıkta devam etmesini bekliyoruz." 2026 İÇİN DEZENFLASYON YOL HARİTASI Mehmet Şimşek, önümüzdeki yıl dezenflasyon sürecini destekleyecek temel unsurları da maddeler halinde sıraladı. Şimşek, 2026 yılında sürece katkı sağlayacak faktörleri şöyle özetledi: "Destekleyici küresel finansal koşullar ve ılımlı emtia fiyatları Sıkı para politikası Güçlenen finansal istikrar Destekleyici maliye politikası Vergi ve harç güncellemeleri ile yönetilen/yönlendirilen fiyatların bütçe imkânları dâhilinde enflasyon hedefleriyle uyumlu belirlenmesi Eğitimde kural bazlı fiyatlama Enflasyondaki düşüşün devamıyla beklentilerdeki iyileşmenin hızlanması Gıda, konut ve enerji başta olmak üzere birçok alanda uygulanan arz yönlü politikalar" Bakan Şimşek, açıklamasını "Fiyat istikrarını merkeze alan programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz" mesajıyla tamamladı.

Milyonların gözü bu orandaydı: Memur ve emekli zammı için 5 aylık fark belli oldu Haber

Milyonların gözü bu orandaydı: Memur ve emekli zammı için 5 aylık fark belli oldu

Milyonlarca çalışanı ve emekliyi yakından ilgilendiren maaş zammı hesaplamalarında sona yaklaşılıyor. Yılın ikinci yarısına ait Kasım ayı enflasyon verilerinin belli olmasıyla birlikte, Ocak 2026 zammı için 5 aylık tablo netleşti. EMEKLİNİN 5 AYLIK ZAMMI ORANI NE OLDU? Yılda iki kez enflasyon farkına bağlı olarak zam alan SSK ve Bağ-Kur emeklileri için hesaplamalar, Türkiye İstatistik Kurumu'nun verileri ışığında yapıldı. Temmuz ayında yüzde 2,06, Ağustos'ta yüzde 2,04, Eylül'de yüzde 3,23 ve Ekim'de yüzde 2,55 olarak gerçekleşen enflasyon oranlarına, yüzde 0,87'lik Kasım ayı enflasyon farkı eklendi. Bu veriler ışığında, işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin 5 aylık dönem için hak kazandığı zam oranı yüzde 11,20 olarak belirlendi. Kesin oran, Aralık ayı verisinin açıklanmasıyla ortaya çıkacak. MEMUR VE MEMUR EMEKLİ ORANI NE OLDU? Memur ve memur emeklilerinin zam hesabı ise enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı kriterlerine göre yapılıyor. Temmuz ayında yüzde 5'lik sözleşme zammı alan memurlar, bu oranı aşan miktarda enflasyon farkı almaya hak kazandı. Ocak 2026 dönemi için toplu sözleşmeden kaynaklı yüzde 11'lik zam oranı da hesaba katıldığında; 5 aylık enflasyon farkı ile birlikte memur ve memur emeklilerinin alacağı toplam zam oranı yüzde 17,55 seviyesine ulaştı. Maaş düzenlemeleri kapsamında bir diğer detay ise taban aylıklara yapılacak artış oldu. Hesaplanan oransal zammın üzerine, taban aylığa 1000 TL tutarında bir artış eklenecek. Bu tutarın brüt olması nedeniyle, her memurun maaşına yansıması farklı oranlarda gerçekleşecek. Memur maaş zammı ve emekli zammı oranları, 3 Ocak 2026 tarihinde açıklanacak olan Aralık ayı enflasyon verileriyle birlikte nihai halini alacak.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.