#Erkan Yasdıman

İLKHABER-Gazetesi - Erkan Yasdıman haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erkan Yasdıman haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Doğum Uzmanı Dr. Yasdıman: Down Sendromu erken eğitim ve destekle bağımsız bir hayat mümkün Haber

Doğum Uzmanı Dr. Yasdıman: Down Sendromu erken eğitim ve destekle bağımsız bir hayat mümkün

Down sendromunun yaşam boyu süren bir durum olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, "Erken yaşta verilen eğitim, onların hayata daha iyi uyum sağlamalarını sağlar. Aile desteği, özel eğitim programları ve sosyal etkinlikler sayesinde becerilerini geliştirerek bağımsız bir hayat sürebilirler" dedi. Down sendromunun bir hastalık değil, genetik bir farklılık olduğunu anlatan Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman açıklamalarda bulundu. Dr. Yasdıman, "Toplum, Down sendromu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı için bazı önyargılara kapılabiliyor. Oysa ki Down sendromlu bireyler de herkes gibi mutlu bir yaşam sürebilir. Bunun için onlara saygıyla yaklaşmak, toplum içinde eşit fırsatlar sunmak ve destek olmak gerekir" diye konuştu. Down Sendromu: Genetik bir farklılık Dr. Yasdıman, Down sendromunun hamilelik sırasında rastgele oluşan bir durum olduğunu ifade ederek, "Annenin veya babanın yaptığı herhangi bir şeyden kaynaklanmaz ve önlenemez. Her yaştan anne baba, Down sendromlu bir çocuk sahibi olabilir. Ancak annenin yaşı ilerledikçe bu ihtimal artar. 35 ve üstü yaşlarda anne olanların down sendromuna sahip çocuklar dünyaya getirme riski daha fazladır ancak bu durum bir kesinlik oluşturmaz. Down sendromu, beraberinde getirdiği fiziksel özelliklerin yanı sıra hafif veya orta derecede zihinsel geriliğe de yol açan önemli bir durumdur. Günümüzde anne kanından yapılan testler yardımıyla down sendromunu belirleme oranı yüzde 99,8’e ulaşmıştır. Down sendromlu bir bebek doğduğunda ise genellikle fiziksel özellikler yardımıyla tanınabilir. Ancak kesin tanı için kromozom analizi (karyotip testi) yapılır" ifadelerini kullandı. Fiziksel ve zihinsel gelişimdeki farklılıklar Down sendromu ile doğan bebeklerin en belirgin özelliklerinin gözlerinin çekik olması olduğunu kaydeden Yasdıman, "Bunun dışında burun köprüsünün düz olması, el, ayak ve kulakların küçüklüğü, boyunda kısalık, avuç içinde kıvrım ve normal olmayan büyüklükte bir dil yapısı da down sendromunun öne çıkan belirtileri arasında yer alır. Unutulmamalıdır ki Down sendromlu çocuklar hasta değildir. Sadece yaşıtlarından bazı farklılıklar gösterirler. Bununla beraber Down sendromlu bebeklerin çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanın koordine ettiği bir rutin içerisinde nörolog, kardiyolog ve endokrin uzmanlarınca belirli aralıklarla düzenli olarak takip edilmesi gerekebilir" şeklinde konuştu. Erken eğitimle bağımsız yaşam mümkün Down sendromlu bireylerin zihinsel gelişiminin yaşıtlarına göre biraz daha yavaş olabileceğinin altını çizen Yasdıman, "Ancak bu, öğrenemeyecekleri anlamına gelmez. Her Down sendromlu birey birbirinden farklıdır, hepsinin kendine has özellikleri ve yetenekleri vardır. Doğru eğitim ve destekle birçok şeyi öğrenebilir, bağımsız bir yaşam sürdürebilirler. Bazıları üniversiteye gider, sporla ilgilenir, sanat yapar veya bir iş yerinde çalışabilirler. Down sendromlu bireyler sevgi dolu, neşeli ve arkadaş canlısı olurlar. Erken yaşta verilen eğitim, onların hayata daha iyi uyum sağlamalarını sağlar. Aile desteği, özel eğitim programları ve sosyal etkinlikler sayesinde becerilerini geliştirerek bağımsız bir hayat sürebilirler. Down sendromu yaşam boyu süren bir durumdur. Önemli olan, onları anlamak, desteklemek ve toplumda hak ettikleri yeri almaları için imkan oluşturmaktır. Sevgi ve anlayışla yaklaşıldığında, Down sendromlu bireylerin de hayatı dolu dolu yaşadığı unutulmamalıdır" diyerek sözlerini tamamladı.

 Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman,Çikolata kisti  tedavi yöntemlerini anlattı Haber

 Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman,Çikolata kisti  tedavi yöntemlerini anlattı

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, çikolata kistinin tedavisinde her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini söyledi.Toplumda ‘çikolata kisti' olarak bilinen endometriozis hastalığının kadınlarda yumurtalıklarda ortaya çıkan bir kist türü olduğunu söyleyen Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, “Bu hastalık zaman içinde üreme fonksiyonlarını etkileyerek kısırlığa bile yol açabilir. Bu nedenle düzenli izlem ve doğru tedavi önemlidir” diyerek bilgiler verdi. Çikolata kisti nedir ve hangi belirtileri gösterir? Dr. Erkan Yasdıman, bazı kadınlarda rahmin iç yüzeyini kaplayan doku olan endometriyumun rahmin dışında yerleştiğini söyleyerek, “Çikolata kistleri, bu dokunun yumurtalıklar gibi organlarda birikmesi sonucu oluşur. Hastalık; genetik yatkınlık, erken menstruasyon yaşı, cinsel ilişki sırasında ağrı, karın ağrısı ve sancılı adet döngüleri gibi durumlarla yakın ilişkilidir. Sorunun tedavisinde hastanın yaşı, belirtilerin şiddeti ve kistin boyutu önemli oluyor” dedi. Erken teşhis önemli Risk altında olan kadınların, özellikle şiddetli adet sancıları veya bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama gibi sorunlarla karşılaşmaları halinde uzman bir doktora başvurmaları gerektiğini kaydeden Dr. Yasdıman, “Bu hastalıkta erken teşhis, tedaviye başlamayı ve ileride gelişebilecek sorunları önlemeyi kolaylaştırır” diye konuştu. Çikolata kisti tedavisinde özelleştirilmiş yaklaşım Çikolata kistinin tedavisinde her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini kaydeden Yasdıman, “Tedavi, genellikle ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale olmak üzere iki ana seçeneği içerir. İlaç tedavisinde ağrı kesiciler ve hormon tedavileri hastalığın belirtilerini hafifletmeye yöneliktir. Bunun dışında, kistin büyüklüğüne veya belirtilerin şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale gerekebilir. Yumurtalıkları korumaya yönelik laparoskopik (kapalı) cerrahi ise en sık tercih edilen yöntem” dedi. Risk azaltmak için alınabilecek önlemler "Çikolata kistinden korunmak için kesin bir önlem bulunmamakla birlikte, atılacak bazı adımlar hastalığın gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir” diyen Dr. Yasdıman, şu önerilerde bulundu: "Doğum kontrolü uygulamak. Doğum kontrol hapları veya diğer hormonal yöntemler (implantlar, iğneler, vajinal halkalar) adet döngüsünü düzenlemeye ve aşırı adet kanamalarını engellemeye yardımcı olabilir. Adet dönemi kontrolü. Düzensiz adet döngülerini kontrol altına almak, çikolata kisti riskini azaltabilir. Doğum kontrol hapları veya diğer hormon tedavileri ile bu düzeni sağlamak faydalı olabilir.Erken tanı ve izleme: Şiddetli ve sürekli adet sancıları, çikolata kisti belirtilerinin başlıca göstergesidir. Buradan yola çıkarak erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca kısırlık sorunu yaşayan kadınlar, çikolata kisti açısından değerlendirilmelidir. Erken müdahale, tedaviye imkan sağlar ve kısırlık sorununun daha da kötüleşmesini engelleyebilir. Çocuk sahibi olmayı ertelememek. Çikolata kisti ilerleyici ve tekrar edici bir hastalık olduğundan özellikle 30 yaş üzerinde olan kadınlar çocuk sahibi olmayı istiyorlar ise bunu ertelememelidirler. Çünkü hastalık ileri safhalara geçtiğinde gebelik şansı azalır. Ayrıca gebelik süresince hastalık geriler. Yüksek riskli durumları takip etmek. Aile geçmişinde çikolata kisti bulunan kadınlar, hastalık geliştirme riski açısından daha yüksek olabilir. Bu kadınlar, düzenli jinekolojik kontroller ve semptom takibi yaparak, erken dönemde müdahale edebilirler. Sağlıklı beslenme ve diyet. Çikolata kisti, özellikle karın boşluğunda enfeksiyon riskini artırır. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar ve antioksidanlar vücudun iltihapla savaşmasına yardımcı olabilir. Yüksek şekerli ve işlenmiş karbonhidratlardan kaçınmak da kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olarak iltihaplanma riskini azaltabilir. Fiziksel aktivite ve egzersiz. Egzersiz, vücuttaki iltihaplanmayı azaltabilir ve hormon seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz, hastalığın hafifletebilir ve genel sağlığı iyileştirebilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek. Bağışıklık sisteminin zayıflaması çikolata kisti gelişimine kapı aralayabilir. D vitamini alımı, probiyotikler, stres yönetimi ve yeterli uyku, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.