#Erzin

İLKHABER-Gazetesi - Erzin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erzin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İssos araştırmaları ilk kez uluslararası boyutta tartışıldı Haber

İssos araştırmaları ilk kez uluslararası boyutta tartışıldı

Hatay’ın Erzin ilçesinde, bölgenin en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan İssos-Epiphaneia’nın tarihî ve kültürel değerleri, bilim dünyasıyla buluşturuldu. İlk kez düzenlenen “Uluslararası Erzin İssos Araştırmaları Sempozyumu”, Ömer Halisdemir Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Etkinliğe, Türkiye’nin yanı sıra farklı ülkelerden yaklaşık 30 bilim insanı, çok sayıda araştırmacı, yerel yöneticiler ve vatandaşlar katıldı. Sempozyum kapsamında arkeoloji, kültürel miras, mimarlık, sanat tarihi, coğrafya, antropoloji, halk bilimi, gastronomi ve turizm alanlarında bildiriler sunuldu. Akademisyenler İssos’un son bulgularını paylaştı Sempozyumda, İssos-Epiphaneia Kazı Başkanı Doç. Dr. Banu Özdilek başta olmak üzere birçok akademisyen, kentin tarihî geçmişi ve kültürel zenginlikleri hakkında son araştırma sonuçlarını aktardı. Katılımcılar ayrıca düzenlenen sergi ve İssos Antik Kent Gezisi ile kazı alanını yerinde görme fırsatı buldu. tkinlik, Mustafa Kemal Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Erzin Kaymakamlığı, Erzin Belediyesi, İssos Koruma Derneği ve KORDER iş birliğiyle gerçekleştirildi. Katılımcılar, bu tür organizasyonların bölgenin bilimsel, kültürel ve turistik gelişimine önemli katkılar sağladığını vurguladı. “Vizyonumuz, bilimi halkla buluşturmak” Açılışta konuşan Kazı Başkanı Doç. Dr. Banu Özdilek, İssos-Epiphaneia’nın bilim dünyası açısından taşıdığı önemi anlattı. Özdilek, 2022 yılında başlayan kazıların 2025 itibarıyla Cumhurbaşkanlığı onaylı kazılar statüsüne yükseldiğini belirterek şunları söyledi: “İssos Antik Kenti, Osmanlı’dan prehistorik çağlara uzanan yerleşim katmanları, görkemli mimari yapıları ve eşsiz mozaikleriyle Hatay’ın en iyi korunmuş antik kentlerinden biridir. Geride bıraktığımız dört yılda kazılar için 1 milyon TL’nin üzerinde kaynak sağlanmış ve yerli ile yabancı bilim insanlarıyla güçlü ortaklıklar kurulmuştur. Elde edilen veriler hem ulusal hem de uluslararası yayınlarla bilim dünyasına kazandırılmıştır. Bizim vizyonumuz, bilimi halkla buluşturmak. İssos Antik Kenti de bu vizyonun en güçlü örneklerinden biri. Kazılar ilerledikçe İssos, Hatay’ın kültürel ve doğal mirasını dünyaya tanıtan bir merkez olacak ve belki de Göbeklitepe gibi dünya çapında ses getirecek.” Özdilek ayrıca, kazılara sağladığı desteklerden dolayı Erzin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Muhteşem Vural’a teşekkür etti. Sempozyum, akademik paylaşımların yanı sıra kültürel etkileşim ve bölge turizminin geleceğine dair umut verici mesajlarla sona erdi.

Antik takvimin eksik parçası Ağustos paneli gün yüzüne çıkıyor Haber

Antik takvimin eksik parçası Ağustos paneli gün yüzüne çıkıyor

Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Banu Özdilek’in başkanlığında ve uluslararası bir bilimsel ekibin katkısıyla Epiphaneia (İssos) Antik Kenti’nde yürütülen 2025 kazı sezonunda, kentin güney stoasında yer alan eşsiz Takvim Mozaiği gün yüzüne çıkarılıyor. Roma dönemine tarihlenen stoa yapısının 6,6 metre genişliğindeki galerisine döşenen mozaik, her biri farklı ayları ve kırsal yaşamı betimleyen sahneleriyle dikkat çekiyor. Kazılarda bugüne dek yedi paneli gün yüzüne çıkarılan mozaikte, her ay Roma astrolojisindeki burçlarla eşleştirilmiş, sahneler ise Eski Yunanca ve Latince yazıtlarla desteklenmiş. 5. ya da 6. yüzyıla tarihlenen eserin giriş kısmında ise mozaiği yaptıran ve muhtemelen Epiphaneialı bir din görevlisi olduğu düşünülen Romanos’un kendisi ve eşini betimlettiği ithaf yazısı da yer alıyor. "Önceliğimiz Ağustos panelinin tamamını ortaya çıkarmak" Kazı Başkanı Doç. Dr. Banu Özdilek, bu yılki çalışmaların en önemli hedefinin Ağustos ayı panelini tamamen ortaya çıkarmak olduğunu söyledi. Doç Dr. Özdilek, “Antik dönemde insanları hava koşullarından koruyan ve ticari dükkanlara ev sahipliği yapan stoa yapısı, bu benzersiz mozaikle yalnızca mimari değil, sanatsal ve sembolik bir derinlik de kazanıyor” dedi. Yapının restorasyonu için gerekli rölöve ve koruma projelerinin hazırlanarak ilgili kurullara sunulduğu bilgisi veren Doç Dr. Özdilek, “Kazı alanının resmi ören yeri ilan edilmesi halinde, bu dünyaca eşsiz takvim mozaiği, özgün konumunda stoa mimarisi içerisinde ziyarete açılabilecek” ifadesi kullandı. Kültürel ve turistik değer taşıyor Özdilek, şunları kaydetti: “Özgün ikonografisi ve çift dilli epigrafisiyle Akdeniz bölgesi mozaikleri arasında özel bir yer edinen bu takvim mozaiği, antik Epiphaneia kentinin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Ağustos ayı paneli kazısının da tamamlanmasıyla birlikte, bu tarihi eserin hem bilim dünyasında hem de bölge turizminde önemli bir yer almasını bekliyoruz.”

DAÇE'den, Petrokimya ve Polipropilen tesisleri tepkisi Haber

DAÇE'den, Petrokimya ve Polipropilen tesisleri tepkisi

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri yöneticileri ve avukatları,  Hatay’ın Dörtyol ve Erzin ilçelerinde Petrokimya ve Rafineri Sanayi Tesisi ile Polipropilen Tesisi kurulması girişimlerine, tepki gösterdi. DAÇE Ortak Sekreteri Sabahat Aslan, DAÇE avukatlarından Semra Kabasakal ve Adana Çevre ve Tüketici Koruma Derneği Başkanı Dr. Sadun Bölükbaşı,  İskenderun Körfezi’nin, demir çelik fabrikaları, termik santral, gübre sanayi ve çimento sanayinin yanı sıra liman faaliyetleri ve çeşitli sanayi tesisleri nedeniyle Türkiye’nin en çok çevre kirliliğinin yaşandığı bölgeler arasında yer aldığını öne sürdüler. İskenderun Körfezi’ndeki hava, su ve toprak kirliliğinin sınır değerlerinin aşıldığını ifade eden Sabahat Aslan, Semra Kabasakal ve Dr. Sadun Bölükbaşı, ortak açıklamalarında, şunları ifade ettiler: “İskenderun, Payas, Dörtyol ve Erzin’de çevre ve insan sağlığı çok olumsuz etkilenmiştir. Bölgede kirlilikten kaynaklı artık birçok tarım ürününün verimi azalmış olup, artık bazı ürünler de yetişmemektedir. Mevcut kirliliğin yarattığı sorunlar ortadayken, havayı, suyu, toprağı daha çok kirletecek olan ve narenciyenin başkenti olan İssos gibi bir antik bölge ve Burnaz gibi eşi benzeri bulunmaz bir sahile, birinci sınıf tarım toprağına ve iklimine sahip Dörtyol ve Erzin ilçelerimize kirletici teknolojiler olan Petrokimya ve Rafineri Sanayi Tesisi ve Polipropilen tesisleri kurulum planları yapılmaktadır. Dörtyol Petrokimya ve Rafineri Sanayi Tesisi yaşam alanlarımız olan Dörtyol’a 8 kilometre, Erzin’e 9 kilometre, Yeşilköy Mahallesi’ne 3 kilometre, Yeşiltepe Mahallesi’ne 2 kilometre, Yeniyurt Mahallesi’ne 850 metre yakın olması nedeniyle, çevre ve insan sağlığı açısından riskleri daha da artacaktır.” Dörtyol’da kurulumu planlanan bölgede halkın içme suyunu sağlayan 2 adet içme suyu kuyusu mevcut olduğuna dikkati çeken Aslan, Kabasakal ve Dr. Bölükbaşı, şunları kaydettiler: “Dörtyol’da söz konusu tesisin kurulumu halinde oluşacak kirlilik, yeraltı su kuyularının kirlenmesine neden olacaktır. Bu durum Dörtyol’da içme su sorunu yaratacaktır. Petrokimya ve Polipropilen tesisleri çalışmaya başlayınca atmosfere yayılacak olan ağır ve zehirli gazlar toprağı, havayı ve suyu daha da kirletecektir. Ayrıca tesislerin ihtiyacı olan suyunun bir kısmının yer altı sularından karşılanacak olması, yeraltı sularının zamanla kirlenmesi ve tuzlanmasından kaynaklı toprakların çoraklaşmasına ve dolayısıyla bölgenin simgesi olan narenciyenin ve halkın geçim kaynağı olan tarımın bitmesine yol açacaktır. Her iki tesisin soğutma suyunun denize deşarj edilmesi sonucunda deniz kirlenecek olup, bölgede balıkçılığın ve turizmin bitmesine ve halkın sağlığının bozulmasına, başta kanser olmak üzere birçok hastalığa ve doğum kusurlarına da neden olabilecektir. Erzin ve Dörtyol’da yaşanacak olan bütün olumsuzluklardan, İskenderun halkı da çok etkilenecektir. Her iki tesis bölgede ciddi çevre felaketlerine neden olacaktır. Aliağa’da çalışan Petrokimya ve Rafineri tesisinin Çevre ve İnsan sağlığına verdiği zararlar ortadadır. Dörtyol’da planlanan tesis de aynı zararları verecektir. Ham maddesi ve teknolojisi ithal olacak olan Erzin Polipropilen Tesisi cari açığın kapatılmasını sağlayamaz, aksine cari açığı arttıracağı açıktır. Dünyayı iklim ve gıda krizi beklerken tarım alanlarının, su kaynaklarının yanı başına kimyasal tesisler kurmak bilimsel ve hukuki değildir. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak Erzin Polipropilen Tesisinin bilimsel olmayan ÇED raporuna karşı açtığımız davanın bilirkişi raporu, doğanın ve halk sağlığının lehinde görüş bildirdiği için ÇED olumlu raporu iptal edilmiştir. Bu gerçekler ortada iken ilgili firma aynı projeyi yapmak için tekrar farklı bir firma ismiyle yeniden ÇED başvurusu yapmıştır. Yeni olumlu ÇED raporunu, Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak dava ettik. Mahkemeden, doğadan ve halk sağlığından yana bir kararın çıkmasını bekliyoruz. Doğu Akdeniz halkı olarak Petrokimya ve Polipropilen tesislerinin bölgemizde yapılmasına karşıyız. Yaşam alanlarımıza ve sağlığımıza zarar verecek olan bu projelerin yapılmasını istemiyoruz. Erzin ve Dörtyol halkı zehir solumak istemiyor. Yetkililer Erzin ve Dörtyol halkının taleplerini yerine getirerek, projeleri derhal durdurmalıdır. Bizler her 2 tesisin yapılmaması için yasal ve demokratik hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Yaşam hakkımızı ve çocuklarımızın geleceğini korumak için herkesi mücadeleye davet ediyoruz.”

Hatay'ın Erzin ilçesinde yapılan acil durum hastanesinin inşaatının yüzde 85'i tamamlandı Haber

Hatay'ın Erzin ilçesinde yapılan acil durum hastanesinin inşaatının yüzde 85'i tamamlandı

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerden etkilenen Hatay'ın Erzin ilçesinde yapımı devam eden 100 yataklı acil durum hastanesinde ağustosta hasta kabulüne başlanması öngörülüyor. Başlamış Mahallesi'nde yapımı süren Erzin Acil Durum Hastanesi inşaatının yüzde 85'i tamamlandı. Çalışmaların sürdüğü hastanede 20 poliklinik, 20 yoğun bakım yatağı, 4 ameliyathanenin yanı sıra 12 diyaliz, MR, tomografi, tam kapsamlı laboratuvar, 3 onkoloji ve KVC (Kalp ve Damar Cerrahi) ünitesi yer alacak. Kaymakam Onur Özaydın, Erzin Acil Durum Hastanesinin tüm branşlarda vatandaşlara hizmet vereceğini söyledi. Depremlerde Erzin Devlet Hastanesinin ağır hasar aldığını anlatan Özaydın, Eylül 2023'te de acil durum hastanesinin yapımına başlandığını belirtti. Hastanenin inşasının yüzde 85 seviyesine ulaşıldığını dile getiren Özaydın, şöyle konuştu: "100 yatak kapasitesine sahip olacak ve vatandaşlarımıza son derece güzel hizmet verecek bir hastane olarak planlandı. İnşallah ağustos ayı itibarıyla hasta kabul etmeye başlayacak. Kaba inşaatı bitti, ince işlerin yapımına başlandı. İçerisinde yoğun bakım ünitesinden tutun da daha önce Erzin ilçemizde hizmet sunulmayan diğer hizmetlere de hastanemiz cevap verecek. Aynı zamanda kademeli olarak diğer birimler de eklenecek." Özaydın, çelik yapı olarak inşa edilen hastanenin bulunduğu alanda, aile sağlığı merkezinin de yapılacağını kaydetti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.