TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Erzincan

İLKHABER-Gazetesi - Erzincan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erzincan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi'nde Klinik Nütrisyon sempozyumu düzenlendi Haber

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi'nde Klinik Nütrisyon sempozyumu düzenlendi

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı Nisan ve Ekim aylarında daha sık görülüyor Haber

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı Nisan ve Ekim aylarında daha sık görülüyor

Büyüktuna hastalığın Nisan ve Ekim ayları arasında görüldüğünü belirtip, “Hastalık sıklıkla kene kaynaklı, ateş, kanama ve karaciğer fonksiyon bozukluğu ile karakterize akut bir enfeksiyon hastalığıdır. Türkiye’de ilk olarak 2002 yılında tespit edilen hastalık Erzincan ve çevresini kapsayan geniş bir alanda görülmektedir. Hastalık mevsimsel özellik göstermektedir. Genel olarak Nisan ve Ekim ayları arasında ortaya çıkmaktadır. Etken virüs sıklıkla Hyalomma cinsi kenelerle bulaşmaktadır.” dedi. Sağlıkçılar ve hayvancılıkla uğraşanlar risk grubunda Büyüktuna sağlık çalışanlarının ve hayvancılıkla uğraşanların risk grubunda olduğunu belirtti. Hastalığın bulaşıcılığından bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Hastalık, insanlara kenelerin kan emmesi ya da kenelerin elle ezilmesi esnasında bulaşabilmektedir. Virüs kenelerde ömür boyu kalmakta ve çoğalabilmektedir. Veterinerler, endemik bölgelerdeki hastanelerde görev yapan sağlık çalışanları, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar risk grubunda yer almaktadırlar.” ifadesini kullandı. Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna hastalığın belirtilerinin; ani başlayan üşüme, titreme, ateş, baş ağrısı, eklem ağrısı, bulantı, kusma ve karın ağrısı olduğundan bununla birlikte tüm vakaların yaklaşık yüzde 75’inde kanama ortaya çıktığına değindi. Hastalığın tedavisinden bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Hastalığının tedavisinde ‘destek tedavisi’ esas tedaviyi oluşturmaktadır. Uygulanan destek tedavisinin düzenlenmesinde hastanın hem klinik hem de laboratuvar değerlerinin takibi önem taşımaktadır. Hastalara gerektiğinde kan ürünleri ile destek tedavisi uygulanmaktadır. Ağır ve çoklu organ yetmezliği gelişen hastalarda sıvı-elektrolit replasmanı, gerektiğinde diyaliz uygulanması, hatta yoğun bakım ve solunum desteği gerekebilmektedir.” dedi. Korunmada kontrol ve elbise tercihi önemli Hastalıktan korunma yöntemlerinden bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Bütün enfeksiyon hastalıklarının kontrolünde olduğu gibi KKKA hastalığında da korunma ve izolasyon önlemleri büyük önem taşımaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ nün (DSÖ) önerilerine göre hastanın kan ve vücut sıvıları ile korunmasız temastan kaçınılmalıdır. Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınmak gerekmektedir. Bu yerlere gidenler mümkünse açık renkli elbiseler tercih etmeli, vücutta açık kısım kalmamasına dikkat etmeli, dönüşte mutlaka kene yönünden elbiselerini ve vücudunu kontrol etmelidir.” şeklinde konuştu.

Hakkında dava açılan çevreci avukat Atal'dan CHP ve TBB yöneticilerine sitem Haber

Hakkında dava açılan çevreci avukat Atal'dan CHP ve TBB yöneticilerine sitem

İliç'teki maden faciasıyla ilgili olarak “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” iddiasıyla hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan çevreci avukat İsmail Hakkı Atal, CHP ve meslek örgütü Türkiye Barolar Birliği (TBB) yöneticilerine sitemde bulundu. Erzincan’ın İliç ilçesindeki madende 13 Şubat'ta 9 işçinin kaybolduğu toprak kayması ile ilgili olarak Adana Barosu Avukatlarından İsmail Hakkı Atal aleyhine, İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'na, madeni işleten şirket avukatları tarafından "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada, yargılamanın 4 Eylül 2024 tarihinde başlayacağını söyledi. Şirketin Yönetim Kurulu üyelerini, toprak kayması öncesi siyanürün doğal ekosistemlere karışmasıyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikâyet ettiklerini anımsatan Atal, "Bu dava bizi susturmak için baskı oluşturma çabasıdır. Açılan bu davalar bizim için bir şey ifade etmiyor. Bizim amacımız, cennet ülkemizin havasının, suyunun ve toprağının zehirlenmesine karşı mücadele etmek." dedi. Adana Barosu'nun 15 Ekim 2022 tarihinde yapılan genel kuruluna "Kuzuların-baroların sessizliği" pankartıyla kürsüye çıkarak konuşma yaptığını ifade eden Atal, şunları aydetti: "Çıkartılan sansür yasasına, yani bugün bana karşı açılan davanın dayanağı olan TCK 217/A kanun maddesi 2022'de Meclisten geçerken itiraz etmeyen, kamuoyu yaratmayan Barolar Birliği başta olmak üzere, baroların sessizliğini ve tepkisizliğini eleştirmiştim. 2 yıl sonra burada konuştuklarımıza karşı dava açılacağını söylemiştim. Türkiye'de  AK Parti'nin korumasındaki sermaye  ve yerli iş birlikçileri salınmış, bunu engelleyecek TBB ve CHP yönetimleri  ise bağlanmış  durumda. Bizi susturacak yasalara karşı bir şey yapmayan, halkın zehirlenerek öldürülmesini, yaşam alanlarının yok edilmesini seyreden TBB ve CHP yönetimleri, ellerindeki gücü ve olanakları kullanmayarak siyasi iktidara görünmeyen destek veriyorlar. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a, geçmişte sıkıştığında  Kılıçdaroğlu can simidi  atardı. Şimdi Tayyip Erdoğan'a can simidi atma görevini Özgür Özel devraldı. Halk suni gündemlerle meşgul edilirken, iktidarın 15 yılda verdiği maden ruhsatı sayısı 386.000'e ulaştı.  Bunlardan biri de Anagold. Bu şirket bizi zehirlemeye, havamızı, suyumuzu, toprağımızı yok etmeye devam ediyor.  Maden işgalleri 'siyasette normalleşme' görüşmeleriyle saklanırken, CHP ve TBB yönetimleri ise bunu seyrediyor." İliç'teki maden faciasında kaybolan işçilerden Uğur Yıldız'ın cansız bedenine 5 Nisan, evli ve 2 çocuk babası Adnan Keklik'in cenazesi ise 19 Nisan tarihinde ulaşılarak çıkarılmıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bugün yaptığı paylaşımda ise toprak altında kalan 9 işçiden 2'sinin daha naaşına ulaşıldığını duyurmuş, cenazelerin, Ramazan Çimen ve Kenan Öz'e ait olduğu belirtilmişti.

İliç’teki maden faciasında toprak altında kalan 2 işçinin daha naaşına ulaşıldı Haber

İliç’teki maden faciasında toprak altında kalan 2 işçinin daha naaşına ulaşıldı

Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni alanında 13 Şubat 2024 günü liç yığınının göçmesi sonucu toprak altında 9 işçiden 2'inin daha naaşına ulaşıldı. Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni alanında 13 Şubat 2024 günü liç yığınının göçmesi sonucu 9 işçi siyanür ve sülfürik asit uygulanan toprak altında kalmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından menfezlerin kapatıldığı, siyanür ve sülfürik asit barındıran toprağın Fırat Nehri’ne karışma tehlikesinin bertaraf edildiği, topraktan ve sudan alınan numunelerde herhangi bir kirliliğe rastlanmadığı iddia edilmişti. Öte yandan işçiler için yapılan arama ve kurtarma çalışmaları ise yeni bir heyelan gerekçesiyle bir süre durdurulmuştu. Daha sonra devam eden arama çalışmalarında işçilerden Uğur Yıldız ve Adnan Keklik'in cenazesine ulaşılmıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda, toprak altında kalan 9 işçiden 2'sinin daha naaşına ulaşıldığını duyurdu. Bakan Bayraktar, diğer 5 işçiye ulaşmak için de ekiplerin 7/24 çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "İşçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum." ifadesi kullandı. Arama çalışmaları sonucu ulaşılan cenazelerin, Ramazan Çimen ve Kenan Öz'e ait olduğunu öğrenildi. TTB suç duyurusunda bulunmuştu Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından da facianın ekosistemde geri dönülmez bir zarara yol açtığı, Fırat Nehri’nin geçtiği her bölgede halk ve çevre sağlığı açısından uzun vadede ciddi sorunlara sebep olacağı gerekçeleriyle sorumlular hakkında İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştu.

DSİ Genel Müdürü: Son 21 yılda Erzincan'a 4 milyar 837 milyon TL değerinde 82 tesis inşa edildi Haber

DSİ Genel Müdürü: Son 21 yılda Erzincan'a 4 milyar 837 milyon TL değerinde 82 tesis inşa edildi

Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü; kurumsal altyapısı, tecrübeli personeli ve güçlü makine parkıyla, ülkenin dört bir yanında, milletin refah düzeyini artıran su yapılarını inşa ederek vatandaşların hizmetine sunma sorumluluğunu yerine getiriyor. İklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, artan sanayileşme ve diğer çevre sorunlarıyla birlikte yaşamın kaynağı olan suyun değeri her geçen gün artarken, DSİ tarafından tamamlanarak milletin hizmetine sunulan; içme suyu tesisleri, tarımsal üretimin lokomotifi olan barajlar, gölet ve yer altı depolama tesisleri, HES’ler ve parçalanmış tarım arazilerini yeniden ekonomiye kazandıran arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme projeleri ile suya yön veriliyor. “Su Vatandır” hassasiyeti ile çalışmalarını sürdüren Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, suyun özellikle tarım ve sanayide oluşturduğu güçlü etkisi sayesinde geniş iş sahalarının doğmasına imkân sağlarken yapmış olduğu taşkın koruma tesisleri ile de taşkınlardan kaynaklanabilecek can ve mal kayıplarını önlemek için de mücadele ediyor. DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “Bizler maziden atiye uzanan, tarihini insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesinin üzerine inşa eden köklü bir geleneğin mensuplarıyız. 18 Aralık 1953 yılında kurulan Genel Müdürlüğümüz kurulduğu tarihten bu yana su vatandır anlayışıyla çalışmalarını sürdürerek işletmeye aldığı baraj ve göletler ile 183 milyar metreküp su depolama kapasitesi geliştirmiştir. Tamamlanan projeler ile 71 milyon dekar arazi sulamaya açılmış, yaklaşık 2 milyon hektar alan taşkınlardan korunmuştur. Hizmete alınan içme suyu tesisleri ile yıllık 5,2 milyar metreküp memba kalitesinde içme suyu temin edilmektedir. Güç ve ilhamını aziz milletimizden alan DSİ dün olduğu gibi bundan sonrada hayata geçireceği projeler ile Türkiye Yüzyılına damga vurmaya devam edecektir.” dedi. “Tarım kenti Erzincan’da, 121 Bin 400 dekar araziyi suyla buluşturduk” Erzincan’a yapmış oldukları DSİ yatırımları hakkında açıklamalarda bulunan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “Özellikle modern sulama projelerimiz ülkemiz için son derece önem arz etmektedir. Son 21 yılda Erzincan’da inşa ettiğimiz 5 sulama tesisi ile 121 Bin 400 dekar tarımsal araziyi sulamaya açtık.” dedi. “Erzincan’ımıza 4 baraj ve 1 gölet kazandırdık” Elverişli tarım arazileri, uygun iklim özellikleri ve çalışkan Erzincanlıların emekleriyle can bulan bereketli Erzincan toprakları, tarımsal üretim potansiyeli bakımından Türkiye'de ilk sıralarda yer alıyor. Erzincan’da refah düzeyinin artması için son 21 yılda; 82 adet tesis ile 4 Milyar 837 Milyon TL yatırım yaptıklarını vurgulayan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “Erzincan’da son 21 yılda 4 baraj ve 1 gölet inşa ettik ve böylece 52,93 milyon m su depolama hacmine ulaştık.” dedi. 3 barajda inşaat çalışmaları devam ediyor Erzincanlı çiftçilerin tarımsal arazilerini büyük bir emek ve özveri ile değerlendirdiklerini vurgulayan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “Erzincan’ın su kaynaklarını değerlendirmek için yeni barajlar inşa ediyoruz. Şu anda 3 barajın yapım çalışmaları devam ediyor. Bu barajların tamamlanması ile 19 bin 700 dekar tarımsal araziyi daha sulama suyuna kavuşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca; Erzincan’da taşkın riskini azaltmak için son 21 yılda tamamlanan 61 adet taşkın koruma tesisi ile Erzincan şehir merkezi, 55 adet yerleşim yeri ve 5 bin 950 dekar arazinin taşkın kontrolü sağlanmıştır. 6 adet taşkın koruma tesisinin de inşaat çalışmaları devam etmektedir. Hayata geçirdiğimiz taşkın koruma tesisleri ile taşkın riskini azaltıyor, vatandaşlarımızı ve toprağımızı güvence altına alıyoruz.” diye konuştu. Toplulaştırma ve tarla içi geliştirme yatırımlarımız ile toprağımız daha kıymetli Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri kapsamında devam eden Erzincan’da 2 adet işin tamamlandığında toplam 1 Milyon dekar alanda arazi toplulaştırma tescili yapılacağına dikkat çeken Genel Müdür Mehmet Akif Balta, “Erzincan’da 124 adet yerleşim birimi, arazi toplulaştırmasından faydalanmaktadır. Toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile toprağımız daha kıymetli ve daha verimli olmaktadır.” dedi. Erzincan tarımını bereketlendiren “Su” Türkiye’nin enerjisine güç oldu Erzincan’da son 21 yılda 11 Adet Hidroelektrik Enerji (HES) Tesisi işletmeye alınarak yıllık 928,31 Milyon KWh enerji üretimi sağlandığını ifade eden Genel Müdür Mehmet Akif BALTA; “Kurulu gücü 257,33 MW olan bu tesisler sayesinde Milli Ekonomimize, yalnızca enerji alanında yıllık 2 Milyar 48 Milyon TL katkı sunuyoruz. 34,10 MW kurulu güçündeki İnşaatı devam eden HES tamamlandığında 179,38 Milyon KWh enerji üretecektir. Şuan planlama ve projelendirme safhasında olan 8 adet HES ile de Ülkemizin enerjisine güç verecek olmaktan heyecan duyuyoruz. 31 Aralık 2023 tarihi itibariyle yaklaşık 42 bin 97 hanenin enerji ihtiyacını Erzincan’da Kurulu HES’lerle karşılıyoruz.” dedi. Çalışmaların devam edeceğini vurgulayan Genel Müdür Mehmet Akif Balta; “Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olarak hayata geçirdiğimiz projeler hakkında değerli Erzincanlılardan, özellikle de tesislerimizden birebir faydalanan çiftçilerimizden almış olduğumuz olumlu geri dönüşler bizi ve ekibimizi motive ediyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de ekonomik gelirimizi artıracak, milletimizin refah düzeyini yükseltecek, özetle “Türkiye Yüzyılı” idealimizi perçinleyecek projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.