#Esenler

İLKHABER-Gazetesi - Esenler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Esenler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Boşanma krizi tehditlere dönüştü: "Can güvenliğim yok" Haber

Boşanma krizi tehditlere dönüştü: "Can güvenliğim yok"

Esenler'de yaşayan Ebubekir Baran, ailesi ve kendisinin boşanma aşamasındaki eşinin kardeşi tarafından pompalı tüfekle ölümle tehdit edildiğini iddia etti. Şikayetin ardından gözaltına alınan şahıs sevk edildiği mahkeme tarafından serbest bırakılırken, Baran ise can güvenliği olmadığını dile getirerek yetkililerden yardım talep etti. Olay Esenler Kazım Karabekir Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre Ebubekir ve S.N.B. çifti 19 Şubat'ta tartıştı. nın S.N.B.'nin ailesinin çifte karıştıkları için meydana geldiği iddia edilirken, tartışmanın ardından S.N.B. 4 yaşındaki kızını bırakıp gece yarısı evi terk etti. Ardından ertesi gün işe gidecek olan Ebubekir Baran çocuğa bakması için annesi Lamia Baran'ı eve çağırdı. İddiaya göre, o sırada 4 yaşındaki kızını almaya gelen S.N.B., tartıştığı kayın validesini merdivenlerden itip annesinin evine gitti. Daha sonra baba Baran, Batman'daki amcasının cenazesine gitti. O sırada eşi S.N.B. arayarak boşanma davası açtığını ve uzaklaştırma kararı aldığını söyledi. Ebubekir Baran ise kararı onaylayarak mahkemede ona da söz hakkı verilince konuşacağını söyledi. Bunun üzerine eşinin kardeşi M.C.S. tarafından aranıp tehdit edildi. Ebubekir Baran memleketten döner dönmez karakola gidip olanları anlatarak şikayetçi oldu. Bu duruma sinirlenen M.C.S. şikayetinden vazgeçmesi için Baran'ın evini basıp silahla öldürmek istedi. Baran, apartmana kaçıp kendini kurtardı. Ardından M.C.S., pompalı tüfekle fotoğraflar eşliğinde Baran ve ailesinin ikametlerinin önünden fotoğraflar çekip atarak ölümle tehdit etti. Öte yandan Ebubekir Baran'ın uzaklaştırma aldığı eşi avukatı ile eve gelerek evden çıkması için tehdit etti. Avukat ve eşinin eve gelmesi güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.Polis ekiplerinin uğraşları sonucu 5 ay sonra yakalanan Sarıboğa çıktığı mahkeme tarafından serbest bırakılırken, Baran ise can güvenliği olmadığını dile getirerek yetkililerden yardım talep etti. "Beni ‘seni öldürürüm, bu pompalı tüfekle kafana sıkarım' şeklinde tehdit etti" Yaşadığı olayı anlatan Ebubekir Baran "19 Şubat'ta eşimle tartışmamız sonucu çocuğu bırakıp gece yarısı evi terk etti. Ben ertesi günü işe giderken çocuğa bakması için annemi çağırdım. Eşim eve gelip annemi merdivenlerden itip darp etti ve çocuğu alıp annesine gitti. Daha sonra ben cenaze için memlekete gittim. Oradayken erkek kardeşi tarafından aranıp ağır küfürler ve ağır tehditlere maruz kaldım. Kardeşi bana eğer şikayetini geri çekmezsen evini kundaklayacağım, evini yakacağım dedi. Sonra bana kar maskeli olarak elinde pompalı tüfekle tehditkar fotoğraflar attı. Beni ‘seni öldürürüm, bu pompalı tüfekle kafana sıkarım' şeklinde tehdit etti. Cenazeden döner dönmez karakola gidip şikayetçi olarak, can güvenliğimin olmadığını belirttim. Tehditlere devam ettiği için 7 defa ek ifade verdim. İkametlerimize gelerek zilime basıp bana silah çekti. Ardından ben kendimi apartmana atınca o da kaçtı. İkametlerimize gelerek bizi defalarca öldürmeye çalıştı. Şikâyetlerini geri çekmezsen çocuğunu saklarım, çocuğa da baban öldü derim diye beni defalarca tehdit etti. Şahıs 5 ay sonra yakalanıp mahkemeye çıkarıldı ve serbest bırakıldı. Can güvenliğimiz yok, devlet yetkililerinden yardım bekliyorum. Eşim alınan uzaklaştırmaya uymadı. Benim evime avukatı ile birlikte baskın yapıp evden çıkmam için mafyatik olarak tehdit ettiler. Geldiklerine dair görüntüler var" dedi.

Yaşı küçük suçu büyük: Cinayet davasının 17 yaşındaki firarisi 11 aydır yakalanamadı Haber

Yaşı küçük suçu büyük: Cinayet davasının 17 yaşındaki firarisi 11 aydır yakalanamadı

İstanbul’un Esenler ilçesinde geçtiğimiz yılın Mayıs ayında meydana gelen olayda, oğlunu darp eden şahıslar ile konuşmaya giden Nazım Cansız, suça sürüklenen çocuk A.H.C. tarafından silah ile ateş edilerek öldürülmüştü. Olaydan sonra kaçan 17 yaşındaki A.H.C.’nin 11 aydır yakalanamamasına ilişkin maktulün kardeşi Nadir Cansız açıklamalarda bulundu. Nadir Cansız, "Abim evinin önünde katledildi. Vuran şahıs 11 aydır firari. Hiçbir şekilde yakalanmıyor, biz tedirginiz, aynı semtte yaşıyoruz. Bu insanlar bizim adalet aramamızı istemiyorlar" dedi. Esenler’de 4 Mayıs 2024 tarihinde meydana gelen olayda, Nazım Cansız, oğlu A.K.C.’yi darp eden 17 yaşındaki suça sürüklenen çocuklar A.H.C. ve E.A. ile konuşmak istedi. Evlerinin önüne gelen suça sürüklenen çocuklar ile oğlunu barıştırmak isteyen Nazım Cansız, A.H.C. tarafından silahla ateş edilmesi sonucu hayatını kaybetti. Olayın ardından E.A. yakalanırken, A.H.C. ise 11 aydır yakalanamadı. A.H.C. ve E.A. hakkında tüm suçlar yönünden ‘yaş küçüklüğü’ maddesinden indirim uygulanarak ‘kasten öldürme’, kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘silahla kasten yaralama’, ‘ruhsatsız silah taşıma veya bulundurma’, ‘mala zarar verme’ ve ‘hırsızlık’ suçlarından toplamda 23 yıl 4 aydan 37 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenen davanın görülmesine devam edildi. Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan maktulün kardeşi Nadir Cansız, "Abim evinin önünde katledildi. Vuran şahıs 11 aydır firari. Hiçbir şekilde yakalanmıyor, biz tedirginiz, aynı semtte yaşıyoruz. Bu insanlar bizim adalet aramamızı istemiyorlar. Biz sosyal medya üzerinden sesimizi duyurmaya çalışırken, dün akşam sahte hesaplar açarak abimin eşine, çocuklarına ağza alınmayacak hakaretler paylaşan bir hesap açıldı. Hakaret ve videolar var. Bundan sonraki adımlarını merak ediyoruz. Biz tedirginiz, çocuklarımız var. Biz işinde gücünde olan insanlarız. Karşı tarafta nasıl insanlar olduğu aşikar. Acımız çok büyük mağduruz. 11 aydır yakalanamadı. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Çocuklarımız okula gidiyor bu insanların ne yapacağı belli değil" dedi. İDDİANAMEDEN Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 4 Mayıs 2024 tarihinde Esenler’de meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede suça sürüklenen çocuk (SSÇ) A.H.C.’nin müşteki A.K.C.’nin sosyal medya hesabından gördüğü Didem isimli arkadaşından hoşlandığı, Didem’in numarasını bularak mesajlar atmaya başladığı ve kabul etmemesine rağmen ısrarla arkadaşlık teklifinde bulunduğu ifade edildi. İddianamede 3 Mart 2024 tarihinde suça sürüklenen çocuklar E.A. ve A.H.C.’nin müşteki A.K.C.’nin evine Didem’i tanıması nedeniyle gittiği, müştekinin kapıyı açar açmaz A.H.C. tarafından darp edilmeye başlandığı da iddianamede belirtildi. A.K.C.’nin babası Nazım Cansız’ın yanına kaçtığı iddianamede aktarıldı. Baba Nazım ve oğlunun eve döndüklerinde suça sürüklenen çocukları bulamadıkları, polisi aradıkları ancak polislerin gelmediği iddianamede ifade edildi. Konuşmak için suça sürüklenen çocukların attığı konuma giden baba Nazım ve oğlunun gönderilen konuma kimsenin gelmemesi üzerine evlerine doğru ilerlemeye başladığı iddianamede kaydedildi. Suça sürüklenen çocukların, maktul baba ve müşteki oğlunun evinin önünde bekler halde olduğu, burada suça sürüklenen çocuk A.H.C.'nin müşteki A.K.C.'ye ateş etmeye başladığı, suça sürüklenen çocuk E.A.’nın da silahını çıkardığı belirtildi. Baba Nazım Cansız’ın oğlunu korumak için önüne geçtiği ve A.H.C. tarafından ateş edilmesi sonucu hayatını kaybettiği iddianamede aktarıldı. Olay yerinden kaçan suça sürüklenen çocuk E.A.’nın birkaç saat sonra yakalandığı belirtilen iddianamede A.H.C.’nin ise halen yakalanamadığı kaydedildi. Suça sürüklenen çocuklar A.H.C. ve E.A. hakkında tüm suçlar yönünden ‘yaş küçüklüğü’ maddesinden indirim uygulanarak ‘kasten öldürme’, kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘silahla kasten yaralama’, ruhsatsız silah taşıma veya bulundurma’, ‘mala zarar verme’ ve ‘hırsızlık’ suçlarından toplamda 23 yıl 4 aydan 37 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendi.

Çocuk hırsızlar telefonu çalıp taksiye binip kaçtı! Haber

Çocuk hırsızlar telefonu çalıp taksiye binip kaçtı!

Esenler'de caddede yürüyen kadının arkasından yaklaşıp cep telefonunu çalan 2 çocuk hırsız, ardından taksiye binip oradan uzaklaştı. Çaldıkları cep telefonunu satan çocuk hırsızlar, taksi ücretini bu parayla ödedi. 40 saatlik görüntü analizi yapılarak kimlikleri belirlenen şüpheliler kısa sürede yakalanırken, hırsızlık anı ise kameraya yansıdı. Olay Esenler Atışalanı Caddesi üzerinde 25 Şubat'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir kadın caddede ilerlediği sırada yankesicilerin hedefi oldu. 2 yankesici, kadını takip etmeye başladı. Bir süre sonra harekete geçen yankesiciler, arkasından yaklaşarak kadının cep telefonunu çalarak ardından oradan uzaklaştı. Şikayet üzerine polis ekipleri harekete geçti. Çalışmalarda cadde üzerindeki 15 işyerinin, çevredeki güvenlik kameraları incelendi. 40 saatlik görüntü analizi yapıldı. Yapılan incelemede 2 şüphelinin birlikte hareket ettikleri, cep telefonunu çaldıktan bir süre sonra ticari taksiyle olay yerinden kaçtıkları belirlendi. Çocuk hırsızlar telefonu satıp taksi ücretini ödediler Ticari taksi güzergahı takip edilerek şüphelilerin cep telefonunu bir işyerine sattıkları ve aldıkları para ile taksi ücretini ödedikleri tespit edildi. Görüntüler yardımıyla şüphelilerin kimlikleri belirlendi. Şüphelilerin isimlerinin B.D. ve M.H.H.K. ve çocuk oldukları belirlendi. Öte yandan bir şüphelinin giydiği kapüşonlunun üzerindeki amblem yardımıyla yakalandığı öğrenildi. Şüpheli çocuklar, kısa süre içerisinde yakalanırken, işyerinde ele geçirilen cep telefonu ise sahibine teslim edildi. Telefonun satıldığı işyeri sahibi hakkında "suç eşyasının satın alınması" suçundan adli işlem başlatıldığı, yaşları küçük B.D. ve M.H.H.K.'nin ise "yankesicilik" suçundan sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi. Hırsızlık anları ise kameraya yansıdı Öte yandan çocuk hırsızların kadının cep telefonunu çaldığı anlar ise kameraya yansıdı. Görüntülerde çocukları kadının arkasından yaklaştığı ve ardından kadının cep telefonunu çaldığı görülüyor. Bir süre sonra da taksiye binen çocukların olay yerinden ayrıldıkları ve taksi ücretini ödedikleri kameraya yansıyor.

Esenler'de zihinsel engelli genç kızı istismar eden işverene 20 yıl hapis cezası Haber

Esenler'de zihinsel engelli genç kızı istismar eden işverene 20 yıl hapis cezası

Esenler'de zihinsel engelli 17 yaşındaki çalışanı Y.G.A.'yı istismar eden işveren Ali Kara hakkında karar açıklandı. Mahkeme sanık Kara'nın 20 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti.Esenler'de Mayıs ayında meydana gelen olayda, bir tekstil mağazasında işe başlayan zihinsel engelli Y.G.A. (17) patronu Ali Kara tarafından istismar edildiğini belirterek şikayetçi olmuştu. Olaya ilişkin yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede Kara'nın ‘cinsel istismar' ve ‘tehdit' suçlarından 35 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Kara hakkında davanın 3. duruşmasında karar açıklandı. DNA raporu suçluyu kanıtladı Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ali Kara, mağdurun annesi S.D ve taraf avukatları hazır bulundu.Duruşmada son sözü sorulan sanık Ali Kara "Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Üzerime atılan iftiraları kabul etmiyorum, beraatımı ve tahliyemi istiyorum" dedi. Mahkeme sanığın son sözünün ardından kararını açıkladı. Kararda Ali Kara'nın ‘tehdit' suçundan cezalandırılması istense de bu suçun, nitelikli cinsel istismar suçunun unsuru olduğu değerlendirildiğinden sanık hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına hükmedildi. Sanık Kara'nın ‘hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı' suçundan önce 24 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmedildi. Takdiri indirim uygulayan mahkeme, cezanın 20 yıla düşürülmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Zihinsel engelli genç, mağazada yaşadığı istismarı anlattı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, 30 Mayıs'ta Esenler'de meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede olay günü mağdur Y.G.A.'nın annesi S.D. ile birlikte Esenler Aile İçi Büro Amirliği'ne geldiği ifade edildi. Mağdurun annesi, zihinsel engeli olan kızı Y.G.A.'nın patronu olan Ali Kara isimli şahsın cinsel istismarına maruz kaldığını beyan etti. Bu ifadeye ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, Çocuk İzlem Merkezi'nde beyanına başvurulan Y.G.A., Ali Kara'ya ait mağazada 1 ay önce işe girdiğini söyleyerek "Çalıştığımız bir gün aramızda konuşmaya başladık. Ben ona ‘benim gibi biriyle evlenir misin?' dedim. Bana ‘senin gibi çıtır birisiyle evlenirim' şeklinde cevap verdi. 1 hafta sonra üst kata çağırarak öpmeye çalıştı. Ben kaçtım. Sonra başka bir gün beni öptü" dedi. İddianamede başka bir gün sanığın mağdurdan çay isteyerek üst kata çıkmasını sağladığı belirtildi. Ali Kara'nın üst katta bulunan yatak odası ve mutfak olarak kullanılan yerde mağdurla bir araya geldiği, mağdura ‘kıyafetlerini çıkart' diyerek kendi üzerindekileri çıkarmaya başladığı iddianamede ifade edildi. Kara'nın, teklifini kabul etmeyen mağdurun zorla kıyafetlerini çıkartarak vücudunu öpmeye başladığı da iddianamede aktarıldı. Sanığın istismar ettikten sonra mağdura abdest alıp almayacağını sorduğu ve üzerini giyinip aşağıya inmesini istediği de iddianamede aktarıldı. Kara'nın eylemleri esnasında mağdura bu yaşanılan olayları birisine anlatması halinde ailesiyle birbirlerine gireceklerini ve ailesinin öleceğini, elinin kolunun uzun olduğunu, tanıdığı hakim ve savcıların bulunduğunu söyleyerek tehdit ettiği de iddianamede belirtildi. Sanık Ali Kara yaşanılan olaya ilişkin alınan ifadesinde "Mağdur iş yerinde çalışanım. Yaklaşık 1 ay önce anne ve babasının teklifi üzerine işe aldım. Bu süreçte işçi işveren ilişkisi dışında başkaca bir ilişkim olmadı. Son günlerde mağdur bana karşı duygusal yakınlık besledi. Başka işçi bulamadığım için yeni işçi bulana kadar mağduru işten çıkarmadım. Bana karşı duygularına karşılık bulamayınca iftira attı. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Öte yandan mağdur Y.G.A.'dan alınan sürüntü örnekleri ile şüpheliden alınan numune kan örneklerinin üzerinde inceleme yapılması amacıyla Kriminal Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğüne gönderildiği de iddianamede belirtildi. Gelen raporda mağdurun iç çamaşırında Ali Kara'ya ait DNA örneği bulunduğu kaydedildi. Ardından ifadesini değiştiren Ali Kara mağdurun kendisini bir anda öpmeye başladığını söyleyerek boşluğuna geldiğini mağdur ile yakınlaştığını anlattı. Kara tüm bunların mağdurun rızası ile yaşandığını da ifade etti. Kara'nın ‘cinsel istismar' ve ‘tehdit' suçlarından 35 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.