Diyanet'ten 13 Haziran Cuma Hutbesi: “Düğün yapmanın da bir adabı vardır”
Diyanet İşleri Başkanlığı, 13 Haziran 2025 tarihli ve “Düğün Yapmanın da Bir Âdâbı Vardır” konulu Cuma hutbesini yayımladı. Hutbede, evliliğin İslam’da önemli bir müessese olduğu, düğünlerin ise toplumun birlik ve beraberliğini pekiştiren özel anlar olduğu ifade edildi. Ancak düğünlerde gösteriş, israf, alkol kullanımı ve mahremiyet kurallarının ihlal edilmesinin dinî açıdan sakıncalı olduğu belirtildi.
Hutbede evlilik, Allah’ın emri ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) sünneti olarak tanımlanırken, evliliğin toplumun temel taşı, iffet ve saygının korunması açısından önemli bir kalkın olduğu vurgulandı.
Düğün, nişan ve nikah merasimlerinin sevinç ve mutluluğu paylaşmanın yolları olduğu belirtilerek, bu merasimlerde İslam’ın çizdiği mahremiyet sınırlarına uyulması gerektiği hatırlatıldı.
Diyanet, özellikle son yıllarda düğünlerde artan gösteriş, israf ve lüks harcamaların evliliğin ruhunu zedelediğine dikkat çekti. Şatafatlı salonlar, aşırı menüler, tesettür dışı kıyafetler ve borç yükü haline gelen takı yarışlarının evlilik üzerindeki olumsuz etkileri vurgulandı. Peygamber Efendimizin “Nikâhın en hayırlısı, en kolay olanıdır.” hadisi hatırlatıldı.
Ayrıca, toplumda yaygınlaşan “gelin hamamı”, “bekârlığa veda partisi” gibi İslam ve kültürümüzde yeri olmayan etkinliklere kesinlikle karşı çıkılması gerektiği ifade edildi. Sünnet düğünlerinde de abartı ve gösterişten uzak olunması gerektiği bildirildi.
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Diyanet, evlilik yaşının yükselmesi ve doğum oranlarının azalması gibi sorunlara karşı gençlerin evlenmesinin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Evliliklerin kolaylaştırılması ve gençlere maddi-manevi destek sağlanması gerektiğinin altı çizildi.
Hutbede, israfın şeytanların kardeşliği olduğu uyarısı yapılarak her türlü aşırılıktan kaçınılması gerektiği belirtildi. Düğünlerde alkolün kesinlikle yer almaması gerektiği, alkolün tüm çeşitlerine karşı durulması gerektiği ve alkollü davetlere katılmama çağrısı yapıldı.
Ayrıca, Allah rızasının her şeyin önünde tutulması, başkalarının ne düşündüğüne aldırmadan helal ve haram sınırlarına riayet edilmesi gerektiği ifade edildi.
Hutbe, Peygamber Efendimizin “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir. Evlenin, çoğalın.” hadisi ile son buldu.