Eylem Tok'un eski eşi Bülent Cihantimur'un Murat Aci'nin ölümüne yol açan kazaya ilişkin ifadesi ortaya çıktı
Eyüpsultan'da kullandığı cip ile çarparak Murat Aci'nin ölümüne neden olan Bülent Cihantimur'un ifadesi kamuoyuyla paylaşıldı. Cihantimur, olayın ardından yaptığı açıklamada, "Oğlumun Türkiye’ye gelmesi ve adalet önünde hesap vermesi için elimden geleni yapacağım" dedi.
Bülent Cihantimur'un eski eşi olan yazar Eylem Tok'un 13 sene önce boşandığı belirtildi. Cihantimur, kazadan yaklaşık 1,5 saat sonra Eylem Tok'un kendisini aradığını ve oğlu T.C. ile Eylem Tok'un yaşadığı eve gittiğini ifade etti. Yaşananları şöyle aktardı:
"Oğlum şoktaydı ve konuşabilecek durumda değildi. Eylem de o sırada ev içinde dolaşarak telefon görüşmeleri yapıyordu. Oğlumun durumunu iyi görmediğim için onu öncelikle muayeneye götürüp acil müdahale gerektiren bir durumu olup olmadığını anlamak istedim. Bu sırada kazada yaralı ya da ölü olduğu tarafımca da bilinmemekteydi. Eylemin telefonunu kapattım ve öncelikle şokta olan Timur’un acil müdahale gerektiren bir sağlık sorunu olup olmadığını anlayalım, sonra da ehliyeti olmadığı için avukatlara bilgi verip yapılması gerekenleri yapalım dedim. Oğlumu alıp orada bulunan elektrikli aracı kendim kullanarak kliniğe gitmek için yola çıktım."
BÜLENT CİHANTİMUR'UN İFADESİNDEN YENİ DETAYLAR: T.C. TÜRKİYE'YE DÖNEREK ADALETE TESLİM OLACAK
Eyüpsultan'da yaşanan araç çarpma olayının detaylarına ilişkin Bülent Cihantimur'un ifadesi devam ediyor. Cihantimur, olayın ardından yaşananları ve düşüncelerini açıklarken, oğlu T.C.'nin de yaşadığı şokun etkisinden çıkarak Türkiye'de yargılanmayı ve hukuki bedeli ödemeyi kabul edeceğini belirtti.
Cihantimur, olayın ardından oğlunun dış dünyaya kapalı olduğunu ve şokun etkisi altında olduğunu ifade etti. Olay yerinde yaşananların ardından oğlunu kliniğe götürdüğünü ve Eylem Tok'un bulunduğu araca oğlunu geçirdiklerini söyledi. Ancak, Eylem Tok'un sonrasında telefonlarına cevap vermediğini ve hatta telefonunu kapattığını belirtti.
Oğlu T.C.'nin Türkiye'ye gelerek adalet önünde hesap vereceğini ve hukuki bedeli ödeyeceğini belirten Cihantimur, aynı zamanda kazada hayatını kaybeden Murat Aci'nin ailesiyle de temasa geçtiğini ve onlar için elimden geleni yapacağını ifade eden Cihantimur'un ifadesi şu şekilde;
"Eylem Tok isimli şahıs benim eski eşimdir. 2011 yılında kendisi ile boşandık, boşandıktan sonra ben İstanbul’a taşındım, belli bir süre sonra da Eylem, oğlumuz T.C. ile İstanbul’a taşındı. Oğlumla ilgilenmek için hayatıma kimseyi almadım. Velayeti annesinde olmasına rağmen okul ücretini ben ödedim, hatta kendisine bir şoför ve araç tahsis ettim. Annesi ile ikamet ettikleri ev de benim üzerime kayıtlıdır. Ben günlük olarak T.C. ve şoförü ile diyalog kurarım. Her sabah onlarla konuşurum, Eylem ile de oğlumuzla ilgili bir durum olduğundan konuşuyorum. Ayşe Ceren S. benim çalışanımdır, maaşını şirketten almaktadır. Eylem ile aralarında herhangi bir patronluk ilişkisi yoktur. Sadece sanat faaliyetleri nedeniyle diyalog kurmuşlardır. Ayrıca kendi tahsis ettikleri ilişkileri benim dışımdadır. Dışarıda görüşüyorlarmış, ben bundan haberdar değildim. Eylem’in evine de kendi aracıyla gitmiş’’
"Ben olayı öğrendiğimde Ayşe Ceren’i Eylem’in evinde gördüğümde şaşırdım. Ben kendisine Eylem de senin patronundur gibi laflar söylemedim. Olayın olduğu Cumartesi ameliyat yapmamama rağmen bir ameliyat ayarlanmıştı. Bu ameliyatı yaptım, uzun sürmüştü. Sonra babamla konuştum ve yorgunluktan uyuyakalmışım. 00.30 sıralarında Eylem beni aradı, ‘hemen gel T.C. kaza yapmış’ dedi. Ben normalde araba kullanmam, taksi çağırdım. Eylem ile oğlumun yaşadığı eve gittiğimde şoför Adem dışarıda bekliyordu, Ayşe Ceren de avludaydı. Eve girdiğimde T.C.’yi şok halinde gördüm, donmuş bir haldeydi. Eylem ise panik halinde birileriyle konuşuyordu. Eylem’e ‘çocuğu bana ver, hastaneye götüreyim’ dedim. Kabul etti. T.C. ile birlikte elektrikli aracıma bindik. Ben bavul görmedim, bavulun da nasıl konulduğunu bilmiyorum’’ şeklinde konuştu.
BÜLENT CİHANTİMUR: "OĞLUMU EYLEM’İN OLAY YERİNDEN GELİP ALDIĞINI SONRADAN ÖĞRENDİM’’
"Kliniğe gitmek üzere anlaştık. Yolda oğluma olayı anlattırmaya başlamıştım. Yaralı var mı, ambulanslar arandı mı dedim. Kendisi bana ‘bir iki kişinin kafasında kan vardı, bir kişi yerde yatıyordu, yarım saat olay yerinde kaldım’ dedi. Ben zaten oğlumu Eylem’in olay yerinden gelip aldığını sonradan öğrendim. Aracın şarjının biteceğini anladığımda arkadaki araçtakilerden birini aradım. Şoför Adem’i beni gelip alması için aradım. Oğlumu diğer araca yolladım. Sonra Ayşe gelip benim aracımın arkasında oğlumun valizinin olduğunu söyledi. Bagajı açıp valizi aldı, benim tanıdığım Ayşe Ceren havalimanına gidileceğini bilseydi beni bu konuda uyarırdı. Bana ‘Eylem çocuğu kaçıracak’ derdi. Kesinlikle havaalanına gitmek gibi bir bilgim ve niyetim yoktu. Sonrasında ben Adem ile kliniğe döndüm. Ben eve çıktım. İkimiz de Eylem’leri bulamadık. Bulamayınca onları aradım, Eylem telefonu açmadı. Ayşe’ye ulaştığımda ise ‘hocam onlar yurt dışına gitti’ dedi. Eylem, Ayşe’nin telefonunu almış’’ diye konuştu.
BÜLENT CİHANTİMUR: "OĞLUM TÜRKİYE'YE DÖNMEK İSTİYOR"
"Geri dönmesi konusunda ikna ettim. İkna olmuştu ancak sonrasında çevresinden ve medyadan gördüğü bilgilerden dolayı benimle irtibatı kesti. Sonra kendisine ulaşamadım. Oğlumla en son irtibat kurduğumda bana Türkiye’ye dönmek istediğini ısrarla söylemiştir. Her türlü yardıma hazırım. Oğlumun da dönmesini istiyorum. Oğlumla sık sık irtibat kuran bir insanım, bu durum beni de çok üzmüştür. Psikolojim bozuldu. Vefat eden kişinin ailesine taziyeye de gittim. Orada bize sitem edildi, kendilerine neden gelemediğimizi anlattım. Acılarını paylaştım, her türlü yardıma hazır olduğumu ilettim. Babası ile birbirimize telefonlarımızı verdik. Sonrasında ne kadar acılarını paylaşmak ve destek olmak için irtibat kurmaya çalışsak da kendilerinin tavırları değişmişti. Bizimle görüşmek istemediler. Oğlumun dönmesini çok istiyorum. Oğlumun gelmesi için ne gerekiyorsa yaparım. Kimseyi yönlendirmedim, hiçbir şeyi organize etmedim. Oğlumu tanıyorum, dönmek istiyor. Annesi ile döneceklerine ve adalete teslim olacaklarına inanıyorum’’ ifadelerini kullandı.
EYÜPSULTAN'DA MEYDANA GELEN TRAFİK KAZASI VE ARDINDAN GELİŞEN OLAYLAR
Eyüpsultan'da, 1 Mart 2024 tarihinde meydana gelen trafik kazası büyük bir üzüntüye ve hukuki sürece sebep oldu. İddialara göre, yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarptı. Kazada, 29 yaşındaki Oğuz Murat Acı hayatını kaybederken, diğer kişiler de yaralandı.
Kazanın ardından, polis ekiplerinin olay yerine gelmesinden önce, anne Eylem Tok'un oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırdığı belirlendi. Polis incelemeleri sonucunda, anne ve oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında İstanbul Havalimanı'ndan Mısır'a çıkış yaptığı tespit edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı ve şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında ise 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklama kararı çıkarıldı. Ayrıca, şüphelilerin ABD'ye kaçtığı tespit edildi ve iade talebinde bulunuldu. Baba Bülent Cihantimur'a da 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulandı.
Olayla ilgili detaylı soruşturma devam ederken, hukuki süreçte yaşanan gelişmeler ve şüphelilerin durumu kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.