#Fulda Karaçiçek

İLKHABER-Gazetesi - Fulda Karaçiçek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fulda Karaçiçek haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Fulda Karaçiçek: Verimli bir tatil çocuklara rehber olacak Haber

Fulda Karaçiçek: Verimli bir tatil çocuklara rehber olacak

Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, çocukların yaz tatilini verimli geçirebilmeleri için onlara rehberlik edecek ebeveynlere önemli görevler düştüğünü, küçük ama etkili dokunuşlarla, çocukların hem zihinsel hem sosyal gelişimini destekleyen bir tatil planlamanın mümkün olduğunu söyledi. Karaçiçek, yaptığı açıklamada, "Okulların kapanmasıyla birlikte milyonlarca çocuk uzun bir yaz tatiline adım atıyor. Tatil, çocuklar için dinlenme ve eğlenme fırsatı olduğu kadar, gelişimlerini desteklemek açısından da önemli bir dönem. Ancak bu sürenin tamamen boş geçirilmesi, yıl boyunca edinilen bilgilerin unutulmasına ve bazı alışkanlıkların zayıflamasına neden olabilecek" dedi. Karaçiçek, çocukların yaz tatilini verimli geçirebilmeleri için onlara rehberlik edecek ebeveynlere önemli görevler düştüğünü, küçük ama etkili dokunuşlarla, çocukların hem zihinsel hem sosyal gelişimini destekleyen bir tatil planlamanın mümkün olduğunu söyleyerek, yaz tatilini hem eğlenceli hem öğretici kılacak önerileri şöyle sıraladı: "Düzenli günlük rutinler oluşturun. Tamamen serbest bir tatil yerine, hafif ama düzenli bir günlük program, çocuklara hem güven duygusu kazandırır hem de zamanı daha verimli kullanmalarına yardımcı olur. Okuma alışkanlığını sürdürün. Günlük belirli bir zaman dilimini kitap okumaya ayırmak, çocukların kelime dağarcığını geliştirmesini ve öğrenme becerilerini canlı tutmasını sağlar. Eğlenceli yaz kitapları ya da çizgi romanlar da bu motivasyonu artırabilir. Ekran süresine sınır koyun. Tatilde ekran başında geçirilen süre kolayca artırılabilir. Televizyon, tablet ya da telefon kullanımı için süre sınırları belirleyin ve birlikte kaliteli içerikler izlemeye yönelin. Hareket etmeyi teşvik edin. Parkta oyun, bisiklet, yüzme ya da doğa yürüyüşleri gibi fiziksel aktiviteler, çocukların enerjisini sağlıklı şekilde atmasına ve motor becerilerinin gelişmesine katkı sağlar. Yaratıcılığı destekleyen etkinlikler sunun. Resim yapmak, hikâye yazmak, el işi ya da basit müzik aletleriyle uğraşmak çocukların hayal gücünü geliştirir ve yeni beceriler kazanmasına yardımcı olur. Ev içi sorumluluklar verin. Yaşlarına uygun görevler (sofra kurmak, çamaşır katlamak vb.) çocuklarda özgüveni artırır ve sorumluluk bilinci kazandırır. Yeni hobiler keşfetmelerine yardımcı olun. Satranç, kodlama, dans, yemek yapımı ya da fotoğrafçılık gibi hobi alanlarında yaz kurslarına katılım veya evde denemeler, tatili daha anlamlı hale getirir. Geziler ve kültürel aktiviteler planlayın. Müze, kütüphane, tiyatro ya da tarihi yer gezileri çocukların genel kültürünü artırırken tatilin öğretici yönünü de güçlendirir. Arkadaşlarla zaman geçirmelerini destekleyin. Sosyal becerilerin gelişmesi için çocukların yaşıtlarıyla oyun oynaması, birlikte etkinlikler yapması oldukça önemlidir. Ailece kaliteli zaman geçirin. Birlikte pikniğe gitmek, masa oyunu oynamak ya da film izlemek gibi aile içi bağları güçlendiren etkinliklere bolca vakit ayırın. Seyahatleri öğrenme fırsatına dönüştürün. Gideceğiniz tatil yerlerinde doğayı gözlemlemek, farklı şehirleri tanımak veya yöresel kültürleri keşfetmek çocukların ufkunu genişletir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürün. Tatilde abur cubur tüketimi ister istemez artacağından bu durumu sınırlandırın. Mevsime uygun meyve ve sebzelerle renkli tabaklar hazırlayın, su tüketimini artırmalarını sağlayın ve birlikte sağlıklı atıştırmalıklar yaparak beslenmeyi keyifli bir etkinliğe dönüştürün. Tatili yeniden başlangıç için değerlendirin. Tatilin sonlarına doğru çocuklarla birlikte yeni hedefler belirleyin ve bunları okullar açıldığında hatırlamak için yazın. Bu, hem okul için motive edici olur hem de öğrenmeye pozitif bir zemin hazırlar."

 Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek'ten önemli tavsiyeler Haber

 Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek'ten önemli tavsiyeler

Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, meme kanserinin bazı hastalarda bedensel etkilerin yanı sıra psikolojik sorunları da beraberinde getirebildiğini söyledi. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri tedavisinde de hastaya verilecek psikolojik desteğin önemine değinen Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, bu tarz yaklaşımların tedavide başarıyı artıran önemli bir faktör olduğunu söyleyerek yapılması gerekenleri anlattı. "İletişimde ısrarcı olmamak gerek" "Tedavisine başlanacak her hastanın hayatında ilk defa karşılaştığı bu durum ona özel ve benzersiz bir deneyimdir. Meme kanseri tanısı almış bir kadının bu durumu kendisini hazır hissettiğinde çevresi ile paylaşması, değilse paylaşmaması önemlidir" diyen Psikolog Karaçiçek, bundan dolayı hastanın kararına saygı gösterilerek ısrarcı olunmaması gerektiğini belirtti. "Beden ve ruh eşzamanlı tedavi edilmeli" "Meme, tarih boyunca doğurganlığı ve bereketi sembolize etmiş. Hal böyleyken meme kanserine yakalandığını öğrenen bir kadının yaşadığı şok, inkâr, korku ve üzüntü gibi duyguların hastanın hatta hasta yakınlarının psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabileceğini" ifade eden Psikolog Karaçiçek, kanserle savaşta beden kadar ruhun da tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizerek gerekirse bu konuda profesyonel destek alınmasını önerdi. Meme kanseri tedavisi, genellikle cerrahi ve medikal olarak gerçekleştiriliyor ve bu durum hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlu bir dönemi beraberinde getiriyor. Psikolog Karaçiçek, “Süreç içerisinde kadınlar, duygusal ve psikolojik zorluklarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Özellikle beden imajı ile ilgili kaygılar, depresyon ve anksiyete yaşayabiliyorlar. Bu noktada hastalara verilecek psikolojik destek, hastaların bu gibi durumlarla başa çıkmasına yardımcı olacaktır” dedi. Meme kanseri tanısı almasının ardından psikolojik sıkıntılar yaşayan kadınların karşılaştıkları sorunların başında; mutsuzluk, isteksizlik, hayattan keyif alamama, uykusuzluk, yorgunluk, iştahsızlık, kadın kimliği beden algısında ve cinsel fonksiyonlarda değişimler, panik atak, öfke nöbetleri ve hatta ölüm kaygısı geldiğini anlatan Psikolog Karaçiçek, bu süreçte hastaya gerekli desteğin verilmemesinin, uygulanan medikal tedaviyi de olumsuz etkileyebileceğini kaydetti. Yapılmış birçok araştırmanın sonuçlarına göre, kanser hastaları için yapılan psikolojik destek çalışmalarının başarılı olmasının medikal tedaviyi desteklediğini kaydeden Psikolog Karaçiçek, “Bu çalışmalar, hasta ve hasta yakınlarının içinde bulundukları zorlu sürece daha kolay uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır. Böylece sosyal olarak tekrar aktif olan hastaların yaşam kaliteleri de yükselmiş olacak, kazandıkları moral gücü sayesinde hastalığı yenme azimleri artarak devam edecektir” diye konuştu. "Grup terapileri" Meme kanseri ile ilgili kurulmuş destek gruplarının yardımı ile benzer deneyimlere sahip kişilerle bir araya gelmenin de hastalara yalnız olmadıklarını hissettirerek motivasyonlarını artırabileceğini ifade eden Psikolog Karaçiçek, bunun için gerekirse söz konusu hastalık ile ilgili kurulmuş, kâr amacı gütmeyen derneklerden yardım alınabileceğini söyledi.

Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek: Ebeveyn tutumları çocukların okul uyumunda kritik rol oynuyor Haber

Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek: Ebeveyn tutumları çocukların okul uyumunda kritik rol oynuyor

Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, ebeveyn tutumunun çocukların eğitim hayatına uyum sürecinde son derecede önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, başarılı bir okul dönemi için çocukların yeni döneme sağlıklı bir başlangıç yapmasının büyük önem kazandığını belirterek, “Öyle ki çocukların okula mutlu ve keyifli başlamaları tüm eğitim-öğretim hayatlarını olumlu etkiliyor” dedi. Ebeveyn Tutumunun Önemi Anne-babaların her çocuğun uyum sürecinin birbirinden farklı olduğunun bilinciyle, çocuklarının kişilik yapısına uygun bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini söyleyen Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, “Ebeveynlerin bu konudaki güveni ve sabrı çocuklarına da yansır. Okula başlangıçta yaşanabilecek sorunların doğal ve geçici olduğu unutulmamalı, bu süreçte çocuğa karşı şefkatli, anlayışlı ve destekleyici olunmalıdır” diye konuştu. Psikolog Karaçiçek, anne-babalara yapılabilecekler konusunda 10 öneride bulundu: "1.Okula başlamayı konu edinen kitaplar alın ve bunları çocuğunuzla beraber okuyun. Olumlu bir şekilde biten bu tarz öyküler ona moral verecektir. 2.Dramatik ayrılık sahneleri oluşturmaktan kaçının. Çocuklar ebeveynlerinin kaygılı olduğunu hissederler ve bu kaygı onlara da geçer. 3.Çocuğunuzun okul ve okul hayatı hakkında hayal kurmasını, yeni ortamını ve hayatındaki bu yeniliği merak etmesini teşvik edin. 4.Okul alış-verişini yaparken ve odasını düzenlerken ona seçenekler sunun, fikirlerini alın. Mümkün olanları uygulayın. 5.Eğer isterse, uyum sürecinde en sevdiği oyuncağını okula götürmesine izin vererek kaygısını azaltmasına yardımcı olun. 6.Ağlayan bir çocuğu öylece bırakıp gitmek doğru değildir. Çocuğunuz, sizin kendisini okula bırakıp gitmenize karşı fazla tepkiliyse idarecilerle de konuşarak okuldan adım adım uzaklaşın. 7.Çocuğunuza okul hakkında ayrıntılı bilgiler verin, bütün sorularını cevaplayın. Okulda ne kadar zaman geçireceğini anlayabileceği şekilde, somut örneklerle anlatın. 8.Okula gitmemeyi bir alternatif olarak kabul etmediğinizi, bu konuda gayet kararlı olduğunuzu anlamasını sağlayın. 9.Okula gitmekte kaygı yaşayan çocukla alay edilmemeli, kimseyle kıyaslanma yapılmamalıdır. Tersine, onu anladığınızı söyleyin ve bu duygusunun geçici olduğu konusunda ikna edici konuşmalar yapın. 10.Eve döndüğünde gününün nasıl geçtiğini sorun ancak ısrarcı olmayarak paylaşmak istediği zaman anlatması için zaman tanıyın. Okulla ilgili kaygı uyandıracak sorular sormaktan kaçının".

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.