#G20 Liderler Zirvesi

İLKHABER-Gazetesi - G20 Liderler Zirvesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, G20 Liderler Zirvesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

G20 Zirvesi sona erdi! Hangi konular öne çıktı? Haber

G20 Zirvesi sona erdi! Hangi konular öne çıktı?

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Johannesburg kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi, küresel ekonominin devlerini bir araya getirdi. "Dayanışma, eşitlik ve sürdürülebilirlik" temasıyla toplanan zirvede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae gibi liderler hazır bulundu. Ancak zirveye damgasını vuran olay, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) tutumu oldu. ABD ZİRVEYİ BOYKOT ETTİ, TEMSİLCİ GÖNDERMEDİ ABD Başkanı Donald Trump, Güney Afrika'daki beyaz azınlığa yönelik "ırk temelli ayrımcılık" yapıldığı iddialarını gerekçe göstererek zirveye katılmadı. Zirvede herhangi bir ABD temsilcisi de yer almadı. Washington yönetimi, boykotun yanı sıra sonuç bildirisine de diplomatik itirazlarda bulundu. Trump yönetiminin, özellikle bildiride yer alan "iklim değişikliği" ve "yenilenebilir enerji" ifadelerinin çıkarılmasını talep ettiği, temiz enerji finansmanı başlıklarına karşı çıktığı öğrenildi. SONUÇ BİLDİRİSİ İLK GÜN KABUL EDİLDİ ABD'nin itirazlarına ve diplomatik baskılarına rağmen, ev sahibi Güney Afrika'nın yürüttüğü diplomasi trafiği sonuç verdi. Normal şartlarda zirve sonunda yayımlanan "G20 Zirvesi sonuç bildirisi", liderlerin uzlaşısıyla ilk oturumun ardından kabul edildi. Bildiride; küresel çatışmaların sona erdirilmesi, gelişmekte olan ülkelere yönelik trilyon dolarlık iklim finansmanı ihtiyacının teyidi ve Paris Anlaşması hedeflerine bağlılık vurgulandı. Ayrıca Filistin’in diğer çatışmalarla birlikte ilk kez aynı çerçevede anılması dikkat çekti. KRİTİK MİNERALLER VE BORÇ YÜKÜ KONUŞULDU Zirvenin oturumlarında Küresel Güney'in öncelikleri masaya yatırıldı. İklim finansmanı, borç hafifletme mekanizmaları, kritik minerallerin yerel ekonomilere katkısı ve yapay zekanın iş gücüne etkileri tartışılan ana başlıklar oldu. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, kapanış konuşmasında, dönem başkanlığını Afrika'nın önceliklerini merkeze almak için kullandıklarını belirtti. Ramaphosa, "Gelecek yıl tekrar görüşeceğiz" diyerek G20 dönem başkanlığı tokmağını, zirveyi boykot eden ABD'ye devretti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin davasına kimseden çekinmeden sahip çıktık" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin davasına kimseden çekinmeden sahip çıktık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak kimseden çekinmeden Filistin davasına çok güçlü biçimde sahip çıktık, her platformda Gazzeli mazlumların hak ve hukukunu cesaretle savunduk. Gerek Körfez'de gerek Sudan'da, Somali'de bu gayretlerin içerisinde olduk bundan sonra da yine barış için her yere koşturacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 liderler Zirvesi'nin ardından basın toplantısı düzenledi. Zirvenin değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dayanışma, eşitlik, sürdürülebilirlik ana temasıyla düzenlenen 20. Zirve'nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi. Ev sahibi ülkeye gösterdiklerini özen için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri hüsnü kabul için Devlet Başkanı Değerli Dostum Sayın Ramaphosa'ya teşekkür ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirvesi'nin ilk defa Afrika'da tertiplenmesinden ayrıca memnuniyet duyduklarını belirterek, "Öncelikle bir hususu ifade etmek istiyorum. Zengin, kültürel, dini, etnik, sosyal dokusuyla gökkuşağı ülkesi sıfatını ziyadesiyle hak eden Güney Afrika Cumhuriyeti'ne ilk kez bundan tam 20 sene önce 2005 yılında başbakan olarak geldim. Akabinde 2011 senesinde yine başbakan, 2018 yılında ise BRICS Zirvesi münasebetiyle cumhurbaşkanı olarak bu güzel ülkeyi ziyaret etme fırsatı buldum. Her ziyaretimde Güney Afrika'dan gerçekten güzel anılarla ayrıldım. Afrikalı dostlarımızın misafirperverliği, sıcaklığı, samimiyeti beni her zaman etkiledi, gönül dünyamda silinmez izler bıraktı" değerlendirmesini yaptı. "Güney Afrika'nın Filistin davasına yıllardır verdiği ilkeli ve sarsılmaz desteği çok kıymetli" Türkiye'de farklı vesilelerle Güney Afrikalı yöneticileri misafir ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülkearasındaki ortak çabalar sayesinde münasebetlerde 20 yıl önce hayal dahi edilemeyen yerlere gelindiğini vurguladı. Güney Afrika Cumhuriyeti ile hem hükümetler düzeyinde hem de African National Council (ANC) ile AK Parti arasında artan diyalog ve temasları önemsediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak önümüzdeki dönemde de bu ivmeyi güçlendirerek devam ettirmek arzusunda olduklarını kaydetti. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Nelson Mandela liderliğinde ırkçı apartheid rejimine karşı zaferinin tüm dünyada adalet ve eşitlik arayışının en güçlü sembollerinden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika'nın Filistin davasına yıllardır verdiği ilkeli ve sarsılmaz desteği bu bakımdan çok kıymetli bulduğunu dile getirdi. Özellikle çoğu çocuk, kadın ve sivil 70 bin Filistinlinin şehit edildiği Gazze soykırımında Güney Afrika örnek bir duruş sergilediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze'de insanlığa karşı suç işlenirken, tıpkı Türk milleti gibi Güney Afrikalı dostlarımız da vahşete sırtını dönmedi. Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açtıkları soykırım davasıyla yürekli bir tavır takınan Güney Afrika devletini, toplumunu, yöneticilerini tebrik ediyor, ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum" açıklamasında bulundu. "Kalıcı çözüm için iki devletli formülün hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak, kimseden çekinmeden Filistin davasına çok güçlü biçimde sahip çıktıklarını, her platformda Gazzeli mazlumların hak ve hukukunu cesaretle savunduklarını hatırlatarak, "103 bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduk. Şimdi bildiğiniz gibi bizim de katkılarımızla bir ateşkes sağlandı. Biz, çatışma ortamına tekrar dönülmemesi için üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz. Gazze'de yaşanan yıkımın neticelerinin mümkün mertebe hafifletilmesinin küresel bir sorumluluk olduğunu vurguladım, insani yardımlar ve yeniden imara destek istedim. Tabii, bu noktada sağlanan ateşkesin devamını temin ederken, kalıcı çözüm için iki devletli formülün hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor" ifadelerini kullandı. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan özgür bir Filistin devleti kurulmadan küresel barışın tam manasıyla sağlanamayacağını bir kez daha vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mazlum Filistin halkı ile birlikte tüm bölgemizin ve insanlığın barışı, huzuru, güvenliği için bu konudaki ilkeli tutumumuzu muhafaza edeceğiz. Bu yıl da G20 faaliyetlerine aktif olarak iştirak ettik, uluslararası gündeme katkıda bulunmayı sürdürdük. Zirve kapsamında yaptığım hitaplarda ülkemizin iklim değişikliğiyle mücadele, yeşil dönüşüm, sürdürülebilir kalkınma ve teknolojik ilerlemelerin kalkınma politikalarına etkisine dair görüşlerimizi aktardım. Bilhassa en az gelişmiş ülkelerin, Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde geri kalmaması için ihtiyaç duydukları mali desteğin teminine dikkat çektik." Zirve vesilesiyle ayrıca G20'nin bugüne kadarki çalışmalarının bir muhasebesini yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katılımcı diğer liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirdik, önemli konularda istişarelerde bulunduk. Bu çerçevede, dün ve bugün aralarında Avustralya, Kanada, Angola, Etiyopya, Fransa, Brezilya, Malezya, İtalya ve Singapur devlet ve hükümet başkanlarının olduğu birçok liderin yanı sıra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Avrupa Birliği Komisyon Başkanı ve bazı uluslararası kuruluş temsilcileriyle görüşmelerimiz oldu" açıklamasını yaptı. "G20'nin uluslararası topluma liderlik etmesi bizler için mühimdir" G20'nin birçok farklı ülkeyi bünyesinde barındıran ve temsil niteliği yüksek bir platform olayı sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben de 2008 yılından bu yana G20 zirvelerine bizzat katılıyorum. G20'nin mevcut ve müstakbel küresel sınamalara karşı uluslararası topluma liderlik etmesi bizler için mühimdir. Bu yılki zirvemizde de kimseyi geride bırakmama şiarının uluslararası toplumun pusulası olması gerektiğini bir kez daha vurguladık" şeklinde konuştu. "MİKTA ülkeleriyle işbirliğimizi önümüzdeki dönemde daha da güçlendireceğiz" Zirvede kimsenin geride bırakılmadığı daha kapsayıcı ve dayanıklı bir küresel ekonomi inşa edilmesi gerekliliğini dile getirdiklerini . kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası işbirliğinin ve çok taraflılığın önemini vurguladık. Bu yıl ayrıca Meksika, Endonezya, Kore Cumhuriyeti ve Avustralya ile birlikte kurduğumuz MİKTA'nın 12. kuruluş yıl dönümünü idrak ediyoruz. Zirve vesilesiyle MİKTA liderleri olarak dönem başkanı Kore Cumhuriyeti'nin ev sahipliğinde bir araya geldik, ortak bir basın açıklaması yayınladık. Basın açıklamasında çok taraflılığa bağlılığımızı yeniden teyit ettik. Hepsi aynı zamanda G20 üyesi olan MİKTA ülkeleriyle işbirliğimizi önümüzdeki dönemde daha da güçlendireceğiz" dedi. G20-Johannesburg Zirvesi süresince gerçekleştirdikleri istişarelerin küresel ekonomik ve siyasi istikrar için hayırlı sonuçlara kapı aralaması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "G20 dönem başkanlığını 1 Aralık 2025 tarihinden itibaren devralacak olan Amerika Birleşik Devletleri'ne şimdiden başarılar diliyorum" açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi değerlendirmesinin ardından Gazetecilerin sorularını cevapladı. "Yarın Putin ile görüşeceğim" Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin ile görüşeceğini belirterek, "Bu hafta içerisinde Sayın Zelenskiy misafirimdi. Yarın da Sayın Putin ile bir telefon görüşmem olacak. Tabii bu arada buradaki ikili görüşmelerde Rusya-Ukrayna savaşını özellikle ele aldık, değerlendirdik ve ne yapabiliriz, nasıl bir barış sağlayabiliriz bu konular üzerinde ısrarlı bir şekilde durduk. Temennim odur ki barışa giden yolu özellikle Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa yapacak ve bu konuda da barış için her türlü seferberliği bizler ilan ettik. İnşallah bunu başaracağız" değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Doğu'daki Gazze'deki savaşın bir soykırım olduğu açık net ortada olduğunu vurgulayarak, "Siyonistlerin bu soykırımını özellikle görüştüğüm ikili liderlerle, Netanyahu konusunu kendilerine ifade ediyorum ve soykırımla ilgili olarak da her şeyi açık ve net olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak kendilerine ifade ediyorum. 60 bin kişinin öldürülmüş olduğu Gazze'de Filistin'de bütün bu soykırımı görmezden gelmemiz mümkün değil ve bu soykırımın faili Netanyahu'dur, İsrail'dir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistinli bir gazetecinin Türkiye'nin Gazze'deki ateşkes sürecine vereceği katkıyı ve istikrar gücünü sorması üzerine, "Bu bir değerlendirme konusudur ve bu konuya yönelik olarak bizler güvenlik güçlerimizin buradaki duruşunu, durumunu özellikle de Savunma Bakanlığımız olarak elden geçireceğiz. Ve bu değerlendirmeden sonra da nihai kararımızı vereceğiz" cevabını verdi. Dünyanın, şu anda çok kutuplu çatışmaların bizzat içinde olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık dört yıl oldu ve bu dört yıllık süreç içerisinde yüz binler öldü. Rusya tarafından büyük oranda ölenler var. Ukrayna tarafından büyük oranda ölenler var. Ve bizler bu gelişmelere gerçekten Türkiye olarak üzülerek bakıyor ve bir an önce de bu iş nasıl sona erer, bir an önce nasıl barışı yakalarız bunun hesabı içerisindeyiz. Bunun gayreti içerisindeyiz" açıklamasında bulundu. "Bu ölümleri durdurabilmek için ne gibi adımlar atarız bunları kendisiyle müzakere edeceğim" Rusya-Ukrayna arasında devam savaş ile ilgili soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle cevap verdi: "Her şeyden önce Zelenskiy ile geçen hafta Ankara'da bir görüşme yaptığımı söyledim. Yarın da yine telefonla Sayın Putin ile bir görüşmemiz olacak. Ve bu görüşmelerden sonra bizim malum bir Tahıl Koridoru gayretimiz vardı. Bu Tahıl Koridoru gayretimiz bizim aslında barışa giden yolu açmak istedi. Gerek Avrupa gerek Afrika bütün buralara biz Tahıl Koridoruyla ulaşalım istedik. Ne yazık ki belli bir yere kadar bu işi başardık, ama daha sonra bu devam etmedi. Şimdi yarın yapacağımız görüşmelerde Sayın Putin'den bunu yine rica edeceğim. Bu süreci başlatabilirsek çok hayırlı olur diye düşünüyorum. Yine bu kadar insan tabii öldü. Bu ölümleri durdurabilmek için ne gibi adımlar atarız bunları kendisiyle müzakere edeceğim. Ve bu müzakereden sonra da alacağımız neticeyi gerek Avrupalı gerek Sayın Trump gerek diğer dostlarla görüşme fırsatını bulacağımı düşünüyorum ve bu vesileyle sizlere de tekrar teşekkür ediyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika ile ilişkilerin çok iyi olduğunu belirterek, "Bundan sonraki süreçte özellikle savunma sanayinden tutunuz enerjiye varıncaya kadar bu alanlarda müşterek bir çok adımlar atacağımıza inanıyorum" değerlendirmesini yaptı. Gazze'deki ateşkes süreci üzerine konuşan Erdoğan, "Şu an itibariyle tabii ilgili birimleri özellikle devlet başkanlarıyla arkadaşlarımızın ilişkileri devam ediyor.Ve barışı nasıl temin ederiz, kısa süreli bir ateşkesten ziyade kalıcı bir ateşkesi nasıl temin ederiz, bunun gayreti içerisindeyiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin nerede sıkıntı olursa orada olacağını bölgesinde ve dünyadaki gelişmelere kayıtsız kalamayacağını belirterek, "Nerede bir sıkıntı varsa biz tabiiki orada olacağız. Siyasetin en önemli yanı bu. Sudan'daki kardeşlerimiz de Türkiye'nin oradaki bu sıkıntıların çözümünde yer almasını zaten onlar da talep ediyor ve biz de oralarda barış için bulunmanın gayreti içerisinde olduk, oluyoruz. Gerek Körfez'de gerek Sudan'da aynı şekilde Somali'de bu gayretlerin içerisinde olduk. Bundan sonra da yine barış için her yere koşturacağız" açıklamasında bulundu..

Erdoğan G20 Zirvesi’nde konuştu: “Dünyada her 10 kişiden biri hâlâ aşırı yoksullukla mücadele ediyor” Haber

Erdoğan G20 Zirvesi’nde konuştu: “Dünyada her 10 kişiden biri hâlâ aşırı yoksullukla mücadele ediyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, küresel ekonominin karşı karşıya olduğu eşitsizliklere dikkat çekerek G20 ülkelerine “daha kapsayıcı bir ekonomik düzen” için sorumluluk çağrısında bulundu. Erdoğan, özellikle düşük gelirli ülkelerde borç baskısının kritik seviyelere ulaştığını belirterek, “Kimsenin geride bırakılmadığı bir küresel ekonomi inşasında G20 daha fazla sorumluluk almalıdır” dedi. Zirvenin düzenlendiği Johannesburg Expo Center’da Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerindeki “kimseyi geride bırakmama” ilkesinin önemine vurgu yaptı. 2024 yılında küresel kalkınma yardımlarının yüzde 9 azaldığını, 2025’te bu düşüşün yüzde 17’lere ulaşmasının beklendiğini belirten Erdoğan, “Bu durum özellikle Afrika için büyük kayıp anlamına geliyor” dedi. Türkiye’nin kalkınma yardımlarını artırdığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 yılında resmi kalkınma yardımlarımızı 7,4 milyar dolara çıkardık. Ancak bu yardımlarla hedeflenen menzile ulaşmak mümkün değil” ifadelerini kullandı. “Küresel ticaret yeniden canlandırılmalı” Erdoğan, küresel ticaretin büyümeye katkısının son yıllarda zayıfladığına dikkat çekerek, “Uluslararası ticaret kurallarının kalkınmayı destekleyecek biçimde güçlendirilmesi ve Dünya Ticaret Örgütü’nün özel ve lehte muamele ilkesine bağlılık büyük önem taşıyor” dedi. “Düşük gelirli ülkeler yüksek borç yükü altında eziliyor” Konuşmasında küresel borç krizine de değinen Erdoğan, dünya genelinde borçluluk oranının küresel hasılanın yüzde 324’üne ulaştığını belirtti. Türkiye’nin yüzde 89’luk borçluluk seviyesiyle daha güçlü bir mali alana sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, “Düşük gelirli ülkelerin çoğu bu imkana sahip değil. Bu ülkeler yüksek finansman maliyetleri ile daralan mali alan arasında sıkışmış durumda” dedi. Birleşmiş Milletler’in 2025 Borç Raporu’nda, 3,4 milyar insanın yaşadığı ülkelerde faiz ödemelerinin sağlık ve eğitim harcamalarını geçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı, G20 ortak çerçevesi kapsamında Gana ve Etiyopya’nın borçlarının yeniden yapılandırılmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. “Kimsenin geride bırakılmadığı bir ekonomi için çağrı” Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, “Bu örnekten hareketle kimsenin geride bırakılmadığı daha kapsayıcı bir küresel ekonomi inşasında tüm G20 ülkelerini daha fazla sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum” şeklinde tamamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "G20'yi daha fazla sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "G20'yi daha fazla sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün küresel ticaretin yeniden canlanması için daha köklü bir uluslararası iş birliğine yeni politika araçlarına ve sürdürülebilir tedarik zincirlerine ihtiyaç duyuyoruz. Kimsenin geride bırakılmadığı daha kapsayıcı bir küresel ekonomi inşasında tüm G20'yi daha fazla sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika’nın Johannesburg Kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nde konuştu.Erdoğan, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin temelini oluşturan "kimseyi geride bırakmama" taahhüdüne rağmen, dünya genelinde her 10 kişiden birinin hala aşırı yoksullukla mücadele ettiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılında yüzde 9 azalan toplam küresel kalkınma yardımlarının 2025'te yüzde 17'lere varan düşüşleri görmesinin beklendiğini belirterek bu durumun Afrika kıtası için çok büyük kayıplara işaret ettiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Komşusu açken tok yatmayan bir anlayışın temsilcisi olarak üzerimize düşen sorumluluğu her türlü menfi şarta rağmen yapmaya devam ediyor. Resmi kalkınma yardımlarımızı 2023'te 6,8 milyar dolar seviyesinden 2024 yılında 7,4 milyar dolara çıkardık" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yardımlarla hedeflenen menzile ulaşmanın imkânsız olduğunu, özellikle en az gelişmiş ülkelerde yerel kaynakların harekete geçebilmesi suretiyle sürdürülebilir kalkınma için finansman modelleri geliştirilmesini önemsediklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, liderlere hitap ettiği konuşmasında, karşı karşıya olunan sınamaların sadece en az gelişmiş ülkeleri değil tüm ekonomileri etkisi altına aldığının altını çizdi.Küresel finans krizi öncesinde ticaret küresel büyümenin en güçlü motoru iken kriz sonrası dönemde tablonun köklü biçimde değiştiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,"1987-2007 döneminde dünya ticareti yıllık ortalama yüzde 7 oranına artarken 2008-2024 döneminde yüzde 3'lere gerilemiş küresel büyümeye katkısı belirgin şekilde zayıflamıştır. Bugün küresel ticaretin yeniden canlanması için daha köklü bir uluslararası iş birliğine yeni politika araçlarına ve sürdürülebilir tedarik zincirlerine ihtiyaç duyuyoruz" değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası ticaret kurallarının kalkınmayı destekleyecek biçimde güçlendirilmesini ve bilhassa Dünya Ticaret Örgütü'nün özel ve lehte muamele ilkesine bağlılığın teyit edilmesini mühim gördüğünü sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya genelinde toplam borçluluk oranı küresel hasılanın yüzde 324'üne ulaştığını, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 89 seviyesinde seyrettiğini belirterek," Bu görece düşük borçluluk düzeyi bize hem yapısal dönüşümü hızlandırmak hem de yatırımlar için ilave kaynak ayırmak için önemli bir mali alan sağlıyor" açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, düşük gelirli ekonomilerin çoğunun bu imkana sahip olmadığını belirterek," Bu ülkeler yüksek finansman maliyetleriyle daralan mali alan arasında adeta sıkışmış durumdalar. Birleşmiş Milletler'in 2025 borç raporuna göre 3,4 milyar insanın yaşadığı ülkelerde faiz ödemeleri, sağlık ve eğitim harcamalarını aşmış vaziyette. Bilhassa düşük gelirli ülkeler için borç yeniden yapılandırma süreçlerinde adil ve eşit muameleye dayalı bir yaklaşımın benimsenmesini destekliyoruz. Türkiye olarak G20 ortak çerçevesi kapsamında katkı sunduğumuz Gana ve Etiyopya'nın borçlarının yeniden yapılandırılması sürecinde alınan mesafeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Bu örnekten hareketle kimsenin geride bırakılmadığı daha kapsayıcı bir küresel ekonomi inşasında tüm G20'yi daha fazla sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum" değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan asgari ücretle ilgili müjdeyi verdi! Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan asgari ücretle ilgili müjdeyi verdi!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için bulunduğu Brezilya’dan dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Enflasyonla mücadele ve toplumsal kesimlerin alım gücünü artırma hedeflerine değinen Erdoğan, önemli mesajlar verdi. "HİÇBİR KESİMİ ENFLASYONA EZDİRMECEĞİZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı için asgari ücrete yapılan yüzde 49'luk zamma dikkat çekerek şunları söyledi: "Geçen sene asgari ücretli kardeşlerimize yüzde 107,5 zam verdik. Geçen sene enflasyon yüzde 65’ti. Bu sene yüzde 49 zam yaptık. Ekim ayı itibarıyla enflasyon yüzde 49’un altında. Yani yılı, Merkez Bankamızın tahminlerine göre yüzde 44 civarında tamamlayacağız. Hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeyeceğiz. Bu bizim 22 yıldır uyguladığımız politikamızdır ve böyle devam edecek." Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirme hedeflerini yineleyen Erdoğan, şunları ekledi: "Vatandaşlarımızın alım gücünü artırmak önceliğimizdir. Enflasyonu düşürmek için para ve maliye politikalarıyla uyum içinde çalışıyoruz. 2025 yılına kadar bu süreci hızlandıracağız." "KIRMIZI ET İÇİN YENİ ADIMLAR ATILACAK" Kırmızı et fiyatlarının düşürülmesi için çözüm arayışlarının sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyükbaş hayvan ithalatı planını paylaştı: "Uruguay ve Brezilya’dan büyükbaş hayvan ithalatını değerlendiriyoruz. Vatandaşımızın kırmızı ete daha uygun fiyatlarla erişimini sağlamak için gereken adımları atacağız. Tarım ve Orman Bakanımız İbrahim Yumaklı ile bu konuyu ele aldık. İhtiyaç halinde hızla uygulamaya geçeceğiz." "HİZMETLER ENFLASYONU DÜŞÜŞÜ YAVAŞLATIYOR" Erdoğan, enflasyonun ana etkenlerinden biri olarak hizmet sektöründeki fiyat artışlarını işaret etti: "Temel mallardaki enflasyon yüzde 28,5, sebze, meyve ve gıda dahil yüzde 40 civarında. Ancak kira ve özel eğitim gibi hizmetlerdeki yüksek oranlar enflasyonun düşüş hızını etkiliyor. Bu alanlarda da çözüm yollarını geliştiriyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadele konusundaki kararlılıklarının süreceğini ve toplumsal refahı artırma hedefinden sapmayacaklarını belirtti.

Erdoğan: İşgal politikaları coğrafyamızı kaosa sürüklüyor Haber

Erdoğan: İşgal politikaları coğrafyamızı kaosa sürüklüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Batılı güçlerin desteğiyle İsrail'in bölgemizde estirdiği devlet terörünün insani maliyeti her geçen gün artmaktadır." dedi.Erdoğan, Brezilya'nın Rio De Janeiro kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'ndeki temaslarını tamamlamasının ardından basın toplantısı düzenledi. Zirveye ev sahipliği yapan Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva'ya şahsı, eşi ve heyete gösterdikleri hüsnükabul için teşekkür eden Erdoğan, zirve kapsamında, dönem başkanının davetlisi olanlarla birlikte 35'i aşkın ülkenin devlet ve hükümet başkanlarıyla, uluslararası teşkilatların temsilcileriyle bir araya geldiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geçmiş yıllarda olduğu gibi G20 faaliyetlerine bu yıl da aktif olarak katkıda bulunduğunu belirtti. Erdoğan, Brezilya'nın 2024 dönem başkanlığı için son derece isabetli şekilde belirlediği üç öncelik olan "açlık, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele", "enerji geçişi ve sürdürülebilir kalkınma" ile "küresel yönetişim kurumlarının reformu" başlıklarının yakından takip ettikleri önemli meseleler olduğunu söyledi. "Adil bir dünya ve sürdürülebilir bir gezegen inşa etmek" temasıyla gerçekleşen zirvedeki ana hitabında, Türkiye'nin kimseyi geride bırakmama şiarıyla yürüttüğü insani kalkınma faaliyetlerine dikkati çektiklerini vurgulayan Erdoğan, "Öncelikle şu hususu ifade etmek istiyorum; Türkiye olarak 2015'ten bu yana milli gelire oranla dünyada en fazla insani yardımda bulunan ülkelerdeniz. Çatışma bölgelerinden kaçarak ülkemize sığınan yaklaşık 4 milyon yerlerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapıyoruz." diye konuştu. Karadeniz Girişimi ile Türk boğazları üzerinden tahılın dünya pazarlarına ulaşmasını sağladıklarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Afrika'dan Asya'ya Haiti'den Afganistan'a nerede bir kıtlık, açlık, felaket, çatışma, trajedi varsa Türkiye ilgili tüm resmi kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla oradadır, ihtiyaç sahiplerinin her daim yanındadır. İsrail saldırıları karşısında hayatta kalma mücadelesi veren Gazze ve Lübnan'daki kardeşlerimize de el uzatıyoruz. Gönderdiğimiz 86 bin tonluk yardım miktarıyla Filistin'e en fazla destek olan ülkelerden biriyiz. Lübnan'daki kardeşlerimize ulaştırdığımız yardım miktarı da 1300 tonu geçti. Filistin meselesinde bizimle aynı hissiyatları taşıyan Brezilya'nın açlık ve yoksulluğa karşı mücadelesini takdirle karşılıyoruz. Değerli dostum Lula'nın başlattığı Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak'a kurucu üye sıfatıyla katılıyoruz." Erdoğan’dan batılı güçlere tepki Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin Küresel Yönetişim Kurumlarının Reformu başlıklı oturumunda mevcut uluslararası sistemin bir an önce adil ve katılımcı temelde ıslah edilmesi gerekliliğinin vurgulandığını belirtti. Kovid-19 salgınında, ülkeler arası yardımlaşmanın büyük oranda iflas ettiğine şahit olunduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: "Şimdi de tüm insanlığın vicdanını sızlatan savaşlar, doğal felaketler ve zulümler karşısında uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz. Bu kuruluşların en başında temel görevi küresel istikrarı ve barışı korumak olan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi geliyor. BM Güvenlik Konseyi, BM üyesi 193 ülkenin hak, hukuk kaygılarını gözetmek yerine sadece 5 daimi üyenin çıkarlarını önceleyen ve bu 5 ülkeye hizmet eden elitist bir yapıya dönüşmüştür. Bunun günümüzün çoğulcu dünyasında hiçbir makul, mantıklı, tutarlı izahı olamaz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi dünya beşten büyüktür. Yine çok yakınımızdaki bir bölgede Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş bu gerçeği bir kez daha tüm insanlığın yüzüne çarpmıştır. Türkiye olarak daha adil bir düzenin inşasını hedefleyen gayretlerimizin merkezinde etkili bir BM sistemi, onun da odağında Güvenlik Konseyi reformu vardır. 11 yıl önce ilk kez dillendirdiğimiz bu önemli tespitimizin her geçen gün daha geniş kitleler tarafından benimsendiğini görüyoruz. Özellikle mevcut mekanizmaların dışladığı, mağdur ettiği, sesine ve taleplerine kulak tıkadığı Latin Amerika, Afrika ve Asya'dan ciddi destek alıyoruz. Rio Zirvesi bunun adeta bir ispatı oldu. 11 sene evvel açtığımız yolun bugün veya yarın ama bir gün mutlaka menzile varacağına yürekten inanıyorum." Filistin ve Gazze’deki durum Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20'nin temsil niteliği yüksek bir küresel yönetişim platformu olarak uluslararası sınamalara ortak çözüm getirilmesi bakımından önemli işleve sahip olduğunu söyledi.Erdoğan, 2008'den bu yana G20 zirvelerine eksiksiz katıldığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Dünyamızın aynı anda birden fazla savaşla, soykırımla, insani dramla boğuştuğu başka bir dönem hatırlamıyorum. Bilhassa Gazze'de kıtlık riski uluslararası sınıflandırmalara göre felaket düzeyine ulaşmıştır. Gazze nüfusunun yüzde 96'sı, diğer bir ifadeyle 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıdaya ve suya erişemiyor. İsrail hükümeti açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze'ye insani yardım girişlerini de engelleyerek insanlığa karşı suç işliyor. Bunu sadece biz değil, BM ve birçok kuruluş da söylüyor. Ağır bombardıman altında bir kap yemeğe, bir yudum suya ulaşmak için canlarını tehlikeye atan çocukların dramlarını hepimiz 14 aydır yüreğimiz parçalanarak takip ediyoruz. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden yaklaşık 50 bin Filistinlinin yüzde 70'inden fazlası kadın ve çocuktur. Lübnan'da katledilenlerin önemli kısmı da masum sivillerdir. Batılı güçlerin desteğiyle İsrail'in bölgemizde estirdiği devlet terörünün insani maliyeti her geçen gün artmaktadır. Her ne sebeple olursa olsun bu zulme, dozu giderek artan bu vahşete sessiz kalanları tarih affetmeyecektir. Lübnan'daki katliamın sona ermesi için acil ve kalıcı ateşkes ihtiyacını her fırsatta dile getiriyoruz. Bu çağrımızı G20 Rio Zirvesi'nde de tekrarladık. Girişimlerimizin de neticesinde G20 Liderler Bildirgesi'nde Gazze'ye dair güçlü ifadeler yer aldı." Lübnan'daki tehlikeli tırmanış hakkında derin endişenin yanı sıra Gazze'ye insani yardımların ulaştırılmasının önündeki engellerin kaldırılması çağrısının liderler düzeyinde kayda geçirildiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Şunun bir defa anlaşılması lazım. Bizim hiçbir ülkeyle, halkla, inançla sorunumuz yoktur. Bizim sorunumuz katliamla ve katliamcılarladır. Bizim sorunumuz, ülkesinin ve vatandaşlarının güvenliğini daha fazla masum kanı dökmekte arayanlarladır. Bizim sorunumuz işgal ve istila politikasıyla coğrafyamızı kaosa ve istikrarsızlığa sürükleyenlerledir." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bölgemizdeki çatışmalar ve krizler çözüme kavuştukça, Türk ekonomisindeki iyileşme daha da hızlanacak, Türkiye hedeflerine doğru koşar adımlarla gidecektir." dedi.Gazze halkına 14 aydır reva görülen soykırımın cezasız bırakılmaması için Uluslararası Adalet Divanında açılan davaya müdahil olma kararı aldıklarını belirten Erdoğan, gelinen noktada, uluslararası sistemin durduramadığı İsrail'e karşı sorumluluk sahibi devletler tarafından yine uluslararası hukuk temelinde zorlayıcı tedbirler uygulanmasının şart olduğunun altını çizdi. İsrail'e silah ve mühimmat sevkinin durdurulmasını talep eden mektuplarının 52 ülke ve 2 uluslararası kuruluşun ortak imzasıyla bir Birleşmiş Milletler belgesi olarak yayımlandığını hatırlatan Erdoğan, "Filistin Devleti'nin daha fazla ülke tarafından tanınması bilhassa bu dönemde çok önemlidir." dedi. Orta Doğu'da bunları yaparken, Ukrayna'daki savaşın adil ve kalıcı barışla neticelenmesi için tarafların eşit statüde temsil edileceği diplomatik girişimleri desteklediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Esasen çatışmaların ilk aylarında İstanbul süreciyle tarihi bir fırsat yakalanmıştır. Ancak bu imkan değerlendirilemedi. Bunun faturasını ise yarım milyona varan can kaybıyla her iki komşumuz, enerji ve gıda kriziyle tüm insanlık ödedi. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Aradan geçen süre bu tespitimizin haklılığını teyit etmiştir. Türkiye, savaşın ilk gününden bu yana yaptığı gibi taraflar arasında her türlü kolaylaştırıcı rolü üstlenmeye hazırdır. Bunu yapabilecek iradeye ve kabiliyete ziyadesiyle sahiptir. Yeni Amerikan yönetiminin her iki çatışma bölgesinde de barışa giden yolda daha cesur, daha basiretli, daha destekleyici adımlar atmasını ümit ve arzu ediyorum. Barışa giden yolu tıkayacak ve savaşı körükleyecek adımları doğru bulmadığımızı burada vurgulamak istiyorum." Erdoğan, çevresindeki sıkıntılara ve çatışmalara rağmen Türkiye ekonomisinin büyüme trendini istikrarlı bir şekilde sürdürdüğünü dile getirerek, Türkiye'nin, geçen yıl yapılan genel seçimlerle birlikte 5 yıllık kesintisiz icraat dönemine girdiğini söyledi. Seçimlerin hemen ardından uygulamaya koydukları ekonomi programıyla belirsizlikleri ortadan kaldırdıklarını anımsatan Erdoğan, 6 Şubat 2023'te yaşanan asrın felaketinin, insanların hayatında ve ekonomide yol açtığı yaraları hızla sardıklarını vurguladı. Geçen ay 130 bininci deprem konutunun anahtarlarını afetzedelere teslim ettiklerini hatırlatan Erdoğan, 2024 yılı sonunda 200 bin konutun, gelecek yıl sonunda ise 417 bini konut, toplam 453 bin bağımsız bölümün inşasını bitireceklerini belirtti.Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin izlerini silmek için bugüne kadar 71,5 milyar dolar harcama yapıldığını bildirdi. Ekonomide 2023 yılını yüzde 5,1 oranında büyümeyle kapatarak, 14 yıl boyunca kesintisiz büyüme sürecini devam ettirdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti: "2024 yılının ilk yarısında büyümemiz yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Tüm dünya gibi bizim de en büyük endişemiz yüksek enflasyondur. Amerika ve Avrupa dahil pek çok yerde son 60-70 yılın zirvelerini gören enflasyon baskısından herkes gibi biz de olumsuz etkilendik. Dezenflasyon sürecimiz 2024 yılı haziran ayından itibaren başladı ve 2025 yılında da devam edecek. Son bir yılda toplam istihdamı 1,1 milyon kişi arttırarak, işsizlik oranımızı yüzde 8,6'ya düşürdük. Ekim ayında yıllıklandırılmış ihracatımız toplam 262,3 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Bir başka güçlü olduğumuz alan olan turizmde, 2024'ün ilk 9 ayında 47 milyar dolar gelirle rekor kırdık. Yıllık cari açığımızı 10 milyar doların altına indirerek, dış kırılganlığımızı giderdik." G20 zirvesi ve küresel adalet çağrısı Merkez Bankası rezervlerinin 160 milyar dolara dayandığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Makro ekonomik göstergelerdeki bu pozitif gelişmeler, yatırımcıların ülkemize yönelik bakışını da olumlu yönde etkilemiş, kredi notumuz artarken, ülkemizin risk primi de emsallerimize göre daha hızlı düşmüştür. 2024'te üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu ikişer kademe arttırılan tek ülkeyiz. Ekonomide hedeflerimizi gerçekleştirmek amacıyla bundan sonra ülkemizin araştırma, geliştirme ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmeyi, aktif sanayi politikalarımızda, katma değer zincirlemede yükselmeyi, savunma sanayisindeki atılımlarımıza yenilerini eklemeyi, yeşil ve dijital ekonomiye geçişe yönelik teknolojik dönüşümü hızlandırmayı, yatırımcı dostu politikalarla iş ve yatırım ortamımızı iyileştirmeyi, ekonomimizin rekabet gücünü artırmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bölgemizdeki çatışmalar ve krizler çözüme kavuştukça Türk ekonomisindeki iyileşme daha da hızlanacak, Türkiye hedeflerine doğru koşar adımlarla gidecektir." Rio'daki zirve boyunca katılımcı liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini, istişarelerde bulunduğunu belirten Erdoğan, Rio'ya geldiği gün ilk olarak ev sahibi Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ile kapsamlı bir görüşme yaptığını söyledi. Aralarında Malezya, Endonezya, İtalya, İspanya, Fransa liderleri ile Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'nin de bulunduğu birçok devlet ve hükümet başkanıyla temaslarının ya da ikili formatta görüşmelerinin olduğunu anlatan Erdoğan, zirve marjında Meksika, Endonezya, Kore Cumhuriyeti ve Avustralya ile kurdukları MIKTA oluşumunun liderleriyle dönem başkanı Meksika'nın ev sahipliğinde bir toplantı yaptıklarını kaydetti. MIKTA üzerinden artan işbirliği Erdoğan, 11. kuruluş yıl dönümünü kutladıkları MIKTA'nın liderleri olarak, işbirliğini gelecek dönemde daha da güçlendirme konusunda mutabık kaldıklarını ifade etti. Barışı, adaleti ve insanlığın ortak değerlerini merkeze alan girişimci dış politikasıyla Türkiye'nin hem G20 ve MIKTA'da hem de diğer çok taraflı platformlarda etkin rol oynayacağının altını çizen Erdoğan, "Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla, evlatlarımıza daha müreffeh bir dünya bırakmanın mesuliyetiyle çalışmalarımıza hız vereceğiz. Rabbim yolumuzu açık etsin." dedi. G20 Liderler Zirvesi süresince yaptıkları istişarelerin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva'nın şahsında Brezilya makamlarına misafirperverlikleri için teşekkür etti.Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 dönem başkanlığı görevini devralan Güney Afrika Cumhuriyeti'ne 2025 yılında sürdüreceği çalışmalarda başarılar diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya'dan ayrıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'ndeki temaslarını tamamlamasının ardından özel uçak "CAN" ile Türkiye'ye hareket etti.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Galeao Hava Üssü'nde, Türkiye'nin Brezilya Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ile Brezilya Dışişleri Bakanlığı protokol yetkilileri uğurladı. Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da Türkiye'ye hareket etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze'de kıtlık riski 'felaket' düzeyine ulaştı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze'de kıtlık riski 'felaket' düzeyine ulaştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazze'de kıtlık riski uluslararası sınıflandırmalara göre 'felaket' düzeyine ulaşmıştır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'daki G20 Liderler Zirvesi kapsamında "Sosyal Kapsayıcılık ile Açlık ve Yoksullukla Mücadele" oturumunda konuştu. Her 10 kişiden birinin açlıkla mücadele ettiği dünyada Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 9 yıl önce kabul edilen "2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine" ulaşma yolundaki gayretlerin henüz beklenen neticeleri veremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın neresinde bir ihtiyaç sahibi varsa imkânları dâhilinde yardıma koşmayı görev bilen bir geleneğin temsilcisi olduğunu hatırlattı. "Komşusu açken tok yatmamayı" kendisine şiar edinen milletin 2015'ten bu yana milli gelirinin yaklaşık yüzde 1'ini insani yardımlara ayırarak "dünyanın en hamiyetperver ülkeleri" arasında yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya dönem başkanlığının "Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifak" kurma seferberliğini sadece stratejik bir girişim değil, ahlaki bir sorumluluk olarak da gördüklerini dile getirdi. “GAZZE NÜFUSUNUN YÜZDE 96'SI, DİĞER BİR İFADEYLE 2 MİLYONDAN FAZLA İNSAN SAĞLIKLI GIDA VE SUYA ERİŞEMİYOR” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bir yandan bu küresel ittifakı kurarken, diğer yandan da Gazze başta olmak üzere Orta Doğu, Afrika ve Asya'daki çatışmalarda hayatları altüst olan sivillerin kaderleriyle baş başa bırakılmaması gerektiğinin altını çizerek, "Özellikle Gazze'de kıtlık riski uluslararası sınıflandırmalara göre 'felaket' düzeyine ulaşmıştır. Gazze nüfusunun yüzde 96'sı, diğer bir ifadeyle 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıda ve suya erişemiyor. Artan saldırılar ve yaklaşan kış mevsimiyle Gazze halkının şartları günden güne kötüleşiyor. Türkiye olarak bölgeye 86 bin tondan fazla yardımda bulunduk, Lübnan'a yardımlarımız ise bin 300 tonu aştı. Gazze'de yaşanan insani felaket karşısında bir kez daha derhal ve kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulunuyorum” dedi. "'SIFIR ATIK PROJESİ' KÜRESEL DÜZEYDE BİR HAREKET HALİNE GELDİ" Sosyal devlet vasfının bir gereği olarak yoksullukla mücadelede ve sosyal güvenlik ağını geliştirmede önemli adımlar attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla sosyal güvenlik sistemini baştan sona yeniden dönüştürüp, yoksul kesimi büyük ölçüde koruma altına aldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın en kuşatıcı ve kapsayıcı sosyal güvenlik sistemlerinden birine sahip olduğunu vurgulayarak, "Farklı sosyal destek programlarımızla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza sahip çıkıyoruz. Hedefimiz, tek bir yoksul insanımızın kalmamasıdır. Bunu sağlayana kadar çalışmalarımızı devam ettireceğiz" dedi. Ayrıca çeşitli gıda güvenliği girişimlerinde aktif rol oynamayı insani dış politikanın önemli bir unsuru olarak gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi"nin küresel gıda fiyatlarının hızla artmasını önlediğini, kıtlık riskini azaltmaya katkıda bulunduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 G20 dönem başkanlığı sırasında geliştirip onaya sundukları "G20 Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Eylem Planı"nın birçok hükümete çalışmalarında rehberlik ettiğine işaret ederek, "Çevre kirliliğini önlemek ve tasarruf kültürünü yaymak amacıyla başlattığımız 'Sıfır Atık Projesi' ise kısa sürede küresel düzeyde bir hareket haline geldi. 30 Mart günü Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edildi. Açlık ve Yoksulluğa Karşı Küresel İttifakı'n gıda israfının azaltılmasını ve sıfır atık girişimini öncelikleri arasına dâhil etmesi gerektiğine inanıyorum. Sözlerime son verirken, her çocuğun, her gencin ve her yaşlının yeterli ve sağlıklı gıdaya erişebildiği bir dünya için Türkiye'nin iş birliğine her zaman hazır olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi.

Brezilya’da G20 Liderler Zirvesi başladı Haber

Brezilya’da G20 Liderler Zirvesi başladı

G20 Liderler Zirvesi, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde başladı. Zirvede açlık, sosyal adalet, iklim değişikliği, enerji dönüşümü ve uluslararası kurumların reformu gibi küresel öncelikler ele alınıyor. Zirve, liderlerin Modern Sanatlar Müzesi’ne intikali ve Brezilya Devlet Başkanı Lula de Silva'nın açılış konuşmasıyla resmen başladı. ERDOĞAN ZİRVEYE ÜST DÜZEY HEYETLE KATILDI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirveye eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı. Erdoğan ve beraberindeki heyet, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva tarafından karşılandı. Zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik eşlik ediyor. AFRİKA BİRLİĞİ İLK KEZ DAİMİ ÜYE OLARAK KATILIYOR Bu yıl ilk kez Brezilya’nın ev sahipliğinde düzenlenen ve Afrika Birliği’nin daimi üye olarak katıldığı G20 Zirvesi, “Adil Bir Dünya ve Sürdürülebilir Bir Gezegen İnşa Etmek” temasıyla gerçekleşiyor. Zirvede, Afrika Birliği, Avrupa Birliği, ABD, Almanya, Arjantin, Avustralya, Çin, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Endonezya, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Meksika, Kanada, Rusya, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin liderleri yer alıyor. İLK GÜNÜN GÜNDEMİ: AÇLIK VE KÜRESEL YÖNETİŞİM REFORMU Zirvenin ilk gününde liderler, “Sosyal Kapsayıcılık ile Açlık ve Yoksullukla Mücadele” ve “Küresel Yönetişim Kurumlarının Reformu” başlıklı oturumlara katılacak. Açlık ve Yoksullukla Mücadele Küresel İttifakı’nın lansmanı da ilk günün önemli etkinliklerinden biri olacak. Akşam saatlerinde ise Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ve eşi tarafından liderler için resmi resepsiyon düzenlenecek. İKİNCİ GÜN: SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE GÜNEY AFRİKA’YA DÖNEM BAŞKANLIĞI DEVRİ Zirvenin ikinci gününde “Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji” oturumu gerçekleştirilecek. Günün sonunda G20 dönem başkanlığı, Brezilya’dan Güney Afrika’ya devredilecek. Ayrıca liderler arasında çeşitli ikili görüşmelerin yapılması bekleniyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.