#Gezi

İLKHABER-Gazetesi - Gezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gezi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye'de görülmesi gereken doğa harikaları: En yeşil ormanlık rotalar ve saklı cennetler listesi Haber

Türkiye'de görülmesi gereken doğa harikaları: En yeşil ormanlık rotalar ve saklı cennetler listesi

Türkiye’nin dört bir yanı, ormanları, gölleri, yaylaları, kanyonları ve vadileriyle adeta açık hava müzesi niteliğinde doğal güzelliklerle çevrili. Şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenler için hazırlanan bu doğa listesi, her ilde mutlaka görülmesi gereken en yeşil, en özel ve en etkileyici doğal rotaları bir araya getiriyor. Karadeniz’in sisli yaylalarından Akdeniz’in orman içi koylarına, Doğu Anadolu’nun dağ sıralarından İç Anadolu’nun saklı vadilerine kadar uzanan bu liste, Türkiye’nin doğa turizminde ne kadar zengin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hazırlanan listede, her il için bir doğa harikası seçilerek, “Türkiye’de nereye gidilir, hangi ilde hangi doğal güzellik var?” sorusuna tek haberde yanıt verildi. Adana – Aladağlar Milli Parkı ve Belemedik Vadisi Torosların eteklerinde orman, dere ve dağ manzarasıyla yürüyüş ve kamp için ideal. Adıyaman – Gazihan Dede Mesire Alanı Adıyaman merkeze 20 kilometre uzaklıkta, Atatürk Baraj Gölü'nün kıyısındaki üç tarafı sularla çevrili Gazihan Dede Mesire Alanı, doğa harikası manzarasıyla dikkati çekiyor. Afyonkarahisar – Kocayayla Afyonkarahisar-Denizli sınırını belirleyen Akdağ'ın Sandıklı kısmında yer alan Kocayayla, geniş karaçam ormanı, meşelik alanları ve eşsiz manzarasının yanı sıra macera tutkunlarının gezdiği Tokalı Kanyon ile yaban hayatıyla dikkati çekiyor. Ağrı – İrem Yaylaları Ağrı Dağı’nın eteklerinde yer alan İrem Yaylaları, bölgenin en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri olarak biliniyor. Yemyeşil çayırları, rengârenk kır çiçekleri, serin dağ havası ve yıl boyunca değişen etkileyici doğa manzaralarıyla ziyaretçilere masalsı bir atmosfer sunuyor. İlkbahar ve yaz aylarında hayvancılıkla uğraşan yaylacılara ev sahipliği yapan İrem Yaylaları, aynı zamanda doğa yürüyüşü, kamp ve fotoğrafçılık için ideal bir rotadır. Ağrı’nın sert coğrafyasında yumuşacık bir doğa dokusu sunan yaylalar, özellikle Ağrı Dağı’nın silüetiyle birleştiğinde unutulmaz bir seyir zevki yaşatıyor. Amasya –Borabey Gölü İlçeye bağlı Boraboy köyünden ismini alan, etrafında çam ve kayın ormanları ile çevrili kıyısını bungalov evlerin süslediği 1050 rakımlı doğa harikası göl ve tabiat parkına Karadeniz bölgesi başta olmak üzere yurdun farklı şehirlerinden ziyaretçiler geliyor. Antalya – Köprülü Kanyon Milli Parkı Çam ormanları, derin kanyonlar ve rafting parkurlarıyla doğa ve adrenalin merkezi. Aydın – Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Deniz, orman ve yaban hayatının iç içe geçtiği milli park, doğa yürüyüşü ve deniz keyfi sunuyor. Balıkesir – Kazdağları Milli Parkı Oksijen seviyesi, ormanları, şelaleleri ve yaylalarıyla Ege’nin en yeşil kaçış noktası. Bartın – Amasra ve çevre ormanlık koylar Karadeniz kıyısında orman içi koylar ve manzaralı yürüyüş rotalarıyla öne çıkıyor. Bayburt – Çoruh Vadisi ve Kop Dağı geçitleri Dağlarla çevrili, akarsu vadisi ve yüksek rakımlı doğa rotalarıyla biliniyor. Bilecik – Pelitözü Göleti ve ormanlık mesire alanı Gölet çevresindeki ormanlık doku, piknik ve yürüyüş için tercih ediliyor. Bingöl – Solhan Yüzen Ada Göl yüzeyinde hareket eden “yüzen ada” oluşumlarıyla benzersiz bir doğa olayı sunuyor. Bitlis – Hizan Türkiye'nin farklı illerinden Bitlis'in Hizan ilçesine gelen yaklaşık 200 fotoğrafçı, "Hizan Fotomaraton Yarışması" kapsamında tarihi mekanları ve doğal güzellikleri fotoğrafladı. Hakkari – Cilo Dağları ve Sat Gölleri Yüksek dağ silsileleri, buzul gölleri ve çiçekli yaylalarla doğa sporcularının gözdesi. Hatay – Harbiye Şelaleleri Şelaleler, ağaçlar ve mesire alanlarıyla serin ve yeşil bir kaçış noktası. İstanbul – Belgrad Ormanı Şehrin en büyük ormanlık alanı, koşu parkurları ve göletleriyle İstanbulluların nefes alanı. İzmir – Ovacık Ege'de denize dik uzanan dağ sıralarından Bozdağlar'ın üzerindeki yaylalardan biri olan Ovacık, kızılçamın yanı sıra kestane, ceviz, kiraz ve gürgen ağaçlarıyla çevrili bir coğrafyaya sahip bulunuyor. Kahramanmaraş – Başkonuş Yaylası Serin iklimi, çam ormanları ve yayla havasıyla yaz kaçış rotası. Karabük – Yenice Kent Ormanı Karaman –Zeyve Pazarı Karaman'ın Ermenek ilçesine bağlı Kazancı beldesi yakınında, Yayla Pazarı Köyü sınırları içerisinde yer alan, 600 yıllık tarihi pazarı, asırlık çınar ağaçları, küçük şelaleler oluşturan dereleriyle ünlü "Zeyve Pazarı" mesire alanı, sıcak yaz günlerinde doğa ve fotoğraf tutkunlarını bekliyor. Kars Kastamonu – Küre Dağları Milli Parkı ve Valla Kanyonu Yoğun orman, derin kanyonlar ve şelalelerle Türkiye’nin en vahşi doğa alanlarından biri. Kayseri – Sultan Sazlığı Milli Parkı Kuş gözlemi, sazlıklar ve dağ manzarasıyla ekoturizmin önemli duraklarından biri. Kırklareli – İğneada Longoz Ormanları Subasar ormanları, göller ve denizle birleşen nadir ekosistemlerden biri. Kırşehir – Seyfe Gölü Kuş Cenneti Göçmen kuşların uğrak noktası olan göl, geniş düzlükleri ve doğal yapısıyla öne çıkıyor. Konya – Beyşehir Gölü Milli Parkı Göl, orman ve adalardan oluşan yapı, kamp ve doğa sporları için ideal. Kütahya – Murat Dağı ve ormanları Yürüyüş parkurları, yaylalar ve termal kaynakların bulunduğu zengin bir doğa alanı. Malatya – Darende Somuncu Baba ve Tohma Kanyonu Kanyon, nehir ve yeşil alanlar, manevi atmosferle birleşen bir doğa rotası sunuyor. Manisa – Gurs Vadisi Mardin'in "Ğurs Vadisi", şelale, piknik alanları ve doğal güzelliğiyle ziyaretçilerine farklı bir atmosfer yaşatıyor. Mersin – Yerköprü Şelalesi Muğla – Ölüdeniz ve Babadağ etekleri Deniz, orman ve yamaç paraşütüyle birleşen yoğun yeşil-doğa deneyimi. Ordu – Boztepe ve Çambaşı Yaylası Deniz manzaralı tepe ve yaylalar, yeşil doku ve serin hava sunuyor. Rize – Ayder Yaylası Kaplıcalar, dere sesleri ve yoğun orman dokusuyla Karadeniz’in en bilinen yaylası. Sakarya – Sapanca Gölü Göl kıyısındaki ormanlık alanlar, bungalovlar ve yürüyüş yollarıyla öne çıkıyor. Siirt – Botan Vadisi Derin vadi, nehir ve dağ manzaralarıyla doğa ve fotoğraf tutkunlarının favorisi. Sinop – Hamsilos Koyu ve İnceburun Türkiye’nin en kuzey noktası, koylar ve fener siluetiyle dikkat çekiyor. Sivas – Yıldız Dağı ve çevresi Kış sporları ve yüksek rakımlı doğa yürüyüşleri için tercih edilen bir alan. Tekirdağ – Uçmakdere ve Rakoczi çevresi Deniz manzaralı yamaçlar, yamaç paraşütü ve yeşil rotalarla popüler. Tunceli – Rabat Vadisi Munzur Çayı, dağlar ve çiçekli yaylalarla doğa turizminin yükselen adreslerinden.

Medeniyetler şehri Mardin ara tatilde ziyaretçi rekoru kırdı Haber

Medeniyetler şehri Mardin ara tatilde ziyaretçi rekoru kırdı

Tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve mistik atmosferiyle son yılların en popüler destinasyonlarından Mardin, ara tatilde ziyaretçi akınına uğradı. Kentte oteller tam kapasite çalışırken, turistik bölgelerde yoğunluk nedeniyle uzun kuyruklar oluştu. Medeniyetler Şehri Mardin Ara Tatilde Ziyaretçi Rekoru Kırdı Açık hava müzesi görünümündeki Mardin, 10-14 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen ara tatilde yerli turistlerin akınına uğradı. Camiler, medreseler, kiliseler, manastırlar ve özellikle Dara Antik Kenti ile Deyrulzafaran Manastırı, hafta boyunca binlerce ziyaretçi ağırladı. Tarihi yapıları ve çok kültürlü yaşamıyla dikkat çeken kentte, yoğunluk nedeniyle bazı alanlarda uzun kuyruklar oluştu. Misafirler, Mardin merkez ve çevresindeki tarihi bölgeleri dolaşarak geçmişe yolculuk yaptı. Otellerde Doluluk %100’e Ulaştı Mardin İl Kültür ve Turizm Müdürü Ayhan Gök, bu yıl kentte turizmin zirve yaptığını belirterek şunları söyledi: “Şehirdeki tüm konaklama ve yeme içme tesisleri tam kapasite çalıştı. Bu yıl için hedefimiz 1 milyon gecelemeydi. Kasım ayı itibarıyla bu hedefi yakaladık.” Gök, Mardin’in tarihinin en yoğun turizm sezonunu yaşadığını, yabancı turist oranını artırmak için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Mardin Turizmi 12 Aya Yayılıyor Mardin Turizm ve Otelciler Derneği (MARTOD) Başkanı Özgür Gürgör, kentin artık dört mevsim ziyaret edildiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu yıl 10 aylık verilerde 970 bine yakın konaklama gerçekleşti. Yıl sonunda 1 milyon 100 bini aşmayı hedefliyoruz. 9 günlük ara tatilde 200 bine yakın konaklama oldu.” Gürgör, yoğunluk nedeniyle yer bulamayan bazı turistlerin yakın illerde konaklamak zorunda kaldığını söyledi. Turistik Noktalarda Yoğunluk: Sıra Bekleyenler Oldu Seyahat acentesi yetkilisi Veysel Şeker, kentte kasım ayında ilk kez bu kadar yoğunluk yaşandığını belirterek: “Dara Antik Kenti, manastırlar ve medreselerde ziyaretçiler sıra beklemek zorunda kaldı. Mardin artık turizmde kabuğunu tamamen kırdı.” Deyrulzafaran Manastırı Ziyaretçi Tesisi Müdürü Amanüel Budak, manastıra ara tatilde 25 bine yakın ziyaretçi geldiğini belirtti. Ziyaretçiler Mardin’den Büyülenerek Ayrıldı Kentteki yoğunluk turistlerin memnuniyetiyle birleşti. Eskişehir’den gelen Nilgün Altın: “Mardin’in ruhu bambaşka. Beklentimizin çok üzerinde bir deneyim yaşadık.” Bilecik’ten gelen Süreyya Güven:“Atmosferi, maneviyatı ve tarihi dokusuyla büyüleyici bir şehir.” Kocaeli’nden gelen öğretmen Ceren Polat ise:“Tarih kokan bir şehir. Dolu dolu bir tatil geçirdik.” dedi.

Türkiye'nin 81 ilinde gezilecek en popüler yerler: En ünlü doğal ve tarihi güzellikler Haber

Türkiye'nin 81 ilinde gezilecek en popüler yerler: En ünlü doğal ve tarihi güzellikler

Kültürel mirası, coğrafi çeşitliliği ve tarihî dokusuyla dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Türkiye’de, her ilde mutlaka görülmesi gereken bir doğal güzellik ya da kültürel değer öne çıkıyor. İşte 81 ilin alfabetik sırayla en meşhur yerleri… TÜRKİYE’NİN 81 İLİ – EN MEŞHUR YERLER Adana – Varda Köprüsü Adana’nın Karaisalı ilçesinde yer alan Varda Köprüsü, Almanlar tarafından 1912 yılında inşa edildi. “Koca Köprü” olarak da bilinen bu tarihi yapı, Berlin–Bağdat Demiryolu projesinin en önemli mühendislik eserleri arasında bulunuyor. Köprü, 99 metre yüksekliği ve 172 metre uzunluğuyla dönemin en ileri taş ve kemer köprü mimarisinin örneklerinden biri. Derin bir vadiyi tek kemerde geçen etkileyici yapısı sayesinde hem mühendislik hem de mimari açıdan büyük değer taşıyor. Varda Köprüsü, dünya çapında tanınırlığını ise James Bond – Skyfall (2012) filmindeki aksiyon sahneleriyle artırdı. Filmde Bond’un tren üzerinde geçen sahnesi burada çekildi ve köprü uluslararası turizmde bilinir hale geldi. Bugün Varda Köprüsü, hem fotoğraf tutkunlarının hem de tarih–doğa meraklılarının Adana’daki en önemli ziyaret noktalarından biridir. Adıyaman – Nemrut Dağı Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bulunan Nemrut Dağı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Türkiye’nin en önemli tarihi alanlarından biridir. Kommagene Kralı I. Antiochos’un MÖ 1. yüzyılda inşa ettirdiği dev tanrı heykelleri, doğu ve batı teraslarında yer alır ve antik dönemin en etkileyici anıtları arasında gösterilir. Nemrut Dağı’nı dünyaca ünlü yapan bir diğer özellik ise gün doğumu ve gün batımında heykellerin oluşturduğu büyüleyici manzaradır. Her yıl binlerce turist, bu eşsiz atmosferi görmek için bölgeyi ziyaret eder. Afyonkarahisar – Frig Vadisi Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya üçgeninde yer alan Frigya Vadisi, Anadolu’nun en eski uygarlıklarından Friglerin izlerini taşıyan geniş bir tarihi coğrafyadır. Doğal kaya oluşumları, peri bacalarını andıran yapıları, kral yolları ve kaya anıtlarıyla dikkat çeken vadi; Midas Tümülüsü, Aslantaş, Yılantaş ve kaya yerleşimleri gibi önemli eserleri bünyesinde barındırır. Tarihi MÖ 8. yüzyıla uzanan bölge, hem doğa yürüyüşü parkurları hem de arkeolojik kalıntılarıyla Türkiye’nin açık hava müzesi niteliğindeki en özel rotalarından biri kabul edilir. Ağrı – Ağrı Dağı Türkiye’nin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı, 5.137 metrelik zirvesiyle Doğu Anadolu Bölgesi’nin simgesi halindedir. Volkanik yapıya sahip dağ, hem dağcılar hem de doğa tutkunları için dünyanın sayılı tırmanış rotaları arasında gösterilir. Ağrı Dağı, yalnızca fiziki yükseltisiyle değil, kültürel yönüyle de dikkat çeker. Nuh’un Gemisi efsanesi ile anılan dağ, yüzyıllardır farklı kültürlerde kutsal kabul edilmiştir. Zirvesi yıl boyu karla kaplı olan Ağrı Dağı, Türkiye’nin en etkileyici doğal anıtlarından biri olarak her yıl çok sayıda ziyaretçiyi bölgeye çekmektedir. Aksaray – Ihlara Vadisi Aksaray’da bulunan Ihlara Vadisi, Melendiz Çayı’nın oluşturduğu 14 kilometrelik doğal kanyonuyla Türkiye’nin en etkileyici jeolojik oluşumlarından biridir. Dik kayalıklar arasında yer alan vadi, hem doğanın hem tarihin iç içe geçtiği benzersiz bir yürüyüş rotası sunar. Vadide, erken dönem Hristiyanlık tarihine ait çok sayıda kaya oyma kilise, manastır ve fresk bulunur. Serin iklimi, su sesi ve doğal bitki örtüsüyle Ihlara Vadisi, yılın her döneminde yerli ve yabancı turistlerin en çok ilgi gösterdiği doğa alanları arasında yer alır. Ardahan – Çıldır Gölü Amasya – Kral Kaya Mezarları Amasya’nın en önemli tarihi simgelerinden biri olan Kral Kaya Mezarları, Harşena Dağı’nın sarp yamaçlarına oyulmuş görkemli mezar yapılarıyla dikkat çeker. Pontus Krallığı dönemine ait olan bu mezarlar, MÖ 3. yüzyıla uzanan geçmişleriyle kentin tarihine ışık tutar. Yeşilırmak Vadisi’ne hakim konumlarıyla benzersiz bir manzara sunan kaya mezarları, hem mimari yapıları hem de oyularak oluşturulmuş monumental cepheleriyle Türkiye’nin açık hava müzesi niteliğindeki en önemli arkeolojik alanlarından biri olarak kabul edilir. Ankara – Anıtkabir Ankara’da yer alan Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedî istirahatgâhıdır. 1944–1953 yılları arasında inşa edilen anıt, hem mimari yapısı hem de sembolik unsurlarıyla modern Türk tarihinin en önemli yapılarından biri kabul edilir. Barış Parkı, Aslanlı Yol, Şeref Holü ve Atatürk’ün özel eşyalarının sergilendiği müzesiyle Anıtkabir, her yıl milyonlarca ziyaretçi tarafından ziyaret edilerek ulusal birlik ve saygının simgesi olmaya devam etmektedir. Antalya – Kaleiçi Antalya’nın tarihi kent merkezi olan Kaleiçi, Roma döneminden Osmanlı’ya uzanan çok katmanlı yapısıyla şehrin en özel bölgelerinden biridir. Labirenti andıran dar sokakları, taş evleri, tarihi surları ve liman manzarasıyla hem kültürel hem turistik açıdan büyük ilgi görür. Hadrianus Kapısı, Yivli Minare, Hıdırlık Kulesi ve tarihi liman gibi önemli yapıların bulunduğu Kaleiçi, günümüzde restoranları, butik otelleri ve canlı atmosferiyle Antalya’nın en çok ziyaret edilen noktalarından biridir. Artvin – Karagöl Sahara Milli Parkı Artvin’in Şavşat ilçesinde bulunan Karagöl Sahara Milli Parkı, Türkiye’nin en sakin ve en etkileyici doğal alanlarından biri olarak kabul edilir. Milli park; Sahara Yaylası ile Karagöl olmak üzere iki ayrı bölgeden oluşur ve zengin bitki örtüsü, serin yayla havası ve yemyeşil ormanlarıyla ziyaretçilerine doğanın içinde huzurlu bir atmosfer sunar. Özellikle sisin göl üzerinde oluşturduğu görüntüler, çevredeki yürüyüş parkurları ve kamp alanları sayesinde Karagöl Sahara, yılın dört mevsiminde doğa severlerin en gözde rotaları arasında yer almaktadır. Aydın – Efes Antik Kenti (Selçuk) İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan Efes Antik Kenti, Antik Çağ’ın en önemli liman ve ticaret merkezlerinden biridir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan kent, Roma döneminin ihtişamını yansıtan görkemli yapılarıyla dünya çapında tanınır. Celsus Kütüphanesi, Büyük Tiyatro, Artemis Tapınağı ve Kuretler Caddesi gibi anıt eserleriyle Efes; tarih, arkeoloji ve kültür turizminin en gözde duraklarından biridir. Her yıl milyonlarca ziyaretçi, antik dünyanın bu eşsiz kentini görmek için bölgeye akın eder. Balıkesir – Cunda Adası Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Cunda Adası (Alibey Adası), Ege’nin en karakteristik ve en çok ziyaret edilen adalarından biridir. Taş sokakları, tarihi Rum evleri, sahil boyunca uzanan kafe ve restoranlarıyla ada, hem kültürel hem gastronomik açıdan zengin bir atmosfer sunar. Taksiyarhis Kilisesi, Aşıklar Tepesi ve Ayvalık’ın eşsiz koyları Cunda’nın öne çıkan noktaları arasında yer alır. Özellikle gün batımı manzaraları ve zeytinyağlı Ege mutfağıyla Cunda, yılın her döneminde ziyaretçilerin gözdesi olmaya devam eder. Bartın – Amasra Bartın’ın en popüler turistik ilçesi olan Amasra, Karadeniz’in kıyısında yer alan doğal ve tarihi güzellikleriyle ünlüdür. İki koy üzerine kurulu yapısı, Amasra Kalesi, Kemere Köprüsü ve panoramik seyir noktalarıyla bölge, “Karadeniz’in incisi” olarak anılır. Sakin sahilleri, balık restoranları ve tarihi dokusuyla Amasra, hem günübirlik ziyaretlerin hem de hafta sonu kaçamaklarının en gözde rotalarından biri olmayı sürdürüyor. Batman – Hasankeyf Batman’ın tarihi incisi Hasankeyf, Mezopotamya’nın en eski yerleşimlerinden biri olarak binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Dicle Nehri kıyısında konumlanan ilçe; mağara yerleşimleri, Zeynel Bey Türbesi, El Rızk Camii ve Artuklu dönemine ait köprü kalıntılarıyla dikkati çeker. Baraj projesiyle birlikte eski yerleşim alanının bir bölümü su altında kalsa da Hasankeyf’teki önemli tarihi eserler koruma altına alınarak yeni yerine taşınmıştır. Bugün Hasankeyf, hem tarih meraklıları hem de bölgenin kültürel geçmişini keşfetmek isteyenler için Anadolu’nun en özel duraklarından biri olmaya devam ediyor. Bayburt – Dede Korkut Türbesi Bilecik – Söğüt Ertuğrul Gazi Türbesi Bilecik’in Söğüt ilçesinde bulunan Ertuğrul Gazi Türbesi, Osmanlı Devleti’nin temellerini atan Kayı Boyu’nun lideri Ertuğrul Gazi’nin anısına inşa edilmiş en önemli tarihî yapılardan biridir. Türbe; Osmanlı’nın kuruluş dönemine ışık tutan mimarisi, süslemeleri ve çevresinde yer alan külliye yapılarıyla dikkat çeker. Her yıl düzenlenen Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri, Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi çekerken; türbe, tarih meraklıları ve geleneksel Türk kültürünü tanımak isteyenlerin en çok uğradığı milli miras noktalarından biri olmayı sürdürüyor. Bingöl – Yüzen Ada Bingöl’ün Solhan ilçesinde bulunan Yüzen Ada, doğa olaylarının oluşturduğu nadir jeolojik oluşumlardan biridir. Haserek Dağı eteklerindeki Aksakal Gölü üzerinde bulunan bu ada, toprağın su yüzeyinde serbestçe hareket etmesiyle “yüzer” bir yapı gösterir. Üzerinde gezildiğinde hafifçe sallanan ve konum değiştirebilen Yüzen Ada, Türkiye’de eşi benzeri olmayan bu özelliği sayesinde hem bilimsel hem turistik açıdan büyük ilgi görmektedir. Bitlis – Nemrut Krater Gölü Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Nemrut Krater Gölü, dünyanın ikinci büyük, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü olma özelliğine sahiptir. Nemrut Dağı’nın patlaması sonucu oluşan bu dev krater yapısı; sıcak – soğuk göller, buhar bacaları ve geniş kaldera alanıyla benzersiz bir doğal oluşum sunar. Mavi tonlarıyla dikkat çeken göl, yaz aylarında kamp, trekking ve fotoğrafçılık için ideal bir rota haline gelirken; eşsiz jeolojik yapısı sayesinde hem yerli hem yabancı ziyaretçiler tarafından yıl boyunca ilgi görmektedir. Bolu – Gölcük Tabiat Parkı Bolu’da yer alan Gölcük Tabiat Parkı, çam ormanlarıyla çevrili gölü ve kartpostallık manzaralarıyla Türkiye’nin en gözde doğa alanlarından biridir. Sessiz ve sakin atmosferi, yürüyüş parkurları, temiz havası ve göl kenarındaki ahşap yapısıyla özellikle fotoğrafçılar ve doğa tutkunlarının uğrak noktasıdır. Burdur – Salda Gölü Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü, turkuaz rengi suları ve beyaz kumsallarıyla “Türkiye’nin Maldivleri” olarak anılan eşsiz bir doğal güzelliktir. Türkiye’nin en derin, en temiz ve mineral zengini göllerinden biri olan Salda, özellikle magnezyum içerikli beyaz kayaç yapısıyla dikkat çeker. Koruma altında bulunan göl ve çevresi; masmavi suyu, sakin atmosferi ve benzersiz kıyı oluşumlarıyla yıl boyunca fotoğraf tutkunları ve doğa severlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında yer alır. Bursa – Uludağ Bursa’nın simgesi olan Uludağ, Türkiye’nin en önemli kış turizmi merkezidir. 2.543 metre yüksekliğiyle Marmara Bölgesi’nin en yüksek noktası olan dağ, uzun kayak pistleri, modern tesisleri ve doğal güzellikleriyle yılın her döneminde ziyaretçi çeker. Çanakkale – Gelibolu Şehitliği Çanakkale’de yer alan Gelibolu Şehitliği, 1915 Çanakkale Savaşları’nda hayatını kaybeden Mehmetçiklerin anısına yapılmış Türkiye’nin en önemli milli anıtlarından biridir. Şehitlik, Gelibolu Yarımadası’ndaki açık hava savaş müzesi niteliğindeki bölgede bulunur ve tarih boyunca verilen büyük mücadelenin simgesi olarak kabul edilir. Anafartalar, Conkbayırı, 57. Alay Şehitliği ve Şehitler Abidesi gibi alanları kapsayan bu bölge, her yıl milyonlarca ziyaretçi tarafından ziyaret edilerek hem tarihe tanıklık etme hem de şehitlere saygı sunma imkânı sağlar. Çankırı – Tuz Mağarası Çankırı’da bulunan Tuz Mağarası, Türkiye’nin en büyük tuz rezervlerinden birine ev sahipliği yapan doğal bir oluşumdur. Yaklaşık 5.000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu bilinen mağara, geniş galerileri, dev tuz blokları ve doğal tuz kristalleriyle ziyaretçilerine etkileyici bir atmosfer sunar. Sürekli hava akımı sayesinde mağaranın içi yıl boyunca serin kalır ve bu özelliğiyle özellikle astım ve solunum rahatsızlıklarına iyi geldiği düşünülür. Hem jeolojik yapısı hem de tarihi üretim izleriyle Tuz Mağarası, Çankırı’nın en ilgi çeken turistik noktalarından biridir. Çorum – Hattuşa Antik Kenti Çorum’un Boğazkale ilçesinde yer alan Hattuşa, Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olmasıyla Anadolu tarihinin en önemli arkeolojik alanlarından biridir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan kent; Aslanlı Kapı, Kral Kapısı, Yeralti Tüneli ve Büyük Tapınak gibi anıtsal yapılarıyla dikkat çeker. Denizli – Pamukkale Travertenleri Denizli’de bulunan Pamukkale Travertenleri, beyaz pamuk tepelerini andıran doğal kireçtaşı teraslarıyla Türkiye’nin en ünlü turizm simgelerinden biridir. Termal suların binlerce yıl boyunca oluşturduğu bu travertenler, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde hem doğal hem kültürel miras olarak yer alır. Diyarbakır – Sur İçleri ve Hevsel Bahçeleri Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alan Sur İçleri, binlerce yıllık tarihi dokuyu barındıran dar sokakları, taş yapıları ve kültürel mirasıyla Türkiye’nin en önemli tarihi kent merkezlerinden biridir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan bölge, tarihi camileri, kiliseleri, hanları ve Diyarbakır Surları ile dikkat çeker. Sur ilçesinin hemen güneyinde yer alan Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri ile şehir arasında uzanan 8 bin yıllık tarım alanlarıdır. Mezopotamya’nın verimli topraklarını temsil eden bu bahçeler, hem ekolojik hem de kültürel önemi nedeniyle UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır. Düzce – Akçakoca Düzce’nin Karadeniz’e açılan en popüler ilçesi olan Akçakoca, uzun sahil şeridi, tertemiz plajları ve tarihi yapılarıyla bölgenin önemli turizm merkezlerinden biridir. Hem deniz tatili hem de doğa turizmi için tercih edilen ilçe, özellikle yaz aylarında yoğun ilgi görür. Edirne – Selimiye Camii Edirne’de bulunan Selimiye Camii, Osmanlı mimarisinin en görkemli eserlerinden biri olarak kabul edilir ve Mimar Sinan’ın “ustalık eseri” olarak tarihe geçmiştir. 1575 yılında tamamlanan cami, muhteşem kubbesi, ince minareleri ve estetik iç süslemeleriyle hem mimari hem sanat tarihi açısından büyük değer taşır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Selimiye Camii, Edirne’nin siluetine damgasını vururken her yıl yüz binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapan Türkiye’nin en önemli kültürel miras noktalarından biridir. Elazığ – Harput Kalesi Elazığ’ın en önemli tarihi simgelerinden biri olan Harput Kalesi, Urartu dönemine kadar uzanan geçmişiyle Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biridir. “Süt Kalesi” olarak da bilinen yapı, efsanelere konu olan yapım hikâyesi ve stratejik konumuyla dikkat çeker. Erzincan – Girlevik Şelalesi Erzincan’ın Çağlayan beldesinde bulunan Girlevik Şelalesi, çok katmanlı yapısı, güçlü su akışı ve doğal güzelliğiyle Doğu Anadolu’nun en etkileyici doğa harikalarından biridir. Yaz aylarında serinlemek isteyenlerin, kışın ise donan şelalenin büyüleyici görüntüsünü görmek isteyen fotoğrafçıların uğrak noktasıdır. Erzurum – Palandöken Kayak Merkezi Erzurum’da bulunan Palandöken Kayak Merkezi, Türkiye’nin en uzun ve en kaliteli kayak pistlerine sahip kış turizminin başlıca merkezlerinden biridir. 3.176 metreye ulaşan yüksekliği sayesinde uzun süre kar tutan bölge, hem profesyonel kayakçılar hem de amatör sporcular tarafından tercih edilir. Eskişehir – Odunpazarı Evleri Eskişehir’in en tarihi bölgesi olan Odunpazarı Evleri, Osmanlı dönemine ait geleneksel ahşap konaklarıyla kentin kültürel mirasını yansıtan en önemli yapılardan biridir. Restore edilerek koruma altına alınan bu tarihi evler; dar sokakları, pastel renkli cepheleri ve mimari dokusuyla ziyaretçilere nostaljik bir atmosfer sunar. Gaziantep – Zeugma Mozaik Müzesi Gaziantep’te bulunan Zeugma Mozaik Müzesi, dünyanın en büyük mozaik müzelerinden biridir ve özellikle “Çingene Kızı” mozaiğiyle uluslararası ün kazanmıştır. Antik Zeugma kentinden çıkarılan Roma dönemine ait mozaikler, heykeller ve mimari eserlerle zenginleşen müze, bölgenin binlerce yıllık kültürel mirasını gözler önüne serer. Giresun – Giresun Adası Giresun’un simgelerinden biri olan Giresun Adası, Karadeniz’de ziyaret edilebilen tek ada olmasıyla özel bir konuma sahiptir. Antik dönemden Bizans’a uzanan tarihi kalıntıları, doğal bitki örtüsü ve kuş türleriyle adanın hem kültürel hem de ekolojik değeri oldukça yüksektir. Gümüşhane – Santa Harabeleri Gümüşhane’nin Dumanlı köyü yakınlarında bulunan Santa Harabeleri, 17. yüzyılda kurulmuş bir Rum yerleşimi olup Karadeniz’in dağlık coğrafyasında gizlenen en etkileyici tarihi alanlardan biridir. Yedi ayrı mahalleden oluşan bu eski yerleşim; taş evleri, kilise kalıntıları ve dar patika yollarıyla geçmişin izlerini günümüze taşıyan açık hava müzesi niteliğindedir. Hakkari – Cilo Dağları ve Sat Gölleri Hakkari’nin en görkemli doğal alanlarından biri olan Cilo Dağları ve Sat Gölleri, Türkiye’nin en yüksek ve en dramatik dağ silsileleri arasında yer alır. Buzullarla şekillenmiş vadileri, dik kaya duvarları ve rengarenk Sat Gölleri ile bölge hem dağcıların hem fotoğrafçıların gözde rotasıdır. Hatay – St. Pierre Kilisesi Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan St. Pierre Kilisesi, Hristiyanlık tarihinin en eski ibadet mekânlarından biri olarak kabul edilir. Dağın yamacına oyulmuş bir mağara kilise olan yapı, Aziz Petrus’un ilk vaazlarını verdiği yer olarak bilinir ve bu nedenle Hristiyan dünyası için büyük önem taşır. Papa VI. Paul tarafından 1963 yılında “Hac yeri” ilan edilen kilise, her yıl 29 Haziran’da düzenlenen ayinlerle uluslararası ziyaretçileri ağırlamaktadır. Tarihi dokusu, kültürel önemi ve Antakya’nın kadim geçmişiyle St. Pierre Kilisesi, Hatay’ın en değerli inanç turizmi merkezlerinden biridir. Iğdır – Ağrı Dağı Manzara Noktası Isparta – Lavanta Tarlaları (Keçiborlu) İstanbul – Ayasofya İzmir – Saat Kulesi Kars – Ani Harabeleri Kastamonu – Ilgaz Dağı Milli Parkı Kayseri – Erciyes Dağı Kırıkkale – Çeşnigir Köprüsü Kırklareli – İğneada Longoz Ormanları Kırşehir – Cacabey Medresesi Kırşehir’de bulunan Cacabey Medresesi, 13. yüzyılda Selçuklu döneminde inşa edilen ve dönemin en önemli astronomi medreselerinden biri olarak bilinen tarihi bir yapıdır. Gözetleme kulesi şeklindeki minaresiyle dikkat çeken medrese, dönemin bilimsel çalışmalarına ışık tutmasıyla özel bir yere sahiptir. Kilis – Ravanda Kalesi Kilis’in Polateli ilçesi yakınlarında yer alan Ravanda Kalesi, Orta Çağ’dan günümüze ulaşan en dikkat çekici savunma yapılarından biridir. Yüksek bir tepe üzerine kurulmuş olan kale, stratejik konumu sayesinde bölgeye hâkim bir görüş alanı sunar. Bizans, Selçuklu ve Haçlı dönemlerinde aktif olarak kullanıldığı bilinen Ravanda Kalesi; sur kalıntıları, gözetleme noktaları ve etkileyici manzarasıyla hem tarih meraklılarının hem de fotoğrafçıların Kilis’te en çok ziyaret ettiği yerler arasında bulunmaktadır. Kocaeli – Ballıkayalar Kanyonu Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Ballıkayalar Kanyonu, doğal kaya oluşumları, yürüyüş parkurları ve berrak suyu ile Marmara Bölgesi’nin en popüler doğa rotalarından biridir. Türkiye’nin önemli tabiat parklarından biri olarak koruma altında bulunan kanyon, kaya tırmanışı ve trekking için ideal yapısıyla özellikle macera tutkunlarının ilgisini çeker. Konya – Mevlana Müzesi Konya’da bulunan Mevlana Müzesi, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin türbesini ve Mevlevi kültürünün önemli eserlerini barındıran Türkiye’nin en çok ziyaret edilen inanç ve kültür merkezlerinden biridir. Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe) adıyla bilinen simgesel yapısı, müzenin en dikkat çeken bölümüdür. Mevlana’nın öğretilerini, derviş yaşamını ve Mevlevi sanatını yansıtan eşyaların sergilendiği müze, Konya’nın manevi atmosferini en güçlü şekilde hissettiren noktaların başında gelir ve her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlamaya devam eder. Kütahya – Aizanoi Antik Kenti Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde bulunan Aizanoi Antik Kenti, Roma döneminin en önemli siyasi ve ticari merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Kentin en dikkat çekici yapısı ise dünyanın en iyi korunmuş Zeus Tapınaklarından biri olan görkemli tapınaktır. Antik tiyatro, stadyum kompleksi, dünyanın ilk örneklerinden kabul edilen antik alışveriş borsası (Macellum) ve sütunlu caddeleriyle Aizanoi, arkeolojik zenginliğiyle öne çıkar. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan antik kent, Kütahya’nın en değerli kültürel miras noktalarından biridir. Malatya – Somuncu Baba Malatya’nın Darende ilçesinde bulunan Somuncu Baba Külliyesi, Anadolu’nun manevi mimarlarından Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba’nın türbesinin yer aldığı önemli bir inanç ve kültür merkezidir. Tohma Kanyonu’nun kenarındaki eşsiz konumuyla hem ruhani hem doğal bir atmosfer sunan külliye; camisi, müzesi ve tarihi yapılarıyla ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeker. Somuncu Baba’nın tevazu dolu yaşamı ve “ekmek dağıtarak halkla kaynaşması”yla bilinen hikâyesi, Darende’yi Türkiye’de inanç turizminin en önemli duraklarından biri haline getirmiştir. Külliye, hem Malatya halkının hem de farklı şehirlerden gelen ziyaretçilerin yıl boyunca uğrak noktasıdır. Manisa – Spil Dağı Manisa’da yer alan Spil Dağı, hem doğal güzellikleri hem de mitolojik hikâyeleriyle Ege Bölgesi’nin en dikkat çekici dağlarından biridir. Milli park statüsündeki alan; endemik bitki türleri, derin vadileri, dağ laleleri ve yılkı atlarıyla tanınır. Efsanelere konu olan Niobe Kaya Heykeli de dağın eteklerinde yer alır ve bölgenin kültürel önemini artırır. Doğa yürüyüşü, kamp ve fotoğrafçılık için ideal bir rota sunan Spil Dağı, Manisa’nın en çok ziyaret edilen doğal mirasları arasında bulunmaktadır. Mardin – Eski Mardin Mardin’in kalbi olarak bilinen Eski Mardin, taş evleri, labirent gibi sokakları ve Mezopotamya Ovası’na uzanan büyüleyici manzarasıyla Türkiye’nin en karakteristik tarihi kentlerinden biridir. Yüzyıllardır farklı kültürlerin, dinlerin ve dillerin bir arada yaşadığı bu bölge; mimari dokusu ve kültürel çeşitliliğiyle açık hava müzesi niteliği taşır. Ulu Cami, Zinciriye Medresesi, Kasimiye Medresesi ve Deyrulzafaran Manastırı gibi önemli yapılarıyla öne çıkan Eski Mardin, altın sarısı taşlardan inşa edilmiş evleri sayesinde günün her saatinde farklı bir renk tonuna bürünerek ziyaretçilere eşsiz bir atmosfer sunar. Mersin – Cennet Cehennem Obrukları Mersin’in Silifke ilçesinde bulunan Cennet ve Cehennem Obrukları, doğal çökme sonucu oluşmuş dev karstik çukurlarıyla Türkiye’nin en dikkat çekici jeolojik oluşumları arasında yer alır. “Cennet” obruğu, içindeki yürüyüş yolu ve tarihi küçük kilisesiyle ziyaretçilerin inebildiği geniş bir mağara yapısı sunarken; daha dik ve derin yapıya sahip “Cehennem” obruğu ise yalnızca yukarıdan seyredilebilen etkileyici bir doğal boşluktur. Mitolojik hikâyelere de konu olan bu iki obruk, hem doğa meraklılarının hem de tarih tutkunlarının Mersin’de en çok ziyaret ettiği turistik alanlardan biridir. Muğla – Ölüdeniz Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Ölüdeniz, turkuaz rengi suları ve durgun deniziyle dünyanın en ünlü plajlarından biridir. Lagün yapısı sayesinde yılın büyük bölümünde dalgasız olan Ölüdeniz, özellikle Belcekız Plajı ve Babadağ’dan yapılan yamaç paraşütüyle uluslararası turizmde büyük bir üne sahiptir. Berrak denizi, doğal koyları ve yemyeşil ormanlarıyla Ölüdeniz, hem deniz tatili hem de adrenalin dolu aktiviteler arayanlar için Muğla’nın en gözde destinasyonlarından biri olmaya devam etmektedir. Muş – Murat Köprüsü Muş’un Varto ilçesi yakınlarında bulunan Murat Köprüsü, Murat Nehri üzerinde yer alan ve Selçuklu dönemine uzanan tarihi bir taş köprüdür. Kesme taştan inşa edilmiş sağlam kemerleriyle dikkat çeken köprü, yüzyıllardır ayakta durarak bölgenin önemli ulaşım noktalarından biri olmuştur. Doğal manzarası, nehirle bütünleşen tarihi görünümü ve fotoğraflık yapısıyla Murat Köprüsü, Muş’un en çok ziyaret edilen kültürel miraslarından biridir. Nevşehir – Kapadokya Nevşehir’in simgesi olan Kapadokya, benzersiz peri bacaları, yer altı şehirleri ve tarihi kaya yerleşimleriyle dünyanın en özel doğal ve kültürel miras alanlarından biridir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bölge; Göreme, Ürgüp, Avanos ve Uçhisar gibi merkezleriyle hem doğa hem tarih turizminin kalbinde yer alır. Gün doğumunda gökyüzünü renklendiren sıcak hava balonları, yıllar içinde tüf kayaların oyulmasıyla oluşmuş kilise ve manastırlar, vadileri süsleyen doğal oluşumlar Kapadokya’yı Nevşehir’in en popüler ve en çok ziyaret edilen destinas­yonu yapmaktadır. Niğde – Gümüşler Manastırı Niğde’de bulunan Gümüşler Manastırı, kaya oyma manastır kompleksleri arasında Anadolu’nun en iyi korunmuş örneklerinden biridir. Bizans dönemine ait olan bu yapı; geniş avlusu, yaşam alanları, yemekhaneleri ve özellikle duvarlarını süsleyen canlı renkli freskleri ile dikkat çeker. Ordu – Boztepe Ordu’nun en bilinen simgelerinden biri olan Boztepe, şehri kuşbakışı izleme imkânı sunan eşsiz konumuyla Karadeniz’in en popüler seyir noktalarından biridir. Teleferik ile kolayca ulaşılabilen Boztepe, hem Ordu merkezinin hem de Karadeniz’in sınırsız mavisinin aynı kadrajda buluştuğu manzarasıyla ziyaretçilerin ilgisini çeker. Osmaniye – Kastabala Antik Kenti Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde bulunan Karacayı Şelalesi, doğanın içinde saklı kalmış serin ve huzurlu atmosferiyle bölgenin en güzel doğal alanlarından biridir. Toros Dağları’nın eteklerinde yer alan şelale; temiz suyu, yürüyüş parkurları ve çevresindeki yeşil dokusuyla özellikle doğa severler ve fotoğraf tutkunlarının uğrak noktasıdır. Rize – Ayder Yaylası Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan Ayder Yaylası, yemyeşil ormanları, şifalı kaplıcaları, şelaleleri ve sisli dağ manzaralarıyla Karadeniz’in en ünlü turizm merkezlerinden biridir. 1350 metre rakımdaki yayla; ahşap yayla evleri, doğal güzellikleri ve serin havasıyla yılın her döneminde ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeker. Sakarya – Sapanca Gölü Sakarya ile Kocaeli arasında yer alan Sapanca Gölü, İstanbul’a yakınlığı ve doğal güzelliğiyle Türkiye’nin en çok ziyaret edilen göl bölgelerinden biridir. Sakin su yüzeyi, yürüyüş alanları, kafeleri ve kıyıdaki dinlenme noktalarıyla özellikle hafta sonu kaçamaklarının vazgeçilmez durağıdır. Doğa sporları, kano, bisiklet turları ve göl manzaralı konaklama seçenekleriyle Sapanca Gölü, yıl boyunca hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çeken keyifli bir tatil atmosferi sunar. Samsun – Bandırma Vapuru Samsun’da bulunan Bandırma Vapuru ve Milli Mücadele Parkı Açık Hava Müzesi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlattığı tarihî yolculuğun simgesidir. Aslına uygun şekilde inşa edilen Bandırma Vapuru’nun içinde Atatürk ve silah arkadaşlarının balmumu heykelleri, döneme ait eşyalar ve detaylı bir müze düzenlemesi bulunur. Siirt – Veysel Karani Türbesi Siirt’in Baykan ilçesinde bulunan Veysel Karani Türbesi, İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan Veysel Karani’nin anısına yapılmış kutsal ziyaret noktalarından biridir. Maneviyatı ve derin hikâyesiyle tanınan Veysel Karani, Hz. Peygamber’e duyduğu büyük bağlılıkla bilinir ve türbe bu yönüyle inanç turizminin en önemli durakları arasında yer alır. Sinop – Tarihi Sinop Cezaevi Sinop’ta yer alan Tarihi Sinop Cezaevi, “Anadolu’nun Alkatraz’ı” olarak bilinen ve 400 yılı aşkın geçmişe sahip bir yapıdır. Kalın surlarla çevrili konumu, eski kale içine kurulmuş mimarisi ve karanlık koğuşlarıyla Türkiye’nin en dikkat çekici tarihî cezaevlerinden biridir. Sabahattin Ali başta olmak üzere birçok ünlü ismin burada hapis yatmış olması, cezaevine ayrı bir kültürel önem kazandırır. Günümüzde müze olarak ziyarete açık olan Sinop Cezaevi, hem mimarisi hem de etkileyici atmosferiyle şehrin en çok ziyaret edilen turistik noktaları arasında yer almaktadır. Sivas – Divriği Ulu Camii Sivas’ın Divriği ilçesinde bulunan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 13. yüzyılda Mengücek Beyliği döneminde inşa edilmiş olup UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan benzersiz bir başyapıttır. Taç kapılarındaki olağanüstü taş işçiliği, geometrik süslemeleri ve mimari detaylarıyla dünya üzerinde eşi bulunmayan bir sanat eseri olarak kabul edilir. Yapı; cami, darüşşifa ve türbe bölümlerinden oluşur. Gölge oyunlarıyla hareket eden taş kabartmaları ve üç farklı ustanın imzasını taşıyan kapılarıyla Divriği Ulu Camii, hem Anadolu Selçuklu mimarisinin zirvesi hem de Türkiye’nin en önemli kültürel miraslarından biridir. Şırnak – Cudi Dağı Şırnak’ta bulunan Cudi Dağı, hem doğal güzelliği hem de tarihî ve dini önemiyle bölgenin en dikkat çeken dağlarından biridir. 2.000 metreyi aşan yüksekliğiyle etkileyici bir coğrafyaya sahip olan Cudi, pek çok kültürde Nuh’un Gemisi’nin indiği dağ olarak kabul edilmesiyle de bilinir. Zengin bitki örtüsü, yaban hayatı ve geniş yaylalarıyla doğa yürüyüşleri için ideal bir rota sunan Cudi Dağı, son yıllarda güvenlik koşullarının iyileşmesiyle birlikte yeniden ziyaret edilebilir hâle gelmiş ve Şırnak’ın önemli turizm değerlerinden biri olmuştur. Tekirdağ – Rakoczi Müzesi Tekirdağ’ın merkezinde yer alan Rakoczi Müzesi, Macar özgürlük hareketinin lideri II. Ferenc Rakoczi’nin Osmanlı’ya sığındıktan sonra bir dönem yaşadığı evdir. 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan bu tarihi yapı, Türkiye ve Macaristan arasındaki dostluğun simgelerinden biri olarak kabul edilir. Müzede Rakoczi’ye ait kişisel eşyalar, dönem mobilyaları, tarihsel belgeler ve Macar kültürüne ait objeler sergilenir. Hem kültürel hem tarihi açıdan önemli olan Rakoczi Müzesi, Tekirdağ’ın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biridir. Tokat – Ballıca Mağarası Tokat’ın Pazar ilçesinde bulunan Ballıca Mağarası, yaklaşık 3,4 milyon yıllık geçmişiyle dünyanın en etkileyici doğal mağaralarından biri olarak kabul edilir. Çok katlı yapısı, dev sarkıt–dikit oluşumları, soğan sarkıtları ve geniş salonlarıyla hem bilimsel açıdan hem turizm açısından büyük değer taşır. Trabzon – Sümela Manastırı Trabzon’un Maçka ilçesinde, Karadağ’ın sarp yamaçlarına inşa edilmiş olan Sümela Manastırı, 1600 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en önemli tarihi ve dini yapılarından biridir. Mağara kilisesi, freskleri, su kemeri ve manastır kompleksini oluşturan çok katlı yapılarıyla dikkat çeker. Doğal güzelliği ve vadinin üzerinde yükselen etkileyici konumuyla Sümela, hem mimari açıdan hem kültürel miras olarak dünya çapında büyük ilgi gören bir destinasyondur. Yapılan restorasyon çalışmalarıyla ziyaretçilere yeniden açılan manastır, Trabzon’un simgesi hâline gelmiştir. Tunceli – Munzur Vadisi Tunceli’de bulunan Munzur Vadisi, Türkiye’nin en büyük milli parklarından biri olup el değmemiş doğası, zengin ekosistemi ve berrak Munzur Çayı ile Doğu Anadolu’nun en etkileyici doğal alanlarından biridir. Dik dağlar, derin vadiler, buz gibi kaynak suları ve endemik bitki türleriyle vadi; doğa yürüyüşü, kamp, rafting ve fotoğrafçılık için ideal bir rota sunar. Şanlıurfa – Göbeklitepe Şanlıurfa’da yer alan Göbeklitepe, insanlık tarihini değiştiren keşif olarak kabul edilen ve dünyanın bilinen en eski tapınak kompleksi olan benzersiz bir arkeolojik alandır. MÖ 12.000 yıl öncesine uzanan T biçimli dev taş sütunlar, kabartmalar ve dairesel tapınak yapılarıyla Göbeklitepe, avcı-toplayıcı toplumların inanç sistemine dair önemli ipuçları sunar. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Göbeklitepe, hem bilim dünyası hem de turistler için büyük ilgi çekmeye devam ederken, Şanlıurfa’nın en önemli kültürel mirası olarak yılda yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Uşak – Ulubey Kanyonu Uşak’ta bulunan Ulubey Kanyonu, dünyanın en büyük ikinci kanyonu olarak kabul edilen etkileyici bir doğal oluşumdur. Yaklaşık 77 kilometre uzunluğundaki kanyon; dik yamaçları, doğal kaya oluşumları ve manzarasıyla ziyaretçilere benzersiz bir doğa deneyimi sunar. Kanyon üzerine kurulan cam teras, bölgenin en popüler ziyaret noktalarından biridir ve yüksekten yapılan seyir, fotoğraf tutkunları için unutulmaz kareler sağlar. Van – Akdamar Kilisesi Van Gölü’ndeki Akdamar Adası’nda yer alan Akdamar Kilisesi, 10. yüzyılda inşa edilmiş Ermeni mimarisinin en görkemli eserlerinden biridir. Kızıl kahverengi kesme taşlarla yapılmış olan kilise, özellikle dış cephedeki İncil’den sahneleri betimleyen kabartmaları ile dünya çapında ün kazanmıştır. Gölün mavisi ve dağların manzarasıyla bütünleşen konumuyla Akdamar Kilisesi, hem kültürel hem doğal bir miras olarak Van’ın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biridir. Her yıl düzenlenen ayinle de uluslararası ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam etmektedir. Yalova – Termal Kaplıcaları Yalova’da bulunan Termal Kaplıcaları, Roma döneminden beri şifa merkezi olarak kullanılan ve Türkiye’nin en ünlü sağlık turizmi bölgelerinden biridir. Doğal sıcak su kaynaklarının mineralli yapısı; romatizma, cilt hastalıkları ve eklem rahatsızlıkları başta olmak üzere birçok sağlık sorununa iyi geldiği bilinir. Çevresindeki tarihi hamam yapıları, Atatürk Köşkü ve yemyeşil doğal ortamıyla Yalova Termal Kaplıcaları, hem dinlenmek hem de sağlık amaçlı ziyaretlerin en gözde duraklarından biri olmayı sürdürmektedir. Yozgat – Çamlık Milli Parkı Yozgat’ta yer alan Çamlık Milli Parkı, Türkiye’nin ilk milli parkı olmasıyla büyük bir öneme sahiptir. Zonguldak – Gökgöl Mağarası Zonguldak’ta bulunan Gökgöl Mağarası, bölgenin en büyük ve en iyi düzenlenmiş mağaralarından biridir. Yaklaşık 875 metre uzunluğundaki mağara; sarkıt, dikit, traverten havuzları ve çeşitli damlataş oluşumlarıyla dikkat çeker. Karabük – Safranbolu Evleri Karabük’ün UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki incisi Safranbolu Evleri, Osmanlı şehir yaşamını en iyi yansıtan tarihî konaklarıyla dünya çapında ün kazanmıştır. Ahşap–taş karışımı mimarisi, avlu düzeni, cumbalı odaları ve korunmuş sokak dokusuyla Safranbolu, adeta yaşayan bir açık hava müzesi niteliğindedir. Karaman – Manazan Mağaraları Karaman’ın Taşkale köyü yakınlarında bulunan Manazan Mağaraları, tamamen insan eliyle oyulmuş devasa bir kaya yerleşimi olup binlerce yıllık geçmişiyle Anadolu’nun en dikkat çekici kaya yaşam alanlarından biridir. Çok katlı yapısı, odaları, sığınakları ve tünelleriyle adeta doğal bir apartmanı andıran mağaralar, Roma ve Bizans dönemlerinde barınma ve savunma amaçlı kullanılmıştır. Görüntüler: AA

Kasım 2025 ara tatili ne zaman? Aileler için tatil önerileri ve tatil planı fırsatları Haber

Kasım 2025 ara tatili ne zaman? Aileler için tatil önerileri ve tatil planı fırsatları

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından açıklanan 2025-2026 eğitim yılı tatil takvimiyle birlikte ara tatil tarihleri netleşti. Buna göre ilk ara tatil 10 Kasım Pazartesi başlayacak ve 14 Kasım Cuma günü sona erecek. Aileler, 15-16 Kasım haftasonunu da ekleyerek 1 haftalık tatil planı yapma fırsatı bulabilecek. Çocuklu aileler için uygun destinasyon önerileri, tatil planları ve aktiviteler haberimizde derlendi. Kasım Ara Tatili Ne Kadar Sürecek? 2025-2026 eğitim yılı kapsamında ilk ara tatil 5 gün sürecek. Ancak 15-16 Kasım Cumartesi ve Pazar günlerinin eklenmesiyle tatil toplamda 9 güne kadar uzatılabilir. Bu, ailelerin hem çocuklarla kaliteli vakit geçirebileceği hem de kısa bir şehir dışı kaçamağı yapabileceği ideal bir fırsat sunuyor. Çocuklu Aileler İçin Tatil Önerileri Kaplıca ve Termal Tatil Köyleri: Çocuklu aileler için termal oteller ve kaplıcalar hem dinlenme hem de eğlenceyi bir arada sunuyor. Afyon, Yalova ve Bursa termal tesisleri, Kasım ayındaki serin havalarda sıcak ve keyifli bir alternatif. Doğa Kaçamağı ve Milli Parklar: Bolu, Abant, Kartepe gibi doğa ve göl çevresi destinasyonları, hem yürüyüş hem de kamp aktiviteleriyle çocuklar için eğlenceli bir tatil imkânı sağlıyor. Kar Tatili Fırsatları: Kasım sonunda kış sezonu başlamadan önce kayak merkezleri de tatil için uygun seçenekler sunuyor. Uludağ, Kartalkaya ve Erciyes’te, erken sezon fırsatları ile kayak ve kar oyunları yapılabilir. Şehir İçi Kültür ve Eğlence Turları: İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki çocuk müzeleri, akvaryumlar ve eğlence merkezleri, kısa süreli tatiller için ideal rotalar. Ayrıca aileler için tiyatro ve çocuk etkinlikleri de yoğun olarak planlanıyor.

29 Ekim tatili 5 gün olacak mı? Ekim ayında nereye tatile gidilir? Haber

29 Ekim tatili 5 gün olacak mı? Ekim ayında nereye tatile gidilir?

Cumhuriyet Bayramı yaklaşırken gözler 29 Ekim tatiline çevrildi. Bu yıl 29 Ekim 2025 Çarşamba gününe denk geliyor. Vatandaşlar, tatilin hafta sonuyla birleşip birleşmeyeceğini ve toplamda kaç gün olacağını merak ediyor. Tatil planı yapan 29 Ekim tatili hangi gün? Cumhuriyet Bayramı her yıl olduğu gibi 29 Ekim’de kutlanıyor. Bu yıl 29 Ekim 2025 Çarşamba gününe denk geliyor. Resmi tatiller arasında yer alan bu tarih, tüm yurtta bir gün resmi tatil olacak. 29 Ekim tatili 5 gün olacak mı? 29 Ekim’in Çarşamba gününe denk gelmesi nedeniyle tatilin 4 gün olabilmesi için 30-31 Ekim günlerinde idari izin verilmesi gerekiyor. Şu an için resmi bir açıklama yapılmadı. Eğer ek izin verilirse, vatandaşlar hafta sonuyla birlikte 29 Ekim – 2 Kasım arası 5 günlük bir tatil yapabilecek. Ekim ayında nereye gidilir? işte popüler rotalar Sonbaharın serin ama keyifli havasında hem kültür hem de doğa tatili için birçok seçenek bulunuyor: Kapadokya (Nevşehir): Balonların gölgesinde eşsiz bir manzara Nevşehir’in dünya çapında bilinen turizm merkezi Kapadokya, özellikle 29 Ekim tatilinde yerli turistlerin gözdesi oluyor. Sabahın erken saatlerinde gökyüzüne yükselen sıcak hava balonları, peri bacaları ve vadilerin üzerinde eşsiz bir manzara sunuyor. Uçhisar, Göreme ve Avanos bölgelerinde yapılan yürüyüş turları doğayla iç içe bir deneyim sağlarken, bölgedeki kaya otelleri tatilcilere benzersiz bir konaklama imkânı tanıyor. Kapadokya’da ayrıca yer altı şehirleri, açık hava müzeleri ve üzüm bağlarıyla dolu rotalar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Sonbaharın serin havasında üzüm ve şarap tadımı da tatilin ayrı bir keyfi oluyor. Mardin: Taş evlerin gölgesinde kültürel bir yolculuk Güneydoğu’nun incisi Mardin, Cumhuriyet Bayramı tatilinde kültür turizmi yapmak isteyenlerin ilk adreslerinden biri. Dar sokakları, taş işçiliğiyle dikkat çeken evleri ve Mezopotamya manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Zinciriye Medresesi, Ulu Cami ve Deyrulzafaran Manastırı gibi tarihi yapılar kentin tarihini günümüze taşıyor. Mardin’in zengin mutfağı da gezinin en özel noktalarından biri. Kaburga dolması, sembusek ve harire tatlısı, tatilcilerin yöresel lezzetlerle tanışmasına olanak sağlıyor. Ayrıca çarşılardaki bakır ve gümüş işçiliği ürünleri, misafirlere hem hatıra hem de hediye alternatifi sunuyor. Safranbolu (Karabük): Osmanlı’dan izler taşıyan bir şehir Karabük’ün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ilçesi Safranbolu, kültür ve tarih meraklılarını ağırlıyor. Koruma altındaki Osmanlı döneminden kalma ahşap evler, dar sokaklarda yapılan gezilerle misafirleri adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. Safranbolu’da Cinci Hanı, Tarihi Saat Kulesi ve Hıdırlık Tepesi öne çıkan ziyaret noktaları arasında. Ayrıca ilçenin adını aldığı safran bitkisi ve safranlı lokum, tatilcilerin damaklarında unutulmaz bir tat bırakıyor. Sonbahar renklerinin hâkim olduğu dönemde Safranbolu’nun doğal güzellikleri de ziyaretçileri büyülüyor.

"Mardin'in minyatürü Savur" tarih, doğa ve kültür turizminde iddialı Haber

"Mardin'in minyatürü Savur" tarih, doğa ve kültür turizminde iddialı

Mardin’in Savur ilçesi, farklı din, mezhep ve dillere mensup insanların bir arada yaşadığı zengin kültürel yapısıyla turizmde cazibe merkezi olmayı hedefliyor. Kent merkezine 50 kilometre mesafedeki ilçede, Roma döneminde inşa edildiği tahmin edilen kalenin yamacına kurulu tarihi yapıların ve doğanın ön plana çıkarıldığı çalışmalar sürüyor. Altyapı ve turizm çalışmaları tamamlanıyor Savur’da altyapı ve turizme yönelik projeler hayata geçiriliyor. Sit alanındaki doğal gaz ve altyapı çalışmalarının büyük bölümü tamamlandı. Belediye Başkanı Engin Uğur Hamidi, ilçede kırsal Dereiçi Mahallesi’ni turizme kazandırdıklarını, alt ve üst yapı çalışmalarının önemli kısmının bitirildiğini belirtti. Aziz Sancar Bilim Merkezi hayata geçiyor Hamidi, Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın doğup büyüdüğü evin restore edilerek TÜBİTAK Bilim Merkezi’ne dönüştürüleceğini açıkladı. Merkezde kütüphane ve okuma salonlarının da yer alacağı kaydedildi. Tarihi evler ve taş üretimi ile mistik dokuyu güçlendirecek İlçede tarihi 10 ev pilot bölge olarak belirlenip restore ediliyor. Savur’un tarihi dokusuna uygun binaların taşla kaplanması için taş ocağı kazandırıldı. Bu taşlar, ilçedeki binaların restorasyonunda kullanılacak ve Savur’a mistik bir görünüm kazandıracak. Doğa turizmi ve kalenin ışıklandırması Savur Deresi’nin ıslah çalışmalarının yüzde 85’i tamamlanırken, yapılacak iki gölet için ihaleye çıkıldı. Roma döneminden kalan Savur Kalesi’nin ışıklandırma çalışmaları da bitirildi. Başkan Hamidi, kalede seyir terası ve kazı çalışmalarının da planlandığını belirtti. Savur turizmin parlayan yıldızı olacak Hamidi, ilçenin uluslararası Cittaslow Birliği üyesi “sakin şehir” olmayı hedeflediğini, önümüzdeki 5 yıl içinde Savur’un bölgenin parlayan yıldızı haline geleceğini söyledi. İlçe sakinleri de yapılan çalışmaların turizme açılmasıyla Savur’un hak ettiği ilgiyi göreceğini belirtti.

Mardin’de gezilecek yerler tam liste: Yeme- içme ve konaklama rehberi Haber

Mardin’de gezilecek yerler tam liste: Yeme- içme ve konaklama rehberi

Güneydoğu Anadolu’nun incisi olarak bilinen Mardin, kültürel zenginliği, mistik atmosferi ve tarihi yapılarıyla Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri. Mardin’e seyahat edecekler için hazırladığımız bu kapsamlı rehberde, şehirde gezilecek yerlerden yöresel lezzetlere, kahve molalarından butik otel seçeneklerine kadar tüm detayları bulabilirsiniz. Mardin’de Gezilecek Tarihi Yerler Mardin Kalesi: Şehrin simgesi olan kale, muhteşem manzarasıyla Mardin’e gelen her ziyaretçinin ilk uğrak noktası. Ulu Camii: 12. yüzyıldan günümüze ulaşan cami, Mardin’in İslami mimarisini yansıtan önemli bir yapı. Deyrulzafaran Manastırı: Süryani kültürünün en önemli merkezlerinden biri olan manastır, Mardin merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta bulunuyor. Medreseler: Zinciriye Medresesi ve Kasimiye Medresesi, Osmanlı ve Artuklu döneminden kalan önemli eserler arasında yer alıyor. Eski Mardin Sokakları: Taş evler ve dar sokaklarda yapılan yürüyüş, ziyaretçilere zamanda yolculuk hissi veriyor. Nasıl Gidilir? Mardin’e karayolu ve havayolu ile ulaşım mümkün: Uçak: Mardin Havalimanı, şehir merkezine 20 km mesafede. İstanbul, Ankara ve İzmir’den direkt uçuşlar bulunuyor. Otobüs: Şehirlerarası otobüs seferleri ile Şanlıurfa’dan 2 saat, Diyarbakır’dan 3 saat sürede Mardin’e ulaşılabilir. Özel Araç: Diyarbakır ve Şanlıurfa üzerinden Mardin’e kara yoluyla seyahat etmek oldukça kolay. Mardin’de Ne Yenir? Kaburga Dolması: Şehrin geleneksel lezzetlerinden biri. Mardin Kebabı ve Ciğer: Taş fırınlarda hazırlanan kebaplar, Mardin’de mutlaka tadılması gerekenler arasında. Bulgur Pilavı ve Mezeler: Yerel mezeler ve yöresel bulgur pilavları, yemek deneyimini tamamlıyor. Tatlılar: Kadayıf dolması ve cevizli baklava, Mardin mutfağının tatlı seçenekleri. Konaklama Seçenekleri Mardin’de hem butik oteller hem de modern konaklama imkanları bulunuyor: Tarihi taş konaklarda konaklamak ve Mardin'in tarihi havasını solumak isteyenler için Mardin Taş Konakları ideal. Yeni Mardin'de konaklamak isteyenler için ise modern oteller ve pansiyon seçenekleri oldukça fazla... Şehir merkezinde 3-5 yıldızlı oteller, rahat ve modern konfor sunuyor. Mardin'den Ne Hediye Alınır? Tarihi dokusu, kültürel çeşitliliği ve el sanatlarıyla öne çıkan Mardin, ziyaretçilerine birbirinden özel hediyelik eşya alternatifleri sunuyor. Gümüş telkari işlemelerden badem şekerine, Mardin kahvesinden baharatlara kadar birçok seçenek turistlerin ilgisini çekiyor. Mardin’in geleneksel el sanatlarının başında yer alan gümüş telkari işçiliği, turistlerin en çok tercih ettiği hediyeliklerin başında geliyor. İnce gümüş tellerle yapılan zarif takılar ve süs eşyaları, hem şıklığı hem de el emeği olmasıyla öne çıkıyor. Özellikle telkari yüzükler, kolyeler ve bilezikler, şehirdeki kuyumcularda ve çarşılarda kolayca bulunabiliyor. Mardin mutfağıyla özdeşleşmiş olan badem şekeri de şehrin simgelerinden biri. Renkli görünümü ve kendine özgü aromasıyla badem şekeri, hem hediyelik hem de tatlı bir ikram olarak sıkça tercih ediliyor. Kültürel mirasın bir diğer lezzeti ise Mardin kahvesi. Dibek taşlarında dövülen özel karışımlı kahve, farklı aromasıyla dikkat çekiyor. Özellikle kahve meraklılarına götürülecek en anlamlı hediyeler arasında yer alıyor. Mardin’de bakır işçiliği de oldukça yaygın. Bakır cezveler, tepsiler ve sürahiler, hem işlevsel hem de dekoratif olarak kullanılabiliyor. El emeğiyle işlenmiş bu bakır ürünler, şehirdeki çarşıların en gözde ürünleri arasında bulunuyor. Ve en önemlisi Süryani Çöreği, yiyenlerin tadı damağında kaldığı, kilolarca satın alınan Süryani Çöreği tereyağı, hurma ve 12 çeşit baharat kullanılarak yapılıyor. Almadan dönmeyin... Mardin’in Yakın Gezilecek Diğer Şehirler Şanlıurfa: Yaklaşık 130 km, 2 saatlik sürüş mesafesi. Diyarbakır: Yaklaşık 200 km, 3 saatlik sürüş mesafesi. Gaziantep: Yaklaşık 300 km, 4,5 saatlik sürüş mesafesi. Mardin, tarihi dokusu, zengin mutfağı, medreseleri ve camileri ile hem kültür hem de gastronomi turizmi açısından Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri olmayı sürdürüyor. Şanlıurfa ve Diyarbakır’a yakınlığı, günübirlik geziler ve uzun tatiller için ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. İşte Mardin'de yolunuzun düşmesi gereken diğer yerler; Mor Behnam Kırklar Kilisesi Dara Antik Kenti Mardin şehir merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Antik Kenti, Mezopotamya’nın en önemli yerleşimlerinden biri olarak biliniyor. Pers ve Roma dönemlerinden izler taşıyan antik kent, özellikle yer altı sarnıçları, kaya mezarları ve surları ile dikkat çekiyor. Mardin’de gezilecek yerler arasında mutlaka görülmesi gereken Dara Antik Kenti, hem tarih tutkunlarının hem de fotoğraf meraklılarının ilgisini çekiyor. Mardin Beyaz Su Mardin ile Midyat arasında bulunan Beyazsu, yaz aylarında serin havası ve doğal güzelliğiyle öne çıkan bir mesire alanı. Çınar ağaçları, buz gibi akan suyu ve çevresindeki restoranlarıyla Beyazsu, hem yöre halkının hem de turistlerin sıkça tercih ettiği bir dinlenme noktası. Fotoğraflar: AA

Yeşil ve oksijen deposu Düzce yaylaları: Düzce'de gidilecek yaylalar hangileri? Nasıl gidilir? Haber

Yeşil ve oksijen deposu Düzce yaylaları: Düzce'de gidilecek yaylalar hangileri? Nasıl gidilir?

Şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenler, Düzce’nin yemyeşil yaylalarında doğayla baş başa vakit geçirebiliyor. Ziyaretçiler, serin iklimi, yürüyüş parkurları ve piknik alanlarıyla öne çıkan Gölyaka, Torkul ve Topuk Yaylası’nda hafta sonunu değerlendirebiliyor. Düzce’nin yaylaları, hem doğa yürüyüşleri hem de ailecek piknik yapmak için ideal ortam sunuyor. Özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler, yemyeşil doğa ve temiz hava eşliğinde yaylalara akın ediyor. Topuk Yaylası, geniş çayırlıkları ve doğal göletleriyle dikkat çekerken, Torkul Yaylası 1200 rakımın üzerinde konumuyla ziyaretçilere muhteşem manzaralar sunuyor. Gölyaka Yaylası ise yürüyüş parkurları ve kamp alanlarıyla doğa tutkunlarının favori durakları arasında yer alıyor. Düzce Belediyesi ve yerel yetkililer, yaylaların doğal dokusunun korunması için ziyaretçilere çöplerini yanlarında götürmeleri ve çevreye duyarlı davranmaları uyarısında bulunuyor. Ayrıca yaylalarda yürüyüş yolları, kamp alanları ve konaklama imkanlarının artırılması için çalışmalar sürdürülüyor. DÜZCE YAYLALARI Düzce, doğal güzellikleri ve serin yaylalarıyla bilinen bir şehir. İşte Düzce’de öne çıkan başlıca yaylalar: Topuk Yaylası Gölyaka ilçesinde yer alır, doğal göletleri ve geniş çayırlıklarıyla bilinir. Doğa yürüyüşü ve kamp için popülerdir. Ulaşım Karayolu ile Ulaşım Düzce şehir merkezinden: Topuk Yaylası, Düzce şehir merkezine yaklaşık 40 km uzaklıkta, Gölyaka ilçesi sınırlarında yer alır. Araçla süre: Özel araçla yaklaşık 1 saat sürer. Rota: Düzce şehir merkezinden Gölyaka – Topuk Yaylası yönüne doğru ilerleyin. Yol tabelaları sizi yaylaya yönlendirir. Yol durumu: Yol asfalt ve araçla rahatça çıkılabilir. Son birkaç kilometre yayla yolu daha kırsal olabilir, dikkatli sürmek gerekir. Torkul Yaylası 1200 rakımın üzerinde konumlanmış, muhteşem manzaralar sunar. Trekking ve fotoğrafçılık için ideal bir yayladır. Ulaşım Karayolu ile Ulaşım Düzce şehir merkezinden: Torkul Yaylası, Düzce’nin Gölyaka ilçesi sınırlarında yer alır ve şehir merkezine yaklaşık 45-50 km uzaklıktadır. Araçla süre: Özel araçla yaklaşık 1 saat 15 dakika sürer. Rota: Düzce şehir merkezinden Gölyaka – Torkul Yaylası yönüne doğru ilerleyin. Yol boyunca tabelalar yaylayı işaret eder. Yol durumu: Yol genel olarak asfalt olup, yayla girişine yaklaştıkça kırsal ve dar yollar olabilir. Dikkatli sürmek gerekir. Samandere Yaylası Samandere Şelalesi’ne yakın konumuyla hem şelale hem de yayla deneyimi sunar. Ulaşım Özel Araç ile Ulaşım: Düzce Merkez’den: Yaklaşık 45-50 km mesafededir. Yol yaklaşık 1 saat 15 dakika sürer. Rota: Düzce şehir merkezinden Kaynaşlı yönüne ilerleyin. Kaynaşlı’yı geçtikten sonra Samandere Şelalesi / Yayla tabelalarını takip edin. Asfalt yoldan yaylaya ulaşabilirsiniz; son 5-6 km daha dar ve kıvrımlı bir köy yolu olabilir, dikkatli sürüş gerekir. Melen Yaylası Melen Deresi yakınlarında, yeşil doğası ve temiz havasıyla bilinir. Ulaşım Özel Araç ile Ulaşım Düzce Merkez’den: Yaklaşık 35-40 km mesafededir. Yol yaklaşık 1 saat sürer. Rota: Düzce şehir merkezinden Gölyaka yönüne ilerleyin. Gölyaka’dan sonra Melen / Yayla tabelalarını takip edin. Asfalt yolun büyük bir kısmı düz olmakla birlikte, yaylaya yaklaştıkça kıvrımlı ve dar bir köy yolu ile karşılaşabilirsiniz. Dikkatli sürüş önerilir. Sülüklü Yaylası Ormanlık alanlar arasında yer alır ve doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Ulaşım Özel Araç ile Ulaşım: Düzce Merkez’den: Yaklaşık 40-45 km mesafededir. Yol yaklaşık 1 saat 15 dakika sürer. Rota: Düzce şehir merkezinden Gölyaka / Akçakoca yönüne ilerleyin. Gölyaka’dan sonra Sülüklü Yaylası tabelalarını takip edin. Yaylaya yaklaştıkça yol dar ve kıvrımlı hale gelir; özellikle yağışlı havalarda dikkatli sürüş gerekir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.