TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Giresun

İLKHABER-Gazetesi - Giresun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Giresun haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

38 yıllık hatanın düzeltilmesine sevinemedi Haber

38 yıllık hatanın düzeltilmesine sevinemedi

Yazar Aziz Nesin’in filmlere de konu olan “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanını aratmayacak olayın yaşandığı Giresun’un Bulancak ilçesinde Kumral Bodur, nüfus müdürünün hatası nedeniyle nüfusa kadın olarak kaydedildi. Bu yanlışlığın düzeltilmesiyle ilgili hukuk mücadelesi ise tam 38 yıl sürdü. Kumral Bodur, 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalıştı. Bir taraftan hukuk mücadelesi verirken, diğer taraftan evlendi, resmi nikah yaptıramadı, 4 çocuğunu ise kardeşinin nüfusuna kaydettirmek zorunda kaldı. Tüm bu mücadelenin sonunda geçtiğimiz yıl hukuk mücadelesini kazanan Bodur, bu defa da üst üste gelen mahkeme celpleriyle başı derde girdi. İsminden dolayı nüfus müdürünün hata yaptığını anlatan Kumral Bodur, “Eskiden nüfus müdürleri köylere gider kayıt yapar, nüfusa geçirirmiş. İlkokula başlayacağım zamanlarda köye gelen nüfus görevlisine babam çocukların ismini ve yaşlarını söyleyerek kaydettirmiş. Bir hafta sonra da babama gel çarşıdan kimlikleri al denilmiş. Babam bir hafta sonra Bulancak’tan kimlikleri gidip alıp geliyor. Kardeşlerimin kimliklerini dağıtırken 6 tane erkek kardeşimin kimliği mavi benimki pembe çıkıyor. Okula gittiğimde kimliğimi gören öğretmenim bana 'Senin kimliğin kız olarak kayda geçmiş, babana söyle erkek kimliği ile değişsin' dedi. Babam da öğretmene 'Okul bitsin kendi değiştirir' dedi. Ondan sonra da benim hukuk mücadelem başlamış oldu. Bu süreçte 15 hâkim 19 savcı değişti. Ama benim kimliğim bir türlü değişmedi. 38 yıl süren mücadele sonunda mücadeleyi kazandım ama bu kez de farklı bir mücadele içine düştüm" ifadelerini kullandı. "Yıllarca erkek olduğumu ispatlamaya çalıştım şimdi de erkek olmanın bedelini ödüyorum" Kadın kimliğiyle 15 yılı aşkın zaman önce hakaret, tartışma, aile içi kavgalar nedeniyle açılan kamu davalarının erkek kimliği aldıktan sonra gelmeye başladığını ileri süren Kumral Bodur, “Yıllarca mahkemelerde erkek olduğumu ispat etmeye çalıştım, şimdi de erkek kimliği almanın bedelini ödemeye çalışacağım. Neredeyse her biri en az 15 yıllık davalar. Davacı ortada yok ama açılan davalar şimdi gelip beni buldu. Bu davalardan birisi ev sahibi ile kira anlaşmazlığından kaynaklı tartışma, diğeri eski eşim ile ikimizde kadın göründüğümüz için resmi nikah yapamadığımızdan kaynaklanan psikolojik bunalımlar sonucu çıkan aile içi tartışma, birisi ise kadın göründüğüm için askere gidememiş erkek olduktan sonra askerliğe gecikme cezası. Bütün davaların erkek kimliğine sahip olduktan sonra üst üste gelmesi nedeniyle 38 yıllık hatanın düzeltilmesine sevinemedim” dedi. “Cezanın bedelini, yapılan hatayla ödedim” Kadın kimliğiyle aldığı cezalarda cezaevine atmadıklarını da anlatan Bodur, “Gerek hakaretten gerekse aile içi tartışmadan dolayı aldığım cezalar vardı ancak, o zaman cezaevine atamamışlardı. Girdikten birkaç saat sonra bir yanlışlık oldu sizi ne erkek ne de kadın cezaevine atamayız diye çıkarmışlardı. Şimdi aradan geçmiş 15 yıl bize bu cezayı çektirmek istiyorlar. Madem cezam vardı zamanında çekseydim. Ben zaten 38 yıl boyunca bir bedel ödemişim. Yapılan bir hata sonucu kayıtlara kadın olarak yazıldım ve bu hatanın bir bedeli olarak ne bir sigortalı işe girip çalışabildim, ne okuyabildim. Hayatım mahkeme kapılarında hatanın düzeltilmesi için geçti. Evliliğim, resmi nikah yapamadığımız için yıkıldı, çocuklarım kardeşlerimin nüfusuna kaydedildi. Şimdi devlet bana kadın kimliğiyle 15 yıl önce işlenen hataların bedelini ödememi istiyor kadı ki bu süre içerisinde aflar çıktı ama ben yine kimlik hatası nedeniyle faydalanamadım. Ben bu bedeli ödeyeyim ama, benim 38 yıllık hayatımın bedelini kim ödeyecek? Bunun da bir bedeli olmalı. Birisi çıksın bu konuda bana yardımcı olsun. Benim de hakkım aransın” diye konuştu.

İçmeden sarhoş oluyordu tedavi ile hayata tutundu Haber

İçmeden sarhoş oluyordu tedavi ile hayata tutundu

Tıp literatüründe ülkemizde ilk defa görülen 'Auto-Brewery Sendromuyla ilgili bilgi veren Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Uzunoğlu, hastalığın aslında her yerde görülebileceğini ama hastalığın bilinmediği için tanı konulamadığını söyledi. Alınan karbonhidrat ve şekerli gıdaların ardından alkolün vücutta çıktığı seviyeye göre belirtilerin kendisini gösterdiğini ifade eden Uzunoğlu, “Auto-Brewery Sendromu, yani vücudun kendi kendine alkol üretmesi. Hastalar hiç alkol kullanmadıkları halde yemekten kısa bir süre sonra kandaki alkol düzeyleri çok yüksek düzeylere çıkıyor. Bunun sebebi de vücutlarında bulunan mikroorganizmalar. Dünyada çok bilinen bir hastalık olmadığı gibi ülkemizde de ilk vaka bizimkisi oluyor. Biz hastalığın bilinmediği için bu kadar az konuşulduğunu düşünüyoruz. Hâlbuki bilinse çok daha fazla tanık olunacak. Tedavisi mümkün görünüyor, en azından kontrol altına alabiliyoruz. Diyabetlilerde, bilinçsiz antibiyotik kullanımlarında, geçirilmiş bağırsak operasyonlarının ardından sonra bu hastalık ortaya çıkabiliyor. Bağırsakta denge sorunu yani bağırsaktaki mikroorganizmaların dengesinin değişmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Bağırsaktaki bu dengenin sağlandığında hastanın ataklarının arası uzayabiliyor, kontrol altına alınabiliyor” dedi. "Tedavi yöntemimiz sonuç verdi" Ülkemizde ilk defa görülen hastaya yönelik tedavi yöntemlerinin sonuç verdiğini de kaydeden Doç. Dr. Emel Uzunoğlu, “Hastamızda da gözlemlediğimiz şekerli yiyeceklerden sonra belirtilerinin olduğu görülüyor. Çünkü mikroorganizmalar şekeri alıp mayalar ve alkole çevirir. Bununla beraber baharatların da atağı bazen tetiklediğini gördük. Antibiyotik kullanmadan probiyotiklerle, beslenmeyle, bazı yardımcı ilaçlarla, alkolü ya da ara molekülleri ortamdan çekecek bazı ilaçlarla atakları kontrol altına aldık. Hastamız artık evine dönüyor ama takip etmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Auto-Brewery Sendromu belirtileri için uyardı Avrupa ülkeleri dahil ülkemizde ilk defa görülen hastalık belirtileriyle ilgili bilgi veren İç Hastalıkları Dr. Öğr. Üyesi Kubilay İşsever ise “Ülke çapında literatürün bize bildirdiği kadarıyla yaşanan ilk vaka. ABD ve Kanada’dan bildirilen vakalar var. Avrupa ülkelerinden dahi henüz bildirilen bir vaka yok. Aslında her yerde görülebileceğini ama hastalığın tanınmadığı için tanı konulamadığını düşünüyoruz. Bu hastalığın belirlenmesi gerekiyor ki, tanı konulup hastalığın ne sıklıkla olduğunu o şekilde anlayabiliriz. Aslında alkol kullanmamasına rağmen alkol zehirlenmesinde, alkol komasında olduğu gibi vücuttaki alkolün çıktığı seviyeye göre belirtiler meydana geliyor. Bulantı, kusmalar gibi alkol zehirlenmesinde meydana gelen bütün semptomların hepsi olmakla beraber, bilinç bulanıkları, uyku hali, kişilik bozukluğu, karakter değişimleri görülebiliyor. Bizim hastamızda da bugüne kadar çeşitli şiddetlerde buna benzer semptomlar meydana gelmişti. Yaklaşık bir aylık tedavi sürecinde güzel sonuçlar aldık. Bir kişi alkol almadığını iddia ettiği halde kanında alkol saptanan ya da nefesinde alkol kokusu alınan vakalar olursa bu hastalar auto-brewery yönünden değerlendirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. "Alkollü kişiler gibi değişimi çevrenizdekiler fark ediyor siz farkına varmıyorsunuz" Yaşadığı hastalık sürecinde anlatarak şimdi kendini daha iyi hissettiğini kaydeden Verda Güniz Atış Azrak (58) ise “Belirtileri yaklaşık 3 yıl kadar önce başladı. Birden farkına varılan bir durum değil. Özellikle kişinin kendisi değil, çevrenizdekiler bu durumun farkına varıyor. Bazı dönemlerde bilinç kaybı oluyor. Yaşadığım örneklerden yola çıkarak ifade etmem gerekirse, düşünüyorsunuz, çarpıyorsunuz yüzünüz, kafanız yaralanıyor, hatta dikiş atılıyor ama bunun nasıl olduğunu hatırlamıyorsunuz. Bu durum karbonhidrat ve şekerli gıdalardan sonra büyük bir atış oluyor. Normalde karbonhidrat ve şekerli gıda tüketen biri olmamama rağmen atak olduğunda bu gıdalardan daha fazla tüketmeyi istiyorsunuz. Siz bir şeyin farkında olmuyorsunuz ama çevrenizdekiler fark ediyor. Tedavi sürecinden sonra gayet iyiyim, en ufak bir belirti veya bilinç kaybı yok. Kendimi gayet iyi hissediyorum” ifadelerini kullandı. "Bizim için yeni bir yaşam başlıyor" Eşinin yaşadığı sağlık sorunlarından sonra artık kendileri için yeni bir yaşamın başladığını ifade eden Sami Azrak (60) ise uzun bir süredir çare aradıklarını ancak tedaviyi Giresun’da bulduklarını anlattı. Sami Azrak "3 yıla yakın bir süredir eşimin bu rahatsızlığından muzdariptik. Tedavi için çok hastane ve doktor dolaştık. Hepsi ilgilendiler ama tedavi olmak Giresun’a nasip oldu. Bu ataklar esnasında ilk başta bakışlarında değişiklik oluyor. Net bakmıyor, puslu gözle, dalgın bakıyor. Tıbbi olarak alkollü oluyor ama görüntü olarak çok daha farklı oluyor. Sarhoş insanın tepkileri nasıl oluyorsa öyle oluyor diye düşünmeyelim çok daha farklı oluyor. Takıntılı, sinirli, inatçı olabiliyor yani çok değişik tepkiler verebiliyor. Mantıklı olmayabiliyor, bayağı bir karakter değişimi yaşanıyor. Oldukça sıkıntılı süreçler geçirdik. Allah’a şükür doktorlarımızın sayesinde çözdük. Bundan sonra diyetimizi uygulayıp tavsiyelerine uyacağız. Artık yeni bir yaşam bizi bekliyor diye düşünüyorum” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;‘’ Çoklar Diye Korkmadık, Azız Diye Çekinmedik.’’ Haber

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;‘’ Çoklar Diye Korkmadık, Azız Diye Çekinmedik.’’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 28. Dönem Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik mitinglerine Giresun’da devam etti. ‘’ÇOKLAR DİYE KORKMADIK, AZIZ DİYE ÇEKİNMEDİK.’’ Giresunlu vatandaşları selamlayarak konuşmasına başlayan Akşener; ‘’13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, başbakan Meral olacak. Siz isterseniz olmaz mı? Çoklar diye korkmadık, azız diye çekinmedik. Allah bin kere razı olsun. Biz çoğaldık. Biz bugün çoğuz.’’ dedi. ‘’’BU ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI ARTIK KAYBEDECEĞİNİ ANLAYINCA HEPİMİZE ‘ALLAHSIZ, KİTAPSIZ, DİNSİZ, İMANSIZ’ DEDİ.’’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; ‘’Bunlar dinsiz, kitapsız’’ sözlerine ilişkin konuşan Akşener; ‘’Bu ülkenin Cumhurbaşkanı artık kaybedeceğini anlayınca burayı şereflendiren değerli Giresunlu hemşerilerim hepimize ‘Allahsız, kitapsız, dinsiz, imansız’ dedi. ‘Darbeci’ dedi, ‘işgalci’ dedi. Ey Recep Bey, gel burayı gör. Bu kişiler Giresun’un kadınları, erkekleri, gençleri.’’ diye konuştu. ‘’FINDIĞI FERRERO’YA PEŞKEŞ ÇEKTİN. NERENİZ YERLİ, NERENİZ MİLLÎ?’’ Giresun’daki fındık üreticilerinin sorunlarına ilişkin konuşan Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek; ‘’Senelerdir ‘ceketimi assam şapkamı assam seçilirim, seçtiririm’ dedin. Onun için de Giresun’u ihmal ettin. Giresun’u gözden çıkardın. Fındığı Ferrero’ya peşkeş çektin, peşkeş. Fındık üreticisini terk ettin. Ve yabancıların uluslararası şirketlerin eline teslim ettin. Şimdi dönmüşün, çıkmışın diyorsun ki yerli ve millî benim. Burayı şereflendirenler işgalci. Hadi oradan be. Nereniz yerli, nereniz millî?’’ diye konuştu. ‘’KARI GİBİ MUTFAKTA DURAN DEĞİL, ARI GİBİ ÇALIŞAN LİDER İSTERİZ.’’ İktidar mensupları tarafından kadınlara yönelik ağır hakaretleri eleştiren Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul mitinginde; ‘’Karı gibi mutfakta duran değil, arı gibi çalışan lider isteriz.’’ pankartına ilişkin; ‘’Recep Bey’in İstanbul’daki mitinginde bir pankart var. Sayın Kılıçdaroğlu için deniliyor. Ayıptır, günahtır. Her birinizi bir ana doğurdu be sizin. Bir Allah’ın kulu da o pankartı indirtmedi. Hem bizler çocuklarımıza baktık. Hem ailemize baktık hem tarlada çalıştık hem işte çalıştık hem evde çalıştık. Üstüne erkeklere hakaret etmek için biz kullanılıyoruz.” dedi. ‘’PSİKİYATRİSTLERİN TEDAVİSİNE MUHTAÇLAR.’’ Süleyman Soylu’nun sözlerine ilişkin Akşener; ‘Bunlar gerçekten kafayı yediler. Psikiyatristlerin tedavisine muhtaçlar. 14 Mayıs günü Allah rızası için sizden rica ediyorum burayı şereflendiren değerli Giresunlu kardeşlerim; sandığa gideceksiniz, ailenizi, akrabalarınızı, dostlarınızı sandığa götüreceksiniz ve bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e vereceksiniz ve bu ucube sistemden hep beraber kurtulacağız.’’ dedi. ‘’GİRESUN’UN GENCİNİN MEKSİKA’DA TOPLAMA KAMPINA GİRMEYİ GÖZE ALARAK BU ÜLKEDEN, BU GÜZEL ŞEHİRDEN GİTMESİ SİZİN AYIBINIZDIR. RECEP BEY NEYLE ÖVÜNÜYORSUN?’’ Giresun’a yeterli yatırımın yapılmadığının altını çizen Akşener, Giresun’da yaşayan gençlerin yurt dışına gittiğini söyleyerek; ‘’Giresun’un gençleri işsiz, Giresun’un ilçelerinden gençler Amerika’ya iltica etmek için Meksika’ya gidiyorlar. Meksika’da toplama kamplarında şu anda o çocuklar. Ayıptır ayıp. Böyle güzel bir şehrin gencinin Meksika’da toplama kampına girmeyi göze alarak bu ülkeden, bu güzel şehirden gitmesi sizin ayıbınızdır. Recep bey neyle övünüyorsun? diye konuştu. ‘’15 MAYIS’TAN İTİBAREN SİNAN’I KATLEDENLERİN, AZMETTİRENLERİN YAKASINA YAPIŞILACAK VE GEREKEN HESAP SORULACAKTIR’’ Bahçeli’nin sözlerine ilişkin konuşmasına devam eden Akşener, 14 Mayıs seçimlerini kazanmalarıyla birlikte Sinan Ateş’in azmettiricileri ve katillerinden hesap sorulacağının altını çizerek; ‘’Bu başlı başına büyük bir ciddiyetsizliktir. Başlı başına büyük bir korkaklıktır, başlı başına herkese yapılan bir tehdittir. Ama şart olsun, and olsun, yemin olsun 15 Mayıs’tan itibaren Sinan’ı katledenlerin hem azmettirenler hem katledenlerin yakasına yapışılacak ve gereken hesap sorulacaktır.’’ dedi. ‘’FINDIK BAHÇELERİNİZİ GENÇLEŞTİRECEĞİZ.’’ 14 Mayıs’ın ardından seçimleri kazanmalarıyla birlikte gerçekleştirecekleri vaatleri anlatan Akşener; ‘’11 bin köy okulunu hemen açacağız 100 bin öğretmeni hemen tayin edeceğiz. Daha sonra 150 bin öğretmen daha tayin edeceğiz. Ziraat mühendisi ve veterinerleri o köylere tayin edeceğiz. Tarımı canlandıracağız. 100 yıllık fındık bahçelerinin verimi düştü.  Onların gençleştirilmesi için çiftçimizle el ele yapılan çalışmalarda onları biz üstleneceğiz ve sizin fındık bahçelerinizi gençleştireceğiz.’’ diye konuştu. ‘’FINDIK, FERRERO’NUN ELİNDE OYUNCAK OLMAKTAN ÇIKARILACAK.’’ Fındık üreticilerine yönelik vaatlerini anlatan Akşener; ‘’Fındığa 4 doların aşağısında bir fiyat verilmeyecek. Fındık, Ferrero’nun elinde oyuncak olmaktan çıkarılacak.’’ dedi. ‘’MERA KANUNU GÖZDEN GEÇİRİLECEK’’ Mera Kanunu’nun yeniden gözden geçirileceğini ifade eden Akşener; ‘’Orman vasfını yitirmiş ve bazı kardeşlerimizin tapulu malı olup elinizden gitmiş o yerlerle ilgili Mera Kanunu’nu yeniden gözden geçirip tapulu malı olanların kendilerine iadesi sağlanacak.’’ dedi. ‘’AŞKIN SEMBOLÜ, BU BİTMEYEN YOLU BİTİRMEK BİZE NASİP OLACAK İNŞALLAH.’’ Giresun’da Dereli Şebinkarahisar yolu ve tünelinin yapımının hâlâ bitmemesine ilişkin Akşener; ‘’Giresun’da gençler arasında aşkın sembolüymüş. ‘Bizim aşkımız bu yol gibi olacak. Yani hiç bitmeyecek.’ diyormuşsunuz. Doğru mu? Aşkın sembolü, bu bitmeyen yolu bitirmek bize nasip olacak inşallah.’’ diye konuştu. ‘’ÖZELLİKLE KADINLARDAN BİZE YAPILAN BU HAKARETLERİN ARTIK SONA ERMESİ VE HESABININ SORULMASI İÇİN BİZATİHİ OY İSTİYORUM.’’ 14 Mayıs’ın aynı zamanda Anneler Günü olduğuna dikkat çeken Akşener; ‘’Özellikle kadınlardan bize yapılan bu hakaretlerin artık sona ermesi ve hesabının sorulması için ben kadınlardan bizatihi oy istiyorum. ‘Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e’nin yanında aynı zamanda Meral’e bir oy istiyorum. Tabii Kemal’e zaten istiyoruz.’’ dedi. Parlamenter Sistem’e geçiş için bu seçimin son seçim olduğunun altını çizen Akşener; ‘’Bu seçimi kazandığımızda parlamenter sisteme geçeceğiz. Yargı serbest kalacak, bağımsız olacak. Hukukun üstünlüğü… Nefes alacak şu gençler, umutları yeniden yeşerecek. İsraf son bulacak, hakkaniyetsizlik son bulacak.’’ dedi. ‘’ÖZELLİKLE SAYIN ERDOĞAN’I EN ÇOK SEVENLERİN BU SİSTEMİN DEĞİŞMESİ İÇİN SAYIN KILIÇDAROĞLU’NA VE İYİ PARTİ’YE OY VERMELERİ GEREKİYOR’’ Bu seçimin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir daha seçilemeyeceğini ifade eden Akşener; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy veren seçmene sözlerle seslendi: ‘’Sayın Erdoğan seçilse dahi bir daha 5 sene sonra seçilemez. Ondan sonra bu ucube sistemin ortadan kalkması için bir konu söz konusu olamayacak ve yıllardır nefret ettiğimiz bu rövanş sisteminin dibine inilecek. Arık sarılmamız lazım. Özellikle sayın Erdoğan’ı en çok sevenlerin bu sistemin değişmesi için sayın Kılıçdaroğlu’na ve İYİ Parti’ye oy vermeleri gerekiyor.’’ ’’EN ÖNEMLİSİ İSTİHDAM YARATACAĞIZ’’ 14 Mayıs seçimlerine yönelik vaatlerini anlatmaya devam eden Akşener; ‘’En önemlisi istihdam yaratacağız. En önemlisi fındığı Ferrerolara, oralara buralara peşkeş çekmeyeceğiz. 82 puan alanların ihmal edildiği, hakkının yendiği; 52 puan alanların tayin edildiği bir sistem ortadan kalkacak. Mülakat ortadan kalkacak ve inşallah gençlerimizi işsiz bırakmayacağız.’’ dedi. ‘’İHTİYACI OLAN EV KADINLARIMIZA, 18-26 YAŞ GRUBUNDAKİ GENÇLERİMİZE HİÇBİR ŞART ARAMADAN 2.500 LİRA AYLIK MAAŞ ÖDEYECEĞİZ.’’ Ev kadınlarına ve gençlere yönelik vaatlerini anlatan Akşener; ‘’İhtiyacı olan ev kadınlarımıza, 18-26 yaş grubundaki gençlerimize hiçbir şart aramadan 2.500 lira aylık maaş ödeyeceğiz. Çünkü ev kadınlarımız en fazla çalışanlardandır.’’ dedi. ‘’TARIMDAKİ GİRDİLERİ EN BAŞTA SÜBVANSE EDECEĞİZ.’’ Gıda güvenliğinin önemine dikkat çeken ve tarımın beka meselesi olduğunun altını çizen Akşener; ‘’Tarımdaki girdileri en başta sübvanse edeceğiz. Borçlarınızı bir yıl öteleyeceğiz bir sene sadece faiz ödeyeceksiniz. Beş yıl boyunca da ana parayı ödeyeceksiniz. Çok çalıştık çok iyi hazırlandık ve geliyoruz ama en önemlisi çalmayacağız, çaldırmayacağız, harama el uzatmayacağız, kul hakkına el uzatmayacağız.’’ dedi.

GİRESUN - İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: "Bu seçimi kazandığımızda parlamenter sisteme geçeceğiz" Haber

GİRESUN - İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: "Bu seçimi kazandığımızda parlamenter sisteme geçeceğiz"

GİRESUN (AA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Bu seçimi kazandığımızda parlamenter sisteme geçeceğiz, yargı serbest kalacak, bağımsız olacak." dedi. Akşener, partisince Giresun Atatürk Meydanı'nda düzenlenen mitingde, iktidar olmaları halinde açacakları 11 bin köy okuluna 100 bin öğretmen atayacaklarını, sonrasında ise 150 bin öğretmen daha tayin edeceklerini söyledi. Ziraat mühendisi ve veterinerleri köylere tayin edeceklerini belirten Akşener, "Teknikerleri tayin edeceğiz, tarımı canlandıracağız. 100 yıllık fındık bahçelerinin verimi düştü onların gençleştirilmesi için çiftçimizle el ele yapılan çalışmalarda onları biz üstleneceğiz ve sizin fındık bahçelerinizi gençleştireceğiz." diye konuştu. Akşener, fındık fiyatına da değinerek, "Fındığa 4 doların aşağısında asla bir fiyat verilmeyecek, Ferrero'nun elinde oyuncak olmaktan fındık çıkarılacak." ifadelerini kullandı. Seçimin, parlamenter sistemin konuşulacağı son seçim olduğunun altını çizen Akşener, şu değerlendirmede bulundu: "Bu seçimi kazandığımızda parlamenter sisteme geçeceğiz, yargı serbest kalacak, bağımsız olacak. Hukukun üstünlüğü, ifade... Nefes alacak şu gençler, umutları yeniden yeşerecek ve sonuç itibariyle israf son bulacak. Hakkaniyetsizlik ortadan kalkacak, harama el uzatmak ortadan kalkacak, hırsızlık, arsızlık, çalma, çaldırma işlemi bitecek. Bunun tersi olduğunda bir daha asla ve kata Başkanlık sistemi üzerinden onun dışında bir şey konuşulamayacak bir seçime gidecek." Akşener, AK Parti ve MHP seçmenine çağrıda bulunarak, şunları söyledi: "En fazla AK Partili olan, en fazla Sayın Erdoğan'ı seven bütün kardeşlerime benim gerçekten samimi tavsiyem şudur, 13. Cumhurbaşkanı olarak Sayın Kılıçdaroğlu'na oylarını istiyorum, İYİ Parti'ye oylarını istiyorum, çünkü Sayın Erdoğan seçilse dahi bir daha 5 sene sonra seçilemez. Ondan sonra bu ucube sistemin ortadan kalkması için herhangi bir konu söz konusu olamayacak ve yıllardır nefret ettiğimiz bu rövanş sisteminin dibine inilecek."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.