#glokom

İLKHABER-Gazetesi - glokom haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, glokom haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tedavi edilmeyen glokom körlüğe yol açıyor Haber

Tedavi edilmeyen glokom körlüğe yol açıyor

Glokom, gözdeki sıvının düzgün bir şekilde boşalamaması sonucu, göz içi basıncının yükselmesi ile meydana geliyor. Yüksek göz basıncı, zamanla görme sinirine zarar verip, kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Glokom, genellikle iki ana tipte görülüyor. Bunlar, açık açılı glokom ve kapalı açılı glokom olarak biliniyor. Açık açılı glokomun daha yaygın olan formu olduğunu belirten uzmanlar, bu durumda belirtilerin yavaşça geliştiğini, kapalı açılı glokomda ani ve şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı ve bulanık görme gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ifade ediyor. Risk faktörleri ve belirtiler Glokom için başlıca risk faktörleri arasında yaş, aile öyküsü, göz yaralanmaları, yüksek göz içi basıncı, diyabet, miyopi gibi göz hastalıkları yer alıyor. 40 yaşın üzerindeki bireylerin, özellikle glokom riski altında olduğu, diğer risk faktörleri ise hipertansiyon, genetik yatkınlık ve bazı ilaçların uzun süreli kullanımı olarak sıralanıyor. Glokomun erken evrelerinde genellikle belirti görülmediği, bu nedenle, rutin göz muayenelerinin erken teşhisi için hayati öneme taşıdığını ifade eden uzmanlar, "Glokom tedavisi, hastalığın türüne ve ilerleme seviyesine göre değişkenlik gösterir. Tedavi genellikle ilaçlarla, göz damlalarıyla göz içi basıncının kontrol altına alınmasını amaçlar. Gerekli durumlarda lazer tedavisi veya cerrahi müdahaleler de yapılabilir. Erken teşhis ve düzenli tedavi ile glokomun ilerlemesi yavaşlatılabilir. Ancak kalıcı görme kaybı yaşanmışsa, tedavi ile bu kayıp geri getirilemez" uyarısında bulunuyor. Bayındır Hastanesi'nden Prof. Dr. Tamer Takmaz da, düzenli göz kontrollerinin ve erken müdahalenin glokomun ilerlemesini durdurmada kilit rol oynadığını söyledi. Prof. Dr. Takmaz, "Glokomda erken tanı, ciddi ve kalıcı görme kayıplarını önleyerek, görme yetisini korumak ve yaşam kalitesini artırmak açısından çok önemli. Glokomun ilerleyici yapıda olması, zamanla geri dönüşü olmayan görme kayıplarına yol açabildiği için erken tanı ve müdahalede ciddi önem taşıyor.  Herkesin düzenli göz muayenesi yaptırması, glokomun kontrol altına alınmasında önemli bir adım olacaktır" dedi.

"Glokom"a dikkat! Haber

"Glokom"a dikkat!

Acıbadem Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Altan Göktaş, glokomda mutlaka kontrollü olunması gerektiğini ve erken tanının çok önemli olduğunu belirterek, "Glokom hastaları için de kullandığımız lazerler var" dedi. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Altan Göktaş, Glokom Haftası dolayısıyla hastalık ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Lazerlerin göz hastalıkları tedavisinde sık kullandıkları bir yöntem olduğunun altını çizen Prof. Dr. Göktaş, gözde kullanılan farklı lazer çeşitleri olduğunu aktardı. PROF. DR. GÖKTAŞ: GÖZDE KULLANILAN ÇOK FARKLI LAZER ÇEŞİTLERİ VAR Glokomun sinsi bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Göktaş, bu konuyla ilgili konuşmasının devamında şunları söyledi: "Lazerler, göz hastalıklarında çok kullandığımız yöntemler. Gözde kullanılan çok farklı lazer çeşitleri var. En çok bilineni ve en çok kullanılanı göz çizdirmede kullandığımız lazerler. Bu lazerleri bıçaksız olarak, miyop, astigmat ve hipermetrop gibi görme bozukluklarında kullanıyoruz. Aynı zamanda daha gelişmiş göz çizdirme yöntemleri de var. Bunlardan bir tanesi femto lazer. Yine göz çizdirme işleminde kullandığımız bir lazer tipi. Bunlar en çok miyop, astigmat ve hipermetrop gibi göz derecelerinin düşürülmesinde kullandığımız lazer yöntemleri. Bunun dışında çok fazla lazer çeşidi de var. Bunlardan bir tanesi şeker hastalığında kullandığımız argon lazer fotokoagülasyon. Bu lazer işleminde şekere bağlı göz arkasında ortaya çıkan kanamalar, ödemler gibi patolojik durumları tedavi etmek için kullanıyoruz. Onun dışında katarak ameliyatında kullandığımız lazer tipleri var. Yine katarak ameliyatı yapılmış hastalarda, göz içerisine mercek takılmış hastalarda, merceğin arkasındaki zar bölümünde ortaya çıkan kireçlemeyi tedavi etmek için kullandığımız yag lazerler var. Göz konusunda lazer çeşitleri çok fazla. Aynı zamanda glokom hastaları için de kullandığımız lazerler var. Glokom Haftası'na da yaklaşıyoruz. Glokom gözün sinsi hastalığı. Bu hastalıkta mutlaka kontrollü olunması gerekiyor ki hastalığın teşhis ve tedavisi yapılsın. Erken tanı da çok önemli. İlk aşamada ilaç kullanılıyor ama ikinci aşama ya da destek tedavisi olarak lazer tedavileri de glokom hastalığında kullanılabiliyor. Onun dışında cilt hastalıkları, kapak rahatsızlıkları için kullandığımız lazerler var. Bunlarda yine gözde kullandığımız yoğun lazer tedaviler. Sonuç olarak göz hastalıkları anabilim dalı lazerlerin en çok kullanıldığı bölüm. Gözün ön bölümünden arka bölümüne, göz tansiyonundan göz çizdirmeye ve katarakta kadar birçok işlem için lazer işlemleri yapabiliyoruz. Bilinenin tersine çok fazla lazer çeşitleri olduğu için tek bir cihazla halletmiyoruz. En azından 7-8 farklı çeşitte değişik dalga boyları kullanan lazerler göz hastalıklarında kullanılmaktadır."

Uzman Dr. Yakar, glokomu önlemek için düzenli göz muayenesi şart Haber

Uzman Dr. Yakar, glokomu önlemek için düzenli göz muayenesi şart

Göz tansiyonu olarak belirtilen glokom, göz içi basıncının yüksekliği ve beraberinde göz sinirinde geri dönüşümsüz hasarla giden sinsi bir hastalık olarak nitelendiriliyor. Uzmanlar, herhangi bir şikâyet oluşturmadan ya da bulgu vermeden görme alanı daralmasına ve sonunda görme kaybına yol açan glokomda, göz içinde salgılanan ve gözü içerden besleyen sıvının gözü terk etmesinde bir zorluk veya engel gelişmekte ve böylece göz içi basıncı yükselerek, görme sinirine zarar verdiğini ifade ediyor. Medicana Sağlık Grubu Doktorlarından Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, hastalığın tanı, tedavi ve sonrası hakkında bilgilendirmede bulundu. Konu ile ilgili açıklama yapan Medicana Int. Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, “Gözümüzün bu sinsi düşmanı son ana kadar hiçbir belirti vermeksizin ilerleyebilir ve bir anda kişiler görme kaybının farkına varabilirler. Bu sebepten her göz muayenesine başvuran kimselerde muhakkak göz içi basınç değerini ölçmekteyiz. Glokom tüm yaşlarda görülebilmekle beraber 40 yaşın üstünde risk daha fazladır. Yaş ilerledikçe risk de artar. Toplumda yüzde 1-2 oranında görülmekle beraber tüm dünyada körlük sebeplerinin yaklaşık yüzde 10-15’ini oluşturmaktadır” dedi. “Sinsi hastalık, hasta tarafından son ana kadar fark edilmez” Glokomun son ana kadar hasta tarafından fark edilmediğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, “En sık görülen ve en sinsi glokom türünde hiçbir bulgu vermeksizin görme alanı çevreden merkeze doğru yavaş yavaş daralır ve genellikle son ana kadar hasta tarafından fark edilmez. Görme sinirindeki hasarının ağırlaşması sonucu aniden geri dönüşümsüz görme kaybı fark edilir. Fakat artık çok geçtir. Glokomun daha seyrek görülen tipinde ise ani olarak çok yüksek değerlere çıkan göz içi basıncı, göz çevresinde ağrı, gözde kızarıklık, bulanık görme, ışıkların çevresinde halelerin görülmesi ve mide bulantısı ile kusmalara neden olur. 40 yaş üstünde, ailesinde glokom tanılı birey olanlarda, şeker hastalarında, yüksek miyop ve hipermetroplarda, kortizonlu ilaç kullananlarda, göz travmasına maruz kalanlarda, göz içi iltihap-üveit geçirenlerde, migren hastalarında risk artmıştır. Öncelikle rutin göz muayenesinde göz içi basınç ölçülerek ve göz dibi muayenesinde görme siniri muayene edilerek glokomdan şüphelenilir. Kesin teşhis için kornea kalınlığı (pakimetre), görme alanı ve göz tomografisi (OCT) yapılır. Bu testler ışığında göz içi basıncı düşük olsa bile görme sinirinde hasar tespit edilirse glokom tanısı konulmuş olur” diye konuştu. “Glokumun önüne geçmek için düzenli muayene şart” Hastalığın tedavisi ve sonrası hakkında da bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Yakar, “Glokomun öncelikli tedavisi (erişkinlerde) çeşitli göz damlaları yardımıyla göz tansiyonunu düşürmektir. Bunun için çeşitli lazer işlemleri de uygulanabilir. Tüm bu seçeneklere rağmen göz siniri hasarı devam eden hastalarda cerrahi olarak göz tansiyonun düşmesi sağlanır. Bebeklik ve çocukluk çağı glokomunda genellikle ilk tercih cerrahidir. Hastalıktan korunmak için düzenli aralıklarla göz muayenesi olmak en değerli yöntemdir. Ailenizde glokom tanısı almış birey varsa her göz muayenesinde bunu göz doktorunuzla paylaşınız. Kortizonlu herhangi bir ilacı doktorunuzun tavsiye ettiğinden fazla sürede kullanmayınız, böyle bir ilaç kullanıyorsanız muhakkak göz doktorunuza haber veriniz” ifadelerini kullandı. Önlenebilir körlük nedenleri arasında ilk sırada yer alan glokomun tanı sonrası yapılacaklarından bahseden Dr. Yakar, ayrıca şunları söyledi: “40 yaş üzerindeyseniz muhakkak açlık kan şekerinizi yılda bir ölçtürünüz. Şeker hastalığı tanınız varsa bunu göz doktorunuza muhakkak belirtiniz. Glokom tanısı alanlar öncelikle göz hekiminizin önerdiği tedaviyi muhakkak uygulamalısınız. Eğer tedavi olarak göz damlaları seçildiyse, ilaçlarınızı bir göz hekimi kesene kadar bırakmamalısınız, biter bitmez hemen temin etmelisiniz. İlaçlarınızı düzenli ve saatinde kullanmalısınız. İlaçlarınızı damlatırken, farklı iki ilaç arasında en az 10-15 dakika süre vermelisiniz, peş peşe damlatmamalısınız. Göz doktorunuza kontrole gelirken glokom damlalarınızı muhakkak vaktinde kullanıp gelmelisiniz, yanınızda bulundurmalısınız. Daha önce yapılmış testler ve kayıtlı ölçümler varsa bunları da beraberinizde getirmelisiniz. Özellikle birinci derece akrabalarınızı glokom tanısı aldığınıza dair bilgilendirmeli ve onların da muhakkak göz muayenesinden geçmelerini önemle tavsiye etmelisiniz. Unutmayın ki glokom önlenebilir körlük nedenlerinin en başında gelmektedir.”

MARDİN - Görme kaybı olan hasta operasyonla sağlığına kavuştu Haber

MARDİN - Görme kaybı olan hasta operasyonla sağlığına kavuştu

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Göz tansiyonu kaynaklı görme kaybı bulunan 64 yaşındaki Mahmut Çağıran - Doktorların hastayı ziyaret etmesi - Op. Dr. Mestan Ertop'un konuşması - Mahmut Çağıran'ın konuşması - Doktorların hastaya tavsiyeleri Mardin'de görme kaybı olan hasta operasyonla sağlığına kavuştu MARDİN (AA) - Mardin'de göz tansiyonu kaynaklı görme kaybı bulunan 64 yaşındaki Mahmut Çağıran, yeni teknolojik bir yöntemle ameliyat edildi. Göz tansiyonu kaynaklı görme kaybı yaşayan Çağıran, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesine müracaat etti. Çağıran, hastanenin yeterli ekipmana kavuşmasıyla tedavi altına alındı. Gözünde hem katarakt hem de glokom olan Çağıran, Op. Dr. Mestan Ertop ve Opr. Dr. Yakup Acet tarafından GATT adı verilen "Gonyoskopi Asiste Translüminal Trabekülotomi" cerrahisi yöntemiyle ameliyat edildi. Hastanede ilk kez uygulanan yöntemle sağlığına kavuşan Çağıran'ı, Başhekim Yardımcısı Oktay Bulut ve ameliyatı yapan doktorlar ziyaret etti. Ertop, AA muhabirine, halk arasında "göz tansiyonu" adıyla da bilinen glokomun, sinsi bir hastalık olduğunu, gözün içindeki basıncın yükselmesine bağlı görme sinirlerine hasar verdiğini söyledi. Hastalığın zamanında uygun bir şekilde tedavi edilmezse görme kaybına neden olabildiğini kaydeden Ertop, şöyle konuştu: "Bakanlıktan talep ettiğimiz malzemeler geldikten sonra hastamızın ameliyatını gerçekleştirebildik. Yaptığımız cerrahi nispeten yeni geliştirilmiş bir cerrahidir. Hastamızın ameliyatını başarıyla gerçekleştirdik." Ertop, glokomu olan hastaların mutlaka düzenli takipte olması ve damlaların düzenli kullanması gerektiğini sözlerini ekledi. Çağıran da doktor ve sağlık çalışanlarına teşekkür etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.