#Göçmen kuşlar

İLKHABER-Gazetesi - Göçmen kuşlar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göçmen kuşlar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Göçmen kuşlar için umut hattı: 40 kilometrelik güvenli rota tamamlandı Haber

Göçmen kuşlar için umut hattı: 40 kilometrelik güvenli rota tamamlandı

Her yıl milyonlarca göçmen kuş, dünyanın dört bir yanını kapsayan zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Afrika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Anadolu’ya uzanan bu büyük göçte kuşların en temel ihtiyaçları, yeterli besin kaynaklarına ulaşabilmek, güvenli konaklama alanları bulmak ve kesintisiz bir göç rotasında ilerleyebilmek. Ancak günümüzde bu kadim göç yolları her zamankinden daha tehlikeli. Özellikle izole edilmemiş elektrik iletim hatları, kuşlar için ölümcül bir tehdit oluşturuyor. Türkiye’de her yıl binlerce kuş, elektrik tellerine çarparak ya da direklerde akıma kapılarak yaşamını yitiriyor. Oysa bu ölümlerin büyük bölümü basit mühendislik önlemleriyle engellenebilir durumda olduğu belirtiliyor. Doğa Derneği, kuşların göç rotalarını daha güvenli hale getirmek amacıyla çeşitli bölgelerde izolasyon çalışmaları yürütüyor. Şu ana kadar 348 elektrik direği ve 40 kilometrelik bir hat kuş dostu hale getirildi. Dernek, farklı illerde yürütülen çalışmalarla bu hattın genişletilmesi için çabalarını sürdürüyor. Yetkililer, vatandaşların da bu konuda duyarlı olmasını istiyor. Bir kuşun elektrik hatlarına çarptığını ya da bir direğin çevresinde ölü kuş bulunduğunu görenlerin, bu durumu ilgili kurumlara ve Doğa Derneği’ne bildirmesi hayati önem taşıyor. Bu sayede izolasyon eksikliği olan bölgelerin tespiti ve iyileştirilmesi mümkün oluyor. Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Göçmen kuşlar milyonlarca yıldır gökyüzünde süregelen bu büyük yolculuğu sürdürüyor. Onların yolu aynı zamanda bizim yaşam yolumuz. Elektrik hatlarının izole edilmesi, sadece kuşların değil, doğanın bütünlüğünün korunması anlamına geliyor. Her bir direğin güvenli hale gelmesi, binlerce canın kurtulması demek. Doğayı korumak hepimizin ortak sorumluluğu.”

Hatay’ın doğal hazinesi Amik Gölü’nden geriye çorak arazi kaldı Haber

Hatay’ın doğal hazinesi Amik Gölü’nden geriye çorak arazi kaldı

Hatay’da doğal yaşamın ve su kaynaklarının en önemli simgelerinden biri olan Amik Gölü, sadece bölgedeki ekosistem için değil, aynı zamanda göçmen kuşların Türkiye üzerindeki en önemli rotalarından biri üzerinde yer alması nedeniyle de büyük öneme sahipti. Göl, 1950-1975 yılları arasında sıtma hastalığını önlemek ve tarımsal alan yaratmak amacıyla aşamalı olarak kurutuldu. Gölün suyu, açılan dört drenaj kanalı ile Asi Nehri’ne boşaltıldı ve alanda tarım yapılmaya başlandı. Ancak milyonlarca yılda oluşmuş önemli bir sulak alan olan Amik Gölü'nün kurutulması, bölgenin ekonomisine beklenen katkıyı sağlamadığı gibi aynı zamanda Amik Ovası'nda adeta bir doğa felaketine yol açtı. Gölün kurutulması yağışlar nedeniyle zaman zaman sellere de neden oldu. Yer altı suları derine inerken, toprakta tuzluluk oranı arttı, çoraklaştı. Göçmen kuşların önemli rotalarından biri üzerinde yer alan gölün kuruması sonucu, Yılan boyun kuşu ve Saz horozu gibi türler de yok oldu. Göl, yıllardır süren çevre mücadelesine rağmen geri kazanılamadı. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, 400 bin dönümlük alana sahip olan Amik Gölü’nün kurutulan havzasında Kumlu ilçesi ve 9 köy kurulduğunu, buralarda yüzlerce bina bulunduğunu ve havalimanı yapıldığını dile getirdi. Dernek olarak uzun yıllardır gölün sembolik de olsa geri kazanımı konusunda verdikleri mücadelenin sonuçsuz kaldığını anlatan Öğünç, “Yıllarca umutla mücadele ettim. Sonra çoğaldık, birlikte mücadele etmeye başladık. Dernek kurduk, daha organize olduk. Yazdık, çizdik, televizyon programlarına çıktık, basına konuştuk. TBMM’ye ziyaretlerde bulunduk. ‘Su, kuraklık ve Hatay Amik Gölü’nü geri istiyoruz’ dedik. Küçük çaplı başarılarımız elbette oldu ama Amik Gölü’nü bir türlü geri getiremedik. Eski Amik Gölü oluşturulamaz. Ancak, eski hali olmasa bile sembolik bir Amik Gölü istiyoruz. Sembolik olarak 20 bin dönümlük bir alan oluşturulsa en azından ekolojik kırımın önüne geçmiş olacağız. Böylece yeraltı su seviyeleri tekrar yüzeye doğru yaklaşacak ve aynı zamanda Hatay’ın iklimi yumuşayacak.” Öğünç, Hatay Tabiatı Koruma Derneği olarak, Amik Gölü’nün yeniden hayat bulması, bölgedeki su kaynaklarının korunması ve kuraklıkla mücadele için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceklerini kaydetti.

Milleyha’da keşfedilen bitkiye ‘acil koruma’ çağrısı Haber

Milleyha’da keşfedilen bitkiye ‘acil koruma’ çağrısı

Hatay’ın Samandağ ilçesinde yer alan Milleyha Sulak Alanı, Türkiye’nin en önemli göç yollarından birinin üzerinde bulunuyor. Leylekler, pelikanlar ve yırtıcı kuşlar gibi göç eden kuşların kullandığı bu bölge, Türkiye’deki üç ana göç yolu arasında yer alıyor. Nadir kuş türlerine ev sahipliği yaparak biyolojik çeşitliliği koruyan hassas bir habitat olarak dikkati çeken Milleyha Sulak Alanı, bitki türleriyle de sürpriz yaratıyor. Asi Nehri’nin denize döküldüğü bölgede geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve Dr. Samim Kayıkçı tarafından keşfedilen ve kayıtlara ‘Arum Milleyhanum’ olarak geçen bitki türü de bölgenin farklılığını gözler önüne seriyor. Dr. Kayıkçı, bölgeye özgün bir Arum türü olan bu bitki türünün keşfini, “Bu önemli keşif, Milleyha’nın önemini gözler önüne seriyor” ifadesiyle dile getiriyor. Endemik türler bu bölgede Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, kuş ve kelebek türlerinin yanı sıra 300’den fazla içerisinde nadir ve endemik türlerin de bulunduğu bitki çeşitliliğine sahip olan alanda keşfedilen bitkinin, koruma altına alınması gerektiğini söyledi. Arum milleyhanum (Milleyha tırşiği) adlı bitkinin hem Türkiye hem dünya florasına kazandırılan yeni bir bitki olduğunu ifade eden Kılıç “Arum milleyhanum, dünyada yalnızca Milleyha Sulak Alanı’nda bulunan endemik bir tür. Deniz seviyesine yakın kumul alanlarda yetişiyor ve coğrafi olarak izole, çok sınırlı bir popülasyona sahip. Ancak, bulunduğu alan yapılaşma, atık dökümü, aşırı otlatma ve sulak alanın tahribatı gibi insan kaynaklı baskılar nedeniyle ciddi tehdit altında.  Sadece 250 adet gözlemlenen bu türün yaşam alanının yok olma riski var. IUCN kriterlerine göre ‘Kritik Tehlike Altında (CR)’ olarak değerlendirilmesi ve Arum milleyhanum için acil koruma planı uygulanması gerekiyor. Dünya çapında kritik öneme sahip Milleyha Sulak Alanı korunmalı” dedi.

Kuşlar göç ediyor, tehditler peşlerini bırakmıyor Haber

Kuşlar göç ediyor, tehditler peşlerini bırakmıyor

Afrika’dan Avrupa’ya uzanan en önemli kuş göç yollarından biri olan İstanbul, bu yıl da binlerce göçmen kuşa ev sahipliği yaptı. İstanbul’un kuzeyinde yer alan Sarıyer Feneryolu Kuş Gözlem Kulesi’nde gerçekleştirilen ilkbahar göçü sayımında, 17’si yırtıcı olmak üzere toplam 21 türden 7 bin 469 süzülen göçmen kuş kayıt altına alındı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Yaban İstanbul ekibi, uzman kuş gözlemciler ve çok sayıda gönüllünün katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, gökyüzü adeta bir doğa şölenine sahne oldu. Leylekler, şahinler ve atmacalar başta olmak üzere, kartallar, deliceler, doğanlar ve çaylaklar göç rotalarında İstanbul semalarını yeniden kullandı. WWF Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, Türkiye'nin kuş göç yolları üzerindeki stratejik konumuna dikkat çekerek, “Eşsiz coğrafyamız ve özellikle İstanbul Boğazı gibi doğal geçitlerle, Türkiye kuş göçleri açısından dünya ölçeğinde benzersiz bir öneme sahip. Bu göçleri izlemek sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda doğanın dengesinin bir göstergesi. Bu zenginliği korumak, ancak birlikte hareket edersek mümkün” dedi. Doğa tutkunlarının ilgisini çeken göçmen kuşlar, göç yolları üzerindeki enerji hatları, yüksek yapılar, bilinçsiz avcılık ve habitat kaybı gibi büyük risklerle karşılaşıyor.  Uzmanlar, kuşların güvenli göç edebilmesi için koruma çalışmalarının artırılması ve kamuoyunun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. İstanbul'da olduğu gibi ülke genelindeki farklı noktalarda gerçekleşen bu tür etkinlikler ise sadece doğayı gözlemleme fırsatı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik toplumsal farkındalığa katkı sağlıyor.

Cennet, yapıştırıcıyla tuzağa düşürülen kuşlara cehennem oldu Haber

Cennet, yapıştırıcıyla tuzağa düşürülen kuşlara cehennem oldu

Türkiye’nin en önemli kuş göç yollarından birinde yer alan Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Milleyha Sulak Alanı, yeni bir doğa katliamıyla gündeme geldi. Kuşların dallara sürülen yapıştırıcı maddelerle yakalanması, doğaseverlerin ve çevre kuruluşlarının tepkisini çekti. Çevreci kuruluşlar ve doğaseverler, sulak alanın korunması için acil çağrıda bulundu. Sivil Alan Hareket Ağı (SAHA), YUVA Project, Samandağ Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Koruma ve İzleme Merkezi ve Roots & Shoots Türkiye katılımıyla Milleyha Sulak Alanı’nın korunmasına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla "Milleyha Günlükleri" adlı çalışmada yer alan Emin Yoğurtcuoğlu, karşıklaştıkları durumu “katliam” olarak nitelendirdi. “Gördüğümüz manzara korkunçtu” Uzun süredir Milleyha Kuş Cenneti'nin çöplerden temizlenmesi, avcılığın tamamen bitirilmesi ve imara açılmadan korunması amacıyla bölgede farkındalık projeleri yürüten ve burada kuşları fotoğraflayan Emin Yoğurtcuoğlu, "Milleyha Kuş Cenneti Sulak Alanı’nın tampon bölgesinde Belediye ve Milli Park ekipleriyle yaptığımız incelemelerde, dallara yapıştırıcı sürüldüğünü ve bu tuzağa düşen kuşların güneş altında can çekişerek öldüğünü gördük. İnsanlığımı zor koruduğum günlerden biriydi. Kuşlar için cennet olan bu bölge, yapıştırıcıyla tuzağa düşürülen kuşlara cehennem oldu" ifadelerini kullandı. Olayın yalnızca yapıştırıcıyla sınırlı olmadığını vurgulayan Yoğurtcuoğlu, bölgede kaçak avcılık faaliyetlerinin de tespit edildiğini belirtti. Ağaçların altına saklanıp kuş yuvalarına ateş eden bazı kişilerin de bu sırada suçüstü yakalandığını ifade eden Yoğurtcuoğlu, “Habitat kaybı, kaçak avcılık ve yapılaşma tehdidiyle karşı karşıya kalan Milleyha, sadece kuşlar değil, tüm canlılar için hayati bir yaşam alanı. Deprem bölgesinde, tabanı yumuşak ve su dolu bir alanda yapılaşmaya gidilmesi hem doğa hem insan için büyük bir tehlikedir” dedi. “Hatay en çok kuraklaşacak bölgelerden biri” Uzmanlara göre Hatay’ın, iklim değişikliği nedeniyle Türkiye’nin en hızlı kuraklaşacak bölgelerinden biri olduğunu ve bu yüzden Milleyha gibi doğal sulak alanların korunmasının iklim direncini artırmak açısından kritik önem taşıdığını anlatan Yoğurtcuoğlu, şu uyarıda bulundu: “Elimizdeki son su kaynaklarını, tuzcul bataklıkları molozla, inşaatla, rantla yok edilmemeli. Milleyha’nın değeri para ile ölçülemez. Bu doğa sahası, Türkiye’nin nefes alan son noktalarından biridir.”

Reyhanlı Barajı kayıp kuş türlerini ağırlıyor Haber

Reyhanlı Barajı kayıp kuş türlerini ağırlıyor

Hatay'daki Amik Ovası, Doğu Afrika’dan başlayarak kuzeye doğru uzanan Büyük Rift Vadisi’nin en kuzey noktalarından birini oluşturuyor. Jeolojik olarak büyük öneme sahip olan bölge, Afrika, Arap ve Anadolu plakalarının kesişim noktasında bulunuyor. Bu durum, bölgenin biyoçeşitlilik açısından ne kadar zengin olduğunu gözler önüne seriyor. Dünya’nın en büyük göç rotalarından biri de bu bölgeden geçiyor. Her yıl kış aylarını Afrika’da geçiren ve sayıları bir milyonu aşan süzülen göçmen kuşlar, bu rota üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak Amik Oluğu’nu kullanıyor. Tarihî Amik Gölü ve biyoçeşitliliğe etkisi Doğu Afrika’dan başlayarak Anadolu’ya kadar uzanan bu göç rotası üzerinde yer alan ve 1950-1975 yılları arasında insan eliyle kurutulan Amik Gölü, Türkiye’nin en önemli kuş alanlarından biri olarak kabul ediliyordu. Ünlü biyolog Kumerloeve, Amik Gölü’nde 232 farklı kuş türünün varlığını belgeleyerek gölün önemini vurgulamıştı. Ancak Amik Gölü’nün kurutulması, bazı kuş türlerinin Türkiye’deki varlığını sona erdirdi. Örneğin, Sahraaltı Afrika’da yayılım gösteren ve Türkiye’de yalnızca Amik Gölü’nde üreyen Yılanboyun (Anhinga rufa) kuşu, gölün kurutulmasının ardından ülkede tamamen yok oldu. Reyhanlı (Amik) Barajı, Amik Gölü’nün mirasını devralıyor Amik Gölü’nün kurutulmasından yıllar sonra, eski göl yatağına yalnızca 13 kilometre mesafede inşa edilen Reyhanlı (Amik) Barajı, bölgedeki biyoçeşitliliğin yeniden canlanmasını sağladı. 2020 yılında su tutulmaya başlanmasıyla birlikte, bölge hızla Amik Gölü’ne benzer bir habitat geliştirdi. Baraj gölü, zaman içinde sazlıklarla kaplanırken, güneydoğu kıyılarında geniş çamur düzlükleri oluştu. Kısa sürede Türkiye’deki kuş gözlemcileri ve araştırmacılar için büyük bir ilgi odağı hâline gelen bölge, her göç döneminde binlerce göçmen kuşun dinlenme ve beslenme alanı hâline geldi. Dört yılda 228 kuş türü belgelenerek rekor kırıldı Subaşı Kuş ve Kelebek Gözlem Derneği üyeleri ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen kuş gözlemcileri tarafından yapılan araştırmalar neticesinde, Reyhanlı Barajı’nda 228 farklı kuş türü tespit edildi. Bunlardan en dikkat çekeni, Türkiye’de daha önce hiç kaydı bulunmayan Kızıldeniz Havzası kuşlarından Kıyı Balıkçılı (Egretta gularis) oldu. Bu tür, Türkiye’de ilk kez burada gözlemlenerek kayıt altına alındı. Ayrıca, Amik Gölü’nün kurutulmasıyla Hatay’da nesli tükenen Gri Başlı Sazhorozu (Porphyrio poliocephalus), barajın üçüncü yılında yeniden gözlemlendi. Kuzey Avrupa’da üreyen ve Türkiye’de nadiren görülen Küçük Kuğu (Cygnus columbianus), 9 birey ile gölde kışlamak için konakladı. Sonbahar döneminde on binlerce Arı Şahini (Pernis apivorus), göl üzerinden geçerek Afrika’ya doğru yol aldı. Türkiye’de başka bir alanda kışlamayan ve genellikle Afrika’da görülen Sarı Başlı Kuyruksallayan (Motacilla citreola), Akkanatlı Sumru (Chlidonias leucopterus), Küçük Halkalı Cılıbıt (Charadrius dubius) ve Orman Düdükçünü (Tringa glareola) gibi türler her yıl kış döneminde Reyhanlı (Amik) Barajı’nda gözlemlenmeye devam ediyor. "Bu doğal hazineyi korumak hepimizin sorumluluğu" Subaşı Kuş ve Kelebek Gözlem Derneği Başkanı Uzm. Dr. Ali Atahan, bölgenin yalnızca dört yıl gibi kısa bir sürede Türkiye’nin en önemli kuş gözlem alanlarından biri hâline geldiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Reyhanlı (Amik) Barajı, Amik Gölü’nün mirasını devralarak kuşlar için yeniden güvenli bir yaşam alanı oluşturdu. Göç yolları üzerinde kritik bir konuma sahip olan bu alanı korumak, hepimizin ortak sorumluluğudur. 7’den 70’e herkesin doğaya duyarlı olması ve bu ekosistemin devamlılığını sağlaması büyük önem taşıyor." Doğa severler ve bilim insanları, Reyhanlı (Amik) Barajı’nın ilerleyen yıllarda daha fazla kuş türüne ev sahipliği yapacağını öngörüyor. Bölgenin korunması için farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğine dikkat çekilirken, Hatay’daki bu doğal hazinenin sürdürülebilir bir şekilde korunması için yetkililerin ve vatandaşların iş birliği içinde hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Adana'nın sulak alanlarında göçmen kuş popülasyonu artıyor Haber

Adana'nın sulak alanlarında göçmen kuş popülasyonu artıyor

Adana, yalnızca tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda doğal yaşam alanlarıyla da dikkat çekiyor. Akdeniz'e olan kıyısı ve geniş sulak alanlarıyla göçmen kuşların uğrak noktalarından biri haline gelen Adana, özellikle Akyatan, Yumurtalık Lagünü ve Seyhan Baraj Gölü gibi önemli doğal alanlarıyla öne çıkıyor. Göçmen kuşların dinlenme ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamasında kritik öneme sahip Adana'da son aylarda yapılan gözlemler de, göçmen kuş popülasyonunda belirgin bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu artışı koruma çalışmalarının yanı sıra Şakirpaşa Havalima'nın yolcu taşımacılığına kapanmasından kaynaklandığını belirtiyor. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Cengizler, göçmen kuşların Türkiye üzerinden kışı geçirecekleri Afrika'ya yolculukları sırasında Hatay ve Adana'daki sulak alanlarda dinlendiğini söyledi. Adana’nın sulak alanlarının göç yolu üzerinde yer almasının, bölgeyi kuşlar için kritik bir geçiş noktası haline getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Cengizler, "Adana'nın göçmen kuşlar için artan önemi, doğa turizmi açısından da büyük bir potansiyele sahip. Kuş gözlemcileri ve fotoğrafçılar, her yıl bu bölgeyi ziyaret ederek eşsiz kareler yakalıyor. Kuş gözlemci sayısının da önümüzdeki süreçte artması bekleniyor. Bu durum, Adana’nın sadece bir doğa cenneti olarak değil, aynı zamanda ekonomik kazanç sağlayan bir turizm destinasyonu olarak da öne çıkmasına katkı sağlıyor. Her ne kadar Adana Havalimanı'nın yolcu uçuşlarına kapatılması vatandaşlar tarafından tepkilere neden olsa da, bu durum göçmen kuş popülasyonu artışıyla doğal dengeye yarar sağlıyor" dedi. Prof. Dr. Cengizler, Adana'nın doğa harikası alanlarının korunması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesinin, yalnızca göçmen kuşlar için değil, geleceğin ekolojik dengesi için de büyük önem taşıdığını kaydetti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.