TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#görme engelli

İLKHABER-Gazetesi - görme engelli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, görme engelli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Müziğe kemençeyle başlayan görme engelli Esenay, 4 enstrüman daha çalmayı öğrendi Haber

Müziğe kemençeyle başlayan görme engelli Esenay, 4 enstrüman daha çalmayı öğrendi

İstanbul'da okula gittiği öğrenci servisinde dinlediği şarkılardan ilham alarak 13 yaşında kendi çabasıyla kemençe çalmayı öğrenen Trabzonlu Köse, ailesinin desteğiyle yetenek sınavına girdi.Köse, sınavı kazanıp 2020'de eğitime başladığı Bingöl Güzel Sanatlar Lisesi'ndeki kaydını aynı yıl Mersin Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Lisesi'ne aldırdı.Müzik bölümündeki azmiyle arkadaşlarına örnek olan 12. sınıf öğrencisi Köse, flüt, piyona, bağlama ve klarnet çalmayı da öğrendi.Köse, karanlık dünyasını aydınlatan enstrümanlarını başkalarına da tanıtmak için öğretmen olmayı hedefliyor.  "Türk sanat ve halk müziği de seslendirmeye başladım" Esenay Duru Köse,çocukluğundan itibaren müziğe gönül verdiğini söyledi.Kemençeyle tanışmasının hayatının dönüm noktası olduğunu belirten Köse, "Kemençe çalmaya kendim başladım. Sonrasında kursa gittim ama beklediğim verimi alamayınca internetten dinleyerek çalmayı öğrendim. Kemençede sadece Karadeniz ezgileriyle sınırlı kalmadım, zamanla Türk sanat ve halk müziği de seslendirmeye başladım." diye konuştu.Köse, müziğin kendisi için neşe ve sakinlik kaynağı olduğunu vurguladı. Zamanla çalmayı öğrendiği enstrüman sayısının arttığını dile getiren Köse, şöyle devam etti: "Kemençe dışında flüt, piyano, bağlama ve klarnet kullanabiliyorum. Özellikle flütle her alanda şarkı çalabiliyorum. Benim gibi arkadaşlarımdan ricam, başaramadıklarını düşündüklerinde enstrümanlarını bir kenara atmayıp devam etsinler. Görme engelli olmak hiçbir şey yapamayacağız manasına gelmez. Hayalim müzik öğretmenliği yapmak. Çocukluğumdan beri sahneye çıkmayı istiyorum." "Görme engeli, müzik hayatında ona engel değil" Müzik öğretmeni Çağlanur Sakarya Bakır da öğrencisinin başarılarıyla gurur duyduklarını söyledi. Köse'nin öğretmenlik hayaline ulaşmak için eğitimini gayretle sürdürdüğünü ifade eden Bakır, "Esenay Duru'nun görme engeli, müzik hayatına engel değil hatta tam aksine kulakları gözlerinin işlevini görüyor. Esenay Duru'nun işitme duyusu çok gelişti. Çok başarılı, azimli ve çalışkan bir öğrenci." dedi.

Hissederek yüzmeyi öğrenen görme engelli Cemre, madalyalara doymadı Haber

Hissederek yüzmeyi öğrenen görme engelli Cemre, madalyalara doymadı

Kayseri’de gittiği yaz okulunda hissederek yüzmeyi öğrenen 15 yaşındaki görme engelli Cemre Ateş, 9 yılda katıldığı 10 Türkiye Şampiyonasında 40 altın ve 1 gümüş madalya kazanarak, büyük bir başarıya imza attı. Kayseri’de doğuştan görme engelli olan 15 yaşındaki Cemre Ateş, 2014 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi Spor AŞ’nin açtığı yaz okulunda yüzmeyle tanıştı. Hissederek yüzmeyi öğrenen Ateş, hocalarının kendisini keşfetmesiyle profesyonelliğe adım attı. 2014 yılından bu yana Türkiye Şampiyonalarına katılan Cemre, 40 altın, 1 gümüş madalya alarak büyük bir başarıya imza attı. S11 (B1) kategorisinde uluslararası müsabakalarda Türkiye’yi temsil eden ilk kadın sporcu olma unvanını da alan Cemre Ateş, bu kategoride madalya alan ilk sporcu oldu. Geçtiğimiz hafta Görme Engelliler Türkiye Şampiyonasına katılan Cemre Ateş, yüzdüğü stillerde aldığı derecelerle Avrupa barajını geçerek, önümüzdeki sene düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonasına katılmaya hak kazandı. "Mutluluk verici bir şey" Yüzmeyle tanışma hikayesini anlatan Cemre Ateş, "Yüzmeye yaz okulunda başladım. İlk olarak suyun üzerinde durmayı öğrendim. Sonra da yüzmeye başladım. Suyla ilk buluştuğumda ister istemez korkmuştum. Çünkü hem görmüyorum hem de daha önce gelmediğim büyük bir yer. O yüzden korkmuştum. Elde ettiğim başarılar çok gurur ve mutluluk verici bir şey. Yarışmalarda da eskiden çok heyecanlandırdım. Artık o kadar heyecanım kalmadı. Yarışlara girdikçe heyecanım biraz daha azalıyor" dedi. "Hissederek yüzmeyi öğrendim" Hissederek yüzdüğünü söyleyen Ateş, hedefinin de Avrupa Şampiyonasında derece almak olduğunu kaydederek, "Ben hissederek yüzüyorum. Görmeden yüzmek de ayrı bir güzel oluyor. Özgürlük hissediyorum. Ben daha önce Almanya’ya gittim. Yine Avrupa’ya gitmek istiyorum. Sonrasında da dünya şampiyonalarına gitmek istiyorum. Ardından da olimpiyat yarışlarına katılmak istiyorum. Ben buradan ailelere mesaj vermek istiyorum. Çünkü her şey ailede başlıyor. Benim ailem beni buraya getirmeseydi bu başarıları elde edemezdim. Genelde aileler çocuklarını sakınıyorlar. Böyle yapmayın. Siz de çocuklarınızı bir spora yönlendirin" ifadelerini kullandı. "Ağladık, güldük, eğlendik ve zorlu şartları geride bıraktık" Cemre’nin antrenörü Ahmet Eskalen ise, "Cemre ile spor okulunda başladık ve orada keşfettik. Görme engelli olduğunu gördüğümüzde bir şeyleri başarabileceğimizi hissettik. Bu şekilde başladık. Çok zorlu bir süreçten geçtik. Çünkü görmüyordu. Cemre’ye dokunarak bütün sitilleri ve teknikleri öğretmeye çalıştık. Ağladık, güldük, eğlendik ve zorlu şartları geride bıraktık. Artık başarıları sıralama zamanı. Şu an Cemre’nin Türkiye’de rakibi yok. Hedefimiz artık Türkiye değil. Hedefimiz Avrupa’da bayrağımızı dalgalandırmak. Avrupa barajlarını geçtik. Önümüzde yıl Avrupa Şampiyonasına gideceğiz" şeklinde konuştu.

Azimle çalışıp keman çalmayı öğrenen görme engellinin hayali sahneye çıkmak Haber

Azimle çalışıp keman çalmayı öğrenen görme engellinin hayali sahneye çıkmak

MERSİN (AA) - ALEYNA COŞKUN - Mersin'de yaşayan görme engelli İbrahim Yaşar Koçak, iki yıl önce çalmaya başladığı kemanıyla orkestrada yer almak istiyor. Merkez Toroslar ilçesi Çukurova Mahallesi'nde yaşayan, ayakkabıcılıkla uğraşan 57 yaşındaki Koçak, 2010'da gözündeki damarların kuruması neticesinde görme yetisini kaybetti. İki gözünün de görmemesi nedeniyle işini bırakmak zorunda kalan Koçak, sokakta yürürken duyduğu keman sesinden etkilendi. Koçak, bunun üzerine keman alarak yaklaşık bir yıl evde kendi başına keman çalmayı denedi, daha sonra bir müzik öğretmeninden ders almaya başladı. İki yıldır keman dersleri alan Koçak, artık çalabildiği enstrümanla orkestrada yer alacağı günün hayalini kuruyor. - "Keman çalmak ayrı bir dünya" İbrahim Yaşar Koçak, AA muhabirine, keman çalmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Müziğin kendisine iyi geldiğini ifade eden Koçak, keman çalarken hislerinin derinleştiğini anlattı. Görme engelli olmasına rağmen azim göstererek keman çalmayı öğrendiğini belirten Koçak, şöyle konuştu: "Keman çalmak ayrı bir dünya. Notaları birleştirdiğinde bir cümle oluşuyor. Cümlede sevgi, barış, yaşama sevinci, üzüntü var. Keman çalmayı görmeden dokunarak, hissederek öğreniyorum. Hocamın verdiği talimatlara göre notaları beynimde hapsediyorum. Zor oluyor tabii. Müzikle uğraştığınız zaman hiç dünya telaşı kalmıyor. Hepsini kafanızdan silmiş oluyorsunuz. Keşke daha erken tanışsaydım. Hayata bakışımı değiştiriyor, engelimi unutturuyor." Koçak, hiçbir zaman pes etmediğini ve daha iyi noktalara gelmek için kararlılıkla çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Kendisini geliştirip bu alanda sahne alma hedefinin olduğuna dikkati çeken Koçak, "Hedefim, hayalim, kemanımla bir orkestrada koro ya da solistle eserler çalmak. Çok arzu ediyorum. Gözüm kapandı diye isyan etmedim. Çok şükür. Dünyayı görmüyorum belki ama müzik bana başka bir dünyanın kapısını açtı." diye konuştu. Koçak, engellilerin kendisine bir uğraş bulması gerektiğini belirterek, engellerin ancak bu şekilde aşılacağını vurguladı. - "Çok çalışkan, azimli ve zeki bir insan" Müzik öğretmeni Reyhan Bezdüz de İbrahim Yaşar Koçak'la çalışmanın keyifli olduğunu dile getirdi. Koçak'ın azim ve kararlılıkla kısa sürede iyi noktaya geldiğine değinen Bezdüz, şunları kaydetti: "Geldiğimde kendi çabalarıyla belli bir noktaya gelmişti. İstediği bazı parçaları çalabiliyordu. Derslerde verdiğim metotları uyguluyor, ödevlerini yapıyor. Çok çalışkan, azimli ve zeki bir insan."

Depremzede kardeşler, enkazdan sağ çıkarıldığını öğrendikleri görme engelli babalarını arıyor Haber

Depremzede kardeşler, enkazdan sağ çıkarıldığını öğrendikleri görme engelli babalarını arıyor

ANTALYA (AA) - MEHMET ÇAKMAK - Kahramanmaraş merkezli depremde Hatay'ın Antakya ilçesindeki evleri yıkılan afetzede kardeşler, enkazdan kurtarıldığını öğrenmelerine rağmen haber alamadıkları görme engelli babalarının bulunmasını istiyor.Fariz Çetin Köse ve kardeşi Beste Yıldız, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Antalya'nın Finike ilçesine geldi.Hasyurt Mahallesi'nde üç aileyle kiraladıkları eve yerleşen kardeşlerden Beste Yıldız, AA muhabirine, depremde görme engelli 62 yaşındaki babaları Metin Köse ve annesi Süheyla Köse'nin yaşadığı evin yıkıldığını söyledi.Yıldız, enkazdan annesinin cenazesinin çıkarıldığını ancak yaralı kurtarılan ve ambulansla hastaneye götürülen babasından bir daha haber alamadıklarını dile getirdi.Deprem olur olmaz eşiyle 5 aylık bebeklerini alarak dışarı çıktıklarını anlatan Yıldız, "Hemen anne ve babamın kaldığı eve gelmek istedik. Ancak her taraf enkazdı, arabayla ilerleyemedik. Kardeşim bizden önce evimizin enkazına gelmiş, babamla konuşmuş. Babam annemin vefat ettiğini söylemiş. Babam o esnada dayımlarla da konuşmuş." dedi.Fenalaşan kardeşinin bölgeden uzaklaştırıldığını belirten Yıldız, annelerinin enkazdan cenazesinin çıkarıldığını, babalarının ise sağ kurtarıldığını öğrendiklerini kaydetti.- "Ambulansla hastaneye kaldırılmış"Beste Yıldız, yakınlarının, enkazdan çıkarılan Metin Köse'nin etraftakilerle konuştuğunu ve ardından ambulansla Hatay Mustafa Kemal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldüğünü anlattıklarını ifade etti.O günden sonra babasından hiçbir haber alamadıklarını söyleyen Yıldız, şöyle devam etti:"Çeşitli hastanelere gittik ama kendisine ulaşamadık. Bizden DNA örneği aldılar ama hala bir sonuç çıkmadı. Babamızdan bugüne kadar herhangi bir haber alamamış olmamız bizi umutlandırıyor. Görme engelli olmasından dolayı kendi başına bir yere gitmesi mümkün değil. Bir ay geçti babamdan iyi bir haber bekliyoruz. Vefat etmişse de en azından cenazesine ulaşalım. Bir mezarı olsun, annemizin yanına defnedelim, son görevimizi yerine getirelim istiyoruz. Bu konuda yetkililerden yardım bekliyoruz."

Konservatuvar mezunu görme engelli Abdullah, bağlamasıyla gönüllere dokunuyor Haber

Konservatuvar mezunu görme engelli Abdullah, bağlamasıyla gönüllere dokunuyor

ANTALYA (AA) - SÜLEYMAN ELÇİN - Antalya'da kendisi gibi görme engelli babasından öğrendiği bağlama çalmayı çocukluğundan bu yana sürdüren konservatuvar mezunu Abdullah Tiryaki, müzik tutkusu ve yaşama sevinciyle çevresine örnek oluyor.Korkuteli ilçesinde yaşayan ve gözlerinde yüzde 60 görme kaybı bulunan 24 yaşındaki Tiryaki, kendisi gibi görme engelli bağlama sanatçısı babası Mehmet Tiryaki'ye özenerek çocukluk çağlarında bu enstrümana merak sardı.Bir süre önce hayatını kaybeden babasının küçük yaşlarda hediye ettiği öğrenci bağlamasıyla enstrüman çalmayı öğrenen Tiryaki, güzel sanatlar lisesinin ardından Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarını bitirdi. Tiryaki, ilçesinde kurulan Istanaz Sanat Merkezinde bağlamaya ilgi duyan çocuk ve gençlere ders vermeye başladı.Müzik öğretmeni olmak için sınavlara hazırlanan Tiryaki, elinden hiç düşürmediği bağlamasıyla yaylalarda, köylerde gezerek türküler söylüyor. Müziğe tutkusuyla tanınan ve görme engeli dolayısıyla çevresinde "Aşık Veysel"e benzetilen Tiryaki, yaşama sevinciyle de kendisi gibi engellilere örnek oluyor.- "Engelimi kendim için artıya dönüştürdüm"Tiryaki, AA muhabirine, gözlerindeki yüzde 60'lık görme kaybı nedeniyle çok az görebildiğini söyledi.Görme kaybının müzik tutkusuna hiçbir zaman engel olmadığını ifade eden Tiryaki, hayatı ve en büyük sevdası olarak nitelendirdiği müziği yeni nesle aşılamaya çalıştığını ifade etti.Tiryaki, müzik olmadan yapamadığına işaret ederek, şunları kaydetti:"Günde 4-5 saat bağlama çalıyorum. Bağlama benim can yoldaşım. Onsuz bir günüm yok. Onu bir gün elime almayayım adeta bana küsüyor ve diğer gün lezzetli çalamıyorum. Görme engelim var ama iyi bir müzik kulağım da var. Benim durumumda olan hatta daha kötü olan insanlara da bu engellerini hayatlarında artıya dönüştürmelerini tavsiye ediyorum." İyi bir eğitimci olmayı hayal ettiğini dile getiren Tiryaki, "Bu enstrümanı öğrenmek isteyenlere her zaman yardımcı olacağım. Bir hayalim de Erdal Erzincan gibi üstatla bir sahneye çıkıp türküler çalıp, söylemek. Her gece farklı üstatları dinleyip, onların bağlama sesiyle uyurum." ifadesini kullandı.

Kahramanmaraş'ta 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinliği düzenlendi Haber

Kahramanmaraş'ta 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinliği düzenlendi

KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş'ta 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle görme engelli vatandaşlar, fidan dikimi gerçekleştirdi.Türkiye Görme Engelliler Derneği Kahramanmaraş Şubesi ve Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen etkinlikte, Dulkadiroğlu ilçesi Çınarlı Mahallesi Yenioba mevkiinde 250 fidan toprakla buluşturuldu.Orman Bölge Müdürü Yusuf Karartı, etkinlikte yaptığı konuşmada, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında "Yeşil gören gözüm" ağaçlandırma projesi ile fıstık çamı ve mavi servi gibi 250 fidanı toprakla buluşturmanın sevincini yaşadıklarını söyledi.Ağaç sevgisi ile tüm engellerin aşılacağına inandığını aktaran Karartı, kurum olarak Türkiye yüzyılın da daha yeşil bir vatan için çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.Türkiye Görme Engelliler Derneği Genel Başkanı Fatih Karadayı da engelli vatandaşların erişilebilirliğinin daha da artırılması gerektiğine işaret ederek, Kahramanmaraş'ın bu anlamda son derece iyi bir konumda olduğunu aktardı.Türkiye Görme Engelliler Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı Mustafa Çakmak da devletin engelli vatandaşlara her alanda destek verdiğini ifade etti.Konuşmalarının ardından görme engelli vatandaşlar dikilen fidanlara can suyu verdi.Etkinliğe, Vali Ömer Faruk Coşkun, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mutlu Kaya, Kahramanmaraş Kıbrıs Muharip Gaziler Derneği Başkanı Tayfun Özbek ve ilgililer katıldı.

Görme engelli İsmail öğretmen azmiyle öğrencilerine örnek oluyor Haber

Görme engelli İsmail öğretmen azmiyle öğrencilerine örnek oluyor

ISPARTA (AA) - MUHAMMED ENES YAPALIKAN - Doğuştan görme engeline rağmen zorlukları aşarak sosyal bilgiler öğretmeni olan İsmail Çevikbaş, görev yaptığı Isparta Cumhuriyet Ortaokulundaki öğrencilerini geleceğe hazırlamak için özveriyle çalışıyor.Çevikbaş, ilk ve orta öğretimini tamamladıktan sonra 2006 yılında Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. Süleyman Demirel Üniversitesine engelli kadrosu için müracaat eden 38 yaşındaki Çevikbaş, 2008'de memurluğa başladı.Çocukluk yaşlarından itibaren öğretmen olmanın hayalini kuran Çevikbaş, 2014'te kurumlar arası nakil yoluyla Milli Eğitim Bakanlığına geçerek mesleğine sosyal bilgiler öğretmeni olarak ilk adımını attı.Üç üniversitede yüksek lisans da yapan Çevikbaş, 2014'ten bu yana Sosyal Bilgiler öğretmeni olarak görevini sürdürüyor.Azmiyle öğrencilerine ve kendisi gibi engelli bireylere örnek olan Çevikbaş, AA muhabirine, çok sevdiği öğretmenliğin çocukluk yıllarından itibaren tek hedefi olduğunu söyledi.Öğretmenleri sayesinde mesleğini seçtiğini belirten Çevikbaş, "Okul hayatım boyunca öğretmenlerle hep aram çok iyiydi. Dersleri seve seve dinlerdim. İleride ben de öğrencilere bir şeyler öğretmek istiyordum. Tercih zamanı geldiğinde çocukluk hayalim olan öğretmenliği seçtim." dedi.- "Ailemden ve çevremden hep destek gördüm"Çevikbaş, sosyolojiyi, hayata dokunan ve çocukların hayata hazırlanmasını sağlayacak bir branş olduğu için tercih ettiğini kaydetti.Engelli bireylerin istedikleri taktirde her şeyi başarabileceğini ifade eden Çevikbaş "Rol model olma inancıyla eğitim hayatıma başladım. Eğitim hayatıma devam ederken Süleyman Demirel Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihi alanında yüksek lisans, Ahmet Yesevi Üniversitesinde siyaset bilimi ve kamu yönetimi alanında yüksek lisans, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde özel eğitim alanında yüksek lisans eğitimlerine devam ettim. Aynı zamanda sosyolog ve aile danışmanlığı yapıyorum." diye konuştu.Çevikbaş, yaşantısı boyunca ailesiyle çevresinden hep destek gördüğünü ve bu sayede buralara kadar geldiğini anlattı.Ailesinin hiçbir zaman "şunu yapamazsın, bunu yapamazsın" diye telkinde bulunmadığını vurgulayan Çevikbaş, "Okuluma başladığında da idareciler, öğretmenlerim derslerde nasıl daha aktif ve etkin olabileceğimi düşünerek bazı düzenlemeler yaptı. Bu durum çok hoşuma gitti." ifadelerini kullandı.- "Engelliler imkansız gibi görünenleri başarabilecek güçte"İsmail Çevikbaş, öncelikle engelli bireylerin kapasitelerini tespit etmeleri, kendilerini iyi tanımaları, neyi yapıp, neyi yapamayacaklarını analiz etmeleri gerektiğini vurguladı. Engellilere hayata daha iyi tutunabilmeleri için kendilerine iyi bir kariyer planı çizmeleri önerisinde bulunan Çevikbaş, şöyle devam etti:"Sosyal çevrenin bakışı olumlu ya da olumsuz olsun bu engelli bireyleri etkilememeli. Engelli bireyler sosyal çevrenin bakışından görüş ve düşüncelerinden etkilenerek kendilerini kesinlikle ama kesinlikle hayattan dışlamasın. Engelliler imkan verildiğinde, imkansız gibi görünenleri başarabilecek güçte." Okulun 8'inci sınıf öğrencisi Yağmur Karabulut da öğretmenini çok sevdiğini belirterek "Dersteki özgüveninden, mesleğine saygısından ve sevgisinden dolayı çok mutluyuz. Bize bir baba gibi sevgisini çok güzel bir şekilde yansıtıyor. Tüm engellerine rağmen bizimle çok güzel ders işliyor. Gayet pozitif, mutlu, güler yüzlü bir şekilde her şeyi tane tane anlatarak bizimle arkadaş gibi ders işliyor." ifadelerini kullandı.​​​​​​​

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.