#Haksız Kazanç

İLKHABER-Gazetesi - Haksız Kazanç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Haksız Kazanç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sevcan Orhan’ın eski menajerine dava! Şevval Sam da tanık olarak ifade verdi Haber

Sevcan Orhan’ın eski menajerine dava! Şevval Sam da tanık olarak ifade verdi

Sanatçı Sevcan Orhan'ın eski menajeri Harun Belenkoğulları'nın Orhan adına aldığı hizmet bedellerini kendisinin veya başkasının yararına kullandığı iddiasıyla ‘hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma' suçundan yargılandığı davada, Şevval Sam ‘tanık' olarak dinlendi. Şevval Sam kendisinin de Orhan gibi mağdur olduğunu anlatırken, Sevcan Orhan ise "Ben yandım eller yanmasın. Çünkü bu insan hala bu camiada iş yapmaya devam ediyor'' dedi. Sanatçı Sevcan Orhan'ın eski menajeri Harun Belenkoğulları'nın Orhan adına aldığı hizmet bedellerini kendisinin veya başkasının yararına kullandığı iddiasıyla ‘hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma' suçundan 7 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına devam edildi. İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada müşteki Sevcan Orhan ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya sanık avukatı ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. "Bu benim için de büyük ders oldu, artık her şeyimi kendim takip ediyorum'' Duruşmada tanık olarak dinlenen Şevval Sam, sanık Belenkoğulları ile geçmişte yaklaşık 8-9 sene birlikte çalıştıklarını ve Sevcan Orhan'ın da yakın olduğundan kendisiyle çalışmasına aracı olduğunu söyleyerek, "Biz sanatçılar eğer paradan biraz anlasaydı muhtemelen menajerle çalışmazlardı. Menajerle oluşan güven sonucu ve iş yoğunluğundan da dolayı ben imza yetkimi, kredi kartı şifrelerimi vermiştim. Her şeyimi bizzat o yönetmeye başlamıştı. Anlamadığım yerlerde bana aptal muamelesi yapardı veya ‘Bana güvenmiyor musun?' diyerek sorgulamamın önünü keserdi. Esasen bir gün kulağıma ‘Harun ile şu kişi Şevval'in paralarını çatır çatır yiyor' diye laf gelince sorgulamaya başlamıştım. 2 milyona yakın bir açık tespit etmiştim sorguladığım zaman ve iş bıçak çekmeye kadar gitmişti. Fakat ben arada Sevcan gibi bir arkadaşım olduğu, en yakın arkadaşımın da eşi olduğu için şikayetçi olmadım. Ben sanıkla ilişiği kesme sürecindeyken Sevcan ile anlaşma sürecindelerdi. Sevcan bu durumun benden daha kısa sürede farkına vardı. Bu, benim için de büyük ders oldu. Artık her şeyimi kendim takip ediyorum'' dedi. "Ben bu yola baş koydum'' Müşteki Sevcan Orhan ise, ‘'Ben 25 yıldır bu işi yapıyorum. Şu an Şevval olsun, ben olayım bu şekilde karşınızda olmaktan hicap duyuyorum. Size güveniyorum, ben bu yola baş koydum. Sanıktan şikayetçiyim'' ifadelerini kullandı.Sanık avukatı ise tanık beyanlarına karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. "Başkalarının da üzerinden haksız kazanç elde etmesini istemiyoruz'' Duruşmanın ardından mahkeme salonu önünde açıklama yapan Sevcan Orhan, "Bahsi geçen Harun Belenkoğulları tarafından haksız kazanç üzerinden elde edildiğini kendim kanıtladım ve bunu hukuken de burada kanıtlamak üzere adliyedeyiz. Şevval Sam aslında onu çok iyi anladığım şeyler anlattı içeride. Maalesef biz özellikle kadın olmamızdan dolayı da yaşadığımız bazı mağduriyetlerimiz var. Üzerimizden haksız kazançlar elde edildi ve hukuken kanıtlamak zorunda. Söz verdiğim gibi bugün buradayım. Üzerinden 4-5 yıl geçti ama elimizden geleni ardımıza koymayacağız hukuki anlamda. O yüzden teşekkür ederim, burada sizinle bunu paylaşma sebebim ise ben yandım eller yanmasın. Çünkü bu insan hala bu camiada iş yapmaya devam ediyor. Başkalarının da üzerinden haksız kazanç elde etmesini istemiyoruz. Şevval vazgeçmişti, 'Allah'a havale ettim' demişti ama ben edemedim. Vicdanım el vermedi. Bugün de benim vesilemle Şevval'e konuşma hakkı tanınmış oldu. Biz korkmuyoruz, hukuka güveniyoruz. Sonunda kazansam da kazanmasam da bu mücadeleyi verdiğim için çok mutluyum'' ifadelerini kullandı. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Harun Belenkoğulları'nın müşteki Sevcan Orhan ile aralarındaki sözlü anlaşmaya aykırı olarak Orhan adına aldığı hizmet bedellerini kendisinin veya başkasının yararına kullandığı, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğu aktarıldı. Hazırlanan iddianamede şüpheli Harun Belenkoğulları'nın 'hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma' suçundan 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Hastane’de skandal: Hastalardan haksız kazanç sağlandığı iddiası Haber

Hastane’de skandal: Hastalardan haksız kazanç sağlandığı iddiası

Hastalar üzerinden haksız kazanç sağlandığı iddiasıyla Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 178 sayfalık iddianamenin detaylarına ulaşıldı. İddianamede, şüphelilerin hastaneye gelen hasta veya yakınlarından yapılacak tıbbi işlemler ile ilgili olarak ameliyatın erkene alınması veya biyopsi işlemi için bağış yada medikal malzeme alınması adı altında maddi menfaat temin ettikleri, patoloji işlemlerinin yüksek bedeller karşılığında özel laboratuvarda yaptırılması konusunda icbarda bulundukları, müştekilerden temin ettikleri paraları, yakınları ve ortak iş yaptıkları şüphelilerin banka hesaplarına aktardıkları ve buna ilişkin gerçekleşen 35 eylemin tespit edildiği anlatıldı. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli sağlık çalışanlarının hastalar üzerinden haksız kazanç sağlandığı iddiasına ilişkin 1’i profesör 11 şüpheliye yönelik Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Hazırlanan 178 sayfalık iddianamede, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve İstanbul Mali Suçlarla Şube Müdürlüğü ‘ihbar edenler’, 33 kişi ise ‘mağdur’ sıfatıyla yer almıştı. İddianamede örgüt şemasına da yer verilmişti İddianamede, şüphelilerin ‘örgüt şemasına da’ yer verildi. Şemada, Prof. Dr. M.M. örgüt elebaşı, Doç. Dr. V.E. ve Uzman Doktor Y.S. ise örgüt yöneticisi olarak yer almıştı. Ayrıca Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi M.F, doktor E.Ö, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde servis sorumlusu hemşire A.A, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde temizlik görevlisi Ö.A, tıbbi mamuller firmasında çalışan O.B, briç oyuncusu-eğitmen O.Ö, A.Ç.B. ve Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde veri giriş personeli Y.Ö. örgüt üyesi olarak iddianamede yer almıştı. 9’ar yıldan 18’er yıla kadar hapis cezası talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler, İddianamede, şüpheliler Prof. Dr. M.M, Doç. Dr. V.E. ve Uzman Doktor Y.Ş. hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçundan 4’er yıldan 8’er yıla ve ‘irtikap’ suçundan ise 5’er yıldan 10’ar yıl olmak üzere toplam 9’ar yıldan 18’er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edilmiş, öte yandan diğer 8 şüpheli hakkında ise ‘irtikap’ ve ‘suç örgütüne üye olmak’ suçlarından 6’şar yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti. İddianamenin detaylarına ulaşıldı Öte yandan, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamenin detaylarına ulaşıldı. İddianamede, şüpheli Doç. Dr. V.E. ile laboratuvar çalışanı N.P. arasında geçen tape kayıtlarına yer verildi. Telefon konuşması kayıtlarında V.E., "Bir tane hastaya biyopsi yaptım kol ön sağa, bütün hastaları Yedikule’ye gönderdim. Sonuçlar yarına çıkar mı? Bir iki hasta daha göndereceğim. Biz de devlet çalışanı olduğumuz için bir takım şeylerde zorluk çekiyoruz. Mesela bir hasta patoloji ücretini ödeyecek ama ben bir arkadaşın numarasını atıyorum, ücreti oraya atıyorlar, o arkadaşa da pay veriyorum. Sonuçta hastadan 20 bin lira alacağım, hastanın el emeği var burada. Size bin 200 lira patoloji vereyim, ücreti size yatsın, parayı bana gönderin. Böyle bir şey düşünür müsünüz?" dediği ortaya çıktı. Doç. Dr. V.E.’ye yanıt veren laboratuvar çalışanı N.P. ise, "Para bize yattığında Maliye Bakanlığı’ndan takip ediliyoruz. Fatura veririm, fatura karşılığında olursa seve seve yardım ederim" dedi.Bunun üzerine V.E. ise, fatura kesilince devlet tarafından vergi istendiğini belirterek, bunu kabul etmediğini, N.P.’nin ise, kendisinin bir şirket olmadığını, böyle durumlarda serbest meslek makbuzu kestiğini söylediği telefon görüşmesi kayıtları iddianamede yer aldı. Hastalardan alınan paradan Doç. Dr.’un eşine komisyon yatırıldığı ortaya çıktı Eklenen tape kayıtlarının tespit tutanağının da aktarıldığı iddianamede, V.E.’nin N.P. ile yapmış olduğu görüşmedeki biyopsi işlemi için şüpheliler arasında yer alan A.Ç.B.’nin hesabına hasta tarafından 20 bin lira yatırıldığı, gelen paradan komisyon olarak şüpheli V.E.’nin eşinin hesabına para aktarıldığı belirlendi. Hazırlanan 178 sayfalık iddianamenin 107 sayfası, şüpheliler arasında geçen para alışverişi ve şüphelilerin hasta ile hasta yakınları arasında geçen görüşmelerinden oluşuyor. "2013 yılında ameliyatta kullanılan iki malzemenin 700 liraya alınmasıyla ilgili emniyet ve savcılıkta ifade verdim" Ayrıca hazırlanan iddianamede, örgüt elebaşı olarak ismi geçen Prof. Dr. M.M.’nin ifadesi de yer aldı. Şüpheli ifadesinde, "Etkin pişmanlık hükümlerini kabul etmiyorum. Suç İşlemek amacıyla örgüt kurma suçlamalarını kabul etmiyorum. 2018-2025 yılları arasında Yedikule Hastanesi’nde Yedikule Hastanesi’nde Göğüs Cerrahı Profesörü olarak çalıştım. Halen daha görevime devam etmekteyim. Hatırladığım kadarıyla 2013 yılında Yedikule Hastanesi’nde ameliyatta kullanılan iki malzemenin 700 liraya alınmasıyla ilgili şef görevim nedeniyle emniyet ve savcılıkta ifade verdim. Bu dosyadan beraat ettim. Dosyada yer alan ve bana sorulan şahıslarla herhangi bir ilişkim, borç alıp vermişliğim de yoktur ancak Doktor V.E. ile 10 ile 20 bin lira civarında ara sıra borç alışverişimiz olmuştur. Bu paralar, servis, yemek parası ayrıca dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi personelimize dağıttığımız kendi paramız olan harçlıktır. Ayrıca Ramazan ve Kurban Bayramlarında arkadaşlarımız olan iş adamlarının, hayırseverlerin vermiş olduğu para ve erzak yardımlarını hastanede çalışanlara dağıtırız. Bosna Hersekliler İş Adamları Derneği bana yetkilileri olan yaklaşık 10 kişi bana, çalışanlara dağıtmak üzere hastane dışında para ve erzak yardımı verdi. Bu yardımları kesinlikle hastanede vermediler" diye konuştu. "Çeşitli miktarda iş insanı ve doktor arkadaşlarımdan borç para aldım" İddianamede, ‘örgüt yöneticisi’ olarak geçen Doç. Dr. V.E.’nin de ifadesi yer aldı. V.E., "2000 ile 2006 yılları arasında Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde asistan olarak çalıştım. 2021 yılından beri doçent olarak görev yapmaktayım. Antalya Muratpaşa’da 110 metrekare yerim var. Vakıflar Bankası vadeli hesabımda, toplam 12 milyon lira birikmişim var. Bu para ev alacağım için hesabımda bulunmaktadır. Bunun dışında ev alacağım kişiye 8 milyon 600 bin lira Rams Garden firmasına ödeme yaptım. Bu paranın 2 milyonunu Prof. Dr. M.M.’den aldım. Çeşitli miktarda iş insanı ve doktor arkadaşlarımdan borç para aldım. Şüpheliler arasında yer alan A.Ç.B. benim üvey ablamdır, husumetim yada alacak vereceğim yoktur. Görüntü içerikleri, tape kayıtları hakkında susma hakkımı kullanmak istiyorum" ifadelerini kullandı. Şüphelilerin maddi menfaat ile hareket ettiği ve bununla ilişkili 35 eylemin tespit edildiği anlatıldı Ayrıca, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin, Göğüs Cerrahisi bölümünde çalışan Doç. Dr. V.E., Uzman Dr. Y.S. ve Prof. Dr. M.M.’nin diğer şüpheliler ile beraber hareket ettiğinin belirtildiği iddianamede, şüphelilerin hastaneye gelen hasta veya yakınlarından yapılacak tıbbi işlemler ile ilgili olarak ameliyatın erkene alınması veya biyopsi işlemi için bağış yada medikal malzeme alınması adı altında maddi menfaat temin ettikleri, patoloji işlemlerinin yüksek bedeller karşılığında özel laboratuvarda yaptırılması konusunda icbarda bulundukları, müştekilerden temin ettikleri paraları, yakınları ve ortak iş yaptıkları şüphelilerin banka hesaplarına aktardıkları ve buna ilişkin gerçekleşen 35 eylemin tespit edildiği anlatıldı.

Bolu'da "Kuğu" imalı rüşvet iddiasında yeni gelişme Haber

Bolu'da "Kuğu" imalı rüşvet iddiasında yeni gelişme

Bolu'da, 2 devlet hastanesinde 4 doktorun hastalara uygulanan Hyalüronik Asit ve PRP işlemlerinden haksız kazanç elde etmelerine yönelik olarak yürütülen soruşturmada Bolu Valiliği'nden ismi geçen doktorların "soruşturulmasına izin verilmemesi" kararı çıktı. Savcılığın karara itiraz etmesinin ardından Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. Dava Dairesi kararın kaldırılmasına hükmetti. Edinilen bilgiye göre, 2024 yılının haziran ayında Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi ile İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli ortopedi doktorlarının ilaç şirketinin piyasaya sürdüğü ilaçları hastaların reçetelerine yazdıkları ve her bir ilaç için mümessilden ilaç parasının yarısını aldıkları iddia edildi. Her bir kupür için bir kuğu emojisi Doktorların hastaların reçetelerine yazdıkları ilaçların kupürlerini toplayarak ilaç mümessiline WhatsApp aracılığıyla attıkları, bazı doktorların her bir kupür için kuğu emojisi gönderdikleri ortaya çıktı. Bolu'da ilaç mümessili olarak çalışan T.Ş., ilaç paralarının yarısını aldıkları iddiasıyla doktorlar hakkında 5 Haziran tarihinde Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi'ne (SABİM) şikayette bulundu. 4 doktor hakkında soruşturma Sağlık Bakanlığı da T.Ş.'nin şikayetini İl Sağlık Müdürlüğü'ne sevk etmesinin ardından İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli ortopedi doktoru U.G. ile İzzet Baysal Devlet Hastanesi'nde görevli ortopedi doktorları H.K., R.Ö. ve M.T. hakkında soruşturma başlatıldı. Bolu Valiliği tarafından soruşturmanın daha detaylı incelenmesi için Sağlık Bakanlığı'ndan müfettiş talebinde bulundu. Valilik soruşturmaya izin vermedi Soruşturmayla ilgili olarak Bolu Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü'nün, "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finansmanı ücretli olarak uygulanan PRP ve hyalüronik asit tedavilerinde hastane dışından ilaç aldırdığı, hastaları yönlendirmeleri karşılığında maddi menfaat sağlandığı ve kamu zararına neden olduğu" iddialarıyla ilgili karar verildi. Verilen kararda, "30 adet talep edildiği ve stoklara girişinin yapıldığı, bu süreçte ortopedi ve travmatoloji servisi tarafınca tıbbi sarf birimine herhangi bir talep yapılmadığı, ürünün hareket görmemesi ve miat yaklaşması sebebi ile 2023 yılında Bolu Eğitim ve Araştırma Hastanesine çıkışının yapıldığı, söz konusu kitlerin zayi olmadığı bu sebeple kamu zararı oluşmadığı, söz konusu eylemin yalnızca disiplin hükümleri kapsamında değerlendirilebileceği ve Türk Ceza Kanunu kapsamında bir suç şüphesi bulunmadığı anlaşıldığından, Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi'nde görevli Uzman Doktorlar H.K., R.Ö. ve M.T. ile Bolu İzzet Baysal Fizik ve Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Fizik Tedavi Uzmanı Dr. U.G. hakkında soruşturma izni verilmemesine" denildi. Savcı itiraz etti Bolu Valiliği'nin soruşma izni verilmemesi kararına Bolu Cumhuriyet Savcısı Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi'ne itiraz etti. Yapılan itirazı değerlendiren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi itirazı oy birliğiyle kabul etti. İtirazın kabul edilmesiyle ilgili kararda şu ifadeler yer aldı: "Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, ilgililer hakkındaki iddiaların sağlık mesleğinin icrası kapsamında yapılan muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar kapsamında bulunduğu sonucuna varılmakla yukarıda aktarılan yasal düzenleme uyarınca soruşturma izni konusunda Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu'nun yetkili olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, itirazın kabulü ile söz konusu kararın kaldırılmasına, soruşturma hakkında izin verilen yetkili Mesleki Sorumluluk Kurulu'na gönderilmesine yönelik gerekli işlemler yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesine oy birliğiyle kesin olarak karar verildi."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.