#Haliç Kongre Merkezi

İLKHABER-Gazetesi - Haliç Kongre Merkezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Haliç Kongre Merkezi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Afife Jale Ödülleri'nde inanılmaz hata! Yaşayan oyuncu Alper Atak 'yitirdiklerimiz' arasında anıldı Haber

Afife Jale Ödülleri'nde inanılmaz hata! Yaşayan oyuncu Alper Atak 'yitirdiklerimiz' arasında anıldı

Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 27. Yapı Kredi Afife Jale Tiyatro Ödülleri'ne akılalmaz bir hata meydana geldi. 2025 yılında hayatını kaybedenler arasında ünlü oyuncu Alper Atak'ın ismi de anıldı. Hayatının şokunu yaşayan Atak sosyal medya hesabı üzerinden hukuki süreç başlatacağını duyurdu. BAŞSAĞLIĞI MESAJLARI ÜZERİNE GERÇEK ORTAYA ÇIKTI Haliç Kongre Merkezi'nde bu yıl 27'ncisi düzenlenen Yapı Kredi Afife Jale Tiyatro Ödülleri'ne ev sahipliği yaptı. Ödüller sahiplerini bulurken, tören unutulmaz bir hata ile gündeme geldi. Ödül töreninde dev ekrana yansıtılan 2025 yılında hayatını kaybeden sanatçılar arasında ünlü oyuncu Alper Atak'ın ismi ve fotoğrafı yer aldı. "Yitirdiklerimiz" bölümünde anılan oyuncu Atak'ın arkadaşları, oyuncunun ailesine başsağlığı dileklerini iletmeye başladı. Başsağlığı mesajlarının ardından hayatının şokunu yaşayan Atak, sosyal medya üzerinden yaşadığını belirten bir paylaşım yaptı. Öte yandan, hatalı gösterim nedeniyle sanat koordinatörü Murat Ovalı ise sahnede özür diledi. OYUNCU ATAK: "SAĞLIĞIM YERİNDEDİR, YAŞIYORUM" Yaptığı paylaşımda söz konusu yanlışlık nedeniyle şikayetçi olacağını duyuran Atak, "27. Afife Jale Tiyatro Ödülleri gecesinde, ‘Yitirdiklerimiz' bölümünde adımın yer alması, son derece talihsiz bir hataya sebebiyet vermiştir. Bu haberin ardından beni arayan, soran, üzüntüsünü paylaşan tüm dostlarıma içten teşekkürlerimi sunarım. Sağlığım yerindedir, yaşıyorum. Tiyatro sanatımız adına büyük bir değer taşıyan bu kıymetli organizasyonda böyle bir yanlışlığın yaşanmış olması, hem ailemi hem de beni derinden üzmüştür. Ve şahsımı rencide edici bir durum oluşmuştur. Kuruma ve emeği geçenlere duyduğum saygıyı korumakla birlikte, bu olayın ciddiyetinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Yaşanan bu duruma sebebiyet veren kurum ve kişiler hakkında gerekli işlemleri başlatacağımı üzüntüyle kamuoyuyla paylaşmak isterim. Saygılarımla, Alper Atak" ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye'nin kazananı 85 milyon olacak Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye'nin kazananı 85 milyon olacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir. Önümüzde bin yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılması hedefine giden yolda tarihi bir adım atma fırsatı vardır. Terörsüz Türkiye'nin kazananı Allah'ın izniyle Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni, muhalif ayırt etmeksizin 85 milyonun tamamı olacak milletimizin her bir ferdi olacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kanal 7’nin 30. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30. Kuruluş yılı vesilesiyle Kanal 7 ailesini tebrik ederek konuşmasına başladı. "28 Şubat’ın ekonomik maliyeti 380 milyar dolardır" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün 28. yıl dönümü olan 28 Şubat'ın eğitimden siyasete, medyadan iş dünyasına nasıl bir baskı, zorbalık ve zulüm düzeni tesis ettiğini o karanlık dönemleri yaşamayanlar tam manasıyla idrak edemiyor. Hatta özellikle 28 Şubat meselesi gündeme gelince CHP'li siyasetçilerin ‘bitmedi şu mağduriyetiniz’ diyecek kadar küstahlaştıklarına şahit oluyoruz. 28 Şubat mezaliminin başta demokrasimiz olmak üzere Türkiye'nin sosyal ve siyasi hayatında açtığı derin yaralar hala tam olarak iyileşmedi. 'Abartıyorsunuz' diyen vicdan yoksunlarına sadece buz dağının görünen kısmı olan şu rakamlara iyi bakmalarını tavsiye ediyorum. 28 Şubat döneminde kılık kıyafeti veya fişlemeler nedeniyle disiplin soruşturması geçiren öğretmen sayısı 33 bin 500 civarındadır. Bunlardan 11 bininden fazlası ceza aldı. Binlercesi istifa ettirildi. Diğer kurumlarda çalışan binlerce kamu görevlisi aynı şekilde takikata uğradı, sürgün edildi. 28 Şubat sadece hak ve özgürlüklerde değil, ekonomide de çok büyük bir yıkıma sebep olmuştur. Bunların sorumlusu sensin CHP. Siz yaptınız bunları. 28 Şubat postmodern darbesinin ülkemiz ekonomisine maliyeti nedir biliyor musunuz? 380 milyar dolardır. Millet fakirleşirken dönemin darbe şakşakçısı kartel medyası ve elitist iş çevreleri ucuz kredilerle daha da zenginleşmiştir" şeklinde konuştu. 28 Şubat’ı destekleyen medya zihniyetinin değişmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayfasını, hesabını, köşesini ve kalemini ücreti mukabili kullanan gazeteci kılıklı hemşerler dün olduğu gibi bugün de vardır. 25-30 sene önce tek görevleri vesayet güçlerine sözcülük yapmak olanlar şimdi de sabahtan akşama CHP'nin yolsuzluk, hırsızlık ve usulsüzlüklerini belediyeleri bir sarmaşık misali saran yağmacılığını aklamakla meşguller. Gazetecilik kurallarıymış, meslek ahlakıymış, dürüst davranmakmış, bunların hiçbiri umurlarında değil. Eskiden de hakikatin ve milli iradenin karşısındaydılar, şimdi de. Devir değişti, fakat CHP iltisaklı basın kuruluşlarının misyonu ve zihniyeti değişmedi. Hatta üzülerek söylüyorum, üslup, seviye, kalite ve yayın çizgisi açısından malum medya daha da trolleşti" diye konuştu. "Terörsüz Türkiye çabalarında dün itibariyle artık yeni bir safhaya geçilmiştir" Terörsüz Türkiye hedefi ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli kardeşlerim, sizin de bildiğiniz gibi ülkemizi prangalarından kurtarma mücadelemizde önümüze çıkan en büyük engellerden biri malum terör belasıydı. Türkiye'nin 40 yıllık terörle imtihanında çok ciddi zorluklarla karşılaştık. Terör sadece devletimizin bütünlüğünü ve milletimizin huzurunu değil, aynı zamanda demokrasimizi, ekonomimizi ve sivil siyaseti de hedef aldı. Terör tehdidi ülkemizde uzun yıllar siyaseti biçimlendirmek siyasetçilere bir sopa olarak kullanıldı. Biz, 22 seneyi aşan iktidarlarımız boyunca bu tuzağa asla düşmedik. Güvenlik-özgürlük dengesini daima muhafaza ettik. Bu topraklardaki ezeli ve ebedi kardeşliğimize asla gölge düşürmedik. Bilakis, daha da güçlendirdik. Terör örgütünün bir dönem istismar aracı olarak kullandığı bahanelerin hemen hepsi ya ortadan kalktı, ya çözüldü, ya da hal yoluna girdi. Cumhur İttifakı ortağımız, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen terörsüz Türkiye çabalarında dün itibariyle artık yeni bir safhaya geçilmiştir" ifadelerini kullandı. Bu bölgedeki sinsi ve kirli oyunların bitmesi tüm coğrafyaya kazanç sağlayacağını anlatan Erdoğan, "Önümüzde bin yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılması hedefine giden yolda tarihi bir adım atma fırsatı vardır. Emperyalizmin bu coğrafyada iki asırdır sergilediği sinsi ve kirli oyunun bozulması sadece ülkemizin ve vatandaşlarımızın değil tüm bölgemizin kazanç hanesine yazılacaktır. Son dönemde iyice pervasızlaşan emperyalist niyetler tüm dünyanın gözü önünde yaşanan insani trajediler girilen yeni yolu daha anlamlı, çok daha önemli hale getirmiştir" şeklinde konuştu. "Provokasyonlara karşı tüm tedbirleri alacağız" Süreçte oluşabilecek provokasyonlara karşı tüm tedbirleri alacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Şurası bilinmelidir ki, Türk'ü ve Kürt'ü ile bu milletin hiçbir ferdi geçmişte yaşandığı gibi ikircikli söylemler ve eylemlerle süreci çıkmaza sokan hiç kimseyi affetmeyecektir. Başlayan sürecin bütün unsurlarıyla yerine getirilip getirilmediğini ilgili kurumlarımız vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Bu kritik dönemin sükunetle serinkanlılıkla, sabırla ve elbette samimiyetle yürütülmesinin en isabetli yöntem olduğu kanaatindeyiz. 1000 yıllık kardeşliğimizi zehirleyen bu sorunun kalıcı, kati ve kesin olarak bitmesini istemeyenler unutmayın, çıkacaktır. Dolayısıyla bu süreçte gelebilecek her türlü provokasyona karşı en üst seviyede dikkat sergileyecek gereken bütün tedbirleri alacağız" diye konuştu. "Terörsüz Türkiye’nin kazananı 85 milyon olacaktır" Türkiye’nin emperyalist oyunları bozuk ekonomik kalkınma ile hedeflerine daha hızlı ulaşacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şunun da altını çizerek belirtmek isterim. Silah ve terör baskısı ortadan kalkınca doğal olarak siyasetin demokratik alanı daha da genişleyecektir. Türkiye sadece emperyalizmin kanlı oyunlarını bozmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik kalkınma ile dış ve iç politikadaki hedeflerine inşallah daha hızlı ulaşacaktır. Milletimiz müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. Terörsüz Türkiye'nin kazananı Allah'ın izniyle Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni, muhalif ayırt etmeksizin 85 milyonun tamamı olacak milletimizin her bir ferdi olacaktır. Biz bunu tüm hücrelerimizle, canı gönülden inanarak söylüyoruz. Unutmayın, niyet hayır, inşallah akıbet de hayır olsun diyoruz. Mevla yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Rabbim bizleri millete ve memlekete hizmet yolundan ayırmasın. Rabbim bu ülkeyi her türlü beladan ve ihanetten muhafaza eylesin" diyerek sözlerine son verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye olarak hedefimiz yeni çağın lider ülkeleri arasında yer almak" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye olarak hedefimiz yeni çağın lider ülkeleri arasında yer almak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’nda konuştu. Türk Devletleri Teşkilatlarıyla Dünya Türk İş Konseyi arasında imzalanacak protokolün hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her iş gibi Türk Devletleri Teşkilatlarının siyasi gücünü ve etkinliğini artıracak hususların başında ekonomi alanında kat edeceği ilerleme geliyor. Dünya Türk İş Konseyi’nin yapılacak anlaşmayla teşkilatımızın adeta bir parçası haline gelecek olmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum. Buradaki şu güzel görüntünün verdiği mesajın dalga dalga tüm dünyaya yayılacağına inanıyorum. Hem Anadolu’dan çıkıp dünyanın dört bir yanına dağılan Türk diasporasının, hem Türk dünyasındaki kardeşlerimiz ve onların diasporasının, hem de İslam dünyasından kardeşlerimizin temsilcileriyle bir aradayız. Sadece Türk diasporası dediğimiz diğer ülkelerde yaşayan, çalışan, eğitim gören Türkiye kökenli vatandaşların sayısının 8 milyonu bulduğunu düşünürsek üzerinde yükseldiği zeminin önemini daha da iyi anlayabiliriz. Buna Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan, Macaristan gibi Türk devletleri teşkilatı üye ve gözlemci devletleri de dahil etmeliyiz. Böylece karşımızdaki resim çok daha anlamlı hale gelecek. Batı Trakya, Balkanlar, Kafkaslar’daki diğer kardeş topluluklar gibi soydaşlarımızla İslam dünyasını ve onların diasporasını bu fotoğraftan ayrı tutamayız. Anavatanları ve diasporası ile birlikte burada temsil edilen gücün büyüklüğünü sadece bizler bilmiyoruz. Bu tabloyu kendi çıkarlarına tehdit olarak görenler de aynı gerçeğin farkındalar" dedi. "Türk dünyası bir uyanış, yeni bir şahlanış içindedir" Türk dünyası gerisindeki yeniliğe ve gelişmeye açık muhteşem medeniyet birikimi, güçlü devlet geleneği, sağlam sosyal yapısı, vizyoner sivil toplum kuruluşlarıyla adeta yeni bir uyanış, yeni bir şahlanış içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önce fikir olarak ortaya çıkan sonra eyleme dönüşen sonra hedeflere adım adım yaklaşma safhalarından oluşan bu süreçleri rahmetli Cemil Meriç’in ifadesiyle şöyle tasvir edebiliriz. ‘Düşünmek savaşmaktır, bir nesil uğruna, bir millet uğruna, bir medeniyet uğrana savaşmaktır.’ Buradaki her bir kardeşimiz bir nesil uğruna, bir millet uğruna bir medeniyet uğruna fikriyle, kabiliyetiyle, azmiyle, çilesiyle, başarısıyla savaşarak bugünlere gelmiştir. Sosyal, siyasi bağlarımızı sürekli güçlendirmek için çalışıyoruz. Böylece hem kendi vatanımızda hem de diasporadaki kardeşlerimiz için yeni bir dönemi hep birlikte açacağız. Özellikle batı ülkelerinde ne Türkiye’nin ne de diğer dostlarımızın diasporadaki güçlerini bırakın birleştirmeyi teker teker bile yeterince etkin kullanamadığı bir gerçektir. Hem sayısal, hem ekonomik, hem de sosyal olarak bizden daha zayıf diasporaların siyasi olarak daha güçlü olduğunu yaşadığımız her hadisede tekrar tekrar görüyoruz. Bunun için hep birlikte çok daha fazla çalışmamız çok daha yakın iş birliği içinde olmamız, çok daha etkin mekanizmalar kurmamız gerekiyor. Küresel düzeydeki her gelişmeyi kendi ortak hedeflerimizin dinamosu haline getirerek kısa sürede dünya çapında hayırlı neticeler elde edeceğinden şüphe duymuyorum. Önce kendi aramızdaki sonra diğer kesimlerle çok boyutlu ilişkilerimizi bu doğrultuda hızla geliştirmenin yollarını aramalıyız. Biz meydanı boş bıraktığımızda terör örgütlerinden vesayet güçlerine, istihbarat teşkilatlarından misyonerlere her görünümden kirli yapının kuşatmasına maruz kalmamız kaçınılmazdır. Merhum İsmail Gaspıralı’nın ’Dilde, fikirde, işte birlik’ ülküsü tam bir hayal değil. Dün olduğu gibi bugün de birliğimizi ve bütünlüğümüzü sağlamak, idame ettirmek, büyütmek en çok ihtiyacımız olan sacayağıdır. Asırlık ayrılıklara, hasretlere, acılara, yapaylıklara son vermenin vakti gelmiştir. Hep beraber bir olduğumuzda, iri olduğumuzda, diri olduğumuzda, kardeş olduğumuzda hep birlikte Türk dünyası olduğumuzda bunu sağlayabiliriz, endişeniz olmasın. Türkiye olarak bu doğrultuda üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Türkiye olarak hesabımızı önümüzdeki müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer almak üzerine kuruyoruz" Batılıların yazdığı tarih kitaplarındaki İlk Çağ’ın neredeyse 4 bin yılı, Orta Çağ’ın bin yılı, Yeni Çağ’ın 336 yılı, Yakın Çağ’ın ise 234 yılı ifade ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fransız İhtilali’ni milat alan Yakın Çağ’ı asıl biçimlendiren 1. ve 2. Dünya Savaşlarıydı. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nda kurulan statüko dünyayı artık taşıyamıyor. Dolayısıyla yeni bir çağın ayak sesleri giderek daha güçlü bir şekilde duyulmaya başlandı. Biz Türkiye olarak tüm hesaplarımızı dünyanın önündeki bu müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer alma üzerine kuruyoruz. Türkiye Yüzyılı derken ifade ettiğimiz vizyon tam da budur. Çevremizde devletsiz ve vatansız kalmanın ne anlama gelmenin sayısız örneği var. Diasporadaki her kardeşimiz gerektiğinde dönüp sığınabileceği bir vatanı olduğu güveniyle yaşadığı yerde kendine bir gelecek inşa etmenin, bireysel olarak başarılı olmanın mücadelesini veriyor. Şayet bu güven yoksa rüzgarda savrulan yaprak misali her an kendinizi savrulurken bulabilirsiniz. Türk ekonomisinde küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle yaşanan sıkıntıları adım adım geride bıraktığımız bir dönemden geçiyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme yolunda kat ettiğimiz her mesafe içi ve dışarıyla tüm iş dünyamıza nefestir. En azılı Türkiye düşmanları bile artık ülkemizi görmezden gelemiyor. Ekonomimiz üzerinde kara bulutlar toplama çabalarında başarılı olamıyor. Bize düşen görev kendi sorumluluk alanımızda bu mücadeleyi en iyi şekilde vermektir" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.