TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hatay Havalimanı

İLKHABER-Gazetesi - Hatay Havalimanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hatay Havalimanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu: Hatay Havalimanı'nda yolculu seferler başladı Haber

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu: Hatay Havalimanı'nda yolculu seferler başladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir  Uraloğlu, Kahramanmaraş merkezli depremde gördüğü hasar sonucu pisti kullanılamaz hale gelen Hatay Havalimanı’nda oluşan hasarların giderilmesi ile 29 Mart itibarı ile hizmet vermeye başlandığını hatırlattı. Bakan Uraloğlu, Hatay Havalimanı’nda yapılan çalışmaların ivedilikle yürütüldüğünü ve yolcu trafiğine açmak için gerekli tüm onarımların yapıldığına işaret ederek, muhtemel bir başka deprem yaşanması durumunda pistin zarar görmemesi için yüksek ve geçirimsiz bir dolgu üzerine yenileme çalışmasının yapıldığının altını çizdi. "29 Mart itibarıyla yolculu gidiş-geliş seferlerine açıldı" Depremin hemen ardından yapılan çalışmalar kapsamında depremde hasar alan 3 bin metre uzunluğundaki pistin 2 bin 82 metrelik kısmının geçici onarımlarla tahliye, insani yardım gibi uçuşlara ve yolcu uçakları için yalnızca gidiş seferlerinde yolcu taşınabildiğini hatırlatan Uraloğlu, "Pistimizi, zemin ile kaplamasının iyileştirme çalışmalarını tamamlayarak 29 Mart tarihinde yolculu gidiş-geliş seferlerine açtık. Bu iyileştirme çalışmaları yapılana kadar uçuş emniyetini teminen 22 pist başına yapılacak inişlerde direkt yaklaşma prosedürü iptal edilmiş, turlu yaklaşma prosedürü uygulanabilmekteydi" dedi. "16 seferde 2 bin 247 giden yolcu, 2 bin 112 gelen yolcuya hizmet verildi" Bakan Uraloğlu, Hatay Havalimanı'nda depremin ardından sadece boş iniş dolu kalkışa müsaade edildiğini, zemin güçlendirmeleri ve pist onarımları sonrasında dolu iniş dolu kalkış için gerekli kriterleri sağladıklarını belirterek, "Depremde gördüğü hasar sonucu pisti kullanılamaz hale gelen Hatay Havalimanı’nı ekiplerin hummalı çalışması sonucu Mart sonu itibarıyla uçuşlara hazır hale getirdik. Ardından yaptığımız zemin iyileştirmeleri sonucunda 29 Mart 2024 tarihinden itibaren de dolu iniş ve dolu kalkış olarak uçuşları başlattık. 29 Mart tarihinden bu yana havalimanımızdan gerçekleşen 16 seferle 2 bin 237 giden yolcu, 2 bin 112 gelen yolcu olmak üzere toplam 4 bin 349 yolcumuz havalimanımızdan seyahat etmiştir. Uçuşa başlattığımız günden itibaren günlük 3 sefer olmak üzere toplam 30 tarifeli sefer planlaması yapılmasına rağmen bazı seferler olumsuz hava koşulları nedeniyle havayolu şirketleri tarafından iptal edilmiştir" ifadelerini kullandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: Hatay'ın ulaşım altyapısı için dört bir koldan çalışıyoruz Haber

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: Hatay'ın ulaşım altyapısı için dört bir koldan çalışıyoruz

Uraloğlu, Hatay Havalimanı'nda yetkililerle basına kapalı brifing gerçekleştirdi.Bakan Uraloğlu, daha sonra yaptığı basın açıklamasında, Hatay Havalimanı'na yönelik çalışmalarda emeği geçen Devlet Hava Meydanları İşletmesi ve yüklenici firma çalışanlarına teşekkür etti. Bakanlık olarak 2002'den bu yana Hatay'ın ulaşım ve iletişim altyapısı için 50 milyar lira yatırım gerçekleştirdiklerini belirtti. Hatay'da, 2002'de 151 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 503 kilometreye, 142 kilometre olan bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol uzunluğunu ise 428 kilometreye yükselttiklerini ifade eden Uraloğlu, kente alternatif ulaşım altyapısı kurma açısından önem arz eden Dörtyol-Hassa arası otoyol ve demir yolu tüneli projesi ihalesini de geçen ocak ayında gerçekleştirdiklerini söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu projenin 55 kilometre demir yolu ve 25 kilometre kara yolundan oluşan önemli bir proje olduğunu vurguladı. Projenin iki etaptan oluştuğu ve tünel yapımını kapsayan ilk etabının Hassa Kavşağı'nda sona ereceğini dile getiren Uraloğlu, "Yapılacak tünellerle İskenderun-Gaziantep, İskenderun-Kahramanmaraş arasında ulaşım kısalacak ve bölgede var olan ticaret hacmine ulaşım kolaylığı sağlayacağız." diye konuştu. Payas-Hassa-Yolbaşı arasına yapılacak olan demir yolu hattıyla Hatay ve İskenderun, Gaziantep ve Hassa Lojistik Alanı ile daha kısa yoldan bağlanmış olacağına dikkati çeken Uraloğlu, projenin, Payas-Hassa hattının da ayrı bir öneme sahip olduğunu söyledi.  İskenderun-Topboğazı Otoyolu'ndaki çalışmalar İskenderun-Topboğazı Otoyolu ve Antakya bağlantı yolu ihalesini de 11 Mart'ta gerçekleştirdiklerini ifade eden Uraloğlu, şöyle konuştu: "Dün de sözleşmesini imzaladık, artık yapımına da başlıyoruz. Bildiğiniz üzere İskenderun ile Antakya arasındaki mevcut kara yolunda yardım ve enkaz çalışmalarından dolayı trafik yoğunluğu artmıştı. Antakya şehir merkezinin yeniden imar çalışmalarıyla bu yoğunluk daha da artmış durumda. Bu nedenle projemiz kapsamında, İskenderun-Topboğazı Otoyolu kesiminde toplam 19,2 kilometre uzunluğunda otoyol yapacağız. Otoyolumuzun Belen kesiminde 725 metrelik, Amanos Dağları kesiminde ise 7 bin 950 metrelik toplam uzunluğu 8 bin 675 metre olan 2 adet çift tüp tüneli de inşa edeceğiz. Topboğazı-Antakya Devlet Yolu kesiminde, 2x2 şeritli yani toplam 4 şeritli olan 24,5 kilometre uzunluğundaki devlet yolumuz, 2x3 şeritli yani toplam 6 şeritli bitümlü sıcak karışım kaplamalı devlet yoluna dönüştürülecek. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun." Uraloğlu, ayrıca Hatay'da deprem konutları ve yeni yerleşim yerlerinin ulaşımını sağlayan 76 kilometrelik bağlantı yollarının da yapımına devam ettiklerini belirtti.  İskenderun sahil şeridindeki çalışmalar İskenderun OSB İltisak Hattı Projesi'nin etüt proje çalışmalarını tamamladıklarını kaydeden Uraloğlu, "Bu hatla bölgede faaliyet gösteren çok sayıda ağır sanayi tesisinin ulusal demir yolu ağına erişimini sağlamış olacağız. Depremden sonra kıyı yapılarında oturma, rıhtımlarda çökme ve zeminde yüzeysel sıvılaşma olduğunu da gördük. İskenderun sahil şeridi kıyı koruma yapısı ve balıkçı barınağının onarımı işine da başladık ve devam ediyoruz." diye konuştu.  "Hatay için dört bir koldan çalışıyoruz"  Dörtyol, Madenli, Işıklı Konacık ve Samandağ Çevlik balıkçı barınakları onarım işlerini de bu yılki yatırım programlarına aldıklarını bildiren Uraloğlu, "Gördüğünüz üzere, Hatay için hava yolu, kara yolu, demir yolu ve deniz yolu olmak üzere dört bir koldan çalışıyoruz. Hatay'ı meydanları ve ana caddeleriyle, tarihi ve kültürel dokusuna uygun şekilde yeniden inşa edeceğiz." dedi. Bakan Uraloğlu, Toprakkale-İskenderun yolunda çalışmalara devam ettiklerini belirtti. Yerel seçimlere de değinen Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti: "Her zerresinde ecdadımızın izi olan Hatay'ı planladığımız projelerle hep birlikte çok daha güçlü ve gelişmiş bir şekilde yeniden inşa edeceğiz inşallah. Üstümüze düşen görev her ne olursa olsun biz onu tamamlayana kadar, Hataylı hemşerilerimizi inşallah yalnız bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Ulaşım adına büyükşehirle gerekli koordinasyonu sağlayarak inşallah her türlü desteği kendisine, başkanımıza vereceğiz. Biz bu düşüncelerle Hatay'a birçok hizmet yaptık ama depremle o hizmetlerin şekli, şemali, yeni ihtiyaçları ortaya çıktı, hepsini planladık ve Hataylıların gördüğü gibi de tek tek ve en ufak kaliteden de bir taviz vermeden onların hepsini hayata geçiriyoruz ve yakında takipçisi olmaya bundan sonra devam edeceğiz." Bakan Uraloğlu, daha sonra 29 Mart'ta çift yönlü olarak yolcu taşımasının başlatılacağını duyurduğu Hatay Havalimanı'nda incelemelerde bulundu, yetkilerden bilgi aldı.

Hatay Havalimanı'na uçak seferleri başlıyor: Yapılan altyapı çalışmaları tamamlandı Haber

Hatay Havalimanı'na uçak seferleri başlıyor: Yapılan altyapı çalışmaları tamamlandı

Hatay Havalimanı'nda gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin bilgilendirme toplantısında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, Hatay Havalimanı'nın mevcut pistinde tamamlanan çalışmaların ardından, 29 Mart itibariyle geliş ve gidiş uçak seferlerinin başlayacağını duyurdu. Ayrıca, Hatay'ı komşu illere otoyol ve demiryolu bağlantılarıyla entegre etmeyi amaçlayan projelerin de başlatıldığını aktardı. Uraloğlu, Hatay Havalimanı'nın bulunduğu alanda yaşanan faylanma ve zemin sıvılaşması nedeniyle ortaya çıkan kalıcı yüzey deformasyonları ve kaymalar hakkında bilgi verdi. Ancak, deprem sonrasında hızla insani yardım ve tahliye uçaklarının kullanımı için pisti hizmete açtıklarını belirtti. Ayrıca, benzer durumların yaşanması halinde havalimanının hasar görmemesi için altyapı çalışmalarının başlatıldığını ifade etti. Hatay Havalimanı'ndaki çalışmalar kapsamında, PAT Sahaları Onarımı ve Gelişimi işinin ihalesinin yapıldığını ve çalışmalara başlandığını söyleyen Uraloğlu, yeni havalimanının zemin taşıma gücünü artırarak modern bir yapıya kavuşturulacağını belirtti. Buna ek olarak, pistin genişletilmesi ve çevresindeki altyapının güçlendirilmesi gibi çalışmaların da devam ettiğini açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Hatay'ın ulaşım ve iletişim altyapısına yönelik 50 milyar liralık yatırım yapıldığını vurgulayarak, bölgedeki önemli projeler hakkında bilgi verdi. Bunlar arasında Dörtyol-Hassa Arası Otoyol ve Demiryolu Tüneli Projesi ile İskenderun-Topboğazı Otoyolu ve Antakya Bağlantı Yolu projesinin öne çıktığını ifade etti. Hatay'ı kültürel dokusuna uygun şekilde inşa edeceklerini belirten Uraloğlu, ulaşım ve altyapı projelerinin yanı sıra çevre düzenlemesi ve kıyı koruma çalışmalarının da devam ettiğini söyledi. Hatay Havalimanı'na yönelik yapılan çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte uçak seferlerinin başlayacağını duyuran Bakan Uraloğlu, bu gelişmenin bölgenin ulaşımını kolaylaştıracağını ifade etti.

Uraloğlu, Hatay havalimanı için tarih verdi Haber

Uraloğlu, Hatay havalimanı için tarih verdi

Depremden etkilenen Hatay Havalimanında incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yapılan çalışmaların ardından havalimanının çok daha büyük depremlere dayanıklı hale getirileceğini söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Hatay Havalimanında incelemelerde bulundu. Burada bir açıklama Uraloğlu, “Şu anda Hükümetimizin önceliği depremin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak. Hatay’ın; Antakya, Defne, Kırıkhan ve Samandağ gibi ilçeleri de depremlerden en çok etkilenen bölgelerdendi. Maalesef birçok yapı yıkıldı ve birçoğu da kullanılamaz hale geldi. Bu yapılar arasında Hatay Havalimanımız da vardı. Havalimanımızın bulunduğu alandaki faylanma ve zemin sıvılaşması sebebiyle kalıcı yüzey deformasyonları ve 1-1.5 metreye varan kalıcı oturmalar görülmüş, Pisti ve çevresindeki alan bu oturmadan etkilenmişti ama deprem sonrasında öncelikle insani yardım ve tahliye uçaklarının kullanımına açmak üzere gerekli çalışmaları hızla yaparak pisti en kısa sürede hizmete açtık. Sonrasında da bir daha benzer depremler yaşanması halinde dahi hasar görmeyecek şekilde altyapının inşası için gerekli çalışmaları başlattık” dedi. “Yer yanlış” iddialarına cevap verdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, havalimanın yerinin yanlış olduğu yönündeki iddialara cevap vererek, “ Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde hazırlanan bir rapor doğrultusunda da Bakanlığımızın ilgili birimleri ile gerekli teknik çözümleri geliştirdik.12 Ekim’de Hatay Havalimanı PAT Sahaları Onarımı ve Gelişimi işine ait ihaleyi gerçekleştirerek 21 Kasım’da da yapım çalışmalarına başladık. Projemizin detaylarına inmeden önce Hatay Havalimanı’nın yerinin yanlış olduğuna yönelik yapılan eleştirilere değinmek istiyorum. Arkadaşlar, Havalimanlarının yapılabileceği yerlerin tespiti, Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu tarafından yayınlanan sivil havacılık kriterlerine göre yapılan yer seçimi çalışmaları ile belirlenmektedir. Havalimanı yapılabilecek alternatifler öncelikle, hava araçlarının uçuş operasyonlarını emniyetle yapılabilmesi için gereken alçalma ve tırmanma mesafelerinin sağlanıp sağlanmaması, hakim rüzgar yönü açısından uygun olup olmaması yönleriyle değerlendirilmektedir. Bunun dışında da arazinin türü, zemin ve yeraltı suyu durumu, drenaj imkânları, karayolu, enerji nakil hatları, temiz ve atık su kaynakları, şehir merkezine uzaklık ve ulaşım imkânları gibi birçok yönden de inceleme yapılmaktadır. Hatay Havalimanı’nın yer tespiti de belirtilen kriterler dikkate alınarak 1990’lı yıllarda yapılmıştır. Topboğazı, Serinyol, İskenderun ve Amik Ovası olarak tespit edilen dört alternatif alan üzerinde yapılan detaylı incelemeler neticesinde en uygun alanın, Amik Ovası alternatif olduğu belirlenmiştir.” dedi. Hava limanı yeri yanlış değil Uraloğlu, yeniden yapılan incelemeler neticesinde de havalimanının yerinde bir yanlıştık tespit edilmediğinin altını çizerek, “Yaptığımız çalışmalar sonrasında o günlerde yapılan tespitin doğruluğunun bugünde geçerli olduğunu gördük ama burada şunu belirtmek istiyorum. Nasıl ki 2011 yılında hizmete açtığımız Hatay havalimanı yeni terminal binası ve trafik kontrol kulesi gibi diğer üst yapılar depremlerden dolayı dikkate alınabilecek bir hasar görmediyse, şimdi ki çalışmalar sonrasında da havalimanımız taşıma kapasitesi yüksek zemin oluşturularak daha büyük depremlerden etkilenmeden faaliyetine devam edecektir. “Doğa şartları ne olursa olsun ulaşım mümkün hale gelmiştir” Uraloğlu, ülkemizde gelişen inşaat teknolojileri ile doğa şartları ne olursa olsun ulaşımın mümkün hale geldiğini ifade ederek, “ Mühendislik altyapısı ve ulaşım yapılarında özel çözümler üretebilme kapasitesi son derece gelişen ülkemizde artık doğa şartları ne olursa olsun ulaşım mümkün hale gelmiştir. Tüm ulaşım yapılarımız yerli ve milli kapasitemiz ile yapılabilmektedir. Ülkemiz mühendisleri ve kurumları tarafından projelendirilip deniz üzerinde inşa edilen 0rdu-Giresun ve Rize Artvin Havalimanları, Marmaray ve Avrasya Tüneli gibi deniz altından tüneller, 1915 Çanakkale ve Yavuz Sultan Selim Köprüleri gibi dünyanın en uzunları arasında yer alan köprüler, Çamlıca Kulesi gibi dünyanın en gelişmiş yayıncılık kulesi gibi nice ulaşım ve haberleşme altyapısı; doğanın tüm zorlukları ve olumsuz koşullarına rağmen başarıyla tamamlanarak hayata geçmiş ve hizmete başlamıştır” dedi. “Artık depremlerden etkilenmeyecek” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, açıklamasında, “Şimdi yeni Hatay havalimanımızı da zemin taşıma gücünün artırılmasını sağlayacak yüksek ve geçirimsiz bir dolgu üzerine inşa edecek, aynı zamanda 14 kilometre uzunluğundaki çevre güvenlik duvarını yeniden inşa ederek havalimanının bulunduğu alanı sel taşkınlarından koruyacağız. Böylece az önce de belirttiğim gibi ne taşkın ne de depremler artık havalimanımızı etkileyemeyecek” dedi. 2026 yılı ilk çeyreğinde tamamlanacak Uraloğlu, çalışmaların 2026 yılı ilk çeyreğinde tamamlanacağını açıklayarak sözlerine şu şekilde devam etti. Projemiz kapsamında; PAT sahalarının uygun bir kota getirilerek drenaj sistemi ile yenilenmesi, ayrıca mevcut binaların güçlendirme ve onarım işlerinin yapımını planlıyoruz. Terminal, Teknik Blok Kule, İtfaiye Binası, Kuvvet Santrali, Lojman ve Garaj Binalarını güçlendireceğiz. 3 bin metre uzunluğu ve 45 metre genişliği ile geniş gövdeli uçakların inebileceği şekilde pist yenileyeceğiz. 2720 metre uzunluğunda yeni paralel taksi yolu, 2 adet hızlı çıkış ve 4 adet bağlantı taksiyolu inşa edeceğiz. Apron ve çevre güvenlik yolunu yenileyeceğiz. Yeni ısı merkezi, regülatör binaları, nöbetçi kulübeleri ve çevre düzeni imalatlarını da yapacağız. Tüm bu çalışmalarımızı 2026 yılı ilk çeyreğinde tamamlamayı hedefliyoruz.”

CHP Genel Başkanı Özel, Hatay'da açıklamalarda bulundu: Haber

CHP Genel Başkanı Özel, Hatay'da açıklamalarda bulundu:

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "CHP'nin şu anki genel başkanı olarak, ilk genel başkanımızın emaneti olan ve 'Benim meselem' dediği Hatay'ı, söz verdiğim gibi bundan sonra benim meselem kabul ediyorum." ifadesini kullandı.CHP'den yapılan açıklamaya göre Özel, Hatay Havalimanı ve Dikmece köyünde açıklamalarda bulundu.CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'ndan önce Hatay'ı ziyaret ettiğini, genel başkan olduğunda ilk ziyaretini Hatay'a gerçekleştireceğini söylediğini hatırlatan Özel, Hatay'ın deprem sonrasında yaralarının sarılmasında birkaç adım geriden gittiğini belirtti.Hatay'ın gündemden düşürüldüğünü ifade eden Özel, "CHP'nin şu anki genel başkanı olarak, ilk genel başkanımızın emaneti olan ve 'Benim meselem' dediği Hatay'ı, söz verdiğim gibi bundan sonra benim meselem kabul ediyorum. CHP Genel Başkanı'nın mesele ettiği bir konunun ülke gündeminden düşmesi mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.Hatay'ı gündemde tutacaklarını vurgulayan Özel, Hatay'ın demografisinin bozulmasına izin vermeyeceklerini kaydetti.Tüm inançların birlikte yaşayabildiği Hatay'ın bu özelliğinin korunmasına önem vereceklerine işaret eden Özel, "Hatay'da birilerinin rant projelerine izin vermeyeceğiz ama Hatay'ın Atatürk'ün emanetine yakışır şekilde yeniden imar edilmesi ve ayağa kaldırılması sürecini yakından takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.Özel, depremde hayatını kaybedenleri rahmetle andı, ailelerine başsağlığı diledi.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Genel Başkan Özel'in ilk ziyaretinde yanında bulundukları için gururlu olduklarını belirterek, "İnşallah Hatay'ın bir an önce bütün sıkıntılarının çözüldüğü günleri yaşarız." temennisinde bulundu.- "Deprem konutlarının bir an önce yapılmasını istiyoruz"Özel, daha sonra Antakya ilçesine bağlı Dikmece köyünde zeytin ağaçlarının kesileceği gerekçesiyle eylem yapan köylülerle buluştu.Konuyu köylülerden dinlemek için geldiğini ifade eden Özel, şunları belirtti:"Elimde bir mahkeme kararı var. Başvurunuz sonunda hakim, yürütmenin durdurulmasına karar vermiş. Benzer olay Manisa Yırca'da yaşanmıştı. 6 bin tane zeytinlik kesilip termik santral yapılmak isteniyordu. Yırca köylüleri sizin gibi zeytinlerine sahip çıkmak istediler. Biz de onlarla birlikte direndik. 600 ağaç kesilmişken yürütmeyi durdurma kararı aldı, sonra da mahkeme kazanıldı. Bu mahkeme kararının üzerinde 'Türk milleti adına' yazıyor. Bu kararı tanımamak, Türk milletini tanımamak demektir. Eğer mahkeme 'Dur' deyince duruluyorsa orası hukuk devletidir, 'Dur' deyince durulmuyorsa orası hukuk devleti değildir, orada düzen kalmaz."Yargı kararının derhal uygulanması gerektiğini belirten Özel, "Deprem konutlarının bir an önce yapılmasını istiyoruz, en sağlam zeminlere yapılmasını istiyoruz. Bu konuda hızlı davranılmasını istiyoruz ama mahkemenin 'Zeytin kesemezsin.' dediği yerde buna sığınılmaması lazım. Derhal yerin değiştirilmesi lazım." görüşünü paylaştı.

Hatay Havalimanı kampanyasına 8 bini aşkın imza Haber

Hatay Havalimanı kampanyasına 8 bini aşkın imza

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gören Hatay Havalimanı'nın taban çökmeleri ve taşkın riski olmayan yerde inşa edilmesi amacıyla imza kampanyası başlattıklarını söyledi. Öğünç, 6 Şubat 2023’te saat 04.17’de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde medeniyetler şehri Hatay'ın havalimanının da kullanılamaz hâle geldiğini anımsattı. Depremden dolayı uçuş pistinde çökmeler olması nedeniyle havalimanının kullanılamadığına dikkati çeken Öğünç, "Bu durum, ilkyardım, arama kurtarma ekipleri ve ekipmanlarının bölgeye ulaşmasını ciddi anlamda geciktirmişti." dedi. Abdullah Öğünç, Hatay Havalimanı'nın jeomorfolojik açıdan Antakya-Kahramanmaraş grabeni veya çöküntü oluğu olarak tanımlanan sahada yer alan 1950’lerden itibaren kurutulmaya çalışılan Amik Gölü’nün en derin kısmına 2007 yılında inşa edildiğini ifade ederek, “Onarılarak aynı yerde hizmet vereceği açıklanan Hatay Havalimanı'nın farklı yere taşınması amacıyla dünyanın yirmi yedi ülkesinde yer alan sosyal değişim platformu özelliğine sahip change.org'da imza kampanyası başlattık." dedi. Kampanyaya 8 bini aşkın kişinin imza verdiğini belirten Öğünç, hedeflerinin 10 bin imza olduğunu kaydetti: change.org'daki kampanyada şu ifadelere yer verildi: "Kurutulan Amik Gölü'nün en derin yerine yapılan ve her yıl su baskınlarına uğrayan, 6 Şubat depremlerinde de büyük hasar gören Hatay Havalimanı’nın yine aynı yere yapılması planlanıyor. Burası aynı zamanda kuşların göç yolu üzerinde ve hem kuşlara zarar veriyor, hem de uçaklar için risk oluşturuyor. Yetkilileri acilen ikinci kere yapılacak olan yanlıştan dönmeye ve havaalanının yerini değiştirmeye çağırıyoruz. Yaşananlardan ders almazsan, tekrar tekrar acılar, felaketler yaşamaya devam edeceğiz. Hatay Havalimanı, 1950’lerden itibaren kurutulmaya çalışılan Amik Gölü’nün en derin kısmına 2007 yılında inşa edilmiştir. Hatay Havalimanı'nın mevcut konumu, havalimanının ekolojik ve çevresel etkileri nedeniyle yetiştirilen tarımsal ürünlerin sağlığı açısından da uygun değildir. Havalimanı yapımı için alternatif önerilenimizi de yetkili kurumlarla paylaşmış bulunuyoruz. Bu sahalarda gerekli tetkiklerin, konunun uzmanları tarafından yapılmasını ve Hatay’ın her doğal koşul altında faal olacak uygun yeni bir havalimanına kavuşmasını yetkili kurumların işbirliği ile mümkün olduğuna inanıyoruz. Burada neden havalimanı olmaması gerekir? 1. Havalimanının kurulmuş olduğu Alüvyal zeminde zaman içerisinde deprem olmadan dahi çökmeler devam etmektedir. Bunun kanıtları vardır. Yaşanan ve yaşanabilecek depremler ise çökme ivmesini, sıvılaşmayı arttırabilecek niteliktedir. 2. Kurutulduğu iddia edilen Amik Gölü, kış aylarında yeniden su toplayarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Hemen hemen her kış oluşan göl bazı yıllarda artan yağış miktarı ile daha geniş bir alana yayılmaktadır. Buna bağlı olarak taşkın boyutu ve oluşturduğu olumsuzluklar da arttırmaktadır. 2012, 2019 kış aylarında taşkın miktarındaki artış havalimanının kullanımını olumsuz etkilemiş, limana gidişin gerçekleştiği karayolu ve yakın çevresi günlerce sular altında kalmıştır. 3. Gölün yeniden oluşması ve sularının taşması, havalimanına yapılmış olan yatırımların revizyonunu gerektirmekte ve maliyetini sürekli arttırmaktadır. 4. Lübnan dağlarından kaynağını alan Asi Nehri havzasında kalan Amik Gölü ve Amik ovası yörede su kontrolü açısından önemi büyük olan bir jeomorfolojik ünitedir. Nitekim 6 Şubat depremlerinde Suriye’de yıkılan bir barajın suları Amik ovası tabanında yayılmış böylelikle Antakya ve Samandağ ikincil bir felaketten korunmuştur. 5. Göçmen kuşların göç yolu üzerinde olan havalimanın mevcut yeri, kuşların etkisiyle uçaklarda yaşanabilecek riskleri arttıracak niteliktedir. 6. Yaz aylarında (Nisan-Ekim arasında) Güneybatı-Kuzeydoğu yönlü ve şiddetli rüzgarların etkisinde kalan ovada Hatay Havalimanı bu rüzgarın en şiddetli estiği ve türbülans oluşumlarının yoğun olduğu konumlardan birindedir. Bu durum ise uçakların iniş ve kalkışlarında panik oluşmasına, uçuşun konforuna ciddi olumsuz etkiler yapmaktadır. Bugüne kadar bir kazanın yaşanmaması da önemli bir şans olarak değerlendirilmelidir. 7. Kış aylarında saha özellikle sabah ve akşam saatlerinde yoğun sis ile uçuşun zorlaştığı mikroklimatik şartlar barındırmaktadır. 8. Kurutulmaya çalışılan gölün aynası (göl tabanı) üzerinde inşa edilen Hatay Havalimanı Amik ovasının 1. derecede verimli tarım alanlarına çok yakın bir konuma sahiptir. Havalimanına inen-kalkan uçaklar, lojistik destek ve havalimanına olan ulaşım yoğunluğu gibi etkilerle çevre ve tarım alanları üzerinde de baskı oluşturmaktadır. Günümüzün vazgeçilmezi özelliğindeki hava ulaşımına elbette Hatay ilinin de ihtiyacı vardır. Ancak havalimanının yeniden yapımının gündeme geldiği bugünlerde mevcut yere yeniden havalimanı inşasını yukarıda saydığımız ve daha da arttırılabilir nedenlerden dolayı doğru bulmuyor ve onaylamıyoruz. Mevcut yerin başka amaçlarla da kullanılmasına karşı olduğumuzu buranın yeniden Amik Gölü olarak ekosisteme ve çevreye faydasının daha fazla olacağına inanıyoruz.

"Hatay Havalimanı'nın konumu uygun değil" Haber

"Hatay Havalimanı'nın konumu uygun değil"

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gören Hatay Havalimanı'nın yeniden yapımı öncesi uyarılarda bulunarak, havalimanının taban çökmeleri ve taşkın riski olmayan yerde inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Öğünç, 6 Şubat 2023’te saat 04.17’de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremde ağır hasar alan ve binlerce insanın yaşamını yitirdiği medeniyetler şehri Hatay'ın havalimanının da kullanılamaz hâle geldiğini belirtti. Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, Hassa, Belen, İskenderun'un afetin yakıcı ve can alıcı boyutuyla mücadele ederken ne yazıkki uçuş pistinde çökmeler olması nedeniyle havalimanının kullanılamadığına dikkati çeken Öğünç, "Bu durum, ilkyardım, arama kurtarma ekipleri ve ekipmanlarının bölgeye ulaşmasını ciddi anlamda geciktirmiştir." dedi. Abdullah Öğünç, Hatay Havalimanı'nın jeomorfolojik açıdan Antakya-Kahramanmaraş grabeni veya çöküntü oluğu olarak tanımlanan sahada yer alan 1950’lerden itibaren kurutulmaya çalışılan Amik Gölü’nün en derin kısmına 2007 yılında inşaa edildiğini anımsatarak, "Hatay Havalimanı'nın mevcut konumu, havalimanının ekolojik ve çevresel etkileri, kurulduğu yerin litolojik ve tektonik özellikleri, hidrolojik havza özellikleri, mikroklimatik özellikleri açısından ve yetiştirilen tarımsal ürünlerin sağlığı açısından uygun değildir." ifadelerini kullandı. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, havalimanının onarılarak aynı yerde hizmet vermesi yerine, neden başka bir yerde inşa edilmesi gerektiğini de madde madde açıkladı: Mevcut konumun sakıncaları - Havalimanının kurulmuş olduğu Alüvyal zeminde zaman içerisinde deprem olmadan dahi çökmeler devam etmektedir. Bunun kanıtları vardır. Yaşanan ve yaşanabilecek depremler ise çökme ivmesini, sıvılaşmayı arttırabilecek niteliktedir. - Kurutulduğu iddia edilen Amik Gölü, kış aylarında yeniden su toplayarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Hemen hemen her kış oluşan göl bazı yıllarda artan yağış miktarı ile daha geniş bir alana yayılmaktadır. Buna bağlı olarak taşkın boyutu ve oluşturduğu olumsuzluklar da arttırmaktadır. 2012, 2019 kış aylarında taşkın miktarındaki artış havalimanının kullanımını olumsuz etkilemiş, limana gidişin gerçekleştiği karayolu ve yakın çevresi günlerce sular altında kalmıştır. - Gölün yeniden oluşması ve sularının taşması, havalimanına yapılmış olan yatırımların revizyonunu gerektirmekte ve maliyetini sürekli arttırmaktadır. - Lübnan dağlarından kaynağını alan Asi Nehri havzasında kalan Amik Gölü ve Amik ovası yörede su kontrolü açısından önemi büyük olan bir jeomorfolojik ünitedir. Nitekim 6 Şubat depremlerinde Suriye’de yıkılan bir barajın suları Amik ovası tabanında yayılmış böylelikle Antakya ve Samandağ ikincil bir felaketten korunmuştur. - Göçmen kuşların göç yolu üzerinde olan havalimanın mevcut yeri, kuşların etkisiyle uçaklarda yaşanabilecek riskleri arttıracak niteliktedir. - Yaz aylarında (Nisan-Ekim arasında) Güneybatı-Kuzeydoğu yönlü ve şiddetli rüzgarların etkisinde kalan ovada Hatay Havalimanı bu rüzgarın en şiddetli estiği ve türbülans oluşumlarının yoğun olduğu konumlardan birindedir. Bu durum ise uçakların iniş ve kalkışlarında panik oluşmasına, uçuşun konforuna ciddi olumsuz etkiler yapmaktadır. Bugüne kadar bir kazanın yaşanmaması da önemli bir şans olarak değerlendirilmelidir. - Kış aylarında saha özellikle sabah ve akşam saatlerinde yoğun sis ile uçuşun zorlaştığı mikroklimatik şartlar barındırmaktadır. - Kurutulmaya çalışılan gölün aynası (göl tabanı) üzerinde inşa edilen Hatay Havalimanı Amik ovasının 1. derecede verimli tarım alanlarına çok yakın bir konuma sahiptir. Havalimanına inen-kalkan uçaklar, lojistik destek ve havalimanına olan ulaşım yoğunluğu gibi etkilerle çevre ve tarım alanları üzerinde de baskı oluşturmaktadır. Neden başka yer seçilmeli? Öğüç, daha sonra şunları kaydetti: "Günümüzün vazgeçilmezi özelliğindeki hava ulaşımına elbette Hatay ilinin de ihtiyacı vardır. Ancak havalimanının yeniden yapımının gündeme geldiği bugünlerde mevcut yere yeniden havalimanı inşasını yukarıda saydığımız ve daha da arttırılabilir nedenlerden dolayı doğru bulmuyor ve onaylamıyoruz. Mevcut yerin başka amaçlarla da kullanılmasına karşı olduğumuzu buranın yeniden Amik Gölü olarak ekosisteme ve çevreye faydasının daha fazla olacağına inanıyoruz. Havalimanı yapımı için alternatif önerilenimizi de yetkili kurumlarla paylaşmış bulunuyoruz. Bu sahalarda gerekli tetkiklerin, konunun uzmanları tarafından yapılmasını ve Hatay’ın her doğal koşul altında faal olacak uygun yeni bir havalimanına kavuşmasını yetkili kurumların iş birliği ile mümkün olduğuna inanıyoruz."1

Bakan Uraloğlu: “Hatay Havalimanını yeniden yapacağız” Haber

Bakan Uraloğlu: “Hatay Havalimanını yeniden yapacağız”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve haber müdürleriyle bir araya geldi. Önce 2002-2023 yılları arasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca gerçekleştirilen yatırımlarla ilgili bilgi veren Uraloğlu, daha sonra 2023-2028 yılları arasında hayata geçirilecek proje ve yatırımlar ile 2053 yılı ulaştırma ve altyapıda ortaya konan hedef ve projeleri açıklayarak, gazetecilerin sorularını cevapladı. “11 trilyon dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkenin merkezi konumundadır” Türkiye’nin coğrafi konumuna dikkati çeken Bakan Uraloğlu, “Ülkemiz 4 saatlik uçuş süresiyle, yaklaşık 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 43 trilyon 200 milyar dolar Gayri Safi Milli Hasıla’ya sahip ve 11 trilyon dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkenin merkezi konumundadır. Üç kıtayı birbirine bağlayan jeopolitik konumuyla da Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerinin ekonomik ve sosyal gelişimleri için çok önemli bir noktada bulunuyor. Bu gerçeklerden hareketle son yıllarda ülke içinde çok modlu ulaşım bağlantıları sağlamanın yanı sıra, uluslararası koridorlar oluşturarak kıtalar arasında kesintisiz ve kaliteli ulaşım altyapıları tesis ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Nüfusumuzun 2053’te de 112,6 milyona çıkacağını tahmin ediyoruz” Artan nüfus oranının Türkiye’de araç yoğunluğunu da beraberinde getireceğinin altını çizen Uraloğlu, “2020-2050 yılları arasında ulaşıma yönelik talebin yolcu sayısı-kilometre cinsinden iki katına çıkacağı öngörülüyor. 2020 yılında 12 milyar ton olan dünya ticaret hacminin 2030 yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ve 2100 yılında ise 150 milyar tona çıkacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde ise nüfusumuzun 2029’da 92,5 milyona, 2035’de 98 milyona ve 2053’te de 112,6 milyona çıkacağını tahmin ediyoruz. Ülkemizdeki araç sahipliği sayısının 2050’de Avrupa ortalamasına yakın olan bin kişiye 500 araç oranına ulaşacağını ön görüyoruz. Yani her 2 kişiden biri araç sahibi olacak. Bu durumda da ülkemizde şu anda yaklaşık 26,5 milyon olan araç sayısı 2050’li yıllarda 55 milyon civarında olacak. İşte biz de bu gerçekler ışığında çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz” dedi. Son 21 yılda ulaşım ve iletişim altyapısına 194 milyar dolar yatırım yapıldı Alt yapı yatırımlarının öneminden bahseden Bakan Uraloğlu, “Son 21 yılda ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına harcadığımız yaklaşık 194 milyar dolar ile bu alanlarda çok önemli mesafeler kat ettik. Cumhuriyetimizin 100. yılında kaydetmiş olduğumuz önemli yatırımlar ve gelişmeler ile stratejik konumumuzun gereğini en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizi uluslararası alanda vazgeçilmez bir düzeye taşıdık” şeklinde konuştu. Uraloğlu, 6 Şubat depreminde bakanlığın bütün birimlerinin bölgede çalıştığına işaret ederek, şunları kaydetti: "11 ilde bakanlık olarak biz vardık. Demir yoluyla, deniz yoluyla, birçok misafirimize esasında İskenderun Limanı’nda, ulaştırdığımız konaklanabilecek gemilerle beraber misafir ettik. Demir yoluyla taşıdık. Biz sadece karayolları olarak 3 bin 400 civarında makine gönderdik. Bu makinelerin yüzde 20’si kendi makinemizdi. Geri kalanı bizim yüklenicilerimizin makineleriydi. O yüklenicilerimiz aşağı yukarı 40 gün civarında bila bedel çalıştılar." “(Hatay Havalimanı) Hızlıca ihalesini yapıp havaalanını yeniden yapacağız” Uraloğlu, depremde zarar gören yolları çok hızlı bir şekilde onardıklarının altını çizerek, Hatay Havaalanı’na şu an boş uçakların indiğini, dolu uçakların kalkabildiğini vurguladı. Uraloğlu, şöyle devam etti: "Projemizi yaptık. Şimdi hızlıca ihalesini yapıp havaalanını yeniden yapacağız. Aynı yere yapacağız maalesef. Çünkü başka bir yer yok orada. Havaalanı yapılabilecek yakın civarda İskenderun dahil başka bir yer yok. Ama ya ben bunu tecrübe ettik niye bir daha deniyoruz derseniz şöyle bir örnek vereyim. Artık yaklaşım olarak Rize’deki ve Ordu Giresun’daki havaalanı yaklaşımıyla denizin içerisine nasıl yapmışsak burada da Amik Gölü’nün içerisine aynı mantıkla yapacağız." “225 kilometre saatlik hızlı tren setinin tasarımına başladık” Uraloğlu, yerli ve milli raylı sistem araçlarında milli banliyö setini prototip üretimi ve tasarımıyla beraber 2024’te yapacaklarının altını çizerek, "225 kilometre saatlik hızlı tren setinin tasarımına da başladık, 2024’te tasarlamış olacağız. 2025’te prototipini üretmiş olacağız. Sonrasında 250 kilometre hıza sahip yüksek hızlı tren setinin tasarımını ve milli metro projesinin tasarımını da 2026’da inşallah gerçekleştirmiş olacağız. Aynı zamanda özel sektörü de özellikle desteklediğimizi bilmenizi isterim. Yeterince kapasite oluştuğu takdirde biz belki bu sektörden Bakanlık olarak çıkacağız" ifadelerini kullandı. 2053’e kadar 31 milyar dolarlık yatırım Karayollarında 2053’e kadar yaklaşık 31 milyar dolarlık bir yatırım düşündüklerini aktaran Uraloğlu, 2053’te de 38 bin kilometrelik bir bölünmüş yol hedefleri olduğunu vurguladı. “6G’ye yönelik çalışmalarımıza başladık” Uraloğlu, haberleşmede 2028’e kadar yaklaşık 10 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı planladıklarına dikkati çekerek, "6G teknolojisine yönelik çalışmalarımıza başladık. Fiber geniş bant abone yoğunluğunu uzun vadede tüm Türkiye’yi kapsayacak hale getirmeyi planladık. Mobil geniş bant abone yoğunluğunu 57,2 milyar dolar haberleşme yatırımlarıyla yüzde 100’e ulaştırmayı hedefliyoruz. Siber güvenlik konusunda sertifikasyonla ilişkin altyapı çalışmalarını oluşturuyoruz. Önümüzdeki sene artık bütün akıllı cihazların sertifikasyon ve denetimini Bilgi Teknolojileri Kurumu olarak biz yapmaya başlayacağız" dedi. “İstanbul’daki iki tane köprümüzün askı halatlarının birini yeniledik” İstanbul’da muhtemel bir deprem için Bakanlığın yaptığı çalışmaların sorulması üzerine Uraloğlu, "İstanbul’daki iki tane köprümüzün askı halatlarının birini yeniledik. 15 Temmuz ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde de devam ediyoruz. Askı halatlarını yeniliyoruz ve bunların rutin kontrollerini yapıyoruz. Özellikle otoyolları üzerindeki viyadüklerin deprem güçlendirmelerini yapıyoruz. Seyahat ederken otoyolda, enine geçen bir köprüden geçerken dikkat edin, hemen o kirişlerin altına böyle ilave çelik plakalar koyulmuştur, eğer orada kiriş düşerse tamamen devre dışı kalmasın, onun üzerine düşsün diye. Dolayısıyla bu tespitleri yaptık ve devam ediyoruz, şu anda da bu anlamda İstanbul’da devam eden bir çalışma var" ifadelerini kullandı. “İstanbul için tahliye planımız var” Uraloğlu, Kuzey Marmara Otoyolu’nun İstanbul’un aort damarı gibi olduğuna işaret ederek, "Biz Kınalı-Malkara dediğimiz Çanakkale istikametinden tahliye ve acil yardımı sağlamış olacağız. Aynı şekilde Osmangazi Köprüsü’nden ve Kuzey Marmara Otoyolu’ndan da sağlamış olacağız. İstanbul’da bir tahliye planımız var" dedi. 6 Şubat depreminden etkilenen sanayii bölgeleri Anadolu’ya kaydırılacak 11 ilde yaşanan 6 Şubat depremlerinin bazı arazilerin bile yerlerinin kaymasına neden olduğunu hatırlatan Uraloğlu, şunları kaydetti: "Fay hattının geçtiği yerde yol 3 metre-4 metre ötelenmiş durumda. Sizin binanızın artık koordinatları kaydı. Bu bütün deprem bölgesinde kaydı. Deprem bölgesindeki sanayi ile ilgili bir çalışma var. Bittiğinde bu dert ortadan kalkmış olacak. Vatandaşın sadece geçiş sürecinde belki bazı inisiyatiflerini engelleyecek ama sonrasında serbest hale gelmiş olacak. Bu sanayinin Anadolu’ya doğru kaydırılması noktasında deprem riskinin daha az olduğu bölgeler Konya ve Kayseri’dir. Buralar öngörülüyor. Ama bu hemen olabilecek bir iş değil. Ama süreç başlatılmıştır." Trabzon Havalimanı’nın mevcut pistinin 2 bin 600 metre civarında, 45 metre genişletilmiş olduğundan da bahseden Uraloğlu, pistin ihtiyacı gördüğünü, şu anda terminal binasının yeterli olmadığını söyledi. Uraoğlu, söz konusu havalimanının günde maksimum 22 bin yolcuya ulaştığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Günlük 149-150 civarında uçağa ev sahipliği yapabilecek bir havalimanı. Orada yeni bir havalimanı projesini yaptık. Ve bulunduğu yerin hemen kuzeyine doğru deniz üzerine yapmayı planlıyoruz. Malum Karadeniz’de yer darlığı var. Ve onu yatırım programına da aldık. 3-5 yılda bitebilecek bir iş değil. Dolayısıyla biz onun ihalesini yapmaksızın mevcut havalimanının iyileştirilmesiyle ilgili küçük bir ihale yaptık. İç hatlara 3 köprü ilave ediyoruz. Ayrıca yeni bir terminal binası yapıyoruz. Ve dış hatlar gidiş ve gelişe ayırıyoruz. Bir de CIP binası yapmış oluyoruz oraya. Yapacağımız hizmet Trabzon Havaalanı’nı yaklaşık bir 10 yıl rahatlatacaktır." “Bakü-Tiflis-Kars hattı komple yenileniyor” Uraoğlu, Cumhurbaşkanı’nın ekim ayında Çin ziyareti olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Çinlilerin Konya, Aksaray, Yenice, Akdeniz hattında bir finansman veya işlerin ortak yapılması konusunda ilgileri var. Yapılmış olan ihaleler var. Dolayısıyla bunların bu süreçte birazcık daha hayata geçeceğini düşünüyorum. Bununla ilgili gerekli görüşmeleri yaptık. Bundan sonra daha iş birliği içerisinde yürüyeceğiz Kuşak Yolu’yla ilgili birçok alternatif var. Her ülke burada rol almaya çalışıyor. Her ülke gerek kendi ülkesinden geçsin gerekse de geçecek güzergahta kendilerinin dahli olsun istiyor. Şu andaki Bakü-Tiflis-Kars hattımız var ve bu komple yenileniyor. Şu an kapalı orası. Sebebi de tamamen yenileniyor olması." “Yap-işlet-devret İngilizlerin icat ettiği ve Fransızların yoğun kullandığı bir sistemdir, bunu biz icat etmedik” Uraloğlu, "yap-işlet-devret" modelinin demir yolunda olmadığını, hava yolu ve daha çok karayollarında olduğunu da hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: "Zaten milli bütçemize aldıklarımız belli, yapıyoruz. Diğer taraftan kredili yaptığımız işler var. Mesela otoyolları dış krediyle yaptık. Yap-işlet-devret değildir. Şu anda Karayolları Genel Müdürlüğünün işlettiği dış kredilidir. Sonrasında yap-işlet-devret İngilizlerin icat ettiği ve Fransızların yoğun kullandığı bir sistemdir. Bunu biz icat etmedik. Biz yap-işlet-devret modeliyle yaptığımız zaman, hangi araç garantisini ve hangi geçiş ücretini verirsek, buraya kredi bulunabilir. Esasında gerçekten geçecek olan araçtan ziyade, orada elbette bir trafik projeksiyonumuz var. Hangi aracın hangi yıllarda geçeceğini hesaplıyoruz. Vatandaşın kullanabileceği bir ücret de tespit etmeye çalışıyoruz." Osmangazi Köprüsü’nde trafik öngörülerinin üzerine çıktıklarına da işaret eden Uraloğlu, şu an için köprüyü kullanan araç sayının ortalama 70 binlerde olduğunu, daha çok insanın kullanımı için ücrette zam yapılmadığını belirtti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.