TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hatay Tabiatı Koruma Derneği

İLKHABER-Gazetesi - Hatay Tabiatı Koruma Derneği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hatay Tabiatı Koruma Derneği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hatay'daki 'Bir Damla Su Ol' projesi için önemli adım Haber

Hatay'daki 'Bir Damla Su Ol' projesi için önemli adım

Hatay Tabiatı Koruma Derneği tarafından ormanlık alanların olası yangınlara karşı korunması amacıyla hazırlanan "Bir Damla Su Ol" projesinde önemli bir adım olan eğitim protokolü, imza altına alındı. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, uzunca süredir Hatay il genelindeki ormanlık alanların korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmayla "Bir Damla Su Ol" isimli proje hazırladıklarını anımsattı. Proje ile 'orman yangınlarının önlenmesi, yangın anında müdahale edecek gönüllü eğitimleri ve yangın sonrası atılacak bilinçli adımların' hedeflendiğini ifade eden Öğünç, "Bu projemiz, dünyanın en büyük doğa koruma kuruluşlarından biri olan WWF’nin Türkiye temsilcisi WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) desteğini alan projelerden biri oldu." dedi. Projenin hayata geçmesi noktasında önemli bir adım atıldığı bilgisi veren Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Öğünç, "WWF-Türkiye'nin Garanti BBVA’nın finansal desteği ile yürüttüğü Türkiye’nin Canı Yanmasın Destek Programından yararlanan ‘Bir Damla Su Ol’ isimli projemiz kapsamında yapacağımız eğitim çalışmaları ile ilgili Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol imzaladık. İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Harun Tüysüz'e, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Selim Yiğit'e ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ARGE birim sorumlusu Nurcihan Yurdagül'e destekleri için teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

Hatay’daki dağ ceylanı habitatında tehlike sinyalleri Haber

Hatay’daki dağ ceylanı habitatında tehlike sinyalleri

Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatını Geliştirme Sahası (YHGS) içinde taç ocağı açma ve iş makinelerinin çalıştırılması endişesi yaşadıklarını açıkladı. Türkiye'deki gazella gazella türü dağ ceylanlarının yaşadığı tek yer olan ve Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından türün nesli tehlikede olarak sınıflandırılarak korunma altına alınması gerektiği açıklanan Hatay'daki Yaban Hayatı Koruma Alanı'nın iş makinesiyle tahrip edilmesine çevreciler tepki göstermişti. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, konuyu Doğa Koruma ve Milli Parklar Hatay İl Şube Müdürlüğü yetkililerine bildirdiklerini ve sorumlular hakkında yasal süreç başlatılmasını talep etmişti. Abdullah Öğünç, Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatını Geliştirme Sahası (YHGS) içinde taç ocağı açma ve iş makinelerinin çalıştırılması konusundaki endişelerinin devam ettiğini bildirdi. Öğünç, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu'na göre; av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma plânı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahalar olduğunu ifade etti. Bu kapsamda bugüne kadar Türkiye’de toplamda 85 adet YHGS tahsis edildiğini belirten Abdullah Öğünç, “Bunlardan 3 tanesi (Hatay Altınözü YHGS, Hatay Dağ ceylanı YHGS ve Hatay İskenderun Arsuz YHGS). Hatay Dağ ceylanı YHGS; 25.12.2019 tarihinde ilan edilmiş olup 12.514 hektarlık bir alana sahiptir. Bu YGHS’nın alanı büyük ölçüde Kırıkhan ve bir bölümü de Kumlu ilçesi sınırlarında kalmaktadır.” dedi. Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ile İlgili Yönetmeliğin 13. Maddesine göre yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında, yönetim ve gelişme planlarında yer alan faaliyetler ve yapılaşmalar dışındaki faaliyetler ve yapılaşmalara izin verilemeyeceğini vurgulayan Abdullah Öğünç, şunları söyledi: ABDULLAH ÖĞÜNÇ: “ÇÖP DEPOLAMA ALANLARI OLUŞTURULAMAZ, HİÇBİR YAPI VE TESİS KURULAMAZ” “Bu alanların dışında da olsa bu sahalara olumsuz etki yapacak tesislere izin verilemez, ekosistem bozulamaz, varsa mevcut tesislerin atıkları arıtılmadan bırakılamaz. Bu sahalar içerisinde çöp depolama ve imha alanları oluşturulamaz, onaylanmış plânlarda belirtilen yapı ve tesisler dışında hiçbir yapı ve tesis kurulamaz, irtifak hakkı tesis edilemez. Bu sahalarda Bakanlıkça gerektiğinde ilave yasaklamalar getirilir ve Bakanlığın uygun görüşü alınmadan diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yasaklama getirilemez. Hatay Dağ ceylanı YHGS için 2020 yılında bir yönetim planı hazırlanmış. Bu plan kapsamında alanda neler yapılabileceği ve neler yapılamayacağı belirlenmiş durumdadır. Yönetmelik gereği hiçbir belediyenin bu alanda Taş ocağı açma, sanayi tesisi kurma, yerleşim yeri açma, tarım alanı açma gibi gerekçelerle birilerine ruhsat veya izin verme yetkisi bulunmamaktadır. Alan için tek yetkili merci Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Son günlerde alanda taş ocağı ruhsatı aldığı iddiaları ile alanda iş makineleri çalıştırmaya kalkan kişiler olduğu için ve Belediyelerden alanda çeşitli faaliyetlerde bulunmak gerekçesiyle çeşitli ruhsatlar almaya çalışanlar konusunda bize ulaşan duyumlar üzerine, dernek olarak kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek istedik.”

Kırıkhan'ın doğa mirası mesire alanı tehlikede Haber

Kırıkhan'ın doğa mirası mesire alanı tehlikede

Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki Kırıkhan Mesire Alanı'nda 6 dönümü kapsayan bölgedeki ağaçların kesilmesi, çevrecilerin tepkisine yol açtı. İlçenin doğa mirası Kırıkhan Mesire Alanı'nın tehlikede olduğunu belirten çevreciler, "Bu ağaç kıyımı nereye kadar devam edecek?" diye sordu. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, derneğin yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, 1960’lı yıllarda ağaçlandırılan, günümüzde ise derneğin ve doğaseverler tarafından zaman zaman fidan dikimi yapılan Kırıkhan Mesire Alanı'nda ağaç kesimleri olduğunu söyledi. Kendilerine gelen ihbarlar üzerine bölgede yaptıkları incelemelerde 5-6 dönümlük bir alanda kesim yapıldığını gördüklerini ifade eden Abdullah Öğünç, "Hem Kırıkhan halkına hem de binlerce canlıya ev sahipliği yapan Hatay Kırıkhan’lıların tek nefes alma mekânı olan Kırıkhan Mesire Alanı'nda çeşitli bahanelerle ağaç kesimleri devam ediyor. Bu kez sığınılan bahane 'öğretmen evi inşası' oldu. Kesimler hızlı bir şekilde gece saatlerinde gerçekleştiğinden görülmedi. İlçe merkezimizin sığınağı olan mesire yerindeki bu ağaç kıyımı nereye kadar devam edecek? Eminiz ki Kırıkhan’da o öğretmen evini yapacak en az on tane yer gösterilir." dedi. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Öğünç, Kırıkhan Mesire Alanı'nın korunması için çok mücadele verdikleri belirterek, şunları kaydetti: "Elinde balta ile her önüne gelen ağacı suç işleyerek bir bahane ile kesenlere karşı elimizde kalemimizle dilekçe yazarak yasal yollardan mücadele edemez hâle geldik. Yerel ve merkezi yönetim temsilcilerinin tahribata dur demesini bekliyor, göreve davet ediyoruz."

Hatay'daki endemik tür dağ ceylanlarının geleceği için çağrı Haber

Hatay'daki endemik tür dağ ceylanlarının geleceği için çağrı

Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, nesli tükenme tehlikesinde olduğu için koruma altına alınan Hatay'daki "Gazella gazella" türü dağ ceylanlarının geleceği için çağrıda bulundu. Abdullah Öğünç, Hatay'daki "Gazella gazella" türü dağ ceylanlarının ülkemizde sadece Hatay ilinde yaşayan bir tür olduğunu, dünya genelinde ise Hatay dışında sadece İsrail'de yaklaşık 3 bin bireyinin kaldığını söyledi. İsrail'deki populasyon sürekli azaldığını belirten Öğünç, bu nedenle Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından türün nesli tehlikede olarak sınıflandırılarak korunma altına alınması gerektiğinin vurgulandığını ifade etti. Öğünç, Hatay Tabiatı Koruma Derneği olarak uzun yıllara dayanan çalışmaları, Tarım ve Orman Bakanlığının etkili uygulamaları ve yöre halkının önemli desteği sayesinde Türkiye'deki tek popülasyon olan Hatay'daki dağ ceylanı popülasyonun sürekli arttığını kaydetti. Hatay'daki dağ ceylanları birey sayısının 2012 yılında 235 iken günümüzde 1500'e yaklaştığı bilgisi veren Öğünç, "2017 yılında, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Hatay Dağ Ceylanı (Gazella gazella) Tür Eylem Planı hazırlandı. Bu planın sonuçlarına dayanarak, 25 Aralık 2019 tarihli 30989 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 24 Aralık 2019 tarihli 1885 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatını Geliştirme Sahası (YHGS) olarak ilan edilen yaklaşık 133 kilometrelik bir alan belirlendi. Ancak, 05 Haziran 2021 tarihli 31502 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yaklaşık 8 kilometrelik bir alan YHGS'nın dışına çıkarıldı." dedi. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Öğünç, bölgede yaşayan duyarlı vatandaşların bu kararı “yürütmenin durdurulmasını talebiyle” mahkemeye taşıması üzerine başlatılan dava sonucunda, Danıştay 10. Dairesi tarafından yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini anımsattı. "Bölgedeki taş ocakları risk oluşturuyor" Ancak son günlerde, YHGS ilan edilen alan üzerindeki taş ocaklarının dağ ceylanları üzerindeki baskıyı artırdığını endişeyle gözlemlediklerini anlatan Öğünç, şunları söyledi: “Bu türün nesli tehlikede olup dünyadaki popülasyonunun arttığı tek alan, Hatay'daki koruma alanıdır. Hatay dağ ceylanı, şehrimizin en değerli simgelerinden biridir. Ülkemiz ve şehrimiz için bu nadir ve nesli tehlikede olan türü, taş ve çakıl gibi maddeye feda edemeyiz. Depremin yaralarını birlikte sarabiliriz ve Hatay'ı tekrar ayağa kaldırabiliriz ancak, bu süreçte dağ ceylanını kaybetmek, bir daha geri getirilemeyecek bir kayıp olacaktır. Hatay, bir ceylan türünü koruma ve yaşatma gücüne sahiptir. Dernek olarak Hatay'daki endemik tür dağ ceylanlarının geleceği için çağrıda bulunarak, türün korunması konusunda gerekli adımların atılmasını istiyoruz."

"Bir Damla Su Ol" projesine WWF-Türkiye desteği Haber

"Bir Damla Su Ol" projesine WWF-Türkiye desteği

Kuruluşundan bu yana Hatay başta olmak üzere ülke genelinde 'tür ve doğa koruma, araştırma ve geliştirme' alanında birçok projeye imza atan Hatay Tabiatı Koruma Derneği'nin "Bir Damla Su Ol" projesine, WWF Türkiye destek verdi. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, uzunca bir süredir Hatay genelindeki ormanlık alanların korunması ve geliştirilmesine yönelik proje üzerinde çalışma yaptıklarını söyledi. Projede ile 'orman yangınlarının önlenmesi, yangın anında müdahale edecek gönüllü eğitimleri ve yangın sonrası atılacak bilinçli adımların' hedeflendiğini bildiren Öğünç, "Bu projemiz, dünyanın en büyük doğa koruma kuruluşlarından biri olan WWF’nin Türkiye temsilcisi WWF-Türkiye tarafından desteklenecek projelerden biri oldu." dedi. WWF-Türkiye'nin, ülkemizin değerli doğal yaşam alanlarını ve canlı türlerini koruyarak, insanın doğadaki ayak izini azaltmayı ve ülke çapında bir değişim yaratmayı amaçladığını dile getiren Abdullah Öğünç, "Biz de Hatay Tabiatı Koruma Derneği olarak, yaşamın sürekliliği açısından hayli önemli olan ormanlarımızla ilgili böyle bir adım attık." diye konuştu. Hatay'daki dağ  ceylanları için de destek sağladı Öğünç, Türkiye'de sadece Hatay'ın Suriye sınırında yaşadığı tespit edilen ve ender rastlanan bir tür olan Gazella Gazella türü dağ ceylanlarının korunması için yürüttükleri projenin de WWF-Türkiye tarafından desteklendiğini anlattı. Yeryüzünün doğal çevresinin bozulmasının durdurulması ve insanların doğayla uyum içinde yaşadığı bir gelecek kurulmasının son derece önemlim olduğunu vurgulayan Öğünç, ""Bir Damla Su Ol projemizin ekibinde Prof. Dr. Yaşar Ergün,  Ceylan İnceoğlu, Dr. Şevket Öztürk, Dr. Okan Ürker, Ahmet Aymaz, Cihan Parlar ve Meltem Ünal yer alıyor. Projesi süresince adım adım bilgilendirmelerimiz olacak. Hatay’a ve Ülkemize hayırlı olsun." İfadelerini kullandı.

Hatay Havalimanı kampanyasına 8 bini aşkın imza Haber

Hatay Havalimanı kampanyasına 8 bini aşkın imza

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gören Hatay Havalimanı'nın taban çökmeleri ve taşkın riski olmayan yerde inşa edilmesi amacıyla imza kampanyası başlattıklarını söyledi. Öğünç, 6 Şubat 2023’te saat 04.17’de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde medeniyetler şehri Hatay'ın havalimanının da kullanılamaz hâle geldiğini anımsattı. Depremden dolayı uçuş pistinde çökmeler olması nedeniyle havalimanının kullanılamadığına dikkati çeken Öğünç, "Bu durum, ilkyardım, arama kurtarma ekipleri ve ekipmanlarının bölgeye ulaşmasını ciddi anlamda geciktirmişti." dedi. Abdullah Öğünç, Hatay Havalimanı'nın jeomorfolojik açıdan Antakya-Kahramanmaraş grabeni veya çöküntü oluğu olarak tanımlanan sahada yer alan 1950’lerden itibaren kurutulmaya çalışılan Amik Gölü’nün en derin kısmına 2007 yılında inşa edildiğini ifade ederek, “Onarılarak aynı yerde hizmet vereceği açıklanan Hatay Havalimanı'nın farklı yere taşınması amacıyla dünyanın yirmi yedi ülkesinde yer alan sosyal değişim platformu özelliğine sahip change.org'da imza kampanyası başlattık." dedi. Kampanyaya 8 bini aşkın kişinin imza verdiğini belirten Öğünç, hedeflerinin 10 bin imza olduğunu kaydetti: change.org'daki kampanyada şu ifadelere yer verildi: "Kurutulan Amik Gölü'nün en derin yerine yapılan ve her yıl su baskınlarına uğrayan, 6 Şubat depremlerinde de büyük hasar gören Hatay Havalimanı’nın yine aynı yere yapılması planlanıyor. Burası aynı zamanda kuşların göç yolu üzerinde ve hem kuşlara zarar veriyor, hem de uçaklar için risk oluşturuyor. Yetkilileri acilen ikinci kere yapılacak olan yanlıştan dönmeye ve havaalanının yerini değiştirmeye çağırıyoruz. Yaşananlardan ders almazsan, tekrar tekrar acılar, felaketler yaşamaya devam edeceğiz. Hatay Havalimanı, 1950’lerden itibaren kurutulmaya çalışılan Amik Gölü’nün en derin kısmına 2007 yılında inşa edilmiştir. Hatay Havalimanı'nın mevcut konumu, havalimanının ekolojik ve çevresel etkileri nedeniyle yetiştirilen tarımsal ürünlerin sağlığı açısından da uygun değildir. Havalimanı yapımı için alternatif önerilenimizi de yetkili kurumlarla paylaşmış bulunuyoruz. Bu sahalarda gerekli tetkiklerin, konunun uzmanları tarafından yapılmasını ve Hatay’ın her doğal koşul altında faal olacak uygun yeni bir havalimanına kavuşmasını yetkili kurumların işbirliği ile mümkün olduğuna inanıyoruz. Burada neden havalimanı olmaması gerekir? 1. Havalimanının kurulmuş olduğu Alüvyal zeminde zaman içerisinde deprem olmadan dahi çökmeler devam etmektedir. Bunun kanıtları vardır. Yaşanan ve yaşanabilecek depremler ise çökme ivmesini, sıvılaşmayı arttırabilecek niteliktedir. 2. Kurutulduğu iddia edilen Amik Gölü, kış aylarında yeniden su toplayarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Hemen hemen her kış oluşan göl bazı yıllarda artan yağış miktarı ile daha geniş bir alana yayılmaktadır. Buna bağlı olarak taşkın boyutu ve oluşturduğu olumsuzluklar da arttırmaktadır. 2012, 2019 kış aylarında taşkın miktarındaki artış havalimanının kullanımını olumsuz etkilemiş, limana gidişin gerçekleştiği karayolu ve yakın çevresi günlerce sular altında kalmıştır. 3. Gölün yeniden oluşması ve sularının taşması, havalimanına yapılmış olan yatırımların revizyonunu gerektirmekte ve maliyetini sürekli arttırmaktadır. 4. Lübnan dağlarından kaynağını alan Asi Nehri havzasında kalan Amik Gölü ve Amik ovası yörede su kontrolü açısından önemi büyük olan bir jeomorfolojik ünitedir. Nitekim 6 Şubat depremlerinde Suriye’de yıkılan bir barajın suları Amik ovası tabanında yayılmış böylelikle Antakya ve Samandağ ikincil bir felaketten korunmuştur. 5. Göçmen kuşların göç yolu üzerinde olan havalimanın mevcut yeri, kuşların etkisiyle uçaklarda yaşanabilecek riskleri arttıracak niteliktedir. 6. Yaz aylarında (Nisan-Ekim arasında) Güneybatı-Kuzeydoğu yönlü ve şiddetli rüzgarların etkisinde kalan ovada Hatay Havalimanı bu rüzgarın en şiddetli estiği ve türbülans oluşumlarının yoğun olduğu konumlardan birindedir. Bu durum ise uçakların iniş ve kalkışlarında panik oluşmasına, uçuşun konforuna ciddi olumsuz etkiler yapmaktadır. Bugüne kadar bir kazanın yaşanmaması da önemli bir şans olarak değerlendirilmelidir. 7. Kış aylarında saha özellikle sabah ve akşam saatlerinde yoğun sis ile uçuşun zorlaştığı mikroklimatik şartlar barındırmaktadır. 8. Kurutulmaya çalışılan gölün aynası (göl tabanı) üzerinde inşa edilen Hatay Havalimanı Amik ovasının 1. derecede verimli tarım alanlarına çok yakın bir konuma sahiptir. Havalimanına inen-kalkan uçaklar, lojistik destek ve havalimanına olan ulaşım yoğunluğu gibi etkilerle çevre ve tarım alanları üzerinde de baskı oluşturmaktadır. Günümüzün vazgeçilmezi özelliğindeki hava ulaşımına elbette Hatay ilinin de ihtiyacı vardır. Ancak havalimanının yeniden yapımının gündeme geldiği bugünlerde mevcut yere yeniden havalimanı inşasını yukarıda saydığımız ve daha da arttırılabilir nedenlerden dolayı doğru bulmuyor ve onaylamıyoruz. Mevcut yerin başka amaçlarla da kullanılmasına karşı olduğumuzu buranın yeniden Amik Gölü olarak ekosisteme ve çevreye faydasının daha fazla olacağına inanıyoruz.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.