#Havuz

İLKHABER-Gazetesi - Havuz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Havuz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana’da 650 TL’lik ihmal can aldı: Türker Çulha’nın ölümüne neden olan site yönetimine hapis ve milyonluk tazminat Haber

Adana’da 650 TL’lik ihmal can aldı: Türker Çulha’nın ölümüne neden olan site yönetimine hapis ve milyonluk tazminat

Olay, 2 Temmuz 2022 günü Adana’nın merkez Seyhan ilçesine bağlı Pınar Mahallesi’ndeki Pınar Park Sitesi’nde yaşandı. Site sakini Türker Çulha, arkadaşlarıyla birlikte site havuzuna girdi. Yüzmenin ardından havuzdan çıkan Çulha, dinlenmek için havuz kenarındaki aydınlatma direğine yaslandı. Ancak direğe kaçak akım rölesi takılmadığı için elektrik çarpması yaşandı. İlk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırılan Çulha, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Genç yaşta yaşamını yitiren Çulha, ertesi gün kılınan cenaze namazıyla toprağa verildi. “650 TL’lik cihaz takılsaydı yaşıyor olacaktı” Çulha ailesi, olay sonrası site yöneticisi A.K. ile birlikte yönetim üyeleri K.E. ve M.Ş.A. hakkında hem ceza hem de tazminat davası açtı. 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme bilirkişi raporu ve teknik incelemeler sonucunda, elektrik direğinde 650 TL değerindeki kaçak akım rölesinin bulunmadığını ve havuz çevresindeki topraklama ölçümlerinin yasal şartlara uygun yapılmadığını tespit etti. Mahkemeden cezai ve maddi yaptırım Mahkeme, site yönetiminde bulunan üç kişiyi "taksirle ölüme neden olma" suçundan ayrı ayrı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Öte yandan, Adana 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen tazminat davasında ise mahkeme, site yönetiminin yüzde 100 kusurlu olduğunu belirterek 2 milyon 751 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Anne Atiye Çulha: “Evladımı ihmale kurban verdim” Acılı anne Atiye Çulha, oğlunun ihmaller zinciri nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, “Evladımı elektrik direğindeki yüksek akımdan dolayı kaybettim. Havuz 2 yıl kapalı kaldı, pandemi sonrası yeniden açıldı ama hiçbir bakım yapılmadan kullanıma sunuldu. O direğe 650 TL’lik kaçak akım rölesi takılsaydı evladım yaşayacaktı. Bu kadar ucuz bir ihmalle bir can yitirildi. Olaydan sonra hiç kimse sorumluluk almadı, yorum yaptılar: ‘Islak direğe yaslanmasaydı’ dediler. Evladım geri gelmeyecek ama suçlular hak ettikleri cezayı almalı” dedi. Yönetici: “Beni zorla yönetici yaptılar” Yönetici A.K. ise mahkemeye verdiği ifadede, “Yaz aylarında Tekir yaylasında olacağımı bildirmeme rağmen beni zorla yönetici yaptılar. Havuz ve aydınlatmaların bakımını yaptırmıştım. Kusurum yok” diyerek sorumluluk almadı. Yönetim üyeleri K.E. ve M.Ş.A. da aynı şekilde kusurları olmadığını iddia etti. Avukatlar cezayı istinafa taşıdı Çulha ailesinin avukatı Mehmet Barışık, verilen cezanın yeterli olmadığını ifade ederek kararı istinafa taşıdıklarını açıkladı. “Olay açık bir ihmalin sonucudur. Kaçak akım rölesi ve topraklama kontrolü yapılmadığı için genç bir insan hayatını kaybetti. Ceza, olayın ağırlığına göre hafif kaldı. Daha adil bir karar için başvuruda bulunduk” dedi. Ailenin diğer avukatı Faruk Belhan ise, tazminat kararının da site yönetimlerinin sorumluluğunu gözler önüne serdiğini belirtti: “Bu karar, sadece Türker için değil, benzer ihmal riskleri taşıyan tüm siteler için örnek olmalıdır.” İstinaf süreci devam ediyor Ceza ve tazminat kararlarına hem aile hem de sanıklar tarafından itiraz edildi. Dosya şu anda istinaf mahkemesinin değerlendirmesinde bulunuyor.

KBB Uzmanı uyardı: Havuzda kulaklara dikkat! Haber

KBB Uzmanı uyardı: Havuzda kulaklara dikkat!

Yaz aylarında serinlemek için tercih edilen havuzlar, klor dengesizliği ve hijyen eksikliği nedeniyle dış kulak yolu enfeksiyonuna davetiye çıkarıyor. Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Murat Arslanhan, özellikle çocuklarda daha sık ve daha şiddetli görülen dış kulak yolu iltihabına karşı önemli uyarılarda bulundu. Arslanhan, "Yüzücü kulağı" olarak da bilinen bu durumun ciddi ağrılara, işitme kaybına ve yaşam kalitesinde bozulmalara yol açabileceğini söyledi. Klorlu su kulak sağlığını tehdit ediyor Dr. Arslanhan, dış kulak yolunun aslında kendi kendini temizleyebilen doğal bir yapıya sahip olduğunu ancak bazı yanlış alışkanlıklar ve hijyen eksikliklerinin enfeksiyona zemin hazırladığını ifade etti. Özellikle klorun, kulak kanalındaki koruyucu mum tabakasını eriterek mikropların kolayca yerleşmesine neden olduğunu belirten Arslanhan, “Kulağa pamuklu çubuk, parmak veya sert cisim sokmak da mikroskobik çatlaklara yol açarak enfeksiyon riskini artırıyor. Kulak kanalında gelişen enfeksiyon, genellikle yüzme ya da duş sonrası birkaç gün içinde ağrı ve kaşıntı ile kendini gösterir” dedi. Çocuklar daha çok etkileniyor, ağrı şiddeti yüksek Dış kulak yolu enfeksiyonlarının çocuklarda hem daha sık hem de daha şiddetli seyretmesinin nedenlerine değinen Arslanhan, “Dar kulak kanalı, suya uzun süre maruz kalma ve henüz gelişmemiş bağışıklık sistemi gibi faktörler nedeniyle çocuklar bu hastalıktan daha çok etkileniyor. Ağrı, günlük aktiviteleri aksatacak seviyeye gelebilir ve boğaz, çene hatta dişlere kadar yayılabilir. Yüksek ateş, halsizlik ve uykusuzluk da tabloya eşlik edebilir” şeklinde konuştu. Tedavide hijyen ve kulak damlaları öne çıkıyor Dr. Arslanhan, dış kulak yolu iltihabının tedavisinde hijyenin ve su temasının kesilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Antibiyotikli ya da mantar önleyici kulak damlalarının doktor kontrolünde düzenli şekilde kullanılması gerektiğini belirten Arslanhan, ağrı durumunda destekleyici ilaçların da verilebileceğini ifade etti. “Enfeksiyon ilerlemeden bir uzmana başvurmak, hem tedavi sürecini hızlandırır hem de komplikasyonları önler” dedi. Dr. Arslanhan’dan kulağı korumanın 7 altın kuralı Temizliğinden emin olmadığınız havuzlara girmeyin. Mümkünse havuz yerine denizi tercih edin. Su geçirmez kulak tıkacı kullanın, kulak kanalını bastırmadan kurulayın. Kulak kirini çıkartmaya çalışmayın. Kulak çubuğu, parmak gibi sert cisimlerle kulağa müdahale etmeyin. Duş ya da yüzme sonrası kulaklarınızı havluyla iyice kurulayın. Sık enfeksiyon geçirenler yüzme esnasında bone takarak kulağa su kaçmasını engellesin.

Yazın dişleriniz havuzda eriyor olabilir! Uzmandan kritik uyarı: “Parlayan diş, sağlıklı diş değildir” Haber

Yazın dişleriniz havuzda eriyor olabilir! Uzmandan kritik uyarı: “Parlayan diş, sağlıklı diş değildir”

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, "Yaz mevsimiyle birlikte yüzme havuzları dolup taşarken, diş sağlığını tehdit eden büyük bir tehlike göz ardı ediliyor. Klorlu havuzlarda kontrolsüz pH seviyeleri, özellikle genç yüzücülerde diş minesinin çözünmesine, hassasiyet artışına ve çürük oluşumuna neden oluyor" dedi. Özkan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Son 5 yılda ‘havuz erozyonu’ nedeniyle başvuran hasta sayısında 3 kat artış gözlemledik. Türkiye’deki havuzların yüzde 68’i güvenli pH aralığının dışında. Bu da diş minesinin mikron mikron erimesine yol açıyor. Havuz suyu gözleri yakmasının ötesinde, dişleri de aşındırıyor" diye konuştu. "Bilimsel verilerle açıklanan gerçekler" Sağlık Bakanlığı 2024 Denetim Raporunda Türkiye genelinde denetlenen 326 havuzun yüzde 68’inin pH değeri güvenli aralığın dışında bulunduğunu, özellikle kapalı spor salonu havuzlarında pH 6.4’e kadar düşerek diş minesini çözünür hale getiren bir ortam oluşturduğuna dikkat çeken Özkan şöyle devam etti: "Journal of Dental Research (2023): Olimpik sporcularda yapılan incelemelerde, yüzde 74’ünde diş minesi erozyonu tespit edildi. Haftalık 8 saatten fazla klorlu suya maruz kalan bireylerde diş minesinin ciddi şekilde aşındığı gözlemlendi. Asit maruziyetinde 5 dakika sonra mine yüzeyinde mikroçatlaklar oluşmaktadır. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Klinik Verileri (2023): 15-25 yaş grubu aktif yüzücülerde ortalama 0.43 mm mine kaybı tespit edildi. Bu oran, normal bireylerin 4 katı." Özkan: mine gittikten sonra geri getirmenin mümkün olmadığını ifade ederek, "Parlayan diş, sağlıklı diş değil. Hastalar bazen ‘dişim beyazladı, parladı’ diye geliyor. Oysa bu, mine tabakasının incelip alttaki dentin renginin yansımasıdır. Yani diş, parlaklaştığı anda aslında savunmasız hale gelmiştir. Çocuklarda süreç çok daha hızlı. 12 yaş altı çocukların diş minesinin kalınlığı, yetişkinlere göre %30 daha azdır. Bu da klor maruziyetinin çocuklarda 2 kat daha hızlı erozyona yol açtığı anlamına gelir. İstanbul’da yüzme kurslarına katılan çocukların yüzde 41’inde bu durum erken evrede görüldü." Tek seansla başlayan süreç. Klorlu havuz suyunda pH seviyesi 6.8’in altına düştüğünde, diş minesinin %97’sini ana yapısı olan hidroksiapatit kristalleri çözülmeye başlar. Sadece 1 yüzme seansı bile 1-3 mikronluk mine aşınması oluşturabilir. En büyük yanlış. Havuzdan çıkar çıkmaz diş fırçalamak, asitle yumuşamış mineyi zımpara gibi kazımak demektir. En az 30 dakika bekleyin, ardından florürlü ve aşındırıcı olmayan bir macunla fırçalayın" dedi. Özkan, diş sağlığını tehdit dden 5 kritik riski ise şöyle sıraladı: "Klor Kokusuna Aldanmayın: Güçlü koku, yüksek klor değil, kloramin birikimidir. Bu madde mineyi aşındıran asidik yapıyı tetikler. Tuzlu Havuzlar Daha Zararlı Olabilir: Tuzlu su sistemlerinde elektrolizle açığa çıkan hidrojen peroksit, diş minesini klordan daha agresif biçimde aşındırabilir. Dişteki Renk Değişiminin Gerçek Nedeni: Mine aşındıkça alt tabaka olan sarı dentin görünür hale gelir. Bu, genellikle yanlışlıkla "beyaz leke" sanılır ama aslında erozyon belirtisidir. Standart Ağız Koruyuculara Dikkat: Uygun olmayan koruyucular, havuz suyunu ağız içinde hapsederek mineye 3 kat daha uzun temas süresi yaratır. Diş Macunu ve Klor Etkileşimi: Florürlü diş macunlarındaki sodyum lauril sülfat, klor kalıntılarıyla birleştiğinde aşındırıcı kimyasal reaksiyonlar başlatabilir." Özkan’dan koruyucu stratejileri ise şöyle sıraladı: "Dijital pH Ölçüm Cihazı Kullanın: Havuz suyunun pH’ı 7.2’nin altındaysa yüzmekten kaçının. Kalsiyum Fosfat İçeren Ağız Spreyleri: Yüzme sonrası ağız içini dengeleyerek asidik etkileri nötralize eder. Gece Florür Jeli Uygulaması: Haftada 2 gece 5.000 ppm’lik jelle yapılan 5 dakikalık uygulama, mine dokusunu onarır. Biyofilm Temizliği: Ayda 1 kez alkalin peroksit içeren ağız gargarası, klorun diş yüzeyine tutunmasını engeller. Riskli Dişlerin Güçlendirilmesi: Havuz hasarı olmadan mine çatlaklı, gizli çürüklü ve önceden aşınmış riskli dişlerinizi güçlendirmek amacıyla Yarık Örtücü ve Anatomik Dolgu gibi diş tedavilerinizi yaptırabilirsiniz." Özkan son olarak, havuzların göründüğü kadar masum olmadığını söyleyerek, "Diş minesi erozyonu sessiz ilerler. Sıcak bir çayda irkiliyorsanız, gece uykunuzda dişleriniz sızlıyorsa, nedenini başka yerde aramayın. Sıklıkla havuza giriyorsanız, dişleriniz suyun içindeki görünmeyen asitlerle savaşıyor olabilir. Biz diş hekimleri için artık yaz ayları ‘havuz hasarı onarma sezonu’na dönüştü. Bu durum bir birey değil, tüm toplum sağlığını ilgilendiren bir problemdir. Önlem basit, farkındalıkla başlar" dedi.

Aydınlatmalı havuzlara dikkat! Haber

Aydınlatmalı havuzlara dikkat!

Sıcak yaz aylarında serinlemek için tercih edilen yüzme havuzları, yanlış kurulum ve ihmaller nedeniyle büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor: elektrik çarpması. Özellikle LED havuz ışıkları, motor daireleri ve pompalar gibi suyla temas halinde çalışan sistemler, ciddi bir güvenlik riski oluşturabiliyor. Uzmanlara göre bu tür kazaların büyük çoğunluğu doğru topraklama, kaçak akım rölesi (GFCI) ve düzenli bakım ile tamamen önlenebilir. DERİNLERDEKİ GİZLİ TEHLİKE: ELEKTRİK ÇARPMASI Havuzlardaki elektrik çarpmasının başlıca nedenlerinden biri, hatalı elektrik tesisatları. Özellikle eski veya sertifikasız kurulan LED havuz ışıkları ve motor sistemleri, su ile temas ettiğinde ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Havuz içerisinde suya sızan kaçak akım, yüzücüyü elektrik devresinin bir parçası haline getirerek çarpılmasına neden olabiliyor. İş Güvenliği Uzmanları, bu tür kazaların çoğunda kaçak akım rölesinin devrede olmamasının veya düzgün çalışmamasının etkili olduğunu belirtiyor. Uzmanlar ayrıca havuz lambalarının düşük voltajlı olması gerektiğine ve sistemin düzenli olarak kontrol edilmesinin şart olduğuna dikkat çekiyor. TOPRAKLAMA VE KAÇAK AKIM RÖLESİ HAYAT KURTARIYOR Elektrik güvenliği konusunda görüş bildiren uzmanlar, özellikle GFCI (Topraklama Hatası Devre Kesicisi) sistemlerinin hayati önem taşıdığını belirtiyor. Bu sistem, elektrik akımındaki en ufak dengesizliği fark ettiğinde gücü keserek olası bir faciayı önlüyor. GFCI sistemleri, LED havuz lambaları gibi suya yakın elektrikli ekipmanlarda standart olarak kullanılmalı. Elektrik Mühendisleri Odası yetkilileri, “GFCI cihazları suyla temas halinde yaşanabilecek akım kaçaklarında saniyeler içinde devreyi keserek, çarpılma riskini minimuma indirir. Ayrıca sistemin çalışıp çalışmadığı sigorta kutusundaki 'TEST' tuşu ile kontrol edilmelidir” açıklamasında bulundu. DÜZENLİ BAKIM ŞART Havuz güvenliğinde en az teknik donanım kadar önemli bir diğer unsur da düzenli bakım. Özellikle LED havuz ışıkları, filtreleme sistemleri, motor ve pompa sistemleri her sezon başında uzman kişilerce kontrol edilmeli. Elektrik tesisatlarında kablo yıpranması, korozyon ve gevşek bağlantılar erken fark edilmediğinde kısa devreye yol açabilir. Bu durum suya elektrik kaçağı oluşmasına ve tehlikeli sonuçlara neden olabilir. Ayrıca havuz suyu kimyası da elektrik iletkenliğini etkilediğinden, pH ve mineral dengesinin korunması büyük önem taşıyor. GÜVENLİK İÇİN NELER YAPILMALI? Uzmanlara göre havuzlarda elektrik çarpması riskini en aza indirmek için şu önlemler mutlaka alınmalı: GFCI (Kaçak Akım Rölesi) sistemi kurulmalı ve çalıştığı düzenli olarak kontrol edilmeli. Havuz içi LED lambalar ve motor sistemleri düşük voltajlı olmalı. Tüm elektrikli ekipmanlar uygun şekilde topraklanmalı. Kurulum ve bakım işlemleri yalnızca sertifikalı elektrik teknisyenleri tarafından yapılmalı. Sezon başında tüm sistemler kontrol edilmeli; eskiyen ekipmanlar değiştirilmeli. Havuz lambalarının çevresi düzenli olarak kontrol edilmeli, gevşek bağlantılar düzeltilmeli.

Deniz'in içinde ki havuz ''Yapraklı Koy'' Haber

Deniz'in içinde ki havuz ''Yapraklı Koy''

Mersin’in Silifke ilçesinde yer alan ve halk arasında “denizdeki havuz” olarak anılan Yapraklı Koy, yaz sezonunun başlamasıyla birlikte tatilcilerin uğrak noktası haline geldi. Ücretsiz olarak giriş yapılabilen koy, doğal güzellikleri, turkuaz rengi denizi ve kayalık yapısıyla dikkat çekiyor. Doğayla iç içe bir tatil noktası Toros Dağları’ndan gelen yer altı kaynak sularının Akdeniz’in tuzlu sularıyla birleştiği noktada yer alan Yapraklı Koy, hem görsel hem de fiziksel olarak serinletici bir tatil imkanı sunuyor. Etrafı kayalıklarla çevrili olan koyun denizi oldukça temiz, taşlık ve hızlı derinleşen bir yapıya sahip. Bu özellikleri nedeniyle özellikle iyi yüzme bilenlerin tercih ettiği bir bölge olarak öne çıkıyor. Giriş ücretsiz, hizmetler mevcut Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olarak hizmet veren koyda giriş için herhangi bir ücret talep edilmiyor. Koyda şezlong, şemsiye, kafe ve restoran gibi olanaklar bulunurken, ziyaretçilere hem doğayla iç içe olma imkanı hem de temel ihtiyaçlarını karşılama kolaylığı sağlanıyor. Fotoğraf tutkunlarının gözdesi Doğal kayalık yapısı ve turkuaz rengi sularıyla Yapraklı Koy, özellikle fotoğraf tutkunları için benzersiz kareler sunuyor. Yeşil doğa ile mavinin birleştiği koy, sosyal medyada da sıkça paylaşılan Mersin’in simgelerinden biri haline geldi. Kolay ulaşım, yoğun ilgi Silifke ilçe merkezine sadece 15 kilometre mesafede bulunan koy, Mersin-Antalya karayoluna olan bağlantısıyla kolay ulaşım imkanı sunuyor. Bu nedenle özellikle yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.