#hayvan

İLKHABER-Gazetesi - hayvan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hayvan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Yumaklı: 2026’dan itibaren yılda 200 bin baş hayvan yerli üreticiden karşılanacak Haber

Bakan Yumaklı: 2026’dan itibaren yılda 200 bin baş hayvan yerli üreticiden karşılanacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "2026'dan itibaren her yıl ortalama 200 bin baş hayvanı kendi üreticimizden karşılayacağız. Ülkeye getireceği yaklaşık kazanç 8 milyar lira civarında olacak" dedi. Bakan Yumaklı, Ankara'nın Polatlı ilçesinde bulunan bir besi çiftliğini ziyaret etti. Yeni Hayvancılık Projesi ile ilgili basın açıklaması düzenleyen Yumaklı, sütçü ırklarda dişi sperma kullanımı oranının şimdiden yüzde 25 seviyesine yükseldiğini belirtti. Aynı zamanda Güçlü Besi Güçlü Üretim Projesi'ni duyuran Yumaklı, 2026'dan itibaren her yıl ortalama 200 bin baş hayvanın üreticiden karşılanacağını ve ülkeye getireceği yaklaşık kazancın 8 milyar lira civarında olacağını açıkladı. "Dişi sperma kullanımı oranı şimdiden yüzde 25 seviyesine yükseldi" Açıklanan 3 yıllık destekleme modeli sayesinde damızlık materyalde önemli ilerleme kaydedildiğini vurgulayan Bakan Yumaklı, "Hedefimiz, dişi damızlık materyalin ari işletmelerimizden karşılanmasıydı. Sütçü ırklarda dişi sperma kullanımı oranı şimdiden yüzde 25 seviyesine yükseldi. Bu, ülkemiz için son derece umut verici bir sonuç. Süt üretiminde herhangi bir sorunumuz olmadığını, hatta arz fazlası olduğunu ifade etmek istiyorum. Kırmızı ette ise ana hedefimizin yerli üretimi geliştirmek ve gündemimizden ithalat konusunu çıkarmak olduğunu ifade etmiştik. Tedarik edilen hayvanların ülke içindeki işletmelere daha adil dağılımının yapılması, küçük işletmelere daha fazla pay verip onların ayakta kalması ve hayvancılığın tüm ülke sathında sürdürülebilir şekilde yapılması önemliydi. Bugün geldiğimiz noktada, sahada üreticimiz tarafından memnuniyetle karşılandığını, piyasada da bunun etkisinin hissedildiğini görüyoruz" diye konuştu. Süt ve besi bölgelerinin belirlendiği illerde besi materyali üretecek olan üreticilere, Hayvancılık Yol Haritası'nda belirtilen destekleme sistemine devlet tarafından verilecek ekstra teşviklerin olacağını duyurmuş olan Yumaklı, belirlenen bölgelerde üretilen etçi ve kombine ırk buzağılara yüzde 50 daha fazla destek verilmeye başlandığını açıkladı. Öte yandan Bakan Yumaklı, Hayvancılıkta Üretimi Geliştirme Projesiyle, Et ve Süt Kurumu'nun tedarik ettiği anaç hayvanların, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (TİGEM) Şanlıurfa ve Iğdır'da damızlık merkezi olarak hizmet verdiğini ve anaç hayvanların sayısının arttığını dile getirdi. "2026'dan itibaren her yıl 200 bin baş hayvanı kendi üreticimizden karşılayacağız" TİGEM bünyesindeki kaliteli etçi ırk damızlıkları, üreticilerimize uygun şartlarda vermeye başladık, "Üreticilerimiz ilk buzağılarına kavuşmaya başladılar. Ne kadar ihtiyaç varsa projeye o kadar devam edeceğiz. Bir başka projemiz, Güçlü Besi Güçlü Üretim Projesi. Amacımız, sütçü ırk popülasyonumuzda oluşan fazlalığın bir kısmından etçi ırk yavru almak. Süt üretimimizin omurgasını oluşturan, yüksek damızlık niteliği taşıyan sütçü ırklarımızı yine tutuyor. Onları 'Gen Bankası' olarak koruyoruz. Soy kütüğüne kayıtlı olmayan, sayısı 1 milyona yaklaşan dişi sütçü ırk sığırlarımızı, etçi ırklarla melezleyeceğiz. Böylece, sütçü ırka göre çok daha fazla ve kaliteli et üreten hayvanlar elde edeceğiz. Üreticimizin gelirini artıracağız. İthalatla ilgili konunun gündemimizden çıkması için önemli bir dönüm noktası. Zorunlu bir proje değil, üreticilerin isteğine bağlı proje. Sütçü ırk hayvana etçi ırk sperma kullanarak bu projeye dahil olacaklar. Bu adımlar sayesinde 2026'dan itibaren her yıl ortalama 200 bin baş hayvanı kendi üreticimizden karşılayacağız. Ülkeye getireceği yaklaşık kazanç 8 milyar lira civarında olacak" şeklinde konuştu. Hayvancılık Yol Haritası kapsamında yürütülen projelerle birlikte, ette dışa bağımlılığı azaltıp yerli üretim gücü artırılırken, aynı zamanda kalite yükseltiliyor ve üreticilerin kazancı büyütülüyor. Bu çalışmalarla et üretiminin geleceği güvence altına alınırken, ülke genelinde bereketin çoğaltılması hedefleniyor.

Bursa’daki orman yangınlarında hayvanlar da unutulmadı Haber

Bursa’daki orman yangınlarında hayvanlar da unutulmadı

Bursa'nın Gürsu, Kestel ve Harmancık ilçelerinde çıkan orman yangınları sadece doğayı değil, hayvanların yaşamını da tehdit etti. Yangın bölgelerinde mahsur kalan çok sayıda hayvan, gönüllü hayvanseverlerin seferberliğiyle güvenli alanlara tahliye edildi. Kedilerden köpeklere, çeşitli türdeki hayvanlar geçici bakım merkezlerine alınırken, bazıları için kalıcı yuva arayışı da başlatıldı. Gönüllüler, afetlerde tüm canlıların yaşam hakkının korunması gerektiğine dikkat çekerek, bu tür çalışmaların gönüllülük esasıyla devam edeceğini belirtti. Yangın hayvanların yaşam alanlarını da etkiledi Türkiye genelinde farklı noktalarda çıkan orman yangınları gibi Bursa’daki alevler de sadece ağaçları değil, ormanda ve çevresinde yaşayan canlıları da etkiledi. Yangının hızla yayıldığı anlarda hayvanseverler, barınaklar ve sivil toplum kuruluşlarıyla koordineli şekilde sahaya indi. Gönüllülerden hızlı müdahale Yangınlara yakın bölgelerde yaşayan ve hayvanların durumunu fark eden gönüllüler, hızlıca tahliye operasyonu başlattı. Başta kedi ve köpekler olmak üzere çok sayıda hayvan, risk altındaki alanlardan çıkarılarak güvenli noktalara taşındı. Yangının duman ve sıcaklığına karşı hassas olan yavru hayvanlar, ilk olarak geçici bakım alanlarına götürüldü. Bazı hayvanlara kalıcı yuvalar bulundu Yangın sonrası kurtarılan hayvanların bir kısmı veteriner kontrolüne alınırken, bazıları da hayvan hakları dernekleri aracılığıyla sahiplendirme sürecine dahil edildi. Özellikle dumandan etkilenen ve vücutlarında yanıklar oluşan hayvanlar özel tedavi altına alındı. “Tüm canlıların yaşam hakkı korunmalı” Yangın alanında gönüllü olarak çalışan hayvanseverler, sadece insanların değil, tüm canlıların yaşam hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Gönüllüler, bu tür afet durumlarında hayvanların da afet planlarına dahil edilmesi gerektiğini belirterek, çalışmalarını gönüllülük esasıyla sürdüreceklerini açıkladı. Gönüllü ağlar güçleniyor Afetlerde hayvan kurtarma faaliyetlerinin artmasıyla birlikte gönüllüler arasında iletişim ve koordinasyon ağlarının da geliştiği görülüyor. Bursa’da yaşanan bu olay, doğal afetlerde hayvanların korunması konusunda farkındalığın giderek arttığını bir kez daha gösterdi.

Bilecik'te orman yangınında hayvanlara su veren ekipler yürekleri ısıttı Haber

Bilecik'te orman yangınında hayvanlara su veren ekipler yürekleri ısıttı

Sakarya’nın Geyve ilçesinde başlayıp rüzgarın etkisiyle Bilecik’in Osmaneli ilçesine sıçrayan orman yangını beşinci günün sonunda kontrol altına alındı. Kazancı, Büyükyenice, Kızılöz ve Selçik köylerinin tedbiren boşaltıldığı yangında, 3 bağ evi kül olurken, birçok yaban hayvanı da yangından etkilendi. Bölgede görev yapan itfaiye ve arama kurtarma ekiplerinin, yaralı ve susuz kalan hayvanlara şefkatle yaklaşmaları ise duygusal anlara sahne oldu. Geyve'de başlayan ve Bilecik'in Osmaneli ilçesine ulaşan yangın nedeniyle bölgedeki birçok köy risk altında kaldı. Yangının ilerleyişi sırasında 3 bağ evi yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangınla mücadele eden ekipler arasında yer alan Pazaryeri Belediyesi İtfaiye personeli Serhat Kurtpınar, alevlerden kaçan ve susuz kalan bir kaplumbağaya aracından su verdi. Kaplumbağayı ıslatarak serinleten Kurtpınar’ın bu duyarlı davranışı, çevrede bulunanlar tarafından takdirle karşılandı. Kurtpınar yaşadıklarını muhabire şöyle anlattı: "Orman yangınında sadece ağaçlar değil, hayvanlarımız da yandı. Nefesimiz kesildi. Elimizden geldiğince canlıları kurtarmaya çalıştık. Osmaneli’nde çok sayıda kaplumbağanın yandığını gördük. Bu görüntüler vicdanımızı çok acıttı." Bölgedeki hayvanlara yardım eden bir diğer isim ise Bilecik ANDA Arama Kurtarma ekibinden İnci Çam oldu. İstanbul-Sakarya-Bilecik-Eskişehir kara yolu üzerinde yangından kaçmaya çalışan bir köpeğe rastlayan Çam, hemen aracından inerek köpeğe su verdi. Susuzluktan bitkin düşen köpeğin kana kana su içmesi duygusal anlara neden oldu. Ayrıca Bilecik EDAK ekibinden Samet Özlü'nün yangın bölgesinde bir yavru kaplumbağaya su verdiği anlar da kameralara yansıdı. Yangın kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları sürüyor Yetkililer, beş gün boyunca süren yoğun mücadele sonucunda yangının kontrol altına alındığını duyurdu. Bölgede soğutma çalışmalarının sürdüğü ve herhangi bir yeniden alevlenme riskine karşı ekiplerin teyakkuzda olduğu bildirildi.

Kırıkkale’de menfezden yayılan koku 23 küçükbaş hayvanı telef etti, 77'si son anda kurtarıldı Haber

Kırıkkale’de menfezden yayılan koku 23 küçükbaş hayvanı telef etti, 77'si son anda kurtarıldı

Kırıkkale'nin Yahşihan ilçesinde menfezdeki dereden yayılan keskin koku küçükbaş hayvanları zehirledi, 23 hayvan telef oldu. Ekiplerin hızlı müdahalesiyle 77 hayvan da son anda kurtarıldı. ZEHİRLİ KOKU HAYVANLARI ETKİLEDİ Olay, Ankara-Kırıkkale karayolunun 16'ncı kilometresindeki menfezde meydana geldi. Yahşihan ilçesine bağlı Hacıbalı köyünde hayvancılıkla uğraşan 2 çocuk babası Sakin Ulusoy (49), her gün olduğu gibi 100 küçükbaş hayvanını otlattıktan sonra menfezden geçirdiği sırada yoğun bir kokuyla karşılaştı. 23 HAYVAN TELEF OLDU, 77’Sİ KURTARILDI Dere yatağından akan atık suyun yaydığı keskin koku hayvanları etkiledi. Zehirlendiği iddia edilen hayvanlardan 23'ü olay yerinde telef olurken, 76'sı köylülerin ve itfaiye ekiplerinin zamanında müdahalesiyle kurtarıldı. Telef oldu sanılan bir hayvan da ekiplerin müdahalesiyle menfezden çıkarıldı. VALİLİK TALİMATIYLA GENİŞ ÇAPLI SORUŞTURMA BAŞLATILDI AFAD, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ekipleri, Kırıkkale Valisi Mehmet Makas'ın talimatıyla bölgede inceleme başlattı. Uzman ekipler, menfezden akan sudan numune alırken, telef olan hayvanlar üzerinde de inceleme başlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Uğur Atar, olay yerinde bulunan vatandaşlara yaptığı açıklamada, hayvanların ölüm nedeninin yapılacak laboratuvar analizlerinin ardından netlik kazanacağını bildirdi. ÇOBAN ULUSOY: “ZEHİRLENECEĞİMİ ANLADIM, HAYVANLARI BIRAKMAK ZORUNDA KALDIM” Dereden yayılan kokudan dolayı hayvanlarının telef olduğunu ifade eden yetiştirici Sakin Ulusoy, "Hayvanların arkasından geliyordum, acayip bir koku vardı. Hayvanlar etkilendi. Hayvanları ben çıkartayım dedim ama baktım, zehirleneceğim. Mecburen bıraktık, muhtarı aradım. Komutanlar geldi, Allah razı olsun, onlar da yardımcı oldu. Daha sonra itfaiye ekipleri geldi, gaz maskesiyle içeri girdiler. Normalde girilmiyor. Sayın Valimiz de sağ olsun, bütün ekipleri gönderdi. Yardımcı oldu. Allah işini gücünü rast getirsin" şeklinde konuştu. "HAYVANLARI KURTARMAK İSTEDİM AMA MÜDAHALE EDEMEDİK" ​​​​​​​ Hacıbalı köyü muhtarı İbrahim Sağkol, olayın akşam saatlerinde meydana geldiğini belirterek, "Bugün akşam saatlerinde köylümüz Sakin Ulusoy beni aradı. 'Muhtarım yetiş, hayvanlarım telef oluyor' dedi. Olay yerine geldiğimizde menfezin altında hayvanların içeri girdiğini ve ağır bir koku olduğunu fark ettik. Kendisi de biraz içeride durmuş, yarı baygın durumdaydı. Ben de hayvanları kurtarmak için müdahale etmek istedim ama giremedik. Daha sonra jandarma ekiplerine haber verdik. Allah razı olsun, onlar müdahale etti. İtfaiye ekipleri ise içeride kalan hayvanları dışarı çıkardı. Özellikle Sayın Valimize çok teşekkür etmek istiyorum. Gecenin bu saatinde tüm ekipleri yönlendirdi, sağ olsun" dedi. Köy sakinlerinden çiftçi Dursun Doğan ise, "Telefon ettiğimizde jandarma ekiplerimiz geldi gerekeni yaptı. İtfaiye geldi maskeyle bir kısmını kurtardı. Herkes geldi, yoksa biz giremiyorduk kokudan. Çoban bayılıyordu, neredeyse ambulansı arıyorduk, temiz havaya çıkınca geri ayıldı" ifadesini kullandı.

Mavi dil hastalığı nedir? İnsana bulaşır mı? Haber

Mavi dil hastalığı nedir? İnsana bulaşır mı?

Adana'nın İmamoğlu ilçesinde hayvanlarda görülen mavi dil hastalığı nedeniyle Yazıtepe Mahallesi karantinaya alındı. Kaymakamlık, "Yazıtepe Mahallesi'ndeki mahalle karantinaya boyunca hayvan çıkışları yasaklandı. Mahallede dezenfeksiyon, semptom tedavileme ve gerekli eğitim çalışmaları yapılıyor."denildi. Bu olaydan sonra mavi dil hastalığı merak edildi. Peki mavi dil hastalığ nedir? Tedavisi var mı? Mavi dil hastalığı insana bulaşır mı? İşte detaylar... Mavi dil hastalığı nedir? Mavi Dil Virüsü (Bluetongue Virus - BTS) , özellikle sığır, koyun ve keçi gibi geviş getiren hayvanlarda görülen viral bir hastalık hastalığıdır. Tatarcık sinekleri aracılığıyla bulaşan mavi dil virüsü Virüsü, hijyen kurallarına uyulmadığı takdirde görülebilir. Mavi dil hastalığı, enfekte olan hayvanlarda ateş, baş ve boyunda şişme, yürümede aksama, ağız ve burunda akıntı, salya akması, ciltte kanama ve solunum problemleri gibi oluşumlara yol açar. Koyunlardaki oranlar %2 ila %70 arasında değişirken, sığır ve keçilerdeki özellikler genellikle daha hafif seyreder. Mavi dil hastalığı insana bulaşır mı? Hastalıkların önlenmesi için hayvanlar arasında virüs yayanların kontrolü ve yaygın aşı yöntemleri kullanılmaktadır. Ancak mavi dil hastalıkları insanlarda bulaşma riski yoktur; Hasta hayvanlarla temas kurmak veya bu hayvanları kullanmak insan sağlığını tehdit etmez.

Niğde Belediyesi'nden köpeklerin ölümüne ilişkin açıklama: "İşlemler kanuna uygun" Haber

Niğde Belediyesi'nden köpeklerin ölümüne ilişkin açıklama: "İşlemler kanuna uygun"

Niğde Belediyesi, kentteki köpeklerin uyutulması ve ölümlerine ilişkin çıkan haberlerle ilgili açıklama yaptı. Belediyeden yapılan açıklamada, iddiaların gerçeği yansıtmadığı, işlemelerin tamamen yasal ve vicdani kurallara uygun olarak gerçekleştirildiği belirtildi. Sokak köpeklerinin uyutulması ve bu köpeklerin geçici hayvan bakımevine getirildikten sonra enjeksiyon yöntemiyle öldürülmesiyle ilgili görüntüler, avukatlar ve hayvanseverler tarafından paylaşılmıştı. Görüntülerde köpeklerin kutularla mezarlığa taşındığı, üzerlerine kireç döküldüğü ve gömüldüğü görülüyordu. Niğde'deki hayvanseverler, bu uygulamanın yasalaşmadan önce başladığını ve yaklaşık yedi aydır devam ettiğini iddia etmişti. Niğde Belediyesi, X hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu işlemlerin 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na uygun olarak yürütüldüğünü ifade etti. Belediyenin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Bugün belediyemizin adıyla yayılan haberlere ilişkin; habere konu olan yer Niğde Belediyesine ait 5199 sayılı kanuna uygun olarak tahsis edilen hayvan mezarlığıdır. Gün içerisinde doğal ölümü gerçekleşen, trafik kazasında ölen ve zoonoz etken taşıyan hayvanlar için oluşturulan bir alandır. Toplum sağlığını riske atmamak adına, kireçleme suretiyle yapılan işlemler tamamen kanuna ve vicdana uygundur.” Zoonoz, omurgalı hayvanlardan insanlara ve insanlardan da omurgalı hayvanlara geçebilen enfeksiyon hastalıklarını tanımlayan bir terim olarak açıklanıyor. Belediyenin açıklamasına göre, kireçleme işlemi, zoonoz hastalıkların yayılmasını önlemek amacıyla gerçekleştiriliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.