SON DAKİKA
Hava Durumu

# Hazine Ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

İLKHABER-Gazetesi - Hazine Ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hazine Ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, fal ve astroloji hizmetlerinde kayıt dışı kazançları mercek altına aldı Haber

Hazine ve Maliye Bakanlığı, fal ve astroloji hizmetlerinde kayıt dışı kazançları mercek altına aldı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, fal, astroloji, medyumluk ve spiritüalizm gibi alanlarda faaliyet gösteren ancak gelirlerini beyan etmeyenleri takibe aldı. Yapılan incelemelerde 1,8 milyar lira kayıt dışı hasılat tespit edildi.Hazine ve Maliye Bakanlığı, son yıllarda giderek yaygınlaşan falcılık, astroloji, medyumluk, yıldız haritası, büyü, reiki ve spiritüalizm gibi alanlarda hizmet veren kişileri incelemeye aldı. Vergi mükellefi olmayan ve gelirlerini beyan etmeyen kişilerin tespiti için bakanlık, yapay zeka destekli analiz çalışmaları başlattı. Dijital izler takip edildi Yüz yüze seansların yanı sıra WhatsApp ve Telegram gibi platformlar üzerinden sunulan astrolojik öngörüler, tarot raporları ve doğum haritası analizleri detaylı olarak incelendi. Sosyal medya platformları aracılığıyla yapılan etkileşimli canlı yayınlar, takipçi kitlesini büyütmeye yönelik stratejiler ve çevrim içi ödeme yöntemleri mercek altına alındı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, çalışmanın 2021, 2022 ve 2023 yıllarını kapsadığını belirterek, "Kayıt dışı kazanç sağlayanları tespit ederek, vergide adaleti sağlamak istiyoruz" dedi. 1,8 milyar liralık kayıt dışı kazanç Analiz çalışmasının ilk sonuçlarına göre, 1034 mükellef "riskli" olarak belirlenirken, 1,8 milyar liralık kayıt dışı gelir ortaya çıktı. Bunlar arasında 295 kişinin vergi mükellefi olmadığı anlaşıldı ve mükellefiyet tesisi işlemlerine başlandı. Falcılıktan 15 milyon lira kazandı, vergi ödemedi Bakanlığın yaptığı araştırmada, bir kişinin yalnızca astrolojik öngörüler ve tarot hizmetleri ile 15 milyon lira gelir elde ettiği ancak hiç vergi ödemediği belirlendi. Bu kişinin sosyal medya üzerinden düzenli olarak astroloji danışmanlığı sunduğu ve binlerce takipçiye ulaştığı tespit edildi. Bakanlık, bu kişiler için "izaha davet" sürecini başlatırken, beyanname vermeyenlerin vergi incelemesine tabi tutulacağını duyurdu. Şimşek: "Vergide adalet sağlanacak" Bakan Şimşek, serbest meslek kapsamına giren bu tür hizmetlerin vergilendirilmesi gerektiğini belirterek, "Gerçek kazançların beyan edilmesini istiyoruz. 2024 yılı gelirleri için de benzer çalışmalar sürecek. İzaha davet edilenler yükümlülüklerini yerine getirmezse ağır cezalarla karşılaşacak" dedi.Bakanlık, kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında dijital platformlarda hizmet veren diğer sektörleri de incelemeye devam edecek.

"Kesme Altın"ın yatırımcılar için risk teşkil ettiği belirtildi: Bakanlık devreye girdi! Haber

"Kesme Altın"ın yatırımcılar için risk teşkil ettiği belirtildi: Bakanlık devreye girdi!

Türkiye'deki kıymetli maden piyasasında son dönemde dikkat çeken bir gelişme, "kesme altın" veya diğer adıyla "çekili altın" ürünlerinin satışındaki artış oldu. Altının ince şeritler haline getirilip, çeşitli şekillerde kesilmesiyle üretilen bu ürünler, özellikle yatırım amaçlı alım-satımlarda kullanılmakta. Ancak, bu ürünlerin herhangi bir standardı bulunmaması ve küçük miktarlarda satılabilmesi, tüketiciler için riskli bir duruma yol açabiliyor. Bu durum, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nı harekete geçirdi. "Kesme Altın"ın Yatırımcılar İçin Risk Teşkil Ettiği Belirtildi Kesme altın, özellikle düşük bütçeli yatırımcılar tarafından tercih edilse de, herhangi bir kalite standardına sahip olmaması nedeniyle bazı suiistimallerin önünü açıyor. Ürünün ne kadar saf olduğu veya doğru şekilde işlendiği gibi konularda belirsizlikler yaşanabiliyor. Bu belirsizlikler, yatırımcıların dolandırılmasına ya da altının değeri hakkında yanlış bilgi sahibi olmalarına neden olabiliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu risklerin önüne geçmek için konuyla ilgili yeni düzenlemeler üzerinde çalışmaya başladı. Yeni Mevzuat Çalışmaları Başladı AA'nın edindiği bilgilere göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı, kıymetli maden piyasasında yaşanan kayıt dışı işlemleri engellemek amacıyla kesme altın ürünlerinin satışına dair bir dizi düzenleme hazırlığına gitti. Bakanlık, kesme altın olarak adlandırılan küçük parçalara kesilmiş altın ürünlerinin tanımını netleştirerek, bu tür altınların alım satımına ilişkin standartlar oluşturmayı hedefliyor. Bu düzenleme ile, bu tür ürünlerin alım-satımında daha şeffaf bir sistem oluşturulması ve olası dolandırıcılıkların önüne geçilmesi bekleniyor. Bakan Şimşek'ten Açıklama: "Kayıt Dışılıkla Mücadele Sürecek" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaptığı açıklamada, kıymetli maden piyasasında kayıt dışılıkla mücadele etme kararlılığını vurguladı. Şimşek, “Sektörlerde olduğu gibi kıymetli maden piyasasında da kayıt dışılıkla mücadelenin önemi büyük. Altın ticaretinde uluslararası standartlara uyum sağlamak, sektörün güvenilirliğini artırmak ve tüketiciyi korumak amacıyla gerekli adımları atıyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Şimşek, kesme altın gibi suiistimale açık ürünlerin satışının daha şeffaf hale getirilmesinin, hem sektördeki belirsizlikleri ortadan kaldıracağını hem de Türkiye’nin mali eylem görev gücü (FATF) standartlarına uyum sürecine katkı sağlayacağını belirtti.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yeni destek paketini 15 gün içinde uygulamaya alacaklarını duyurdu Haber

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yeni destek paketini 15 gün içinde uygulamaya alacaklarını duyurdu

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ihracatçılar ve döviz hassasiyeti olan firmalar için devreye alınacak yeni destek paketinin detaylarını açıkladı. Hazine destekli kefalet sistemi kapsamında 41 milyar liralık kefalet limitiyle, ihracatçılara yönelik yaklaşık 50 milyar liralık bir kredi hacmi sağlanacağı duyuruldu. Bakan Şimşek, paketin 15 gün içinde uygulanmaya başlanacağını belirtti. Yeni Destek Paketi ile İhracatçılara 50 Milyar Lira Kredi Desteği Bakanlıktan yapılan açıklamalara göre, ihracatçılar için oluşturulan yeni destek paketi ile yaklaşık 50 milyar liralık kredi hacmi sağlanacak. Hazine destekli kefalet sistemi kapsamında, toplamda 41 milyar liralık kefalet limiti devreye alınacak. Bakan Şimşek, "Üreticilerimizi ve ihracatçılarımızı desteklemek amacıyla bu adımı atıyoruz. Bu paketle ihracatçılarımızın finansmana erişimi kolaylaşacak" ifadelerini kullandı. KOBİ’lere Yatırım Teşvikli Krediler ve Yeni Kefalet Paketleri Yeni destek paketinin detaylarında, KOBİ'ler için 45 milyon lira, KOBİ dışı firmalar için ise 90 milyon lira kefalet üst limiti belirlendi. Ayrıca, KOBİ’lere yönelik 5 milyar liralık kefalet limitli yeni bir paket daha devreye alınacak. Bu paket, yatırım teşvik belgesi olan işletmelere yönelik finansman sağlamayı amaçlıyor. İhracatçılara Döviz Satış Yükümlülüğünde İndirim Bakan Şimşek, ihracatçılar için önemli bir düzenlemeyi daha duyurdu. İhracatçı firmaların kambiyo politikası nedeniyle uygulanan döviz satış zorunluluğu, yüzde 30’dan yüzde 25’e indirildi. Ayrıca, döviz ve kıymetli maden kredilerine yönelik yapılan yeni düzenleme ile firmaların ortaklarının döviz ve kıymetli maden teminatı verme imkânı sağlanacak. Türk Eximbank’ın Sermayesi Artırıldı, İhracatçılara Yüksek Teknoloji Desteği İhracatçılar için atılan bir diğer adım ise Türk Eximbank’ın sermayesinin 55,3 milyar liraya çıkarılması oldu. Geçen yıl 49 milyar dolar destek sağlanan Eximbank, ihracatçılara yönelik büyük bir finansman kaynağı olmayı sürdürecek. Ayrıca, katma değerli üretimi desteklemek için YTAK ve HIT-30 gibi programlar devreye alınarak yüksek teknoloji yatırımlarına 30 milyar dolar destek sağlanacak. İhracatçıların Yanındayız Bakan Şimşek, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Üreten, istihdam yaratan ve ihracat yapan iş dünyamızın her zaman yanındayız. Yeni kefalet paketimiz, sektörün ihtiyaçlarını karşılamak ve global pazarda rekabet gücümüzü artırmak için önemli bir adım olacak. Bu adımlarla Türkiye’nin ihracat potansiyelini daha da güçlendireceğiz."

Gürer: Emekliler için yaşam standartları iyileştirilmeli Haber

Gürer: Emekliler için yaşam standartları iyileştirilmeli

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, AKP Ankara Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı “Emekli maaşı 10 kat arttı” açıklamasına tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emekli, ücretli çalışanlar ve çiftçiler için endişelerinin arttığını belirterek, özellikle emekli maaşlarındaki adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini vurguladı. Gürer, 2008 yılında emekli maaş bağlama oranının %70'lerden %30'lara düşürülmesinin emeklilerin düşük maaşlar almasının önünü açtığını hatırlatarak, çözümün kademeli geçişle mümkün olduğunu söyledi. “Emekli maaşlarındaki adaletsizlik, kademeli geçişle çözülmeli” CHP Milletvekili Gürer, Hazine ve Maliye Bakanı’na 2008 yılında emekli aylık bağlama oranı katsayısının %70’lerden %30’lara düşürülmesini hatırlatarak, bunun emeklilerin düşük maaş almalarının önünü açtığını belirterek şunları söyledi: “Tarım çalışanlarının emekli maaşlarını değerlendirirken, o dönemin kira, yakıt ve gıda fiyatları ile bugünkü fiyatları kıyaslasalar farkı açıkça göreceklerdi. Ya bilerek ya da yanlış politikalarının yarattığı savunma refleksi ile gerçekleri çarpıtıyorlar.  Ülkede emekli olmak da emekli olarak yaşamak da zorlaştı. Yanlış uygulamalar, önemli haksızlıklar yarattı. ‘Emeklilikte Adalet Arayanlar’ meydan meydan haklarını anlatıyor. EYT düzenlemesi sırasında haklar geri kazanıldı ancak süreç kademeli bir geçişi gerektiriyordu. Bir günle emekliliği 17 yıl ötelenenler var. Bu haksızlık kademeli bir geçişle çözülmelidir.” “Emeklilerimiz, yaşam standartlarını iyileştirmek iktidarın öncelikli sorumluluğudur” Gürer, emeklilerin büyük bir geçim sıkıntısı yaşadığını ifade ederek, “AKP iktidarı döneminde emeklilerin hakları sürekli budandı. Eğer AKP öncesi hesaplama yöntemleri devam etseydi, en düşük emekli maaşı bugünkü maaşın katı olurdu. Emekli intibak düzenlemesi hizmet ve prime dayalı olarak yapılmalıdır. En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Tüm emeklilere seyyanen refah payı ve ücret artışı yapılmalıdır. En az 10 bin TL artış sağlanmalıdır. Emeklilerimiz, yaşam standartlarını iyileştirmek iktidarın öncelikli sorumluluğudur. Ancak bu sorumluluk yerine getirilmiyor. Emekliye zulmediliyor. Ülke ekonomisi büyüyorsa emekliler ve dar gelirli vatandaşlar neden bundan pay alamıyor?” diye ifade etti. “İlk seçimde emekli hak ettiği maaşa kavuşacak” Gürer, “Memur emeklisi dahi açlık sınırının altında yaşamak zorunda bırakılıyor. Maaşlara yapılan zam, düşük enflasyon verilerine göre hesaplanıyor ancak daha zam emeklinin cebine girmeden gelen zam yağmuru ile geri alınıyor. Mecliste sürekli bu konuyu gündeme getiriyoruz. İlk seçimde iktidar olduğumuzda emekliler hak ettikleri maaşa kavuşacak” dedi.

Bakan Şimşek: Türk vergi hukukunda, hiçbir bakanın veya idarenin, vergi borcunu silme yetkisi yok Haber

Bakan Şimşek: Türk vergi hukukunda, hiçbir bakanın veya idarenin, vergi borcunu silme yetkisi yok

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Asgari ücretin, komisyon tarafından belirlendiğini anımsatan Şimşek, "Bu aşamada değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz, teknolojik boyutu çok yüksek olsun ve asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun. Biz oraya ulaşmak için zaten yapısal reform gündeminde en büyük başlığı AR-GE'ye, teknolojik, yeşil ve dijital dönüşüme ayırdık." diye konuştu. Şimşek, en düşük memur maaşının son 22 yılda reel olarak yüzde 238 arttığına, dolar bazında 238 dolardan 1139 dolara çıktığına dikkati çekerek en düşük emekli maaşının reel yüzde 543, dolar bazında yüzde 812 yükseldiğini belirtti. Asgari ücretin reel yüzde 212, dolar bazında yüzde 343 arttığının altını çizen Şimşek, "Çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Geçen sene asgari ücret yüzde 107,5 arttı. Geçen sene enflasyon neydi? Yüzde 65. Bu sene enflasyon yüzde 44'e revize edildi, yüzde 49 vermişiz." değerlendirmesinde bulundu. Vergi harcamalarıyla ilgili sorulara yanıt veren Şimşek, bu harcamaların 853 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığına işaret etti. Şimşek, "Asgari ücrete vergi mi getirelim? Siz onu mu istiyorsunuz? Yatırımları teşvik etmeyelim mi? Engelli, yaşlı, emekli, şehit, dul ve yetimler için 259,2 milyar liralık vergiden vazgeçmişiz. AR-GE, yenilik, tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi 147,3 milyar lira. 'Sermaye için 3 trilyon liradan vazgeçtiniz' diyor. Neresi sermaye bunun?" ifadelerini kullandı. "Zengini vergilendiriyoruz" Şimşek, birçok şirketin, indirimlerden yararlandığı için vergi vermediğini, bu yüzden yurt içi asgari kurumlar vergisini getirdiklerini söyledi. Düzenlemeyle şirketlerin en az yüzde 10 vergi vereceğini bildiren Şimşek, şunları kaydetti: "Çok uluslu şirketler minimum yüzde 15 vergi verecek. Peki bunu ne zaman getirdik? 'Sermayeyi destekleyen' Mehmet Şimşek'in bakan olmasından sonraki dönemde getirdik. Şirketlerin taşınmaz satışlarında yüzde 50 kazanç istisnasını, serbest bölgede faaliyet gösterenlerin istisnasını daralttık. Kur Korumalı Mevduata (KKM) stopaj vergisi getirdik. Zengini vergilendiriyoruz." Şimşek, şirketlerin vergi matrahını azaltan bazı giderlerinde yine kısıtlamalara gittiklerini ve buna devam edeceklerini söyledi. Vergi adaleti konusunda yapılan değerlendirmelere de değinen Bakan Şimşek, gelir vergisi tarifesinin en alt dilimini yüzde 15'e düşürdüklerini, en üst dilimini de yüzde 40'a çıkarttıklarını anımsattı. Şimşek, 850 bin esnafın gelir vergisi istisnasına tabi olduğunu belirterek bunların KDV mükellefiyetinin de bulunmadığını dile getirdi. "Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece yüce Meclis'indir" Dolaylı ve dolaysız vergiler konusunda Türkiye ile diğer ülkeler arasında karşılaştırma yapılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şöyle devam etti: “Uluslararası standartlarda dolaylı ve dolaysız vergi tartışmasında sosyal güvenlik primleri var. Belediyelerin topladıkları vergiler var. Ben OECD tanımını kullanıyorum. 2002'de dolaysız vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı yüzde 53,1'di. Şimdi yüzde 56,1'e çıkmış. 2002'de yüzde 46,9 olan dolaylı vergilerin oranı yüzde 43,9'a düşmüş. Arzuladığımız yerde değiliz ama yüzde 70 dolaylı vergi dediğiniz zaman uluslararası tanıma uymuyor." Bakan Şimşek, "Vergi borçlarının silindiği" iddialarına ilişkin, "Türk vergi hukukunda, hiçbir bakanın veya idarenin, vergi borcunu silme yetkisi yok. Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece yüce Meclis'indir." ifadesini kullandı. "Uzlaşmalarda ana parada hiçbir şekilde indirim yapılamaz" şeklinde yasal düzenleme yaptıklarını anımsatan Şimşek, "Ben vergi borcu asla silmedim. Çünkü ben hiçbir şekilde böyle bir sorumluluk üstlenmem. Maliye Bakanı'nın hatta Cumhurbaşkanı'nın vergi silme yetkisi yoktur. Ben hiçbir zaman, hiçbir şirketin vergisini silmedim, silmeyeceğim. Çünkü silemem, benim bir yetkim yok." dedi. "Haber verilmeden e-haciz tatbik edilmiyor" Şimşek, Ziraat Bankasının tüm şubelerinin tabelalarının değişmediğini, sadece deprem bölgesinde ve tadilat ihtiyacı olan şubelerin tabelalarının değiştiğini bildirdi. Demirören Grubu’nun Ziraat Bankasına taksitlerini ödediğini ve vadesi geçen borcunun olmadığını ifade eden Şimşek, bankanın Antalya'daki toplantısına ilişkin eleştirilerle ilgili şunları söyledi: "Genel Müdürün bana söylediklerini aktarıyorum. Tüm bankaların yaptığı gibi Ziraat Bankası da son 13 yıldır düzenli olarak yılın sonunda, bir sonraki yılın hedeflerini tartışmak, istişarede bulunmak üzere toplanıyor. Yapılan toplantı da bu bağlamda. Bir gazetede, ‘Bakan Şimşek 5 bin dolarlık otelde kalacak’ diyorlar. Ben nereye gidiyorum, nerede kalıyorum, hangi villada, ben de merak ettim. Bir kere o toplantıya gitmiyorum. Gitsem bile günübirlik, gittiğim yerde kalmıyorum." Bakan Şimşek, Tip-1 diyabet hastası çocuklar ilgili milletvekillerinin ilettiği taleplere de cevap verdi. Konunun önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, “Biz tabii ki duyarlı olmak durumundayız ve ilgili bakan arkadaşlarımızla konuyu çalışacağız. En kısa süre içerisinde sorunu imkanlarımız çerçevesinde çözmeye çalışacağız." dedi. "Vergi borcunu ödemeyenlere doğrudan elektronik haciz yapıyorsunuz." iddiasının doğru olmadığını kaydeden Şimşek, ilgilisine haber verilmeden asla doğrudan doğruya e-haciz tatbik edilmediğini vurguladı. "Bizim kitabımızda asla ayrımcılık olmaz" Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yapılan yatırımları da anlatan Şimşek, şu ifadeleri kullandı: "2003-2024 döneminde sabit fiyatlarla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne tam 1,1 trilyon liralık yatırım yapılmış. Bunun yüzde 14'ü tarıma, yüzde 12'si enerjiye, yüzde 11'i madencilik, yüzde 6'sı sağlık alanına. İmalat sanayisinde 29 OSB kurduk. Batman'ın rakamlarını hatırlıyorum. 1990'da bir OSB kuruluyor, 2002'ye kadar sadece bir un fabrikası. Orayı biz büyüttük. Şimdi 3. Organize Sanayi Bölgesi üzerine çalışılıyor. Bizim kitabımızda asla ayrımcılık olmaz. 60 bin derslik yapmışız, 7 üniversite kurmuşuz, 2 bin 604 kilometre çok şeritli yol yapmışız. Sağlıkta 50 milyar lira yatırım yapmışız." Şimşek, aynı dönemde Doğu Anadolu Bölgesi'ne önemli yatırımlar yapıldığını dile getirdi. Bu bölgeye 1 trilyon 40 milyar lira sabit fiyatlarla yatırım yapıldığını ve 20 OSB kurulduğunu bildiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kişi başına gelirde Türkiye yüzde 77 büyürken Doğu Anadolu Projesi (DAP) bölgesi yüzde 80 büyümüş, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) bölgesi yüzde 98 büyümüş. Kişi başı yıllık ortalama büyüme Türkiye genelinde yüzde 3,2 iken DAP bölgesinde 3,3, GAP bölgesinde 3,9. Daha da gelişemez miydi? Tek engel var o da terördür. Çünkü terörün olduğu bölgede devletin en mükemmel teşviklerini bile devreye aldığınız zaman arzuladığınız yatırımları çekemiyorsunuz. Onun için biz o bölgeye en yüksek teşviki vermeye devam edeceğiz. Çünkü biz bölgesel kalkınmışlık farklarını azaltmak istiyoruz." Şimşek, Özelleştirme İdaresinde 1000'in üzerinde araç toplandığını ve bu araçların yakın zamanda açık artırmayla satılacağını bildirdi. "Enflasyonun artık tek haneye doğru evrildiği ve kalıcı şekilde kontrol altına alındığı dönem olacak" Milletvekillerinin gelir dağılımı ve enflasyona ilişkin değerlendirmelerine değinen Şimşek, son 22 yılda gelir dağılımının iyileşmesi için önemli adımlar atıldığını, uygulanan politikalar sayesinde yakın dönemde gelir dağılımı göstergelerinde önemli iyileşmeler olduğunu belirtti. Şimşek, enflasyonun gelir dağılımını bozduğunu, alım gücünü düşürdüğünü ve büyümenin kapsayıcılığını azalttığını söyledi. Bu nedenle programı tasarlarken birincil hedeflerinin fiyat istikrarı olduğuna dikkati çeken Şimşek, yolun uzun olduğunu ifade ettiklerini anımsattı. Para politikasının yeniden inşasının zaman aldığını anlatan Şimşek, koşulların artık kalıcı şekilde dezenflasyona elverişli olduğunu vurguladı. Bu süreci 3 aşamalı planladıklarını dile getiren Şimşek, ilk yılın dezenflasyona geçiş dönemi olduğunu söyledi. Şimşek, "Şu anda dezenflasyon dönemindeyiz. Özellikle 2026 ve sonrası istikrar dönemi olacak. Yani enflasyonun artık tek haneye doğru evrildiği ve kalıcı şekilde kontrol altına alındığı dönem olacak. Amacımız enflasyonu kalıcı olarak düşük tek haneye düşürmek. Çünkü fiyat istikrarının tanımı da budur." "Uygulanan politika ve gelişmelere göre bazı tahminler revize edilebilir" Şimşek, uluslararası kurumlarda tahmin değişikliklerinin olup olmadığına ilişkin soruya, "Uluslararası kuruluşların da bizim de tahminlerimizde değişiklikler oluyor." yanıtını verdi. Uluslararası Para Fonunun (IMF) da enflasyon tahminlerinde değişiklik yaptığına işaret eden Şimşek, "Uygulanan politika ve gelişmelere göre bazı tahminler revize edilebilir. Çünkü tahmin süreçleri dinamiktir. Merkez Bankamız ne diyor? Yüzde 70 olasılıkla enflasyon şu olacak diyor. Çünkü küresel ve yurt içi konjonktüre ilişkin birtakım varsayımlar yapmak zorundasınız ve bu varsayımlar zamanla değişebiliyor. Şartlar değişebiliyor." ifadelerini kullandı. Şimşek, Türkiye'de ilgili kurumların iç ve dış gelişmeleri takip ettiğini ve değerlendirdiklerini belirterek, Bakan olarak kendisinin tahmin yapma imkanının olmadığının altını çizdi. Şimşek, geçen sene için program tahminleri ve gerçekleşmelerine dikkati çekerek, performansın iddia edildiği kadar kötü olmadığını söyledi. "Cari açık, öngörülerimizin çok altında kalacak" Bu yılın ekonomi göstergelerindeki performansları değerlendiren Şimşek, şunları kaydetti: "Bu sene büyük ihtimalle cari açık öngörülerimizin çok altında kalacak. İşsizlik oranı da öngörülerimizin oldukça altında. Bu, iyi bir şey. İstihdam artışı da böyle. Enflasyon öngörümüzün üstünde. Niye? Para politikasının etkili olduğu alanlar var, etkili olmadığı alanlar var. Mesela hizmetlerin bir kısmı, temel mallar para politikasına iyi tepki veriyor. Hizmetler o düzeyde vermiyor." "Enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek için ilave tedbirleri almak zorundayız" Şimşek, enflasyonun öngördüklerinin üzerinde seyrettiğini ifade ederek, "Enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek için gereken ilave tedbirleri almak zorundayız. Alacağız." diye konuştu. Bütçe harcamalarında deprem kaynaklı ağırlıklı azalış öngördüklerine dikkati çeken Şimşek, bunun dezenflasyonu destekleyeceğini söyledi. Bütçe açığındaki daralmanın dezenflasyonist olduğunun altını çizen Şimşek, "Bütçe imkanlarına göre belki yeni yılda klasik artışlarda farklı bir değerlendirmeye gidebiliriz. Bütçe hususunu değerlendireceğiz." dedi. KKM stoku düşüşü sürüyor Kur Korumalı Mevduatın (KKM) neden uygulamaya alındığına ilişkin soru üzerine Şimşek, Aralık 2021'de kurlarda baskı oluştuğunu ve KKM'nin geçici tedbir olarak devreye sokulduğunu anımsattı. Şimşek, KKM'nin aslında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) para, döviz politikası ve rezerv yönetimiyle ilişkili bir konu olduğuna işaret ederek, "Bu nedenle uygulamaya ilişkin usul ve esasların TCMB tarafından belirlenmesi ve yönetilmesi daha uygundur." ifadelerini kullandı. Şimşek, KKM'den çıkış sürecinin süreceğine işaret ederek, KKM stokunun Ağustos 2023'te zirveyi gördüğünü, 8 Kasım itibarıyla 1,3 trilyon liraya gerilediğini söyledi. Şimşek, "Eğer öngörmediğimiz bir şey yaşanmazsa buradan çıkış yakındır." dedi. Türkiye'ye gelen dış kaynakların çoğunlukla "carry trade" olup olmadığına ilişkin sorulara ise Şimşek, açık ve örtülü kur hedeflerinin olmadığını söyledi. Şimşek, sermaye akımlarını yönetmenin zor iş olduğuna dikkati çekerek, carry trade'e dayalı bir modellerinin ve niyetinin olmadığının altını çizdi. "2025 yılında bütçe açığını azaltacağız" Kamu harcamalarına ilişkin sorulara yanıt veren Şimşek, deprem harcamalarına ilişkin tasarrufta bulunmanın söz konusu olmadığını dile getirdi. Şimşek, bütçe esnekliklerinin yüksek olmadığını belirterek, "Bütçe harcamalarımızın yüzde 41,6'sı personel ve bu personelin sosyal güvenlikle ilgili prim transferlerine gidiyor. 2025 yılında bütçe açığını azaltacağız. Bu sayede mutlaka Merkez Bankasının dezenflasyon sürecini çok daha güçlü şekilde destekleyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Tasarruf tedbir paketini açıkladıklarını anımsatan Şimşek, şöyle devam etti: "Meclisimizin onayladığı bütçeyle gerçekleşen bütçe arasındaki faiz dışı harcamalardaki yukarı yönlü sapmanın, son 10 senede yıllık ortalaması yüzde 9,1'dir. 2024'te bu sapmanın yüzde 0,8'e düşeceğini öngörüyoruz. Bir harcama disiplini olmasaydı, tasarruf felsefesi olmasaydı sapma yüzde 9,1'den yüzde 0,8'e düşürülebilir miydi? Sapma son 10 yılın ortalamasında gitseydi bu, 814 milyar liraya denk gelecekti. Muazzam harcama disiplini var, tasarruf var." Şimşek, bu yıl kamuda taşıt sayısının 2023'e göre 3 bin 848 adet arttığına, bunun yüzde 90'ının güvenlik, sağlık ve afet yönetimi için edinilen taşıtlar olduğuna işaret etti. Makam aracı eleştirilerine değinen Şimşek, yenilenme taleplerinin tamamını mevcudun tasfiyesi şartıyla onayladıklarını vurguladı. Kendisinin onay verdiği binek araçların tamamının TOGG olduğunu dile getiren Şimşek, vadesi dolan ve yenilenmesi gereken kiralık araçlardan 2 bin 671'ini azalttıklarını aktardı. "Faiz harcamalarının milli gelire oranı 22 yıldır düşüyor" EYT maliyetine de değinen Şimşek, maliyeti Sosyal Güvenlik Kurumuna sorduklarını söyledi. Şimşek, "Aktüeryal dengeyi bozan bir uygulama mı? Evet. Şu anda OECD'de 38 ülke var. Bu ülkelerin bir tanesini gösterin 30'lu yaşlarda, 40'lı yaşlarda emekli olan. Hatta 50'li yaşlarda emekli olunan ülke neredeyse kalmadı. Birçok ülke 65'in üzerine çıktı." ifadelerini kullandı. Şimşek, faiz harcamalarının milli gelire oranının son 22 yıldır düştüğünü vurgulayarak bu oranın 2002'de yüzde 14,3 olduğunu, 2024'te ise yüzde 2,9 seviyesine düştüğünü dile getirdi. Son 22 yılın ortalamasının yüzde 4,5 olduğunun altını çizen Şimşek, Orta Vadeli Program sonunda bu oranı yüzde 3 seviyesinde tutmayı hedeflediklerini anlattı. Görüşmelerin ardından, Hazine ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ile Bankalararası Kart Merkezi AŞ'nin Sayıştay raporları kabul edildi.

Bakan Şimşek: 2026'nın sonunda enflasyonun tek haneye düşmesini öngörüyoruz Haber

Bakan Şimşek: 2026'nın sonunda enflasyonun tek haneye düşmesini öngörüyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Brookings Enstitüsü'nde düzenlenen etkinlikte, Türkiye'nin ekonomik görünümüne ilişkin detaylı bir sunum yaptı. Türkiye ekonomisinde kaydedilen ilerlemeyi anlatan Şimşek, "2026'nın sonunda enflasyonun tek hanelere düşmesini öngörüyoruz. Enflasyon, uyguladığımız programa yanıt veriyor." dedi. Enflasyonun baz etkisinin ötesinde düşüş kaydedeceğini vurgulayan Şimşek, "Para politikasının gecikmeli etkisi devreye girmeye başladı. Negatif mali itki ve daha destekleyici gelirler politikası dezenflasyon sürecini hızlandıracak. Firmaların fiyatlama davranışı iyileşmeye başladı." diye konuştu. Bakan Şimşek, "Türkiye'nin güçlü büyümeyi sürdürebilmesi için fiyat istikrarına ihtiyacı var, büyüme ile enflasyon arasında bir çelişki yok." değerlendirmesinde bulundu. Cari açıktaki daralmaya işaret eden Şimşek, "Petrol ve doğal gaz üretimindeki artış, enerji dönüşümü ve aktif sanayi politikalarıyla cari dengedeki iyileşmeyi kalıcı hale getiriyoruz. Bu sayede hem rezerv birikimine katkı sağlayacak hem de dış borcun milli gelire oranını düşüreceğiz." dedi. Rezervlerdeki artışın temel sürükleyicisinin dolarizasyondaki azalma olduğunun altını çizen Şimşek, bankacılık sektörü ile reel sektörün artan dış borç çevirme oranları ve portföy girişlerinin de rezerv birikimine katkı sağladığını, kur korumalı mevduat hesaplarında Ağustos 2023'ten bu yana 100 milyar doların üzerinde azalma olduğunu vurguladı. Şimşek, "Verimliliğin artmasını öngören bir programımız var. Türkiye ticaretteki parçalanmalara karşı dayanıklı bir yapı sergiliyor. Gümrük Birliği'nin yanı sıra 27 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var. Toplam ihracatımızın yüzde 60'ını serbest ticaret anlaşması yaptığımız ülkeler oluşturuyor." diye konuştu. Türkiye'ye neden yatırım yapılması gerektiğini anlattı Türkiye'nin yatırım konusundaki avantajlarına değinen Şimşek, ülkenin 90 milyona yaklaşan nüfusu ve 15 bin dolarlık kişi başına geliriyle büyük bir ekonomi olduğuna dikkati çekti. Şimşek, ülkenin büyüme performansının gelişmekte olan ekonomiler arasındaki emsallerinin çok üzerinde olduğunu belirterek, "Sadece büyük bir ekonomi değiliz, aynı zamanda hızlı büyüyoruz." dedi. Ülkenin güçlü ve nitelikli bir iş gücü piyasasına sahip olduğunu vurgulayan Şimşek, her yıl 1 milyonu aşkın kalifiye iş gücünün üniversite ve meslek okullarından mezun olduğunun altını çizdi. Ülkede güçlü bir üretim kültürü olduğuna da dikkati çeken Şimşek, "Peki, neden bazı gelişmiş ekonomiler kadar zengin değiliz? Çünkü hala katma değer zincirinde yukarı çıkamadık. Bu, üzerinde çalışmamız gereken bir konu. Orta yüksek ve yüksek katma değerli ürünler üretmek için yapısal reformlara hız kazandıracağız." diye konuştu. Sunumunun ardından soruları yanıtlayan Şimşek, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketinin (TUSAŞ) Kahramankazan'daki yerleşkesine yönelik terör saldırısına ilişkin soru üzerine, Ankara saldırısının Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından hemen sonra gelmesinin "tesadüf" olmadığını belirterek, "Bu, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu ve bazı çevrelerin birlik ve barış istemediğini gösteriyor." dedi. "Türkiye'nin AB ile yakınlığı iki taraf için de faydalı" Türkiye'nin BRICS'e katılma isteğine ilişkin bir soruya karşılık Şimşek, BRICS'in mevcut formatıyla bir diyalog platformu olduğunu ve Avrupa Birliği (AB) gibi daha yapısal bir platformla eşit olmadığını ifade etti. Şimşek, Türkiye'nin AB için bir yük olmaktan ziyade kazanım olduğunu kanıtladığını belirterek, "Gerçekten daha derin bir entegrasyon istiyorlarsa Türkiye'ye ihtiyaçları var ancak kendi siyasetleri buna engel oluyor." dedi. Türkiye'nin AB ile yakınlığının iki taraf için de faydalı olacağına dikkati çeken Şimşek, ancak Avrupa siyasi çevrelerinde bu stratejik derinlik ve perspektifin görülmediğini dile getirdi. ⁠Ticaretteki parçalanmalara karşı Gümrük Birliği'nin güncellenmesi vurgusu Bakan Şimşek, ABD'de Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump'ın uygulamayı düşündüğü tarifelerin Türkiye'yi nasıl etkileyeceğine dair soru üzerine, adaylar hakkında yorum yapmanın uygun olmayacağını ifade etti. Yapılan açıklamalara göre ABD'nin vergi kesintileri nedeniyle daha büyük bir bütçe açığına sahip olacağının öngörüldüğüne işaret eden Şimşek, daha büyük açığın artan borç anlamına geleceğini kaydetti. Şimşek, bunun da daha yüksek uzun vadeli faiz oranları ve güçlü dolar anlamına geleceğini belirterek, bu durumun gelişmekte olan piyasalar ve dolayısıyla Türkiye'ye hizmet etmeyeceğini dile getirdi. Muhtemel ticari ayrışmalardan Türkiye'nin de etkilenebileceğini söyleyen Şimşek, bunun Türkiye ile AB'yi yakınlaştırıp yakınlaştırmayacağı veya Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesine yol açıp açmayacağını söylemenin Avrupa siyasi ortamı nedeniyle zor olduğunu belirtti. Şimşek, Gümrük Birliği'ni hizmetler, kamu alımları ve tarımı da kapsayacak şekilde güncellemenin ticaret hacmini uzun vadede iki katına çıkarabileceğini vurgulayarak, "Herkes bundan faydalanabilir ancak siyaset buna engel oluyor." ifadesini kullandı.

Şimşek: Türkiye son 21 yılda 268 milyar dolar yatırım çekti Haber

Şimşek: Türkiye son 21 yılda 268 milyar dolar yatırım çekti

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kırıkkale'de düzenlenen "Her Daim Birlikte Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları" programında açıklamalarda bulundu. Organize Sanayi Bölgesi'nde iş insanlarıyla bir araya gelen Şimşek, altyapı, insan kaynağı ve yatırım teşviklerinin önemine vurgu yaparak, son 20 yılda bu alanlarda büyük yatırımlar gerçekleştirildiğini belirtti. "Eskiden bütçenin yüzde 43'ü faize giderken, şimdi bütçenin yüzde 11'i faize gidiyor" Şimşek, bütçede faiz giderlerinin düşmesiyle eğitim, sağlık, ulaştırma gibi birçok alana daha fazla yatırım yapıldığını vurgulayarak, "21 yılda Türkiye 268 milyar dolar yatırım çekti, çok ciddi rakam. Küresel sermayeli şirket sayısı 6 binden 83 bine çıkmış. Bu bahsettiği doğrudan ve reel yatırımlar. Yerel kalkınma deyince altyapı önemli. İnsan kaynağı, beşeri sermaye önemli. Yatırım teşvikleri önemli. Biz son 20 yılda hakikaten birçok alanda muazzam bir şekilde yatırım yaptık. Türkiye petrol mü buldu? Birileri bize para mı verdi? Hayır. Türkiye ne yaptı biliyor musunuz? Eskiden bütçenin yüzde 43'ü faize giderken, şimdi bütçenin yüzde 11'i faize gidiyor. O aradaki farkı biz sağlık, eğitim, ulaştırma, aklınıza gelen bütün alanlara yatırım yaptık, ülkemizi ileri taşımışız. Dolayısıyla bütçe disiplini bu alanda da önemli. Eğitimin bütçedeki payı yüzde 9 civarından 15 civarına çıkmış" şeklinde konuştu. Bakan Şimşek, Kırıkkale'de de gençlere yönelik yatırımların devam ettiğini ifade ederek, "Yurt kapasitesi Türkiye'de 2002'de 182 bin kişiyken, şimdi neredeyse 1 milyona yaklaşmış. İnsanımız üniversitede okusun diye biz üniversite harçlarını kaldırdık. Öğrencilerin burs miktarını 44 kat artırdık. Kırıkkale'de de aynı şekilde gençlere yatırım yapmışız. Yurt kapasitesi 4 kat artmış, 2 bin 140 kişiden 8 bin 518 kişiye çıkmış" diye konuştu. Sağlık hizmetlerinde de önemli gelişmeler yaşandığını aktaran Şimşek, Kırıkkale'deki hastane yatak sayısının ve memnuniyet oranının arttığını dile getirdi. Bakan Şimşek, "Sağlık hizmetlerinin bütçedeki payı artmış, nitelikli yatak sayısı yeni hastanelerle birlikte neredeyse 10 kat artmış. Kırıkkale'de de aynı şekilde hastane yatak sayısı ve memnuniyet oranında güzel gelişmeler var. Son 20 yılda altyapıya 273 milyar dolar yatırım yapmışız" ifadelerini kullandı. Son 20 yılda altyapıya 273 milyar dolar yatırım yapıldığını belirten Şimşek, Kırıkkale'nin de bu yatırımlardan önemli ölçüde faydalandığını söyledi. Bakan Şimşek, 2002'de 39 kilometre olan bölünmüş yolun 235 kilometreye çıktığını ve Kırıkkale'nin demiryolu ve karayolu açısından kritik bir kavşakta yer aldığını vurguladı. Bakan Şimşek, Türkiye genelinde Organize Sanayi Bölgeleri'nin sayısının 192'den 362'ye yükseldiğini kaydetti. Kırıkkale'de de bu başarının yakalandığını ifade eden Şimşek, 2002'de 1 olan OSB sayısının 3'e, 10 olan fabrika sayısının ise 88'e çıktığını, istihdamın 28 kat artarak 140'tan 3 bin 920'ye ulaştığını söyledi. "Vatandaşımızın hizmet kalitesini artırdık" Yenilenebilir enerjinin payının yüzde 39'dan yüzde 55'e yükseldiğini ve hedefin yüzde 60'ın üzerine çıkmak olduğunu söyleyen Şimşek, "Enerjide dönüşümde de epeyce mesafe kat etmişiz. Yenilenebilir enerjinin payı yüzde 39'dan yüzde 55'e çıkmış. Hedefimiz bunu yüzde 60'ın üzerine çıkartmak önümüzdeki 10 yıl içerisinde. Kırıkkale'de enerji altyapısına da muazzam bir şekilde yatırım yapıldı. Kırıkkale'yi 2005 yılında doğalgazla buluşturduk. Elektrik olsun, doğalgaz olsun, dağıtım hatlarına ciddi yatırım yaptık, vatandaşımızın hizmet kalitesini artırdık" diye konuştu. "Biraz sabırlı olmamız lazım" Çiftçilere verilen desteklerin arttığını ifade eden Şimşek, Kırıkkale'de kredi desteklerinden yararlanan çiftçi sayısının 2.2 kat, kredi tutarının ise 8.7 kat arttığını vurguladı. Bakan Şimşek, "Çiftçilerimizin de yanındayız. Burası aynı zamanda önemli bir tarım üssü. 2004 yılında 204 bin çiftçimize destek veriyorduk. Şu anda 1 milyon 318 bin çiftçimize destek veriyoruz. Verdiğimiz kredi tutarı 27 kat artmış. Bugünkü fiyatlarla 330 milyara çıkmış. Biz çiftçimizin yanındayız, esnafımızın yanındayız. Kırıkkale'de kredi desteklerinden yararlanan çiftçi sayımız 2.2 kat artmış, kredi tutarı da 8.7 kat artmış. Tarımsal destekler 19 kat artmış. Esnaf ve sanatkarın da yanındayız. Eskiden 63 bin esnafımıza kredi desteği veriliyorken bugün 441 bin esnafımıza kredi desteği veriyoruz. Kredi tutarı bugünkü fiyatlarla 3 milyarken bugün 164 milyar. Yüzde süspansiyon sağlıyoruz; yarısını hazine ödüyor, diğer yarısını da kendileri ödüyor. Önümüzdeki dönemde vade konusundaki sorunları da çözeriz, maliyetler de aşağıya gelecektir. Biraz sabırlı olmamız lazım" şeklinde konuştu. "Topyekun kalkınma sağlayacağız" Enflasyonu düşürerek emekli ve çalışanların alım gücünü artıracaklarını ve ekonomik kalkınmayı kalıcı hale getireceklerini dile getiren Bakan Şimşek, "Esnafımızın yanındayız, çiftçimizin yanındayız, çalışanımızın yanındayız. Enflasyonu indirerek emeklimizin ve çalışanımızın alım gücünü kalıcı bir şekilde artıracağız. Bizden beklenen bu. Çünkü hayat pahalılığı, enflasyon önemli bir sorundur. Enflasyonu kalıcı bir şekilde indirerek topyekun kalkınma sağlayacağız" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.