hijyen Haberleri - Son Dakika hijyen Haber Güncel Gelişmeler

Gıda zehirlenmesi tehlikesi büyüyor: En çok bu ürünler risk oluşturuyor

Özel Ümit Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Uluğ, gıda zehirlenmesi konusunda bilgilendirmede bulundu. Bakteri, virüs veya parazit gibi mikroorganizmaların toksinleri veya sporları ile kontamine olmuş yiyeceklerin tüketilmesinin gıda zehirlenmesine yol açtığını anlatan Dr. Uluğ, benzer tablonun hijyenik olmayan su tüketimi sonrası da görülebileceğini söyledi. Mikropların nasıl bulaştığını anlatan Dr. Uluğ, "Bunların içinde norovirüs ve rotavirüs ilk sırada yer alır. Bakteriler arasında ise Salmonella ve Escherichia coli (E. coli) öne çıkar. Parazitler, özellikle hijyenik olmayan su ve gıda tüketiminin yaygın olduğu bölgelerde daha sık görülür" diye konuştu. "Yiyecekler yeterince yıkanmaz veya pişirilmezse, içindeki mikroorganizmalar insanlara bulaşabilir" Mikropların yiyeceklere bulaşmasını ise 3 başlık altında sıralayan Dr. Uluğ, "El hijyeni eksikliği: Hasta veya taşıyıcı kişilerin yiyeceklere dokunmadan önce ellerini yıkamaması, mikropların direkt olarak yiyeceğe geçmesine yol açar. Yetersiz temizlik veya pişirme: Mikroplar yiyeceklerin üzerinde veya içinde yaşayabilir. Yiyecekler yeterince yıkanmaz veya pişirilmezse, içindeki mikroorganizmalar insanlara bulaşabilir. Çapraz bulaşma: Aynı kesme tahtası veya bıçağın farklı gıdalarda kullanılmasıyla mikroplar bir gıdadan diğerine geçebilir" ifadelerini kullandı. "Belirtilerin ortaya çıkış süresi tüketilen gıdaya ve mikrobun türüne göre değişebilir" Dr. Uluğ, konuşmasının devamında gıda zehirlenmesinin en sık görülen belirtilerini şöyle sıraladı: "Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, sulu veya kanlı olabilen ishal, ateş, nadir durumlarda bulanık görme, baş dönmesi ve sinir sistemi bozuklukları (bulanık görme, baş dönmesi, kas-sinir fonksiyonlarında bozulma, hatta solunumu durdurabilecek düzeyde nörolojik etkiler) görülebilir. Çok çok nadir vakalarda bu durum solunum durmasına kadar ilerleyebilir. Ancak, bu belirtiler olağan dışıdır. Belirtilerin ortaya çıkış süresi tüketilen gıdaya ve mikrobun türüne göre değişebilir. Bu belirtiler hemen, saatler içinde veya günler, hatta haftalar sonra da ortaya çıkabilir." "Gıda zehirlenmesi hayati tehlikeye yol açabilir" Vakaların büyük bölümünün 1-2 gün içinde tedavi gerektirmeden düzeldiğini belirten Dr. Uluğ, bazı durumlarda ciddi komplikasyonların gelişebileceğini vurguladı. Özellikle uzun süren kusma ve bol sulu ishal nedeniyle oluşan sıvı kaybının 5 yaş altı çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde hayati tehlikeye yol açabileceğine dikkat çeken Dr. Uluğ, "24 saat içinde 5'ten fazla ishal, kusmuk veya dışkıda kan, bir günden uzun süren 37,8 derecenin üzerinde ateş ve şiddetli karın ağrısı görülmesi durumunda mutlaka hastaneye başvurulmalı. Özellikle 70 yaş ve üzeri vatandaşlar için bu konuda daha dikkatli olunmalı. Çok sulu ishal, aşırı halsizlik, yoğun susuzluk, ağız/dil kuruluğu, kas krampları, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı veya uyku hali, koyu renkli idrar ve 5 saatten uzun süredir idrar yapamama gibi ise dehidratasyon (sıvı kaybı) belirtileridir" dedi. "Antibiyotik sadece ateş devam ediyor ve dışkıda kan varsa, hekim önerisiyle verilmelidir" İlk 24-48 saatte birçok hastanın hiçbir müdahaleye gerek duymadan düzeldiğini vurgulayan Enfeksiyon Hastalıkları, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Uluğ, kötüye gidiş durumunda kan testleri, dışkı tahlilleri ve etkeni belirlemeye yönelik özel testlerin yapıldığını dile getirdi. Tedavinin temel ilkesinin sıvı takviyesi olduğuna dikkat çeken Dr. Uluğ, ağızdan bol sıvı tüketimi, gerekirse damar içi sıvı tedavisi yapılabildiğini söyledi. Antibiyotiklerin bu tabloda en çok gereksiz kullanılan ilaçlar olduğuna vurgu yapan Dr. Uluğ, "İshal ve gıda zehirlenmelerinin büyük kısmının etkeni bakteri değildir. Bakteri olsa bile çoğu zaman antibiyotik gerekmez. Antibiyotik sadece ateş devam ediyor ve dışkıda kan varsa, hekim önerisiyle verilmelidir. Özellikle, kronik hastalığı olanlar bu ilaçları doktor önerisi olmadan asla kullanmamalı" diye konuştu. "Çiğ gıdaya dokunduktan sonra eller, bıçaklar ve kesme tahtaları mutlaka yıkanmalı" Dr. Uluğ, gıda zehirlenmesini önlemek için dikkat edilmesi gereken detayları ise şöyle sıraladı: "Tuvalet sonrası, bebek bezi değiştirirken, çöp attıktan sonra, burnu temizledikten sonra ve hayvan temasından sonra eller mutlaka yıkanmalı. Hasta olan kişiler işe veya okula gitmemeli, istirahat etmelidir. Pastörize edilmemiş veya iyi kaynatılmamış süt ve süt ürünleri tüketilmemeli. Meyve ve sebzeler tüketilmeden önce iyice yıkanmalı. Buzdolabı 4,4 derecenin altında, dondurucu ise -18 derecenin altında olmalı. Et ve deniz ürünleri tamamen pişmiş olmalı. Yumurtanın sarısı tam sertleşene kadar pişirilmeli. Çiğ gıdaya dokunduktan sonra eller, bıçaklar ve kesme tahtaları mutlaka yıkanmalı."

Gökçeada’da skandal: Kurtlanmış kıyma makinesi, bozuk ürünler ve 42 bin TL ceza

Gökçeada İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin 21 Kasım’da et, süt ve kanatlı ürünleri satan bir şarküteride yaptığı incelemede, işletmenin hem genel hem de özel hijyen şartlarını yerine getirmediği belirlendi. Denetimde çalışan kıyma makinesinin kurtlandığı ve et ürünlerinin uygun olmayan koşullarda muhafaza edildiği görüldü. Ekipler, bozulmuş ve son tüketim tarihi geçmiş tüm ürünlere el koyarak imha etti. Toplamda: 840 kg kanatlı eti, 1.169 kg kırmızı et, 112,5 litre süt kontrol altına alınarak bertaraf edildi. İşletmeye 42 bin TL ceza, faaliyetten men ve savcılığa suç duyurusu Denetimlerin ardından işletmeye yaklaşık 42 bin TL idari para cezası uygulanırken, şarküteri faaliyetten men edilerek mühürlendi. Ayrıca Gökçeada İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, işletme hakkında Gökçeada Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın riskli gıda gruplarına yönelik denetimleri ülke genelinde devam ederken, yetkililer vatandaşların şüpheli durumları “ALO 174 Gıda Hattı” üzerinden bildirmelerini hatırlattı.

Adana’da gıda işletmelerine sıkı denetim: 29 bin 780 işletme kontrol edildi, 66 milyon lira ceza kesildi

Adana’da gıda satışı yapılan işletmelerde hijyen koşulları, ürün güvenliği ve mevzuata uygunluk İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından denetlendi. Kent genelinde gerçekleştirilen kontrollerde kebapçı, dönerci, fırın, market ve şarküteriler tek tek incelendi. Ekipler, şüpheli görülen ürünlerden numune alarak laboratuvar testlerine gönderdi. Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, kentte gıda satışı yapan işletmelere yönelik geniş kapsamlı denetim gerçekleştirdi. Denetimlerde işletmelerin: Hijyen koşulları, Ürün güvenliği, Çalışma ortamı temizliği, Ruhsat ve mevzuat uygunluğu ayrıntılı şekilde kontrol edildi. İşletmelerde satışı yapılan bazı ürünlerden numuneler alınarak inceleme başlatıldı. Ekipler, numunelerde olumsuzluk tespit edilen işletmelere para cezası uyguladı. Hijyen veya mevzuat eksikliği bulunan işletmeler ise uyarılarak eksiklerin giderilmesi istendi. Yılbaşından bu yana 29 bin 780 işletme denetlendi İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre, 1 Ocak – 20 Kasım tarihleri arasında kent genelinde 29 bin 780 işletme denetlendi. Denetimler sırasında: Hijyen veya mevzuata aykırılık tespit edilen işletmelere 66 milyon 886 bin 663 TL para cezası kesildi, 18 iş yeri faaliyetten men edildi, Numunelerinde olumsuzluk tespit edilen 20 iş yeri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Tarım ve Orman Müdürlüğü, halk sağlığını korumak amacıyla gıda işletmelerine yönelik denetimlerin yıl boyunca aralıksız sürdürüleceğini bildirdi.

Fırçalanmayan her diş, kalp ve beyin için bomba etkisi taşıyor!

Kocaeli’de 22 Kasım Diş Hekimleri Günü ve Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla kapsamlı bir farkındalık programı düzenlendi. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi, Kocaeli Valiliği ve kamu kurumlarının iş birliğiyle yürütülen etkinliklerde, ağız hijyeninin hayati önemi bir kez daha hatırlatıldı. Programda konuşan Diş Hekimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülhan Ünal, ağızda biriken mikroorganizmaların kalpten beyne kadar tüm vücudu tehdit ettiğini belirterek çarpıcı bir benzetme yaptı: “Ağzınızı temizlememek, mutfakta çöpü bırakmak gibidir. Mikroplar kanınıza karışır, ayağınızın ucundan beyninizin ucuna kadar kirli kan dolaşır.” Kocaeli’de yapılan Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası programında, ağız hijyeninin sadece ağız içi sorunlara değil, kalp krizi, eklem romatizması, Alzheimer, erken doğum ve bazı kanser türleri gibi hayati risklere doğrudan etki ettiği bilimsel verilerle ortaya kondu. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden Doç. Dr. Gülhan Ünal, ağız sağlığının sistemik hastalıklarla yakın ilişkisine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Ağızdaki mikroorganizmalar diş etinden kana karışıyor. Kirli kan kalbe gider, kalp tüm vücuda pompalar. Böylece mikrobik yük tüm organlara yayılır.” Ünal, ağız bakımının ihmal edilmesini mutfak çöpünün bırakılmasına benzeterek, “Nasıl çöpü bırakınca sinek olur, ağız temizliğini yapmayınca da mikroplar çoğalır” dedi. SOSYAL MEDYADAKİ BİLGİ KİRLİLİĞİNE UYARI Doç. Dr. Ünal, sosyal medyada diş macunu seçimi ve doğru fırçalama teknikleri konusunda ciddi bir yanlış bilgi akışı olduğunu belirterek: “Bilgiyi almak kolaydır ama davranışa dönüştürmek zor. Bu yüzden toplumsal dönüşüm için geniş katılımlı eğitimler şart” dedi. Ünal ayrıca, ağız ve diş sağlığı problemlerinin iş gücü kayıplarının yüzde 20’sini oluşturduğunu hatırlatarak, bu oranı düşürmek için toplum eğitimlerinin kritik rol oynadığını söyledi. “TÜRKİYE DİŞ HEKİMLİĞİ EĞİTİMİNDE AVRUPA’NIN TEPELERİNDE” Fakülte Dekanı Prof. Dr. Gültekin Mehmet Emin Türköz, Türkiye’deki diş hekimliği eğitiminin donanım ve altyapı bakımından Avrupa standartlarında olduğunu vurgulayarak: “Türkiye’de diş hekimliği eğitimi Avrupa’nın tepesindedir.” dedi. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas ise yapay zeka ve robotik sistemlerin eğitim süreçlerine dahil edildiğini belirterek, geleceğin diş hekimliğine güçlü hazırlık yapıldığını ifade etti. VALİ YARDIMCISI AVŞARBEY’DEN DİKKAT ÇEKEN ESKİ DÖNEM ANLATIMI Kocaeli Vali Yardımcısı Aslan Avşarbey ise geçmişteki ilkel diş çekme yöntemlerine değinerek: “Bizler iğnesiz, morfinsiz diş çekilen bir dönemden geliyoruz. Türkiye bugün sağlıkta dünya çapında bir konumdadır.” dedi.

Midye nedir, neyden yapılır? Midye dolma sağlıklı mı, zehirlenme ihtimali nasıl olur? Uzmanlardan kritik uyarı!

Sokak lezzetlerinin vazgeçilmezi midye dolma, özellikle büyük şehirlerde yoğun ilgi görüyor. Ancak “Midye sağlıklı mı?” sorusu, uzmanların yaptığı uyarıların ardından yeniden gündeme taşındı. Midyenin doğası gereği riskli bir deniz ürünü olduğu belirtilirken, tüketimde dikkat edilmesi gereken noktalar açıklandı. Midye Nedir? Midye, denizlerde yaşayan iki kabuklu bir canlıdır. Beslenme şekli gereği suyu süzerek beslendiği için bulunduğu ortamda bulunan bakteri, toksin ve ağır metalleri de bünyesine alabilir. Midye Dolma Neyden Yapılır? Türkiye’de yaygın olarak tüketilen midye dolma şu malzemelerle hazırlanır: Temizlenmiş midye, Pirinç, Soğan, Baharatlar, Zeytinyağı,Limon ,Midye, iç harcıyla doldurularak pişirilir ve sıcak ya da soğuk şekilde tüketilir. Midye Sağlıklı mı? Uzmanlar Ne Diyor? Uzmanlar, midyenin doğru koşullarda hazırlanmadığında sağlık açısından ciddi risk oluşturduğunu belirtiyor. Uyarılar şöyle: Kirli sulardan toplanan midyeler bakteri ve toksin barındırabilir. Hijyen kurallarına uyulmadan hazırlanan midyeler gıda zehirlenmesine yol açabilir. Bağışıklığı zayıf kişiler için midye daha yüksek risk taşır. Şikayetler genellikle tüketimden 15 dakika ile 3 saat içinde ortaya çıkar. Başlıca belirtiler: Bulantı, Kusma, Karın ağrısı, İshal Midye Tüketirken Nelere Dikkat Edilmeli? Uzmanların önerileri şu şekilde: Sadece güvenilir ve denetimli yerlerden midye alın. Kötü kokan veya rengi bozuk midyeyi tüketmeyin. Aşırı limon kokusu, bayat midye belirtisi olabilir. Hamileler, yaşlılar ve bağışıklık sorunu olanlar midyeden uzak durmalı.

Ortaköy’de kumpir ve midyeden zehirlenme! Uzmanlardan kritik hijyen uyarısı

Almanya’dan Türkiye’ye tatile gelen 4 kişilik ailenin İstanbul Ortaköy’de yedikleri kumpir ve midyeden zehirlenmesi, gıda güvenliği konusunu yeniden gündeme taşıdı. Gıda zehirlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırılan aile bireylerinden anne ve iki çocuk tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yaşanan olay sonrası uzmanlar, özellikle midye ve mayonez içeren gıdalarda hijyen eksikliğinin ölümcül sonuçlara yol açabileceği konusunda önemli uyarılarda bulundu. Gurbetçi aile İstanbul’da zehirlendi: 3 can kaybı Almanya’da yaşayan Böcek Ailesi, tatil için geldikleri İstanbul’da Ortaköy’de kumpir ve midye yedikten kısa süre sonra rahatsızlandı. Bulantı, kusma ve şiddetli karın ağrısı nedeniyle hastaneye kaldırılan 4 kişilik ailede anne ve iki çocuk yaşamını yitirdi. Olay, gıda güvenliğinde hijyenin önemini bir kez daha ortaya koydu. “Gıda zehirlenmelerinin temelinde hijyen var” Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, son dönemde midye tüketimi sonrası yaşanan zehirlenmelerin arttığını belirterek şunları söyledi: “Midyenin yeterince temizlenmediği durumlarda salmonella ve vibrio gibi bakteriler gıdaya bulaşabilir. Bağışıklığı düşük kişilerde tablo ağırlaşabilir.” Prof. Göral, midyede görülen bakterilerin toksin üretebildiğini, bu durumun özellikle çocuk, yaşlı, hamile ve kronik hastalığı bulunan kişilerde ölümcül olabileceğini ifade etti. “Belirtiler 15 dakika ile 3 saat içinde başlayabilir” Gıda zehirlenmesinin hızlı başladığını vurgulayan Göral, kritik zaman aralığını şöyle açıkladı: “Bakteri temasına bağlı bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi belirtiler yemek yedikten 15 dakikadan 3 saate kadar ortaya çıkabilir.” Hafif vakaların evde sıvı tüketimi ve istirahatle atlatılabileceğini ifade eden Göral, orta ve ağır şiddetteki zehirlenmelerde acilen hastaneye başvurulması gerektiğini belirtti. Kumpir ve mayonezli ürünlerde risk daha yüksek Prof. Göral, özellikle kumpir gibi mayonez içeren gıdalarda hijyenin hayati önem taşıdığını vurgulayarak şu uyarıyı yaptı: “Staphylococcus gibi bakteriler uygun olmayan saklama koşullarında hızla ürer. Şiddetli bulantı, kusma, tansiyon düşüklüğü ve hatta şoka neden olabilir.” Bu tür gıdaların yalnızca güvenilir yerlerden alınması gerektiğini hatırlatan Göral, yiyeceği hazırlayan kişilerin ellerinin temiz olması, kullanılan bıçak ve kesme tahtalarının hijyenik olmasının şart olduğunu dile getirdi. “Hijyen sağlanırsa zehirlenmeler çoğu zaman önlenebilir” Prof. Dr. Göral son olarak şu ifadeleri kullandı: “Temiz hazırlanan ve uygun koşullarda saklanan ürünlerde genellikle sorun yaşanmaz. Ancak hijyen kurallarına uyulmadığında gıda kaynaklı zehirlenme vakaları kaçınılmazdır.”

Gaziantep'te mide bulandıran görüntüler! Başkan Umut Yılmaz çileden çıktı: “Sen bunları annene, çocuklarına yedirir misin?”

Şehitkamil Belediyesi ekiplerinin gıda güvenliği kapsamında yaptığı ani denetim, adeta mide bulandıran bir tabloyu ortaya çıkardı. İlçedeki bir gıda fabrikasında küflenmiş salçalar, bozulmuş reçeller ve tarihi geçmiş ürünler tespit edildi. Denetime bizzat katılan Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, gördüğü manzara karşısında öfkesine hakim olamadı. Yılmaz’ın fabrika sahibine dönerek, “Sen bunları annene, çocuklarına yedirir misin? Kendin yer misin?” sözleri, sosyal medyada kısa sürede gündem oldu. Küflenmiş salçalar, bozulmuş reçeller ve tarihi geçmiş ürünler pes dedirtti Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın da katıldığı denetimde, gıda üretim tesisinde hijyen kurallarının tamamen hiçe sayıldığı görüldü. Bidonlar içinde küflenmiş salçalar, bozulmuş reçeller ve son kullanma tarihi geçmiş onlarca ürünün tespit edilmesi hem zabıta ekiplerini hem de belediye başkanını şoke etti. Fabrikadaki sağlıksız ortam ve bozulmuş gıda ürünleri, insan sağlığını tehdit eder boyutta bulundu. Başkan Yılmaz’dan sert tepki: “Sen bunları annene yedirir misin?” Denetim sırasında sinirlerine hakim olamayan Başkan Umut Yılmaz, fabrika yetkilisine dönerek, “Bunları annene yedirir misin? Çocuklarına yedirir misin? Kendin yer misin?” diye sordu. Yetkilinin “Tabii ki hayır” cevabı ise tepki çekti. Yılmaz’ın tepkisi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. “Bu milletin sofrasına ihanet edenlere izin vermeyeceğiz” Denetim sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan Başkan Yılmaz, halkın sağlığına zarar veren işletmelere göz yumulmayacağını vurguladı. Yılmaz, “Şehitkamil’de kimse halkın sofrasına ihanet edemez. Bozuk salçalar, küflenmiş reçeller, tarihi geçmiş ürünler... Bu milletin sofrasına güvenle koyduğu her lokma bizim namusumuzdur. Halkımızın sağlığı için dimdik ayaktayız” ifadelerini kullandı.

Adana’da taksilere tarife ve hijyen takibi

Adana Büyükşehir Belediyesi Zabıta Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri, kent genelinde ticari taksilere yönelik denetimlerini sürdürdü. Yapılan kontrollerde, taksi şoförlerinin araç çalışma belgesi, sürücü uygunluk belgesi, araç iç ve dış temizliği ile taksimetre açma işlemlerine dikkat etmeleri gerektiği hatırlatıldı. Ekipler, ayrıca şoförleri, UKOME tarafından belirlenen fiyat tarifelerine uymaları konusunda uyardı. Kurallara uymayan sürücülere ise cezai işlem uygulanacağı belirtildi. Zabıta Trafik Şube Müdürlüğü yetkilileri, vatandaşların güvenli ve düzenli ulaşım hizmeti alabilmesi için belge ile hijyen denetimlerinin aralıksız devam edeceğini kaydetti.

Böcek skandalı sonrası Adana’daki kuruyemişçi yenileniyor

Seyhan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Seyhan Belediyesi Zabıta ekipleri, denetimler kapsamında geçtiğimiz günlerde Çakmak Caddesi’nde bulunan bir kuruyemiş ve şekerleme satışı yapılan işletmede inceleme yaptı. Yapılan incelemeler sırasında, bazı ürünlerde böceklenmiş ürünler tespit edildi. Hijyen koşullarına uyulmayan ve halk sağlığını tehdit eden kilolarca ürüne, zabıta ekiplerince imha edilmek üzere el konuldu. İşletmeye, hijyen kurallarına aykırılık ve bozulmuş ürün bulundurmaktan 63 bin 82 TL cezai işlem uygulandı. Ekipler, işletme yetkililerini de hijyen koşullarına uyulması konusunda uyararak, özellikle pencere olan bölümlere sineklik takılması konusunda tavsiyede bulundu. Söz konusu işletmede bu gelişmeler üzerine satış durduruldu ve tadilat işlemlerine başlandı. İçeride bulunan vitrin, dolap, terek ve diğer malzemeler boşaltıldı. Buradan alışveriş yapan vatandaşların tepkisi çeken hijyen skandalının yaşandığı kuruyemişçinin kepengine de ‘Yenileniyoruz. Yakında tekrar hizmetinizdeyiz’ yazısı asıldığı gözlendi. Yazıyı görenler ise “Buradan bir daha alışveriş yapmayız ama inşallah yine böcek skandalına tanık olmayız” yorumları yaptı.