#Hrant Dink Kimdir?

İLKHABER-Gazetesi - Hrant Dink Kimdir? haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hrant Dink Kimdir? haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ogün Samast şartlı tahliye edildi. Peki Ogün Samast ne ile suçlanıyor? Hrant Dink Kimdir? Haber

Ogün Samast şartlı tahliye edildi. Peki Ogün Samast ne ile suçlanıyor? Hrant Dink Kimdir?

(HABER MERKEZİ)- Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de 17 yaşındaki tetikçi Ogün Samast tarafından silahla öldürüldü. Cinayetin ardından kaçtığı Samsun’da yakalanan Samast ile cinayetin azmettiricileri Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in de aralarında bulunduğu 12’si tutuklu 18 sanık hakkında, 20 Nisan 2007’de dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Birleşen dosyalarla sanık sayısının 20’ye çıktığı davada, tahliye kararları sonrası 3 tutuklu kaldı. 25 Ekim 2010’daki duruşmada, yaşı 18’den küçük olan Samast hakkındaki dosya ayrılarak İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Bu mahkeme, 25 Temmuz 2011’de Ogün Samast’ı 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onandı. Cinayetin faili Samast, Şubat 2023’te Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne getirildi. Burada yaklaşık 10 ay cezasını çeken Ogün Samast, Şubat ayında geldiği Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nden iyi hali göz önünde bulundurularak şartlı tahliye edildi. Ogün Samast ve Hrank Dink Suikastı Hrant Dink Suikastı, Agos gazetesinin Türkiye Ermenisi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de 17 yaşındaki silahlı saldırgan Ogün Samast tarafından öldürülmesi olayı. Önceden pek çok tehdit almış olan Dink, Agos'un Halaskârgazi Caddesindeki binasının önünde başının arkasına ateş edilerek öldürüldü. Olay, Türkiye'de derin devlet ve milliyetçilik olgularını gündeme taşıdı. Dink'in cenazesinde on binlerce kişi tarafından cinayete tepki olarak atılan "Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz" sloganı uzun süre tartışıldı. Hrant Dink, gençliğinden itibaren politik ve sosyal meselelere meraklıydı. Gençliğinde sol hareketlerin içinde yer aldı, hatta üniversitede Biyoloji alanında çalışan bir akademisyen olma hayalinden de bu yüzden vazgeçti. 12 Eylül darbesinin ardından defalarca kez gözaltına alındı ve tutuklu kaldı. 90’lı yıllara gelindiğinde bir süre günlük ve Ermenice çıkan Marmara Gazetesi’nde yazdı. 1996 yılında ise haftalık yayın yapan Agos gazetesini kurdu. Bu gazeteyi kurarak Türkiye Ermeni cemaatinin sorunlarını dile getirmek ve Ermeni tarihiyle ilgili bilgilendirici yayınlar üretmek istedi, gazetenin yayınlarında Ermeni cemaatinin dışa kapalı tutumunu eleştirdi.  Hrant Dink’i ölüme götüren süreç ise bir gazete yazısı ile başladı Agos gazetesinin 6 Şubat 2004 tarihli sayısında, Sabiha Gökçen’in bakımevinden alınmış Ermeni bir yetim olduğunu iddia eden bir yazı Hrant Dink imzasıyla yayınlandı. Yazı, yayımlanmasından 15 gün sonra Hürriyet gazetesi tarafından sürmanşetten verildi. O ana kadar tepki çekmeyen yazı sonrasında Hrant Dink’e karşı nefret ve linç kampanyasının malzemesi oldu. Çeşitli ırkçı gruplar, ana akım medyadan gazeteciler ve yazarlar tarafından açık bir şekilde hedef alındı. Bu isimler arasında Emin Çölaşan, Orhan Kiverlioğlu gibi kendini ‘gazeteci’ olarak adlandıran kişiler de vardı. Bardağı taşıran son damla ise Genelkurmay Başkanlığının yayınladığı sert bir üslupla Hrant Dink’i direkt olarak hedef gösteren açıklama oldu. Bu açıklama Hrant Dink’i tüm ırkçı ve karanlık odakların hedefine oturttu. Bunların ardından Hrant Dink, 24 Şubat 2004’te daha önce görülmemiş bir şekilde İstanbul Valiliğine çağrıldı.  2002 yılında Urfa'daki bir konferansta yaptığı konuşma nedeniyle açılan dava 9 Şubat 2006'da beraatiyle sonuçlanan Hrant Dink için asıl yoğun yargı sürecinin başlangıç noktasını, kendisi doğrudan dava konusu olmasa da, Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçe'nin Ermeni kökenli olduğuna ve Ermenistan'da akrabalarının bulunduğuna yönelik 6 Şubat 2004'te, kendi imzasıyla Agos'ta yayımlanan Sabiha Gökçen haberi oluşturdu. "Sabiha Hatun'un sırrı" başlığıyla verilen haberde, Antep asıllı Ermenistan vatandaşı Hripsime Sebilciyan Gazalyan, kendisinin Gökçen'in yeğeni olduğunu ve Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçe'nin aslında yetimhaneden alınmış bir Ermeni yetim olduğunu iddia ediyordu. Bu haberin 21 Şubat 2004'te Agos'tan alıntılanarak Hürriyet'in manşetinden "Sabiha Gökçen mi Hatun Sebilciyan mı" başlığıyla verilmesinin ardından, 22 Şubat 2004'te Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği sert bir açıklama yayımlayarak, "Kendisi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilk kadın savaş pilotu olarak Türk havacılığının onursal bir ismidir. Sabiha Gökçen aynı zamanda Atatürk'ün, Türk kadınının Türk toplumu içinde bulunmasını istediği yeri gösteren değerli ve akılcı bir sembolüdür. Böyle bir sembolü amacı ne olursa olsun tartışmaya açmak, milli bütünlüğe ve toplumsal barışa katkısı olmayan bir yaklaşımdır. Bir iddiayı, milli duygu ve değerleri de kötüye kullanarak bu şekilde yayımlamanın habercilik olarak nitelendirilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ulusal birlik ve beraberliğimizin en güçlü olması gereken bu dönemde milli birlik ve beraberliğimize ve milli değerlerimize yönelik bu tip yayımların ne amaçla yapıldığı Türk toplumunun büyük bir kesimince artık anlaşılmakta ve endişe ile izlenmektedir" görüşlerine yer verdi. 26 Şubat 2004 tarihinde ‘Ülkü Ocakları’ adlı örgütün İstanbul Başkanı Levent Temiz önderliğinde bir grup, Agos gazetesi önünde eylem yaptı. “Ya sev, ya terk et”, “Bir gece ansızın gelebiliriz” gibi tehdit ve şiddet içeren sloganlar atan grup “Hrant Dink, bundan sonra bütün öfkemizin ve nefretimizin hedefidir, hedefimizdir” diyordu. Buna benzer eylemler sene boyu devam etti.  Öte yandan Hrant Dink’e karşı yargı tarafından da darbeler art arda gelmeye devam ediyordu. 16 Nisan 2004’te yazısının içinden bir bölüm koparılarak dava konusu edildi ve “Türklüğü aşağılama” iddiasıyla suçlandı. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesinde 7 Ekim 2005’te görülen davanın karar duruşmasında Hrant Dink hakkında “mahkumiyet” kararı verildi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi de bu kararı, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun itirazına rağmen 1 Mayıs 2006’da onadı. 14 Ekim 2005’te ise kendisi hakkında bu davayla ilintili olarak “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Dava ve yıldırma süreçleri bunlarla da bitmedi. 14 Temmuz 2006’da Reuters Haber Ajansına Ermeni Soykırımı hakkında verdiği bir beyanat sebebiyle bir defa daha “Türklüğü aşağılama” suçundan hakkında soruşturma başlatıldı.   Hrant Dink Cinayeti 19 Ocak 2007’de Şişli’de Halâskârgazi Caddesi üzerindeki Agos Gazetesi’nin çıkışında, saat 14:54’de yakın mesafeden yapılan üç el silah atışıyla öldürüldü. Katil zanlısı olarak, 19 yaşındaki Ogün Samast adlı kişi, güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerin yayınlanmasından sonra, kendi babası tarafından polise ihbar edilerek, Samsun otogarında yakalandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.