TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ifade

İLKHABER-Gazetesi - ifade haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ifade haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

'Para Sayma' görüntüleriyle ilgili soruşturmada CHP Parti Meclis Üyesi Turgay Özcan şüpheli sıfatıyla ifade verdi Haber

'Para Sayma' görüntüleriyle ilgili soruşturmada CHP Parti Meclis Üyesi Turgay Özcan şüpheli sıfatıyla ifade verdi

Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için re’sen soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma çerçevesinde aralarında CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin'in de aralarında bulunduğu 12 kişi ‘şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti. Turgay Özcan ifade verdi Soruşturma çerçevesinde, CHP Parti Meclis Üyesi Turgay Özcan da ‘şüpheli’ sıfatıyla Savcılıkta ifade verdi. İfadesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özcan, "Ben o dönem Cumhuriyet Halk Partisi Küçükçekmece İlçe Başkanıydım. Serkan Çebi de benim 30 yıllık arkadaşımdır. Biz büyük bir gururla İstanbul'da Cumhuriyet Halk Partisi'ne bir il binası kazandırdık. O il binası kampanyası çerçevesinde de partililerimizden, etrafımızdaki insanlardan bağışlar gelmişti. Serkan da ilave para koyarak, parayı teslim ettik. Karşılığında koskocaman bir il binası var. Orayı kullanıyoruz. Burada Cumhuriyet Halk Partililerin ve onların dostlarının alın terleriyle kazandırdıkları paralardır. Paraların hepsi kayıtlı. Zaten kayıtlı olmasa ondan haberdar olamazlar. 15 buçuk milyon lirayı teslim ettim diyen biri var. Bir de aldım diyen birisi var. Kayıt altında. Ama böyle yasal çerçevesi açısından bu işleri yapan herkes neyi ne kadar yasal çerçeve büründüreceğini bilen insanlar değil, profesyonel insanlar değil. Biz siyasetçiyiz. Toplumumuza hizmet etmek için partimize bir bina kazandırdık. Onu da herhangi bir yerden haram paralarla değil, her partilinin alın teriyle kazandığı helal paralarla elde ettik. Bundan onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz. Orada Cumhuriyet Halk Partililer var. Çok doğaldır, binayı alan Cumhuriyet Halk Partisi kurumsal kimliğidir. Onun da temsilcileri oradadır. Biz onları tanıyoruz, bizim arkadaşlarımız" ifadelerini kullandı. Özcan daha sonra adliyeden ayrıldı.

Eros'un Katili İbrahim Keloğlan'a 2 Yıl 6 Ay Hapis Cezası Haber

Eros'un Katili İbrahim Keloğlan'a 2 Yıl 6 Ay Hapis Cezası

İbrahim Keloğlan, Başakşehir'de Eros adlı kediyi asansörde tekmeleyerek öldürmek suçundan aldığı 1 yıl 3 ay hapis cezası, üst mahkemece bozuldu. Yeniden yargılanan Keloğlan, iyi hal indirimi uygulanarak "Kasten hayvan öldürme" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık, yurtdışına çıkış yasağıyla adli kontrol hükümleri uygulandı. Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık İbrahim Keloğlan ve taraf avukatları katıldı. Ayrıca hayvan hakları savunucusu onlarca avukatta salonda hazır bulundu. Mahkeme İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nin davaya katılma talebini reddetti. Ayrıca siyasi partilerin ve birçok STK avukatları da davaya katılma talebinde bulundu. ''Her fırsatta dağlık ve köylük alalarda mama alıp hayvanları besledim. Bu bana terapi gibi geldi"  Söz hakkı verilmesi üzerine İbrahim Keloğlan, “Daha önceki ifademi tekrar ediyorum. Ben bir suç makinesi değilim. Yaşadığım bir anlık psikolojik çöküntüden dolayı öfke ve cinnet haliyle hayatım boyunca unutamayacağım bir hata yaptım. Ancak olaydan sonra hakkımda karar verilmesinin ardından her fırsatta dağlık ve köylük alalarda mama alıp hayvanları besledim. Bu bana terapi gibi geldi." dedi. Salonda gülüşmeler yaşandı. ''Psikolojik destek alacağım'' Savunmasına devam eden Keloğlan, "Bunlarla yetinmeyip bir hayvan barınağına bağışta bulundum. Elimden geldiğince bunları yapmaya devam edeceğim. Psikolojik destek alacağıma söz veriyorum. Bu olay yanlış lanse ettirilerek halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiler." dedi. Hakim sanığa "İçinden geleni söyle, ezber yapma" diye uyarıda bulundu. ''İnsan içine çıkamayacak hale geldim'' Bütün bilgilerinin teşhir ettirildiğini de söyleyen Keloğlan, şöyle devam etti: "İnsan içine çıkamayacak hale geldim. Alacağım hiç bir cezanın şimdiye kadar yaşadıklarımın yanında bir önemi yoktur. Söylediğim her şey doğru ve gerçektir. Çok pişmanım. Hatamı kabul ediyorum. Benim hala kedim var. Bu olaydan önce de kedim vardı. Bunların hepsi mevcut delillerle sabittir. Ben zaten hayvan sevgisi olan bir insanım. Müvekkilinin savunmasının ardından söz verilen Keloğlan'ın avukatı, “Müvekkilimin beraatini talep ediyoruz. Zaten kendisi toplum nezdinde cezasını çekmiştir. Bundan sonrasında da çekmeye devam edecektir. Müvekkilin olayın öncesinde yaşadıkları ve olay esnasındaki psikolojisi dikkate alınmasını talep ediyorum. Ben de bir kedi sahibiyim." dedi. Müşteki Ebubekir Fırat ise hayvanın sahibi olmadığını ancak kedinin bakımını üstlendiğini, kendisinin psikolojik olarak olaydan zarar gördüğünü söyledi. SAVCIDAN TUTUKLAMA TALEBİ Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Keloğlan'ın alt hadden ayrılarak üst hadde yakın hapis cezasıyla tutuklanarak cezalandırılmasını istedi. Mütalaanın açıklanmasının ardından mahkemeden alkış ve çığlık sesleri yükseldi. "KAÇMADIM" Son sözü sorulan İbrahim Keloğlan, “Devletime güveniyorum. Bu güne kadar hiç bir yere kaçmadım. Buradayım." dedi. SANIĞA SALDIRMAYA ÇALIŞTILAR Mahkemenin karar arası verdiği sırada salon boşaltılırken bazı hayvanseverler sanığa saldırmaya çalıştı. 2 YIL 6 AY HAPİS Mahkeme sanığı "Kasten hayvan öldürme" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık hakkında yurtdışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümleri uygulandı. Eros'un katili İbrahim Keloğlan'ın cezası belli oldu - 2Duruşmayı takip eden hayvanseverler Keloğlan hakkındaki adli kontrol kararına ıslık ve alkışlarla tepki gösterdi. OLAYIN GEÇMİŞİ Olay 1 Ocak'ta İstanbul Başakşehir'deki bir binanın asansöründe yaşanmıştı. Sanık İbrahim Keloğlan'ın defarca tekmelediği kedi, 6 dakika süren işkencenin sonunda ölmüştü. Keloğlan, görüntülerin ortaya çıkmasının ardından 4 Ocak'ta tutuklanmış, 8 Şubat'ta da hakim karşısına çıkmıştı.

Kıvanç Talu ve eşi Beril Talu’nun ifadesi ortaya çıktı, ''Yurtdışına çıkma iradem kesinlikle insanları dolandırma amaçlı değildi'' Haber

Kıvanç Talu ve eşi Beril Talu’nun ifadesi ortaya çıktı, ''Yurtdışına çıkma iradem kesinlikle insanları dolandırma amaçlı değildi''

Kıvanç Talu ve eşi Beril Talu’nun hakimlik ifadesi kamuoyuna yansıdı. Talu çifti tehdit edildikleri için yurtdışına çıktıklarını öne sürdü. 150 milyon liralık vurgun yaptıkları iddia edilen ve tutuklanarak cezaevine gönderilen sosyal medya fenomeni Kıvanç Talu ve eşi Beril Talu’nun hâkimlik ifadesi ortaya çıktı. Kıvanç Talu hâkimlikteki ifadesinde, "Son dönemlerde bir sarmala girmiştim. Öyle ki kendi kullandığım ancak eşimin babası adına olan Porsche marka bir araç ve şirkete ait bir araç ve tekneyi satmak zorunda kaldım. Hatta pek çok kredi çektim. Borcu borçla kapatmaktaydım" dedi.Sosyal medya fenomeni Kıvanç Talu ve eşi Beril Talu'nun yaklaşık 150 milyon liralık vurgun yapıp yurtdışına kaçtıkları iddia edilmişti. Türkiye’ye geldikten sonra gözaltına alınan Kıvanç ve Beril Talu çifti, Anadolu Adliyesi'ne getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Talu çifti, "Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" suçundan tutuklandı. Kimlik tespiti sırasında aylık kazancının 60 bin lira olduğunu söyleyen Beril Talu ifadesinde, "Şirketten ayrıldıktan sonra eşimle birlikte kendimize ait 'Var böyle tipler' organizasyon ve nakliye hizmetleri limited şirketinde faaliyet göstermeye başladık. Yaklaşık 60 adet proje aldık, proje oluşturduk. Bunlardan 5-6 tanesini gerçekleştirdik. 10-15 tanesi türlü sebeplerden dolayı iptal oldu ya da ertelendi. Biz faaliyetlerimize devam ederken istifaya zorlandığım şirkete dair alacaklılar ve projelerini yürüttüğüm kişiler tarafından ödeme yapmam istendi. Biz de bir kısmını kendime ait araç, babama ait bir araç ve tekne satmak suretiyle ödemeye çalıştık ancak faaliyetlerimiz aksadığı için çevremizden borç almak zorunda kaldık. Zamanla borç aldığımız kişiler bize tehditvari konuşmaya başladılar. Kendilerini tahsilatçı olarak tanıtan kimi kişiler, bizi çocuğumuz üzerinden tehdit etmeye başladılar. Ben ve eşim bu kişilerle konuşmayı denedik ancak hayatımızla ve çocuğumuzla tehdit edildiğimiz için konuşmanın bir faydasının olmayacağını gördük" dedi. Kimlik tespitinde aylık kazancının 40 bin lira olduğunu söyleyen Kıvanç Talu ise ifadesinde, "Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdan dolayı bazı projeler iptal edildi. Bu noktada ben kalan projeleri sürdürmek için sermayeye ihtiyaç duydum. Bundan dolayı eşimin yakın çevresinden borç talep ettik. Aldığımız bu borçlarla hem önceki borçları hem de mevcut projelere dair nakit ihtiyacı karşıladık. Bir zaman sonra alacaklılar beni ve eşimi tehdit eder duruma geldiler. Biz bu borcu ödemek zorundaydık zira hepimiz aynı piyasada çalışıyorduk. Ödemememiz halinde piyasada iş yapamaz duruma gelirdik. Bunun sebebi şirkete ait borçlardı. Son dönemlerde bir sarmala girmiştim. Öyle ki kendi kullandığım ancak eşimin babası adına olan Porsche marka bir araç ve şirkete ait bir araç ve tekneyi satmak zorunda kaldım. Hatta pek çok kredi çektim; borcu borçla kapatmaktaydım. Bu zamana kadar bir mal varlığına sahip olmamamın sebebi kazanmış olduğum parayı düzgün şekilde değerlendiremediğim içindir" dedi.

Gazeteci Fatih Altaylı'nın Savcılık ifadesi ortaya çıktı Haber

Gazeteci Fatih Altaylı'nın Savcılık ifadesi ortaya çıktı

Gazeteci Fatih Altaylı hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma çerçevesinde Altaylı'nın 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' ve 'suçu ve suçluyu övme' suçlarından 'şüpheli' sıfatıyla savcılığa ifadeye çağırıldığı öğrenilmişti. Soruşturma çerçevesinde Altaylı, Savcılığa ifade vermek üzere Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Burada Savcılığa ifade veren Altaylı, daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. "Arkadaşıma 'şimdi bir tweet atacağım, bakalım kim üstüne alınacak' diyerek 'eline sağlık' şeklinde tweet attım" Öte yandan Altaylı'nın Savcılığa verdiği ifadesi ortaya çıktı. Altaylı'nın ifadesinde, "Ben 'eline sağlık' şeklinde sosyal medya üzerinden atmış olduğum tweet olayı ile ilgili şunları söylemek istiyorum. Olay günü reklam ajansı sahibi arkadaşımla birlikte otururken İstanbul'da meydana gelen olayla ilgili sosyal medyada birçok paylaşım yapılmaya başlandı. Ben de arkadaşıma 'şimdi bir tweet atacağım, bakalım kim üstüne alınacak' diyerek 'eline sağlık' şeklinde tweet attım. Bu twetten sonra mitinge katılan, katılmayan, birçok şahıs tarafından 'AKP köpeği, din düşmanı, siyonist köpeği' tarzında kim, neyi anladıysa o şekilde bana hakaret etmeye başladı. Hakaretlerden de anlaşılacağı üzere tweetim de herhangi bir kişi veya kurum belirtmedim. Bu tweeti atmamdaki amaç tepkileri ölçüp bunun üzerine bir sosyal deney yapmak ve sonrasında yazı yazmaktı. Amacıma ulaşınca da sosyal medyadan kaldırdım. Kim, ne anlamak istediyse onu anladı. Atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.

Japonya’daki uçak kazasında pilot hatası ya da koordinasyon eksikliği şüphesi Haber

Japonya’daki uçak kazasında pilot hatası ya da koordinasyon eksikliği şüphesi

Japonya'nın başkenti Tokyo'da bulunan Haneda Havalimanı'nda dün Japon Hava Yolları’na ait 379 kişinin bulunduğu yolcu uçağı ile Japonya Sahil Güvenlik Kuvvetlerine (JCG) ait uçağın çarpıştığı kazanın ardından Japonya Ulaşım Güvenliği Kurulu, kaza mahalli ve uçak enkazına incelemelere başladı. Polisin de katıldığı soruşturma kapsamında sahil güvenlik uçağının kara kutusuna ve uçaktan ağır yaralı olarak kurtulan pilotun ilk ifadesine ulaşıldı. Pilot, ifadesinde ilk olarak pist girişi öncesindeki son bekleme noktasına erişim izni aldığını, daha sonra ise kalkış izni aldığını söyledi. "Pilot hatası" ya da "kule ile iletişim eksikliği" Japon Hava Yolları (JAL) uçağının kara kutusunu arama çalışmalarının ise sürdüğü belirtilirken, yolcu uçağının mürettebatının hava trafik kontrolöründen gerekli izni aldıktan sonra inişe devam ettiği ve uçuş sırasında herhangi bir anormallik tespit edilmediği aktarıldı. Sahil güvenlik pilotunun çelişkili ifadeleri nedeniyle soruşturmanın "pilot hatası" ya da "kule ile iletişim eksikliği" üzerine yoğunlaştırıldığı öğrenildi. 5 askeri personel hayatını kaybetmişti New Chitose Havalimanı'ndan Haneda Havalimanı'na gelen Japon Hava Yolları’na ait 516 sefer sayılı Airbus A350 tipi uçak, piste inişi sırasında sahil güvenliğe ait MA-722 tipi uçakla çarpışmıştı. Yolcu uçağı alev topuna dönerken, deprem bölgesine yardım malzemesi taşıyan sahil güvenlik uçağındaki 5 personel hayatını kaybetmiş, pilot ise ağır yaralı olarak kurtulmuştu. El bagajlarının alınmaması ve prosedürlere uyulması hayat kurtardı Yolcu uçağındaki 367'si yolcu, 12'si mürettebat olmak üzere 379 kişi ise kısa sürede uçaktan tahliye edilmiş, can kaybı yaşanmamıştı. Havacılık uzmanları, mürettebatın tahliye prosedürlerini doğru ve eksiksiz şekilde uygulaması ve yolcuların da güvenlik protokollerine uymasıyla can kaybının önlendiğini ifade etti. Uzmanlar, alev topuna dönen uçağın kısa bir sürede tahliye edilebilmesindeki önemli faktörün yolcuların el bagajlarını uçakta bırakarak hızlıca acil çıkışlara yönelmesi olduğunu belirtti.

Ece Ronay'ın ifadesi ortaya çıktı, ''Kurtköy şubesi mail order yapıyormuş'' Haber

Ece Ronay'ın ifadesi ortaya çıktı, ''Kurtköy şubesi mail order yapıyormuş''

Ece Ronay'ın eski eşi Mehmet Bilir'in İstanbul Pendik ve Kocaeli'ndeki iş yerlerinin kurşunlanmasıyla ilgili soruşturma başlatılmıştı.Soruşturma kapsamında, şüphelilerin tespit edilmesinin ardından 15 Aralık'ta Ece Ronay'ın evine baskın düzenlendi. Eş zamanlı olarak yapılan baskınlarda Ronay ile birlikte 5 şüpheli daha yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Anadolu Adliyesi'ne sevk edilen 6 şüpheliden 3 şüpheli tutuklanırken, Ece Ronay'ın aralarında bulunduğu 3 şüpheli de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Ece Ronay, ''Mehmet Bilir'in Gürcistan'daki kumarhane sahipleri ile ilişki kurmaya başladığını duymaya başladım"  Ece Ronay hakimlikteki ifadesinde şunları söyledi: ''Mehmet Erdal Bilir, benim eski eşimdir. Kendisi ile yaklaşık bir yıl evli kaldık. Benim 'Ece Ronay Güzellik Merkezi' isimli iş yerimin isim hakkını kullanmasına ilk başta iznim vardı. Daha sonra benim onayım olmadan başkalarına satmaya başladı. İş yerine gittiğimde POS cihazından veya yapılan ödemelerin Vural Kurtlar isimli şahsa direkt olarak gittiğini gördüm. Mehmet'in yavaş yavaş karanlık diye tabir edebileceğim insanlarla ilişki kurduğunu hatta Gürcistan'daki kumarhane sahipleri ile ilişki kurmaya başladığını duymaya başladım. Ece Ronay, ''Kurtköy şuben mail order yapıyor diye mesajlar aldım'' Bir gün 'Muhammet Yakut' ismi ile sahte olduğu anlaşılan bir hesaptan hesabıma 'Sen temiz ticaret yapıyorsun. Fakat senin ismin ile çalışan Kurtköy şuben mail order yapıyor.' şeklinde bir mesaj geldi. Ben bu durumu Mehmet'e söyledim. Mehmet benden alacağı olmadığı halde 9 milyon liralık alacağı olduğunu iddia etmektedir. Bunu hatta canlı yayında da açıkça söyledi. Ben Mehmet'in mal varlığının denetlenmesi yönünde paylaşımlar yaptım. Mehmet'in araçlarının 'Akamotor' isimli galeride olduğunu belirttim. Daha sonra burası kurşunlanmış. Ben asla hedef göstermedim.'' MAIL ORDER NEDİR? Mail order, kart sahibinin iş yerine gitmeden mal ve hizmet almak, herhangi bi ödeme yapmak istemesi halinde, gerekli bilgileri vererek posta ya da telefon aracılığıyla yapılan ödeme işlemidir.

Polat çiftinin avukatı Ahmet Gün’ün ifadesi ortaya çıktı Haber

Polat çiftinin avukatı Ahmet Gün’ün ifadesi ortaya çıktı

Kara para aklama suçu kapsamında tutuklanan Dilan ve Engin Polat soruşturmasında tutuklanan avukat Ahmet Gün etkin pişmanlıktan faydalanmak amacıyla savcıya ifade veren Polat çiftinin avukatı Ahmet Gün’ün savcıya verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı. Ahmet Gün,"Sahte firmalar olduğu konusunda Engin Polat’ın da bilgisi vardır" Gün’ün ifadesinde, "Ben 3-4 yıldan bu yana soruşturmanın şüphelilerinin Polatlara ait şirketlerin mali müşavirliğini yapıyorum. Yaklaşık 2 yıl öncesine kadar muhasebe ücretlerini ödeyemiyorlardı, bazen de geç yatırıyorlardı. Soruşturma kapsamındaki tasfiye halindeki Fekben Plastik Gıda San. Tic. Anonim şirketi tasfiye Byzgun Güzellik Kozmetik İthalat ve İhracat San. Tic. A.Ş ve Tasf. halinde Tekbaşer Metal San. Mamulleri Tic. A.Ş isimli firmalar sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulmuş firmalardır. Bu firmaların sahte fatura düzenlemesi amacıyla devrini Sezgin Polat aldırmıştır. Bu firmaların naylon fatura kesen sahte firmalar olduğu konusunda Engin Polat’ın da bilgisi vardır. Bu firmalar Dipomed Medikal kozmetik İth. İhr. San. Tic. A.Ş Rise and Shine ve DP Güzellik A.Ş isimli firmalara da sahte faturalar düzenlemişlerdir. Rise and Shine firmasının satışları çok yüksek görünüyordu, bu nedenle tasfiye halindeki şirketlerden bu firmaya ve bahsettiğim firmalara dolgu amaçlı fatura düzenleniyordu" . Hatırladığım kadarıyla Engin Polat bana telefon görüşmesinde Rise and Shine firmasının bu ayki cirosunun 80 milyon TL’ye ulaştığını söylemişti, ben de kendisine ’Maşallah iyi satış yapmışsınız’ dedim, ancak bir ay sonra beyanname tarihine geldiğimizde bana bu firmadan 80 milyon TL yerine yarı yarıya 40 45 milyon TL arası satış tutarı getirildi. 80 milyon TL faturaların yaklaşık yarısını iptal etmişler, bu nedenle bana 40 45 milyon TL fatura gönderilmiştir" dediği öğrenildi. Avukat Ahmet Gün,"Kaynağı belirsiz para sisteme sokulmuş olabilir" "İptale konu olan mallar internet veya başka bir yolla nihai tüketiciye gitmemiş olabilir ancak bu iptal edilen faturaların bedelleri dağıtıcı firma vasıtasıyla komisyonu kesilerek Rise and Shine hesaplarına gelmektedir” diyen Ahmet Gün ifadesinde, "Burada mal karşılığı olmayan yüklü miktarda para girişi olmaktadır. Bu paranın kaynağının da bahis veya başka bir kara para aklama olabileceğini şüpheleniyorum ancak bunlar analiz sonucu ortaya çıkacak şeylerdir. Yani iptal edilen faturalar karşılığında bu şirketlerin hesabına giren kaynağı belirsiz yüklü miktarda para hareketi bulunmaktadır ancak bunun bahis mi yoksa başka bir kara para olduğu konusunda şüphelerim var. 2022 Kasım ayından sonra bu şekilde yüklü satışlarda fatura iptalleri yapılarak kaynağı belirsiz para sisteme sokulmuş olabilir. Ben bildiğim konuları burada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak amacıyla paylaştım. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum ayrıca tutuklu olmam nedeniyle ofisimde beyannamelerle ilgili işlemler yapılamamaktadır, bunun gerekçesi de 16/08/2016 tarihli Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının yazısı gereğidir. Bu nedenle tutuksuz yargılanmak istiyorum, adli kontrol altına alınmak istiyorum, soruşturmanın bundan sonraki aşamalarında da savcılığın koordinesindeki kolluk güçlerine her türlü yardıma hazırım" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.