TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İl

İLKHABER-Gazetesi - İl haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İl haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kozan’ın il olma ihtimali ilçede sevinçle karşılanıyor Haber

Kozan’ın il olma ihtimali ilçede sevinçle karşılanıyor

İlçedeki esnaflar “Kozan iline hoşgeldiniz” tabelalarını iş yerlerinin önüne asarak Kozan’ın il olmasını istediklerini kaydetti. Osmanlı döneminde vilayetlik statüsüne sahip olan Kozan ilçesi, 1926 yılında bazı milletvekillerinin etkisiyle vilayetlikten ilçe statüsüne döndü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Cumhuriyetin 100. yılında 100 il vaadi ile büyük bir coşku yaşanan ilçe TÜİK verilerinde il olmaya hak kazanabilecek özellikleri taşımasıyla ilk sırada yer alması ilçede heyecan oluşturdu. Kozanlı bazı esnaflar iş yeri önlerine “Kozan iline hoşgeldiniz” yazarken vatandaşlar Kozan’ın il olmasının büyük bir sevinç olacağına vurgu yaptı. Esnaflardan Ayşe Ersin, heyecanlı olduklarını ifade ederek, “Kozan’ın il olmasını istiyoruz. İl olursak daha çok gelişeceğiz” dedi. Vatandaşlardan Soner Özev ise Kozan’ın il olmasını çok istediklerini kaydederek, “Devlet Bahçeli’nin sözleri bizleri çok sevindirmişti. TÜİK verilerinde de ilk sırada yer almak bizleri mutlu etti. İlçemizin yeniden il olması gençlerimiz için çok güzel olur. İl olursak iş anlamında fabrika anlamında yatırım anlamında ilçemiz büyür ve gelişir” diye konuştu. Vatandaşlardan Cemil Kenger de Kozan’ın yüz ölçümü ve nüfusu bakımından birçok mevcut illerden büyük bir ilçe olduğunu belirterek, “İlçemiz il olma potansiyeline sahip. İl olursak şehir olarak kalkınırız. Valilik gelecek ve diğer kurumların gelmesi ile şehirdeki hareketlilik oranı yükselecek. Yatırım olur devlet desteği aratacaktır. Gençlere iş alanı açılır. Gençlerin sosyalleşmesi adına birçok projeler uygulamaya geçer. Suç oranı da iş istihdam artması sayesinde suç oranları da ilçede daha da düşecektir” diye konuştu.

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin’den yerel seçimlere 9 ay kala 19 yeni il çıkışına eleştiri geldi    Haber

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin’den yerel seçimlere 9 ay kala 19 yeni il çıkışına eleştiri geldi  

ADANA (İLKHABER) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Cumhur ittifakının 19 yeni il ve 27 yeni ilçe teklifini eleştirerek, yerel seçimlere 9 ay kala bunun ortaya atılmasının samimi bir davranış olmadığını açıkladı. Dr. Şevkin, 19 ilçenin il yapılmasının önemli olduğunu, ancak önce Büyükşehir Yasası’nın toplumun tamamına hizmet verecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. “KÖYLER ÜRETİMDEN UZAKLAŞTIRILDI” CHP’li Dr. Şevkin, yaptığı açıklamada, son günlerde Cumhur İttifakı tarafından 19 ilçenin il yapılacağına ilişkin söylemler geliştirildiğini söyledi. Dr. Şevkin, 2012 yılında çıkarılan 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası ile 30 büyük ilin Büyükşehir statüsüne kavuştuğunu anımsatarak, "Ve bir gecede köyler mahalleye dönüştü. Yani lüks herhangi bir semtteki emlak vergisi ile herhangi bir köyümüzdeki bir köylümüzün ödeyeceği emlak vergisi, neredeyse aynı statüde görüldü. Mahalle statüsüne kavuşturulan bu köyler ne yazık ki hem üretimden hem de bir takım ayrıcalıklardan da mahrum kaldı" dedi. “POPÜLİST YAKLAŞIM SERGİLENİYOR” Bu gelişmelerle birlikte yine Köy Hizmetleri gibi önemli bir kurumun birçok ilde kapatıldığı için kırsala hizmetlerin ulaşmasında zorluklar ve güçlükler yaşandığını kaydeden Dr. Şevkin, şunları söyledi: "İller Bankası'nın özellikle yandaş büyükşehirleri koruyup diğerlerine yeteri kadar hem yabancı kredi hem de normal kredileri vermemesi nedeniyle hizmet aksamaları yaşandı. Cumhuriyet'in 100. Yılı'nda 100 il teklifi ile bu ilçelerin il yapılması elbette önemli ama önce burada öncelik kangren haline dönmüş bu Büyükşehir Yasası’nın biran önce toplumun tamamına hizmet verecek şekilde yeniden düzenlenmesidir. Öncelikle o kırsal köylerimizin üretime kavuşturulması gerekmektedir. Dolayısıyla popülist yaklaşımlarla seçime tam 9 ay kala bunun ortaya atılması, hiç samimi bir davranış değildir. Gelin eğer bu ilçeleri il yapacaksak öncelikle buradaki sorunları çözelim ve Bütünşehir Yasasını sağlıklı bir şekilde değiştirelim, daha sonra bu söylemleri geliştirelim."

Her mevsimde yaşayabilen keneler en çok bu illerde tehlike saçıyor Haber

Her mevsimde yaşayabilen keneler en çok bu illerde tehlike saçıyor

 (İHA) – Profesörler tarafından yapılan araştırmalarda yılın her zamanında yaşayabilen kenelere rastlanma ihtimalinin Gümüşhane, Tokat, Çorum, Zonguldak, Sivas, Yozgat ve Karabük’te daha yüksek olduğunu tespit ettiler. Havaların ısınmasıyla birlikte park ve bahçe gibi açık alanlarda vakit geçirme sıklığının artması, kene vakalarını da tetiklemeye başladı. Bu konuyla ilgili Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Açıcı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Tanyel açıklamalarda bulundu. Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Açıcı, Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü en çok taşıyan kene türünün ‘Hyalomma Marginatum’ olduğunu belirterek KKKA virüsünü taşıyan bu kenenin en fazla Kelkit Havzası ve bu havzaya yakın kentlerde görüldüğüne dikkat çekti. “Ülkemizde sıkça rastlanan ‘Ixodidae’ adlı kene türü enfeksiyona yol açıyor” Kene türlerinin hepsinin virüs taşımadığını belirten Prof. Dr. Mustafa Açıcı, “Yumuşak kene dediğimiz grup daha çok meskenlerde bulunuyor. Tropikal ve sıcak iklim bölgelerinde yaygın olarak görülen kene türlerinin bir kısmı Türkiye’de görülüyor. Bazı viral enfeksiyonları taşıyan ‘Ixodıdae’ adlı kenelere, Türkiye’de oldukça fazla rastlanıyor. Kenelerin hepsi virüs taşımıyor ama yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki ‘Ixodıdae’ denilen sert ve yumuşak kene türü enfeksiyona yol açabiliyor” dedi. KKKA hastalığına rastlanma sıklığı daha fazla olan iller: Gümüşhane, Tokat, Çorum, Zonguldak, Sivas, Yozgat, Karabük Türkiye’de her bölgede kenenin görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Mustafa Açıcı, “Karadeniz Bölgesi’nde rutubet fazla olduğu için ‘Rhipicephalus’ denilen kene türü yaygın olarak görülüyor. Sıcak ve kurak bölgelerde ise ‘Hyalomma’, ‘Dermacentor’ gibi kene türlerine rastlıyoruz. Kene türleri, bölgenin rutubet durumuna göre değişim gösteriyor. Bazı kenelerin gelişimi için yüzde 80-90 nem yeterliyken, bazı kene türleri için yüzde 60 yeterli oluyor. Türkiye’de KKKA virüsünü en çok taşıyan kenenin ‘Hyalomma Marginatum’ adlı türüdür. Gümüşhane, Tokat, Çorum, Zonguldak, Sivas, Yozgat ve Karabük’te ‘Hyalomma Marginatum’ cinsi daha yaygın olduğundan KKKA hastalığına rastlanma sıklığı bu illerde daha fazla” diye konuştu. “Keneler her mevsimde yaşıyor” Kenelerin en aktif olduğu dönemin yaz ayları olduğuna işaret eden Prof. Dr. Açıcı, “Bazı türlerin de sonbahar – kış aylarında aktif olduğu bir periyot var. Mesela, yaptığım bir çalışmada kış mevsiminde koyunların kulaklarının içinde ‘Rhipicephalus’ kenelerinin ‘nimf’lerine (ergine benzeyen kene) bol miktarda rastladım. Keneler doğada diğer hayvanlardan da kan emerek gelişimini devam ettiriyor ve sonrasında toprağa düşüp yumurtluyorlar. Böylelikle yeni nesilleri ortaya çıkıyor. Yumuşak ve kumlu topraklarda gizlenmeleri ve yumurtlamaları daha rahat olduğundan buralarda daha fazla kene bulunuyor. Dolayısıyla üremeleri daha da kolaylaşıyor. Bazı türler ise ağaçlık alanları tercih ediyor çünkü kolaylıkla kan emebilecekleri hayvanları bulabiliyorlar. Virüs taşımasa dahi bir kene, virüslü bir hayvanın kanını emerken enfekte olabiliyor. Bulaşan virüs, kene içerisinde ürüyor ve bu virüs doğada kenelerle yayılıyor” şeklinde konuştu. “Keneler gölge ve kokumuzu algılıyorlar” Doğayı seven insanlar için kenenin tehdit oluşturduğunu vurgulayan Açıcı, “Keneler gölgemizi ve yaydığımız karbondioksit kokusunu da algılayarak aktif duruma geçiyorlar. Kimisi de otların yüzey kısmında bekliyor. Kenelerin ayak ucunda yastık benzeri bir oluşum bulunuyor ve rahatça deriye nüfuz edebiliyor. Bu yüzden kene üzerimizde yürürken farkında olmayabiliyoruz. Gerek çalışma esnasında gerek doğada oldukça deneyimim oldu. Böyle alanlara çıkıldığı zaman özellikle kasık, göbek ve eklem bölgeleriyle beraber tüm vücudumuzu muhakkak kontrol etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar doğabilir. Tutunma söz konusu ise bir pens yardımıyla çok zorlamadan yavaşça keneyi çıkarmamız gerekiyor. Kesinkes dişli bir aletle çıkarmalıyız. Eğer bir sağlık kuruluşuna yakınsanız oraya başvurmak daha doğru olur” ifadelerini kullandı. “KKKA hastalığı geniş bir bölgede görülmeye başladı” 2002 yılından itibaren KKKA hastalığının yoğun olarak görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Esra Tanyel ise, “KKKA hastalığı geniş bir bölgede görülmeye başladı. Kelkit Havzası ve çevre iller dışında da kenelere rastlandı. Yaz ve bahar aylarında; ateş, halsizlik, kas ağrısı, eklem ağrısı ve kanama gibi şikayetlerle başvuran hastalarda KKKA hastalığı ihtimalini muhakkak düşünmemiz gerekiyor. Diş eti ve burun kanaması, iç kanama ve idrardan gelen kan gibi belirtiler şeklinde seyredebilir. Vakalarımız nisan ayında gelemeye başladı. Hastanemizde kene vakasından dolayı 4’üncü hastayı yatırdık. Ekim ve kasım aylarına kadar sürecin devam edeceğini düşünüyoruz. Bazı bölgelerdeki hastanelerde kan temininde ciddi sıkıntılar olduğundan hastalar bize gönderiliyor. Hastanemiz, ileri tetkik ve özel tedavi gerektiren hastalıklar için yüksek teknoloji içeren eğitim ve araştırma hizmetlerinin verilebileceği altyapıya sahip üst düzey (3. Basamak) olduğu için bölgedeki ağır hastalar buraya sevk ediliyor. Erken dönemde gelen hastalara ilaç tedavisine başlıyoruz. Kişinin durumu çok ağır değil ve ilaç yutabiliyorsa hap şeklinde kullandığımız bir ilaç tedavisi de var” açıklamasında bulundu. “Daha havalar ısınmadan bir kıpırdanma var” Kenelerin çalılık ve kısa otlarda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Esra Tanyel, ayrıca şunları söyledi: “Pantolon paçasından veya tişört kolundan kene bize tutunabilir. Vücudumuzun her yerinde kene ısırığı olabilir. KKKA için kenenin illaki ısırması gerekmiyor. Bu virüs ayrıca hayvanların üzerindeki kenelerin ezilmesi ve virüs bulaşmış olan kanamalı hastaya temas yoluyla da bulaşabilir. KKKA hastalığına tanı kan örneğiyle konuluyor. KKKA’dan dolayı yüzde 5 civarında ölüm oranı mevcut. Yıllar içerisinde vaka sayıları azaldı. Bu bölgede 2009-2012 yılları arasında çok sayıda vakayla karşı karşıya kaldık. Sağlıkçılar, hastalığın kendilerine bulaşmaması için oldukça dikkatli olmalı. Önceki yıllarda KKKA hastasının iğnesinin batmasından dolayı sağlık çalışanı arkadaşlarımızı kaybettik. Dolayısıyla bizler için önem arz eden bir konu. Uzun kollu kıyafetler tercih edilmeli. Pantolon paçaları açıkta kalmamalı. Mümkünse açık renk kıyafetler tercih etmeliyiz. İmkân varsa böcek kovucu sprey ve losyonlar kullanılmalı. Eve döner dönmez tüm vücut kontrol edilmeli. Kene, cımbızla çok sıkmadan oynatarak yavaşça çıkarmalı. Mümkünse kene bir bütün halinde çıkarılmalı. Kişi kendisi çıkaramazsa hızlıca en yakın sağlık kuruluşuna gitmelidir. Vücutta ne kadar çok kalırsa o kadar çok kan emiyor. Kanı emdikten sonra tükürüğündeki virüsü de vücuda enjekte ediyor. Kenenin üzerine gaz yağı, benzin, çamaşır suyu dökülmesi uygun değildir çünkü bu gibi durumlarda virüsün bulaşma riski artmış oluyor.”

BURSA - Varank: "11 seçimi kaybetmiş, halen 'ben istifa edeceğim' demiyor" Haber

BURSA - Varank: "11 seçimi kaybetmiş, halen 'ben istifa edeceğim' demiyor"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın konuşması - "Gerçekten samimiyetle Bursa'dan diyoruz ki CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza gerçekten üzülüyoruz. Değişim istiyorlarsa önce şu Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bir kurtulsunlar. Biz de karşımızda iyi bir muhalefet görelim. Sürekli yalan söyleyen, tiyatro oynayan bir muhalefetle uğraşmaktan, enerjimizi onlara harcamaktan gerçekten biz de sıkıldık" - "Depremzede vatandaşlarımıza yaptıkları asla kabul edilebilir değil ama onların hakkından da o vatandaşlarımız yine bu seçimde gelecek. Kimin samimi olduğu, kimin gerçekten depremzede kardeşlerimize yardımcı olmaya çalıştığı, kimin de tiyatro oynadığını inşallah bu seçimde tekrar onlara gösterecekler" BURSA (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Gerçekten samimiyetle Bursa'dan diyoruz ki CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza gerçekten üzülüyoruz. Değişim istiyorlarsa önce şu Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bir kurtulsunlar. Biz de karşımızda iyi bir muhalefet görelim. Sürekli yalan söyleyen, tiyatro oynayan bir muhalefetle uğraşmaktan, enerjimizi onlara harcamaktan gerçekten biz de sıkıldık." dedi. Varank, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Bursa İl Başkanlığı 54. Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı olmaktan gurur duyduklarını söyledi. Seçimlerde sokak sokak gezerek çalışan teşkilat mensuplarına teşekkür eden Bakan Varank, 14 Mayıs'ta başlattıkları kutlu yolculuğu 28 Mayıs'ta tamamına erdireceklerini vurguladı. Varank, 28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Türkiye gemisinin kaptan köşküne tekrar oturtacaklarını belirterek, "Yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmeye Bursa'dan başlayacağız. Biz bir davaya inanan insanlarız. Bizim davamız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ilelebet payidar kılmak, ay yıldızlı al bayrağımızı en yükseklere, gönderin en tepesine çıkarma davası. Bu manada da Sayın Cumhurbaşkanımız ile 21 yıldır yol yürüyoruz. İnşallah bir 5 sene daha bu seçimi aldıktan sonra yolumuza devam edeceğiz ama davamız ilelebet payidar kalacak." ifadesini kullandı. Cumhur İttifakı'nın 14 Mayıs'taki seçimde Meclis'te çoğunluğu elde ettiğini anımsatan Varank, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir parça noksanlıkla karşılaştık ama Allah'ın izniyle 28 Mayıs'ta bunun telafisini çok daha başarılı bir şekilde yapacağız. Vatandaşlarımız, hemşehrilerimiz Sayın Cumhurbaşkanımıza çok daha güçlü bir şekilde sahip çıkacaklar. Biz buna inanıyoruz. Bu 28 Mayıs'ta yapmamız gereken, üzerimize düşen sorumluluklar var." ifadesini kullandı. - "CHP'ye samimiyetle destek veren vatandaşlarımıza da gerçekten üzülüyorum" Varank, gençlere seslenerek, "Her bir sandıkta ekstra bir tane genç kardeşimizin olması lazım. Müşahit kartlarımızı alacağız. Sandıklarımızın başına gideceğiz. Genç, cevval kardeşlerimiz sandıkta görev yapacak. Vatandaşlarımıza yardım edecek. O oylar sayılırken onların başında duracak ve namusuna da sahip çıkacak. Eğer oyumuza sahip çıkmazsak neticeyi alamayız." diye konuştu. Seçim döneminde "yedili koalisyon"un vatandaşları kandırarak, adeta tiyatro oynayıp oy devşirmeye çalıştığını dile getiren Varank, "Aslında kendi inanmadıklarını, kendileri yaşıyormuş gibi göstererek vatandaşımızı ikna edebileceklerini zannettiler ama seçim gecesi baktılar ki vatandaşımızın tiyatroya karnı tok. Vatandaşımız kim samimi, kim tiyatro oynuyor, kim aldatıyor, bunun notunu gayet iyi bir şekilde veriyor." dedi. Varank, Millet İttifakı'nın adayının yüzde 44 oy alabildiğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Seçim gecesi önce Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medyadan, daha sonra iki tane belediye başkanları ekranların karşısına geçerek gece yarılarına kadar yalan söylediler. Umut tacirliği yaptılar. Aslında kendi ajansları bile resmi ortaya koymuşken, 'biz öndeyiz, kazanıyoruz' dediler. Kendi kendilerine Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı ilan ettiler. Ya en azından seçim gecesi yalan söylemeyi bırakın. Umut tacirliği yapmayı bırakın. O geceyle ilgili siz hiçbir özür duydunuz mu? Televizyonların karşısına geçip 'biz kazanıyoruz, öndeyiz' diyenler, 'Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak' diyenler hiç özür dilediler mi? 'Şurada bir eksikliğimiz vardı ya, kusura bakmayın' dediler mi? Demezler. Ben gerçekten bu Millet ittifakı'na samimi şekilde gönül vermiş vatandaşlarımıza, Cumhuriyet Halk Partisi'ne samimiyetle destek veren vatandaşlarımıza da gerçekten üzülüyorum. Ya sadece bir seçim değil, 11 seçimdir aynı şeyi yaşıyorlar. Aynı hayal kırıklığını yaşıyorlar ama yaşı müsait olanlar bilirler. Bizim zamanımızda 'Elm Sokağı Kabusu' diye bir film vardı. İnsanlar uyuyakalırdı, kabus görmeye başlardı. O kabustan hiç çıkamazlardı. İşte Cumhuriyet Halk Partililer de bunu yaşıyor. Bir uykuya dalmışlar kabusu yaşıyorlar. Uyanıyorlar Kemal Kılıçdaroğu, uyuyorlar Kemal Kılıçdaroğlu. Her seferinde yalan söylüyor. Her seferinde aldatıyor ama buna mecbur kalıyorlar." - "11 seçimi kaybetmiş, halen 'ben istifa edeceğim' demiyor" CHP'ye gönül verenlere seslenen Varank, şunları kaydetti: "Bu adamdan size hayır gelmez. Değişim istiyorsanız önce Kemal Kılıçdaroğlu'nu değiştirmeniz lazım. Önce ondan kurtulmanız lazım. Sizin partinizde de genç insanlar var. Yetenekli siyasetçiler var. Şundan bir kurtulun ama 11 seçimi kaybetmiş, halen 'ben istifa edeceğim' demiyor. 'Ben partimi bırakırım' demiyor. Hiç ağzından duydunuz mu? Lafa gelince ileri demokrasileri örnek gösterirler. Dünyada muhalefette olup da 11 seçim kaybedip halen partisinin başında durabilen bir siyasetçi var mı? Dünyada örneği yok. Bu işe nasıl başlamışlardı? Dediler ki 'bir siyasi partinin genel başkanı cumhurbaşkanı adayı olmamalı' diyerek yola çıktılar. O laflarını zaten yediler. Şimdi işte ikinci tura gidiyoruz. 28 Mayıs'a gidiyoruz. İnsanda biraz cesaret olur. Çıkarsın dersin ki 'eğer ben bu seçimi kazanamazsam partimden istifa edeceğim. Bir daha da kurultayda aday olmayacağım.' Bunu söyleyebiliyor mu? Bu cesareti var mı? Gerçekten samimiyetle Bursa'dan diyoruz ki CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza gerçekten üzülüyoruz. Değişim istiyorlarsa önce şu Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bir kurtulsunlar. Biz de karşımızda iyi bir muhalefet görelim. Sürekli yalan söyleyen, tiyatro oynayan bir muhalefetle uğraşmaktan, enerjimizi onlara harcamaktan gerçekten biz de sıkıldık." - "Depremzede vatandaşımızın ne suçu var?" Seçimden sonra depremde hasara uğramış şehirlerdeki vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tekrar güçlü bir destek vermesinin muhalefetin kimyasını bozduğuna dikkati çeken Varank, şu ifadeleri kullandı: "Depremzede vatandaşlarımıza hakaret etmeye başladılar. Kendi belediyeleri depremzede vatandaşlarımıza yaptıkları yardımları hemen kesmeye başladı. Bu ne demek biliyor musunuz? Aslında bunların yardımla, vatandaşlarımıza yardımcı olmakla, onların yaralarını dindirmekle ilgili hiçbir dertleri yokmuş. 'Tiyatro oynuyorlar' diyoruz ya işte tiyatro oynayarak depremzede vatandaşlarımızı kandırıp oylarını almaya çalışıyorlarmış. Oylarını alamadıklarını gördükleri andan itibaren de depremzede vatandaşlarımıza hakaret etmeye başladılar. 'Demek ki çadırda yaşamaktan memnunlarmış' dediler. Tekirdağ Belediyesi otellerde kalan vatandaşlarımızı otellerden kovmaya başladı. Bu karşımızdaki zihniyet şimdiye kadar hiçbir zaman dürüst olmadı. Doğru durmadı, hiçbir zaman mert olmadı. Depremzede vatandaşlarımıza yaptıkları asla kabul edilebilir değil ama onların hakkından da o vatandaşlarımız yine bu seçimde gelecek. Kimin samimi olduğu, kimin gerçekten depremzede kardeşlerimize yardımcı olmaya çalıştığı, kimin de tiyatro oynadığını inşallah bu seçimde tekrar onlara gösterecekler. Siz vatandaşı inandıramıyorsanız, kendi samimiyetinizi gösteremiyorsanız, bunda depremzede vatandaşımızın ne suçu var? Çıkın sahaya, samimiyetle çalışın, ikna edin ama bunu başaramayınca hemen hakarete başlıyorlar. Aslında gerçek yüzlerini de açık ediyorlar." Varank, 28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden Cumhurbaşkanı olacağının altını çizerek, "İnanıyoruz ki Türkiye Yüzyılı'nda farklı bir muhalefetle de karşılaşacağız. Bütün bu yalan söyleyen, iftira atan, tiyatro oynayan muhalefet anlayışının tamamı tasfiye olacak. Zaten bakıyorsunuz yola nasıl çıkmışlardı? 'Biz güçlendirilmiş parlamenter sistem getireceğiz' dediler. Cumhur İttifakı çoğunluğu aldı. İttifakın içerisindeki genel başkanları bir tanesi bile Meclis'e giremedi. Bundan sonra farklı bir muhalefeti biz karşımızda göreceğiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı beraber inşa edeceğiz ama sağlam durmamız lazım." diye konuştu. Toplantıya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Bursa milletvekilleri ile çok sayıda partili katıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.