#İletişim Başkanlığı

İLKHABER-Gazetesi - İletişim Başkanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İletişim Başkanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İskenderun’da gençlere dezenformasyon farkındalığı eğitimi Haber

İskenderun’da gençlere dezenformasyon farkındalığı eğitimi

Hatay'da bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve bilinçli internet kullanımını teşvik etmek amacıyla yürütülen çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürlüğü, İskenderun ilçesindeki üç farklı okulda öğrencileri hedefleyen "Dezenformasyonla Mücadele Farkındalık Eğitimi" programları düzenledi. YANLIŞ BİLGİ VE DEEPFAKE TEHLİKESİ Programda sunum yapan Eğitim Uzmanı Yasemin Yıldırım, dijital platformlarda karşılaşılan riskleri örneklerle açıkladı. Yıldırım; hızla yayılan yanlış bilgilerin tespiti, manipüle edilmiş içerikler, taklit hesaplar ve teknolojinin gelişmesiyle artan "deepfake" gibi dezenformasyon türleri üzerinde durdu. Öğrencilere doğru bilgiye ulaşma yöntemleri detaylıca anlatıldı. Eğitimde, dezenformasyonun yayılma mekanizmaları da masaya yatırıldı. Yanlış bilgilerin özellikle öfke, korku ve şaşkınlık gibi duyguları hedef alarak daha fazla etkileşim aldığına dikkat çekildi. Ayrıca sosyal medya algoritmalarının kullanıcıları "filtre balonlarına" ve "yankı odalarına" sürükleyerek, kişilerin farklı görüşlere erişimini sınırlayabildiği bilgisi paylaşıldı. GENÇLERE "SORGULAYIN" ÇAĞRISI Programda gençlere, dijital ortamdaki içerikleri sorgulamaları, hızlı çözüm vaat eden bilgilere şüpheyle yaklaşmaları ve doğruluğundan emin olmadıkları hiçbir içeriği paylaşmamaları tavsiye edildi. Eğitimin temel hedefinin, gençlerin bilinçli ve sorumlu birer medya okuryazarı haline gelmesi olduğu vurgulandı. Program, İskenderun İlçe Millî Eğitim Müdürü Ali Haytaz'ın, katkılarından dolayı Eğitim Uzmanı Yasemin Yıldırım'a plaket vermesiyle tamamlandı.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a KAAN motorları hakkında yanlış bilgi verildi” iddiası asılsızdır Haber

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a KAAN motorları hakkında yanlış bilgi verildi” iddiası asılsızdır

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), son günlerde bazı basın organları ve sosyal medya hesaplarında yer alan "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a KAAN uçaklarının motorları hakkında bilgi verilmediği veya yanlış bilgi verildiği" şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. "CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI HEDEF ALAN DEZENFORMASYON" DMM'nin resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, söz konusu iddiaların "dezenformasyon ürünü" olduğu ve "Cumhurbaşkanlığı makamını hedef alan açık bir dezenformasyon girişimi" niteliği taşıdığı belirtildi. Açıklamada, kamuoyuna milli savunma sanayii gibi stratejik bir konuda spekülasyonlara itibar etmeme çağrısı yapıldı. "PROJE, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN VİZYONUYLA İLERLİYOR" Açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Savunma Sanayii İcra Komitesi Başkanı olarak bu tür stratejik yatırımlara doğrudan liderlik ettiğinin altı çizildi. DMM, şu ifadelere yer verdi: "Milli Muharip Uçak KAAN ve milli motor geliştirme programı, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu, iradesi ve kararlığı doğrultusunda Savunma Sanayii Başkanlığımızın koordinasyonunda ve Türk mühendislerinin fedakarane gayretleriyle ilerlemektedir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın stratejik yatırımla ilgili bilgilendirilmediği veya yanlış bilgilendirildiği iddiaları asılsızdır. Kamuoyunun yalnızca resmi kurumların açıklamalarını dikkate alması önem arz etmektedir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'de mikrofonunun kapanmasına İletişim Başkanlığı'ndan açıklama! Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'de mikrofonunun kapanmasına İletişim Başkanlığı'ndan açıklama!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu kapsamında New York'ta düzenlenen "Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi" konulu uluslararası konferansta bir konuşma yaptı. Konuşmanın sonunda Erdoğan'ın mikrofonunun kesilmesi dikkat çekti. ERDOĞAN'DAN NETANYAHU HÜKÜMETİNE "SOYKIRIM" VE "YAYILMACILIK" SUÇLAMASI Konuşmasında Gazze'de 65 bini aşkın insanın hayatına mal olan büyük bir insani felaket yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşananları "soykırım" olarak nitelendirdi. Erdoğan, "Holocaust zulmüyle kökü kazınmak istenen bir toplumu yöneten Netanyahu hükümeti, aynı toprağı paylaştığı binlerce yıllık komşularına soykırım uyguluyor. Netanyahu hükümetinin amacı Filistin halkını sürgün etmek ve bölgede yayılmacı emellerini hayata geçirmektir, buna asla izin verilemez" dedi. Uluslararası toplumu harekete geçmeye davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde: Sayın Devletli Hükümet Başkanları, Sayın Genel Sekreter, Kıymetli Heyet Üyeleri, Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle selamlıyorum. Öncelikle bu konferansın eş başkanlıklarını üstlenen Fransa ve Suudi Arabistan'a şükranlarımı sunuyorum. Filistin devletini tanıma kararı alan ülkeleri tebrik ediyorum. Bu adımın ve izleyen dönemdeki girişimlerin iki devletli çözümün hayata geçirilmesini, hızlandırmasını diliyorum. Coğrafyamızda yaklaşık iki yıldır İsrail hükümetinin artan saldırıları sebebiyle büyük bir insani felaket yaşanıyor. 65 bini aşkın insanın hayatına mal olan Gazze'deki katliam tüm şiddetiyle sürüyor. Elini vicdanına koyan hiç kimse yaşananları kabul edemez, dahası böyle bir soykırıma sessiz kalamaz. Netanyahu hükümetinin amacı Filistin devletinin kurulmasını imkansız hale getirmek, Filistin halkını da mümkün olduğunca göçe zorlamaktır. ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI:"FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMA KARARLARI SON DERECE ÖNEMLİ" Bu olumsuz gelişmelerin ortasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin de dahil olduğu bir grup ülkenin Filistin devletini tanıma kararı alması son derece önemli, tarihi bir karardır. Filistin devlet başkanı Abbas'ın bugün bizimle birlikte olmasını arzu ederdik. Buna rağmen bugün söz alan tüm katılımcıların aynı zamanda Filistin halkının da sesi olmasını çok ama çok kıymetli buluyorum. Şu da bir gerçek ki bugün Filistin davası artık dünyaya mal olmuştur. Bu salondaki katılım bunun en güzel ispatıdır. Avrupa'da, Asya'da, Amerika'da ve Afrika'da sokakta, sosyal medyada, basında özgür Filistin nidalarına daha önce hiç duymadığımız kadar tanık oluyoruz. Şu çelişki buradaki dostlarım dahil kimsenin dikkatinden kaçmamalıdır. Holocaust zulmüyle kökü kazınmak istenen bir toplumu yöneten Netanyahu hükümeti aynı toprağı, suyu, havayı, denizi paylaştığı binlerce yıllık komşularına soykırım uyguluyor. Bu zulmün karşısında durmak uluslararası toplumun hukuki bir görevi olduğu kadar vicdani sorumluluğudur. Uluslararası toplum Batı şeria'daki yayılmacılığı Doğu Kudüs'teki oldu bittileri ve bölgede istikarsızlığı yayma girişimlerini durdurmak zorundadır. Aksi takdirde ne bir uluslararası düzenden ne de evrensel değerlerin savunulmasından söz edilebilir. Derinleşen işgal ve ilhak politikalarının hedefi açıktır. İki devletli çözüm vizyonunu öldürmek, Filistin devletinin yaşayabileceği zemin bırakmamak, Filistin halkını sürgün etmek ve bölgede yayılmacı emellerini hayata geçirmek buna asla izin verilemez. Bu konferansta Filistin devletini tanıma cesaretini gösteren ülkelerin kararlı, somut ve caydırıcı adımlarla bu tarihi duruşun arkasını doldurmalarını temenni ediyorum. Artık ateşkesin ilanı, Gazze'ye insani yardımların engelsiz şekilde girişinin sağlanması ve İsrail'in Gazze'den güçlerini çekmesi gerekiyor." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının son bölümünde mikrofonu aniden kesildi. Yayın çevirmeni durumu "Başkanın sesini kaybettik. Teknik bir arıza, kimse onu duyamıyor" sözleriyle izleyicilere aktardı. Erdoğan, konuşmasını mikrofonu kapalı bir şekilde tamamladı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Erdoğan'a konuşmaları nedeniyle teşekkür etti. İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA: "SÜRE SINIRI NEDENİYLE OTOMATİK KAPANDI" Olayın ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan bir açıklama yapıldı. Açıklamada İletişim Başkanlığı şu ifadeleri kullandı: "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında düzenlenen “Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi” başlıklı Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ın usullerine göre, Devlet ve Hükümet Başkanlarının konuşmaları için 5 dakika, diğer konuşmacılar için ise 3 dakika süre öngörülmüştür. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması da bu çerçevede 5 dakikalık süreyle sınırlı tutulmuştur. Dolayısıyla, konuşma sırasında Cumhurbaşkanımızın konuşturulmaması ya da sözünün kesilmesi söz konusu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşması, zaman zaman alkışlarla kesildiği için belirlenen süreyi aşmış; teknik düzen gereği mikrofon 5. dakikanın sonunda otomatik olarak kapanmıştır. Cumhurbaşkanımız konuşmasını kısa bir süre sonra tamamlamıştır. Benzer şekilde, Endonezya Cumhurbaşkanının konuşmasında da mikrofon aynı usule uygun şekilde kapanmıştır. Türkiye, her platformda olduğu gibi BM Genel Kurulu’nda da en üst düzeyde temsil edilmekte, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmaları küresel gündeme yön veren ve geniş yankı uyandıran mesajlar olarak takip edilmektedir.

Sosyal medyada yayılan Yoshi Enomoto iddiası asılsız çıktı Haber

Sosyal medyada yayılan Yoshi Enomoto iddiası asılsız çıktı

İletişim Başkanlığına bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi sosyal medya fenomeni Yoshi Enomoto'nun hakkında oturma izni başvurusunun reddedildiği ve bu nedenle Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldığı” yönünde cıkan haberler üzerine açıklama yaparak iddiaları reddetti. Yapılan açıklama şöyle; ''Çeşitli sosyal medya mecralarında “Japon sosyal medya fenomeni Yoshi Enomoto’nun oturma izni başvurusunun reddedildiği ve bu nedenle Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldığı” yönünde paylaşılan iddialar, eksik bilgilendirmeye dayalı manipülatif içeriklerdir. İçişleri Bakanlığı’mızdan alınan bilgiye göre, ilgili şahsın ikamet izni Türkiye tarafından, çalışma iznine başvuru yapabilmesi ve kalış amacını gerekçelendirmesi amacıyla iki kez uzatılmıştır. İlgili şahsa, çalışma izni alması ve yasal kalışı gerekçelendirmesi gerektiği tebliğ edilmiş; buna rağmen şahıs, çalışma izni başvurusunda bulunmadan ticari faaliyetlerine devam etmiştir. Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de oturma ve çalışma izinleri belirli kurallara tabidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti misafirperverliğiyle tanınmakta, bu çerçevede herkesin yasalara riayet etmesi beklenmektedir. Söz konusu şahsın çalışma vizesi ile ülkemize gelmesinde ve çalışma izniyle ülkemizde kalmasında hiçbir engel bulunmamaktadır. Kamuoyunun, resmî açıklamalara itibar etmesi; eksik bilgilendirme ve manipülasyon içeren paylaşımları dikkate almaması önemle rica olunur.''

DMM’den TBMM Komisyonu iddialarına yalanlama Haber

DMM’den TBMM Komisyonu iddialarına yalanlama

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda Türkiye’nin egemenliği ve milli birliğini hedef alan talepler olduğuna dair iddiaları yalanladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Çeşitli sosyal medya mecralarında, bir siyasi partinin TBMM çatısı altında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda, Türkiye’nin egemenliğini ve milli birliğini hedef alan taleplerde bulunduğu yönünde yapılan paylaşımlar, tamamen asılsızdır ve dezenformasyon içermektedir. Terörsüz Türkiye süreci, Türkiye Yüzyılı hedeflerimize giden yolda milli birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, toplumsal barışı güçlendiren stratejik bir çalışmadır. Bu sürecin önemli bir parçası olan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Meclis’te temsil edilen 11 siyasi partiden toplam 51 üyenin katılımıyla faaliyetlerini büyük bir dikkat ve uyum içinde sürdürmektedir" ifadelerine yer verildi. Komisyonunun sadece bir gizli oturum yaptığı belirtilen paylaşımda, "TBMM Başkanlığı tarafından da teyit edildiği üzere, Komisyonun bugüne kadar gerçekleştirdiği 4 toplantının gündemi ve içerikleri şeffaflık ilkesi çerçevesinde kamuoyuyla paylaşılmıştır. Komisyon çalışmaları basına açık olarak yürütülmüş, oturumlar muhabirler tarafından takip edilmiş ve görüşme tutanakları TBMM’nin resmî internet sitesinde yayımlanmıştır. Şu ana kadar gerçekleştirilen tek gizli oturum ise, İçişleri ve Millî Savunma Bakanlıkları ile Millî İstihbarat Başkanlığı’nın Komisyon üyelerini bilgilendirmek amacıyla katıldığı toplantıdır. Bu toplantı da dahil olmak üzere, sosyal medyada dolaşıma sokulan hiçbir talep veya teklif kesinlikle gündeme getirilmemiştir. Hal böyle iken, Komisyonun gündemine hiç gelmemiş, hiçbir parti tarafından teklif edilmemiş ve müzakere konusu dahi olmamış hususları çarpıtarak kamuoyuna sunmak; yalan ve iftira yoluyla Terörsüz Türkiye sürecini hedef alan açık bir provokasyondur" denildi. Yapılan paylaşımda resmi açıklamalara itibar edilmesi hatırlatılırken, "Kamuoyunun, yalnızca Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu tarafından yapılan resmî açıklamalara itibar etmesi; asılsız, gerçek dışı ve provokatif nitelikteki dezenformasyon içeriklerine kesinlikle değer vermemesi önemle rica olunur" ifadeleri kullanıldı.

“Zaferin Adı Türkiye”: 15 Temmuz’da yurt içi ve yurt dışında binlerce anma etkinliği düzenlenecek Haber

“Zaferin Adı Türkiye”: 15 Temmuz’da yurt içi ve yurt dışında binlerce anma etkinliği düzenlenecek

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında, “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla yurt içinde ve yurt dışında 19 bini aşkın anma etkinliği gerçekleştirilecek. Programlar arasında paneller, sergiler, medya buluşmaları ve uluslararası kampanyalar yer alıyor. ANKARA'DA "HAFIZA, ADALET VE GELECEK" PANELİ DÜZENLENECEK Anma etkinliklerinin akademik ayağında, İletişim Başkanlığı tarafından 16 Temmuz'da Ankara'da "15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek" başlıklı bir panel düzenlenecek. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran’ın açılış konuşmasıyla başlayacak panel, üç oturumdan oluşacak. Akademisyen, gazeteci ve sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla 15 Temmuz gecesi yaşanan sivil direniş, darbe girişiminin ardından Türkiye’nin yaşadığı dönüşüm ve hukuki süreçler çok yönlü olarak ele alınacak. YERLİ VE YABANCI 200 GAZETECİ TÜRKİYE'YE GELİYOR 14-18 Temmuz tarihleri arasında Ankara ve İstanbul'u kapsayan kapsamlı bir medya programı organize edilecek. 81 ilden 81 yerel medya temsilcisi ile 39 farklı ülkeden davet edilen 120 yabancı basın mensubunun katılımıyla toplam 200 gazeteci, Türkiye'nin darbe girişimine karşı gösterdiği ortak iradeye tanıklık edecek. Program kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM, 15 Temmuz Demokrasi Müzesi ve Hafıza 15 Temmuz Müzesi gibi önemli noktalar ziyaret edilecek. YURT İÇİNDE 360 DERECE İLETİŞİM KAMPANYASI 15 Temmuz ruhunu canlı tutmak amacıyla yurt içinde çok sayıda etkinlik hayata geçirilecek. İstanbul'daki üç köprüye Türk bayrakları asılırken, İstanbul Havalimanı'nda "Zaferin Adı Türkiye" temalı bir sergi açıldı. Ayrıca, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Treni, 14 Temmuz'da Ankara'dan yola çıkacak ve tema görselleri ülke genelindeki LED ekranlara yansıtılacak. 15 TEMMUZ DÜNYA BAŞKENTLERİNDE ANLATILACAK FETÖ'nün gerçek yüzünü ve Türkiye'nin demokrasi zaferini uluslararası kamuoyuna anlatmak amacıyla yurt dışında da bir dizi etkinlik planlandı. Viyana, Saraybosna, Berlin gibi başkentlerde paneller düzenlenirken, fotoğraf sergileri açılacak ve "15/07 Şafak Vakti" filmi gösterime sunulacak. Ayrıca, New York ve Londra'nın en kalabalık caddelerinde, darbe girişimini anlatan içeriklerin yer aldığı LED ekranlı kamyonetler dolaştırılacak. PROJE SAYISINDA REKOR KIRILDI İletişim Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen 15 Temmuz Proje Takip Sistemi’ne bu yıl rekor düzeyde katılım sağlandı. Kurum ve kuruluşlar tarafından sisteme 19 binin üzerinde proje girişi yapıldı. Bu sayının önceki yıllarda 9 bin ile 11 bin arasında olduğu göz önüne alındığında, 2025 yılındaki proje sayısının ulaştığı rekor seviye dikkat çekti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.