TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#imam

İLKHABER-Gazetesi - imam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, imam haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'da kedilere bakan hayvansever imam sürgün edildi Haber

Adana'da kedilere bakan hayvansever imam sürgün edildi

Adana’nın merkez Çukurova ilçesinde bulunan Zeynel Abidin Üçgül Camii’nde 20 yıldır görev yapan cami imanı Remzi Yıldır, sokak hayvanlarının aç kalmaması için caminin yanında bulunan yaklaşık 20 dönümlük park içerisinde ki sokak kedilerini kendi imkanları ile besliyordu. Hayvan sever imam yaralı ve durumu kötü olan hayvanları da caminin bahçesinin bir köşesinde bakarak iyileştirip bakıyordu. Cami İmamı’nın bu davranışını, camiye kurs vermeye gelen bir Kadın Kur’an Kursu hocası ve cami müezzininin tepkisine neden oldu. Hayvansever imamı, Kadın Kur’an Kursu hocası ve cami müezzini şikayet etti. İLKHABER'den Bayram Bulut'un haberine göre; Mart ayında gerçekleşen şikayetin ardından Cami İmanı Remzi Yıldırım’a, Müftülük tarafından  uyarı cezası ve  B Sınıfı camiden C sınıfı çok uzak bir camiye tayin edilme kararı verildi.  TÜM GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI Cami önünde bir araya gelen Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği (KİHAYKO) ve Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) üyeleri cami yanında bulunan Cumhuriyet Parkı içerisinde basın açıklaması yaptı. Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği (KİHAYKO)  Başkanı Metin Yıldırım, Remzi yıldırımın 20 yıldır aynı camide görev yaptığını belirterek, “Çeşitli iftira ve entrikalar sonucu hayvanlara baktığı için B Sınıfı camiden C sınıfı çok uzak bir camiye gönderildi. Eşi görülmemiş bir rezalet aslında. Biz bu konuyu müftülüğü iletmemize rağmen bir sonuç alamadık. Diyanet İşleri Başkanlığına iletmemize rağmen hala bir çözüm bulamadık. Burada eşiyle birlikte sahipsiz sokak hayvanlarını besleyen cebinden para harcayan insanların cebinden para harcayan bu merhametli insanların, Ramazan ayında sürgüne gönderilmesi kabul edebileceğimiz bir şey değildir” dedi. BÜYÜK HAKSIZLIĞA İMZA ATILDI Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Nesrin Çıtırık, 20 yıldır camide görevli imamın gözü kör ve mağdur, sakat kedilere cami bahçesinde yer yaptığını ve kedilere kendi imkanları ile baktığını söyleyerek, “6-7 tane kediye baktığı için Mübarek Ramazan ayında ve okullar devam ederken Müftülük tarafından Cami hocası Remzi Yıldırım’a uyarı cezası verilmesi yetmezmiş gibi  çok uzak bir camiye tayin edilme kararı çıkıyor ve çok büyük bir haksızlığa imza atılıyor. Biz bugüne kadar cami hocamızı ve camimizi diğer hocalara örnek olarak gösterdik. Merhamet cezalandırılmamalı. Adana’da Sayın Müftümüze buradan çağrımız bu yanlış kararı geri alın. Hocamız bu ağzı dili olmayan kedilerin önüne iki lokma yemek koymaya devam etsin” diye konuştu. AKIL ALMAZ BİR OLAY Akıl almaz bir olayla karşı karşıya olunduğunu dile getiren Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Meryem Türktekin’de, “Remzi Yıldırım kardeşimiz sokak hayvanlarını beslediği için sürgün edilmiştir. Açıkçası bu yönetim anlayışını anlayabilmiş değiliz” dedi SÜRGÜN EDİLME SEBEBİ HAYVANSEVER OLMASI Kendisinin 5 yıldır camiye geldiğini belirten Mehmet Ökmen, “caminin karşısında esnafım aynı zamanda. Biz cami imamımızdan memnunuz. Sürgün edilme sebebi hayvansever olması. Hayvanlara bakıyor olması. Bu nedenle buradan sürdüler. Bunu kınıyorum. Remzi Hocamızın tekrar  camimizde görev almasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.  BİZ HAKTAN YANAYIZ Ayşe Kaya isimli hayvansever mahalle sakini ise, “Biz haktan yanayız. Allahın sessiz kullarına bir lokma ekmek verdiği için Remzi Hocayı sürdüler. Emekli olmadı. Biz onun arkasındayız” diye konuştu. BİZİ ŞİKAYET ETTİLER Remzi Yıldırımın eşi Ayşe Yıldırım ise, eşine iftira atıldığını belirterek, “Biz sokak hayvanlarına bakıyorduk. Kuran kursu hocası bayan bizi şikayet etti. Müftülük bunun kaldırılmasını istedi. Eşimi müftüler tehdit etti. Kaldırıp uzak bir yere kattık  kedi yuvalarını. Eşime Kur’an kursu hocası ve müezzin iftira attı. Soruşturmada en hafif uyarı cezası aldık. İl Müftüsü kasti olarak Ramazan’ın başında çocuğum okula, etüte giderken Mirza Çelebi Mahallesi’ne gönderdi. Eşim yalakalık yapmadığı için bunu yaptılar. ‘Allah bana bu canı verdikçe bu  hayvanlara bakarım’ dedi. Soruşturmasının gerekçesi hayvanlardı. Bu kez soruşturmanın gerekçesini değiştirdiler. İmam küfürbaz, kimse arkasında namaz kılmıyor diye iftiralar attılar. Eşim savunma verdi. 20 yıldır buradaydık hiç kimsenin bir şikayeti olmadı. Kötü durumda olan kedilere baktık biz” dedi.  

Türkiye’nin her yerinden bu imamı dinlemeye geliyorlar Haber

Türkiye’nin her yerinden bu imamı dinlemeye geliyorlar

15 yıldır Bursa’da 4 senedir de Yıldırım Beyazid Cami’nde imamlık görevini sürdüren Uğur Gedik’in sesini duyanlar hayran kalıyor. Türkiye’nin birçok yerinden bu sesi duymaya geldiklerini belirten Gedik, önemli olan sesin değil, caminin tanıtımının yapılması gerektiğine dikkat çekti. Ses sanatçısı Emre Yücelen’e gönderdiği bir videonun yüz binlerce kişi tarafından izlenmesinin ardından yurtdışından bile telefonlar aldığını anlatan Gedik, “Rahmetli babamın ve iki ağabeyimin de sesleri bas tonlarındaydı. Herkesin farklı ses tonlar var, Allah vergisi” dedi. Yıldırım Beyazid Cami İmamı Uğur Gedik, “15 yıldır Bursa’da görev yapıyorum. 4 yıl yıldır da Yıldırım Beyazid Cami’inde hizmet ediyorum. Sesimden dolayı çok fazla yarışmalara katılmamı isteyenler oldu. Emre Yücelen’e videoyu göndermemi söylediler. Bu ses Allah vergisi. Herkesin farklı tonları var. Kimisi ince, kimisi orta, kimisi de bas sestedir. Bizim ses tonlarımız ailemizde de böyle. İki tane ağabeyim ve babamın da sesleri bas sesimiz vardı. Aldığımız eğitimlerle de bunu zamanla geliştirdik. Okuduğumuz Allah kelamı olduğu için onun kendi içerisinde bir ahengi var. Ben kendim kıraat bölümü mezunuyum. Emre Yücelen hocamızla tanışmamız bu şekilde oldu. Birçok kişi benim videomu kendisine göndermiş ama görmemiş, bir gün bana ilahiyat fakültesi öğrencileri geldi ısrar edince bende gönderdim. Sabah namazında bana dönüş yaptı, baya da şaşırmış. Bana şunu söyledi, ‘İlk defa görev yapan bir imamda bas tarzında sesi duyuyorum’ dedi. Hocam ben oraya gelmek istiyorum dedi ve geldi” diye konuştu. “Benim derdim sesim değil, bu camiyi tanıtmaktı. Hizmetkarı olduğumuz, ecdadımızın emanetine sahip çıkmaktı. Burası çok mahzun kalmış ve ihmal edilmişti. Nedendir bilinmez ama sanki Yıldırım Beyazid Han’ın o ihtişamlı yükselişi, ihanetlere maruz kalarak hüzünlü çöküşü sanki hala külliyesinde devam ediyordu” diyen Geyik sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizde onun bir torunu olarak bunu kabul edemedik. Baktığımız zaman tam bir İslam mücahidi, tam bir yiğit ve mert bir adam. Ankara savaşını kaybetmesinin sebebi de bu. İhanete uğramasına rağmen kaçmayarak çarpışması ve şehit olmasıdır. Ama Allah bu şekilde takdir etmiş. Böyle bir akıbeti olmuş. Sanki külliyede de o hüzün devam ediyordu” “Sesimin yayınladığı video izlendikten sonra yurtdışından bile aradılar” İmam Uğur Gedik, “Camimiz kale tipi bir camidir. Tepe noktada minareleri sanki süngü gibidir. Kubbelerindeki , revaklarındaki ihtişamı ile gerçekten Bursa’nın en ihtişamlı camisi diyebilirim. Ulucami’yi yaptıran da Yıldırım Beyazid Han’dır. Ulucami Selçuklu mimarisi tarzında bir camidir. Dönemin en büyük camileri bunlardır. Ters T tipi planlama ile yapılmıştır, Bursa’daki padişah camileri. Video izlendikten sonra yurtdışından bile arayanlar oldu. Buraya gelenlerin sayısı patladı. Emre Yücelen hocamızla görüşmeye devam ediyoruz. Camimize sahip çıkarsak işlerimiz bir şekilde rast gidiyor. Bizim sıkıntımız, yerli ve yabancı turistin gelmemesinden dolayı gelirimiz yok. Biz şampiyonlar liginde mücadele eden düşük bütçeli takım gibiyiz. Ama özellikle son 2 senedir camimizin bakım onarımı ile alakalı olsun, ışıklandırma, çevre düzenlemesi ile biraz iddialı olacak ama hizmet noktasında Bursa’daki bütün Selahaddin camilerini geçtik. Bu iyi bir ekiple oldu. Bu ekip işidir. Bütün Türkiye’deki cami derneklerine ve çalışanlarına bir tavsiyem var. Ekip olarak çalışın. Yeni başlayan imamlara sahip çıksınlar. Birlik olunursa Allah’ın izni ile iyi yerlere taşınır” ifadelerini kullandı. Buradaki dükkanların hareketlendirilmesini istediklerini aktaran Gedik, “Yıldırım Belediyesi, Yıldırım Medresesi’nde çeşitli yaz akademileri yapıyor. Ama kalıcı bir şekilde dükkanların hayata geçmesi, gelen insanların burada alışveriş yapabileceği yerler olması gerekiyor” dedi. Tünel açılarak turizme kazandırılabilir Bir tünelin varlığında da bahseden Gedik, “Buradan Emir Sultan’a gidilen tünelin yerinin nereden olduğu tespit edilmiş. İnternetten araştırdık bunları bulabildik. Yıldırım Belediye Başkanımıza, Büyükşehir Belediye Başkanımıza ben böyle bir teklifte bulunuyorum. Diyorum ki, “Siz buraya turist mi çekmek istiyorsunuz, buradan bu tüneli hayata geçirilirsek, o tünelde küçük dükkanlar olsa gelen misafirler buraya geldiğinde buradan Emir Sultan’a tünelden gitseler, turizmde patlama olmaz mı? O tüneli görmeye gelirler. Turlar buraya gelirler, Yıldırım Beyazid Han’ı ziyaret ederler. Ulucami’ye milyonlarca yerli yabancı turist geliyor, ama Ulucami’nin banisinin kabrine gelmiyorlar. Burada orijinal bir külliye var. Hünkarın kendi yaşadığı yer var. Kendi yattığı kabir var. Hünkarımız hak ettiği yere ulaşmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. “UNESCO’da böyle tescillidir” Gedik sözlerini şöyle tamamladı: “Bir hassasiyetim daha var. Medreseye bizim yetkililer dahil herkes külliye diyor. Külliye; cami, imaret, medrese, türbe, hamam, av köşkünün olduğu yerin tamamına deniyor. Yıldırım Külliyesi dediğimiz zaman Yıldırım ilçesinde herhangi bir cami gibi bir yer kabul ediliyor. Ama Yıldırım Beyazid Külliyesi’nin ismi UNESCO’da da böyle tescillidir. Dünya sıralamasında miras listesindedir. Orijinal bir yerdir burası. Buraya gelenler ihtişamın etkisinde kalacaklar ve o hüznü yaşayacaklar. Ama inanılmaz derece de ruhu dinlendiren bir yer. Manevi atmosferi de çok farklı. Bütün vatandaşlarımızı bekliyoruz. Adamın biri; Emirsultan’a bir, Yeşil’e iki türkü mesafesinde demiş. Biz Yıldırım Beyazid Han’ı mahzun bırakmayın biz bunu istiyoruz”

Depremzede imam Fransa’da 2 kişinin Müslüman olmasına vesile oldu Haber

Depremzede imam Fransa’da 2 kişinin Müslüman olmasına vesile oldu

Kahramanmaraş merkezli depremlerde evi hasar gören ve Fransa’da görevlendirilen imam-hatip Muhammed Bıçak, 2 kişinin Müslüman olmasına vesile oldu. Fransız L’enfant Bruno, Kelime-i Şahadet getirterek Hasan ismini aldı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman Merkez Hastane Camii’nde müezzin olarak görev yapan Muhammed Bıçak, depremde evinin ağır hasar görmesinin ardından Fransa’da görevlendirildi. Yaklaşık 4 aydır Fransa’nın Le Mans kentinde imam-hatip olarak görev yapan Muhammed Bıçak, göreve başlamasından bu yana 2 kişinin Müslüman olmasına vesile oldu. Bıçak, son olarak İslam hakkında çeşitli araştırmalar yapan Fransız L’enfant Bruno’nun Müslümanlığı seçmesine yardımcı oldu. Elinde haç işaretli kolyeleriyle gelen Bruno’ya bu kolyelerin hiçbir şekilde kendisine fayda sağlamayacağını, hastalıklarına şifa veremeyeceğini anlatan imam-hatip Bıçak, şifayı verecek olanın sadece Allahutaala olduğunu ve bu kolyelerle değil direkt Allah’ın kendisiyle iletişime geçebileceğini ifade etti. Hasan ismini aldı İslam’ı Bruno’ya detaylı bir şekilde anlatan Muhammed Bıçak, Bruno’nun Kelime-i Şahadet getirrek Müslüman olmasını sağladı. Bu sırada duygusal anlar yaşandı. ’Hasan’ ismini alan L’enfant Bruno, oğlunun da arayış içinde olduğunu ve İslam ile şereflenmesini istediğini belirtti. DİTİB Le Mans Camii imam- hatibi Muhammed Bıçak, Bruno’ya oğlunu getirebileceğini ve ona da İslam’ı anlatarak, bu konuda elinden geleni yapacağını belirtti. Müslüman olan ve vakit namazlarına da başlayan Hasan, Le Mans Camii’ni ve Muhammed Bıçak’ı zaman zaman ziyaret ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.