#israil

İLKHABER-Gazetesi - israil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, israil haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gazze ve Lübnan saldırılarında görev yapan İsrail askeri sınır dışı edildi Haber

Gazze ve Lübnan saldırılarında görev yapan İsrail askeri sınır dışı edildi

İsrail’in Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, adı açıklanmayan yedek asker, “Fransa’yı hiç ziyaret etmemesine rağmen Fransız yetkililerin hakkında yakalama emri çıkardığını” belirterek, dün Çekya’ya girişine izin verilmediğini söyledi. Haberde, askerin aylar süren askerlik hizmetinin ardından eşiyle tatil için Prag’a gittiği ancak “bir suçlu gibi muamele gördüğünü ve 15 saatlik bir sürecin ardından İsrail’e geri dönmek zorunda kaldığını” ifade ettiği aktarıldı. Habere göre, Fransız uyarısının tüm Schengen Bölgesi’nde geçerli olduğu ve askerin herhangi bir üye ülkeye girişini engellediği ortaya çıktı. İsrail Dışişleri Bakanlığının konuya müdahale ettiği ancak gerekçenin “askerlik hizmetiyle ilgili olmadığını” savunduğu bildirildi. Asker, Çek yetkililerin kendisine Fransa’nın “ciddi suçlara karışmak” suçlamasında bulunduğunu ilettiğini, bu uyarının muhtemelen yedek görevine ilişkin olabileceğini öne sürdü. Olayın, Avrupa’ya seyahat eden İsrailliler arasında “bürokratik hatalar” veya “uluslararası veri tabanlarının kötüye kullanılması” olasılığı konusunda endişelere yol açtığı ifade edildi. Bu bağlamda, Gazze’ye yönelik saldırılara katılan İsrailli askerlere karşı Avrupa’daki mahkemelerde açılan savaş suçu davalarının artması dikkati çekiyor. İnsan hakları örgütleri, İsrail askerlerinin paylaştıkları video ve fotoğrafları delil olarak kullanarak, savaş suçları gerekçesiyle yasal girişimlerde bulunuyor. Gazze Şeridi’ndeki iki yılı aşkın süre devam eden saldırılarda, yüzlerce İsrailli asker sivillere yönelik katliam, yıkım ve işkence görüntüleriyle övündükleri paylaşımlar yaptı. Hamas ile İsrail, 10 Ekim’de, Mısır, Katar ve Türkiye’nin arabuluculuğunda, ABD’nin sponsorluğunda çok aşamalı bir esir takası ve ateşkes anlaşmasına vardı. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre, ABD destekli İsrail saldırılarında 8 Ekim 2023’ten bu yana çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 68 bin 531’den fazla Filistinli yaşamını yitirdi, 170 bin 402 kişi ise yaralandı. Ayrıca İsrail saldırılarında hayatını kaybeden 9 bin 500’den fazla Filistinlinin cesedin hâlâ enkaz altında bulunduğu, sivil altyapının ise yüzde 90’ının tahrip olduğu belirtiliyor. Birleşmiş Milletler, yeniden inşa maliyetinin yaklaşık 70 milyar dolar olacağını tahmin ediyor.

Netanyahu, Gazze'ye şiddetli saldırılar düzenleme talimatı verdi Haber

Netanyahu, Gazze'ye şiddetli saldırılar düzenleme talimatı verdi

İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, Netanyahu'nun güvenlik istişareleri sonucunda karar aldığı aktarıldı. İsrail, ateşkese rağmen Gazze'nin doğusunda bombalama ve bina yıkımlarını sürdürüyor Hamas'ı ateşkesi ihlal etmekle suçlayan İsrail, Gazze'de karşı adımlar atmaya hazırlanıyor Açıklamada, "Güvenlik istişareleri sonucunda Başbakan Netanyahu, askeri kademeye Gazze Şeridi'ne derhal şiddetli saldırılar düzenlemesi talimatını verdi." ifadelerine yer verildi. Yerel basın, açıklamanın yayınlandığı sıralarda İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Netanyahu, Hamas'ın "ateşkes anlaşmasını ihlal ettiği" iddiasıyla güvenlik istişare toplantısı ve güvenlik kabinesi toplantısı düzenlemişti. Toplantıdan çıkacak sonuca göre İsrail Başbakanı'nın karar vereceği kaydedilmişti. İsrail'in Gazze Şeridi'nde işgal altında tuttuğu sarı hattı genişletebileceği ve ABD'nin buna yeşil ışık yaktığı iddia edilmişti. Hamas, bugün verilecek İsrailli esirin cesedinin teslimini ertelediğini duyurdu Hamas, İsrail'in Gazze'de ateşkes anlaşmasını ihlal ederek saldırılar başlatması nedeniyle bugün verilmesi planlanan İsrailli esirin cesedinin teslimini askıya aldığını duyurdu. Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyinde bir tünelde İsrailli bir esirin cesedinin enkazdan çıkarıldığı belirtildi. İsrail'in ateşkes anlaşmasını ihlal ederek saldırı düzenlemesi nedeniyle bugün yapılması planlanan teslimatın ertelendiği aktarıldı. Açıklamada, İsrail'in neden olacağı bir tırmanışın, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin cesetlerinin aranması ve çıkarılması operasyonlarını engelleyeceği ve teslimin gecikeceği vurgulandı. "İsrail, Gazze'deki İsrailli esirlerin cesetlerini arama çalışmalarını engelliyor" Öte yandan Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Tel Aviv yönetiminin Gazze'deki İsrailli esrilerin cesetlerinin aranması çalışmalarını engellemek için sistematik bir politika izlediği ifade edildi. Açıklamada, "İşgalci İsrail, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Filistin direnişinden oluşan ortak ekiplerin bu görevi (İsrailli esirlerin cesedinin aranması) yerine getirmek için Gazze Şeridi'ndeki çeşitli bölgelere girmesini açıkça reddetti." ifadesi kullanıldı. İsrail'in arama çalışmalarını aksattığı vurgulanan açıklamada, esirlerin cesetlerinin aranması için gerekli ağır makine ve ekipmanların girişinin de İsrail tarafından engellendiği vurgulandı. Gazze'de enkaz altındaki Filistinlilerin cenazelerinin çıkarılmasının da İsrail tarafından engellendiği ve bu durumun Gazze'deki Filistin halkının acılarını daha da artırdığı belirtildi. Gazze'deki İsrailli esirlerin cesetlerinin aranması konusunda Hamas'ın "ağırdan aldığı" yönündeki iddiaların asılsız olduğu ve kamuoyunu yanıltmayı amaçladığı kaydedildi. Açıklamada, "İşgalci İsrail, ateşkes anlaşmasını açıkça ihlal ederek halkımıza karşı yeni saldırgan adımlar atmaya hazırlık olarak yalan bahaneler uydurmaya çalışmaktadır." ifadesi kullanıldı. Ateşkese arabulucu ve garantör ülkelere seslenilen açıklamada, İsrail'in tehlikeli engellemeleri karşısında sorumluluklarını üstlenme ve İsrail'i aldatıcı eylemlerine son vermeye zorlama çağrısında bulunuldu.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar: Türk askeri Gazze’de yer almayacak Haber

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar: Türk askeri Gazze’de yer almayacak

Gazze'de ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin denetlenmesi için kurulması planlanan uluslararası güce Türkiye'nin asker gönderme ihtimali, İsrail tarafından reddedildi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Macaristan ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süredir devam eden İsrail düşmanlığı nedeniyle Türk askerinin Gazze’de yer almasına karşıyız" ifadelerini kullandı. Saar, bu görüşün ABD yönetimine de iletildiğini belirtti ve "Silahlı kuvvet göndermeyi düşünen ülkelerin en azından İsrail’e karşı adil olması gerekir" diye ekledi. NETANYAHU: 'KABUL EDİLEMEZ GÜÇLERİ BİZ BELİRLEYECEĞİZ' İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Pazar günü yaptığı benzer bir açıklamada, uluslararası gücün bileşimi konusunda son sözün kendilerinde olacağını vurgulamıştı. Netanyahu, "Hangi güçlerin bizim için kabul edilemez olduğunu biz belirleyeceğiz. Bu, ABD’nin de kabul ettiği bir durumdur" demişti. ATEŞKES PLANI VE ULUSLARARASI GÜÇ DETAYLARI NELER? ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğuyla bu ay başında varılan 20 maddelik ateşkes anlaşması, bölgede geçici bir "Uluslararası İstikrar Gücü" (ISF) kurulmasını öngörüyor. Euronews'in haberine göre, ABD, Arap ve diğer uluslararası ortaklardan oluşacak bu güç, Filistinli polis güçlerini eğitmek ve desteklemekle görevli olacak. Bu süreçte Ürdün ve Mısır gibi deneyimli ülkelerle istişare edilecek. Anlaşma metninde hangi ülkelerin asker göndereceği belirtilmiyor. Plan, Hamas'ın silahsızlanması ve uluslararası gücün kontrolü sağlamasıyla İsrail askerlerinin Gazze'den kademeli çekilmesini içeriyor. Ateşkesin rehine/mahpus takasını içeren ilk aşaması devam ediyor. TÜRKİYE'NİN POZİSYONU VE ABD'NİN DURUŞU Türkiye, Mısır'da düzenlenen zirvede Katar ve Mısır ile birlikte ateşkes planına garantör olarak imza atmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta "Türkiye, Gazze’ye her türlü desteği vermeye hazırdır" derken, Milli Savunma Bakanlığı kaynakları da TSK'nın "barışı koruma ya da insani yardım görevleri dahil olmak üzere kendisine düşecek her rol için hazırlık yaptığını" belirtmişti. ABD ise Gazze'de Amerikan askerinin sahada görev yapmayacağını daha önce netleştirmişti. Yaklaşık 200 ABD askeri, İsrail'de kurulan ve Gazze'nin istikrarı ile yeniden inşasını koordine eden merkezde görev yapıyor. ABD'li yetkililer, birçok ülkenin uluslararası güce katılmaya istekli olduğunu ve bu güç için BM veya başka bir uluslararası kurumdan yetki alınmasını hedeflediklerini ifade etmişti.

Gazze Mahkemesi nihai kararını açıklıyor: “İnsanlık vicdanı için tarihi duruşma” Haber

Gazze Mahkemesi nihai kararını açıklıyor: “İnsanlık vicdanı için tarihi duruşma”

İsrail'in Gazze'deki eylemlerini "savaş suçu" ve "soykırım" iddiaları ekseninde incelemek üzere oluşturulan uluslararası ve bağımsız bir sivil inisiyatif olan 'Gazze Mahkemesi', çalışmalarının son aşamasına geldi. Başlangıç toplantısı Londra'da, ilk genel oturumu Saraybosna'da yapılan mahkemenin nihai kararının açıklanacağı ‘Gazze Mahkemesi: Nihai Oturum’ programı İstanbul’da başladı. LONDRA VE SARAYBOSNA'NIN ARDINDAN NİHAİ OTURUM İSTANBUL'DA Eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında bir araya gelen ve aralarında tanınmış akademisyenler, insan hakları savunucuları, hukukçular, medya temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu üyelerinin bulunduğu mahkeme heyeti, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini ve Filistin halkına yönelik hak ihlallerini çok boyutlu olarak inceledi. Mahkemenin temel hedefi, bulgularını uluslararası kamuoyunun gündemine taşımak ve farkındalık yaratmak. DR. KÖROĞLU: 'ULUSLARARASI HUKUK YAVAŞ İŞLİYOR, VİCDAN MAHKEMESİ GEREKLİYDİ' Gazze Mahkemesi Genel Sekreteri Dr. Ahmet Köroğlu, yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistin'deki zulmünün yaklaşık 100 yıldır sürdüğünü, 7 Ekim 2023'ten sonra başlayan saldırıların ise bu zulmün farklı bir evresi olduğunu söyledi. Bu süreçte dünya genelinde İsrail'in katliamlarına karşı bir farkındalık oluştuğunu belirten Köroğlu, "Geçmiş tecrübelerden hareketle uluslararası hukuk sisteminin, siyasi mekanizmaların, gözümüzün önünde yaşanan bu krize karşı ya çok yavaş işleyeceğinin ya da hiç işlemeyeceğinin farkındayız" dedi. Köroğlu, İsrail'in uluslararası hukuk önündeki formel yargı süreçleri devam ederken, bir "insanlık vicdanı" olarak halk mahkemesi projesini başlattıklarını ifade etti. 'YAPTIRIMI OLMAYACAK AMA İSRAİL İÇİN ZOR SÜREÇ BAŞLAYACAK' Halk mahkemelerinin, uluslararası hukukun işlemediği durumlarda entelektüel bir sorumluluk üstlendiğini belirten Köroğlu, şunları kaydetti: "Bu mahkeme verdiği sonuçlarla yaptırıcı karar alamayacak. Fakat şunun önemli olduğunu düşünüyorum: İnsanlar özellikle son iki yıldır yaşadıklarını unutamıyorlar ve tepki göstermek istiyorlar. Çünkü ilk defa insanlık tarihi boyunca, iki yıl boyunca bütün insanlar dakika dakika Gazze'de yaşananları öğrendiler." Köroğlu, mahkemeden çıkacak dokümanların yerel mahkemelerde delil olarak kullanılabileceğini ve İsrail için bundan sonra daha zor bir sürecin başlayacağını da ekledi. ICYF BAŞKANI AYHAN'DAN TARİHİ ANA TANIKLIK ÇAĞRISI: 26 EKİM PAZAR İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan ise İsrail'in soykırımının 2 yılı aşkın sürdüğünü ve ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gayretleriyle 13 Ekim 2025'te kırılgan bir ateşkes sağlandığını belirtti. Milyarlarca insanın adalet talebine yanıt olarak Gazze Mahkemesi'nin kurulduğunu ifade eden Ayhan, ICYF olarak mahkemenin finansal, siyasi ve akademik bağımsızlığını koruması için destek verdiklerini vurguladı. Ayhan, "Gazze Mahkemesi A'dan Z'ye tüm yönleriyle hesap verebilir, şeffaf ve tamamen bağımsız bir yapı olarak ortaya çıktı" dedi. Taha Ayhan, tüm vatandaşları kararın açıklanacağı tarihi ana tanıklık etmeye davet ederek, "26 Ekim Pazar günü saat 14.00'te İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda bu tarihi ana tanıklık etmeye çağırıyorum" değerlendirmesinde bulundu. MAHKEMENİN ARKASINDAKİ GÜÇLÜ AKADEMİK VE HUKUK KADROSU Gazze Mahkemesi'nin başkanlık heyetinde Prof. Dr. Richard Falk'ın yanı sıra BM eski özel raportörleri Michael Lynk ve Hilal Elver gibi isimler bulunuyor. Mahkeme üyeleri arasında ise Ilan Pappe, Jeff Halper, Cornel West, Naomi Klein, Mahmood Mamdani gibi dünya çapında tanınan akademisyenler ve hukukçular yer alıyor. Mahkemenin kuruluşu ve hazırlık toplantısı Kasım 2024'te Londra'da, ikinci ayağı ise Mayıs 2025'te Saraybosna'da gerçekleştirilmişti.

Gazze Mahkemesinde İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımın ve ihlallerin tanıkları dinlendi Haber

Gazze Mahkemesinde İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımın ve ihlallerin tanıkları dinlendi

İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız girişim Gazze Mahkemesinin İstanbul'da düzenlenen nihai oturumu kapsamında, "Suçlar ve Tanık İfadeleri" paneli düzenlendi. Güney Afrika'dan panele çevrim içi bağlanan, Gazze'deki soykırımdan sağ kurtulan ve daha önce Gazze'deki El-Aksa Üniversitesinde edebiyat ve kültürel çalışmalar alanında görev yapan Haider Eid, yaşadığı zorunlu yerinden edilmeleri ve Filistin halkının İsrail nedeniyle maruz bırakıldığı yıkımı anlattı. Gazze'de yaşananları "mutlak kötülük" olarak tanımlayan Eid, İsrail saldırılarının ilk dört ayında üç kez yerinden edildiğini, Aralık 2023'te Mısır üzerinden Güney Afrika'ya geçmek zorunda kaldığını söyledi. Eid, "İsrail'in siyasi ve askeri liderleri, memleketim Gazze'yi yerle bir etmek için bir soykırım devreye soktu." dedi. İsrail'in saldırılarının "sivil nüfusu hedef alan bilinçli bir politika" olduğunu belirten Eid, İsrail'in Gazze'yi yaşanamaz hale getirerek özellikle kadınları, çocukları ve yaşlıları cezalandırdığını vurguladı. Eid, ailesinden 54 kişiyle birlikte, El-Aksa Üniversitesinden 39 meslektaşını ve 280’i aşkın öğrencisini kaybettiğini, ayrıca mahallesinin, evinin, çocuklarının okulunun ve üniversitesinin yok olduğunu anlattı. Yaşananların tarihsel arka planına işaret eden Eid, Gazze'deki soykırımın köklerinin 1948 Nekbesi'ne uzandığını söyledi. Gazze'de yaşananlar "uluslararası hukukun çöküşü" Filistinli insan hakları avukatı ve Rutgers Üniversitesi öğretim üyesi Noura Erakat, uluslararası hukukun İsrail karşısında işlevsiz kaldığını belirterek, Gazze'de yaşananları "uluslararası hukukun çöküşü" olarak nitelendirdi. Erakat, Filistin halkına yönelik saldırıların tarihsel sürekliliğe sahip olduğunu aktararak, 1947-1949 yıllarında İsrail ordusunun 500'den fazla Filistin köyünü yok ettiğini, halkın yüzde 80'inin ise zorla yerinden edildiğini hatırlattı. Bu eylemlere rağmen uluslararası toplumun İsrail'i cezasız bıraktığını vurgulayan Erakat, mevcut hukuk mekanizmalarının yapısal eksiklikleri nedeniyle İsrail'in hesap vermediğini kaydetti. "ABD, İsrail'e siyasi zemin sağlıyor" ABD'nin İsrail'e sağladığı koşulsuz desteğin saldırıları mümkün kıldığını anlatan Erakat, Washington'ın Birleşmiş Milletler'deki (BM) veto politikalarıyla İsrail'e siyasi zemin hazırladığını söyledi. Erakat, "Hem (Joe) Biden hem de (Donald) Trump yönetimleri, soykırımı önlemeye yönelik karar tasarılarını sistematik şekilde veto etti." dedi. ABD'nin Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) otoritesini zayıflattığını kaydeden Erakat, "ABD, İsrail'in hukuksuz işgaline ilişkin UAD kararlarını yok saydı ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uluslararası yakalama kararlarını açıkça hiçe saymasına zemin hazırladı." ifadesini kullandı. Erakat, "Dünya güçleri Gazze'yi uluslararası hukukun mezarlığına çeviriyor. Bu son derece tehlikeli." diye konuştu. Siviller "güvenli evde" İsrail'in hedefi oldu Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus'taki saldırılardan kurtulan Radwan Abu Muammar, sivillerin kaldığı eve yönelik "en korkunç" saldırılardan birini anlattı. Muammar, "Biz o (güvenli) eve gittik ve yaklaşık 18 gün veya daha fazla orada kaldık." diyerek 20 Aralık 2023 gecesi, hiçbir uyarı yapılmadan evin bombalanması sonucu çoğu kadın ve çocuk olmak üzere evdeki 51 kişiden 30'unun hayatını kaybettiğini söyledi. Saldırının uyarısız ve aniden gerçekleştiğini belirten Muammar, "Ne bir ses duydum ne de bir şey hissettim. Yer deprem gibi sallanıyordu, katlar üzerimize çöküyordu. Birinci kattaki herkes şehit oldu." ifadelerini kullandı. Muammar, saldırının hemen ardından ailesini aramaya koyulduğunu ancak kimsenin sesini alamadığını kaydederek hastanede, babasının ve kardeşinin cenazelerini cesetlerin arasında bulduğunu dile getirdi. "Hayatımın en acı anıydı." diyen Muammar, İsrail’in saldırısında annesini ve kız kardeşinin 9 yaşındaki kızı Talha’yı, korkudan kalbinin durması sonucu kaybettiğini söyledi. Muammar, onlarca cesedin arasından ailesini ayırt etmeye çalışmanın zorluğunu aktararak "Hayatın boyunca sevdiğin insanlar. Tenleri bembeyaz ama yüzleri tanınmaz halde. Kim olduklarını bilemiyorsun. Hala o anı aklımdan çıkaramıyorum." sözleriyle acısını tarif etti. Cinsel istismar, toplu gözaltı ve infazlar Bir başka tanık Samer Abu Foura da Gazze sınırında yaşanan aşağılamaları ve cinsel istismar sahnelerini anlattı. Foura, "Kızı zorla getirip insanların geçtiği bir yere koydular. Çok kötü bir psikolojik durumdaydı. Annesi arkasındaydı. Kız içeri girmek isteyince annesi bağırıyor, askerler de onu dövüyordu." dedi. Sınır geçişlerinde birçok insanın "şehit olduğunu ve aşağılandığını" vurgulayan Foura, İsrail ordusunun genç, yaşlı ayırt etmeden rastgele insan seçtiğini söyledi. Mahmoud Al-Khatib ise İsrail güçlerinin Refah'ta genç erkekleri toplu halde infaz ettiğini belirtti. Al-Khatib, "Refah kentinin yerleşim bölgesinde büyük bir çukur kazdılar. Tüm gençleri o çukura ittiler ve maalesef ailelerinin önünde infaz ettiler." diye konuştu. Sağlık çalışanları sistematik olarak hedef alındı Raghad Suleiman, İsrail güçlerinin, aralarında tercüman ve adli tıp uzmanı olan amcasının da bulunduğu gözaltındaki sivillere köpeklerle saldırdığını ifade etti. "Kadınları kenara itip, boyunlarına bastılar ve dövdüler." diyen Suleiman, "Köpekleri amcamın üzerine saldılar. Çocuklar korkudan titriyordu. Askerler, silahlar, dronlar, kurşunlar. Çok korkunç bir manzaraydı." dedi. Gazze'de sağlık sektöründen tanık Israa Alsharif, hastanelerin sistematik olarak hedef seçildiğini ve sağlık çalışanlarının gözaltına alındığını kaydetti. Alsharif, hastanedeki tüm sağlık personelinin İsrail tarafından gözaltına aldığını söyleyerek "İsrailli bir muhabir kuzenimin videosunu gösterdi ama ses onun sesi değildi. Hikayelerini kullanıyorlar. sağlık çalışanlarının terörist olduğu yalanını yayıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti’den İsrail’in Batı Şeria kararıyla ilgili sert tepki: “Uluslararası hukukun açık ihlali” Haber

AK Parti’den İsrail’in Batı Şeria kararıyla ilgili sert tepki: “Uluslararası hukukun açık ihlali”

İsrail Meclisi'nin (Knesset), işgal altında tuttuğu Batı Şeria topraklarının ilhakına yönelik girişimleri, Türkiye'de hükümet kanadından eş zamanlı ve sert kınamalarla karşılandı. AK Parti kurmayları ve Dışişleri Bakanlığı, atılan bu adımı uluslararası hukuka aykırı ve bölgesel barış çabalarını baltalayan provokatif bir hamle olarak değerlendirdi. ALA: 'BARIŞ MİMARİSİNE AÇIK MEYDAN OKUMA' AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail'in girişiminin "uluslararası hukukun açık ihlali ve uluslararası toplumun bugüne dek tesis etmeye çalıştığı barış mimarisine yönelik açık bir meydan okuma" olduğunu belirtti. Ala, bu adımın Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe saydığını ve işgalin kalıcılaştırılmasını hedeflediğini vurguladı. Gazze'deki kırılgan ateşkes sürerken atılan bu provokatif hamlelerin bölgesel barış perspektifini doğrudan sabote ettiğini kaydeden Ala, 1967 sınırları temelinde, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria topraklarının Filistin halkına ait olduğunun tarihsel ve hukuksal bir gerçek olduğunu hatırlattı. Ala, Türkiye'nin Filistin halkının haklarını kararlılıkla savunacağını belirtti. YILMAZ: 'ATEŞKES SÜRECİNE SABOTAJ, BÖLGESEL İSTİKRARA TEHDİT' Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Batı Şeria işgal altındaki Filistin toprağıdır. İsrail Meclisi’nin Batı Şeria topraklarını ilhak etmeye dönük kararı hukuksuz ve yok hükmündedir" ifadelerini kullandı. Yılmaz, bu yaklaşımın Gazze’de sağlanan kırılgan ateşkes sürecine yönelik bir sabotaj ve bölgesel istikrara açık bir tehdit olduğunu belirtti. Tüm uluslararası toplumu bu saldırganlığın karşısında durmaya davet eden Yılmaz, Türkiye'nin iki devletli çözüm temelinde Filistin halkına desteğinin süreceğini vurguladı. ÇELİK: 'SOYKIRIM SİYASETİNİN YENİ BİR ADIMI' AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise daha sert ifadeler kullandı. Çelik, sosyal medya paylaşımında, "İsrail Meclisi’nin işgal altındaki Batı Şeria topraklarını ilhak etmeye dönük kararı, soykırım siyasetinin yeni bir adımıdır. Bu tamamen hukuksuz bir saldırganlıktır" dedi. Bu saldırganlığı "soykırımcı barbarlığın ateşkes sürecine dönük bir sabotajı" olarak nitelendiren Çelik, "Batı Şeria Filistinlilerin öz vatan toprağıdır. İsrail’in bu barbar kararını tümüyle reddediyoruz" ifadelerine yer verdi. DIŞİŞLERİ'NDEN NET MESAJ: 'ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI VE YOK HÜKMÜNDE' Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan resmi açıklamada da benzer bir dil kullanıldı. Açıklamada, "İsrail meclisinin, işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhakına yönelik attığı adım uluslararası hukuka aykırıdır ve yok hükmündedir" denildi. Gazze’de barış çabalarının sürdüğü bir dönemde atılan bu provokatif adımın bölgedeki hassas güvenlik ve istikrar ortamını tehdit ettiği belirtildi. Batı Şeria’da İsrail’in hukuksuz oldubittilerine izin verilmemesi gerektiği vurgulanan açıklamada, Türkiye'nin Filistin halkının haklarını savunmaya ve 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin Devleti'nin kurulmasına destek vermeye devam edeceği kaydedildi.

İsrail, Gazze’nin Refah bölgesine hava saldırısı düzenledi Haber

İsrail, Gazze’nin Refah bölgesine hava saldırısı düzenledi

İsrail ordusu, Gazze'nin güneyindeki Refah bölgesinde İsrail askerlerine ateş açıldığı iddiasıyla hava saldırısı düzenledi. İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, ateşkese rağmen İsrail ordusu Gazze'nin güneyindeki Refah bölgesine hava saldırıları düzenledi.İsrail ordusu, Hamas'ın bölgedeki İsrail "mühendislik unsurlarına" ateş açtığını öne sürdü.Olay üzerine, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve kurmay kademesiyle durum değerlendirmesi yapacağı aktarıldı. Aşırı sağdan tam güçle saldırı çağrısı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir, ABD merkezli sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda, Başbakan'a "orduya azami güçle Gazze'deki savaşa tamamen devam etmesi emri verme" çağrısı yaptı. Ben-Gvir, Hamas'ın anlaşmayı ihlal ettiğini ve "İsrail'in güvenliği için bir tehlike olduğunu" ileri sürdü.İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Amerikan X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından "savaş" ifadesinin yer aldığı tek kelimelik bir paylaşım yaptı. Aynı şekilde İsrail'de muhalefetteki Evimiz İsrail Partisi Lideri Avigdor Liberman da ABD merkezli X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Hamas'ın ateşkesi ihlal ettiğini öne sürerek "güç ve demir duvarla" karşılık verilmesi gerektiğini savundu. İsrail ordusu, 10 Ekim'de varılan ateşkes anlaşmasına göre, Gazze içinde "sarı hat" diye isimlendirilen bölgelere çekilmişti.Gazze'nin güneyindeki İsrail'in yaptığı yıkımla neredeyse dümdüz hale gelen Refah bölgesi, İsrail ordusunun konuşlandığı "sarı hat" bölgesinde yer alıyor. İsrail'in silahlandırdığı Gazze'deki Yasir Ebu Şebab liderliğindeki çetelerin sosyal medya paylaşımları, Gazze'nin Refah bölgesinde bulunduklarına işaret etmişti. İsrail askerleri işgal altındaki Batı Şeria'da bir Filistinliyi öldürdü İsrail ordusun işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'ta düzenlediği baskında bir Filistinlinin hayatını kaybettiği açıklandı.Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin Nablus'taki Ayn Mülteci Kampı'nda Filistinlilere yönelik yaptığı saldırıya ilişkin bilgi verildi. Ayn Mülteci Kampı'na baskın düzenleyen İsrail askerlerinin açtığı ateşte 42 yaşındaki Macid Muhammed Davud isimli Filistinlinin yaşamını yitirdiği belirtildi.Saldırıda başından ciddi bir şekilde yaralanan bir gencin hastaneye kaldırıldığı, ayağından yaralanan bir Filistinlinin ise tedavi edildiği aktarıldı. Filistin kaynaklarına göre, 7 Ekim 2023 sonrasında İsrail'in Batı Şeria'daki saldırıları yoğunlaşırken, bölgede en az 1054 Filistinli öldürüldü, yaklaşık 10 bin kişi yaralandı ve aralarında 1600 çocuk olmak üzere 20 binden fazla kişi gözaltına alındı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.