#İstanbul Depremi

İLKHABER-Gazetesi - İstanbul Depremi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İstanbul Depremi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Feyzi Bingöl: İstanbul’da tek parça kırılma olursa 7'nin üzerinde deprem bekleniyor Haber

Prof. Dr. Feyzi Bingöl: İstanbul’da tek parça kırılma olursa 7'nin üzerinde deprem bekleniyor

Yer bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Elazığ'da yayın yapan Kanal Fırat televizyonunda İstanbul'da beklenen büyük depreme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 23 Nisan'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin Marmara Denizi'nde orta büyüklükte bir enerji boşalttığını ifade eden Bingöl, 250 yıllık periyodun dolduğunu ve büyük bir depremin olasılığının arttığını vurguladı. "Orta Marmara'nın Altı Kırılmaya Müsait" Prof. Dr. Feyzi Bingöl, 23 Nisan'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin, Marmara Denizi'nde Adalar'ın kuzeyinden geçen fay hattında gerçekleştiğini belirtti. Bu bölgede yaklaşık 110 kilometrelik bir fay hattı olduğunu aktaran Bingöl, "23 Nisan'daki deprem, yaklaşık 15 kilometrelik bir kısmın kırılmasını sağladı ve burada bir enerji boşalımı oldu. Ancak 100 kilometrenin üzerinde bir kırılmamış bölüm var ve orada büyük bir deprem bekleniyor" dedi. Bingöl, Marmara Denizi'nin doğusundaki kısmın henüz kırılmaya hazır olmadığını ifade ederek, "Orta Marmara'nın altı kırılmaya daha müsait. Ancak doğuya doğru, yani İstanbul'a daha yakın bölgede 85 kilometrelik bir kısım henüz kırılmadı. Burası için risk devam ediyor" şeklinde konuştu. "Parçalı Kırılırsa Şiddet Daha Az Olur" Olası bir kırılmanın nasıl gerçekleşeceğinin, depremin büyüklüğünü doğrudan etkileyebileceğini söyleyen Bingöl, şu ifadeleri kullandı: "Bu fay hattı tek parça halinde kırılırsa, 7’nin üzerinde bir deprem bekliyoruz. Elbistan depreminde olduğu gibi geniş bir alanın kırılması büyük depreme yol açtı. Burada da 85 ila 100 kilometrelik bir kırılma olursa sonuç aynı olabilir. Ancak parçalı kırılma olursa, yani 15-20 kilometrelik kısımlar halinde kırılırsa, o zaman 7 büyüklüğünün altında kalabilir. Ümit ederiz ki parçalı kırılmalarla daha düşük şiddetli depremler yaşanır." "Deprem Olacak, Ama Zamanı Bilinmiyor" Bingöl, bazı uzmanların aksine Marmara'da büyük bir depremin olacağı görüşünde olduğunu yineleyerek, "Şener Üşümezsoy gibi bazı isimler orada büyük bir deprem olmayacağını söylese de biz orada bir depremin olacağını biliyoruz. Zamanı konusunda bir şey söylemek mümkün değil, ama olma ihtimali yüzde 47 ila 50 arasında. Bu nedenle İstanbul başta olmak üzere çevredeki illerin hazırlıklı olması şart" diye konuştu.

Japon deprem uzmanından uyarılar! “Güneş patlamaları artıyor, depremler çoğalabilir” Haber

Japon deprem uzmanından uyarılar! “Güneş patlamaları artıyor, depremler çoğalabilir”

İstanbul'da dün Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, şehri kısa süreliğine paniğe sevk etti. Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, bu deprem sonrası Marmara Bölgesi'nde yaşanabilecek büyük depremlerle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Habertürk TV’de Mesut Yar’ın konuğu olan Moriwaki, Marmara'nın depremselliği hakkında detaylı bilgiler sundu. “Marmara için yüzde 60 Deprem Riski” Yoshinori Moriwaki, Marmara Bölgesi için ciddi bir deprem riski olduğunu belirterek, “İstanbul için 30 yıl içinde yüzde 60 olasılıkla büyük bir deprem olabilir. Bu riski göz önünde bulundurarak dikkatli olunması gerekiyor” dedi. Marmara'da, özellikle Güney Marmara ve Orta Marmara Çukuru'nda büyük bir deprem olasılığı bulunduğunu vurgulayan Moriwaki, depremlerin önümüzdeki hafta boyunca devam edebileceği konusunda uyardı. “Güneş Patlamaları Artıyor, Depremler Çoğalabilir” Moriwaki, Güneş'teki patlamaların arttığını ve bu patlamaların gelecek yıl daha fazla deprem hareketliliğine yol açabileceğini ifade etti. Japonya’daki gibi büyük tsunamilerin Marmara’da beklenmediğini belirten uzman, Ege ve Akdeniz’de 3 metrelik tsunamilerin görülebileceğini vurguladı. Özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde tsunami riski bulunduğuna dikkat çekti. “Marmara’da Tsunami Riski Var” Japon deprem uzmanı, Marmara'da tsunami riskinin yüksek olduğunu belirterek, “Tsunami riski açısından Marmara’ya dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle denize yakın bölgelerde, yumuşak zeminli alanlarda risk daha fazla. Yeşilköy, Avcılar ve Büyükçekmece gibi bölgelerde bu risk oldukça yüksek” şeklinde konuştu. “Depremde Hayatta Kalma Stratejileri: Yaşam Üçgeni” Moriwaki, deprem sırasında hayatta kalma şansını artıran "yaşam üçgeni"ne dikkat çekti. Deprem anında kişinin üzerine düşebilecek ağır eşyalardan korunabilmesi için yatakların yanına sığının ve dolaplardan uzak durun. Ayrıca, merdivenlerin depremde en tehlikeli yerler olduğunu ve bu alanlardan uzak durulması gerektiğini belirtti. “Türkiye’de Deprem Hazırlığına Dikkat Edilmeli” Türkiye’deki binaların büyük kısmının kaçak ve kontrolsüz yapılar olduğunu hatırlatan Moriwaki, devletin ve belediyelerin bu soruna daha fazla odaklanması gerektiğini ifade etti. Deprem anında hazırlıklı olmanın, can kaybını önemli ölçüde azaltabileceğini belirten uzman, devlet ve halkın birlikte hareket ederek deprem hazırlıklarını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.

Hatay depreminden kaçıp İstanbul'a gelen depremzedeler tekrar Hatay'a dönüyor Haber

Hatay depreminden kaçıp İstanbul'a gelen depremzedeler tekrar Hatay'a dönüyor

İstanbul’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Hatay’daki depremzedeler, memleketlerine dönüşlerini sürdürüyor. Antakya Otogarı’nda büyük bir yoğunluk yaşanırken, vatandaşlar tedirginlik içinde evlerine dönmeye çalışıyor. İstanbul’da 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde büyük yıkıma uğrayan Hatay’da yaşayan depremzedeler, çevre illere ve büyükşehirlere göç ettikleri süreçte tedirginlik yaşamaya devam ediyor. Deprem korkusu ile İstanbul'da yaşayan afetzedeler, Hatay'a dönüşlerini hızlandırdı. İstanbul-Hatay otobüs seferlerinde son günlerde yoğunluk artarken, Antakya Otogarı’nda da büyük bir kalabalık oluştu. "Daha Önce Hatay’da Deprem Yaşadım, İstanbul’dan Erken Geldim" Asrın felaketini yaşayan depremzedelerden biri olan Necla Oruç, İstanbul’da yaşadığı deprem sonrası tedirginlik yaşadığını belirtti. Oruç, "Daha önce Hatay’da deprem yaşadığım için İstanbul’dan 3 gün erken geldim. Yoksa bir süre daha kalacaktım, korktum. İstanbul’daki depremin ardından yaşam zor olacağı için döndüm ve geldim" şeklinde konuştu. "İstanbul’dan Dönüşlerde İzdiham Oluştu" Antakya Otogarı’nda çalışan Sabri Gündüz, İstanbul dönüş seferlerinde yaşanan yoğunluğu anlattı. Gündüz, "Burası Antakya Otogarı. Şu an İstanbul dönüş seferlerinde yoğunluk var. Deprem günü araçlarımız çok zayıfken aşırı bir izdiham oldu. Uçakta, otobüste yer kalmadı, hatta VIP araçlarla insanlar taşınmış ve buraya gelmeleri sağlanmış. Şu an çok yoğunluk var" dedi. Tedirginlik İçindeki Vatandaşlar, Hatay’a Dönmek İçin Seferlere Akın Ediyor İstanbul’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin etkisiyle, Hatay’daki depremzedeler memleketlerine dönmek için tedirginlik içerisinde yola çıkmaya devam ediyor. Özellikle otobüs ve uçak biletleri hızla tükenirken, depremzedelerin dönüşleri için özel araçlar ve VIP taşıma araçları da devreye girdi.

Bursa'da depremin ardından son dakika gelişmeleri: Artçı sarsıntılar devam ediyor Haber

Bursa'da depremin ardından son dakika gelişmeleri: Artçı sarsıntılar devam ediyor

İstanbul'da Silivri açıklarında önce 3,9 büyüklüğünde ardından da 6,2 büyüklüğünde büyük bir deprem olmuştu. Deprem, İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de hissedildi ve çok sayıda artçı sarsıntı yaşandı. AFAD verilerine göre, deprem sonrası Marmara Denizi açıklarında 291 artçı sarsıntı kaydedildi. Kütahya’da Sabah Saatlerinde Ardışık Depremler Bugün sabah saatlerinde Kütahya'da art arda depremler meydana geldi. 07:23'te 4,5 büyüklüğünde bir deprem yaşandı, hemen ardından saat 07:29’da 3,9 büyüklüğünde bir artçı sarsıntı daha hissedildi. Kütahya'nın Simav ilçesinde meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki deprem de büyük bir paniğe yol açtı. İstanbul’da Tedirginlik Sürüyor İstanbul'da 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından bazı vatandaşlar, güvenlik endişesiyle geceyi dışarıda geçirdi. Üsküdar'daki Vakıfbank Spor Sarayı'na yerleşen aileler, yanlarında getirdikleri örtülerle yataklarını kurarken, Kağıthane Hasbahçe Mesire Alanı'na yerleşen vatandaşların sayısının da azaldığı gözlendi. İstanbul Valiliği, deprem nedeniyle hasar görebilecek binalara girilmemesi ve zorunlu olmadıkça trafiğe çıkılmaması yönünde uyarılar yaptı. AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin Açıklamaları Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamalarda, 6,2 büyüklüğündeki depremin Marmara Denizi'nde meydana geldiği ve 24 km uzaklıktaki Silivri'yi vurduğu ifade edildi. Ayrıca, depremin ardından 291 artçı sarsıntının kaydedildiği belirtilirken, artçıların birkaç hafta içinde sona ermesi beklendiği açıklandı. Bursa'da Deprem Korkusu Bursa'da da deprem korkusu yaşandı. Başta merkez ilçeler olmak üzere, artçı sarsıntılar vatandaşları tedirgin etti. Yetkililer, özellikle artçı sarsıntılar konusunda dikkatli olunması ve binalarda olası hasar tespitlerinin yapılması gerektiği uyarısını yaptı.

Deprem uzmanı Melih Baki: ''Bundan sonra daha büyük bir deprem yerine daha küçük bir deprem olabilir" Haber

Deprem uzmanı Melih Baki: ''Bundan sonra daha büyük bir deprem yerine daha küçük bir deprem olabilir"

Marmara Denizi Silivri açıklarında 6.2 büyüklüğünde meydana gelen deprem, İstanbul ve çevresinde büyük bir enerji boşalımına yol açtı. Jeofizik Yüksek Mühendisi Melih Baki, depremin ardından yapılan değerlendirmelerde, büyük bir enerjinin serbest kaldığını ve bu gelişmenin, daha büyük bir depremin önünü kesmiş olabileceğini belirtti. Baki, “Bu deprem, büyük bir depremin önünü kesmiş olabilir. Bundan sonra daha büyük bir deprem yerine daha küçük sarsıntılar beklenebilir” dedi. Depremin ardından yaşanan artçı sarsıntılar ve enerji transferine dair yapılan çalışmalar, uzmanlar tarafından yakından izleniyor. "Bu deprem, büyük bir depremin önünü kesmiş oldu" Yaşanan depremin ardından büyük bir enerji boşalımı olduğuna dikkat çeken Baki, "İstanbul'da meydana gelen depremler sonucu önemli bir enerji boşalımı oldu. Basıncın ne kadar azaldığını, bu depremlerin arkasının gelip gelmeyeceğine arkadaşlarımız çalışıyor. Şu husus çok önemli. Bu deprem, büyük bir depremin önünü kesmiş oldu. Büyük bir enerji boşalımı olunca bundan sonra yaşanacak deprem, daha büyük bir deprem yerine daha küçük bir deprem olabilir. Dolayısıyla bu önemli bir gelişme oldu. Bu depremin ardından yaşanacak basıncın daha büyük bir deprem üretip üretmeyeceğini araştırıyoruz" ifadelerini kullandı. "Enerji yatay boşalmadı, dik boşaldı" Bazı sosyal medya hesaplarında 'İstanbul depremi başka bölgelerdeki depremleri tetikleyecek' açıklamalarının da asılsız olduğuna vurgu yapan Baki, "İstanbul'da yaşanan deprem başka bir depremi tetiklemez. Adana, Hatay ve Kahramanmaraş rahatladı. Silivri'de yaşanan depremin denizde olması ve enerjinin dik bir yönde boşalması büyük bir şans oldu. Çünkü yıkım ve tsunami olmadı. Enerji yatay boşalmadı, dik boşaldı" diye konuştu. "3 ilde enerji transferi var" Tunceli, Van ve Erzurum arasında deprem beklediklerini anlatan Baki, "Tunceli, Van ve Erzurum arasında bir enerji transferi var. Büyük bir deprem oluşturacak basınç yok. 5 ile 5,5 arasında bir deprem yaşanması bekleniyor ancak yıkım beklenmiyor. İstanbul'da biriken basınç ve enerji önemli derecede boşalmış oldu" dedi.

Celal Şengör’den İstanbul depremi uyarısı: “Hayatta kalanlar ‘keşke ölseydik’ diyecek” Haber

Celal Şengör’den İstanbul depremi uyarısı: “Hayatta kalanlar ‘keşke ölseydik’ diyecek”

İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından kamuoyunda yeniden büyük İstanbul depremi gündeme gelirken, Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör’ün geçmişte yaptığı çarpıcı açıklamalar sosyal medyada ve haber platformlarında yeniden dolaşıma girdi. Ünlü bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör, katıldığı bir YouTube programında İstanbul’da beklenen büyük depreme ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş, depremin ardından yaşanabilecek felaketlere dikkat çekmişti. Şengör, “Depremden sonra hayatta kalanlar ‘keşke ölseydik’ diyecekler” ifadelerini kullanmıştı. “İstanbul’da büyük yıkım olacak” Şengör, İstanbul’da 7 büyüklüğünün üzerinde bir depremin beklendiğini ve bu depremin gerçekleşme olasılığının yüzde 70’i geçtiğini vurguladı. “En çok sahil kesimi etkilenecek, Tuzla’dan Silivri’ye kadar olan bölgeler büyük bir yıkıma uğrayacak” diyen Şengör, özellikle altyapı ve müdahale kapasitesi açısından ciddi eksikliklere dikkat çekti. Depremden sonra en büyük felaket: Yangın ve yağmalar Olası büyük depremin ardından en büyük felaketin yangınlar, yağmalar ve altyapı çökmeleriyle yaşanacağını belirten Prof. Dr. Şengör, “İstanbul’da en büyük felaket depremden sonra olacak” diyerek, afet sonrası kaosa karşı hazırlıksız olunduğunu dile getirdi. “Cehalet felaketin boyutunu büyütüyor” Şengör açıklamalarında cehaletin, depremin etkilerini artıran en önemli faktörlerden biri olduğunun da altını çizdi. “Bu cehalet, insanların yaşamını doğrudan etkileyen bir faktör. Depremden hayatta kalanlar, yaşadıkları korkunç durumlar nedeniyle ‘keşke ölseydik’ diyecekler” diyerek çarpıcı bir uyarıda bulundu.

“Marmara Depremi ile ilgili malumatlar çürütüldü, 7 üstü deprem olmayacak” Haber

“Marmara Depremi ile ilgili malumatlar çürütüldü, 7 üstü deprem olmayacak”

İstanbul’da büyük bir yıkıma ve 7 üstü beklenen depremi oluşturacak olan fayların artık enerjisini boşalma zamanının geldiği birçok uzman tarafından dile getirilirken Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy bu zamana kadar gelen bilgilerin çürütüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Üşümezsoy, özellikle “250 yılda bir Marmara’da büyük deprem oluyor” söyleminin 2 büyük deprem ile birlikte enerjisini 250 yıl beklemeden boşalttığını, 170 kilometrelik Marmara hattında ise aktarıldığı gibi bir enerji birikimin olmadığını söyledi. İstanbul Beykent Üniversitesi 2023-2024 akademik açılış töreninde açış dersini veren Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy beklenen İstanbul Depremi ile ilgili çarpıcı bilgilendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Üşümezsoy, İstanbul’da sürekli korkunun dolaştığını fakat 1999’dan beri yerbilimlerinin ortaya koyduğu modellerin gerçeklikten uzak olduğunu söyledi. “Deprem ile ilgili yerbilimciler tarafından üretilen her model bir sonraki yine kendilerinin yaptığı modeli çürütüyordu” diyen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy 7 ve üstü beklenen depremin olmayacağına dair ifadesini şu sözlerle açıkladı: “Dendi ki Marmara Denizi’nde 1912’de batı ucunda Saroz’da bir deprem olmuş ama o Marmara denizine girmemiş Gaziköy’de kalmış. Diğer tarafta ise 1999’da deprem oldu Körfez’de. O da Osmangazi Köprüsü’nden daha batıya doğru Marmara’ya girmedi. O yüzden Marmara boydan boya risk altında. Bu bir söylem. Ama malumat değil. Bilinç hiç değil. Bu söylemin getirdiği ikinci söylem ise, ‘1766’dan beri deprem olmamış bundan evvelde 1509’da olmuştu demek ki Marmara’da 250 yılda bir deprem oluyor. O halde Marmara boydan boya 250 yıldan beri stres altında.’ ‘1766’dan beri Marmara’da İstanbul’da deprem olmamış’ diyorlar ama 1894’te olan deprem 1766’dan daha büyük. Yani 250 yılda bir deprem oluyor söylemi bu 1894 depremi ile çürütülüyor. 1894’te Yalova Çınarcık kıyısında deprem olmuş ve bütün İstanbul’u etkilemiş.” “’Saroz Körfezi’nde 1912 depremi Marmara’ya girmemiş yani fay Marmara’da kırılmamış’ deniyordu. O yüzden ‘Marmara’da kırılacak’ deniliyordu oysa 1912 fayı Tekirdağlıları korkutan, Tekirdağ’da deprem yapacağı söylenen 60 kilometrelik fay 1912’de kırılmış. Bu fay bundan önce 1766’da kırılmıştı. Böylelikle Marmara’da 1766’dan beri deprem olmamış tezini iki tane büyük deprem çürütüyor. 1912’de Tekirdağ Silivri’deki fay kırılmış, 1894’te Yalova Çınarcık çukurunun güneyindeki fay kırılmış. Demek ki ‘Marmara’da 1766’dan beri kırılmamış, Marmara boydan boya stres yüklü’ tezi çöküyor. Niye, fay kırıldığı zaman stres boşalır, boşaldığı zaman da artık o fayda yeniden stres birikmesi gerekir. Demek ki 170 kilometrelik Marmara’nın 60 kilometrelik doğu kesimi 1894 depreminde kırılmış, 60 kilometrelik batı kesimi ise Tekirdağ Silivri çukurundaki 1912’de kırılmış. O halde 1766’dan beri kırılmamış denilen faylar, 1894’te ve 1912’de kırılmış.” “Tek risk Kumburgaz Çukurunda” Tek riskin Kumburgaz Çukurunda olduğunu orada da en fazla 6-6 buçuk arası bir deprem oluşabileceğini aktaran Üşümezsoy, “Marmara’da kırılmayan bir kesim orta sırt dediğimiz Silivri -Büyükçekmece -Florya arasında kalan 50 kilometrelik bir kesim var. ‘Orası 7’lik deprem yapar en fazla’ deniliyordu. Oysa o faya da baktığımız zaman Kumburgaz Çukurunda bir 20-30 kilometrelik bir fay var, ama ondan sonra bir daha Avcılar karşısında Büyükçekmece ve Küçükçekmece arasında bir fay yok. O adalar fayının devamı. Bu durumda Kumburgaz Çukurundaki fayın da Silivri ile Kumburgaz arasındaki 20 kilometrelik bir fay uzanıyor ve buradaki deprem 6 ile 6 buçuk arasında olabilir. 5,7’lik deprem de burada olmuştu ters fay olarak. Ama sürekli söylenen noktada 50 kilometrelik fay var. ‘7’lik deprem yapar’ denilen yerde eğer kabul ettikleri gibi yaklaşsak da Büyükçekmece, Florya ve Silivri arasındaki fayın iki tane 50 kilometrelik mesafenin ortasında 10 kilometrelik boş fay olmayan bir bölüm var. Bu yüzden de buradaki 2 fay birlikte kırılmaz, ayrıca bu fayların Avcılar karşısındaki sırtı kestiği denilen fay aslında Adalar fayının devamı” diye konuşarak sözlerini sonlandırdı.

"Esenler Otogarı’nın boşaltılması lazım" Haber

"Esenler Otogarı’nın boşaltılması lazım"

İstanbul Esenler 15 Temmuz Demokrasi Otogarı’nda kolon ve kirişlerinde meydana gelen korozyon korku saçıyor. Günlük bin 500 ile 2 bin arası otobüsün sefer yaptığı otogar çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Otogardaki birçok kolon ve kirişin sıvalarının döküldüğü açığa çıkan demirlerin ise paslandığı görüldü. İddiaya göre, geçen yıl karot örneği alan yetkililer iş yeri sahiplerine konuyla alakalı herhangi bir açıklama yapmadı. Otogardaki iş yeri sahipleri ve çalışanlar muhtemel bir depremde kaçamayacaklarını, başka seçenekleri olamadığı için çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Otogarın bazı kısımlarının güçlendirme yapmak yerine sıva ve boya çalışması ile yenilendiği görüldü. Bu durumun yeterli olmadığını belirten işyeri sahipleri ise yetkililerin çözüm bulmasını bekliyor. Otogarın içinden metro geçtiği sırada iş yerinin sallandığını ifade eden Esat Tamer, “Tabutta yaşıyoruz. Buranın durumu çok kötü, güçlendirme şart” dedi. Öte yandan otogarla ilgili açıklama yapan uzmanlar ise alt katların acil şekilde kapatılması gerektiğini belirtti. Otogarda meydana gelen korozyon hakkında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi Deprem ve Doğal Afet Komisyonu Başkanı İnşaat Mühendisi Oktay Birinci, “Binanın korozyona uğramasının en büyük sebeplerinden biri de üzerindeki dinamik yükler. Korozyon başlandıktan sonra binanın taşıyıcı sistemi yüzde 50 düşer” ifadelerini kullandı. Binanın güçlendirilebilir olduğunu dile getiren Birinci, can ve mal güvenliği açısından en azından alt katların kapatılması gerektiğini belirtti. İçler acısı bir durumda olan 28 yaşındaki otogarın durumunun ne olacağı merak uyandırıyor. “Bu haliyle alt katların tamamen kullanıma kapatılması gerekiyor” 15 Temmuz ve Demokrasi Otogarı’na ait binanın alt katlarının kapatılması gerektiğini dile getiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi Deprem ve Doğal Afet Komisyonu Başkanı İnşaat Mühendisi Oktay Birinci, “Binanın kesinlikle bakıma ve güçlendirmeye girmesi gerekiyor. Maliyeti hesaplandıktan sonra büyükşehir belediyesinin yıkıp yıkılmayacağına karar vermesi gerekiyor. Bu haliyle alt katların tamamen kullanıma kapatılması gerekiyor. Yolların kapatılması gerekiyor. Üzerinde otobüsler hareket ediyor. Altından tramvay geçiyor. Bu binayı sürekli bir titreşime maruz bırakıyor. Binanın korozyona uğramasının en büyük sebeplerinden biri de üzerindeki dinamik yükler. Korozyon başlandıktan sonra 5 yıl içerisinde binanın taşıyıcı sistemi yüzde 50 düşer. Altından tramvayın geçmesi ve üzerinden tonlarca otobüslerin geçmesiyle oluşan titreşimle birlikte binadaki korozyon daha hızlı bir şekilde devam ediyor. Kesinlikle kapatılması lazım. Depo ve tamirhaneler bulunan yerler çok rahat kapatılabilir. Bölüm bölüm kapatmasalar bile en azından alt katı kapatmaları gerekiyor. Can ve mal güvenliği açısından kullanılmaması gerekiyor. Görüntülerde beton parçaları düşüyor. Onun altındaki kullanımlar onu hızlandırıyor. Bina programlanıp bölüm bölüm güçlendirilebilir” dedi. “Deprem olursa ilk yıkılacak yer burası” Otogarda 28 yıldır esnaflık yaptığını dile getiren Esat Tamer, “Otogarın durumu çok kötü. Deprem olursa ilk yıkılacak yer burası. Alt kattaki durum çok kötü. Her tarafta demirler çıkmış görünüyor. Yetkili kişilere sesleniyoruz. Buraya güçlendirme şart. Tabutta yaşıyoruz. Temizlik hiç yok, çok kötü. Daha önce bir çalışma yapılmadı bilgimiz yok. Güçlendirme yapılmadı. Buranın durumu çok kötü, güçlendirme şart. Buradan tramvay geçerken bina sallanıyor” şeklinde konuştu. “Kolonlardaki demirler dışarı çıkmış ve betonları da düşmüş artık” Otogardaki her yerin demir yığını olduğunu ve betonların döküldüğünü belirten işyeri sahibi Yusuf Karaoğlu, “Bina depreme dayanıksız. Kolonlardan örnek alındı ama bu konu hakkında esnaflar bilgilendirilmedi. Gönül ister ki İstanbul’a yakışan otogar olsun. Zaten görünen köy kılavuz istemiyor. Her yer demir yığını ve betonlar dökülmüş. Kolonlarda ki demirler dışarı çıkmış ve betonları da düşmüş artık. Yaklaşık 30 yıllık bir yapı. Muhtemel bir depremde hiçbir şekilde buradan çıkamazsınız. Çıkışlar uzak, havalandırma ve bir sığınak yok. İstanbul’umuza burası yakışmıyor. Yıllardır burada çalışıyoruz. Korksak bile geleceğiz, başka çaresi yok” şeklinde konuştu. “Binadaki demirlerin hepsi çürümüş” Otogara yolcu olarak gelen Murat Turhan, “Acil önlem alınması gerekiyor. Gördüğümüz kadarıyla demirlerin hepsi çürümüş. Uzmanların biran önce bu durum al atması gerekiyor. Güçlendirme yapmanın pek sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Yeri değiştirilebilir. Şuan görüntü pek sağlıklı görünmüyor. Ciddi bir hasar meydana gelebilir” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.