TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İsviçre

İLKHABER-Gazetesi - İsviçre haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İsviçre haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Beypazarı maden suyu krizinde ilk açıklama: Kanıya nasıl vardıklarını bilmiyoruz Haber

Beypazarı maden suyu krizinde ilk açıklama: Kanıya nasıl vardıklarını bilmiyoruz

İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi “etkilenen maden suyunun tüketilmemesi” yönünde tavsiyede de bulundu. Kararın, “12 Aralık 2023 üretim, 14 Şubat 2025 son kullanma tarihli 0940.4 parti numaralı ürün” için geçerli olduğu belirtildi. İsviçre'nin kararının ardından Beypazarı Maden Suyu'ndan ilk açıklama geldi. "Açıkçası böyle bir kanıya nasıl vardıklarını bilmiyoruz" İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi'nin Beypazarı maden suyunda yüksek bor içeriği tespiti üzerine aldığı tüketim yasağı kararı, Beypazarı şirketinden ilk açıklamayı beraberinde getirdi. Marketing Türkiye'ye konuşan Beypazarı yetkilisi, İsviçre'deki analizlerin sonuçlarına ilişkin şaşkınlıklarını dile getirerek, "Açıkçası böyle bir kanıya nasıl vardıklarını bilmiyoruz." ifadelerini kullandı. Yetkili, Beypazarı maden sularında bor minerali miktarının İsviçre'nin belirlediği maksimum değerin üzerinde tespit edilmesinin sağlık açısından tehlikeli olduğunu belirtirken, bu sonucun nasıl elde edildiğine dair şüphelerini dile getirdi. Ayrıca, Beypazarı'nın ürünlerinin birçok ülkeye ihracat yapıldığını ve bu ülkeler arasında İsviçre'nin de bulunduğunu vurguladı. Yetkilinin açıklamasına göre, Beypazarı'nın yurtdışına gönderdiği ürünlerdeki bor minerali seviyeleri dönemsel olarak değişebiliyor. 2022 ve 2023 yıllarında yapılan ölçümlerde değişen değerler belirtilerek, bu durumun yağışlardan etkilenen yeraltı kaynak sularının doğasında olan bir değişim olduğu ifade edildi. Beypazarı yetkilisi, İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi'nin yaptığı analizlerin maden sularını içme suyu kriterleriyle karşılaştırdığını ve bu durumun da sonuçları etkileyebileceğini belirtti. Ayrıca, haberlerin maksatlı olarak çıkarılmış olabileceğine yönelik görüşlerini dile getirdi ve konuyla ilgili resmi bir yanıt için çalıştıklarını ifade etti. Beypazarı şirketinin açıklamalarıyla birlikte, Beypazarı maden suyu krizi ve yasağına dair tartışmaların devam edeceği belirtiliyor. ''Beypazarı’na yönelik bu haberlerin maksatlı olarak çıkarıldığını düşünüyoruz'' Beypazarının açıklamaları şu şekilde; ''Marketing Türkiye’ye açıklamalarda bulunan Beypazarı yetkilisi, “İsviçre’de yapılan analizlerde Beypazarı maden sularındaki bor minerali miktarının en fazla değeri ‘1’ olması gerekirken ‘2’ olarak tespit edildiği, bununsa sağlık açısından son derece tehlikeli olduğu söyleniyor. Açıkçası böyle bir kanıya nasıl vardıklarını bilmiyoruz. Öyle ki bugün sağlıklı yaşam için insanlar bor minerali takviye gıdaları tüketiyor. Kemik erimesini durdurmak için her bir kapsülünde 3mg bor olan takviye gıdalar var. Kaldı ki, İsviçre 1’e 2 oranını tehlikeli olarak belirlerken, AB üye ülkelerinde mevzuat oranı 1’e 5. Amerika’dan Avustralya’ya, Hollanda’dan Belçika’ya pek çok ülkeye ürün gönderen bir marka olarak İsviçre’ye de 7 yıldır ürünlerimizi gönderiyoruz” dedi. Yağışlardan oldukça etkilenen yeraltı kaynak sularının değerlerinin dönemsel olarak değiştiğini, içeriğindeki mineral değerlerinin artışlar ve azalmaların da olağan olduğunun altını çizen Beypazarı yetkilisi, yurtdışına gönderdikleri ürünler için 2022’de yaptıkları ölçümlerde bor mineralinin 0,33, 2023’te ise 1 olarak ölçümlendiğini belirtiyor. Tüm içeceklerin farklı analiz tayinlerine tabii tutulmasının gerekliliğini vurgulayan Beypazarı yetkilisi, İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu’nun yaptığı analizlerin içme suyu kriterleriyle maden sularını analiz ettiğini ifade ediyor. Pek çok ülkeye ihracat yapan Beypazarı’na yönelik bu haberlerin maksatlı olarak çıkarılmış olabileceğini de sözlerine ekleyen yetkili konuyla ilgili resmi bir yanıt için de çalıştıklarını vurguladı.''

Hatay depremzedelere ücretsiz destek seminerleri veren gurbetçi eğitmen Melahat Yapıcı takdir ediliyor Haber

Hatay depremzedelere ücretsiz destek seminerleri veren gurbetçi eğitmen Melahat Yapıcı takdir ediliyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerde felaketinde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuştu. Kentte yaklaşık 25 bin insan vefat etmiş ve binlerce bina yerle bir olmuştu. Asrın felaketinden en çok insanlar olumsuz etkilendi. Dünyanın ve ülkenin birçok yerinden afetzede vatandaşlara yardım için gelen gönüllülerden biriside 13 yaşında ailesiyle birlikte yerleştiği İsviçre’den 41 yaşında depremzede vatandaşlar için dönen Melahat Yapıcı oldu. Yapıcı, 28 yıllık İsviçre yaşamının ardından Hatay’ın İskenderun ilçesinde depremden etkilenen ailelere ücretsiz destek seminerleri vermek için bölgede yaşamaya başladı. Depremin ilk gününden bu yana kentte olan eğitmen Yapıcı, kişisel gelişim alanında uzmanlığıyla afetzede aileleri yaşama tutunduruyor. Düzenlediği grupta insanlarla bir araya gelen İsviçreli Öğretmen Yapıcı, insanların birbirlerine destek olma ve günlük sorunlarla başa çıkma konusunda pratik eğitimler veriyor. “60 kişiyle birlikte yas tuttuk ve bu benim kalbimin en derinden bir yerlerine dokundu” 6 Şubat depremlerinde kendi hayatının da sarsıldığını ve değiştiğini ifade eden İsviçreli Yapıcı, “İsviçre’de yaşıyordum, kalbimin sesini dinledim. Hatay bölgesinde özellikle; yakınlarını kaybeden, ciddi travmalar, şok yaşayan insanların yanında olmayı çok istedim. İmkanlarım doğrultusunda Mart ve Nisan ayında burada bulundum. Çadırlarda insanlarla buluştuk. Onlarla bazen oluyordu ki 60 kişiyle birlikte yas tuttuk ve bu benim kalbimin en derinden bir yerlerine dokundu. İsviçre’ye döndükten sonra iki ay kendi yas sürecimi tuttum. Tekrardan burada bulunmam gerektiğini hissettim ve tekrardan geldim. Onuncu ayın sonundan beri buradayım” dedi. “Konteyner kentte çok insan yalnız ve izolasyon halinde yaşıyorlar” Depremden etkilenen aileler için destek seminerleri verdiğini söyleyen İsviçreli Yapıcı,” Hataylı insanlarımız mekân sunuyorlar bana. İlk aşamada çok zorlanmıştım mekân bulmakta, aslında konteyner kentte çok insan yalnız ve izolasyon halinde yaşıyorlar. Ben o alanlara gidip onlarla sohbet etmek istedim. Onlarla mevcut olmak, acılarını paylaşacakları alanlar oluşturmak istedim ve bu alanları bulamadım çok da ilerleyemedim bu konuda. Ama kendi imkanlarım doğrultusunda birçok dayanışma gönüllüleri alanı olsun, derneklerle irtibata geçtim, Toplum Gönüllüler Vakfı olsun dediğim gibi ve o alanlarda, çadırlarda etkinliklerimi sürdürüyorum. Özellikle de kişiler kendileri organize oluyorlar, işte 5-10 kişilik gruplar organize ediyorlar ve beni kendi mekanlarına davet ediyorlar. Bu da çok kıymetli benim için. Bir süreliğine daha buradayım” ifadelerini kullandı.

Kozan Kalesi, İsviçre’den daha fazla endemik bitki türünü barındırıyor Haber

Kozan Kalesi, İsviçre’den daha fazla endemik bitki türünü barındırıyor

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - Tarihte birçok medeniyetin izlerini taşıyan Adana’nın Kozan ilçesindeki Kozan Kalesi, kent genelindeki endemik bitki türü zenginliğinin bazılarını barındırmasıyla dikkat çekiyor. Eski adıyla Sis Kalesi olarak da bilinen Kozan Kalesi, Çukurova’daki kalelerin muhteşem örnekleri arasında bulunuyor.  Kozan ilçe merkezine hakim tepede tüm heybetiyle dikkati çeken Kozan Kalesi’nin ne zaman ve kimler tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmese de, bazı kaynaklarda Asurlular, bazı kaynaklarda da Hititler tarafından yapıldığı bilgileri yer alıyor. Ahşap ve taş konakların sıralandığı parke taşlı yoldan ulaşımı sağlanan ve M.Ö. 3000 yılına kadar uzanan bir tarihe sahip olan Kozan Kalesi, yöredeki dağ kaleleri zincirinin dördüncü halkasını teşkil ediyor. Kule ve burçlarının büyük çoğunluğu ayakta olan kalenin surları içinde ve çevresinde ise günümüzde endemik bitki türlerinden bazıları bulunuyor. Kalede bazı mevsimlerde bir metrekare alanda bile 10 çeşit çiçeğe rastlanılabiliyor. Kaledeki fotoğraf çalışması, fikir veriyor Kozan Kalesi’ndeki bitki çeşitliliğine ilişkin bilgi veren Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur, kalenin sadece insana ait arkeolojinin değil, bitki tohumlarına ait arkeolojinin de önemli alanı olduğunu belirtti. Uygur, ilk tıp kitabının neden Çukurova’da yazıldığı sorusuna da bu kalede çekilen bitki fotoğraflarının adeta fikir verdiğini ifade etti. Günümüzden tam 2000 yıl önce Adana-Anavarza'da ikamet eden hekim Dioskorides’un içinde çiçeklerden yapılmış 400 den fazla ilaç tarifi olan bir tıp kitabı yazdığından bahseden Uygur, “Materia Medica denilen bu eser, tarihten elimize kalmış en eski tıp kitabı olarak bilinir. Bu kitap 400 yıl önceye kadar hekimlerin baş kitabı olmaya devam etti. Dioskorides'in reçetelerinden 40 kadarı halâ yöre halkı tarafından kullanılmaktadır. Kantaron da bunlara bir örnek. İlk tıp kitabının neden buralarda yazıldığını anlamak için sadece Kozan Kalesi içinde çekilmiş fotoğraflar bile yol gösteriyor.” dedi. Uygur, Kozan Kalesi’nin sadece eski ve yakın tarihteki insan geçmişinin kalıntılarının incelendiği arkeolojinin değil, bitki tohumlarına ait arkeolojinin de önemli alanı olduğunu vurgulayarak, “Tüm İsviçre’den daha çok endemik bitki bulunduğunu bildiğimiz Kozan Kalesi’nde, aynı zamanda en az 2000 yıldır orada yaşamını devam ettiren tohumların da olduğu tahmin ediliyor.” İfadelerini kullandı. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği etkinlikleri kapsamında Kozan Kalesi’ndeki bitki türlerini fotoğrafladıklarını anlatan Uygur,  şunları kaydetti: “Adana'nın endemik bitkilerini bir grup fotoğrafçı tarafından yıllar süren çabalar sonucu tek tek fotoğraflayarak ‘Toroslar ve Nadide Çiçekleri’ adlı bir kitapta toplamıştık. Tarihin ilk tıp kitabı olarak bilinen Dioscorides'in yazdığı Materia Medica'dan Lokman Hekim'e kadar Çukurova'da yaşayıp da tarihte iz bırakmış birçok kişi ve olayı bu kitapta okurlara aktarmaya çalıştık. İsviçre'de sadece 1 tane endemik bitki bulunurken, Polonya'da 3, Fransa'da 140, İngiltere'de 17 tane endemik bitki bulunuyor. Türkiye'ye baktığımızda 3 binden fazla endemik bitki yetişirken, sadece Adana ilinin sınırları içerisinde 470 çeşit endemik bitki bulunuyor. Bu çok büyük bir zenginlik. Kozan Kalesi’ndeki bitki türleri de bu zenginliğin bir parçası.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.