#İTÜ

İLKHABER-Gazetesi - İTÜ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İTÜ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Avrupa’nın en iyileri arasına Türk üniversiteleri girdi Haber

Avrupa’nın en iyileri arasına Türk üniversiteleri girdi

İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Quacquarelli Symond’ın (QS) bu yıl başlattığı ve Avrupa’daki en iyi üniversiteleri sıraladığı “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024” listesinde ODTÜ, İTÜ, Koç, Bilkent ve Boğaziçi üniversiteleri ilk 200’e girdi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, “Akademik saygınlık, öğrenci-öğretim üyesi oranı, makale sayısı, uluslararası öğrenci sayısı gibi kriterlere göre yapılan değerlendirmede üniversitelerimiz yüzümüzü güldürdü” dedi. QS, Avrupa Konseyi’ne üye 42 ülkedeki 688 üniversiteyi değerlendirdiği “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024” listesini yayımladı. Listedeki “Avrupa Geneli” sıralamasında Türkiye’den ODTÜ 124’üncü, İTÜ 138’inci, Koç Üniversitesi 174’üncü, Bilkent Üniversitesi 178’inci Boğaziçi Üniversitesi 199’uncu oldu. Sabancı Üniversitesi (201), Hacettepe Üniversitesi (224), İstanbul Üniversitesi (228), Gazi Üniversitesi (283), Ankara Üniversitesi (289), Yıldız Teknik Üniversitesi (326), Ege Üniversitesi (381), İstanbul Gelişim Üniversitesi (432), Abdullah Gül Üniversitesi (445), Galatasaray Üniversitesi (445), Marmara Üniversitesi (451), Çankaya Üniversitesi (455), İstanbul Bilgi Üniversitesi (488), Dokuz Eylül Üniversitesi (488) de ilk 500 içerisinde yer aldı. QS’in, “Akademik saygınlık, çalışan saygınlığı, makale başına düşen atıf sayısı, öğretim üyesi başına düşen makale sayısı, uluslararası araştırma iletişim ağı, istihdam edilebilirlik, öğretim üyesi-öğrenci oranı, uluslararası öğrenci çeşitliliği, uluslararası öğretim üyesi oranı, gelen değişim öğrencisi oranı, giden değişim öğrencisi oranı, sürdürülebilirlik puanı” kriterlerini esas alarak ve “küresel tanınma, araştırma becerisi, öğretim kaynakları, uluslararasılaşma ve istihdam” gibi alanlarda yaptığı değerlendirmeye Türkiye 72 üniversite ile dahil edildi. Türkiye, bu sayıyla Birleşik Krallık’tan sonra en fazla üniversite ile temsil edilen ikinci ülke oldu. İşverenler tarafından en fazla tanınan Türk üniversiteleri QS’in uluslararası işverenler arasında tanınırlık açısından yaptığı değerlendirmeyi yansıtan “İşveren İtibarı” göstergesinde Türkiye’den üç üniversite Avrupa’nın bu alandaki en iyi 50 üniversitesi arasına girdi. Bu listede ODTÜ 34’üncü sırada yer alarak işverenler tarafından en çok tanınan Türk üniversitesi oldu. ODTÜ’yü 37’nci sıradaki İstanbul Teknik Üniversitesi, 42’nci sıradaki Boğaziçi Üniversitesi izledi. ODTÜ ayrıca “Akademik İtibar” göstergesinde de 109. sırada yer aldı. Öğrenci değişim programlarında Avrupa’daki en iyi Türk üniversiteleri Türk üniversiteleri “Avrupa’nın en iyi öğrenci değişim programları” kategorilerinde de üst sıralarda yer aldı. “Giden Öğrenci Değişimi” göstergesindeki değerlendirmede Avrupa’da Galatasaray Üniversitesi 12’nci, Bilkent Üniversitesi 31’inci, ODTÜ 32’nci oldu. “Gelen Öğrenci Değişimi” göstergesinde ise Fırat Üniversitesi 35’inci sırada yer aldı. İstihdam ve sürdürülebilirlik göstergeleri QS’in “İstihdam Sonuçları” göstergesinde Boğaziçi Üniversitesi 33’üncü sıraya yerleşerek bu alandaki en iyi Türk Üniversitesi olurken, İstanbul Üniversitesi de aynı alanda 62’nci sırada yer buldu. “Sürdürülebilirlik” alanında ise ODTÜ 47’nci sırada yer aldı. Özvar: “Çalışmalarımızın meyve verdiğini görmek mutluluk kaynağı” YÖK Başkanı Erol Özvar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak, ülkemizin yükseköğretim alanında dünya devleriyle rekabet edebilir hale gelmesi ve gittikçe artan sayıda öğrenci için bir çekim merkezi olması için uluslararasılaşma stratejimiz doğrultusunda yoğun çaba sarf ediyoruz. Yürüttüğümüz çalışmaların meyve verdiğini görmek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı” ifadelerini kullandı. Kamuoyunun yakından bildiği, büyük bir prestij ve tanıtım aracı haline gelen üniversite değerlendirme kuruluşlarından olan QS’in sıralamasında Türkiye’den çok sayıda üniversitenin yer aldığına dikkati çeken Özvar, şunları kaydetti: “Avrupa ülkelerinde yer alan üniversitelerin değerlendirildiği listede Türkiye, Birleşik Krallık’tan sonra 72 üniversite ile en fazla temsil edilen ülke oldu. Akademik saygınlık, öğrenci-öğretim üyesi oranı, makale sayısı, uluslararası öğrenci sayısı gibi kriterlere göre yapılan değerlendirmede üniversitelerimiz yüzümüzü güldürdü. Başta ilk 200 arasına girmeyi başaran ODTÜ, İTÜ, Koç, Bilkent ve Boğaziçi Üniversitelerini; daha sonra da diğer tüm üniversitelerimizi tebrik ediyorum. QS’in yalnızca bölgesel sıralamalarında değil; dünya üniversiteleri sıralamalarında da yüksek başarı gösteren üniversite sayımızın ileride daha da artmasını ve başarı gösteren üniversitelerimizin bu çıtayı daha da yükseltmelerini temenni ediyorum.”

Türk ve yabancı uzmanlar Hatay'da yıkık ve hasarlı binaları inceledi Haber

Türk ve yabancı uzmanlar Hatay'da yıkık ve hasarlı binaları inceledi

HATAY (AA) - HİKMET FARUK BAŞER - İstanbul Teknik Üniversitesi ve Budapeşte Teknoloji ve Ekonomi Üniversitesinden (BME) uzmanlar, "asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'da yıkık ve hasarlı binaları inceledi.Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki 10 ili etkileyen depremlerin ardından İTÜ ve BME bölgede çalışma başlattı. Ekipler, yıkılan ve zarar gören binaları gezerek incelemelerde bulundu.İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Dabanlı, AA muhabirine, Budapeşte Teknoloji ve Ekonomi Üniversitesinden uzmanlarla deprem bölgesine gelerek incelemelerde bulunduklarını söyledi.Dabanlı, yaptıkları ilk incelemelerde Hatay'da binaların bir kısmının tamamen çökmüş durumda olduğunu belirterek, "Çoğu bina ayakta ama ayakta kalanların da bir kısmı gözle görünür şekilde hasar almış. Detaylı incelemeden sonra bu binaların ne kadar hasar aldığı tam ortaya çıkacak." diye konuştu.İnşaat mühendisliğinde bina tasarımı hakkında bilgi veren Dabanlı, şöyle devam etti:"'Haberli göçme' denilen, bina hasar alsın ama tamamen göçmesin, gerekirse canlı olarak çıkmak mümkün olsun diye tasarım yapılır. Bu bakımdan böyle bir depreme maruz kalan binaların hasarlı olması beklenilen bir durumdur ama tamamen göçmesi bizim için beklenen bir durum değil. Hatay'da hem 1999 öncesinde yapılmış olduğunu tahmin ettiğimiz hem de daha yeni tarihte yapılan binaların da yıkıldığını görüyoruz. Bina tamamen göçmüşse bunların bir kısmının 1999'dan önce yapıldığı belli çünkü içerisinde halk arasında 'düz demir' olarak bilinen çelik kullanılmış. Bunun yanında bazı binalar da yeni, son standartlara uygun yapılmış, çelikleri standartlara uygun. Bu tür binaların göçme mekanizmaları tek tek incelendikten sonra kesin kanaat oluşur. Biz şu anda teknik olarak, bir uzman olarak burada gözlem yapıyoruz."- "Her sokakta neredeyse birden fazla göçen bina var"Doç. Dr. Dabanlı, 1999 yılından önce inşa edilen binalarda "dere kumu" ya da "deniz kumu"ndan üretilmiş beton görülebildiğini, bu tür binaların betonlarında agrega olarak kırma taş kullanılmadığının altını çizerek, dereden, denizden alınan kumların binalarda kullanılmasının bilinen bir durum olduğunu dile getirdi.Dabanlı, 1999 yılından önce yapılmış binalarda kırma taşlı beton bulmanın zor olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Eski Hatay bölgesinde, burada binalar daha eski gibi görünüyor. Bunların çoğu genelde düz demir, aderansı düşük demir. Genelde de sokaklara baktığımızda böyle bina enkazları gördük. Merkezde gezdiğimiz her sokakta neredeyse birden fazla göçen bina var. Genellemek zor ama inceleyebildiğimiz alanlardan hareketle Hatay'da yüzde 20-25 oranında göçen bina vardır diye düşünüyorum. Ayakta kalan tamamen göçmemiş binaların da yüzde 20 ile 30 arasında ağır hasarlı olabileceğini düşünüyoruz. Geri kalan binalar da orta ve az hasarlı ya da hasarsızdır. Bazı binalar da hiç hasar almamış görünüyor."- "Zemin koşullarının iyi olmadığı bölgelerde depremin yıkıcı etkisi sürpriz değil"İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Ceyhun Erman da bölgede 2 gündür incelemede bulunduklarını, "Hatay için iyi bir şey söylemenin mümkün olmadığını" söyledi.Erman, "Hatay'da ciddi sayıda bina yıkılmış durumda, ayakta kalanların durumları da çok iyi değil." dedi.Fayın bölgeyi etkilemesinin normal olduğunu dile getiren Erman, "Kahramanmaraş Nurdağı merkezli bu depremin oluşturduğu yüzey kırığı neredeyse bu bölgeye kadar uzanıyor diyebiliriz. Zemin parametrelerinin bu bölgede çok iyi olduğunu söyleyemeyeceğiz. Bir ova üzerine kurulu bir yerleşim. O yüzden 7,8 büyüklüğündeki bu büyük depremin, zemin koşullarının iyi olmadığı bölgelerde bu denli şiddetli ve yıkıcı etkiler doğurması sürpriz değil. Dağ kısmının olduğu yerlerde yıkım daha az." ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.