# Kanser

İLKHABER-Gazetesi - Kanser haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kanser haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'da aynı anda kanseri yenip okula dönen iki öğrenci, balonlarla karşılandı Haber

Adana'da aynı anda kanseri yenip okula dönen iki öğrenci, balonlarla karşılandı

Adana'da aynı okula giden iki öğrenci, aynı dönemde kansere yakalanıp bir yıl uzak kaldıktan sonra, aynı doktora gidip kanseri yenip tekrar okula döndü. İki öğrenci, okullarında öğretmen ve öğrenciler tarafından balonlarla karşılandı. Merkez Çukurova ilçesi Yurt Mahallesi'ndeki Piri Reis Anadolu Lisesi 10. sınıf öğrencisi Abdullah Yavuz Erkan (15) geçen yıl kasım ayında lösemi türü kansere yakalandı. Yine o okulda 12. sınıfta okuyan Mehmet Çağrı Kandemir (17) de aynı dönemde lenf kanserine yakalandı. İki öğrenci de kanser olunca kemoterapi tedavisi aldıkları için okula gelemedi. Uzun bir tedavi sürecinin ardından iki öğrenci aynı doktora giderek kanseri yenmeyi başardı. Yaklaşık bir yıl aradan sonra tekrar okula gelen iki öğrenciye öğretmen ve öğrenciler 'hoş geldin' sürprizi hazırladı. İstiklal Marşı programı yapıldığı sırada bütün öğrenciler ellerine aldıkları uçan balonları gökyüzüne bırakarak arkadaşlarının kanseri yenmesini kutlayıp onları tebrik etti. "Kendimi çok mutlu ve değerli hissettim" Hastalığa yakalandığı süreci ve verdiği mücadeleyi anlatan Mehmet Çağrı Kandemir, "Lenfoma kanseriyim. 2024 yılı Kasım ayında teşhis konuldu. Ondan sonra hiç okula gelemedim. Derslerime uzaktan eğitimle devam ettim. Şu an 12'nci sınıftayım ve sınava hazırlanıyorum. Hastalığı yendim. Genç olduğum için aşırı zor bir süreç değildi ama yaşlı birey olsaydım zorlanırdım. Çünkü kemoterapi çok zor bir süreç" dedi. Okula geldiğinde kendisini İstiklal Marşı için çağırdıklarını belirten Kandemir, "Bir anda balonları görünce çok mutlu oldum. Onlarca balon uçurdular. Diğer arkadaşımla beraber balonları keyifle izleyip dönüşümüzü kutladık. Kendimi çok mutlu ve değerli hissettim. Okuldan ve arkadaşlarımdan ayrı kaldığım için çok üzülüyordum. Arkadaşlarıma uzak olmasam daha kolay bir süreç olabilirdi. Karantina dönemi gibi evdeydim ve tek başımaydım, kimse yoktu. Bu hastalığa yakalanan kişiler inancını kaybetmesin. Her türlü iyileşirsiniz, o yüzden inancınızı hiç kaybetmeyin. Ben okuyup uçak mühendisi olmak istiyorum" diye konuştu. "Kimse inancını kaybetmesin siz inandıktan sonra her şeyi başarırsınız" Kanseri yenerek okula dönen Abdullah Yavuz Erkan ise, "Akut lenfoblastik lösemi rahatsızlığım vardı. Bu hastalık, löseminin bir alt türüydü. Kalbimde 13 santimetre büyüklüğünde bir tümör vardı. İlk başta tüberküloz teşhisi konuldu ancak kalbimden alınan biyopsi ile kanser olduğum anlaşıldı. Kemoterapi uygulamasına başlandı. İlk zamanlar çok zorlandım. İlk 6 ayın sonunda hastaneden çıktığımda çok dağılmıştım. Normalde spor yapan biri olarak merdiven bile çıkamıyordum. O süreçte okula hiç gelemedim, hep uzaktan eğitim gördüm" ifadelerini kullandı. Kanseri tamamen yendiğini anlatan Erkan, "Şu an tamamen hastalıktan kurtuldum. Sadece kontrol amaçlı ilaçlarımı kullanıyorum. Ayrıca diğer arkadaşımın da benimle aynı doktora gittiğini yeni öğrendik. Yapılan kutlama karşısında çok mutlu oldum. İstiklal Marşı sonrası herkesin elinde balon vardı, inanılmaz mutlu oldum. Kanseri yenen biri olarak kimse inancını kaybetmesin. Daima inançlı olun. Siz inandıktan sonra her şeyi başarırsınız. Okuyup psikiyatrist olmak istiyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Ece Vahapoğlu’ndan üzücü açıklama: “Benim kadar sağlıklı yaşayanın bile başına gelebiliyor” Haber

Ece Vahapoğlu’ndan üzücü açıklama: “Benim kadar sağlıklı yaşayanın bile başına gelebiliyor”

Sunucu, yazar ve sağlıklı yaşam içerikleriyle tanınan Ece Vahapoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla iki aydır rektum kanseri tedavisi gördüğünü duyurdu. Ünlü isim, sürecin başından beri sessizliğini koruduğunu ancak hakkında çıkan haberlerin artması üzerine bu bilgiyi kendisinin paylaşmak istediğini söyledi. Sağlıklı yaşam tarzıyla tanınan, spor ve meditasyon disiplinleriyle geniş bir takipçi kitlesine ilham veren Ece Vahapoğlu, yaptığı açıklamada okulların açıldığı gün gerçekleştirilen kolonoskopi sonrası “rektum kanseri” teşhisi konulduğunu belirtti. Vahapoğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Hayatım bir süredir tedaviler arasında geçiyor. Kolonoskopide rektum kanseri olduğumu öğrendim. İlk hafta şoku atlattıktan sonra kemoterapi sürecim başladı. Çok şükür üçüncü kemoterapiyi tamamladım, iyiyim.” Sürecin başından beri güçlü durduğunu belirten Vahapoğlu, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının bile hastalığa karşı tam koruma sağlamadığını vurgulayarak şu uyarıda bulundu: “Benim kadar sağlıklı yaşayan, dengeli beslenen, sporunu yapan, yoga ve meditasyonunu aksatmayan birinin bile başına gelebiliyor… Kontrollerinizi aksatmayın.” “Hayatıma devam edeceğim” Tedavi süreci devam etmesine rağmen günlük yaşamını tamamen durdurmadığını belirten ünlü sunucu şu sözleri paylaştı: “Belirli aralıklarla tedavimi alıyor, dinleniyor ve günlük hayatıma gayet iyi devam ediyorum. Yeni kitabım çıktı, yeni TV programım için hazırlık yapıyorum. Umutsuz ve mutsuz hisseden kadınlara örnek olmak için yoluma devam edeceğim.” Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşıma yoğun destek mesajları gelirken, Vahapoğlu süreçle ilgili hassasiyete dikkat çekerek kamuoyundan anlayış rica etti. “Birkaç aya her şey bitecek, sevgiyle…” diyerek açıklamasını sonlandırdı. ECE VAHAPOĞLU KİMDİR? Ece Vahapoğlu, 15 Mart 1978’de İstanbul’da doğan Türk sunucu, yazar ve wellness danışmanıdır. Medya kariyerine 2000’li yılların başında adım atan Vahapoğlu, çeşitli televizyon kanallarında haber programları, kültür–sanat içerikleri ve yaşam tarzı formatlarında sunuculuk yaptı.

Irmak Ünal kanserle mücadele ettiğini duyurdu Haber

Irmak Ünal kanserle mücadele ettiğini duyurdu

Cihan Ünal ve Sabiş Kuzuoğlu’nun kızı, oyuncu Irmak Ünal, ocak ayından bu yana meme kanseri ile mücadele ettiğini duyurdu. Bali’de yaşayan Ünal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sonuçların meme kanseri kelimelerini duyduğumda, yeni yılın ilk günüydü. Bu yolculuk hem çok gerçek, hem çok zor, hem de anlatması güç bir şekilde dönüştürücü” ifadelerini kullandı. Erken teşhis hayat kurtarıyor 48 yaşındaki oyuncu, Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olduğunu hatırlatarak, erken teşhisin önemini vurguladı. Ünal, “Bilgi, korku değil güç demek. Bu süreçte bana hem bilimin hem kalbin ışığıyla rehberlik eden doktor ekibimle çevrili olduğum için çok şanslıyım” dedi. Bilim ve spiritüel destek bir arada Tedavi sürecinde bilimsel yöntemlerin yanı sıra spiritüel uygulamalar, homeopati ve enerji çalışmalarını da uyguladığını belirten Ünal, “İyileşmek artık bir sanat: Biraz inanç, biraz bilim, tamamen kalp işi. Bu yoldan geçen ya da bir yakını geçen herkese sesleniyorum: Sizi görüyorum, sizi hissediyorum” ifadelerini kullandı. Ailesine ve dostlarına teşekkür Ünal, açıklamasında özellikle ailesine ve yakın dostlarına teşekkür ederek, “Sonuçta hepimiz birbirimize eve giden yolda eşlik ediyoruz. Çok değerlisiniz. İşte buradayım... Kısacık saçlı, açık kalpli, her an minnettar ve kutsanmış olduğumun farkında” dedi. Irmak Ünal Kimdir? Irmak Ünal, 1977 doğumlu olup ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Cihan Ünal ile Sabiş Kuzuoğlu’nun kızıdır. Sanatla iç içe bir ailede büyüyen Ünal, küçük yaşlardan itibaren sahne ve oyunculuk dünyasıyla tanıştı. Ünal, iki çocuk annesidir.

Yiğit Bulut kimdir? Yiğit Bulut hangi hastalıkla mücadele ediyor? Haber

Yiğit Bulut kimdir? Yiğit Bulut hangi hastalıkla mücadele ediyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a en yakın isimlerden biri olan Yiğit Bulut’un rahatsızlığı kamuoyunun gündemine oturdu. Oda TV yazarı Hürrem Elmasçı’nın iddialarına göre, Bulut’un sağlık durumu son günlerde ciddi şekilde kötüleşti ve tedavi süreci hastanede devam ediyor. Elmasçı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’i ziyareti sırasında aynı hastanede tedavi gören Bulut’u da ziyaret ettiğini ifade etti. Yiğit Bulut kimdir? 1972 yılında Edirne’nin Keşan ilçesinde doğan Yiğit Bulut, Galatasaray Lisesi mezunudur. Üniversite eğitimini Bilkent Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü'nde tamamlayan Bulut, Paris’teki Sorbonne Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı. Medya kariyerine ekonomi yorumculuğu ile başlayan Bulut, CNN Türk, Kanal 6, Kanal E gibi televizyon kanallarında görev aldı. Radikal, Vatan ve Referans gazetelerinde ekonomi köşe yazarlığı yaptı. Parametre ve Finans Analiz gibi ekonomi programlarının yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi. 2009 yılında Habertürk TV Genel Yayın Yönetmenliği görevine getirilen Bulut, 2012 yılında görevden alındı. Ardından Star Medya Grubu’na geçen Bulut, 24 TV’nin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. 2013 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başdanışmanlığa atandı. 30 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyeliği ve Başdanışmanlık görevine getirildi. Yiğit Bulut’un özel hayatı Yiğit Bulut, eski bakanlardan Namık Kemal Zeybek’in kızı, Kanal D spikerlerinden Şule Zeybek ile evlenmiş ancak çift 2010 yılında boşanmıştır. Yiğit Bulut’un hastalığı nedir? Yiğit Bulut’un hastalığı hakkında resmi bir açıklama yapılmazken, Oda TV yazarı Hürrem Elmasçı, Bulut’un “ciddi bir hastalıkla mücadele ettiğini” ve sağlık durumunun “ağırlaştığını” ifade etti. Tedavisinin hastanede devam ettiği belirtiliyor. Hangi hastalığa yakalandığı ya da tedavi süreciyle ilgili henüz kamuoyuyla paylaşılmış net bir bilgi bulunmuyor.

Kanser hastalarına immünoterapi müjdesi: 5 yeni ilaç SGK kapsamında Haber

Kanser hastalarına immünoterapi müjdesi: 5 yeni ilaç SGK kapsamında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü Kabine Toplantısı'nın ardından açıkladığı, 5 yeni kanser ilacının geri ödeme listesine alınması müjdesinin ardından, ilgili bakanlardan kararın detaylarına ilişkin açıklamalar geldi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla düzenlemenin kapsamını ve önemini anlattı. SAĞLIK BAKANI MEMİŞOĞLU: "HASTALARIMIZA UMUT OLACAK HAYATİ BİR KARAR" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kararı "hayati" olarak nitelendirerek, tedavi süreçleri devam eden hastalar için bir umut ışığı olacağını belirtti. Bakan Memişoğlu, "Başta kanser tedavisi gören vatandaşlarımız olmak üzere herkese hayırlı olsun. Bu süreçteki güçlü iş birlikleri ve hassasiyetleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Vedat Işıkhan ile Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’e gönülden teşekkür ediyorum," ifadelerini kullandı. BAKAN IŞIKHAN DETAYLARI PAYLAŞTI: 48 BİN HASTA FAYDALANACAK Kararın sosyal güvenlik boyutuna ilişkin detayları ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan paylaştı. Bakan Işıkhan, vücudun kendi bağışıklık sistemiyle kansere karşı savaşmasını sağlayan 5 immünoterapi ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) geri ödeme kapsamına alındığını duyurdu. Bakan Işıkhan'ın paylaştığı detaylar şöyle: Düzenleme, 25 farklı kanser alt türünün tedavisini kapsıyor. Bu hayati ilaçlardan yaklaşık 48 bin kanser hastası faydalanacak. Yeni eklenenlerle birlikte, SGK'nın geri ödeme listesindeki kanser ilacı sayısı 784'e yükselecek. Bakan Işıkhan, "Kanserle savaşan vatandaşlarımızın mücadelelerinde yanlarında olmaya devam edeceğiz. İlaçların hastalarımıza şifa olmasını temenni ediyorum," diyerek sözlerini tamamladı.

Ünlü spor spikeri Sabri Ugan entübe edildi Haber

Ünlü spor spikeri Sabri Ugan entübe edildi

Türk spor medyasının duayen isimlerinden Sabri Ugan'dan endişelendirici bir haber geldi. Bir süredir kanser tedavisi gören Ugan'ın, beyin damarlarında meydana gelen tıkanıklık sonucu sağlık durumunun ağırlaştığı ve yoğun bakımda entübe edildiği öğrenildi. SAĞLIK DURUMUNU KENDİSİ AÇIKLAMIŞTI Usta spiker, geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabı üzerinden yaklaşık üç aydır ekranlardan uzak kalmasının nedenini bir video mesajla açıklamıştı. Ciddi bir sağlık sorunuyla mücadele ettiğini belirten Ugan, kanser teşhisi aldığını ancak moralini yüksek tuttuğunu ifade etmişti. Ugan, o paylaşımında şu ifadeleri kullanmıştı: "Size gecikmiş bir açıklama borcum var. Yaklaşık 3 aydır sosyal medyada görmüyorsunuz beni. Bunun sebebi bir kaç tane ama en önemlisi sağlık sorunlarım. Ciddi sağlık sorunlarım var. Teşhis kondu. En ağır hastalıklardan bir tanesi. Ama hiç moralim bozuk değil. Hayata sıkı sıkı tutunuyorum. Çünkü biliyorum ki bu hastalığın tedavisinde özne benim. Prof. Dr. Mutlu Demiray hocam bana öyle tedaviler hazırladı ki, bana düşen sadece kuvvetli kalmak oldu. Birinci kemoterapiyi tamamladık. İyi dilekleriniz için teşekkür ederim." YOĞUN BAKIMA ALINDI Kanser tedavisi devam ederken durumu iyiye gittiği düşünülen Sabri Ugan'ın, bugün beyin damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle aniden fenalaşarak yoğun bakıma alındığı ve solunum desteği için entübe edildiği bildirildi. Ugan'ın sağlık durumuna ilişkin sevenleri ve meslektaşlarından dua ve destek mesajları gelmeye başladı.

Türk Müziğinin usta ismi İlhan Şeşen son yolculuğuna uğurlandı Haber

Türk Müziğinin usta ismi İlhan Şeşen son yolculuğuna uğurlandı

Kanser nedeniyle hayatını kaybeden ünlü sanatçı İlhan Şeşen son yolculuğuna uğurlandı.Uzun süredir kanser tedavisi gören Türk müziğinin usta ismi İlhan Şeşen, geçtiğimiz gün 76 yaşında hayatını kaybetti. "Sarılınca Sana" ve "Ellerimde Çiçekler" gibi hafızalara kazınan eserleriyle Türk pop müziğine damga vuran Şeşen’in vefatı sanat camiasında ve hayranları arasında büyük üzüntüye neden oldu. Şeşen için bugün öğle namazına müteakip cenaze namazı düzenlendi. Karacaahmet Şakirin Camii’nde kılınan cenaze namazına sanat dünyasından çok sayıda isim, ailesi, yakınları ve sevenleri katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından İlhan Şeşen'in cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. "Müzik camiamız için çok büyük bir değerdi" Cenaze töreninde konuşan Orkestra Şefi Tarık Sezer, "İlhan ağabeyin vefatından dolayı hepimiz çok üzgünüz. Uzun yıllar birlikte çalıştık; albümlerde, sahnede, her yerde. Biliyorsunuz, bir süredir kanserle mücadele ediyordu. Allah rahmet eylesin. Müzik camiamız için çok büyük bir değerdi. Dün, evde eski yaptıklarımızı karıştırırken gerçekten çok etkilendim, hala da üzgünüm. O anlara tekrar bakınca bambaşka duygulara kapıldım. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun" dedi. Şeşen’in oğlu Fuat Şeşen, "Babam kırgınlığı olan bir insan değildi. Kin duymaz, sitem etmezdi. Babam iyi bir adamdı. İyi bir adamı kaybettik, tanıyanlarda aynı şeyleri söyleyeceklerdir" ifadelerini kullandı. "Çok kıymetli bir sanatçıydı" Sanatçı Orhan Gencebay, "İlhan kardeşimiz, çok sevdiğimiz bir arkadaşımız, dostumuzdu. Aynı zamanda çok iyi bir insan ve çok kıymetli bir sanatçıydı. Bu dünyadaki görevini layıkıyla, fevkalade bir şekilde yerine getirdi. Allah hepimize sabır versin; başta ailesi ve sevenleri olmak üzere herkese metanet diliyorum. Sevgili kardeşim, nur içinde yatsın" şeklinde konuştu. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu ise, "Hepimizin başı sağolsun. Yıllarca unutulmayacak besteleri vardı. Bugün buradaki kalabalığı da gördünüz. Çok duygu dolu anlar yaşadık. Başımız sağ olsun" dedi.

Sigarayı bırakmak için seçilen yol, dönüşü olmayan bir yokuş olabilir Haber

Sigarayı bırakmak için seçilen yol, dönüşü olmayan bir yokuş olabilir

Son yıllarda, özellikle gençler arasında giderek yaygınlaşan elektronik sigaralar, sigaraya alternatif olarak piyasaya sunulmuş olsa da sağlık üzerindeki etkileri konusunda ciddi endişelere yol açıyor. Görünüşü, hareketi ve dumanı ile geleneksel sigarayı taklit etmek üzere tasarlanmış bir ürün olan elektronik sigara, nikotin, aroma maddeleri ve diğer kimyasalların aerosolünün çekmesiyle vücutta ağır tahribatlara neden oluyor. Elektronik sigara kullanımı, kullanıcıyı nikotin gibi bağımlılık yapıcı maddelere maruz bırakırken, birçok tehlikeli kimyasalın da vücuda girmesine neden olabiliyor. Çeşitli araştırmalar, elektronik sigaraların içindeki aroma maddeleri, propilen glikol ve diğer kimyasalların akciğerlerde ciddi hasarlara yol açabileceğini ve özellikle bunları kullanan gençlerin solunum sistemine zarar verebileceğini ortaya koyuyor. Elektronik sigaraların tehlikeleri, yalnızca nikotinle sınırlı kalmıyor. Bazı çalışmalar, bu cihazların içindeki aromaların, vücutta yan etkiler yaratan kimyasal bileşiklere dönüşebileceğini gösteriyor. Ayrıca, elektronikteki metal bileşenler, ısındıkça zehirli maddeler salıyor ve bu da uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açıyor. Sağlık uzmanları, elektronik sigaranın geleneksel sigaradan daha güvenli olduğu savunulan argümanları kesin bir dille reddediyor. Birçok uzman, özellikle gençlerin ve hamile kadınların elektronik sigara kullanımından kaçınması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, “Elektronik sigara kullanımı, nikotine alışkanlık oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda akciğerler üzerinde kansere neden olabilecek kalıcı hasara yol açabilir. Ayrıca, bu cihazlar genellikle kontrolsüz koşullarda üretiliyor ve güvenlik standartları konusunda eksiklikler içerebiliyor. Sigarayı bırakmak için seçilen elektronik sigara kullanım yolu, dönüşü olmayan bir yokuş olabilir” uyarısında bulunuyor. “Zararsız değil algısı bilimsel verilerle çelişiyor” Prof. Dr. Müge Toyran da, elektronik sigaraların zararsız olduğu algısının bilimsel verilerle çeliştiğini vurguladı. Elektronik sigaraların içerdiği nikotin ve diğer zararlı kimyasallar nedeniyle, solunum, kalp-damar, göz, ağız sağlığı üzerinde ciddi tahribatlara yol açabileceğini, kanser riskini artırabileceğini ve gebelikte genetik hasara neden olabileceğini anlatan Prof. Toyran, şunları kaydetti: “Ayrıca, elektronik sigaralar depresyon riskini artırıyor, astım ataklarını tetikliyor ve bazen de fiziksel yaralanmalara yol açıyor. Özellikle gençler ve sigara içmemiş bireyler için tehlikeli olan elektronik sigara kullanımı, pasif maruziyet yoluyla başkalarının sağlığını da tehdit ediyor. Aslında masum olmayan elektronik sigara, sigara bırakma dönemi dışında kesinlikle kullanılmamalı, kullanılması halinde de hekim kontrolünde ve kısa süreli tercih edilmeli.”     

'Yumurtalık'ta kanser vakaları arttı' iddiası Haber

'Yumurtalık'ta kanser vakaları arttı' iddiası

Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, Almanlara ait olan Su Gözü Termik Santrali'nin 2000 yılından bu yana, Çin Devlet Şirketi Şangay Elektrik’e ait olan EMBA Termik Santrali'nin ise 2016 yılından bu yana Adana'nın Yumurtalık ilçesinde faaliyette bulunduğunu söyledi. Her iki termik santralin Yumurtalık halkını, Çukurova’yı ve Türkiye’yi zehirlediğini öne süren Atal, "Bu sağlık sorunu, Dünya Sağlık Örgütü'nün termik santrallerin yarattığı hava kirliliğinin akciğer kanserine yol açtığına ilişkin 2013 yılında yayımladığı rapora göre ispatlanıyor. Biz de Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak açtığımız davalarda, bu rapora dayanarak somut veriler sunduk” diye konuştu. Atal, şunları kaydetti: “Adana’nın Akdeniz’e kıyısı olan Yumurtalık’ta bulunan Su Gözü Termik Santrali nedeniyle kanser vakaları yüzde 1200 oranında arttı. EMBA Kömürlü Termik Santrali de kanser vakalarında çarpan etkisi yaratıyor.  Bu konuda Ankara 7. İdare Mahkemesi’nde açılan davada, Sağlık Bakanlığı’ndan gelen kanser istatistikleriyle bu artış delillendirildi. 2009 ile 2014 arasında Yumurtalık’ta kanser çeşidi de 4’ten 25’e yükseldi. Ama buna rağmen Çinlilere bu termik santrali kurduruldu.” Atal, geçtiğimiz günlerde EMBA termik santraline karşı açtıkları dava kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını da hatırlatarak, sera gazı emisyonlarının da dosyada delil olarak sunulduğunu sözlerine ekledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.