SON DAKİKA
Hava Durumu

#kanser

İLKHABER-Gazetesi - kanser haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kanser haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü: Kanserden korunmak için ne yapmalıyız? Kanser yapan gıdalar! Haber

Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü: Kanserden korunmak için ne yapmalıyız? Kanser yapan gıdalar!

Her yıl 4 Şubat, dünya genelinde kanserle mücadelede farkındalık yaratmak, erken teşhisin önemini vurgulamak ve önleyici tedbirleri teşvik etmek amacıyla Dünya Kanser Günü olarak anılmaktadır. 2000 yılından bu yana her yıl kutlanan bu özel gün, Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından başlatılmış olup, dünya çapında kanserle ilgili bilinçlendirme kampanyalarıyla desteklenmektedir. Dünya Kanser Günü, sadece hastalığın farkındalığını artırmak değil, aynı zamanda kanserle mücadeleye yönelik küresel iş birliğini güçlendirmek için önemli bir fırsattır. Erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çeken uzmanlar, düzenli sağlık kontrollerinin ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kanser riskini azaltmada büyük rol oynadığını belirtiyor. Dünya Kanser Günü Mesajları Bu anlamlı günde, kanserle mücadele edenlere umut vermek ve farkındalık yaratmak için birçok mesaj ve söz paylaşılmaktadır. İşte Dünya Kanser Günü için en anlamlı mesajlar: "Erken teşhis hayat kurtarır! Sağlığınızı ertelemeyin, düzenli kontrollerinizi ihmal etmeyin." "Kanser değil, biz güçlüyüz! Birlikte farkındalık yaratalım, umut olalım." "Sağlıklı bir yaşam, bilinçli seçimlerle başlar. Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın." "Mücadele eden herkes bir savaşçıdır! Kanserle savaşan tüm kahramanlara güç ve umut diliyoruz." "Farkındalık ilk adımdır! Kanserle mücadelede bilinçlenelim, erken teşhisi önemseyelim." Dünya Kanser Günü'nün Tarihi Dünya Kanser Günü, 2000 yılında Paris'te düzenlenen Dünya Kanser Zirvesi sırasında hazırlanan bir deklarasyonla başlatıldı. Paris Antlaşması olarak bilinen bu bildiri, kansere karşı küresel bir mücadele başlatmayı hedefliyor ve kanserle ilgili araştırmaların artırılması, hasta bakımının iyileştirilmesi gibi konuları kapsıyor. Bu bildirinin ardından, Union for International Cancer Control (UICC) tarafından 4 Şubat, Dünya Kanser Günü olarak ilan edildi. KANSERDEN KORUNMA YOLLARI Kanserden korunmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve önleyici tedbirler alarak riskleri azaltabilirsiniz. İşte kanser riskini azaltmak için yapılması gerekenler: 1. Sağlıklı Beslenme Dengeli ve sağlıklı beslenin: Meyve, sebze, tam tahıllar ve protein açısından zengin besinler tüketin. Antioksidanlar açısından zengin yiyecekler, vücudunuzu kanserle mücadeleye hazırlayabilir. İşlenmiş gıdalardan ve şekerden kaçının: İşlenmiş etler ve yüksek şekerli yiyecekler, kanser riskini artırabilir. Bu tür yiyecekleri sınırlayın. Alkol tüketimini sınırlayın: Aşırı alkol tüketimi, özellikle karaciğer, kolon ve meme kanseri riskini artırabilir. Alkolü ölçülü tüketmek önemlidir. 2. Düzenli Fiziksel Aktivite Egzersiz yapın: Haftada en az 150 dakika orta şiddetli egzersiz veya 75 dakika yüksek şiddetli egzersiz yapmayı hedefleyin. Düzenli egzersiz, kanser riskini azaltmada önemli bir rol oynar. Fiziksel aktivitenizi arttırın: Günlük yaşamda daha fazla hareket etmeye çalışın. Yürüyüşe çıkın, merdivenleri kullanın, egzersizi yaşam tarzınıza entegre edin. 3. Sigara İçmemek ve Tütün Ürünlerinden Uzak Durmak Sigara içmeyin: Sigara, akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türünün en önemli nedenlerinden biridir. Sigara içmeyin ve tütün ürünlerinden uzak durun. Pasif içicilikten kaçının: Sigara içilen ortamlardan uzak durmak da sağlığınız için faydalıdır. 4. Cilt Koruma Güneşe karşı önlem alın: Aşırı güneşe maruz kalmak, cilt kanseri riskini artırabilir. Özellikle yaz aylarında güneşin en yoğun olduğu saatlerde (10:00-16:00 arası) dışarıda olmamaya çalışın. Güneş kremi kullanın ve koruyucu giysiler giyin. Solaryumdan kaçının: Yapay bronzlaşma cihazları da cilt kanserine yol açabilir. Bu tür cihazlardan uzak durun. 5. Düzenli Sağlık Kontrolleri Erken teşhis için düzenli sağlık kontrolleri yaptırın: Erken teşhis, kanserin tedavi edilmesinde çok önemlidir. Mamografi, kolon taramaları, cilt muayenesi gibi düzenli sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. Aile geçmişinizi göz önünde bulundurun: Eğer ailenizde kanser vakaları varsa, doktorunuzla konuşarak daha sıkı tarama programlarına girebilirsiniz. 6. Stresten Uzak Durun Stresi yönetmeye çalışın: Uzun süreli stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Stresi yönetmek için meditasyon, yoga, derin nefes alma teknikleri veya hobiler gibi rahatlatıcı aktivitelerle ilgilenin. 7. Çevresel Faktörlere Dikkat Edin Kimyasallardan kaçının: Zararlı kimyasalların ve toksinlerin bulunduğu ortamlardan uzak durun. Özellikle iş yerlerinde zararlı maddelere maruz kalan kişiler, bu konuda daha dikkatli olmalıdır. Evdeki havalandırmayı iyi tutun: Evdeki hava kalitesi, sağlık üzerinde önemli bir etkendir. Düzenli hava temizliği yapmak, kanser riski açısından önemlidir. 8. Aşılar HPV aşısı olun: Human papillomavirus (HPV) aşısı, rahim ağzı kanseri başta olmak üzere bazı kanser türlerinin riskini azaltır. Hem kız hem de erkek çocuklar için önerilmektedir. Hepatit B aşısı: Hepatit B, karaciğer kanseri riskini artırabilir. Hepatit B aşısı, karaciğer kanseri riskini azaltabilir. KANSER YAPAN GIDALAR 1. İşlenmiş Etler Örnekler: Sosis, salam, sucuk, jambon, pastırma. İşlenmiş etler, nitratlar ve nitritler gibi katkı maddeleri içerir. Bu maddeler, vücutta kanserojen bileşiklere dönüşebilir. Düzenli olarak aşırı tüketildiğinde kolon kanseri riskini artırabilir. 2. Kırmızı Etin Aşırı Tüketimi Örnekler: Kırmızı et (sığır, koyun, domuz etleri). Aşırı kırmızı et tüketimi, kolon, pankreas ve mide kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini artırabilir. Özellikle kızartılmış, ızgara veya dumanlanmış etler daha zararlıdır çünkü bu tür pişirme yöntemleri kanserojen maddelerin oluşumunu teşvik edebilir. 3. Şekerli ve Rafine Karbonhidratlar Örnekler: Şekerli içecekler, tatlılar, beyaz ekmek, pastalar, kekler. Yüksek şeker ve rafine karbonhidratlar, vücutta insülin ve IGF-1 (insülin benzeri büyüme faktörü) seviyelerini yükseltebilir, bu da kanser hücrelerinin büyümesine katkıda bulunabilir. Ayrıca, aşırı şeker tüketimi obeziteye yol açarak kanser riskini artırabilir. 4. Aşırı Tuzlu Gıdalar Örnekler: Tuzlu atıştırmalıklar, turşular, cipsler. Yüksek tuz içeriği, mide kanseri ve yüksek kan basıncı riskini artırabilir. Ayrıca, tuzlu gıdalar, nitratlarla birleşerek kanserojen bileşiklerin oluşmasına neden olabilir. 5. Alkol Alkol, özellikle fazla miktarda tüketildiğinde, karaciğer, ağız, boğaz, yemek borusu ve kolon kanseri riskini artırabilir. Alkol ile ilgili risk, içilen miktara ve sıklığa bağlıdır. 6. Fazla Yağlı Gıdalar Örnekler: Kızartmalar, fast food, yağda pişirilmiş gıdalar. Aşırı doymuş yağ ve trans yağların tüketimi, özellikle kolon ve prostat kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini artırabilir. Ayrıca, obeziteye neden olarak kanser riskini dolaylı yoldan etkileyebilir. 7. Beyaz Un ve Rafine Tahıllar Örnekler: Beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz pirinç. Rafine tahıllar, vücutta hızla şeker haline gelir ve kanserin büyümesine neden olabilecek yüksek insülin seviyelerine yol açabilir. 8. Genetiği Değiştirilmiş ve Tarım Kimyasallarıyla Yetiştirilen Gıdalar Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve tarımda kullanılan pestisitler, bazı araştırmalara göre kanser riskini artırabilir. Özellikle pestisit içeren meyve ve sebzeler, kanserojen etkiler yaratabilir. 9. Yanmış ve Kararmış Yiyecekler Örnekler: Kömürleşmiş etler, yanmış patatesler. Yüksek ısıda pişirilen veya yanmış gıdalarda, "heterosiklik aminler" (HCA) ve "polisiklik aromatik hidrokarbonlar" (PAH) gibi kanserojen maddeler oluşur. Bu maddeler, özellikle etlerin ızgarada veya ocakta pişirilmesi sırasında ortaya çıkar. 10. Maya ve Fermantasyon Ürünleri Örnekler: Bazı fermente gıdalar, şarap, bira. Fermente gıdalarda bulunan bazı bileşikler, mide kanseri riskini artırabilir. Aynı zamanda aşırı alkol tüketimi kanserin gelişiminde etkili olabilir.

Adana'da rahim ağzı kanseri farkındalık etkinliği düzenlendi Haber

Adana'da rahim ağzı kanseri farkındalık etkinliği düzenlendi

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından 1-31 Ocak Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında bilgilendirme etkinliği düzenlendi.Adana Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı personeli ile Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Göç ve Göçmen İşleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı sağlık personeli tarafından, beş farklı noktada bulunan danışma merkezlerinde Ocak Ayı Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında kadınlara yönelik bir bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Eğitimde, “Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir? Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir? Serviks Kanseri’nin evreleri, risk faktörleri, erken teşhisin önemi, rahim ağzı kanseri tanısının nasıl konulduğu, tarama testlerinin neler olduğu (pap smear ve Hpv testi gibi) nerede yapıldığı ve serviks kanserinden korunma” konuları anlatıldı. Farkındalık için eğitim Aynı zamanda ebe hemşire tarafından yeni doğum yapmış veya yapacak katılımcılara “Güvenli Annelik” eğitimi verilerek, kadınlara gebeliğe hazırlık, gebelik dönemi, doğum ve lohusalık hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Yine eğitimde, “Menopoz” ve “Gebeliği Önleyici Korunma Yolları” semineri verildi. Eğitime katılan kadınlara Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV) broşürleri ve regl hijyen ürünleri dağıtıldı. Programın sonunda, katılımcılar ile interaktif soru-cevap oturumu gerçekleştirildi, Dağlıoğlu Mor Yerleşke’de kadınlar, KETEM sağlık merkezine mamografi ve smear kanser erken teşhisi için götürüldü.  

Usta Sanatçı Mustafa Keser’den sevenlerini üzen haber Haber

Usta Sanatçı Mustafa Keser’den sevenlerini üzen haber

Türk sanat müziğinin usta ismi Mustafa Keser, katıldığı bir davette sağlık durumuyla ilgili önemli bir açıklama yaptı. 79 yaşındaki sanatçı, öksürük şikayetiyle gittiği hastanede kanser teşhisi konulduğunu duyurdu. Moralinin iyi olduğunu belirten Keser, "Hastalığımı düşünmüyorum, sağlığım gayet iyi" diyerek sevenlerini rahatlattı. "Sağlık durumum gayet iyi" Keser, hastalığına rağmen moralinin yüksek olduğunu belirterek, “Sağlık durumum gayet iyi. Hastalığımı hiç düşünmüyorum. Bilakis eşimi daha çok önemsiyorum.” ifadelerini kullandı. Ödül töreninde duyurdu Ünlü sanatçı, kanser teşhisini katıldığı bir ödül töreninde yaptığı konuşmada açıkladı. Keser’in, moralini yüksek tutarak hayranlarına umut verici mesajlar vermesi takdir topladı. "Hastalığımı düşünmüyorum, eşimi önemsiyorum" Öksürük şikayetiyle hastaneye başvurduğunu belirten Keser, yapılan tetkikler sonucunda kanser olduğunu öğrendiğini söyledi. Ancak sağlık durumunun iyi olduğunu vurgulayan sanatçı, “Hastalığımı hiç düşünmüyorum. Bilakis eşimi daha çok önemsiyorum. Eşim de kanser tedavisi görüyor ve ona destek olmak durumundayım” dedi. Mustafa keser kimdir? 1945 yılında Elazığ’ın Maden ilçesinde doğan Mustafa Keser, müzikle küçük yaşlarda tanıştı. Babası müzisyen olan sanatçı, ortaokul ve lise yıllarında keman, ud ve bağlama gibi enstrümanlarda ustalaştı. 1975 yılında TRT’nin düzenlediği Türk Halk Müziği Amatör Ses Yarışması’nı kazanan Keser, 1982’ye kadar TRT İzmir Radyosu’nda görev yaptı. Televizyon programlarıyla da adından söz ettiren sanatçı, “Mustafa Keser Sizlerle” ve “Benzemez Kimse Bize” gibi yapımlarla geniş bir izleyici kitlesine ulaştı. Sanatçının sağlık durumu ile ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. Hayranları, Mustafa Keser’e geçmiş olsun dileklerini iletiyor.

Cihan Gökler: Kanser tedavisinde multidisipliner yaklaşım hayat kurtarıyor Haber

Cihan Gökler: Kanser tedavisinde multidisipliner yaklaşım hayat kurtarıyor

Kanser tedavisinin etkinliğinin multidisipliner bir yaklaşım ve uzman ekip çalışmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirten Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cihan Gökler ile Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Sinan Sözütok, kanser hastalarının en iyi tedavi sonuçlarına ulaşabilmesi için farklı branşlardan gelen uzmanların bir araya geldiği güçlü bir ekip çalışmasının önemli olduğuna işaret etti. Kanser tedavisi, her hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmesi gereken karmaşık bir süreç. Bu nedenle, uzmanlar kanser tedavisinin etkinliğinin, multidisipliner bir yaklaşım ve uzman ekip çalışmasıyla doğrudan ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. Medical Park Seyhan Hastanesi Onkoloji Konseyi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cihan Gökler ile Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Sinan Sözütok, kanser hastalarının en iyi tedavi sonuçlarına ulaşabilmesi için multidisipliner yaklaşım ve uzman ekip çalışmasının rolü hakkında bilgilendirmede bulundu. Kanser tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımın tedavi sürecinin her aşamasını en iyi şekilde yönetmeyi mümkün kıldığını belirten Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cihan Gökler, “Onkoloji konseyinde bir araya gelen uzmanlar, hastaların tedavi planlarını daha kapsamlı bir şekilde değerlendirir. Bu, hastaların tedavi sürecinde muhtemel riskleri minimize eder ve tedaviye daha iyi yanıt almayı sağlar. Medical Park Seyhan Hastanesi Onkoloji Konseyi'nin uyguladığı multidisipliner yaklaşım, tedavi planlarının yüzde 43-52 oranında değişmesine yol açmakta, radyolojik ve patolojik değerlendirmeler sonrası cerrahi yöntemlerin ise yüzde 9-34 oranında güncellenmesine neden olmaktadır. Bu oranlar, multidisipliner yaklaşımın etkinliğini ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verdi. Kanser tedavisinde kişiye özel planlama Kanser tedavisinde her hasta için kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturulmasının, tedavi sürecinin başarısı için kritik öneme sahip olduğunun altın çizen Op. Dr. Gökler, "Cerrahi müdahale, kanser tedavisinin önemli bir parçasıdır, ancak her hastaya uygun tedavi yöntemini seçmek için multidisipliner bir yaklaşım gereklidir. Her hasta, kanser türüne, evresine ve genetik özelliklerine göre özel bir tedavi planına tabii tutulur. Ayrıca, tedavi sürecindeki her aşama, hastanın genel durumu ve tedaviye verdiği yanıt doğrultusunda gözden geçirilir ve gerektiğinde tedavi planı güncellenir” şeklinde konuştu. Özellikle bazı kanser türlerinde cerrahi müdahaleye alternatif olarak, girişimsel onkoloji yöntemlerin de büyük önem taşıdığını söyleyen Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Sinan Sözütok ise, "Girişimsel onkoloji, tümörleri hedef alarak minimal invaziv yöntemlerle etkili tedavi sağlar. Yüksek teknoloji kullanarak hastaların iyileşme sürecini hızlandırmak ve yaşam kalitelerini artırmak mümkün oluyor. Hastanemiz bu alanda da ileri teknolojiyi kullanarak hastalarına daha etkili tedavi seçenekleri sunmaktadır” dedi.  Multidisipliner yaklaşım ile tedavi süreçleri değişiyor Multidisipliner yaklaşımın tedavi süreçlerini daha hızlı ve etkin bir şekilde yönetmeyi sağladığını ifade eden Uzm. Dr. Sözütok, şu bilgileri paylaştı: “Multidisipliner yaklaşım sayesinde gereksiz girişimlerden kaçınılır ve tedavi süreleri kısaltılır. Uzmanlar arasında sürekli bilgi paylaşımı, tedavi sürecinin zamanında ve etkin bir şekilde yapılmasını sağlar. Ayrıca, kanser tedavisinde psikiyatristler, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarının yer alması, hastaların duygusal destek almasını kolaylaştırır. Psiko-sosyal destek, hastaların tedaviye uyumunu artırırken, tedavi sürecindeki stres, kaygı ve depresyonla başa çıkmalarına yardımcı olur. Bütüncül bakım sayesinde meme koruyucu cerrahinin oranı da artmakta ve daha az invaziv tedavi seçenekleri uygulanabilmektedir. Bu, tedavi sürecinin hastaların yaşam kalitesine zarar vermeden gerçekleştirilmesini sağlar. Ayrıca, multidisipliner yaklaşımın sağladığı bütüncül bakım ile hastaların sağkalım süreleri uzamakta, tedaviye daha iyi yanıt alınmakta ve genel sağlık durumları iyileşmektedir.” Gereksiz girişimlerden kaçınılır Kanser tedavisinde başarının birden fazla uzmanlık alanının işbirliği ile mümkün olduğunu sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Sözütok, Medical Park Seyhan Hastanesi Onkoloji Konseyi'nin her hastayı özel olarak değerlendirip, en uygun tedavi sürecini belirlemek için multidisipliner bir yaklaşım sunduğunu belirterek, “Bu kapsamlı yaklaşım, kanser hastalarının tedavi sürecinin her aşamasını izlemeyi ve gerektiğinde hızlı müdahaleler yapmayı mümkün kılar. Uzman ekip, tedaviye verilen yanıtları sürekli olarak değerlendirerek, hastaların iyileşme sürecini hızlandırır ve tedavi sonuçlarını iyileştirir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Elektronik sigara, kanserden kalp krizine kadar ciddi risk oluşturuyor Haber

Elektronik sigara, kanserden kalp krizine kadar ciddi risk oluşturuyor

Elektronik sigaraların zararları, son yıllarda sağlık uzmanlarının ve araştırmacıların dikkatini çeken önemli bir konu haline geldi. Özellikle geleneksel sigara kullanımını bırakma aracı olarak popülerleşen elektronik sigaralar, bazı kullanıcılar tarafından daha az zararlı olarak algılansa da, yapılan araştırmalar, ciddi sağlık risklerine yol açabileceğini ortaya koydu. Nikotin içeren sıvıların buharlaştırılmasıyla çalışan elektronik sigaralardaki nikotin, propilen glikol, gliserin ve aromaların uzun vadede insan sağlığına zararlı olabileceği konusunda uyaran uzmanlar, "Elektronik sigaranın buharında, toksik ve kanserojen özellik gösteren formaldehit ve asetaldehit gibi kimyasallar bulunabilir. Elektronik sigaraların, kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyebileceği yönünde artan endişeler var. Kalp krizi riskini yükseltebilen, solunum yollarında iltihaplanmalara yol açabilen, kronik bronşit ve diğer solunum hastalıkları riskini artırabilen elektron sigaralar, kanserden kalp krizine kadar ciddi risk oluşturuyor" uyarısında bulundu. “Elektronik sigara kullanmadan önce potansiyel riskler dikkate alınmalı” Özellikle gençler arasında kullanımı hızla yayılan elektronik sigara konusunda Doç. Dr. Cem Gündoğdu da şunları kaydetti: "Elektronik sigaraların, normal sigaradan daha az zararlı olduğu düşünülse de içeriğinde ağır metaller, kurşun ve kanserojen maddeler içeriyor. Elektronik sigaralarda, astım, KOAH ve akciğer kanserine yol açabilecek kimyasal maddeler bulunuyor. İçinde bulunan yağlı maddelerin akciğere geçmesi zatürreye yol açabiliyor. Bunların yanı sıra akciğerde yağ birikmesi sonucunda akciğer iltihabı da gelişebiliyor. İçlerindeki sıvının göze, cilde temas etmesi ya da içilmesi, akut nikotin zehirlenmesine yol açıyor. Ayrıca kalp ve damar sistemine de hasar veriyor. Elektronik sigara kullanmadan önce bu potansiyel risklerin dikkate alınması gerekiyor. Potansiyel risklerden korunmanın yolu da, tütün gibi elektronik sigaradan uzak durmaktan geçiyor."

Bursa'da kuaför, kanser tedavisi gören müşterisinin yanında olmak için saçlarını kazıdı Haber

Bursa'da kuaför, kanser tedavisi gören müşterisinin yanında olmak için saçlarını kazıdı

Bursa'da kanser tedavisi sebebiyle saçlarını kazıtmak isteyen müşterisine destek olmak isteyen Ali Aktaş, kendi saçlarını da kazıdı. O duygusal anların işletmenin sosyal medya hesabından paylaşması üzerine video sosyal medyada büyük beğeni topladı. Bursa'da yaşayan Nihal Karanfil, gördüğü kanser tedavisi yüzünden saçlarının dökülmesi üzerine saçlarını kazıtmaya karar verdi. 7 yıldır kuaförü olan Ali Aktaş'ı arayan Karanfil, telefondan randevu alarak saçlarını kazıtmak istedi. Yıllardır müşterisi olan Karanfil'in neden böyle bir karar aldığını soran Aktaş ise aldığı cevap karşısında şok oldu. Kemoterapi gören müşterisinin saçlarını keserken, gelecekte hastalığı yendiğinde hatıra kalması için video çeken Aktaş, saç kesimi sırasında o anda verdiği kararla kendi saçlarını da kazımaya başladı. Karanfil'in 'yapma' demesine rağmen kendi saçlarını da kesen Aktaş, müşterisiyle videoda duygusal anlar yaşadı. Videonun sosyal medyada paylaşılması üzerine binlerce kişi tarafından beğeni yağmuruna tutuldu. "Dostum gibi artık aileden sayılırdı" Nihal Karanfil'in uzun zamandır müşterisi olduğunu belirten kadın kuaförü Ali Aktaş, “Kendisi 7 yıllık müşterim, düzenli geliyordu. Saçlarını hep sarı yapıyorduk, dostum gibi artık aileden sayılırdı. Çok seviyorum kendisini. Ben sonuçta çoluğumun çocuğumun rızkını kazandım. Onun kanser hastası olduğunu öğrendiğimde çok üzüldüm. Randevu aldığında ben her zamanki gibi bir randevu aldığını düşündüm. Saçını kestirmek için randevu aldığında nasıl yapalım diye sorduğumda 'Ali bu sefer farklı kestireceğim' dedi. 'Uçlarından mı alacağım, medikal bir kesim mi olacak' diye sorduğumda komple saçlarımı kazıyacağını söyledi. Neden diye sorduğumda kendisi anlattı durumu. Kemoterapi aldığını, saçlarının döküldüğünü ve ilk tedavi gördüğünde bile ciddi dökülme olduğunu söyledi. Buna alışmak için artık saçını kazıtmak zorunda olduğunu söyledi. Olur, keselim dedim ve çok üzüldüm. Öncellikle şok oldum, üzüldüm ama randevusunu hazırladığımda o gün güleceğim, neşeli olacağım diyerek kendimi hazırladım ona belli etmemeye çalıştım” dedi. Destek ve moral Kendi saçını da keserek arkadaşına destek olmak istediğini söyleyen Aktaş, “Biz normalde sosyal medya çekimleri yapıyoruz kuaförümüzde. Biz kendisine öncesi sonrası şeklinde hatıra kalması amacıyla bir video çekmek istedik. Sosyal medya ekibimizle konuştuk bu fikre kendisi de olur dedi. Saçını kesmeye başladığım anda duygusal bir an oluştu. İlk üzgün hali doğal olarak beni çok etkilemişti çünkü kendisi sevdiğim bir insan. O yaptığım saçları kesmek beni derinden etkiledi, ben de saçlarımı uzun zamandır uzatıyordum. Onun için değer diye düşündüm ve ona moral olsun, bu yolda yalnız değilsin demek için ben de başladım makineyle saçımı kazımaya. Saçımı kazıdığımda duygusal bir an oluştu kendisi de beklemiyordu. Kendisi 'yapma' dedi ama ben 'hayır yapacağım bu yolda beraberiz' dedim ve inatla kazımaya devam ettim. Sonrasında da çok duygusal anlar oldu sarıldık, ağladık. Sonrasında berbere gidip iyice temizlettim saçımı. Kendisini ağlayarak mecbur gönderdik” şeklinde konuştu. Sosyal medya tepkileri Paylaşılan videonun bu kadar çok görüntüleneceğini tahmin etmediklerini söyleyen Aktaş, “Ben sonrasında tekrar çekim ekibindeki arkadaşımla konuştum. Nihal'e 'biz sana destek verelim, senin bana çevren ve arkadaşların geliyor, bunların hepsi bilsin bu durumu şifa duaları alalım sana, etrafındakiler sana destek olsun. Sen pozitif bir insansın, herkesin yanında olan bir insansın bu sefer de herkes senin yanında olsun bu videoyu biz sosyal medya hesabından paylaşalım' dedim. Burada saç kesme tamamıyla sembolik bir olaydı amacımız burada ona destek vermekti. Bu amacımızı sosyal medyada yaptığımız paylaşımda da belirtmiştik. Bu videoyu sosyal medyada paylaştıktan sonra bu kadar yayılacağını düşünmemiştik. Bizim tek amacımız kendi çevremizin görmesi ve destek vermesiydi. Edirne'den bir ağabeyimiz aradı ağlayarak 'seni takdir ediyoruz' dedi. Genel olarak takdir etme telefonları geldi. Gelen yorumların çoğu iyi yorumlardı ama aralarında az da olsa bunun reklam maksatlı olduğunu düşünenler de vardı. Amacımızın bu olmadığını defalarca belirttik. Nihal de bu durumdan çok mutlu. Kendisiyle konuştuk aslında bugün burada olacaktı ama kemoterapi gördüğü için kolunu kaldıracak hali yoktu. Kendisi de burada olsa eminim beni destekleyecekti bu konuda. Benim saçım önemli değil bu saç uzar gider ama onun orada verdiği mutluluk onun azimle o savaşı yenmesi bizim için daha önemli. Biz sevgiyi, dostluğu, mücadeleyi, savaşmayı göstermek istedik, bütün amacımız buydu” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.