#Kartalkaya

İLKHABER-Gazetesi - Kartalkaya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kartalkaya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Grand Kartal Otel davasında yeni iddia: “Çocuklarımın ölümüne okuldaki pazarlama etkinliği neden oldu” Haber

Grand Kartal Otel davasında yeni iddia: “Çocuklarımın ölümüne okuldaki pazarlama etkinliği neden oldu”

Kartalkaya duruşmasının 3. duruşması devam ederken, otel sahibi Halit Ergül'ün kızı Ceyda Hacıbekiroğlu'nun, yangından dört ay önce Gazelle Otel'de, öğrenciler ve velilere yönelik olarak Grand Kartal Otel için bir tatil pazarlama etkinliği düzenlediği öne sürüldü. Etkinlik sırasında çekilen fotoğraflar da ortaya çıktı. Faciada oğlu, gelini ve torunlarını kaybeden Uğurtan Doğan, "benim çocuklarımın bu cinayete kurban gitmelerinin nedeni, bu okuldaki yapılan pazarlama etkinliğidir" dedi. Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın 3'üncü duruşması sürerken, faciada oğlu Mert (41), gelini Duygu (40) ve torunları Doğa (9) ile Mavi'yi (7) kaybeden Uğurtan Doğan ve Otel yangınında eşi Ceren Yaman (45) ile kızı Lalin'i (16) kaybeden iş adamı Rıfat Doğan, gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Benim çocuklarımın cinayete kurban gitmelerinin nedeni, yapılan pazarlama etkinliğidir" Uğurtan Doğan, çocuklarının hayatını kaybetmesine neden olan olayın bu organizasyon olduğunu ifade etti. Doğan, "Benim bugün yapacağım açıklama içerideki duruşmayla ilgili değil. Onunla ilgili ilk müzakerelerde, ilk savunmalarımızda da bahsetmiş olduğumuz Ceyda Hacıbekiroğlu'nun okulda yapmış olduğu pazarlama etkinliğiyle ilgili. Benim küçük torunum Mavi Doğan, Ceyda Hacıbekiroğlu'nun oğluyla aynı sınıfta, İstanbul'da ve burada, en son gelinen bu maalesef katliamda, Ceyda Hanım'ın organizasyonuyla bizim çocuklar da geldiler. Maalesef orada kendilerini kaybettik. Ama bunun daha önceki olaylarda da bir etkinliği olduğunu öğrendik. Şöyle ki, benim gelinimin telefonu yeni bulundu. Emanetten aldık ve bir şekilde açtırdık. Oradan çıkan fotoğraflarda, sanıyorum hepinizde bu fotoğraf var. Ekim ayında, yani bu katliamdan dört ay önce, yine okulda bir pazarlama etkinliğiyle bazı sınıf öğrencilerinin ve dolayısıyla velilerinin katıldığı bir organizasyon olmuş. Diğer otelde, yani Gazelle Otelinde, resimlerini de gördük. Ve çok acıdır ki, o resimlere baktıysanız en soldaki kız çocuğu benim büyük torunum Doğa. İkinci fotoğrafta da zaten aynı şekilde Ceyda Hacıbekiroğlu ve eşi, diğer yönetim kurulu üyeleriyle birlikte kahvaltıda oğlum, gelinim ve çocuklarım, yani torunlarımın olduğu resimleri görüyorsunuz. Yani bunu neden anlatıyorum? Burada özellikle ilk savunmalarda, ‘yönetim kurulu üyeliklerimiz sadece kağıt üzerinde, bizim hiçbir etkinliğimiz, hiçbir yetkimiz yok.' gibi bir takım, yani hiç tutarsız savunmalara girdiler. Ama burada, benim çocuklarımın maalesef bu cinayete kurban gitmelerinin nedeni, bu okuldaki yapılan pazarlama etkinliğidir" dedi. "Hiç mi sizden bir tanesi yaralanmaz veya canını kaybetmez" Otel sahiplerinin yangından kaçarken, kendi çocuklarının hayatını kaybettiğini söyleyen Uğurtan Doğan, "Bu pazarlama etkinliğini de benim gelinimin arkadaşı, hem de yakın arkadaşı, uyandırmıyor. Şimdi arkadaşlar, düşünebiliyor musunuz? Alıyorsunuz okuldan çocukları, götürüyorsunuz, aynı katta benim oğlum, gelinim ve iki torunum kalıyor. Ya kardeşim, hiç mi sizden bir tanesi yaralanmaz veya canını kaybetmez? Kaybolan yetmiş sekiz can bizim canımız. Yüz otuz yedi yaralı yine bizim canlarımız. Ama maalesef, ne kötü ve ne acıdır ki otelin hiçbir yetkilisi, hiçbir yönetim kurulu üyesi ve hiçbir hiçbir çalışanı yaralanmamış bile! Böyle bir şey olur mu arkadaşlar? Herkes gördü. Hepinizin sayesinde zaten bunlar basına da yansıdı. Böyle sıvışarak çıkıyorlar. Ama bizim çocuklarımız orada tamamen Allah'a terk edilmiş oluyor. Yani canları maalesef, maalesef burada hem daha önce Ekim ayında yapılan Gazelle Otelindeki etkinliğin, hem de en son 20-21 Ocak tarihlerinde yapılan Grand Kartal Otelindeki etkinliğin sonucudur. Okullarda yapılan bu pazarlama faaliyetlerinin sonucunda benim çocuklarım, torunlarım maalesef bu otel sahiplerinin çağırdığı ve bir şekilde katliama bıraktığı, kendilerinin ise kaçtığı, kendilerini kurtardığı bir olayda hayatlarını kaybetmişlerdir" ifadelerini kullandı. "Ceyda Hacıbekiroğlu, pazarlamalarla insanları toplayıp, ölüme terk etti" Faciada eşi ve kızını kaybeden Rıfat Doğan, Ceyda Hacıbekiroğlu'nun insanlarını ölüme terk ettiğini söyleyerek, "Uğurtan abinin de söylediği gibi, Ceyda Hacıbekiroğlu, okulda yaptığı pazarlamalarla insanları toplayıp daha sonra da onları ölüme terk ederek sıvışıp gitmiştir. Elif Aras'la Emir arasında, benim karım da kızımın odasından hiç haber vermeden önlerinden geçip gittikleri gibi. Aynı zamanda, ben de kızımın telefonuna ulaştığım zaman daha önce de belirtmiştim cesaret edip artık kendimi toparlayıp telefonu açtığımda, öğlen vakitlerinde eşimle Emine Murtaza Ergül'ün sarmaş dolaş resimlerini çekmiş kızım. Ve akşam da oturmuş, Emine Murtaza Ergül ile eşim kahve içmişler. Sabah ben ilk indiğimde Emine Murtaza Ergül ile karşılaşmıştım. ‘Abla nerede?' demiştim Ceren ve Lalin ‘Hiç bilmiyorum Rıfat, kurtulanlar Dorukkaya'da,' demişti. Yani sabaha kadar, öğlen sarmaş dolaş resim çektirdiğin, akşam kahve içtiğin insanı arkadaşını sabaha kadar merak edip ben gelene kadar aramamış bile. Bir tane cevapsız çağrı yok! ‘Neredesiniz, ne oldunuz, kurtuldunuz mu?' ya da ‘Kalkın, uyanın!' Hiçbir şekilde, dediğim gibi, uyandırmamış bile. Onlar baştan sona, ne yazık ki kötüler. Yani bilgisizlik, cahillik, her şey bir yana ama kötülük içindeler. Tamamen oradan çıkıp daha sonra canlarını kurtarıp oturup muzlarını, yemeklerini yemişler. Diyeceklerim bu kadar. Adalete güveniyoruz. Gereken kararın verileceğine inanıyoruz. Mahkeme başkanına ve heyetine güveniyoruz" ifadelerine yer verdi.

Eşi ve kızını kaybeden Altın: “Her sabah kahvemi mezarlıkta içiyorum” Haber

Eşi ve kızını kaybeden Altın: “Her sabah kahvemi mezarlıkta içiyorum”

Bolu Kartalkaya'daki otel faciası davasında esasa ilişkin beyanını veren, yangında eşi Kübra ve 9 yaşındaki kızı Alya'yı kaybeden Hilmi Altın, "Ben her sabah kahvemi mezarlıkta içiyorum. Bu acıyı hiçbir psikolog taşıyamıyor. Bu yaşadıklarımız taşınacak bir yük değil" dedi. Bolu'da 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 137 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangını faciasına ilişkin 20'si tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın üçüncü celsesinin 2'nci oturumunda da esasa ilişkin tarafların beyanları alınmaya devam ediliyor. "Evlatlarımız 1 defa öldü, biz her gün ölüyoruz" Yangında gelini Kübra ve 9 yaşındaki torunu Alya'yı kaybeden Ahmet Altın, kısasa kısas olması gerektiğini söyleyerek, "Hayatının ilk baharında 9 yaşında, otelde yanarak buradaki katillerin ihmalleri yüzünden, para hırsları yüzünden, benim yavrum cayır cayır yandı. Buradaki 76 tane canımızın ben dedesi, amcası, babasıyım ve kardeşleriyim. Çocuklarımız güle oynaya geldiler. Benim torunum, 'Dede ben karnemi aldım Kartalkaya'ya gidiyorum' dedi. Benim ciğerim yanıyor. Biz süreç boyunca yorulmadık. Biz öldük. Evlatlarımız 1 defa öldü, biz her gün ölüyoruz. Ben 42 yıllık devlet memuruyum. Bunun 12 yılı il müdürlüğü ile geçti. Bolu Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İl Özel İdaresi yetkilileri, buradaki katiller kadar sorumludur. 'Taksir' suçu ne demek, kasten öldürdüler. Kısasa kısas olması lazım. İdam edilmeleri lazım" ifadelerini kullandı. "Ben her sabah kahvemi mezarlıkta içiyorum" Her sabah eşi ve kızının mezarının başına gittiğini ifade eden yangın faciasında eşi Kübra ve 9 yaşındaki kızı Alya'yı kaybeden Hilmi Altın, "Ben her sabah kahvemi mezarlıkta içiyorum. Bu acıyı hiçbir psikolog taşıyamıyor. Bu yaşadıklarımız taşınacak bir yük değil. Ağırlığı git gide artıyor. O gece biz dumanların içinde boğulurken kimse bize el uzatmadı. Tesadüfen çıktık biz ordan. Ben 10 metreden aşağı kendimi bırakırken eşim ve kızımı aşağıda olduklarını düşündüm. Otelden çıktığımda yapayalnız kaldım. Biz cezasızlık düzeninin sonucu olarak yandık. Bu insanlar başlarına hiçbir şey gelmeyeceğine inandıkları için pervasız davrandılar. Siz bizi diri diri yaktınız. Sizede son bir sözüm var, artık itiraf edin" şeklinde konuştu. "Bahçede oynayan çocukların gülüşünde Derin'i yaşatmaya çalışıyorum" Davadan emsal karar çıkmasını beklediklerini ifade eden eşi Atakan Yalçın ve kızı Derin Yalçın'ı kaybeden Yaprak Yeşilada Yalçın, "Biz günah keçisi bulmak istemiyoruz. Emsal bir karar istiyoruz. Bahçede oynayan çocukların gülüşünde Derin'i yaşatmaya çalışıyorum. Sizden hakkaniyetli bir karar vermenizi bekliyoruz" dedi.

Kartalkaya davasının 3'üncü duruşması başlıyor: "Canımız yanıyor, içimiz acıyor" Haber

Kartalkaya davasının 3'üncü duruşması başlıyor: "Canımız yanıyor, içimiz acıyor"

Bolu'nun Kartalkaya Kayak Merkezi'nde, 21 Ocak'ta çıkan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği, 137 kişinin yaralandığı ve 20'si tutuklu 32 sanığın yargılandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın 3'üncü duruşması bugün başlıyor. Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 137 kişinin ise yaralandığı yangın faciasının 2'nci duruşması, 22 Eylül'de Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu'nda görülmüştü. Mahkemeye 20'si tutuklu 32 sanık, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Sanıklar, davaya birleşen iddianameyle dahil olan 4 müşteki için savunmalarını yaptı. Duruşmada celse arasında gelen belgelere ilişkin müşteki avukatları beyanları alındıktan sonra tanık beyanlarına geçildi. Ardından mahkeme heyeti ara kararlarını açıkladı. Sanık avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı süre talep ederken, haklarında tutuklama talebi bulunan tutuksuz sanıklardan Doğan Aydın beraatini, Kübra Demir, Ece Kayacan ve Mehmet Salun ise tutuklama taleplerinin reddini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaaya karşı süre verilmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, Mehmet Salun'un tutuklanmasına, tutuksuz sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin sürdürülmesine hükmederek duruşmayı erteledi. Davanın 3'üncü duruşması bugün başlıyor 22 Eylül'de Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu'nda görülen 2'nci duruşmanın ardından mahkemeye heyeti ara kararını verirken 27 Ekim tarihine davayı erteledi. Grand Kartal Otel'de yakınlarını kaybeden aileler ise davanın görüleceği Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'ne akın etti. Otel faciasında hayatını kaybeden Nergiz Yıldız'ın kardeşi, Kürşat Yıldız'ında baldızı Figen Ergin, faciaya sebep olanların olası kast ile yargılanmaları gerektiğini söyledi. Ergin, "Canlarımızı yitirdik üzgünüz. 78 canımızı katlettiler biz olası kast ile yargılanmalarını istiyoruz. Canımız yanıyor, içimiz acıyor" dedi.

Otel sahibinin tutuklu eşi: "Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim" Haber

Otel sahibinin tutuklu eşi: "Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim"

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel’de çıkan ve 78 kişinin hayatının kaybettiği yangına ilişkin davada otel sahibinin yönetim kurulu üyesi tutuklu eşi Emine Murtezaoğlu Ergül savunma yaptı. Ergül, "Olay gecesi bizde oradaydık ve şansa kurtulduk. Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim" dedi. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı. Duruşmanın üçüncü gününde 22. sanık olarak savunması alınan Grand Kartal A.Ş. yönetim kurulu üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül, "Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim" diye açıklamada bulundu. "Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim" Doğuştan gözünde yüzde 25 görme engeli olduğunu söyleyen Otel sahibinin eşi ve şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Emine Murtezaoğlu Ergül, "Olay gecesi bizde oradaydık ve şansa kurtulduk. Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim. Tamamen şoke haldeydim. Kapıyı açtım ama koridora çıkamadım. İki oda kadar gidip geri döndüm. Dumandan hiçbir şey görünmüyordu. Gözlerime kurumlar kaçıyordu. Camdan dışarıyı baktığımda kalabalık vardı. Yüksek merdivenlerle 6 ve 7. kattaki insanları kurtarıyorlardı sonra sıra bana geldi ve beni de kurtardılar. İnsanlardan yardım istedim otelde kalan insanlara yardımcı olmak için. Çaresizdim yapacak bir şey yoktu" ifadelerine yer verdi. "Benim önüme belgeler gelir ben imzalarım çoğunu okuyamıyorum zaten" Kızlarının sadece tatile geldiğini ve kendisinin de önüne gelen belgeleri okumadan imzaladığını söyleyen Ergül, "Bizim şirketimiz aile şirketi bir evraklar gelirdi ben onları imzalardım. Kızlarım sadece tatillerde gelirlerdi. Benim önüme belgeler gelir ben imzalarım çoğunu okuyamıyorum zaten. Otelde yangın ekibi, iş güvenliği uzamanı olup olmadığını bilmiyorum. Bir tek aşçı başını tanıyorum o da en eski elemanlardan biridir" dedi.Sanığın savunmasının ardından duruşmaya çapraz sorguyla devam ediliyor.

Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangını davası başladı: “Evlatlarımızı bile bile yaktınız” Haber

Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangını davası başladı: “Evlatlarımızı bile bile yaktınız”

Türkiye’yi derinden sarsan Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangını ile ilgili ilk duruşma, 7 ay sonra Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görüldü. Facianın boyutları ve sanık sayısının çokluğu nedeniyle duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda yapıldı. 700 kişilik salonda sanıklar, hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralılar, avukatlar ve çok sayıda siyasi temsilci yer aldı. 13 sanık için 1998’er yıla kadar hapis cezası isteniyor İddianamede otelin sahibi Halit Ergül başta olmak üzere 13 sanık hakkında “kasten öldürme ve yaralama” suçlamalarıyla 1998’er yıla kadar, 19 sanık hakkında ise “ihmal suretiyle ölüme sebebiyet verme” gerekçesiyle 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. “Evlatlarımızı bile bile yaktınız” Duruşma salonunda duygusal anlar yaşandı. Avukat Yüksel Gültekin, yangında 3 çocuğu, gelini ve torunlarını kaybettiğini söyleyerek “İki aracı kurtarmak için onlarca insanı göz göre göre yaktınız” dedi. Cübbesini çıkararak konuşmasını tamamlayan Gültekin’in ardından salonda gözyaşı ve öfke hâkimdi. Hayatını kaybedenlerin yakınları, “Göme göme bitiremedik cenazelerimizi”, “Bile bile yaktınız evlatlarımızı!” diyerek sanıklara tepki gösterdi. Bazı aileler sinir krizi geçirdi, güvenlik önlemleri artırıldı. Otel sahibi: Gelirim 100 bin TL Kimlik tespiti sırasında sanıkların verdiği ifadeler salondaki tansiyonu yükseltti. Tutuklu sanık Halit Ergül, aylık gelirinin 100 bin TL olduğunu beyan etti. Bu ifadeye salonda büyük bir uğultu yükselirken, müştekiler “Geceliği 38 bin TL olan otelin sahibi bu kadar mı kazanıyor?” diyerek öfkesini dile getirdi. “Evrakın içeriğini bilmiyordum” savunması tepki çekti Tutuklu sanıklardan Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir, Grand Kartal Otel’in yangınla ilgili eksik evraklarını Bolu Belediyesi’ne ulaştırmak için Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile iletişime geçtiğini itiraf etti. Ancak “Evrakın içeriğini bilmiyordum” şeklindeki savunması salonda tepkiyle karşılandı. Demir, “Sadece yardımcı oldum” dedi ancak müşteki avukatları “İçeriğini bilmediğin evrak için neden belediye başkan yardımcısını ararsın?” sorusunu gündeme getirdi. Duruşma salonu doldu, dışarıda bekleyenler sessiz isyandaydı 700 kişilik spor salonu sabah saatlerinde tamamen dolarken, yüzlerce kişi adliye önünde duruşmayı takip etmeye çalıştı. Ellerinde dövizlerle bekleyen aileler, yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Sessiz ama sarsıcı bir bekleyiş hâkimdi. Salonda dev bir pankart dikkat çekti: “Sizi unutmayacağız.” Tanıklar: “Aylarca uyarıldık, hiçbir şey yapılmadı” Tanık kürsüsüne çıkan bazı çalışanlar ve eski personeller, oteldeki eksik yangın tedbirlerine rağmen yöneticilerin uyarıları dikkate almadığını ifade etti. Oyuncu Metin Yıldız ve oyuncu Şebnem Sönmez de tanık olarak ifade verdi ve herhangi bir yönlendirme ya da organizasyon bilgisine sahip olmadıklarını belirtti. Duruşmayı siyasi liderler de takip etti Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve çok sayıda milletvekili katıldı. TBMM Grand Kartal Yangınını Araştırma Komisyonu Başkanı Selami Altınok ve üyeleri de izleyiciler arasındaydı. NE OLMUŞTU? 29 Aralık 2024 gecesi Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel'de çıkan yangın, kısa sürede binayı sarmış, yeterli yangın tahliyesi ve güvenlik önlemlerinin bulunmaması nedeniyle 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı. Facia sonrası başlatılan soruşturma kapsamında aralarında otel sahibi, belediye yetkilileri ve otel çalışanlarının da bulunduğu 32 kişi hakkında dava açılmıştı.

78 kişinin hayatını kaybettiği Grant Kartal yangınında şok gözaltılar devam ediyor! Haber

78 kişinin hayatını kaybettiği Grant Kartal yangınında şok gözaltılar devam ediyor!

Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezi'nde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yangın faciasıyla ilgili soruşturma devam ediyor. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, yangının ardından tamamlanan bilirkişi raporunun ardından Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz E. gözaltına alınmıştı. Yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş ve olayla ilgili olarak 31 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasında otelin sahibi Halit Ergül, genel müdürü Emir Aras, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İl Özel İdare Genel Sekreteri Sırrı Köstereli ve İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun gibi isimler yer alıyordu. 22 şüpheli tutuklanmıştı. TÜM AİLE GÖZALTINDA! Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği korkunç Grand Kartal Otel yangınıyla ilgili soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Olayla ilgili daha önce tutuklanan şüphelilerin ardından, yangına dair uyarılara rağmen önlem almayan otel sahibi Halit Ergül’ün eşi Emine Murtezaoğlu Ergül ve iki kızı, Elif Aras ile Ceyda Hacıbekiroğlu İstanbul’da gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslar, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma kapsamında ifadeye alınmak üzere Bolu’ya sevk edildi.

MEB, Kartalkaya'daki otel yangını sonrası Psikososyal Destek Eylem Planı hazırladı Haber

MEB, Kartalkaya'daki otel yangını sonrası Psikososyal Destek Eylem Planı hazırladı

Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında aralarında öğrencilerinde bulunduğu 78 kişi hayatını kaybetmiş, birçok kişi de yaralanmıştı. Yangın faciasının ardından harekete geçen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2024-2025 eğitim öğretim yılı ikinci döneminin başlamasıyla okullardaki rehberlik ve psikolojik danışma servisleri ve ülke genelindeki rehberlik ve araştırma merkezlerinde görevli rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından okullarda öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik psikososyal destek çalışmaları yürütecek. Bu kapsamda hazırlanan eylem planı, resmi yazıyla illere duyuruldu. MEB Psikososyal Destek Eylem Planı'nda, tüm okullarda öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik gerçekleştirilecek psikososyal destek çalışmalarıyla ilgili bilgilere yer verildi. Okullarda, eylem planı kapsamında, uzman rehber öğretmen ve psikolojik danışmanlar aracılığıyla, öğrencilerin zorlayıcı yaşam olaylarına bağlı gelişebilecek travma sonrası stres bozukluklarıyla başa çıkabilmeleri için rehberlik ve psikolojik danışma faaliyetleri yürütülecek. Ayrıca, Bakanlık koordinasyonunda, il ve ilçe psikososyal destek hizmetleri ekipleri, zorlayıcı yaşam olayları sonrası ailelere, çocuklarına nasıl destek olabilecekleri konusunda bilgilendirme çalışmaları yapacak. Öğretmenlere psikoeğitim programı uygulanacak Öğretmenlerin zorlayıcı yaşam olaylarının etkileriyle baş etme becerilerini güçlendirmek amacıyla Bakanlık tarafından hazırlanan "Zorlayıcı Yaşam Olayları Sonrası Öğretmen Psikoeğitim Programı" kapsamında bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirilecek. Çocukların gelişim dönemi özellikleri dikkate alınacak Okulların açılmasıyla öğrencilerle yapılacak çalışmalarda, çocukların gelişim dönemi özellikleri dikkate alınarak fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına odaklanılacak. Bu doğrultuda, öğrencilerin okula ve sınıfa uyumlarını desteklemek, psikolojik iyi oluş hallerini korumak ve duygularını paylaşmalarını sağlayarak sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi amacıyla çeşitli psikososyal çalışmalar yürütülecek. Süreç boyunca öğretmenler ve ebeveynler, zorlayıcı yaşam olayları sonrası yapmaları gerekenlerle ilgili bilgilere psikososyal yardım broşürlerinden ulaşabilecek. Travma sonrası daha şiddetli psikolojik belirtiler gösteren öğrencilerin, sağlık kuruluşlarına yönlendirilmesi de yapılacak. Ayrıca söz konusu çalışmalarda, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan yazılı ve görsel materyaller kullanılacak.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.