#Kıbrıs Barış Harekatı

İLKHABER-Gazetesi - Kıbrıs Barış Harekatı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kıbrıs Barış Harekatı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

“Karaoğlan” Bülent Ecevit, vefatının 19. yılında anıldı Haber

“Karaoğlan” Bülent Ecevit, vefatının 19. yılında anıldı

Türk siyasetinde "Karaoğlan" olarak tanınan, Kıbrıs Barış Harekatı ve terör örgütü elebaşının yakalanması gibi tarihi olaylarda rol oynayan eski Başbakan Bülent Ecevit, 5 Kasım 2006'daki vefatının 19. yıl dönümünde anıldı. 1925'te İstanbul'da doğan Ecevit, Kastamonu milletvekilliği yapmış Prof. Dr. Fahri Ecevit ile Ressam Nazlı Ecevit'in oğluydu. 1946'da Robert Koleji'nden arkadaşı Rahşan Aral ile evlendi. Siyasete girmeden önce Basın-Yayın Genel Müdürlüğü'nde çevirmenlik, Londra Basın Ataşeliği'nde görev ve Ulus gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. İNÖNÜ'YE KARŞI GENEL BAŞKAN SEÇİLDİ Ecevit, 1954'te CHP'nin Çankaya Ocağı'na kaydolarak siyasi yaşamına ilk adımı attı. 1957-1980 arasında milletvekilliği yaptı. 1961-1965 yılları arasında İsmet İnönü hükümetlerinde Çalışma Bakanı olarak görev aldı ve toplu sözleşme ile grev haklarının yasalaşmasına imza attı. 1966'da "Demokratik Sol Hareket" ile CHP Genel Sekreterliğine seçildi. 1971'de partisinin askeri yönetimce oluşturulan hükümete destek vermesine karşı çıkarak istifa etti. Ecevit, 14 Mayıs 1972'deki özel kurultayda, İsmet İnönü'nün yerine CHP Genel Başkanı seçildi. 1974'te ise CHP-MSP koalisyonunun başbakanı oldu. "Karaoğlan" lakabı, 1973'teki seçim kampanyası sırasında Kars'ta kendisine yakıştırıldı. KIBRIS BARIŞ HAREKATI VE 12 EYLÜL DÖNEMİ Başbakanlığı döneminde, 20 Temmuz 1974'te "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirdi. Hükümeti, haşhaş ekimi yasağını da önlemler alarak kaldırdı. 1977'de kurduğu azınlık hükümeti güvenoyu alamazken, 1978'de kurduğu hükümet 21 ay sürdü. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından askeri yönetime karşı çıkışları nedeniyle üç kez hapse mahkum edilen Ecevit hakkında 130 dava açıldı. Siyasi yasaklı olduğu dönemde eşi Rahşan Ecevit, Demokratik Sol Parti'yi (DSP) kurdu. ÖCALAN'IN YAKALANMASI VE KAVAKÇI KRİZİ Siyasi yasağı 1987'deki halk oylamasıyla kalkan Ecevit, DSP Genel Başkanı oldu. 1989'da yeniden bu göreve seçildi. 11 Ocak 1999'da kurulan 56. Hükümet'in Başbakanı olduğu dönemde, bölücü terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirildi. 1999 seçimleri sonrası DSP-MHP-ANAP koalisyonu ile 57. Hükümet'in başbakanı oldu. Bu dönemde, Fazilet Partisi'nden milletvekili seçilen Merve Kavakçı'nın TBMM'ye başörtülü girmesine, "Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz" sözleriyle tepki gösterdi. MGK KRİZİ, SİYASETE VEDA VE VEFATI Ecevit'in başbakanlığı, 19 Şubat 2001'deki MGK toplantısında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile arasında yaşanan "Anayasa kitapçığı fırlatma" kavgasıyla sarsıldı. Bu olay, Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birini tetikledi. Partisinin 2002'deki erken seçimlerde barajı aşamaması üzerine Bülent Ecevit, 2004 yılında aktif siyaseti bıraktı. Siyasi kimliğinin yanı sıra şair ve yazar olarak da tanınan Ecevit, 18 Mayıs 2006'da beyin kanaması geçirdi. Yaklaşık 6 ay yoğun bakımda kalan Ecevit, 5 Kasım 2006'da 81 yaşında solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.

Anahtar Parti Adana İl Başkanı Av. Karataş, Barış Harekâtı’nın 51. yılında şehitleri andı Haber

Anahtar Parti Adana İl Başkanı Av. Karataş, Barış Harekâtı’nın 51. yılında şehitleri andı

Anahtar Parti Adana İl Başkanı Av. Atilla Karataş, 20 Temmuz 1974'te gerçekleştirilen ve Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde dönüm noktası olan Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü dolayısıyla bir anma mesajı yayımladı. Karataş, mesajında bağımsızlık ve özgürlük uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitleri rahmetle anarken, kahraman gazilere şükranlarını iletti. “Harekat, Kıbrıs Türklerinin güvenliği için atılmış tarihi bir adımdı” Av. Atilla Karataş, yayımladığı mesajda Kıbrıs Barış Harekatı’nın Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası hukuktan doğan haklarını ve Kıbrıs Türk halkının güvenliğini koruma amacı taşıyan hayati bir müdahale olduğunu belirterek şunları söyledi: "51 yıl önce bugün, Türkiye, Kıbrıs'taki soydaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak, adada barış ve huzuru yeniden tesis etmek için tarihi bir adım atmıştır. Bu harekât, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm bölgenin barış ve istikrarına büyük katkı sağlamıştır. Bağımsızlık uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve saygıyla anıyorum. Onların gösterdiği cesaret ve fedakarlık, bugün bağımsız ve özgür bir şekilde yaşayabildiğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin teminatı olmuştur.” “Kıbrıs Türk halkının hakları tanınana kadar yılmayacağız” Karataş, "Kıbrıs davası, Türkiye'nin milli davasıdır ve bu dava için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve bağımsızlığı tam anlamıyla tanınana kadar mücadelemiz sürecektir" şeklinde konuştu.

Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 51. yıl dönümü: Tarihin dönüm noktası ve adadaki barış mücadelesi Haber

Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 51. yıl dönümü: Tarihin dönüm noktası ve adadaki barış mücadelesi

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümü, bugün hem Türkiye’de hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde anılıyor. 20 Temmuz 1974 sabahı başlayan harekât, Kıbrıs’ta Türk halkının güvenliği için kritik bir müdahale olarak gerçekleşti. Tarihteki önemi büyük olan bu askeri operasyon, adada yaşanan iç karışıklıkların ardından Türkiye’nin Kıbrıs Türklerini koruma amacıyla attığı önemli bir adımdı. Tarih boyunca Kıbrıs, stratejik konumu sebebiyle çeşitli çatışmalara sahne olurken, bu harekât Türk tarafı için adada varoluşun simgesi oldu. En Merak Edilenler Kıbrıs Krizi Nasıl Başladı? 1963-64 yıllarında başlayan ve Rum saldırıları sonucu 103 Türk köyü boşaltılırken, 364 Türk hayatını kaybetti. EOKA militanlarının saldırıları özellikle Türk köylerinde ağır tahribata yol açtı. 1974 Darbesi ve Enosis Tehdidi 15 Temmuz 1974'te Yunanistan destekli cuntacı Albay Nikos Sampson, Kıbrıs’ta darbe yaparak adanın Yunanistan’a bağlanmasını hedefledi. Bu durum adadaki Türklerin güvenliğini tehdit eden kritik bir eşikti. Barış Harekâtının Başlangıcı: 20 Temmuz 1974 Türkiye, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni saat 06.05’te Kıbrıs’a gönderdi. Harekât, barışı tesis etme ve Türk halkının güvenliğini sağlama amacıyla başladı. “Ayşe Tatile Çıksın” Parolası ve İkinci Müdahale İlk müdahalenin ardından, Birleşmiş Milletler’in çağrısına rağmen müzakereler başarısız olunca, Türk tarafı harekâtı genişletti. “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla ikinci harekât 14 Ağustos’ta başladı. "Ayşe Tatile Çıksın" Ne Anlama Geliyor? Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetlerine adaya müdahale emri verdi. Harekât, sabahın ilk ışıklarıyla başladı ve Türk askerleri saat 06.05'te adaya ayak bastı. "Biz aslında savaş için değil barış için ve yalnız Türklere değil Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz" diyen Ecevit, müdahalenin amacını açıkça belirtti. Türkiye, harekâtı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararına uyarak 22 Temmuz 1974’te durdurdu. Ancak Cenevre görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine, harekâtın yeniden başlatılacağı anlamına gelen "Ayşe tatile çıksın." (Ayşe, Turan Güneş'in kızı Ayşe Güneş Ayata'nın adıdır.) parolasını Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Başbakan Bülent Ecevit'e bildirdi. Harekâtın Sonuçları ve Toprakların Paylaşımı Harekât sonucunda Kıbrıs’ın yüzde 37’si Türk kontrolüne geçti. Yaklaşık 200 bin Rum kuzeye göç ederken, 65 bine yakın Türk güneyden göç etmek zorunda kaldı. Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin Kuruluşu 13 Şubat 1975’te kurulan Kıbrıs Türk Federe Devleti ile Kuzey Kıbrıs Türk varlığı resmiyet kazandı. Rauf Denktaş, federe devletin başkanlığına getirildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin İlanı 15 Kasım 1983’te KKTC ilan edildi. Rauf Denktaş ilk Cumhurbaşkanı oldu. Bu adım uluslararası alanda tartışmalara yol açsa da Türk tarafı için varoluşun simgesi oldu. Uluslararası Tepkiler ve Hukuki Tartışmalar Türkiye, harekâtın Zürih ve Londra Antlaşmaları’nın 4. maddesine dayandığını savunurken, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi müdahaleyi işgal olarak nitelendiriyor.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünde Türkiye’den net mesaj: KKTC’nin hakları kararlılıkla korunacak Haber

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünde Türkiye’den net mesaj: KKTC’nin hakları kararlılıkla korunacak

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kıbrıs Barış Harekatı’nın Türkiye’nin barış ve istikrarı sağlama kararlılığının bir göstergesi olduğunu belirtti. Ala, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Kıbrıs’ta barış ve istikrarı sağlayan ‘Mutlu Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümünü kutluyoruz. Kıbrıs halkının güvenliği ve huzuru için gerçekleştirilen bu harekatla Ada’ya barış ve istikrar gelmiştir. Türkiye olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerini destekleme ve koruma konusunda tereddüt göstermeyeceğiz.” Cevdet Yılmaz: “Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edeceğiz” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıl dönümünde yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin garantörlük sorumluluğunu sürdürdüğünü ve Kıbrıs Türk halkının haklı davasının destekçisi olduğunu ifade etti. Yılmaz, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yılında, bu onurlu mücadelenin kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyor, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve güvenliği için verilen bu mücadelenin daima arkasında olduğumuzu vurguluyoruz” ifadelerini kullandı. Kıbrıs Barış Harekatı’nın önemi yeniden vurgulandı 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin Garanti Anlaşması’ndan doğan haklarını kullanarak gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı, adadaki Türk halkının maruz kaldığı zulme son vermeyi amaçlamıştı. Harekat, Kıbrıs Türklerinin can güvenliğini sağlamış ve KKTC’nin kuruluşunun önünü açmıştı.

Kıbrıs Barış Harekatı gazisi Coşkun Adaber, 51 yıl sonra yaşadıklarını unutamıyor Haber

Kıbrıs Barış Harekatı gazisi Coşkun Adaber, 51 yıl sonra yaşadıklarını unutamıyor

Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan 71 yaşındaki Adanalı gazi Coşkun Adaber, 15 ay görev yaptığı Ada'daki günlerini aradan geçen 51 yıla rağmen unutamıyor.Merkez Çukurova ilçesinde yaşayan Adaber, 1974 yılında vatani görevini yaptığı Nevşehir Komando Taburundan Kıbrıs'a giden birlikte yer aldı. Personel taşıma aracının şoförlüğünü yapan Adaber, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından barış ve huzuru tesis etmek amacıyla ilki 20 Temmuz 1974'te başlatılan Kıbrıs Barış Harekatı'na katılmak üzere Mersin Limanı'na gitti. İkincisi 14 Ağustos'ta başlayan harekat öncesi çıkarma gemisiyle Ada'ya giden Adaber, burada Kıbrıs'a barışı getiren birliklerin içerisinde görev yaptı.Adana Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanlığı görevini de sürdüren Coşkun Adaber, 15 ay görev yaptığı Kıbrıs'ta yaşadıklarını AA muhabirine anlattı. Harekata katıldığı dönemde yaşadıklarını unutamayan Adaber, ikinci harekat öncesi gece yoğun bir ateş altında kaldıklarını söyledi. Coşkun Adaber, sözlerini şöyle sürdürdü: "Atış başlayınca arabalarımızın yanına mevzi kazdık. İkinci harekat sırasında da yoğun havan atışı altında kaldık. Üstümüzden bir helikopter geçti. Dost helikopteri mi düşman helikopteri mi bakmak aklımıza hiç gelmedi. Helikopterin gözden kaybolmasının ardından üzerimize yoğun havan saldırısı başladı. Araçlara, mevzilere, her yere düştü. Havanın sesiyle hemen sipere kapaklanırdık." "Şu anda göreve çağrılsam, yine seve seve giderim" Adaber, harekata giderken neyle karşılaşacaklarını bilmediklerini belirterek, "Bizim tabura 'efsane birlik' derlerdi. Katıldığımız iki harekatta da hiç kayıp vermedik. Bunun için bize başarı telgrafı gönderildi. Aklımızda ne ölüm korkusu vardı ne de başka bir şey. Sanki sıradan bir göreve gidiyor gibiydik. Bizim her anımızda kahramanlık vardı. Biz ölümü hiç önemsemeyen, verilen görevi en iyi şekilde yapan, benzeri olmayan bir birliğiz. Verilen görevi en iyi şekilde yaptık. Yapmasaydık o kadar yer alınmazdı. Şu anda göreve çağrılsam yine seve seve giderim." dedi. Coşkun Adaber, gençlerin gazilik kavramını iyi anlaması gerektiğine işaret ederek, "Gençler derneğimize gelsin, savaş nasıl bir şeydir, gazi, şehit kime denir öğrensinler. Orada nasıl bir bedel ödendiğini anlarlarsa düşman birliklerine karşı daha bilinçli olurlar." ifadelerini kullandı.

Netflix'ten skandal dizi 'Famagusta'! Türkleri hedef aldılar Haber

Netflix'ten skandal dizi 'Famagusta'! Türkleri hedef aldılar

Netflix, 20 Eylül'den itibaren 'Famagusta' adlı dizinin yayınlanacağını duyurdu. Rum tezleri üzerinden Kıbrıs Barış Harekatı'nı çarpıtarak anlatan dizi, Türk askerini "sivil halka ateş açan işgalci güçler" olarak gösterirken, Kıbrıslı Türkler'e yapılan katliamlardan bahsetmiyor. Platformun bu kararı, Kıbrıslı Türkler başta olmak üzere birçok kişi tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Netflix'in Önceki Skandalları Kanlı Noel: 20 Aralık 1963'te Rum saldırıları sırasında Türk subaylarının evlerine yapılan saldırılarda, Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve üç çocuğu şehit edilmişti. Netflix'in Önceki Skandalları: 2016 yapımı 'Designated Survivor' dizisinde FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in karakterine dikkat çekilmiş, 2018 yapımı '13 Emir' dizisinde ise bir Türk'ün boğaz keserek cinayet işlenmesi öne çıkarılmıştı. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan Netflix'e Sert Tepki KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, dizinin yayınlayacak olmasına tepki gösterdi. CNN TÜRK canlı yayınına katılan Tatar, dizi Türkiye ve KKTC'den büyük tepkilere yol açtığını belirtti ve Netflix'te böyle bir siyasi olayın tek taraflı yaklaşımının kabul edilemeyeceğini ifade etti. Tatar, Kıbrıs Türklerinin yaşadığı gelişmelerin göz ardı edildiğini vurguladı. Ömer Çelik'in Tepkisi AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Netflix'in bu diziyle Kıbrıs Barış Harekatı'nı ve Türk askerini hedef gösterdiğini belirterek, "Barışın ve adaleti tesis etmeyen müdahalenin, Rum propagandasıyla hedef hazırlanmasını kabul edemeyiz" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.