TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Kırmızı Et

İLKHABER-Gazetesi - Kırmızı Et haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırmızı Et haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Uğur Coşkun: Aşırı kırmızı et ve işlenmiş gıda tüketimi bağırsak kanseri riskini artırıyor Haber

Prof. Dr. Uğur Coşkun: Aşırı kırmızı et ve işlenmiş gıda tüketimi bağırsak kanseri riskini artırıyor

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, kolorektal kanseriyle ilgili konuştu. Prof. Dr. Uğur Coşkun kolorektal kanserine farkındalık kazandırmak için Mart ayında birçok etkinlik düzenlendiğini söyledi. Batı tarzı beslenme alışkanlığının bağırsak kanseri riskini artıran en önemli faktörlerden birisi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Uğur Coşkun, kırmızı et, sosis ve salam gibi işlenmiş gıdaların fazla tüketilmemesi gerektiğini ifade etti. Fazla sosis tüketimi bağırsak kanseri riskini yüzde 40 artırıyor Coşkun, Cancer Epidemiology, Biomarkers, Prevention dergisinde yayımlanan çalışma ile kırmızı et ve işlenmiş gıdaların neden herkeste bağırsak kanseri yapmadığıyla ilgili sorunun aydınlatıldığını sözlerine ekleyerek, “Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Stern ve arkadaşları tarafından yayınlanan bu çalışmaya 29 bin 482 bağırsak kanseri olan ve 39 bin 635 kanser olmayan kontrol vakası dahil edildi. Bu çalışmada fazla miktarda kırmızı et tüketenlerde yüzde 30, yine fazla miktarda salam, sosis gibi işlenmiş gıda tüketenlerde yüzde 40'tan daha fazla bağırsak kanseri riski tespit edildi. Bu çalışmada yapılan detaylı genomik analizde HAS2 ve SMAD7 isimli genlerin kırmızı et-işlenmiş gıdaların fazla tüketimi ile bağırsak kanseri arasındaki ilişkiden sorumlu olduğu tespit edildi. Yukarıda bahsedilen riske ilave HAS2 geni olan bireylerde bağırsak kanseri riski yüzde 38, SMAD7 olanlarda ise yüzde 18 daha fazla olarak bulundu. Sonuçta bu çalışma fazla miktarda kırmızı et ya da işlenmiş gıda tüketen bir kısım insanda bağırsak kanseri gelişirken neden bazılarında gelişmediğini açıklayabilecek nitelikte. Bu çalışma geliştirildiğinde ve yeni çalışmalarla bulgular doğrulandığında, belki yakın gelecekte kırmızı etin ve işlenmiş gıdaların kimlerde bağırsak kanseri riski oluşturduğu, kimlerin ise bu gıdaları daha güveli tüketebileceği ortaya söylenebilecek” diye konuştu.

Kırmızı et faydaları nelerdir? Aşırı kırmızı et tüketiminde neler olur? Uzmanı açıkladı Haber

Kırmızı et faydaları nelerdir? Aşırı kırmızı et tüketiminde neler olur? Uzmanı açıkladı

Son yıllarda yapılan birçok araştırma, kırmızı etin aşırı tüketiminin potansiyel risklerini ortaya koymaktadır. Kırmızı et, özellikle demir, çinko, vitamin B12 ve protein gibi önemli besin maddelerini içermesi nedeniyle birçok kişi için besleyici bir seçenek olarak görülmektedir. Ancak, bu besin değeriyle birlikte, aşırı miktarda tüketildiğinde bazı sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtilmektedir. Peki kırmızı etin faydaları elerdir? Kırmızı eti fazla tüketmenin sağloğa zararları nelerdir? İşte ayrıntılar... Kırmızı Etin Sağlığa Faydaları Demir İçeriği: Kırmızı et, vücut için önemli olan demir mineralini yüksek miktarlarda içerir. Demir, kan hücrelerinin oluşumu ve oksijen taşıma sürecinde kritik bir rol oynar. Protein Kaynağı: Yüksek kaliteli protein içeren kırmızı et, kas gelişimi, onarımı ve genel vücut fonksiyonları için önemli bir kaynaktır. B12 Vitamini: Kırmızı et, B12 vitamini bakımından zengindir. Bu vitamin, sinir sistemi sağlığı ve kırmızı kan hücreleri oluşumu için kritiktir. Aşırı Kırmızı Et Tüketiminin Fazla Olması Kalp Sağlığı: Bazı araştırmalar, aşırı kırmızı et tüketiminin kalp hastalığı riskini artırabileceğini öne sürmektedir. Doymuş yağ içeriği ve kolesterol seviyeleri dikkate alınmalıdır. Kanser Riski: Özellikle işlenmiş kırmızı etin aşırı tüketimi, kolon kanseri riskini artırabilir. Nitratlar ve nitritler gibi işleme maddelerinin etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Metabolik Sorunlar: Aşırı kırmızı et tüketimi, tip 2 diyabet ve obezite gibi metabolik sorunların gelişme riskini artırabilir. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nilüfer Avcı Kuru baklagillerin kırmızı etten daha fazla tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, önerilerin besinleri şöyle sıraladı;  “Haftada bir, mümkünse iki ya da üç kez balık tüketilmelidir. Yapay tatlandırıcı içeren tüm içeceklerden uzak durulmalı. Özellikle semizotu ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, antioksidan etki gösteren betakaroten ve lutein açısından zengindir. Kuarsetin tam bir antioksidan, antiinflamatuvar ve antialerjik etkiye sahiptir. Ek olarak antikanserojen kansere karşı koruyucu etkisi unutulmamalıdır. Kuarsetin daha çok soğan, elma ve karabuğdayda daha az miktarda da brüksel lahanası, lahana ve kuruyemişlerde bulunur. Domates, bir antioksidan olan likopen kaynağıdır. Ek olarak karoten ve vitamin E içerir. Likopen prostat ve akciğer kanserine karşı koruyucu özellik gösterir.”

Kırmızı et tüketimi kanser riskini artırıyor Haber

Kırmızı et tüketimi kanser riskini artırıyor

Kanser, dünya genelinde ölümlere sebep olan en yaygın hastalıklardan biri olduğunu belirten Medicana Bursa Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nilüfer Avcı, aşırı kilonun ve yetersiz fiziksel aktivitenin göğüs, rahim, kolon ve yemek borusu kanserine sebep olabileceğini belirtti. Salamura et ve şarküteri tüketiminin kolon ve rektum kanserine yakalanma riskini artırdığını söyleyen Avcı, balık tüketiminin kolon ve rektum kanseri riskini azalttığını vurgulayarak şunları söyledi; "Bazı besinler toksik bileşenler içerir. Bu bileşenlerin bazıları pişirme yöntemleri sebebiyle açığa çıkar. Bazıları ise tarımda kullanılan zirai ilaç ve kimyasalların, kimyasal gübrelerin, parazit ilaçlarının kalıntılarıdır. Bu kimyasalların besinlerde bıraktığı kalıntılar insan sağlığı için son derece zararlıdır. Bu tarım ilaçlarının ilk kurbanları ise bu tehlikenin farkında olmayan çiftçilerdir. Ürünlerin hasat sonunda depolama, saklama, işleme ve arıtma teknikleri son derece önemlidir. Bu aşamalarda yapılan hatalar sağlığımız için gerekli gıdaları birer silah haline dönüştürebilir.” Vücudun su ve mineral ihtiyacının dengeli olarak karşılanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Avcı, “Bir yetişkinin günlük su ihtiyacı 2.5 litredir. Bunun 1 litresini tükettiğimiz gıdalardan alırken, kalan 1.5 litresini içeceklerden almak gerekir. Günde en az 4 porsiyon meyve tüketilmeli, mevsim meyveleri tercih edilmeli. Meyvelerin farklı öğünlerde tüketilmesi gerekiyor. Günde bir veya iki porsiyon çiğ sebze ve en az bir porsiyon pişmiş sebze tüketilebilir. Yeşil, sarı, kırmızı sebzelerden her gün en az birer porsiyon tüketilmesi gerekir” diye konuştu. Nohut, kuru fasulye ve barbunya gibi kuru baklagillerin kırmızı etten daha fazla tüketilmesi gerektiğini ifade eden Avcı, önerilerin besinleri şöyle sıraladı; “Haftada bir, mümkünse iki ya da üç kez balık tüketilmelidir. Yapay tatlandırıcı içeren tüm içeceklerden uzak durulmalı. Özellikle semizotu ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, antioksidan etki gösteren betakaroten ve lutein açısından zengindir. Kuarsetin tam bir antioksidan, antiinflamatuvar ve antialerjik etkiye sahiptir. Ek olarak antikanserojen kansere karşı koruyucu etkisi unutulmamalıdır. Kuarsetin daha çok soğan, elma ve karabuğdayda daha az miktarda da brüksel lahanası, lahana ve kuruyemişlerde bulunur. Domates, bir antioksidan olan likopen kaynağıdır. Ek olarak karoten ve vitamin E içerir. Likopen prostat ve akciğer kanserine karşı koruyucu özellik gösterir.” Zeytinyağının Akdeniz ülkelerinde daha fazla tüketildiğini söyleyen Avcı, özellikle sızma zeytinyağının rafine zeytinyağından çok daha fazla polifenol içerdiğini vurgulayarak, “Polifenol tüketimi, kanser vakaları ve kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin görülme sıklığını azaltır. Soğan ve sarmısak bolca tüketilmelidir. Soğan ve sarımsak güçlü bir karsinojen olan nitrozaminleri bloke ederek bizleri kansere karşı korur. Brokoli özellikle prostat kanserine karşı koruyucu rolü olan glukorafanin içerir. Kırmızı üzüm bolca resveratrol içerir. Resveratrol kansere karşı koruyucu özellik gösterirken kanser hücrelerinin büyümesini de önler. Ahududu, çilek ve yaban mersini gibi orman meyveleri antikanserojen olan elarjik asitten zengin meyvelerdir. Elarjik asit kiraz, armut, elma ve kivide de bulunur. Doğadaki birçok besin kaynağı insanın gelişimi için gereklidir" diy konuştu. Sağlıklı beslenmenin tek başına yeterli olamayacağını ifade eden Prof. Dr. Avcı, “Sağlıklı var olabilmek için sağlıklı yaşamayı öğrenmek gerekiyor. Spor yapmalı, zararlı alışkanlıklardan uzak durmalı, stres faktörlerini iyi yönetebilmeli, dinlenmeli ve farklı hobiler ile uğraşmalıyız. Unutmayalım, bizi kansere karşı koruyacak veya bizim kanserimizi tedavi edebilecek tek bir besin yoktur” diye tavsiyelerde bulundu.

Adana’da kırmızı ete zam yok Haber

Adana’da kırmızı ete zam yok

Yaklaşan yeni yıl öncesi Adana Kasaplar Odası, kemikli koyun ve dana etini 300 TL’ye, kuşbaşı eti ise 350 TL’ye sabitledi. Oda, yaklaşan yeni yıl öncesi esnafa ‘zam yapmama’ tebligatı gönderdi.  Konuya ilişkin açıklama yapan Adana Kasaplar Odası Başkanı Murat Saruhan Yağmur, vatandaşlara ucuz ve kaliteli et yedirmeyi istediklerini belirterek, “Adana’da kırmızı ete zam yapılmadı. Yeni yıldan sonra gelen zamlara göre değerlendirme yapacağız. Fiyatların tamamını vermesi Türkiye Kasaplar Federasyonu’na aittir” dedi. “Marketler denetlenmeli” İstanbul başta olmak üzere birçok metropol şehirde fiyatların 700-800 liradan seyrettiğini anlatan Yağmur, “Böyle fiyatlar Adana’da yok. Yapılan fahiş fiyat zamlarını marketler yapıyor. Marketlerin et reyonları kapatılmalı eğer kapatılmıyorsa da denetlenmeli. 700-800 lira gibi fiyatlar yok” ifadelerini kullandı. “Adana kebaba zam yok” Kebapçı Cihangir Korkmaz ise Adana’nın kebabın başkenti olduğunu söyledi. Korkmaz, “İstanbul’da fiyatlar inanılmaz arttı. Adana’da şu anda kemiksiz eti 350 liradan, kemikliyi de 300 liradan alıyoruz. Bir geçiş dönemi var ama İstanbul ve diğer illerdeki gibi yüksek rakamlar yok. Bu anlamda Adanalılar şanslı. Biz kebapçılar olarak da zam yapmadık. Adana kebap için fahiş zamlar yapmıyoruz sadece zam geçişi olduğunda ufak dokunuşlar yapıyoruz” diye konuştu.

Adana’da kırmızı et tüketimi rekor seviyeye ulaştı Haber

Adana’da kırmızı et tüketimi rekor seviyeye ulaştı

ADANA (İLKHABER) - Adana’da yaz aylarında gurbetçilerin de gelmesiyle et tüketimi rekor seviyeye ulaştı. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkan Vekili Saruhan Yağmur, günlük en az 20 ton etin tüketildiğini belirtirken, kebapçı Cihangir Korkmaz ise gurbetçilerin esnafa can suyu olduğunu söyledi. Kebabın başkenti Adana’da Haziran ayı itibarıyla artan gurbetçi nüfusuyla birlikte kırmızı et tüketimi de artmaya başladı. Kış ve ilkbahar aylarında günlük ortalama 10-15 ton arasında et tüketilen kentte Haziran ayının 15’inden sonra et tüketimi günlük en az 20 tona çıktı. Gurbetçi vatandaşların gelmesiyle et tüketiminin artması, esnafa da adeta can suyu oldu. “İşlerimiz gayet açılmış durumda” Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkan Vekili ve Adana Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Yağmur, “Adana’da turizm sezonuyla birlikte günlük et tüketimi 20 tona ulaştı. Bunlara sakatat, sucuk ve tavuk etini de eklediğimizde tüketim 25 tonu buluyor. Bu rakamlardan memnunuz. İşlerimiz gayet açılmış durumda. Eylül ayından sonra belki küçük düşüşler olabilir. Bunun dışında bir sıkıntımız yok” ifadelerini kullandı. “Ete zam yok” Esnafa satışların can suyu olduğunu belirten Yağmur, “Turistlerin Adana’ya gelmesi kasaplar için sevindirici ve can suyu oldu. Kemiksiz etin kilosu 300 TL. Ayrıca ete zam da düşünmüyoruz. Kebapçılar, rekabet içinde oldukları için fiyatlarda değişiklikler tabi ki olabiliyor. Fakat bizler Et ve Süt Kurumu ile yapacağımız anlaşmayla etleri oradan alacağız. Küçük esnaflarda sadece bu etlerin satışı olacak” dedi. “Esnaflar olarak mutluyuz” Kebapçı Cihangir Korkmaz ise satışlardan memnun olduklarını belirtti. Korkmaz, “Yaz aylarında yurt içi ve yurt dışından Adana’ya insanlar çok rağbet gösterdi. Bu da Adana için can suyu oldu. Esnaf mutlu oldu. Çünkü et satışlarına yansıdı. Et satışlarının artması da kebapçılara yansıdı. Havaalanından inen insanlar, anne babalarını görmeden kebapçılarda soluğu alırlar. Esnaflar olarak mutluyuz” şeklinde konuştu. “Sıcaklıklar et tüketimini düşürmüyor” Gün içerisinde 45 dereceye ulaşan sıcak havalar nedeniyle et tüketiminin genelde akşam daha fazla olduğunu aktaran Korkmaz, “Sıcaklıklar et tüketimini düşürmüyor, tersine artırıyor. Gündüz saatlerinde 45 dereceyi aşan sıcaklıklar olduğu için insanlar daha çok akşamları geliyorlar. Gece 3’e kadar kebap yemeye gelenler var” ifadelerini kullandı. “Adana’yı en iyi şekilde temsil ediyoruz” Adana kebabının yanında 10 çeşit salata verdiklerini, bazı insanların sadece salatalar için bile kebapçılara geldiğini vurgulayan Cihangir Korkmaz, şunları söyledi: “Kebabın yanında sadece kebap vermiyoruz. Mevsim, soğan, ezme salataları ve yeşilliklerde veriyoruz. Bu yeşillikler ile kebabı dengelediği için sağlığa hiçbir zararı olmuyor. Bizler Adana’yı en iyi şekilde temsil ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz.” “Herkesi Adana’ya bekliyoruz” Kebap yemeye gelen bir vatandaş ise sıcakların kendilerini etkilemediğini belirterek, “Adana her zaman sıcak. Yaz aylarında 50 dereceyi aşan sıcaklıklar oluyor. Bu sıcakların bizim kebap yememize engel değil. Adanalılar olarak sıcaklıklar 50 derece de olsa 70 derece de olsa biz kebap yemeye devam edeceğiz. Herkesi Adana’ya bekliyoruz” dedi.

Türkiye Kasaplar Federasyonundan ramazanda "kırmızı et" açıklaması Haber

Türkiye Kasaplar Federasyonundan ramazanda "kırmızı et" açıklaması

ANTALYA (AA) - AYŞE YILDIZ - Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, ramazanda yeterince kırmızı etin olacağını belirterek, "İnsanımız inşallah devletin de desteğiyle ramazanda ucuz et yer." dedi.Yardımcı, AA muhabirine, Tarım ve Orman Bakanlığının Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından hızlıca koordine olarak, o illerdeki hayvanları satın aldığını söyledi.Yaralı hayvanların tedavisinin sağlandığını, bazılarının ise besiye alındığını belirten Yardımcı, Bakanlığın bölgedeki büyük ve küçükbaş hayvanlara sahip çıktığını vurguladı.Deprem bölgelerindeki aşevlerinde çıkan yemeğe oda başkanlarının ve kasapların ellerinden geldiğince kırmızı et desteği sağladığını aktaran Yardımcı, kendilerinin de Antalya'da depremzedelerin konakladığı tesislere et desteği vermeye çalıştığını bildirdi.Et ve Süt Kurumunun ramazan için piyasaya taze karkas et satışı yapmasına da değinen Yardımcı, federasyon olarak her zaman besiciyi, vatandaşı ve kasabı koruduklarını ifade etti.Kırmızı etin belirli çevreler tarafından gündemde tutulduğunu ileri süren Yardımcı, Et ve Süt Kurumunun aldığı eti kasabın da satması için çalışma yaptıklarını vurguladı.- "Sakin zamsız bir ramazan geçirmeyi umut ediyoruz"Piyasada yeterli etin bulunduğuna değinen Yardımcı, şöyle konuştu:"Ramazanda kırmızı ete zam olmasın istiyoruz. Et ve Süt Kurumunun piyasaya satacağı etin piyasaya denge olmasını sağlayacağız. Federasyon olarak çalışma yapıyoruz, sakin zamsız bir ramazan geçirmeyi umut ediyoruz. Ramazanda vatandaş kırmızı et sorunu yaşamayacak, yeterince etimiz de hayvanımız da var. İnsanımız inşallah devletin de desteğiyle ramazanda ucuz et yer."Yardımcı, besiciye verilen desteklerin önemli olduğunu hatırlatarak, besicilikte özellikle aile işletmelerinin sektörün sürdürülebilirliği açısından önemli olduğuna dikkati çekti.Girdi maliyetlerinin yükseldiğini dile getiren Yardımcı, "Her ramazanda 'kırmızı ete zam', 'kırmızı et yeterli' değil gibi spekülatif açıklamalar oluyor. Türkiye'de et sorunu yok. Spekülatörlüğe gerek yok, bizim hayvanımız kendimize yeter. Esnaf olarak önceki ramazanlarda ete zam yapmadık." dedi.Lezzetli etin püf noktalarını anlatan Yardımcı, "Buzluktan çıkarıp çözdürdüğünüz eti, tekrar buzluğa atmayın bakteri üretir. Eti çok fazla pişirmeyin, kanlı da olmasın ama sulu olması vitaminler için önemli." dedi.

Türkiye Kasaplar Federasyonundan "kırmızı ette fırsatçılığa izin verilmeyecek" açıklaması: Haber

Türkiye Kasaplar Federasyonundan "kırmızı ette fırsatçılığa izin verilmeyecek" açıklaması:

ANTALYA (AA) - AYŞE YILDIZ - Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, ramazana iki ay olmasına rağmen et fiyatlarına ilişkin spekülatif açıklamalar yapılmaya başlandığını belirterek, "Ramazan bitene kadar elimizden geldiğince kırmızı ete zam yapmayacağız." dedi.Yardımcı, AA muhabirine, Türkiye'de kişi başı et tüketiminin daha da artmasını sağlamak için federasyon olarak ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.Ankara'da sektör temsilcileri ile Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla, ramazan öncesi gündeme gelmeye başlayan et fiyatlarına ilişkin spekülatif açıklamaların önüne geçmek amacıyla toplantı yaptıklarını aktaran Başkan Yardımcı, şunları kaydetti:"Ramazana iki ay olmasına rağmen et fiyatlarının artması için spekülatörlük yapıyorlar. Sayın Bakanımız da açıkladı. Ülkemizde yeterince hayvanımız da etimiz de var. Girdi maliyetlerinin artması ister istermez et fiyatlarına da yansıyor. Türkiye'nin tek gündemi sanki etmiş gibi spekülatörlük yapıyorlar, gündem yaratmaya çalışıyorlar. Eti gündemden kaldıracağız. Et önemli gıdamız, içinde tüm vitaminler var. Kalsiyum, fosfor, A, B, B12 vitaminleri bakımından zengin. İnsan hücrelerini yenileyen önemli bir gıda. İnsanımız gitsin etini alsın istiyoruz."- Et ve Süt Kurumu'nun karkas et çalışmasıYardımcı, Et ve Süt Kurumunun ramazan için hazırlıklarını tamamlayarak, ihtiyaç durumunda üreticilerin maliyetlerini göz önünde bulundurarak piyasaya taze karkas et satışı yapma kararına ilişkin, vatandaşın ucuz et yemesi için devletin her zaman fiyatta denge sağladığını bildirdi.Hem üreticiyi, kasabı hem de vatandaşı korumanın önemli olduğunu ifade eden Yardımcı, şöyle konuştu:"Ramazan için biz şimdiden çalışmalara başladık. Her yıl ramazanda söylediğim spekülatörler çıkıyor, devletimiz bunu dengelemek için Et ve Süt Kurumu aracılığıyla et getiriyor, getirecek de. Ben her zaman buna karşı olduğum halde, bu sefer karşı değilim. Spekülatörler için devletimiz gerekeni yapacak. Et ve Süt Kurumu denge olsun, hem üreticiyi hem esnafı korusun ve herkes kazansın istiyoruz. Ramazan bitene kadar elimizden geldiğince kırmızı ete zam yapmayacağız. Spekülatörlerin karşısındayız, korkumuz da yok. Her yıl aynısını yapıyorlar, devletimiz buna yönelik tedbirini alıyor."Yardımcı, vatandaşın kırmızı et alırken rengine, kokusuna dikkat etmesi gerektiğini belirterek, hazır kıyma yerine etten kıyma çektirilmesini önerdi.Esnafa verilen 500 bin liraya kadar kredi desteğinin sektöre pozitif yansıdığına değinen Yardımcı, buzağı ölümlerinin önüne geçmek için yapılan çalışmada da başarılı olunduğunu, her yıl doğumda kaybedilen 300 bin civarındaki buzağının 200 binin aşıyla kurtarıldığını sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.