#Klinik Diyetisyen Duygu Özbay

İLKHABER-Gazetesi - Klinik Diyetisyen Duygu Özbay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Klinik Diyetisyen Duygu Özbay haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Klinik Diyetisyen Duygu Özbay: Bayramda et yerken sağlığınızı riske atmayın! Haber

Klinik Diyetisyen Duygu Özbay: Bayramda et yerken sağlığınızı riske atmayın!

Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, yeni kesilen etin sindiriminin zor olduğunu, bu yüzden en az 12-24 saat buzdolabında dinlendirmek gerektiğini söyledi.Bayramın getirdiği rehavet ile birlikte porsiyonlar artarken, et başta olmak üzere birbirinden lezzetli yemekler ve tatlılar sofraların baş köşesinde yerini alıyor. Ancak bu durum kimi zaman beraberinde hazımsızlık, şişkinlik ve midede yanma gibi sindirim sorunlarını da getirerek bayram günlerinin tadını kaçırabiliyor. Kurban Bayramı'nda dengeli ve ölçülü beslenerek hem bayram sofralarının keyfini çıkarmanın hem de sağlığı korumanın mümkün olduğunu söyleyen Medline Adana Hastanesi'nden Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. Diyetisyen Özbay 8 püf noktayı şu şekilde sıraladı: "1. Bayram kahvaltısı hafif olsun Bayram sabahı kurban telaşıydı, diğer hazırlıklardı derken aç kalınabiliyor ya da çok yağlı kahvaltılar yapılabiliyor. Gününüze hafif bir kahvaltıyla başlayın: Peynir, zeytin, haşlanmış yumurta, tam buğday ekmeği ve bol taze yeşillikle hazırlanmış bir kahvaltı hem sizi tok tutar hem de midenizi yormaz. 2. Eti dinlendirin Yeni kesilen etin sindirimi daha zor olur. Ayrıca taze kesilmiş et pişirildiğinde sert olabilir ve mideyi yorabilir. Bu yüzden eti kesildikten sonra en az 12-24 saat buzdolabında dinlendirin. Bu süre sonunda hem daha lezzetli pişer hem de sindirimi kolaylaşır. 3. Kızartma yerine ızgara veya haşlama tercih edin Kızartma işlemi etin yağ içeriğini artırır ve kalp sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Bunun yerine etleri ızgarada, fırında ya da haşlama olarak pişirirseniz daha sağlıklı olacaktır. Özellikle yağ ilavesi yapmadan pişirmek, gereksiz kalori alımını da engeller. 4. Sebzeleri unutmayın Bayramda sofralar genellikle et ağırlıklı olarak kurulur. Ama sadece et yemek kabızlık, hazımsızlık gibi sorunlara davetiye çıkartır. Sofranızda mutlaka zeytinyağlı sebze yemeklerine, taze salatalara ve lifli gıdalara (örneğin kepekli ekmek) yer verin. Bu sayede sindiriminiz rahatlarken beslenme dengesiniz de sağlanmış olur. 5. Yoğurt ve ayranla denge sağlayın Kırmızı etin içeriğinde demir ve protein bulunur, ancak aşırı tüketildiğinde sindirimi zorlayabilir. Yanında yoğurt ya da ayran gibi fermente süt ürünleri tüketmek, sindirimi destekler ve mideyi rahatlatır. Ayrıca probiyotik etkisiyle bağırsak sağlığınıza da katkı sağlar. 6. Aşırı et tüketiminden kaçının "Bayram zaten 4 gün, bir şey olmaz" demeyin. Gün içinde çok fazla et tüketmek; mide yanması, şişkinlik ve daha önemlisi kalp-damar hastalıkları açısından risk oluşturabilir. Günde 1-2 porsiyon (yaklaşık 90-150 gram) kırmızı et yeterlidir. Geri kalan öğünlerde sebze veya bakliyat ürünlerini tercih edin. 7. Tatlıda ölçülü olun Bayramın vazgeçilmezi olan baklava ve şerbetli tatlılar, bol miktarda şeker ve yağ içerir. Bu tatlılar kısa vadede kan şekerinizi hızla yükseltir, uzun vadede ise kilo alımına ve diyabete zemin hazırlayabilir. Tatlı tercihinizi sütlaç, güllaç, meyve tatlıları ve dondurma gibi daha hafif seçeneklerden yana kullanın. Miktarı ise 1 küçük porsiyon olarak sınırlayın. 8. Bol su için, hareketsiz kalmayın Et ağırlıklı beslenme vücutta daha fazla atık madde oluşmasına neden olur. Bunların vücuttan atılması için bol su içmek gerekir. Günde en az 6-8 bardak su içmeye özen gösterin. Ayrıca bayram boyunca hareketsiz kalmak yerine kısa yürüyüşler yaparak sindirim sisteminizi destekleyin ve kan dolaşımınızı hızlandırın."

Meme kanserinden koruyan 8 besin Haber

Meme kanserinden koruyan 8 besin

ADANA(İLKHABER)- Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, neredeyse her 8 kadından 1’inin yakalandığı meme kanserinden korunmak için vücuttaki yağ oranını kontrol altında tutmak ve kansere karşı koruyucu etkisi bilinen besinleri tüketmenin önemli olduğunu söyledi. Özbay, bunun için öncelikle beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyerek, meme kanserine karşı koruyucu etki gösteren 8 besini şu şekilde anlattı: Kurubaklagiller Özellikle menopoz sonrası dönemde meme kanserinden korunmak için normal vücudun normal ağırlığında olması önemli bir faktör. Mercimek, barbunya, kuru fasulye ve nohut gibi kurubaklagiller ise posaları sayesinde kan şekerini dengelemede önemli bir yere sahip olduklarından tokluk süresini uzatarak kilo kontrolünü sağlamada yardımcı oluyorlar. Turunçgiller Vitaminler, hastalıklarla mücadelede büyük önem taşıyor. Antioksidan özelliği bilinen C vitamini yetersizliğinin kanser oluşumu ile ilgili olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle başta portakal, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller olmak üzere maydanoz, turp, yeşil biber gibi C vitamini deposu olan sebzelerin sofralarımızda yer alması gerekiyor. Sarımsak Araştırmalar bize sarımsağın da bağışıklığı güçlendirici ve kanserden koruyucu etkisi olduğunu gösteriyor. Bu olumlu etki ise sarımsakta bulunan “allisin” isimli bileşende gizli. Sarımsağın bu özelliğinden yüksek oranda faydalanmanın sırrı ise ezilip, çiğ olarak yenilmesi olarak gösteriliyor. Omega-3 Sardalya, somon, uskumru, palamut, lüfer gibi balıklar sahip oldukları yüksek orandaki yağ asitleri (Omega-3) sayesinde meme kanserine karşı koruyucu etkiye sahip besinler arasında geliyor. Bu nedenle balığa sofralarımızda ızgara ve buğulama gibi pişirme yöntemlerini kullanarak, haftada 2-3 kez yer vermek gerekiyor. Domates İnsan vücudu likopen üretmiyor. Ancak güçlü bir oksidatif etkiye sahip olan likopen oksidatif strese karşı koruyucu etkisinden dolayı kanser riskini düşürüyor. Likopen ise sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan domates başta olmak üzere karpuz, çilek, nar, kayısı, kırmızı greyfurt, pancar ve kırmızı lahanada bulunuyor. Zeytinyağı Zeytinyağı bol miktarda E vitamini içeriyor. Bu sayede hem kanser oluşumunu engelliyor hem de bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Bundan dolayı yemek hazırlarken yağ tercihinin, kilo kontrolü açısından aşırıya kaçmamak şartı ile zeytinyağı yönünden kullanılması büyük önem taşıyor. Brokoli Brokolide bulunan ’indol’ adlı bileşikler, hassas hücrelerde tümör oluşumunu tetikleyen östrojeni etkisiz hale getiriyor. Ayrıca içeriğinde bulunan ve güçlü bir antioksidan olan beta-karoten, vücuttan zararlı maddelerin atılmasını hızlandırarak sağlıklı hücrelerin zarar görmesini engelliyor. Zerdeçal Ana vatanı Hindistan olan ve içeriğindeki kurkumin sayesinde yüksek antioksidan etki gösteren zerdeçal, hücresel yapıların güçlendirilmesine katkıda bulunuyor. Bu sayede kanserleşmeyi önlerken, meme kanseri de dahil olmak olma üzere tüm kanser türlerine karşı koruyucu bir etki sağlıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.