TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#koklear implant

İLKHABER-Gazetesi - koklear implant haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, koklear implant haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Koklear implant, "suya girmeyi" ve "su aktiviteleri sırasında duymayı" mümkün kılıyor Haber

Koklear implant, "suya girmeyi" ve "su aktiviteleri sırasında duymayı" mümkün kılıyor

İSTANBUL (AA) - Cochlear Türkiye Pazarlama Müdürü Banu Gökçe Türker, koklear implant kullanıcılarının işitme cihazlarıyla denize veya havuza girebileceklerini belirterek, bu cihazların "suya girmeyi" ve "su aktiviteleri sırasında duymayı" mümkün kıldığını bildirdi.Türker, yaptığı yazılı açıklamada, tatil sezonunun açıldığı bugünlerde koklear implant kullanıcılarının en çok, ses işlemcileriyle deniz veya havuza girip giremeyeceğini merak ettiğini belirtti.Türker, "Denize ve havuza girmek isteyen koklear implant kullanıcılarının aklını kurcalayan soru işaretlerinin başında ise cihazların özellikle de ses işlemcilerinin suya dayanıklı olup olmadığı, su altında duymaya devam edip edemeyeceği geliyor. Bu noktada kullanıcılar rahat olmalı. Küçük önlemler ve bazı ipuçlarıyla ses işlemcileriyle denize ve havuza girmek mümkün. Koklear implant, suya girmeyi ve su aktiviteleri sırasında duymayı mümkün kılıyor." ifadelerini kullandı.Suya dayanıklı koklear implantlar ve ses işlemcilerinin günlük nemin üstesinden gelecek şekilde tasarlandığını aktaran Türker, ancak yüzme veya dalma gibi aktivitelerde ekstra korumaya ihtiyaç duyulabildiğini belirtti.Türker, suya karşı koruyucu kılıfların kullanılmasının, su aktiviteleri sırasında koklear implant ses işlemcisi için ek bir koruma katmanı sağlayacağını, bu aksesuarların, su ve nemi cihazdan uzak tutarak hasar riskini azaltacak şekilde tasarlandığını vurguladı.- Denize ve havuza girerken dikkat edilmesi gereken noktalarBanu Gökçe Türker, kullanıcıların deniz ve havuza girerken dikkat etmesi gereken noktalara değinerek, şu uyarılarda bulundu:"Koklear implantın su geçirmez olup olmadığı üzerine birçok endişe var. Deniz ve havuza girmek için kullanıcıların önünde hiçbir engel yok ancak cihazı korumak için bazı önlemler alınmalıdır. Koklear implantlar genellikle suya dayanıklı olacak şekilde tasarlanırken, tamamen su geçirmez değildir. Suya maruz kalmak, implantın iç bileşenlerine potansiyel olarak zarar vererek işlevini etkileyebilir. Dolayısıyla kullanıcı, tercih ettiği markanın danışmanına ya da odyologuna uygun olacak su koruma aparatını sorarak bilgi edinebilir. Böylece implantı suya maruz bırakmadan kullanıcılar rahatlıkla tatile de çıkabilir, gerekli önlemleri alıp deniz ve havuz keyfine de devam edebilir."Türker, koruyucu kılıflar ve aksesuarlarla hem denize girilebileceğini hem de suyun altında duymaya devam edilebileceğini vurguladı.Denizde veya havuzda cihaz için su geçirmez bir kaplama veya kılıf kullanmanın önemine işaret eden Türker, "Koklear implantlar için ekstra bir koruma katmanı sağlayan su geçirmez aksesuarlar mevcuttur. Su geçirmez kılıflar veya diğer harici aksesuarlar, implantın su ve nemden korunmasına yardımcı olabilir. Bu aksesuarlar, tipik olarak cihazın dış kısmının çevresine güvenli bir şekilde oturur ve cihazı su sıçramalarına veya suya batmaya karşı korur." ifadelerini kullandı.- "Korumasız şekilde suya maruz kaldıysa cihazı kurulamak gerekir"Cochlear Türkiye Pazarlama Müdürü Türker, su aktivitelerini gerçekleştirirken en iyi şekilde duyabilmeye devam edebilmek için ayrı bir programlama yapılabileceğini, bu sayede kullanıcıların deniz ve havuzun içindeyken de duymaya ve hayatın içinde kalmaya devam edebileceğini bildirdi.Ses işlemcilerinin korumasız şekilde suya maruz kalması halinde cihazı iyice kurutmak gerektiğini vurgulayan Türker, "Bu noktada cihazın dış kısımlarındaki nemi almak için kuru bir bez veya havlu kullanılabilir. Ses işlemcisini çalıştırmadan önce tüm bileşenlerin tamamen kuru olduğundan emin olunması gerekir." uyarısında bulundu.

Koklear implant yaşlılıkta işitme kaybına çözüm oluyor Haber

Koklear implant yaşlılıkta işitme kaybına çözüm oluyor

İSTANBUL (AA) - İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Eyüp Kara, yaşlı bireylerin yaşam kalitelerinin artması için sağlık hizmetlerinden yararlanmaları gerektiğini belirterek, yaşla birlikte azalan işitme kayıplarında koklear implant gibi hizmetlerden faydalanma oranının yükselmesinin, hayata daha fazla dahil olmaları anlamına geleceğini bildirdi. Dr. Öğr. Üyesi Kara, yaptığı yazılı açıklamada, yaşlılıkta yaşanan işitme kaybına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kara, tüm dünyada doğum oranındaki düşüşle birlikte, yaşam standartlarının iyileşmesiyle insan ömrünün uzadığına ve buna bağlı olarak yaşlı nüfus popülasyonun giderek artığına dikkati çekti. Dünya Sağlık Örgütü'nün 1970-2025 yılları arasındaki öngörülerine göre, beklenen yaşlı insan oranının yüzde 22,3 ile 624 milyon olarak belirlendiğini aktaran Kara, şu ifadeleri kullandı: "2025'te yaklaşık 1,2 milyar insanın 60 yaş ve üzeri yaşta olacağı ve 2050'de ise 2 milyara ulaşacak olan yaşlı nüfusunun yüzde 80'inin gelişmekte olan ülkelerde yaşayacağını biliyoruz. Dünya nüfusunun büyük bir kısmını oluşturacak yaşlı bireylerin yaşam kalitelerinin artması içinse sağlık hizmetlerinden yararlanması gerekiyor. Özellikle de yaşla birlikte azalan işitme kayıplarında koklear implant gibi hizmetlerden faydalanma oranının yükselmesi, yaşlı bireylerin hayata daha fazla dahil olmaları anlamına gelecektir." - "İşitme kaybının etkileri koklear implant ile ortadan kalkıyor" Kara, yaşla beraber işitme sistemindeki fizyolojik değişikliklerden kaynaklanan ilerleyici, kalıcı ve genellikle konuşmayı anlama frekanslarında artış gösteren sensörinöral işitme kaybının "presbiakuzi" (yaşa bağlı işitme kaybı) olarak tanımlandığını anlattı. Bilimsel araştırmalar ve klinik deneyimlerinin, özellikle orta yaş ve sonrası yetişkinlerde işitme kaybı probleminde artış olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Kara, şu bilgileri paylaştı: "Presbiakuzi, yaşlılarda en sık görülen duyusal bozuklukların başında geliyor. Bu işitsel bozulma, özellikle konuşmanın anlaşılmasında zorluklar yarattığı için sosyal ortamlara katılımı azaltıp sohbeti yürütmeyi zorlaştırıyor. Bunun sonucunda ise kişi içe dönük ve sohbet ortamlarından kaçınır hale geliyor. Bu durum yaşla artan nörolojik yıkımın hızla ilerlemesine, demans ve alzaymır gibi sorunların daha da artmasına ve hızlanmasına neden olmakta. Bu nedenle ilerleyen yaşlarda işitme kaybının etkilerini ortadan kaldırmak için kişide herhangi bir işitme şikayeti olmasa bile yılda bir kez kontrol yaptırması gerekiyor. İşitme kaybı yakalandığı an ise işitme cihazı veya koklear implant uygulanarak bu yıkıcı etkilerin ortaya çıkmadan yok edilmesi hayati önem arz ediyor." - "İleri derece işitme kaybında sosyal izolasyon artıyor" Özellikle işitme kaybının ileri/çok ileri derecede olduğu durumlarda, sosyal izolasyonun ve buna bağlı olarak yalnızlık duygusunun artığına dikkati çeken Kara, yaşlı bireylerin en önemli sorunlarının başında yalnızlık duygusu ve buna bağlı olarak da toplumdan ve üretici süreçlerden uzaklaşması geldiğini anlattı. Kara, bu düzeyde işitme kaybı olan geriatrik bireylerde işitme cihazlarının performansının ise işitme kaybının şiddeti ve nörolojik süreçlerin bozulması nedeniyle istenilen düzeye ulaşamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Klinisyenler olarak genelde, yaşlı bireylerde cerrahi yaklaşımın temel risklerinden kaçınmak amacıyla dudak okuma ve tecrübeye dayalı dil becerisinin iyi olması nedeniyle koklear implant uygulaması konusunda daha tutucu davranıp işitme cihazı ile düşük performansta olsa bile bu şekilde devam etmesi yönünde kararlar alabiliyoruz. Dolayısıyla özellikle de yetişkin ve yaşlı bireyler, işitme kayıplı çocukların topluma kazandırılması için rahatlıkla uygulanan koklear implantlardan yeteri düzeyde faydalanamıyor. Tüm sağlık profesyonelleri olarak işitme cihazının denenmesi ve yeteri performansa ulaşılmaması durumunda yaşlı bireyleri de koklear implantın faydalarından mahrum bırakmamamız gerektiği kanıta dayalı olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada toplumsal olarak, gelişmişliğin en önemli unsurlarından olan yaşlıya verilen hizmet ve kıymet düzeyinde, işitsel problemlerini en aza indirgeyecek her türlü çözümü sunmamız, toplum sağlığı açısından en önemli sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum."

DÜZELTME: "Koklear implant işitme kaybı yaşayanlar için etkili çözümler sunuyor" başlıklı haberimizin 2. paragrafında yer alan "Koklear'dan yapılan açıklamada" ifadesi kaynağından çıkarılmıştır. Haber

DÜZELTME: "Koklear implant işitme kaybı yaşayanlar için etkili çözümler sunuyor" başlıklı haberimizin 2. paragrafında yer alan "Koklear'dan yapılan açıklamada" ifadesi kaynağından çıkarılmıştır.

İSTANBUL (AA) - İstanbul Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Orhan, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı yaşayan kişilerin koklear implant ile seslere tekrar kavuşmasının mümkün olduğunu belirtti.Orhan, yaptığı yazılı açıklamada, işitme kaybının kader olmadığını aktararak, koklear implantın işitme cihazlarına göre daha avantajlı olduğunu bildirdi.İşitme cihazlarının dış ortamdan gelen sesleri yükselterek kulağa ilettiğini bildiren Orhan, "Koklear implantta ise dış ortamdan gelen sesler, ses işlemcisi aracılığıyla toplanarak implanta ve oradan da radyo frekans ile elektrotlara iletilir ve sesler kokleada elektrik enerjisine dönüştürülüp koklear sinir doğrudan uyarılır. İleri ve çok ileri derece işitme kayıplarında işitme cihazı ile ses seviyesi artırılmasına karşın sesin algılanması ve kelimelerin ayırt edilmesi yeteri kadar olmaz. Ancak koklear implantasyon, seslerin ayırt edilmesi ve anlamlandırılması konusunda avantajlar sağlar. Şu an için dünyada 750 binin üzerinde, Türkiye'de ise yaklaşık 30 bin koklear implant kullanıcısı var. Bu sayının gün geçtikte artacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.- "Koklear implant uygulaması için bazı kriterler mevcut"Prof. Dr. Serkan Orhan, işitme kaybı problemlerinde etkin çözümler sunan koklear implantın çalışma prensibine ilişkin şunları kaydetti:"Sağlıklı bir insanda koklea, dış ortamdan gelen ses enerjisini elektrik enerjisine dönüştürür ve bu ileti koklear sinir yoluyla bilgiyi beyin sapı ve beyindeki işitme merkezine iletir. Farklı sebeplerle kokleanın görevini yerine getiremediği hastalarda koklea içine elektrotlar yerleştirilerek doğrudan koklear sinirin uyarılması yoluyla işitme rehabilite edilir. İnsanların tekrar duymasına katkı sunan bu çözümün uygulanabilmesi içinse çeşitli kriterler söz konusudur. Buna göre, ileri veya çok ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı olanlarda, ilerleyen işitme kaybı olduğunda, sonradan meydana gelen iki taraflı ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı yaşandığında, işitme cihazından fayda görmeyen ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı olduğunda ve son olarak tek taraflı total işitme kaybı söz konusu ise bizler koklear implantı hastalara uygulayabiliyoruz."- "Koklear implant için yetişkinlerde sınırlama bulunmuyor"Türkiye'de tüm yenidoğan bebeklerin işitme taramasından geçtiğini belirten Orhan, "Bu taramadan geçemeyen bebekler detaylı tetkiklerin yapılması için bir üst merkeze sevk ediliyor. İlgili merkezlerde ileri düzeyde işitme kaybı saptandığında işitme cihazı kullanılması ve özel eğitime gidilmesi konusunda ebeveynler bilgilendirilip gerekli prosedürler uygulanıyor. Bu sırada da bebeğin kulak tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme ile iç kulak yapıları ve işitme sinirinin durumu değerlendiriliyor. Uygun olan çocuklar için koklear implantasyon süreci başlatılıyor." değerlendirmesinde bulundu.Orhan, Türkiye'de en erken koklear implantasyon uygulamasının bir yaşında yapılmakla birlikte bazı ülkelerde 9 aydan itibaren koklear implant uygulanabildiğine işaret ederek, "Bu noktada şunun da altını çizmek isterim ki koklear implant sadece pediyatrik yaş grubu için değil, yetişkinler için de uygun bir tedavi yöntemi sunuyor. Üstelik söz konusu yetişkinler olduğunda herhangi bir yaş sınırlaması da yok. En önemlisi ise koklear implant ameliyatlarında, bazı ürün gruplarında yüzde 100 devlet geri ödemesi bulunuyor. Böylece hastalar herhangi bir maliyet yükünün altına girmiyor." ifadelerini kullandı.

Koklear implant işitme kaybı yaşayanlar için etkili çözümler sunuyor Haber

Koklear implant işitme kaybı yaşayanlar için etkili çözümler sunuyor

İSTANBUL (AA) - İstanbul Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Orhan, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı yaşayan kişilerin koklear implant ile seslere tekrar kavuşmasının mümkün olduğunu belirtti.Koklear'dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Orhan, işitme kaybının kader olmadığını aktararak, koklear implantın işitme cihazlarına göre daha avantajlı olduğunu bildirdi.İşitme cihazlarının dış ortamdan gelen sesleri yükselterek kulağa ilettiğini bildiren Orhan, "Koklear implantta ise dış ortamdan gelen sesler, ses işlemcisi aracılığıyla toplanarak implanta ve oradan da radyo frekans ile elektrotlara iletilir ve sesler kokleada elektrik enerjisine dönüştürülüp koklear sinir doğrudan uyarılır. İleri ve çok ileri derece işitme kayıplarında işitme cihazı ile ses seviyesi artırılmasına karşın sesin algılanması ve kelimelerin ayırt edilmesi yeteri kadar olmaz. Ancak koklear implantasyon, seslerin ayırt edilmesi ve anlamlandırılması konusunda avantajlar sağlar. Şu an için dünyada 750 binin üzerinde, Türkiye'de ise yaklaşık 30 bin koklear implant kullanıcısı var. Bu sayının gün geçtikte artacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.- "Koklear implant uygulaması için bazı kriterler mevcut" Prof. Dr. Serkan Orhan, işitme kaybı problemlerinde etkin çözümler sunan koklear implantın çalışma prensibine ilişkin şunları kaydetti:"Sağlıklı bir insanda koklea, dış ortamdan gelen ses enerjisini elektrik enerjisine dönüştürür ve bu ileti koklear sinir yoluyla bilgiyi beyin sapı ve beyindeki işitme merkezine iletir. Farklı sebeplerle kokleanın görevini yerine getiremediği hastalarda koklea içine elektrotlar yerleştirilerek doğrudan koklear sinirin uyarılması yoluyla işitme rehabilite edilir. İnsanların tekrar duymasına katkı sunan bu çözümün uygulanabilmesi içinse çeşitli kriterler söz konusudur. Buna göre, ileri veya çok ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı olanlarda, ilerleyen işitme kaybı olduğunda, sonradan meydana gelen iki taraflı ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı yaşandığında, işitme cihazından fayda görmeyen ileri derecede sensörinöral tip işitme kaybı olduğunda ve son olarak tek taraflı total işitme kaybı söz konusu ise bizler koklear implantı hastalara uygulayabiliyoruz."- "Koklear implant için yetişkinlerde sınırlama bulunmuyor"Türkiye'de tüm yenidoğan bebeklerin işitme taramasından geçtiğini belirten Orhan, "Bu taramadan geçemeyen bebekler detaylı tetkiklerin yapılması için bir üst merkeze sevk ediliyor. İlgili merkezlerde ileri düzeyde işitme kaybı saptandığında işitme cihazı kullanılması ve özel eğitime gidilmesi konusunda ebeveynler bilgilendirilip gerekli prosedürler uygulanıyor. Bu sırada da bebeğin kulak tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme ile iç kulak yapıları ve işitme sinirinin durumu değerlendiriliyor. Uygun olan çocuklar için koklear implantasyon süreci başlatılıyor." değerlendirmesinde bulundu.Orhan, Türkiye'de en erken koklear implantasyon uygulamasının bir yaşında yapılmakla birlikte bazı ülkelerde 9 aydan itibaren koklear implant uygulanabildiğine işaret ederek, "Bu noktada şunun da altını çizmek isterim ki koklear implant sadece pediyatrik yaş grubu için değil, yetişkinler için de uygun bir tedavi yöntemi sunuyor. Üstelik söz konusu yetişkinler olduğunda herhangi bir yaş sınırlaması da yok. En önemlisi ise koklear implant ameliyatlarında, bazı ürün gruplarında yüzde 100 devlet geri ödemesi bulunuyor. Böylece hastalar herhangi bir maliyet yükünün altına girmiyor." ifadelerini kullandı.

Cochlear'dan işitme kaybına çözüm getiren teknolojiler Haber

Cochlear'dan işitme kaybına çözüm getiren teknolojiler

İSTANBUL (AA) - Cochlear, geliştirdiği koklear implantlarla işitsel işlevleri geri kazandırırken yaşam kalitesini de yükseltiyor.Cochlear açıklamasına göre, hayatın içinde kalabilmeyi sağlayan kaliteli işitme, çeşitli sebeplere bağlı olarak sekteye uğradığında kişi sadece duyma yetisini kaybetmekle kalmıyor, aynı zamanda hayatın içinden de kopmaya başlıyor.Dünya Sağlık Örgütü'nün hazırladığı rapora göre; dünyada 32 milyonu çocuk olmak üzere 360 milyon insan işitme kaybı yaşıyor, Türkiye'de ise bu rakam 2,2 milyon kişiyi buluyor. İnsanların duymasına ve seslerini duyurmalarına yardımcı olma misyonuyla hareket eden Cochlear ise bireylerin eksiksiz bir yaşam sürmeleri adına işitme yetisini geri kazandıran inovatif teknolojiler sunuyor.Açıklamada görüşlerine yer verilen Cochlear Türkiye Genel Müdürü Gül Erden, Türkiye'nin doğuştan işitme kayıplarının en çok görüldüğü ülkelerden olduğunu belirterek, her yaştan insanın hayatını zorlaştıran işitme kaybının çözümsüz olmadığını ve kullanılan yöntemlerin ülkede devlet güvencesiyle geri ödeme kapsamında olduğunu vurguladı.Sosyal yaşamı olumsuz etkileyen, hatta başka hastalıklara neden olabilen işitme kaybının giderilmesi için uygulanabilecek yeni teknolojileri toplumsal bir kazanım olarak değerlendirdiklerini anlatan Erden; şu açıklamalarda bulundu:"Hayattan sesleri aldığınızda geriye ne kalır? En sevdiklerimizin sesi, güzel bir şarkının tınıları, kuşların gökyüzüne bıraktığı cıvıltılar, belki bebeğinizin ilk sözcükleri… Ses, hayattır. İşte bu yüzden işitme sağlığı konusunda hayati adımlar atıyor, insanların bugün, yarın ve her zaman duyabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada geliştirdiğimiz implante edilebilir işitme çözümlerimizle ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan bireylerde hem işitme performansını hem de yaşam kalitesini artıracak pozitif sonuçlar sunmaya yardımcı oluyoruz."- İleri derecedeki işitme kayıplarında en etkili çözüm koklear implantGül Erden, Türkiye'de her yıl yaklaşık 3 bin 900 bebeğin doğuştan işitme kaybıyla dünyaya geldiğini belirterek, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünyada 32 milyonu çocuk olmak üzere 360 milyon insanın işitme kaybı yaşadığını, Türkiye'de bu rakamın 2,2 milyon kişiye ulaştığını bildirdi.Dünyada ve Türkiye'de işitme kaybının çözümünün; "hafif ve orta kayıplarda işitme cihazı kullanmak", ileri ve çok ileri derecedeki kayıplarda ise "koklear implant" olduğunu vurgulayan Erden, şu bilgileri verdi:"Özellikle yeni doğanlarda görülen işitme kaybı ve işitmesini yavaş yavaş ya da ani şekilde kaybeden kişiler için koklear implant etkin bir çözüm sunuyor. Böylece birey sosyal hayatın sürekli içerisinde yer alarak örgün eğitim ve üniversite hayatını sağlıklı ve verimli bir şekilde sürdürebilme, mesleki kariyerini devam ettirebilme ve sosyal hayatın içine dahil olabilme fırsatına sahip oluyor. Kısacası her yaştan insanın hayatını zorlaştıran işitme kaybının çözümsüz olmadığının ve kullanılan en temel yöntem olan koklear implantasyonun ülkemizde devlet güvencesiyle geri ödeme kapsamında olduğunun altını çizmek isterim."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.